Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5AYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA
HABERLER
«üttüp-Sen'den
Talay'a tepki
• Istanbul Haber Senisi -
DSP'den aynldıktan sonra,
Jsmail Cem ve Hüsamettin
Özkan hakkmdaki bir
soruya, "Urıutulmamah ki
Osmanlı orcusunun yenik
komutanlan Kurtuluş
Savaşı'nınve
Cumhuriyefin muzaffer
komutanlan olarak
görülmüştüı" yanıtmı
veren YTP Genel Sekreteri
Istemihan Talay'a, Kültür
Sanat- Sen sert tepki
gösterdi. Külriır Sanat-
Sen Genel Başkanı Bilal
Şimşir, Talay"ın bu
ifadesinin. Ozalcı ve
Fethullahçı geleneğin
tezahürü ve takiyye
kültürünüıı bir uzantısı
değilse, hazın bir tarih
cehaletinin göstergesi
olduğunu belirtti. Şimşir
Talay'ın Kültür Bakanlığı
döneminde beceriksizlik
ve hukuksuzluk
uygulamalannın olağan
hale geldiğini söyledi.
Talay: Derviş
sözüne sadıktır
• MERSİN(AA)-YTP
Genel Sekreteri ve Mersin
Milletvekili Istemihan
Talay, siyaset kadar
toplumu değiştiren ve
yenilenmesıni sağlayan bir
araç bulunmadığım
belirterek "'Siyaset
yapmak, kamu görevidir"
dedi. Talay, Devlet Bakanı
Kemal Derviş ile ilgili
sorulan bir soruya
"Deniş, sözüne baglı ve
sadık bir siyasetçidir.
Beraber hareket etme
konusunda söz vermiştir.
Bizden başka bir partiye
gitmeyecektir" yanıtıru
verdi.
Bakanlar Kurulu
toplanıyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Erken seçimle ilgili
restleşmelerin ardından
Bakanlar Kurulu bugün
Başbakan Bülent Ecevit
başkanlığmda
toplanacak. Toplantı saat
ll.OO'deBaşbakanhk
Merkez Bina'da
gerçekleştırilecek.
Başbakan Ecevit,
toplantının ardından
tstanbul'a giderek MGK
toplantısına katılacak.
MGK toplanüsı
yarın
• ANKARA (AA) - Müli
Güvenlik Kurulu (MGK),
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in
başkanlığmda, yann
tstanbul'da toplanacak.
MGK'nin Harp
Akademileri
KomutanlığYnda
yapılacak temmuz ayı
olağan toplantısına,
Başbakan Bülent Ecevit
de katılacak. Ecevit,
toplantının yapılacağı gün,
Başbakanlık'a ait özel
uçak "Ata" ile tstanbul'a
hareket edecek.
Toplantının ardından Harp
Akademileri
KomutanlığYnda diploma
töreni yapılacak. Daha
sonra, bir kokteyl
verilecek. Diploma töreni
ile kokteyle de katılacak
olan Başbakan geceyi
Istanbul'da geçirecek.
TSK
uzmantaşıyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)-
Türk Silahlı
Kuvvetleri'nde (TSK)
lisansüstü öğrenim
görenlerin sayısı her geçen
yıl artıyor. Lisansüstü
çalışmalannı
tamamlayarak
elektronikten medyaya
çok çeşitli alanlarda
uzmanlık elde eden
personelin sayısı, bu yıl 4
bin 500'e ulaştı. 2 bin 50
asker ise halen lisansüstü
çalışmalanna devam
ediyor. Genelkurmay
Başkanlığı'ndan verilen
bilgiye göre, lisansüstü
öğreniınini tamamlayan ve_
devam eden personelin
140'ının kurrnay,
1655'inin muharip ve
muharebe destek,
1958'nin yardımcı sınıf, 2
bin 733'ünün de sağlık
sınıflanna mensup olduğu
kaydedildi.
Bahçeli, 57. hükümetin artık icraat değil seçim hükümeti olduğunu söyledi
Koltuk sevdalısı değilizEMİNEKAPLAN • Bahçeli, Ecevit'in HADEP ve AKP'nin seçimlerde başan neimiMedönüpdörmeyeceğininsorul-
KTRSFHtR MHP r#nri RaAanı ve kazanmasının rejim açısuıdan sakıncalı olacağı yönündeki m a
Üİz
»7n e
l
L!S İ n e
-""?? fc
?ç
?ş
.s
"î^m>
"
KiKŞUJiiK-MUr ueneı tsaşKanı ve .-> * . . . i „ i , -^ , ,• naseiir.Meclistemucadeienuzısürdunı-
BastekanYardımcısı Devlet Bahçeli, 57. açıklamalannı, Seçım erteletmek ıçuı sunı gerekçe olarak nıteledı. n j r j ^ Bahçeli, seçımlerden sonra
hükümetle 2004 yılına kadar ülkeyı yö- rgnlerine katılmak üzere Kırşehir'e gıtti. Jeti çok iyi bihnektedir ki MHP muhak- ıktıdara gelmeleri durumunda AB için
netmeol^amğınırıoldukçadaraldığrnıbe- ülkenin seçim atmosferine girdığini vur- fettedeikiMardadasorurnluhıkbflmcive gereklikoşullarkonusundakıtavırlannın
lırterek "Bu hukiımet arnkicraat hukii- guiayan Bahçeli, bazı çevrelerin manev- vatansevgisiiçinde olanbir partidir.Men- ne olacağının sorulması üzerine, "Avru-
melideğfldV dedi Başbakan BülentEce- ^ ^ v e ^ ^ oyunianna karşm Türkmil- suplan koltuk sevdahsı değil, ülke ve mfl- pah dosöara, AB yönetimineTürkiye'nin
vtt'inAKPveHADEP'leilgih'açıklama- letininendoğrûolanıyapacağınıveerna- kt sevdahadn-" dedi. içindebulunduğuözdşartlanryiceanlat-
lanm"seçmüertetetmekiçmsunigerek- netiendoğruolanavereceğfflTsöyledi.57. Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan mayaçahşırveoıılaniknajaçal^nz.Oiıı-
çe" olaraknitelendirenBahçeli, "MHPkal- hükümetin artık bir icraat hükümeti de- Bahçeli, ülke>isiyasihükümetbuhranıya- saıu^daTüridve'ninbugerçeklerinifer-
tuk sevdahsı depdir" diye konuştu. Or- gü, ülkeyi sağlıklı biçimde seçime götü- ratmadan sağlıklı bir seçimle istikrara ka- kedebflecekinsanlardır'' görüşünü dile ge-
taklanna liderler zirvesinde vanlan uz- recek olan bir hükûmet durumuna geldi- vuşturmanın tek yolunun 57. hükümetle tirdi. Bahçeli, YTP'ye değinirken bugü-
laşmayı anımsatan Bahçeli, "Şimdi ne ol- ğinı anlatan Bahçeli, bu seçimlerde seçim seçimlerin yapılması olduğunu kaydet- ne kadar milletın iradesine karşın siyase-
du ki bu görüş birtiğiiKİe değişMk orta- ekonomisiııinuygulanrnayacağınıveeko- ti.Bahçeli, MHP dışında ülkeyı seçime ti tanzim etme girişimlerinin sonuçsuz
ya çüayor?" dedi. nomikdengelerinbozulmasınaizinveril- taşıyacak,AByasalarıruçıkaracakbirhü- kaldığını ve siyasetin kendi ana nehirle-
MHP lideri Bahçeli, dün bazı açılış tö- meyeceğini söyledi. Bahçeli, "Türk mil- lcümetkurulması durumunda MHP'ninsi- rinde akmaya devam ettiğini beürtti.
Yılmaz, AB yasalarmı içeren pakete muhalefetten destek istedi
Çfller ve Cem'den seçim koşuhı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Erken seçim kara-
nndan önce Avrupa Birliği'ne
uyum düzenlemelerini yasa-
laştırmak amacıyla liderler tu-
runa çıkan ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz'a DYP,
YTP ve AKP koşul getirdi.
Üç partinin liderleri, pazarte-
si günü öncelikle seçim kara-
nmn alınmasında ısrar eder-
ken AKP yönetimi aynca idam
mahkûmlanrun aflardan ya-
rarlanmaması için anayasal
güvence koşulunu yineledi.
DYP, SP, AKP, YTP lider-
leriyle görüşen ANAP Genel
Başkanı Yılmaz. AB yasa pa-
ketini liderlere vererek destek
istedi. DYP lideri TansuÇfl-
ler, görüşmeden sonra yaptı-
ğı açıklamada, makul olan
her öneriye destekleyecekle-
rini belirterek "Önce seçim
karan ahnsm, sonra AByasa-
lan ve Seçim Yasası fle Siyasi
Partikr Yasası çıkanlsın" de-
di. Önce seçim karan alın-
ması konusunda Meclis'te bir
çoğunluk oluştuğunu dile ge-
tiren Çiller, "ANAP da bu
noktaya geliyor. Ağustosun
8'ine kadar seçim karan al-
makiçinzanıanokhığunuDet-
tfler* dedi.
ANAP"ın hazırladığı pake-
ti inceleyeceklerini belirten
Çiller, "BizeğitimdflminTürk-
çe olmasını savunuyoruz ve
bundangeriadunatmayız.Pa-
kette Kürtçe eğjtim olursa biz
bunakarşıçıkanz^ diye konuş-
tu. AKP Genel Başkanı Recep
Tayyrç> Erdoğan da AB pake-
tine ila koşulla destek verecek-
lennı açıkladı. Erdoğan, ilk
koşullannı "Biz bugüne ka-
dar anayasal güvence altuıda
ölüm cezasryia ilgili konunun
değerlendirflmesi gereküğini
söyledik" diye açıkladı. Ikin-
ci koşulunu seçim kararına
dayandıran Erdoğan, "Şu an-
da bizimolmazsaohnanmız3
Kasjmseçimidir.Pa/artesi gü-
nü 3 Kasım seçim tarihi ola-
rak betirienmelidir**dedı.
SP Genel Başkanı Recai
Kutan ise AB paketine Emek
Platformu'nun istediği "İş
GüvencesiYasası'nm" da ek-
lenmesinı istedi. Kutan. önce
AB yasalannın çıkanlması
daha sonra seçim karannın
ahnması konusunda ANAP
lideriyle aynı görüşte olduk-
lannı. AB ve Seçim Yasa-
sı'nın 10 gün içerisinde çıka-
nlabileceğini söyledi.Yılmaz,
dün son olarak YTP lideri ts-
mail Cem ile görüşerek des-
tek istedi.
Yılmaz, Cemden de "Ön-
ce seçim karan alahırT yanı-
tını aldı. Yılmaz, bugün Baş-
bakan Bülent Ecevit ve MHP
liden Devlet Bahçeli ile gö-
rüştükten sonra basın toplan-
tısı düzenleyerek temaslaruu
anlatacak.
Baykal:
Restleşme
üzüntü
verici
Yılmaz. partisince hazuianan AB paketine destek için dün DYP Genel Başkanı Çiller, SP Genel Baş-
kanı Recai Kutan ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan Ue görüştü. (Fotoğraf: AA)
Erdoğan: Rejimîn tek soranu Ecevit
ANKARA(Oıınhuriw*Bürosu)-AKP
Genel Başkanı Recep Tavyip Erdoğan.
partisüıin ve HADEP"in rejime tehdit
oluşturduğunu söyleyen Başbakan Bü-
lentEcevit'e tepki göstererek "Türkiye'de
rejimin tek sorunu savın Ecevit'tir'' dedi.
AKP Merkez Yürütme Kurulu, dün er-
ken seçim sürecıyle ilgili gelişmeleri ve
Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki siya-
set yasağını değerlendirdi.
Erdoğan, toplantıdan önce yapnğı açık-
lamada, Meclıs'in olağanüstü toplanma-
sı için pazartesi günü yapılan çağnyaka-
tüacaklannı ve 3 Kasım'da seçim karan-
nın yeni bir umut doğuracağını söyledi.
Erdoğan, Başbakan Ece\it'in sözlerinin
anımsatılması üzerine şöyle dedi:
"Türkhe'de rejimin tek sorunu Savın
Ecevit'tir. Sayın Ecevit, 5yıldır bu ülkenin
başbakanıdır ve rejimin sorunu yoksul-
luktur, açükûr sefalettir. Sayın Ecevit ken-
disi rejim sorunu olduğu için kendismi re-
jim sorunu olmaktan çıkanp' Bunu nasıl
birilerinin üzerine yıkanm' havası içeri-
sine girmiştir"
AKP Genel Başkam, Anayasa Mahke-
mesi karanna dayanan sıyasi kısıtlamala-
nnın sorulması üzerine, milletvekili aday-
lığı önünde engel bulunmadığı görüşünü
yineledi. Anayasa Mahkemesi'nin "kuru-
cuüyeügj'' konusundakararverdiğim nor-
mal üyeliğinin ve genel başkanlığırun
önünde engel bulunmadıgım savunan Er-
doğan, "Sizverürnişcezayıçekiyorsunuz.
312'dmdeğişildikohm>rvenormalüyeola-
bihyorsunuz. genel başkan olabühorsu-
nuz. Bütün bunlar ortada. erteleme > asa-
sı ile de suç tamanuyla erteletıryor ve sizin
bütün haklaruuz bu nedenle askıya abn-
dığı için avnen iade edüiyor. Dolavısr>1a
önünüz açık duruma gdhor. Ola> bu ka-
dar basifdedı. Erdoğan, bu konuda
YSK'den görüş alıp almadıklannın so-
rulması üzervne "YSK'den şu anda görüş
sorubnaz.YSlCninşuandaaçridamayap-
maa bUe yasal değildir" dedi.
Özkan'la sûrpriz görûşme
AKP'deki toplanüdan önce YTPTi Hü-
samettin Özkan'ın AKP Grup Başkan-
vekılı Salih Kapusuz ile sürpriz bir görüş-
me gerçekleştirmesi dikkat çekti. Kapu-
suz, görüşmenin ardından genel merke-
ze giderek partisinin toplantısına katıldı.
ANKAR\ (Cumhuriyet Bü-
rosu)-CHP Genel Başkanı De-
niz BaykaL erken seçim tartış-
malanmn yapılmasının anlam-
sız olduğunu belirterek, bir an
önce seçime gidilmesinin ge-
rektiğini söyledi. tktidar parti-
lerinin erken seçime ilişkin rest-
leşmesinin üzüntü verici bir man-
zara oluşturduğunu kaydeden
Baykal, "Türkiye'yi yönetenle-
rinherhakkbasiretibaglarKkNe
durumun farkmdalar ne de ge-
leceğj doğru değerlenmrryorlar.
Türkhe ekonomisi bu tutarsız-
hklardan, çeh'şkUerden dolayı
kan ka>-bedryor" dedi. Baykal,
ekonomıden sorumlu De\ let Ba-
kanı Kemal Derviş'in de "doğ-
ru karan" alacağını söyledi.
Baykal, MilliTakımlar So-
rumlusu Selami Özdemir i par-
ti merkezinde kabul etti. Kabul-
de bir konuşma yapan Baykal,
futbolda sevindirici bir başan
yakalanmasına karşm aym ba-
şannın ekonomi ve siyasette sağ-
lanamadığına dikkat çekti. Fut-
bolda evrensel kurallara uyula-
rak başanya ulaşıldığını anla-
tan Baykal, "Bizde siyasette ve
ekonomide böyledegfl. Siyasetve
ekonomi ahbap çavuş ilişkikri-
nebağjL Kabcı kurallaryok Her
an her şe\ yenidenşekfllenebür"
dedi. Baykal, futbolda olduğu
gibi ekonomi ve siyasette de ba-
şannm ancak evrensel kuralla-
ra uyularak yakalanabileceğini
savxındu. Millı Takımlar Sorum-
lusu Özdemir de Baykal 'ın her
zaman kendilerini desteklediği-
ni söyleyerek, Baykal'a milli
futbolcu Ergün Penbe'nin gön-
derdiği 18 numarah formayı he-
diye etti.
Daha sonra gazetecilerin so-
rulannı yanıtlayan Baykal, MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli
ile Başbakan Bülent Ecevit ara-
sındaki seçim restleşmesine iliş-
kin şunlan söyledi: "Üzüntüve-
rici bir manzara. Türkiye'yi yö-
netenlerin herhalde basireti bağ-
landL Ne durumun farkmdalar
ne de geleceği doğru değerlendi-
riyoriar. Türkiye ekonomisi bu
tutarsıznklardan, çelişküerden
dolayı kan kaybediyorf
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Eski deyimle "seçim sath-ı
maili"r\e girdik. Bu parlamen-
todan erken seçim karan çık-
maz diye bekliyordum, artık
seçim olacağına inanmaya
başladım.
Dönüşü olmayan biryolagi-
rildi gibi. Görünen o ki bu se-
çimle birlikte parlamento bü-
yük ölçüde değişikliğe uğraya-
cak. Isimlerve partilerin birkıs-
mı degişecek. Bu değişme, si-
yasi bir değişim yaratır mı, onu
kestimnek çok zor. Çünkü yü-
rüriükteki Siyasi Partiler Yasa-
sı ve Seçim Yasası'yla değişi-
mi gerçekleştirebilecek bir par-
lamento yaratmak imkânsız
görünüyor.
Şu anda tam bir belirsızlik
döneminden geçiyoruz. Fakat
bu belirsizlik, yerini iyimser bir
umuda bırakacak unsurlar içer-
~miyor. Hepimiz kara kara dü-
şünüyoruz.
Ömeğin AB'ye uyum yasa-
ları çıkarılabilir mi? Partilerin
açıklamalarına bakarsanız çı-
kanlabilir, ancak yaşanmış tec-
rübelere bakarsanız pek müm-
kün gürünmüyor. Çünkü, par-
Kadınların îtirazlan
ti liderlerinin dışayönelik açık-
lamalanyla gerçek niyetlerini
kestimnek o kadar güç ki!
• • •
Aslında bugün siyaset üze-
rine yazı yazmak istemiyorum.
"Uçan Haber" dergisi Uçan
Süpürge Kadın lletişim Bülte-
ni olarak ikı ayda bir yayımla-
nıyor.
Haziran sayısında son dö-
nemde gelişen bazı olaylara
kadınlarınrtirazlarınıdile getir-
mış. Bu itirazları sizinle pay-
laşmak istiyorum:
1- Hong-Kong'da21 yaşın-
daki temizlikçi bir kadın üç
adam tarafından kaçırıldı ve
tecavüze, uğradı. Tecavüzcü-
lerin avukatı, tecavüz olayının
centilmence gerçekleştiği yo-
lundabirsavunmayaptı. Cen-
tilmenliğe gerekçe olarak sa-
nıklann kadına sırayla tecavüz
etmelerini ve biri tecavüz eder-
ken diğerinin odadan çıkma-
sını gösterdi.
2- Iran yönetimi bir kadına
dahataşlanarak öldürülme ka-
ran verdi. Bu Hatemi döne-
mindeki 21. recm cezası. Bu
cezalardan 14'ü kadınlara ve-
rilmişti. 35 yaşındaki bir kadın
"edebe aykın" filmlerde rol al-
dığı gerekçesiyle sekiz yıl ce-
zaevinde yattıktan sonra taş-
lanarak öldürülmüştü.
3- 23 yaşındaki H.T, 28
Martta "Gözaltında Cinsel Ta-
ciz ve Tecavüze Karşı Hukuki
Yardım Projesi"ne başvurdu.
H.T, Istanbul Emniyeti Terörle
Mücadele Şubesı'nde gözal-
tında tutulurken cinsel organı-
natazyikli su sıkılarak tecavü-
ze uğradığını öne sürdü.
4-TMMOB 37. Kurultayı'nda
tüzüğün amaç maddelerine
itave edilmesi tstenen
"TMMOB, mühendis-mimar
kadınlann iş hayatında karşı-
laştığı cins ayrımcı uygulama-
ya karşı çıkar" şeklindeki öner-
ge, divan başkanı tarafından tü-
zük komisyonuna verilmedi.
5- Hükümet raporlanna gö-
re, Ingiltere'detecavüzcülerin
yakalanmadan ve cezalandınl-
madan kaçma oranı giderek
artıyor. Ingiltere'de bir teca-
vüzcünün yakalanma olasılı-
ğının yüzde birin bile altında
olduğu belirtiliyor.
6- Urdünlü eski parlamenter
Toujan al-Faisal. Ürdün hükü-
metini eleştirdiği, ülkeyi küçük
düşüren demeçler verdiği ge-
rekçesiyle tutuklandı. Toujan
el-Faisal, Ürdün parlamento-
suna seçilen ilk kadındı ve ka-
dın haklan reformlan konusun-
da yaptığı çalışmalarla tanını-
yor.
7- Son çalışmalar gösteri-
yor ki. Amerikalı kadınların ci-
nayete kurban gitme ihtimal-
leri diğer gelişmtş ülkeJerdeki
kadınlardan beş katfazla Dün-
yanın en zengin 25 ülkesinde
her yıl toplam 6300 kadın öl-
dürülüyorken bu sayı Ameri-
ka'da 4400'e çıkıyor. Bu cina-
yetlerin çoğu ise kocalar, sev-
gililer ya da reddedilen âşıklar
gibi kadınların daha önceden
tanıdıkları erkekler tarafından
işleniyor.
8- Suudi Arabistan'da din
polisleri ve Ticaret Bakanlığı
yetkilileri, 'süstü' ve 'açık' ol-
duğu ve bunlann kadınlar ta-
rafından giyilmesinin şeriata
aykırı olduğu gerekçesiyle 82
bin çaşafa el koydu!
9- Afganistan'da, erkekleri
'kızlannı' okula göndermeme-
leri ve 'kadınlannı' dışanda ça-
lıştırmamaları için uyaran ve
tehdit eden imzasız broşürter
dağıtılıyor. Işte bir örnek: "Ka-
rılarınızı işe, kızlannızı okula
göndermeyin. Ahlaksızlığın ve
bayağılığın yayılmasına izin
vermeyin. Eğerbu uyanyı cid-
diye almazsanız, bunun so-
nuçlanna karşı da hazırlıklı
oiun."
• • •
Kadınların bir kısım itirazla-
rı bunlar. Seçim ortamındatoz
duman ıçinde, kadınlar tüm
dünyada çok farklı sorunlarla
yüz yüze. Sorunlara bir de bu
gözle baksak, dünyayı daha
derinligine algılayabiliriz.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Dün Dünle Gitti...(ll)
Pazartesi günü "1990'larda dünya ekonomisini
peşinden sürüMeyen ekonomik toparianma bitti.
Şimdiyeni denizlerdeyiz" diye yazmıştım. "Dün dün-
le gitti", çünkü 20 yıldır dünya ekonomisini yönet-
mekte kullanılan politikalar artık geçeriiliğini yrtirdi.
Yeni ortamın koordinatlan
Dünya ekonomisinde gelişen yeni ortamın iki ana
özelliği var. Binncisi, aşın yatınm ve aşın üretim'in ge-
tirdiği sorunları mali bir genişlemeyle ertelemenin
olanağı artık kalmadı. Öyleyse bu aşın üretim kapa-
sitesini emecek talebi oluşturmak, giderek çok da-
ha büyük bir ivedilik kazanacak. Ne ki, bugünkü eko-
nomi yönetim mentalitesinin (neo-liberalizm) ege-
menliği sürdüğü sürece bu soruna çözüm bulmanın
olanaksızlığı bir yana, ABD ve diğer merkez ülkeler-
den aşın üretim sorunu etrafında sermaye içinde
güçlü bir konsolidasyon. diğer bir deyişle ayıklanma
gündemde. Bu konsolidasyon yaşanırken artan iş-
sizlık, talep yetersizlıği sorununu daha da ağırlaştı-
racak.
Diğer taraftan, bu talep sorununa yeni bir mali bir
genişlemeyle cevap vermek mümkün olmadığı gibi,
genişleme sırasında borsada ve para piyasalannda
oluşan spekülatif köpükler de sırayla patlıyor. Gay-
rimenkul piyasalarının ise yalnızca ABD'de değil, Av-
rupa'da da eli kulağında. Bu köpükler patlarken ar-
kalannda muazzam bir mali çöküntü, karşılıksız borç-
larbırakarak banka sistemini de zayıflatıyor, kredi ar-
zını daraltıyor. Bu süreç fazla kapasiteyi emebilecek,
yeni talebin oluşmasını sağlayabilecek üretken yatı-
nmlan da caydınyor.
Peki bu yeni talep nereden gelebilir? Dünyanın
ikinci büyük ekonomisi Japonya, 12 yıldır deflasyon
yaşıyor. IMF politikalan, Latin Amerika veTürkiye'de
talebi (ithalatı) kuruttu. Siyasi istikrarsızlıklar, merkez
sermayelerin ucuz işgücü alanlarına doğru kaçışını
zoriaştınyor.
1990'lann ekonomi politikalan, üç nokta sistemin
meşruiyetini tehdit eden gelişmelere neden oldu. Bi-
nncisi, merkez ülkelerde, oncelikle Avrupa'da, özel-
liklede Ingiltere, Ispanya ve Italya'da; neo-liberal po-
lîtikalara ve serbest piyasa modeline karşı başanlı grev-
ler artıyor, sendikal hareket canlanmaya başladı. tn-
giltere'de "///. Vo/"un neo-liberal sendika patronlan,
sol muhalefet tarafından teker tekertasfiye edildi. özel-
leştirmelerin yarattığı yıkımı görenlerin sayısı arttık-
ça, toplum, grevcileri destekleyen, sermayeyi sorgu-
layan bir ruh haline geri dönüyor. Ikincisi, Avrupa'da
ve azgelişmiş ülkelerde orta sınıflardan ve üretime yö-
nelik kesimlerden kaynaklanan küreselleşme karşrtı
ulusalcı bir muhalefet yükseliyor. Buna paralel, dün-
ya çapında bir küreselleşme karşrtı sol muhalefet de
var. Latin Amerika'da, Uzakdoğu'da ve Avrupa'da iş-
çi sınıfı hareketi de muhalefete kendi özgün taleple-
riyle katılmaya başladı. Yeni dönemin başlıca koor-
dinatlan (jeopolrrjk gelişmeleri özellikle dışanda bırak-
tım) bunlar.
Yeni ekonomi politika arayışlan
Yukarıdaki resme dıkkatle bakınca, bir taraftan
deflasyonist tehlikenin (talep yaratma gereği), diğer
taraftan yükselen toplumsal muhalefetin kesişerek mü-
kemmel bir "Keynesgil konjonktür" yarattığı görü-
lür. Bu, FED'in de gözünden kaçmamış. Pazartesi gü-
nü aktardığım raporda, son gelişmelerin, 1.5 yıldafa-
izlerin yüzde 6.5'ten 1.75'e indirildiği bir ortamda
gerçekleştiğine dikkat çekilerek para polrtikasının
yeterii olmadığı, mali politikanın önemi, kimi "olağan
dışı" politikalann gereği vurgulanıyor.
Mali piyasalann Japonya'da yaklaşan deflasyonu
önceden görmekte başansız kaldığı, Japon Merkez
Bankası'nın, hükümetinin ise bu "olağanüstü" (ge-
nişlemecı) politikalan uygulamakta çokgeciktiği, bu
yüzden de bir "likidite kapanına" tutulmaktan kurtu-
lamadığı saptanıyor. Mesaj açık: Neo-liberalizm, ser-
best piyasa deneyimi bitti, şimdi devletin ekonomi-
ye doğrudan müdahalesı dönemine geri geldik.
Financial Times'ta Martin Wolf da benzer bir so-
nuca ulaşıyor: Binncisi, para polrtikası, Euro bölge-
si de dahil, talebi güçlendirecek bir biçimde kullanıl-
maiı. Ikincisi, "ûze/sektörkonso//dasyonu vedüşük
enflasyon, diğer bir deyişle Keynes ortamındayız",
borçlanma oranı düşük ve reytingi yüksek hükümet-
ler hiç çekinmeden açık bütçe politikalanna yönel-
meliler. özel sektörün payını almak diye bir şey söz
konusu değil. Nihayet, gündemde sistemik tehdit
olduğuna göre, yükselmekte olan piyasalarda da ta-
lebi güçlendirecek politikalara yönelmek gerekiyor.
Brezilya ve Türkiye gibi ülkeler söz konusu olduğun-
da kesenin ağzını açmak lazım (Down time:
16/07/2001). Mesaj açık: Hükümetler ekonomiye gi-
rip harcama yatınm yapabilir! Nitekim, Ingiltere Işçi
Partisi bu uygulamalara başladı bile; sendikal hare-
ketin baskısıyla bu yolda ilerteyecek gibi görünüyor.
Peki bu manzara, Türkiye açısından ne söylüyor?
Binncisi, emekçiler için ilaç parası gerektiğinde 'IMF'ye
sözümüz var. Programı aşamayız" diyebılen sahte sos-
yal demokrasinin "sosya/-/ıbera/ sentez" fantezileri-
nin zamanı çoktan geçti. Eğer orta sınıflar ve iş çev-
releri, ekonomik istikrar açısından bu dinozoıiara
ümit bağlariarsa büyük bir hata yapariar. ikincisi, IMF
politikalan küresel talebi destekleme yaklaşımıyla
uyumlu değil ama Arjantin ve Brezilya deneyleri bir
esnekliğin başladığını düşündürüyor. Ancak, ABD
açısından jeopolitik öneminden dolayı aynı esnekli-
ği Türkiye'de göremeyebiliriz. IMF'nin bugünkü po-
litikalan, ülkenin yönetici elitinin tüm pazariık gücü-
nü kırdı. Bu yüzden, ABD-IMF, hükümetin ve hatta
ordunun üzerinde denetimi sürdürebilmek için bu
politikalan uygulamaya devam etmeyi seçebilir. öy-
leyse, bir an evvel IMF'den kurtulmak gerekiyor.
Özetle, dünya ekonomisi, klasik sosyal demokrasi-
nin kendini evinde hissedeceği bir ortama giriyor,
acaba bizimkiler farkında mı?
Derviş'in vekâleti
yeniden DSP'de
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - îsviçre
ve ABD'ye giderken
vekâletini ANAP'lı
Maliye Bakam Sümer
Oral'a bırakan ekono-
miden sorumlu Devlet
Bakanı Kemal Der-
viş'in vekâleti yeniden
DSP'li Orman Bakanı
Nami Çağan' a bırakıl-
dı.
Derviş' in yurtdışına
giderken vekâletini
ANAP'lı bir bakana bı-
rakması "Deniş DSP
ile voUannı tamamen
avmh" yorumlanna ne-
den olmuştu. Edinilen
bilgilere göre Derviş,
diğer tüm bakanlar gi-
bi yurtdışı görevlerine
gittiği zaman vekâletin
bırakılması için 4 kişi-
lik bir listeyi Bakanlar
Kurulu'na sundu. Der-
viş'in listesinde sıra-
sıyla Orman Bakanı
Çağan, Başbakan Yar-
dımcısı Şükrü Sina Gü-
rel, Maliye Bakam Sü-
mer Oral ve eski Dev-
let Bakam Recep Önal
yer aldı.