Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
:=SAYFA
+
CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA
OLAYLARVE GORUŞLER olay.gorus(â cumhuriyet.com.tr
R. \
AZ SOYSAL
Üç Nalla Bir At
DÜNYA Kupası'nın, yakında, ulusal takımla-
in değıl de, profesyorel kuluplenn karşılaştığı
aırşampıyonaya donuşturulmesı kımseyı şaşırt-
Tiasın
Çunku, son Dunya Kupası'nda daha once-
len aynı yoğunlukla hıssedılmeyen bır şey ol-
du Ulusal takımlar, ozell ıkle de Senegal, Gu-
ney Kore ve Turkıye gıbı şımdıye kadar adlan-
nı pekduyurmamış ulkelenn vatandaşlanndan
oluşan ve ulusal duygjların coşkusuyla maç-
lara sarılan takımlar beklenmedık bır ağırlık ka-
zandılar Ulusbağlılığının ozellıklebuulkeleraçı-
sından oluşturduğu muthıış guç sayesınde alı-
şılmış bırçok ustunluğun yıkıldığı goruldu
Herhalde, bu duygu yoğunluğunun, yalnız
futbol alanında değıl, dun yaya egemen olanla-
nn başka alanlardakı ustunluklen ıçın de tehlı-
kelı bır potansıyel oluşturduğu kımsenın go-
zunden kaçmamıştır
Oysa, ulusal takımların değıl, artık "sınır-ote-
sı" nıtelık taşımaya başlamış olan profesyonel
kuluplerın yer aldığı şampıyonalarda, ozellıkle
dunya sıstemının "ezılmış"\er\ sayılabılecek
olanlardan gelen hırs yoğunluğu aynı olmuyor
Profesyonellıkte sıstemı sarsacak bırunsuryok,
tam tersıne onunla burtunleşme onun parçası
durumuna gelme var
Evet, ulusal takımlar yerıne, profesyonel ta-
kımlann yarışması.
Yanı, parayı basınca dunyadakı en tyı oyun-
culan alabılen, bu aldıklannın katkısıyla doldu-
rulmuş tnbunlerden buyuk gelırler elde eden,
kupalar kazanan
Gelenlenn uyrukluğu, ırkı, rengı ne olursa ol-
sun
Para aşkından başka aşklar ıçın oynamadık-
ları bılıne bılıne
Bonservıs, menajer payı, pasaport ışlemlen
hepsı bol parayla çozulerek
Oyle şampıyonalar, tuzu kuru ulkelerın ve
dunyadakı ekonomık sıstemın parçası durumun-
dakı uluslararası futbol kuruluşlannın daha çok
ışıne gelebılır
Başka turlusu, son kupa boyunca goruldu-
ğu gıbı, dunyadakı egemen sıstem bakımın-
dan "tehlıkelı" sayılan duygulan veduşuncele-
n akla getırmekte
Dunya Kupası'nda dıdınerek haklı bıryeredı-
nen Turkıye'nın, bu duygu ve ulusal daya-
nışma ortamından akıllıca sonuçlar çıkarması
gerekmez mı
9
Son haftalar boyunca anlaşıldı kı "artıkoldu"
denen ulusalcılık ve aynı ulusun parçası olup
başarılan paylaşmaktakı coşku bırlığı olmemış,
tam tersıne çağdaş ıletışırnın katkısıyla bu duy-
gular da ağırlık kazanmıştır Aynı zamanda, ku-
reselleşmenın kurbanı olmak yerıne kureselleş-
meye egemen olup ustunluk elde etme ola-
naklan da artmış, başkalarından oğrenıp baş-
kalannı geçme olanakları artmıştır Çalışma, dı-
sıplın, sabır ve ozverı koşuluyla
Yanı duyguyu bulduk, şımdı ış uç nal ve bır
ata kaldı
Sendikalanmızın Avrupa'ya Uyumu...
Dr. Fngin ÛNSAL Maltepe Unıversıtesı Hukuk Fakultesı
dıkalar çok onemlı olçude uye
kaybedıyor ve sosyal demokrat
partıleraı kendılenne uzak dur-
maya başlaması sonucu sıyasal
etkinlıklen de yok olmaya baş-
lıyordu Avrupalısendıkalarbu-
gune değın goz ardı ettıklen ve
onemsemedıklen Turk sendı-
kalarına, çokuluslu şırketlere
karşı vereceklen savaşımda, bu-
yuk olçude gereksınım duyacak
ve kurulacak kuresel emek cep-
hesınde sendıkalanmıza gorev-
lervereceklerdı BunedenleAv-
rupalı sendıkalar açısından Tur-
kıye'nın AB uyelığı ve Turk
sendıkalannın uluslararası emek
cephesıne katılması onem ka-
zanıyordu
IGBCE'nın başkanı toplantı-
ya katılan sendıka başkanlanna
"AB'ninTurkrve'denbeJdentik-
rini yerine geürmesı, ev odevini
yapması için yardımcı ohın, ağır-
hğjnızı ortaya koyun" dıye çağ-
nda bulundu
IGBCE Başkanı nınbılmedı-
ğı ya da kendısıne anlatılmayan
gerçek ıse Turk sendıkalannın,
bu ıstem doğrultusunda, sergı-
leyebıleceklen uretımden do-
ğan ekonomık guçlennın ve par-
lamento uzerınde etkılı olabıle-
cek sıyasal guçlennın olmadığı
ıdı
Turk sendıkalannın yakın bır
uıcelemesı yapılırsa gorulecek-
tır kı, ulkemızde çalışan yakla-
şık 20 mılyon hızmet sozleşme-
lı ışçının ancak 500-700 buıı
odentı odeyen sendıka uyesıdır
G
ende bıraktığımız
gunlerde, Frıed-
rıch Ebert Vakfı
Istanbul Temsılcı-
lığı, Alman IGB-
CE (Kımya, Enerjı \e Maden
îşçılen) Sendıkası yonetıcılen ıle
aralannda DÎSK Genel Başka-
nı Süleyman Çefcbi'nın de bu-
lunduğu DlSK ve Turk-Iş'e bağ-
h bazı sendıkalann başkan ve yo-
netıcılennın katıldığı çok onem-
lı bırtoplantıyaaracılıketh Ko-
nu, Avrupa Bırlığı'ne uv elık su-
recınde Turk sendıkalannın A\ -
rupa sendıkalanna uyum sağla-
yarak bu surecın sonunda Tur-
kıye'nın Avrupa Bırlığı uyesı
olmasına katkıda bulunmaktı
Konu, gundeme gelmesı bır hay-
lı gecıkmış ama son derece
onemlı bır konu ıdı
IGBCE Başkanı 'nın verdığı
bılgıye gore, Avrupa Işçı Sendı-
kalan Konfederasyonu (ETUC)
ve ozellıkle Alman sendıkalan,
Turkıye'nın AB üyelığını çok
onemsıyor v e bunun gerçekleş-
mesı ıçın ellennden gelenı yap-
tıklannı ve bu konuda Turkı-
ye'dekı kardeş kuruluşlann da,
kendılen ıle uyum ıçınde katkı-
da bulunmasını ıstıyordu
Sunuş boyle ıdı ama aslında
bu gecıkmış toplantmm asıl ama-
cı daha kapsamlı ıdı Kureselleş-
me sonunda uluslararası şırket-
ler, kârlannı ve sıyasal guçlen-
m geometnk olarak arttırmak-
taydılar Buna karşın gerek ul-
kemızde gerekse Avrupa'da sen-
Bunlar da dort konfederasyon
ve 118 sendıkada orgutlenerek
çok parçalı bır sendıkacılık mo-
delı ortaya koymuşlardır Bu
sendıkalann ve konfederasyon-
lann ortak bır sıyasal ıdeolojısı
de yoktur Sendıkalann v e uye-
lennın doğal ıdeolojılen olan
sosyahst ya da sosyal demokrat
ınanç çızgısmde bırleşıp sıya-
sal guç sergılemesı, ulke sıyase-
tıne ağırlıklarını koyması gere-
kırken, tam tersı oluşmuş, sos-
yal demokrat partıler sendıkalar-
dan uzaklaşmış \ e meydan ırk-
çı bır partının çalışmalanna bı-
rakılmış, bu partı de sendıkala-
n teker teker ele geçırmeye baş-
lamıştır
ILO, kabul ettığı \ e TC huku-
metlennın de onayladığı sozleş-
melerle Turk sendıkalannın ve
endustnyel ılışkılennuı demok-
ratık ve çağdaş olmasına katkı-
da bulunmuştur Bu çabalara
karşuı sendıkalar demokratık-
leşmemış ve Avrupa sendıkala-
nnın ulaştığı duzeye ulaşama-
mıştır Çahşma Bakanı ve biMm
adamlan, eskiven çahşma v asa-
laruu, hakh olarak değiştirmek
istemektedir. Duvumlanmız bu
girişımde sendıkalannuzı Avru-
pa sendikalan ile uyumhı konu-
ma getirecek hiçbirönlemin, du-
şunülmediği yolunda. Llkesini
ve demokrasiyi seven srvasetçi-
ler ve bilim adamlan mutlaka
ülkedeki sendika sayısını azalt-
mak ve sendika içi demokrasıyı
gerçekleştinnek zorundadır.Bu-
nun ıçın işkoHanyönetmeüği de-
ğıştınlmeh ve ışkollan sayisi
15-16'ya ındınlmeh, bırleşme-
yenlenn kapatılması ongorul-
melı, sendıka yonetıcılennın,
seçımlenn tum uyelenn katılı-
mı \ e seçılenlenn en çok ıkı do-
nem gore\de kalmalan öngo-
rulmelıdır Sendıkalar yonetı-
cıler 30-40 yıl ışbaşında kalsın
dıye kurulmamıştır Sendıkalar
yonetıcıye değıl, ışçıye hızmet
ıçm kurulmuştur Uzun yıllar
surenyonetıcılık ışçıye yaban-
cılaşma olgusunu yaratır Sen-
dıka ağalığı kavramını pekıştı-
nr ve kışıye çok cıddı vanlışlar
yaptınr, tıpkı Turk-Iş Genel Baş-
kanı'nın hem AB karşıtı hem
AB yanlısı bıldınye ımza atma-
sı gıbı Turk sendıkalan etkısız.
yonetıcılennın buyuk bolumu
çağa uyum sağlayamamıştır Yo-
netıcılenn geldığı noktayı, yu-
kanda değındığımız toplantıda
bır Alman sendıkacının tarafı-
mıza yonelttığı soru çok guzel
ortaya koymaktadır "Tıirk sen-
dika yöneticikrinin ne kadar çok
ve ne kadar hıks arabalan var.
Acaba neden?"
Turkıye nın AB ye u> e olma-
sı ıçın sendıkalanmıza buyuk
gorev ler duşmektedır ama bunu
sağlamak ıçm yenıden yapılan-
mak ve demokratıkleşmek zo-
rundadu"lar
Sendıkacılıgımıza egemen ol-
maya çalışan \e epey mesafe
alan sıyasetın bır deyışı ıle Turk
sendikalan bır an once tıtreme-
li \e kendıkrine geünelidirler
Bu konuda bılım adamlanmı-
za, sıyasılenmıze tanhsel go-
revler duşmektedır
Madencilikte Sömürgecilik..
Mehmet Akif ÖZNAL Mımar GLMÇED Edremıt Korfez Şubesı Başkanı
K
amuoyundan
gızlenerek
TBMM komıs-
yonlannda goruşulmek-
te olan ve Genel Kurul
gundemıne hemen alın-
ması beklenen kanun ta-
sansı ıle 3573 sayılı Zey-
tıncılık Kanunu, 2873 sa-
yılı Mıllı Parklar Kanu-
nu, 4122 sayılı Mıllı
Ağaçlandırma ve Eroz-
yon Kontrolu Seferber-
lık Kanunu, 2863 sayılı
Kultur ve Tabıat Varlık-
lannı Konıma Kanunu,
4342 sayılı Mera Kanu-
nu, 2872 sayılı Çevre Ka-
nunu, 6831 sayılı Orman
Kanunu, 3621 sayılı Kı-
yı Kanunu ve 3213 sayı-
lı Maden Kanunu değış-
tuılıyor
Boylece, ulkemızın ye-
tersız de olsa yasalar ıle
koruma altına ahnmış bu-
tun "doğal-tarihsel-kul-
rûrelvetanmsalvanıkla-
n vezeninfikJeri" maden-
cılık faalıyetımn yıkımı-
na açık hale getınlmek
ıstenıyor
- 3573 sayılı Zeytıncı-
lık Kanunu değıştınle-
rek madencılık faalıyetı
ıçm zeytınlıklenn kesıl-
mesme ızm vermek ıste-
nıyor
Yenı tasannın yırmın-
TRTDEN KAMUOYUNA!..
48 YILLIK ÖZLEMİ
HEP BİRLİKTE ULUSAL COŞKUYA DÖNÜŞTÜRDÜK...
TRT KURUMU OLARAK. TÜM ÇALIŞANLARIMIZLA BERABER
BÜYÜK BİR ÖZVERİYLE VE HİÇBİR FEDAKARLIKTAN KACINMA YARAK,
DÜNYANIN BU EN BÜYÜK FUTBOL ORGANİZASYONUNU SİZLERE SUNDUK.
JAPONYA VEKOREDEKURULANSTÜDYOLARIMIZDAN YAPTIĞIMIZ
CANLI YAYINLAR, SICAK YORUMLAR VERÖPORTAJLARLA,
ULUSAL COŞKUYU ADIM ADIM TAKİP ETTİK...
TÜMBUNLARI, DOĞRU, GÜVENİLİR, TARAFSIZ YAYINCIUK ANLAYIŞIMIZLA
SİZLERE YANSITIRKEN. SİZLERİN MİLLİ TAKIMA OLAN
İNANÇ VE GÜVENİNE DE TERCÜMAN OLDUK.
DÜZENLEDİĞİMİZ BA YRAK KAMPANYASIYLA
ULUSAL BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ PEKİŞTİRDİK.
DUYDUĞUMUZ BÜYÜK ONUR VE GURURU YURTİCİNDEN VE YURTDISINDAN
YAPTIĞIMIZ YAYINLARLA SİZLERE YANSITMAYA ÇALIŞTIK.
VE SONUNDA KARŞILIKLIGÜVEN İNANCA; İNANÇ BAŞARIYA DÖNÜŞTÜ...
BİRLİKTE OLDUĞUMUZ BU BİR A YLIK SEVİNÇ VE GURUR DOLU SÜREÇTE
YAYINLARIMIZA VE KURUMUMUZA GÖSTERMİŞ OLDUĞUNUZİLGİ VE TEVECCÜHE
SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNUYORUZ.
SAYGILARIMIZLA...
TRT Kurumu ve Çalışanları Adına
Yücel YENER
Genel Müdür
Sizinle Slzin İçin
cı maddesıne eklenen fik-
ra ıle "Yeralü servet ve
kaynaklannın işletilme-
sine yönefik faatiy eder bu
uygulamadan muaftır"
denıyor Butasan, "kut-
sal zeytin ağaçlannın
idam fennanıdırr
Kultur ve Tabıat Varlık-
lannı Koruma Kurulla-
rı'na Enerjı Bakanlığı
temsılcısı ıle bırlıkte dı-
ğer bakanlıklann temsıl-
cılen daımı uye olarak
alınmak ıstenıyor Koru-
ma Kurullan bakanlık
temsılcüennın çoğunluk-
ta olduğu kurullar halıne
getınlecek. Bu yolla, kul-
tur ve tabıat varlıklannın
korunması bılıme v e bı-
lım adamlanna değıl ve-
nlen emırlen yenne ge-
tirecek bakanlık temsıl-
cüennın ınsafina terk edı-
lecek
Aynca bu kanun tasa-
nsı ıle "kuhiırvetabiat
varuklaruun tespıü >et-
kisi" Kultur Bakanlı-
ğı'ndanalınarak korun-
ması gereklı alanda fa-
ahyetı olan butun bakan-
lıklann ve bu arada Ener-
jı Bakanlığı nın "ortak
karanna" bırakılıyor
- Bu kanun tasansı ıle
2872 sayılı Çev re Kanu-
nu'nun 10 maddesı de
değıştınlerek petrol, je-
otermal ve maden arama
faahyetlen ÇED (Çevre-
sel Etkı Değerlendırme-
sı) kapsamı dışına çıka-
nlıyor Boylece maden
arama faahyetlen "tama-
men". ışletme faahyet-
len ıse Enenı Bakanlı-
ğı'nın "insafina" bağlı
olarak ÇED kapsamı dı-
şuıda bırakılacak
- Istanbul kanalızasyon
şebekesı ve su havzalan-
nuı konınmasuıa ılışkın
duzenleme yapma yetkı-
sıdelSKl Genel Mudur-
luğu'nden alınarak Istan-
bul "su havzalannın da"
madencılık faalıyetıne
açılması sağlanacak Ay-
nca, aym taslakta maden
ruhsatı venlen yerlerde
"faaHyeÜerin engellene-
mejeceğikurah'' getınl-
mektedır Yargı kararla-
nna rağmen O\ acık Ma-
denı'nı kapatmayanlar
"mahkemeferi kapatma-
>"a" nıyetlenmış gorunu-
yorlar
Bu kanun tasansı ana-
yasaya ve uluslararası
sozleşmelere (Bergen
Antlaşması, Pans Şartı,
Rıo Sozleşmesı vb ) ay-
kındır Uygar yaşamda
ongorulen 'insanlann ya-
şadıklan çevrenın fîziki
şekfltenmeane yonelikka-
rarlara katılım hakkı"
yoksayılmaktadır Tasa-
n bu yonuyle temel ın-
san haklanna aykın, bas-
kıcı \e çağdışıdır Ma-
dencılık ıle ınsanın-do-
ğanın v e çevrenın korun-
ması arasında "dengesağ-
lanmast" dıkkate alınma-
> arak hem ınsan yaşamı,
hem doğal yapı hem de
hukuk duzenı yok sayıl-
maktadır
Ulkemızın ıçınde bu-
lunduğu ekonomık knz-
den kurtulmasmın reçe-
tesı gıbı sunulan maden-
cılık faahyetlen, aslında
bugune kadar emsah go-
nümemış en buyuk "em-
pery aBst somunı" dayat-
masıdır
Bır alhn-gumuş made-
nının ortalama omru 8-10
yıldır
Bu sure sonunda, ton-
larca toprak v e kaya un
ufak edılıp sıyanur-lıç
yontemı ıle ışlemden ge-
çırılecek tonda 5-10
gram arası cevher elde
edılecek, sonunda mıl-
yonlarca metrekup sıya-
nurlu çamur, atık havu-
zunda depolanacaktır
Bu^kın dığer faktorle-
n (deprem vb ) -sadece
vok edılen- butun den-
gelen bozulan doğayı,
gen gelmeyecek şekılde
sıfırlanan tepelen, toz bu-
lutlannı, hafhyatı patla-
malan goz onune getı-
nn
Ve bunun. ongoruldu-
ğu şekılde tum alanlarda,
orneğın yaklaşık bm
(1000) ayn noktada ya-
pıldığuıı duşunun
10 bın yıldır uygarlık-
lara beşıklık etmış Ana-
dolu'nun maden ulkesı
olarak "kimlik değiştir-
miş" \ e doğal dengelen-
nın altust ohnuş olduğu-
nu da duşunun
Bu madenlenn çıkanl-
ması ıçın, tum doğal-ta-
nhsel-kulturel-tanmsal
varlıklanmızı feda ettı-
ğımızı de ekleyın ustu-
ne Butun bunlara ne uğ-
nına katlandığunıza ge-
lursıra
- Sonuç olarak, ulkemı-
zın doğal-kulturel-tanh-
sel-tarımsal ve orman
zengınlığının "katledil-
mesine" yol açacak ma-
dencılık lobılerının doy-
mak bılmez hırsı ıçın,
"çevreselfelakellere'' su-
nıklenmesıne meydan
v erecek bu kanun tasan-
sı, "kanun vapma tek-
niklerini de altust eden
ve bugune kadar planla-
nan en buviık çevresel v>
kım projesidir"
PENCERE
Şairler Olmez..
1917 Bolşevık Devrımı ınsanlıkta buyuk umutlar
doğurmuştu, yolundan saptı ve gumbur gumbur
yıkıldı
Devrımın sıcak yıllarında unlenen ıkı şaır vardı
Mayakovski
Yesenın
Ikı genç şaır 1913 te Petersburg'da tanıştılar
Devrıme dort yıl vardı
Edebıyata ve şııre olağanustu ılgının yoğunlaş-
tığı yıllar
Vladımır Mayakovski anlatıyor
"Yesenın'le ılk tanıştığımızda ayağında çanklar,
uzerınde kuçuk, haç gıbı şeyler dıkılmış bır koylu
gomleğı vardı
Bır zamanlar ben de sarı bır Futunst ceket gı-
yen bın olduğumdan sormaya başladım
- Ne bu halın, reklam mı yaptyorsun?
Aynlırken takıldım
- Bahse gırerım bu çanklardan bu zuppelıkten
vazgeçeceksın bır gun "
•
Ikı şaır de dolu dolu yaşadılar
Aşkları unludur
Sergey Yesenın unlu dans sanatçısı Isadora
Duncan atutuldu allak bullak oldu, Mayakovski,
Elsa Tnolet nın ablası Lilı Brık'e sevdalandı, şa-
ırlenn yaşadıklan aşklargunumuzde kıtaplara film-
lere konu oldu
Ama zaman durmuyor
Durdurulamıyor
Zamanı ne Yesenın durdurabılırdı ne de Maya-
kovski1
Hayat acımasızdı, Rusya devnmle çalka-
lansa bıle kışı şaırse sorunları sırtına yuklenmış
katlanılmaz bır yuk gıbı belını bukebılır
'Yesenın 1925yılında Lenıngrad'dakı 'Ingıltere'
otelınde ıntıhar ettı Bıleklerını kestıkten sonra ken-
dı kanıyla bır veda şıın yazmış, sonra kendısını ıp-
le asmıştı " (Şıır Nasıl Yazılır? - Mayakovski - Çe-
vıren Yurdanur Salman - Adam Yayınlan)
Ne yazmıştı şıırınde Yesenın9
"Hoşça kal, dostum, el sıkışmadan,
suskunlukla
Sakın uzulme, nedır bu gozlenndekı
huzun?
Şu yaşamda yenı bır şey değıl kı
olum
Ama pek oyle yenı sayılmaz
yaşamak da "
Mayakovski dıyor kı
"- Bu guçlu dızelerın, yalnızca bu son ıkı şıır dı-
zesının bırçok guvensız ınsanı ıple ya da taban-
cayla ıntıhara surukleyeceğı besbellıydı "
Ve eklıyor
"- Insan bu dızelere karşı gene dızelerte karşı ko-
yabılır"
öyleyse ne yapmalı?
Mayakovski bır karşı şıır yazıyor
"Yannlardan koparıp almalıdır
mutluluğu ınsan
Şu yaşamda en kolay ıştır olmek
Asıl guç olan yepyenı bıryaşama
başlamak "
•
Pekı, sonra ne oluyor?
Beş yıl sonra, 1930'da, bır veda mektubu bıra-
karak Vladımır Mayakovski de ıntıhar edecektır
•
Kım bılır, belkı onsezılerıyle ıkı şaır de 'Sovyet
Devnmı'run geleceğını mıduyumsamışlardı
9
Son-
ra 2000 lı yıllarda dunyamızın bu kadar rezılleşe-
ceğını şaır ruhlarıyla sezınleyıp umutsuzluğa mı
kapılmışlardı
9
Yoksa kışısel açmazlarının derın çu-
kuruna mı gomulmuşlerdı
9
Isteyen dıledığı gıbı yo-
rum yapabılır Bence en gerçekçı yaklaşım Yese-
nın'ın ıkılemlı dızelerınde vurgulanıyor
"Şu yaşamda yenı bır şey değıl kı
olum
Ama pek oyle yenı sayılmaz
yaşamak da "
2 TEMMUZ SÎVAS KATLİAMI
2 TEMMUZ 1993 TARİHİNDE
StVAS tLÎ, MADIMAK OTELl'NDE
YAKILARAK KATLEDlLEN,
DERNEĞlMlZıN SEVGlLl UYESI
ASAF KOÇAK \^E 34 CANIMIZI
SAYGIYLA, OZLEMLE
ANIYORUZ
IC\RİKATURCCXER DERNEGİ
\ONETİV!KURLLL
AZİZ NESİN'I ANMA YEMEĞI
Ölumunun 7. yılında Azız Nesın'ı anıyo-
aız. Nesın Vakfı pıknık alanında 6 Temmuz
2002 Cumartesı gunu oğlen verılecek an-
ma yemeğıne tum Azız Nesın sevenlen ve
dostları davetlıdır
NESİN VAKFI