25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-S TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 15 4LLEGR0 EVİN İLYASOĞLU Festival gizemli bittiOtuzuncu yılını deviren müzik festivalinin n e yazık ki en can alıcı haftasın- d s îstanbul'da değildim. Otuz y»lın sanatçılannı ve gençleri birleştiren açılış programı çok etkiJeyicıydi. Renginı Go"k- men yönetimindeki üç saate varan programda yıllann dinle- yicisi ile sarmaş dolaş oluverdi onca sanatçı. Kimı konser din- leyicisi ya da kimi çağrı alıp da katılmayı reddeden sanatçı, bu 'miisamere' tarzı konserlere karşı olduğunu belirtmişti. Oy- sa o konserin sıcacık ortamı bence tarihe ya- zıldı. Içim yanarak kaçırdığım etkinlikler ara- sında Türkiye'ye ilk kez gelen Ton Koopman yönetimindeki Amsterdam Barok Orkestra- sı'nın Handel programı, Londra Filarmo- ni'nın Vadim Repin ve Kiri Te Kanana so- Iistliğindekı konserleri; H<mard Griffiths yö- netimindeki Zürich O- da Orkestrası'nın Bur- han Öçal katıltmıyla Türk temasını işleyen anlamlı konseri ve Hog- wood yönetimindeki The Academy of Anci- ent Music topluluğunun dinletisi oldu. Diyecek- siniz kj ne kaldı geriye? Shlomo Mintz'in çarpı- cı sesini duymak, Ardit- ti Dörtlüsü ile çağdaşlı- ğı yaşamak, Suna Kan'ı Cana Gürman ile birkez daha îstanbul 'da duymak, Camerata Salzburg ile kusursuzluğu yakala- mak ve Haydn'ın Mevsimler Oratoryosu'nu seslendiren Les Arts Florissants orkestra ve korosuyla 'Uahi' biryerlerde otuzuncu yılı ta- mamlamak kalmıştı. Bu arada genç yıldızımız, Toros Can'ın re- sıtalini de Cumhuriyet'in Yunus Nadi Ödülle- ri gecesi ile çakıştığı için dinleyemedim. Arditti Kuvarteti ile çağı yakalamak Her müzik kendi çağının sesini duyurmuş- tur. Yirminci yüzyıl bestecisi de bu yüzyılın sesini duyuracaktır. Ister Bach tarzında bir füg yazsın, ister Chopin kadar romantik olmayı denesin, yine bu çağda bestelenen müziktir sonuçta duyduğumuz. Çağından hiç etkilen- mediğini söylemesi olanaksızdır. Hele yeni çağa yaraşan sanatın peşindeyse kendine öz- gü deneyimlere de girişecektir. Geleneksel tümce kurgusu yok olduğundan kulağın mü- ziği izlemesi zorlaşmıştır. Çalgılann alışagel- sîANBüt 30.ULÜSLARARASI KUITUR JSTANBUL U T MÜZİK FESTİUALİ Lzleyebildiğim etkinliJder arasmda Shlomo Mintz'in çarpıcılığını, Camerata Salzburg ve Lars Vogt'un kusursuzluğunu, Arditti Dörtlüsü'nün yeni sesini ve Mevsimler Oratoryosu'nun bulutlar üstündeki gizemini uzun süre unutamayacağım. Arditti Dörtlüsü bir Türk \apıtı seslendirseydi 30. yıl festivaline çok yakışırdı. digimiz tınıları değişikliğe uğradığından on- lan da yadırganz. Bu nedenle çağdaş besteler programlara zoria kabul ettirilir. Hem dinleyi- ci hem yorumcu bulması giiç çalışmalardır. Oysa Arditti Kuvarteti gibi bu işe 1973'ten beri gönül vermiş kişilenn işin ruhunu kavra- yarak, bestecisiyle çalışıp, özenle çaldıklan yapıtlan dinleyici de ilgiyle dinliyor. Xenakis ve Ligeti'nın parçalan. yirminci yüzyıldan uzaya doğru yolculuğa çıkarttı. Üstelik derin- liklerinde yirmi tane yüzyılın birikimini taşı- yarak. Aslında ne kadar ıyi olurdu bu toplulu- ga bir de Türk yapıtı verilmiş olsaydı. Örne- ğin Usmanbaş, Saygun, Tanç, tnce gibi bir bestecimizin bir kuvarteti! Ne kadar yakışırdı bu 30. yıl festivaline! Onlann da dağarcığına girmiş olurdu. Sir Neville Marinner yönetimindeki Ca- merata Salzburg'u dinlerken acaba bütün çal- gı gruplannda tek bir temsilci mi var diye ku- lağımı açtım. Birinci kemanlar, ikinci keman- lar, viyolalar, çellolar, her biri tek birer çalgı kadar net tonlama içindeydiler. Marinner'in deneyimli şefliği ile klasizmin son diliminden romantizmin ilk ışıklanna doğru bir yolculu- ğa çıktık. Piyanist Lars Vogt'un piyanoya hâ- kimiyeti, Beethoven anlayışı ve bedenindekı tutkuyu dinleyiciye taşıma yeteneği inanıl- mazdı. Beethoven'in 2. Senfonisi'nde de iki çağın birleştiği öğelerin ustaca altı çizildi. Bu konsere yaraşır övgü sözcüklerini derlemek gerçekten zor. Eşine az rastlanır bir tılsımdı. Mevsimler Oratoryosu'yla uğurladık Ve Haydn'ın güzelim Mevsimler Oratoryo- su... Festivali noktalayan bu yüce yapıt, or- kestra ve korosuyla Aya Irini'nin ortamında büyüleyiciydi. Adeta gizemli bir törendi. Akustik sorunlan seslerdeki netliği engellese de büyük forteler, incecik detaylar ve solistle- rin her birindeki titiz seslendiri dikkari çeki- yordu. Şef Christie ve solistler üstün bir uyum içindeydi. Büyük orkestralan, ünlü şef ve so- listleri, ünlü oda topluluklan, çağdaş müziği. özgün çalgılan, resitalleri, korolu yapıtlanyla her ortama, her döneme seslenen bir festival yaşandı. Eğer olumsuzluk adına birkaç eleşti- ri gerekiyorsa: Programlarda hiç Türk beste- cisi olmayışı bu konuda başı çeker. (Iyi ki To- ros Can'ın resitalinde nazarhk gibi. Fazıl Say'dan biryapıt vardı.) Ve herkesin ortak ya- kınmasını dile getirmek de gerekir: Festival bi- letleri pahalıydı bu yıl. Hem de çok! Öğrenci- ye, emekliye aynlmış bir kontenjan yoktu. Iyi sponsorlar bulunmuş, seçkin bir dinleyici kit- lesiyle salonlar doldurulmuştu. Bütün kış kon- ser kovalayan ve belirli geliri olan kimi müzik dostJan bu yılki festivalde ancak bir, en fazla iki etkinlik izleyebildiler. Fiyatlar tıpkı New York'ta, Londra'da, Viyana'daki düzeydeydi. Belki uçak parası cebimizde kalmıştı, ama ora- daki biletlerin de kademeleri vardır. En azın- dan öğrenciye tepelerde, arkalarda bir yerler ucuz satılır. evini@ boun.edu.tr Tekfen Karadeniz Filarmoni Orkestrası Efes Antik Tiyatro 'daydı Yerelçalgılann zenginliği ÖNDER KÜTAHYALI İZMİR - 16. Uluslararası tzmir Festiva- li'nde geçen hafta "Tekfen Karadeniz Fi- iarmoni Orkestrası"nın (TKFO) Efes Bü- yük Tiyatro'da verdığı dinleti iie "fspanyol l lusal Balesi"nin Kültürpark Açıkhava Ti- yatrosu'nda sunduğu gösteri vardı. TKFO'yu Saim Akçıl yönetti. Solocular, tenor Hakan Aysev ile Azerbaycan'ın ke- mança sanatçısı Adalet Vezirov'du. Prog- ramda G. Rossini'nin "Hırsız Saksağan" operasından üvertür, Tevfik Akbaşu'nın "Yeniden Doguş" adiı orkestra süitinden üç bölüm, Hacı Hanmemmedovun Ke- mança Konçertosu ve L. Van Beethoven'in Op. 92 Ia majör 7. Senfonisi yer aldı. 1992 de "Karadeniz Ekonomik Işbirli- ğj" ülkelerininmüzikçileriyle kurulan "Ka- radeniz Oda Orkestrası", zaman içinde senfoni orkestrasına dönüşmüş ve ülke sayı- sı 22'ye çıkmıştır. Topluluğun en önemli özelliği, dağanndan ve eşlik ettiği yerel çal- gılardan kaynaklanmaktadır. "Orkesrra bu- güne kadar Suriye'den ut, Bulgaris- tan'dan kaval, Rusya'dan domra, Kaza- kistandan kırkobuz ve Azerbaycan'dan kemança gibi çeşitli yerel çalgılar eşliğin- de pek çok konser vermiştir. Bu konser- lerde, yerel bestecilerin söz konusu çalgı- lar için yazdığı pek çok eser seslendiril- mişrir." Bölgede var olan siyasal çatışmalar ve düşük yoğunluklu savaşlar düşünüldü- ğünde, seçkin müzikçileri bir araya getiren bu orkestranın banşa yaptığı katkı, insanlık tarihinde mutlu bir adımdır. Dınletide, Rossini'nin "Hırsız Saksa- ğan" üvertürii görkemli bir yorumla seslen- dirildi. Tevfik Akbaşlı'nm "Yeniden Do- ğuş"unda da yorum, yapıtın sınırlı olanak- lan ölçüsünde güzeldi; ancak "Mustafa Ke- mal'in Aryası" olarak tanımlanan "Yalnız Yürek" başlıklı bölümde, orkestra Hakan Aysev'i bastırdı ve sanatçının sesi çoğu kez duyulmadı. Efes Tiyatrosu'nun akustik ko- şullannda ve karma bir orkestrayla Beetho- ven'in 7. Senfonisi'nin çalınması ise talih- sizlikti; seslendirme renksiz ve etkisizdi. Adalet Vezirov'dan dinlediğimiz kemança konçertosuna gelince: Azerbaycan'da "Kemança" olarak adlan- dınlan kemençenin yapısı, Ortadogu ülkele- ri arasında çeşitlilik gösteriyor. Dinlediği- miz çalgı dört telli. Bu nedenle ses sının biz- de kullanılan kemençeye kıyasla daha geniş. 1969da "Bülbül Müzik Okulu"ndan, 1974 te de "ÜzeyirHacıbeyov DevletKon- servatuvarı"ndan mezun oJan Adalet Vezi- rov, çalgısında uzmanlaşmış bir sanatçı. Çe- vik yay tekniği, çift seslerve tel üzerinde do- ğal olarak elde edilen flajole sesler, sergile- diği teknik beceriler arasında. Konçertoyu ustaca çaldı ve coşkuyla karşılandı. Ne var ki Hacı Hanmemmedov'uır (1918-...) 1987 yıhnda yazdığı konçertosu, bestecilik açısından zayıf bir yapıt. Son de- rece uzun olan birinci bölüm, üçüncü bö- lümde de başka bir açıdan yineleniyor, yeni bir şey getinlmiyor. Azerbaycan makamla- n yapıtta somut bir yaklaşımla kullanılıyor. Bizim kuşağın anlayışına göre ıse şiirde, mü- zikte ya da resimde Doğu'nun özelliklerin- den yararlanmak isteyen sanat yaratıcısı, ye- rel öğeyi kısaca sergilemeli, ardından onu çağın teknikleriyle işleyip soyutJaşrırmalı- dır. Bu sayede yapıt, sanatseverüzerinde çar- pıcı etkiler bırakabilecektir. Azerbaycanlı dostlanmız, müzik yazarken sanınm bu gö- rüşün dışında kalmayı \e genellikle 19'un- cu yüzyıl sonundaki Rus geleneiderinden yola çıkmayı yeğliyorlar. Yönelttiğim eleştiriler ne olursa olsun, TKFO'nun çahşmalannı takdir ettiğimi be- lirtmek isterim. Bu değerli topluluğu, daha uygun akustik koşullarda yeniden dinleye- bilmenin beklentisi içindeyim. Michael Portillo en güçlü adaylar arasında yer alıvor. Royal Opera House yeni başkanını arıyor KÜLTÜK • SANJkT (0212) 293 «9 7* q i t a r ı n ASi çocukları ı cam karaca kazım koyuncu ya^ar kurt I v»dat sakman yırtık uçurtma najat yava^oğullan Jehat cahlt b«rfcay tmnmr öngür serdar öztop tarkan mumkal* mrmağan 1 rı.cih*t örtar ! TÜM MÜ2İK MAHKCTLCAOC TeUJO212 527 18 36 ^S i&İSVİÇRfHASTANESİ onurakın MÜZİK VAPIM tfİSVİÇREHASTANESİ BEKSAV (0216 349 91 55-56) 15.OO-17.O0-19.O0 w W ilanlannız Için X X (0212)293 89 78 perareklam@perareklarrı com.tr perareklam@superonline.com www.perarekiam com rr Kültür Servisi - Geçen yıl parti başkanhğı yan- şında safdışı kalan eski Tory kabinesi bakanların- dan Michael Portillo, Ro- yal Opera House'un yeni dönem yönetici adaylan arasında yer alıyor. Opera yetkilileri, önümüzdeki o- cak a>ında emekli olacak başkan Sir Colin South- gale'in yerine kimin geçe- ceği konusundaki tartış- malarda, Portillo'nun adı- nı gündeme getiriyorlar. Atamalann, yüksek mev- kilere yandaşlannı yerleş- tirmediğini kanıtlamak için fırsat arayan hükümet tarafından açıklığa kavuş- turuhnası gerektiği belir- tiliyor. Portillo, siyasi kimliği- nin yanında, tam bir opera ve bale tutkunu. Sekiz ay- dır, BBC 2 için en sevdiği besteci olan YVagner'ı ko- nu alan belgesel nitelikli birprogramın hazırlanma- sında çalışan Portillo, da- ha önce de aym kanal tara- fından yapılan güzel sa- natlar ve tarihsel olaylan ele alan dizilere imza attı. Konuyla ilgili görüşü alınan bir opera yetkilisi, Portillo'nun kurumun baş- kanlığı için aday gösteri- len kişiler arasında 'en et- kileyici' isim olduğunu belirtti. Halen Kensington ve Chealsea milletvekili olan Portillo ise bu konu- ya pek sıcak bakmadığmı, Covent Garden Başkanlı- ğı 'nda görev almayacağı- nı, milletvekili kalmayı tercih ettiğini söylüyor. Opera başkanlığı için a- day gösterilen diğer isün- ler ise Vivien Duffield ve Lord Earwell. ArkeoAflas'ın ilk sayısı çıktı • Kültür Servisi - Atlas dergisüıin bilimsel bakış ve bilim çevreleriyle işbirliğinde geldiği son noktanın ürünü ArkeoAtlas adlı derginin ilk sayısı çıktı. Derginin çıkış noktası arkeolojik bilginin toprak altında kalmasıyla, müzelerin depolannda saklanması arasında herhangi bir fark olmadığı, asıl önemli olanın geçmişüı bilgısinin bugünle buluşturulabilmesi olduğu. Dergide ana hatlanyla Paleontoloji başlığı altında Anadolu'nun 10 milyon yılından, Paleolitik Çağ insanmın elinden çıkan ilk alete, Neolitik Çağ'da kurulmuş ilk köylerden, Kalkolitik Çağ'da bugünkü sistemin ipuçlanna dek aynntılı bilgi veriliyor, tarihin kimi bilinmeyen yönlerine de tşık tutuiuyor. Kemal Sunal anıhyor • Kültür Servisi - Ünlü sinema sanatçısı Kemal Sunal, ölümünün ikinci yılında bugün saat 11 OO'de Zincirlikuyu Mezarlığı 'nda anılacak. Sanatçı. iki yıl önce 3 Temmuz'da Atatürk Havalimanı'nda geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti. 15 yıl boyunca uçağa binmeyen Kemal Sunal, bu karannı 'Balafayka' filminin Trabzon'daki çekimleri için bozmuştu. Sığınak kültür salonu oldu • MANİSA (AA) - Kültür etkınlıkleri için salon sıkıntısı çekilen Manisa'da yerin 9 metre altına yapılan sığınakla bu sorun çözüldü. Manisa Konut Yapı Kooperatifi (Manisa Birlik) tarafından yaptınlan Öncü Sitesi'ndeki sığınak, kültür salonu olarak hizmet vermeye başladı. Manisa Birlik Başkanı Mustafa Pala, 2 bin metrekarelik sığınağm içine tiyatro, konser ve sinema salonlanyla jimnastik merkezi oluşturulacağını belirterek 'İlk etkinliğimizi, şiir ve kültür dinletisi olarak sunuyoruz. Savaş zamanının sığınağı, banş ortamında kültür merkezi olarak Manisa'ya hizmet verecek' dedi. Sığınaktaki ilk etkinlikte, Opera Sanatçısı Yunus Kınlmış "Anaya Ağıt" adlı CD sinden örnekler sundu. 'Hong-Kong Festivali' • LONDRA (AFP) - Londra da Hong-Kong'un kültürel zenginliğini yansıtan bir festival yapılacak. Perşembe günü başlayacak olan festivalin programı, şehrin tekrar Çin yönetimine geçmesinin beşinci yıldönümü olan 1 Temmuz'da yapılan törende açıklandı. L T ç ay sürecek festi^•ai kapsamuıdaki etkinlikler arasında, dünya ekonomisindeki rolüyle gündemde olan Hong-Kong konulu sergiler, konserler, film gösterimleri ve gösteriler yer alıyor. Drty Dancing'in devamı geliyor • Kültür Servisi - 1987 yılında başrollerinde Patrick Swayze ve Jennifer Grey'in paylaştığı 'Dirty Dancing'in devamı çekiliyor. Guy Ferland'in yönetmenliğini üsleneceği film "Havana Nights' adını taşıyor. Filmin oyuncu kadrosu henüz kesinlik kazanmamış, ancak pop yıldızı Ricky Martin ve Natalie Portman başrol için adı en çok geçen isimler. Ailesiyle bir adaya taşınan 17 yaşmdaki genç bir kızın öyküsünün anlatılacağı filmi Ariston ve Miramax şirketleri finanse edecek. 'Dirty Dancing'in video kasetleri, DVD'leri 157 bin satmış, soundtrack albümü ise 22 milyon satarak RCA tarihinin en çok satan albümü olmuştu. BUGUIV • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde 09.30 - 10.45 saatlerinde Bahçeşehir Üniversitesi tarafından düzenlenen 'Türk Film Araştırmalannda Yeni Eği/imler' kapsamında 'Diğer Mecralar I', 10.55 - 11.50 saatlerinde 'Diğer Mecralar II', 13.00-14.15 saatlerinde 'Yeni Türk Sineması I', 14.25 - 15.20 saatlerinde 'Yeni Türk Sineması II' konulu tartışmalar ve 15.30- 18.30 saatlerinde 'Genel Değerlendirme'. (0 212 627 45 57) • BAŞKA KÜXTÜREVİ'nde 19.30'da Stanley Kubrick'in yönetmenliğini yaptığı 'Otomatik Portakal' adlı film. (0 212 249 12 84) • NÂZIM KÜLTÜREVt'nde 15 30da Erden Kral'ın yönetmenliğini yaptığı 'Bereketü Topraklar Üzerinde' adlı filmin gösterimi. (0 212 245 04 81) • BEYOĞLU SİNEMASI'nda = 'Sinema Yazarlarının Seçtikleri - II' kapsamında Vincenzo Natali'nin yönetmenliğini yaptığı 'Cube'. (0 212 251 32 40) • IŞ SANAT'ta 'Sinema Şenliği' kapsamında Jean-Pierre Jeunet'in yönetmenliğini yaptığı 'Amelie'. (0 212 31610 83)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear