23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 6 TEMMUZ 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 TeJ: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Bektrank posta: dennsomecumhunyetcom.tr - Türkiye'nin profıli yoksulmuş... "LJdeıieri zenain va. yeter!" Ulusoyadası Kuşadası'nda tatilden dönen bir dostumuz ardatıyor: "Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'un ulusal maçlar sonrası sevinç gözyaşı döküşüne tanık olrnuş, Ne duygusal însan' demiştik... Gel gelelim Haluk Ulusoy, iş tiayatında da tamamen duygusal'mış... Çünkü Kuşadası'nda Ulusoy'a ait Fantasia Otel, önündeki kıyıyı demir parmaklıklarla kapatarak parsellemiş. Kryıdan Davutlar'a doğru yürümeye kalkarsanız, önünüze koskocaman bir demir kapı çıkıyor. Kapıyı açtırmak ve sahili yürüyerek geçmek istediğinizde size 'Burası özel mülk, giremezsin' yanıtı veriliyor. Oysa bizim bildiğimiz anayasaya göre kıyılar kamuya aittir. Kuşadası'nda ise kıyı Ulusoy'a ait oluyor." Dostumuz, Ulusoy'a haksızlık yapryor... Futbolda nasıl ki tribündekiler sahaya giremiyorsa, kıyılar da öyledir ve anayasanın değil bay başkanın koyduğu kurallar geçeıiidir. G eçen akşam, Silivrı'debırarkadaşımızın çift- liğinde verilen yemekteyiz. Yaşı yüzyılı çok- tan geçmiş kaplumbağalar bahçede dola- şıyor. Uşağı çağırıp birkaç mum getirmesi- ni istiyorum. Mumları yakıp kaplumbağaların sırtları- na yerleştiriyorum. Masadaki dostlarım "Hay aklınla bin yaşa" diyor. Türkiye'nin aydınhğa, daha çok aydınlığa ihtiyacı olduğunu konuşuyoruz... Avrupa Birliği'nin kapıda güneş gibi parladığını bir kere daha anlıyoruz... Yemek büyük bir mutluluk içinde sürerken. kar- şımda oturan hanım arkadaşın önündeki ıstakoz ta- bağına elini uzatmasıyla çığlık atması bir oluyor... Hep birlikte irkiliyoruz... Davetteki bütün arkadaşların korumaları bir anda masanın çevresinde etten bir duvar oluşturuyor. Ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Benim korumaakıllı çocuk... "Telaş etmeyin" diyor. Masanın ortasındaki büyük tabağı alıyor: "Istakoz iyi Lanet haşlanmamış, hayvan canlı." Daveti veren arkadaşım aşçıbaşını çağırıyor. Ada- mı fena haşlayacağını anlıyorum. Hemen müdahale ediyorum, "Bırak ben konuşayım" diyorum. Aşçıbaşı yağız bir Anadolu çocuğu... Gözlerinin içinden kavrukluğunu hissediyorum. Tepeden tırna- ğa beyazlar giyinmiş ama tipik bir kara Türk. Ben so- runca konuşuyor. 200 dolar maaş alıyormuş. Kolun- dan tutup yanıma çekiyorum. "Sen işini iyi yapmalı- sın ki biz Avrupa Birliği'ne girelim. Işte o zaman se- nin maaşın 2 bin dolar olacak. Bak dün Bulgaris- tan'da 100 dolar alan bir işçi yarın Avrupa Birliği'ne girince 2 bin dolar alacak. Sen onun yanında utan- mayacak mısın?" Saat 21.30. Telefonum çalıyor. Arayan, Mesut'un çok yakın bir arkadaşı... Ne yaptığımızı soruyor. Ma- sadaki gergin havayı yumuşatmak için, "Istakoz yi- yemiyoruz" diyorum. Gülüşüyoruz. Ama telefondaki arkadaşım "Mesut Bey'in canı çok sıkkın" diyor... Bi- zim daha yeni oluşturduğumuz Ismail yan çizmiş; Mesut'un Avrupa paketine omuz vermemiş. Masa- daki arkadaşlardan biri yeni oluşturduklarımızdan. Aslında bizim aramızda koalisyon tamam. Dönüp ona soruyorum, "Doğru mu" diye. Şampanya kade- hini elinden bırakırken gözleriyle "Maalesef" diyor. Içim yanıyor. Içimin ateşinı şampanya şişesini ağzı- ma dikerek söndürüyorum. Böyle mi konuşup oluş- turmuştuk. Kemal'in yokluğunu daha iyi hissediyo- rum. Keşke başından içine soksaydık diye düşünü- yorum. Neyse ki başındaki lekeleri aldınr aldırmaz ge- lecek. Doktorîarı söylemiş; artık kafasına hiçbir şey takmayacakmış... Milli gurur ve saire gibi ilkellikler- den kurtulmak için başka çaremiz yok. Bizi bu hale düşürenleri lanetliyorum. Yüksek Yerilim Hattı erdincutkuf yahoo.com Siyasette arz-talep dengesi başka... TALEP eden olmasa da MEDYA yeni oluşum ARZ ediyor! Damat Ferit, yeni bir teşekkül oluştursaydı DSP'den istifa eden Istemihan Talay, yeni parti kurarken "Unutul- mamalı ki Osmanlı ordulannın yenik komutanları Kurtuluş Savaşı'nın ve Cumhuriyetin muzaffer kumandanlan olarak görülmüştür" demişti. Kültür ve Sanat Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Bilal Şimşir ise şöyle diyor: "Kurtuluş Savaşı'nın ve Cumhuri- yetin muzaffer kumandanlan, Osman- lı'nın yıkılışı ve Kurtuluş Savaşı sırasın- da hep aynı düşmanla mücadele ha- lindeydiler; emperyalizme ve yerti işbir- likçisi durumuna düşmüş olan padi- şah avanesi ile savaşıyorlardı. Bu sa- vaşta padişah ve emperyalist güçlerin yanında yer almış olanlardan hiçbiri, Kurtuluş Savaşı'nın ve Cumhuriyetin muzaffer kumandanları olamadılar." Talay'ın, "Türk halkının koltuğa ya- pışmış bir siyaseti her zaman red- dettiği ve buna karşın şövalye kol- tuklarını terk etmesini bilenleri her zaman desteklediği" yolundaki görü- şüne ise Bilal Şimşir şöyle yanrt veri- yor: "Osmanlı'nın çöküş süreci boyunca sömürgeci Batı'nın emir eri olan ve Kurtuluş Savaşı boyunca Kuvayı Mil- liye'ye karşı hertürlü entrika, isyan ve sabotaj girişimini örgütleyen Damat Ferit kaçınılmaz son gelip çattığında halkının karşısına çıksa ve 'Ben koltu- ğumu tıpkı bir şövalye vakarı içinde terk ediyor ve yepyeni bir ruh ve inanç- la, bütün ülkeyi kucaklayacak yepye- ni bir teşekkül oluşturuyorum' desey- di ne kadar inandırıcı olabilirdı." KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakffi turk.net Maslak PrincessOtel'de gerçekleştirilen toplanoya kablan Turizm Bakanı Taşar, konunun sonuçlanmasına sevindiğini beBrtti. Telif protokolü imzalandı Sanat eserleri koruma altındaistanbulHaberServisi- Tu- rizm Bakanı Mustafa Taşar, en etkili tanıtımm sanat oldu- ğunu belirterek "Sanatçüan- mızm haklannın korunnıası, eserlerinin, fikirlerinin des- teklenmesi, ancak telifın yay- gmlaşması ile mümkündür" dedi. Maslak Princess Otel'de gsrçekleştirilen toplantıda " ruristik Otelcifcr ve Işletme- cier BirHğT (TUROB) ile rrüzik alanındaki meslek bir- lLderi arasında telif protoko- 11 imzalandı. Toplantıya katı- len Bakan Taşar, turizm sek- tcrünün bir öncülüğüne daha ünık olunduğunu belirterek "Turizm sektörünün yıflardır ürtışüğı konunun sonuçlan- nasmı nihayet görmekteyiz. Rkir ve sanat eserierinin ko- nnması noktasmda en yaygm v kapsamh adımı atmış olu- yoruz" dedi. Bu protokol ile müzik eserlerine saygının ku- rumsallaştınlacağmı ifade e- den Taşar, bu girişimin diğer sektörlere de örnek olmasını istedi. Bestecilerin üretimleri- nin dış dünyada tanınması yö- nündeki etkinliklerin Türk tu- rizminin önemli bir parçası olduğunu anlatan Taşar, bu kapsamda hem sanatçılann hem de sanatçılar vasıtasıyla Türkiye'nin tanıtılması için uğraştıklannı dile getirdi. TUROB Başkanı Sinan Babila da elde olmayan se- beplerle gerçekJeştirileme- yen telif konusuna bugünkü protokolle imza atmaktan gurur duyduğunu ifade ede- rek "Tûrkturizmi A>Tupa'\-a ne kadar yakın olduğunu, AB'ye ne kadar haar olduğu- nu ispatlamış olacak" diye konuştu. i yavruiu köpeği öldüren Kaya serbest | İstanbul Haber Servisi - Bakırköy'de bir köpeği tbancayla öldüren kişi, şikâyet üzerine gözaltına alındı. ytaköy 9. Kısım'da bir bekçi köpeğini ruhsatlı tabancasıyla urarak öldürdüğü belirtilen Hikmet Kaya adlı yurttaş, latice ve Ayten Özcan, Ülker Durukan ile Yuli Weston adlı hyvansever kadınlann şikâyeti üzerine polis tarafından pzlem altına alındı. Ifadesinde, köpeği kendisine saldırdığı ün vurduğunu iddia eden Kaya, işlemlerinin tmamlanmasının ardından sevk edildiği Bakırköy tımhuriyet Savcılığı'nca sorgulandıktan sonra serbest Irakıldı. Hayvansever kadınlar, yeni doğum yapan köpeğin yavrusu bulunduğunu belirterek Hikmet Kaya'nın yalan »ylediğini savundular. GÜLŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2001 324 Esas 2002 162 Karar Da\acı Gülşehir Karavezir Mahallesi'nden Yuıdagül Demırdöven tara- fından davalı Hacı Murat Derrurdö\en aleyhıne açılan boşanma davasının \apılan yargılaması sonunda; Davalının tüm araştırmalara rağmen adresuıin tespıtı mümkün olmadı- ğından ılanen teblığe karar verilmekle. mahkememizin yukarıda esas \e ka- rar No'su yazılı 28./ 5.2002 tarihlı karan ile Kayseri ılı Bünyan Yenice Ma- hallesi cilt No: 10, hane No: 34'te nüfusa kayıtlı Recep ve Nedıme kızı 1969 d.lu Yurdagûl Demirdö\en ile aynı hanede nüfusa kayıtlı Ahmet ve Kenman oğlu 1968 d.lu Hacı Murat Demırdöven'in boşanmalarına karar \erilmis olup işbu hüküm özetınin yayın tarihinden ıtıbaren 15 gün sonra davalıya teblığ edilmış sayılacağı ılanen tebliğ olunur. Basm: 451 P ÇİZGtLİK KÂMtL MASARACI KEDt LEVO APTLÜKA e-posta: aptulikaı go.com. BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇI bulutbebekta hotmail.com ioicu, bi parti Antıeme söyliyim de k.endrne t i çarşa-f dfkm&ye başlasvn-- b) ŞunJara söy)e cte bi gfüncş sistemi TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 26 Temmuz ABD-JAPONm GERGINLIĞL 1941 'DS BUGÛN, ABD BASKAUt PRANK.UH DBiA. NO ROOSEVeLT, JAPONVA'NIN AM£XtK4'PAtü TİCARİ Ç/M/eLARfMfA/ PON0U&JLDU6UNU AÇIKLADI. JAPONYA'NIN 19JO'UJ YTUAJSM 8AŞ- IAYAH DOSu A£)H İÇ6ALİ, JAPON DIŞ İŞL&ei BAKANfHtN, FB4/JSI2 MHJPİÇİN/'Ali P£ MALA/Hf!) ALTWA /UA&UUMllNt AÇftAMA SIYIA fEMİ BİRAÇAM/I 6Ö£T&ÜYOet)U. EZTESi GÜH,ASl>'OE J-APOULAR'A »CARÇl USITIAMA- . PETROL S4TTŞI DA DB&MAL /m&srJ-APOHyA İÇJH,ASVA İ$- ĞALİNiN VANı$ıGA,AMEeiKA ll£ PB ÇApŞ- MAK SİR ZO/ÜJMUJLUK HAÜNE GEÜytXt>Ü. VE ONLAZI, 8İRKAÇAYSONeA ANKARA...ANKA... MUŞERREF HEKİMOGLU Metin Toker Saygıyla Uğurlandı Tanıdığım zaman Cumhuriyet yazarı Metin To- ker. Gökkuşağı gibi kalemi var. Röportajlar, yorum- lar. portrelerle çarpıcı resimler çizer. Bamtelini gü- zel yakalar. Okurunu da güzel etkiler. Dostluğumuzhayli geç başladı. Ben Istanbul'da- yım 1950'lerde, onlar Ankara'da. ilişkilerimiz önce gergin, sonra sevgin. Madam Recamier diye söz ediyor benden. Bir elimde viski kadehi ipek giysi- ler içinde dolaşıyorum salonlarda. Hayli içertiyorum ama belli etmiyorum. Sonunda sordum bir gün. - Benim Madam Recamire'e benzerliğime inanı- yor musun gerçekten. O anı güzel yaşadım. - Yok, dedi. Sen Müşerref'sin, iyi bir gazeteci. Kycaklaştık, öpüştük. Özden Toker de mutlu gülümsedi. Güzel bir dostluk oluştu aramızda. Ya- kından tanıdım Metin Toker'i. Uzun soluğu var, ge- niş açısı, güzel taşıyor olayları. ödünsüz bir yaşa- mı amaçlıyor. Amaca giden yolda çizgisi değişmi- yor hiç. Kişiliğini güzel koruyor. Yurtdışı yolculuk- larda birlikteydik birkaç kez, Paris'te, Brüksel'de, Kanada'da. Niyagara Şelalesi'ni hayran seyrettik Kanada'nın ucunda. Güçlü güzel bir delikanlı o za- man, Amerika'da okuyor. Babasını görmeye geli- yorşelalenin kıyısına. Biz de Marliyn Monreo'nun filmini konuşuyoruz! Hangi konuya dokunsak renkli bir parantez açar Metin Toker, Asık suratla söyleşiden hoşlanmaz, ince esprileri küçük taşlarıyla neşeli bir rüzgâr es- tirir masamızda. Güzelliklere tanık olmaktan çok hoşlanır. Tepki- lerini güzel belirtir. Iğnesini batırmaktan da hiç ge- ri kalmaz. Meslek dalımızda ilginç olayların yaşandığı bir dönemde portresi daha çok beliriyor. Neredeyse heykelleşiyor. Yazılan, kitaplan da özel bir okul oluş- turuyor genç kuşaklar için, çarpıcı bir ömek oluyor Metin Toker. Not defterindeki sayfalar ilginç boyut- lara ulaşıyor, bir örnek niteliği kazanıyor, tarihsel ta- nıklığı doğrultusunda. "Ben Ismet Paşa'n/n sokağa açılan penceresi- yim" der. Paşanın görmediği olayları da taşır Pembe Köşk'ün bahçesine. Yeni boyutlar katar köşkün yaşamına. Ismet Paşa'nın damadı olmayı da güzel bir ya- şam biçimı ile sergiledi. Söylentilerinden uzak, çı- kar ilişkilerinden bir damla iz yok. Temiz ve dürüst bir yaşam. Geniş açıyı kucaklayan bir yazar. Yaz- maktan geri kalmıyor hiç. Tutukluluğu döneminde de özgürce sesleniyor okurlarına, ödün veımiyor. Birlikte yaşadık uzun yılları. Başkent olaylannı, ilginç toplantıları, siyasal ortamı dalgalandıran kişileri, Pembe Köşk gecelerini, parlayan ve sönen ünlüle- ri. Deniz fenerine benzettiğimiz kişileri. Sonra da fe- neri söndüren nedenleri. Birlikte konuştuk uzun yıl- larda. Umudu yeşertmeyi, sonra da soldurmayı. Kimler geldi kimler geçti. Sözün kısası birlikte ya- şadık Ankara'yı, Türkiye'yi ve dünyayı. Birlikte dön- dürdük uzun yıllar. Arada bir karşılaşınca kulağıma küpe takar. - Yazmaktan vazgeçme sakın, diye uyarır beni. O sözlerin anlamına şimdi daha çok vanyorum. Ya- zılanlan okuyarak, yazılmayanlara üzülerek... Metin Toker fatura ödemekten geri kalmıyor hiç. Özgürlüğünü yitirdi. Parmaklıklann arkasında kaldı ama ödün vermedi hiç. Yitikliği hissetmiyor yeni boyutlara ulaşarak yaşıyor. Insan olmanın onuruy- la direniyor güç koşullara. özden Toker'in sessiz direnişini saygıyla ananm her zaman. Ağlamayı sevmez, gülümseryorumlar- la konuşur. Karanlığı dağıtır birden. Metin Toker dünyamızda değil artık. Kalbi durdu sonunda. Pembe Köşk yaşamında beklenmeyen bir olay ama Köşk'ün özel bir düzeni, gizemi var. Her tür olayı doğal yaşıyor, açılan da güzel taşıyor, hastalığı, ölümü de. Onuria taşıyor. Dışa vurmadan içe gömüyor acısını. Bu da bir eğitim, kültür olayı bence. Yaşayarak öğreniyorsun. Kolay değil insan ol- mak, dost olmak. Acıyı da severek çekmek gerek. Yitik sevgililere gülümseyerek. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 SOLDANSAĞA: 1/ Kollannın, göğüs ve sır- tınınbirbölü- mü açık ka- dın giysisi. 2/ Bilgisayarda oynanmak üzere düzen- lenmiş bir oyun... Ka- yak. 3/ "Mis- ket limonu" da denilen küçük bir limon cinsi... Bir şe- • 1 yiaynntıh olarak or- 2 taya koyma. 4/ Bir „ renk... Birdenbire ortaya çıkan tehlike- li durum. 5/ Olgun- laşmamış ham ka- vun... "Şener — " : Oyuncumuz. 6/Yap- tırma ya da yasak et- me gücü. 7/Adın durum eklerinden biri... Cey- lan. 8/ Kimliği belirlenemeyen uzay cisimlerine verilen ad... Yelken devrinde irtibat ve haberleş- me hizmetlerinde kullanılan hızlı ve hafif gemi. 9/ Halk dilinde kırmızı pul bibere verilen ad... Şe- kerkamışından elde edilen içki. YUKARTOAN AŞAĞIYA: V Akdeniz yöresinde yetiştirilen ve güçlendirici, uyancı gibi özellikleri olan otsu bir bitki. 2/Bir ma- lın cinsini ve fiyatını gösteren küçük kâğıt... Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan de- yim sözü. 3/ Şamanizm'in din adamlanna verilen ad... Güneyden esen rüzgâr. 4/Müstahkem yer... Yuvarlak ve sipersiz başlık. 5/Çipura bahğının, bo- yu 10 cm'ye kadar olan gençlerine verilen ad... Satrançta bir taş. 6/ Karaciğerin salgıladığı acı sı- vı... "Eğilimli, yatkınolma" anlamındaargo söz- cük. 7/Bir ilimiz. 8/Batı Karadeniz Bölgesi'nde, bir bölümü ulusal park kapsamına alınan dağ sı- rası... Yunan rakısı. 9/ Antalya ilinde antik bir kent... Kemiklerin yuvarlak ucu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear