23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5AYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA HABERLER «üttüp-Sen'den Talay'a tepki • Istanbul Haber Senisi - DSP'den aynldıktan sonra, Jsmail Cem ve Hüsamettin Özkan hakkmdaki bir soruya, "Urıutulmamah ki Osmanlı orcusunun yenik komutanlan Kurtuluş Savaşı'nınve Cumhuriyefin muzaffer komutanlan olarak görülmüştüı" yanıtmı veren YTP Genel Sekreteri Istemihan Talay'a, Kültür Sanat- Sen sert tepki gösterdi. Külriır Sanat- Sen Genel Başkanı Bilal Şimşir, Talay"ın bu ifadesinin. Ozalcı ve Fethullahçı geleneğin tezahürü ve takiyye kültürünüıı bir uzantısı değilse, hazın bir tarih cehaletinin göstergesi olduğunu belirtti. Şimşir Talay'ın Kültür Bakanlığı döneminde beceriksizlik ve hukuksuzluk uygulamalannın olağan hale geldiğini söyledi. Talay: Derviş sözüne sadıktır • MERSİN(AA)-YTP Genel Sekreteri ve Mersin Milletvekili Istemihan Talay, siyaset kadar toplumu değiştiren ve yenilenmesıni sağlayan bir araç bulunmadığım belirterek "'Siyaset yapmak, kamu görevidir" dedi. Talay, Devlet Bakanı Kemal Derviş ile ilgili sorulan bir soruya "Deniş, sözüne baglı ve sadık bir siyasetçidir. Beraber hareket etme konusunda söz vermiştir. Bizden başka bir partiye gitmeyecektir" yanıtıru verdi. Bakanlar Kurulu toplanıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Erken seçimle ilgili restleşmelerin ardından Bakanlar Kurulu bugün Başbakan Bülent Ecevit başkanlığmda toplanacak. Toplantı saat ll.OO'deBaşbakanhk Merkez Bina'da gerçekleştırilecek. Başbakan Ecevit, toplantının ardından tstanbul'a giderek MGK toplantısına katılacak. MGK toplanüsı yarın • ANKARA (AA) - Müli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığmda, yann tstanbul'da toplanacak. MGK'nin Harp Akademileri KomutanlığYnda yapılacak temmuz ayı olağan toplantısına, Başbakan Bülent Ecevit de katılacak. Ecevit, toplantının yapılacağı gün, Başbakanlık'a ait özel uçak "Ata" ile tstanbul'a hareket edecek. Toplantının ardından Harp Akademileri KomutanlığYnda diploma töreni yapılacak. Daha sonra, bir kokteyl verilecek. Diploma töreni ile kokteyle de katılacak olan Başbakan geceyi Istanbul'da geçirecek. TSK uzmantaşıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) lisansüstü öğrenim görenlerin sayısı her geçen yıl artıyor. Lisansüstü çalışmalannı tamamlayarak elektronikten medyaya çok çeşitli alanlarda uzmanlık elde eden personelin sayısı, bu yıl 4 bin 500'e ulaştı. 2 bin 50 asker ise halen lisansüstü çalışmalanna devam ediyor. Genelkurmay Başkanlığı'ndan verilen bilgiye göre, lisansüstü öğreniınini tamamlayan ve_ devam eden personelin 140'ının kurrnay, 1655'inin muharip ve muharebe destek, 1958'nin yardımcı sınıf, 2 bin 733'ünün de sağlık sınıflanna mensup olduğu kaydedildi. Bahçeli, 57. hükümetin artık icraat değil seçim hükümeti olduğunu söyledi Koltuk sevdalısı değilizEMİNEKAPLAN • Bahçeli, Ecevit'in HADEP ve AKP'nin seçimlerde başan neimiMedönüpdörmeyeceğininsorul- KTRSFHtR MHP r#nri RaAanı ve kazanmasının rejim açısuıdan sakıncalı olacağı yönündeki m a Üİz »7n e l L!S İ n e -""?? fc ?ç ?ş .s "î^m> " KiKŞUJiiK-MUr ueneı tsaşKanı ve .-> * . . . i „ i , -^ , ,• naseiir.Meclistemucadeienuzısürdunı- BastekanYardımcısı Devlet Bahçeli, 57. açıklamalannı, Seçım erteletmek ıçuı sunı gerekçe olarak nıteledı. n j r j ^ Bahçeli, seçımlerden sonra hükümetle 2004 yılına kadar ülkeyı yö- rgnlerine katılmak üzere Kırşehir'e gıtti. Jeti çok iyi bihnektedir ki MHP muhak- ıktıdara gelmeleri durumunda AB için netmeol^amğınırıoldukçadaraldığrnıbe- ülkenin seçim atmosferine girdığini vur- fettedeikiMardadasorurnluhıkbflmcive gereklikoşullarkonusundakıtavırlannın lırterek "Bu hukiımet arnkicraat hukii- guiayan Bahçeli, bazı çevrelerin manev- vatansevgisiiçinde olanbir partidir.Men- ne olacağının sorulması üzerine, "Avru- melideğfldV dedi Başbakan BülentEce- ^ ^ v e ^ ^ oyunianna karşm Türkmil- suplan koltuk sevdahsı değil, ülke ve mfl- pah dosöara, AB yönetimineTürkiye'nin vtt'inAKPveHADEP'leilgih'açıklama- letininendoğrûolanıyapacağınıveerna- kt sevdahadn-" dedi. içindebulunduğuözdşartlanryiceanlat- lanm"seçmüertetetmekiçmsunigerek- netiendoğruolanavereceğfflTsöyledi.57. Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan mayaçahşırveoıılaniknajaçal^nz.Oiıı- çe" olaraknitelendirenBahçeli, "MHPkal- hükümetin artık bir icraat hükümeti de- Bahçeli, ülke>isiyasihükümetbuhranıya- saıu^daTüridve'ninbugerçeklerinifer- tuk sevdahsı depdir" diye konuştu. Or- gü, ülkeyi sağlıklı biçimde seçime götü- ratmadan sağlıklı bir seçimle istikrara ka- kedebflecekinsanlardır'' görüşünü dile ge- taklanna liderler zirvesinde vanlan uz- recek olan bir hükûmet durumuna geldi- vuşturmanın tek yolunun 57. hükümetle tirdi. Bahçeli, YTP'ye değinirken bugü- laşmayı anımsatan Bahçeli, "Şimdi ne ol- ğinı anlatan Bahçeli, bu seçimlerde seçim seçimlerin yapılması olduğunu kaydet- ne kadar milletın iradesine karşın siyase- du ki bu görüş birtiğiiKİe değişMk orta- ekonomisiııinuygulanrnayacağınıveeko- ti.Bahçeli, MHP dışında ülkeyı seçime ti tanzim etme girişimlerinin sonuçsuz ya çüayor?" dedi. nomikdengelerinbozulmasınaizinveril- taşıyacak,AByasalarıruçıkaracakbirhü- kaldığını ve siyasetin kendi ana nehirle- MHP lideri Bahçeli, dün bazı açılış tö- meyeceğini söyledi. Bahçeli, "Türk mil- lcümetkurulması durumunda MHP'ninsi- rinde akmaya devam ettiğini beürtti. Yılmaz, AB yasalarmı içeren pakete muhalefetten destek istedi Çfller ve Cem'den seçim koşuhı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Erken seçim kara- nndan önce Avrupa Birliği'ne uyum düzenlemelerini yasa- laştırmak amacıyla liderler tu- runa çıkan ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz'a DYP, YTP ve AKP koşul getirdi. Üç partinin liderleri, pazarte- si günü öncelikle seçim kara- nmn alınmasında ısrar eder- ken AKP yönetimi aynca idam mahkûmlanrun aflardan ya- rarlanmaması için anayasal güvence koşulunu yineledi. DYP, SP, AKP, YTP lider- leriyle görüşen ANAP Genel Başkanı Yılmaz. AB yasa pa- ketini liderlere vererek destek istedi. DYP lideri TansuÇfl- ler, görüşmeden sonra yaptı- ğı açıklamada, makul olan her öneriye destekleyecekle- rini belirterek "Önce seçim karan ahnsm, sonra AByasa- lan ve Seçim Yasası fle Siyasi Partikr Yasası çıkanlsın" de- di. Önce seçim karan alın- ması konusunda Meclis'te bir çoğunluk oluştuğunu dile ge- tiren Çiller, "ANAP da bu noktaya geliyor. Ağustosun 8'ine kadar seçim karan al- makiçinzanıanokhığunuDet- tfler* dedi. ANAP"ın hazırladığı pake- ti inceleyeceklerini belirten Çiller, "BizeğitimdflminTürk- çe olmasını savunuyoruz ve bundangeriadunatmayız.Pa- kette Kürtçe eğjtim olursa biz bunakarşıçıkanz^ diye konuş- tu. AKP Genel Başkanı Recep Tayyrç> Erdoğan da AB pake- tine ila koşulla destek verecek- lennı açıkladı. Erdoğan, ilk koşullannı "Biz bugüne ka- dar anayasal güvence altuıda ölüm cezasryia ilgili konunun değerlendirflmesi gereküğini söyledik" diye açıkladı. Ikin- ci koşulunu seçim kararına dayandıran Erdoğan, "Şu an- da bizimolmazsaohnanmız3 Kasjmseçimidir.Pa/artesi gü- nü 3 Kasım seçim tarihi ola- rak betirienmelidir**dedı. SP Genel Başkanı Recai Kutan ise AB paketine Emek Platformu'nun istediği "İş GüvencesiYasası'nm" da ek- lenmesinı istedi. Kutan. önce AB yasalannın çıkanlması daha sonra seçim karannın ahnması konusunda ANAP lideriyle aynı görüşte olduk- lannı. AB ve Seçim Yasa- sı'nın 10 gün içerisinde çıka- nlabileceğini söyledi.Yılmaz, dün son olarak YTP lideri ts- mail Cem ile görüşerek des- tek istedi. Yılmaz, Cemden de "Ön- ce seçim karan alahırT yanı- tını aldı. Yılmaz, bugün Baş- bakan Bülent Ecevit ve MHP liden Devlet Bahçeli ile gö- rüştükten sonra basın toplan- tısı düzenleyerek temaslaruu anlatacak. Baykal: Restleşme üzüntü verici Yılmaz. partisince hazuianan AB paketine destek için dün DYP Genel Başkanı Çiller, SP Genel Baş- kanı Recai Kutan ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan Ue görüştü. (Fotoğraf: AA) Erdoğan: Rejimîn tek soranu Ecevit ANKARA(Oıınhuriw*Bürosu)-AKP Genel Başkanı Recep Tavyip Erdoğan. partisüıin ve HADEP"in rejime tehdit oluşturduğunu söyleyen Başbakan Bü- lentEcevit'e tepki göstererek "Türkiye'de rejimin tek sorunu savın Ecevit'tir'' dedi. AKP Merkez Yürütme Kurulu, dün er- ken seçim sürecıyle ilgili gelişmeleri ve Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki siya- set yasağını değerlendirdi. Erdoğan, toplantıdan önce yapnğı açık- lamada, Meclıs'in olağanüstü toplanma- sı için pazartesi günü yapılan çağnyaka- tüacaklannı ve 3 Kasım'da seçim karan- nın yeni bir umut doğuracağını söyledi. Erdoğan, Başbakan Ece\it'in sözlerinin anımsatılması üzerine şöyle dedi: "Türkhe'de rejimin tek sorunu Savın Ecevit'tir. Sayın Ecevit, 5yıldır bu ülkenin başbakanıdır ve rejimin sorunu yoksul- luktur, açükûr sefalettir. Sayın Ecevit ken- disi rejim sorunu olduğu için kendismi re- jim sorunu olmaktan çıkanp' Bunu nasıl birilerinin üzerine yıkanm' havası içeri- sine girmiştir" AKP Genel Başkam, Anayasa Mahke- mesi karanna dayanan sıyasi kısıtlamala- nnın sorulması üzerine, milletvekili aday- lığı önünde engel bulunmadığı görüşünü yineledi. Anayasa Mahkemesi'nin "kuru- cuüyeügj'' konusundakararverdiğim nor- mal üyeliğinin ve genel başkanlığırun önünde engel bulunmadıgım savunan Er- doğan, "Sizverürnişcezayıçekiyorsunuz. 312'dmdeğişildikohm>rvenormalüyeola- bihyorsunuz. genel başkan olabühorsu- nuz. Bütün bunlar ortada. erteleme > asa- sı ile de suç tamanuyla erteletıryor ve sizin bütün haklaruuz bu nedenle askıya abn- dığı için avnen iade edüiyor. Dolavısr>1a önünüz açık duruma gdhor. Ola> bu ka- dar basifdedı. Erdoğan, bu konuda YSK'den görüş alıp almadıklannın so- rulması üzervne "YSK'den şu anda görüş sorubnaz.YSlCninşuandaaçridamayap- maa bUe yasal değildir" dedi. Özkan'la sûrpriz görûşme AKP'deki toplanüdan önce YTPTi Hü- samettin Özkan'ın AKP Grup Başkan- vekılı Salih Kapusuz ile sürpriz bir görüş- me gerçekleştirmesi dikkat çekti. Kapu- suz, görüşmenin ardından genel merke- ze giderek partisinin toplantısına katıldı. ANKAR\ (Cumhuriyet Bü- rosu)-CHP Genel Başkanı De- niz BaykaL erken seçim tartış- malanmn yapılmasının anlam- sız olduğunu belirterek, bir an önce seçime gidilmesinin ge- rektiğini söyledi. tktidar parti- lerinin erken seçime ilişkin rest- leşmesinin üzüntü verici bir man- zara oluşturduğunu kaydeden Baykal, "Türkiye'yi yönetenle- rinherhakkbasiretibaglarKkNe durumun farkmdalar ne de ge- leceğj doğru değerlenmrryorlar. Türkhe ekonomisi bu tutarsız- hklardan, çeh'şkUerden dolayı kan ka>-bedryor" dedi. Baykal, ekonomıden sorumlu De\ let Ba- kanı Kemal Derviş'in de "doğ- ru karan" alacağını söyledi. Baykal, MilliTakımlar So- rumlusu Selami Özdemir i par- ti merkezinde kabul etti. Kabul- de bir konuşma yapan Baykal, futbolda sevindirici bir başan yakalanmasına karşm aym ba- şannın ekonomi ve siyasette sağ- lanamadığına dikkat çekti. Fut- bolda evrensel kurallara uyula- rak başanya ulaşıldığını anla- tan Baykal, "Bizde siyasette ve ekonomide böyledegfl. Siyasetve ekonomi ahbap çavuş ilişkikri- nebağjL Kabcı kurallaryok Her an her şe\ yenidenşekfllenebür" dedi. Baykal, futbolda olduğu gibi ekonomi ve siyasette de ba- şannm ancak evrensel kuralla- ra uyularak yakalanabileceğini savxındu. Millı Takımlar Sorum- lusu Özdemir de Baykal 'ın her zaman kendilerini desteklediği- ni söyleyerek, Baykal'a milli futbolcu Ergün Penbe'nin gön- derdiği 18 numarah formayı he- diye etti. Daha sonra gazetecilerin so- rulannı yanıtlayan Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Başbakan Bülent Ecevit ara- sındaki seçim restleşmesine iliş- kin şunlan söyledi: "Üzüntüve- rici bir manzara. Türkiye'yi yö- netenlerin herhalde basireti bağ- landL Ne durumun farkmdalar ne de geleceği doğru değerlendi- riyoriar. Türkiye ekonomisi bu tutarsıznklardan, çelişküerden dolayı kan kaybediyorf IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Eski deyimle "seçim sath-ı maili"r\e girdik. Bu parlamen- todan erken seçim karan çık- maz diye bekliyordum, artık seçim olacağına inanmaya başladım. Dönüşü olmayan biryolagi- rildi gibi. Görünen o ki bu se- çimle birlikte parlamento bü- yük ölçüde değişikliğe uğraya- cak. Isimlerve partilerin birkıs- mı degişecek. Bu değişme, si- yasi bir değişim yaratır mı, onu kestimnek çok zor. Çünkü yü- rüriükteki Siyasi Partiler Yasa- sı ve Seçim Yasası'yla değişi- mi gerçekleştirebilecek bir par- lamento yaratmak imkânsız görünüyor. Şu anda tam bir belirsızlik döneminden geçiyoruz. Fakat bu belirsizlik, yerini iyimser bir umuda bırakacak unsurlar içer- ~miyor. Hepimiz kara kara dü- şünüyoruz. Ömeğin AB'ye uyum yasa- ları çıkarılabilir mi? Partilerin açıklamalarına bakarsanız çı- kanlabilir, ancak yaşanmış tec- rübelere bakarsanız pek müm- kün gürünmüyor. Çünkü, par- Kadınların îtirazlan ti liderlerinin dışayönelik açık- lamalanyla gerçek niyetlerini kestimnek o kadar güç ki! • • • Aslında bugün siyaset üze- rine yazı yazmak istemiyorum. "Uçan Haber" dergisi Uçan Süpürge Kadın lletişim Bülte- ni olarak ikı ayda bir yayımla- nıyor. Haziran sayısında son dö- nemde gelişen bazı olaylara kadınlarınrtirazlarınıdile getir- mış. Bu itirazları sizinle pay- laşmak istiyorum: 1- Hong-Kong'da21 yaşın- daki temizlikçi bir kadın üç adam tarafından kaçırıldı ve tecavüze, uğradı. Tecavüzcü- lerin avukatı, tecavüz olayının centilmence gerçekleştiği yo- lundabirsavunmayaptı. Cen- tilmenliğe gerekçe olarak sa- nıklann kadına sırayla tecavüz etmelerini ve biri tecavüz eder- ken diğerinin odadan çıkma- sını gösterdi. 2- Iran yönetimi bir kadına dahataşlanarak öldürülme ka- ran verdi. Bu Hatemi döne- mindeki 21. recm cezası. Bu cezalardan 14'ü kadınlara ve- rilmişti. 35 yaşındaki bir kadın "edebe aykın" filmlerde rol al- dığı gerekçesiyle sekiz yıl ce- zaevinde yattıktan sonra taş- lanarak öldürülmüştü. 3- 23 yaşındaki H.T, 28 Martta "Gözaltında Cinsel Ta- ciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Projesi"ne başvurdu. H.T, Istanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesı'nde gözal- tında tutulurken cinsel organı- natazyikli su sıkılarak tecavü- ze uğradığını öne sürdü. 4-TMMOB 37. Kurultayı'nda tüzüğün amaç maddelerine itave edilmesi tstenen "TMMOB, mühendis-mimar kadınlann iş hayatında karşı- laştığı cins ayrımcı uygulama- ya karşı çıkar" şeklindeki öner- ge, divan başkanı tarafından tü- zük komisyonuna verilmedi. 5- Hükümet raporlanna gö- re, Ingiltere'detecavüzcülerin yakalanmadan ve cezalandınl- madan kaçma oranı giderek artıyor. Ingiltere'de bir teca- vüzcünün yakalanma olasılı- ğının yüzde birin bile altında olduğu belirtiliyor. 6- Urdünlü eski parlamenter Toujan al-Faisal. Ürdün hükü- metini eleştirdiği, ülkeyi küçük düşüren demeçler verdiği ge- rekçesiyle tutuklandı. Toujan el-Faisal, Ürdün parlamento- suna seçilen ilk kadındı ve ka- dın haklan reformlan konusun- da yaptığı çalışmalarla tanını- yor. 7- Son çalışmalar gösteri- yor ki. Amerikalı kadınların ci- nayete kurban gitme ihtimal- leri diğer gelişmtş ülkeJerdeki kadınlardan beş katfazla Dün- yanın en zengin 25 ülkesinde her yıl toplam 6300 kadın öl- dürülüyorken bu sayı Ameri- ka'da 4400'e çıkıyor. Bu cina- yetlerin çoğu ise kocalar, sev- gililer ya da reddedilen âşıklar gibi kadınların daha önceden tanıdıkları erkekler tarafından işleniyor. 8- Suudi Arabistan'da din polisleri ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri, 'süstü' ve 'açık' ol- duğu ve bunlann kadınlar ta- rafından giyilmesinin şeriata aykırı olduğu gerekçesiyle 82 bin çaşafa el koydu! 9- Afganistan'da, erkekleri 'kızlannı' okula göndermeme- leri ve 'kadınlannı' dışanda ça- lıştırmamaları için uyaran ve tehdit eden imzasız broşürter dağıtılıyor. Işte bir örnek: "Ka- rılarınızı işe, kızlannızı okula göndermeyin. Ahlaksızlığın ve bayağılığın yayılmasına izin vermeyin. Eğerbu uyanyı cid- diye almazsanız, bunun so- nuçlanna karşı da hazırlıklı oiun." • • • Kadınların bir kısım itirazla- rı bunlar. Seçim ortamındatoz duman ıçinde, kadınlar tüm dünyada çok farklı sorunlarla yüz yüze. Sorunlara bir de bu gözle baksak, dünyayı daha derinligine algılayabiliriz. GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Dün Dünle Gitti...(ll) Pazartesi günü "1990'larda dünya ekonomisini peşinden sürüMeyen ekonomik toparianma bitti. Şimdiyeni denizlerdeyiz" diye yazmıştım. "Dün dün- le gitti", çünkü 20 yıldır dünya ekonomisini yönet- mekte kullanılan politikalar artık geçeriiliğini yrtirdi. Yeni ortamın koordinatlan Dünya ekonomisinde gelişen yeni ortamın iki ana özelliği var. Binncisi, aşın yatınm ve aşın üretim'in ge- tirdiği sorunları mali bir genişlemeyle ertelemenin olanağı artık kalmadı. Öyleyse bu aşın üretim kapa- sitesini emecek talebi oluşturmak, giderek çok da- ha büyük bir ivedilik kazanacak. Ne ki, bugünkü eko- nomi yönetim mentalitesinin (neo-liberalizm) ege- menliği sürdüğü sürece bu soruna çözüm bulmanın olanaksızlığı bir yana, ABD ve diğer merkez ülkeler- den aşın üretim sorunu etrafında sermaye içinde güçlü bir konsolidasyon. diğer bir deyişle ayıklanma gündemde. Bu konsolidasyon yaşanırken artan iş- sizlık, talep yetersizlıği sorununu daha da ağırlaştı- racak. Diğer taraftan, bu talep sorununa yeni bir mali bir genişlemeyle cevap vermek mümkün olmadığı gibi, genişleme sırasında borsada ve para piyasalannda oluşan spekülatif köpükler de sırayla patlıyor. Gay- rimenkul piyasalarının ise yalnızca ABD'de değil, Av- rupa'da da eli kulağında. Bu köpükler patlarken ar- kalannda muazzam bir mali çöküntü, karşılıksız borç- larbırakarak banka sistemini de zayıflatıyor, kredi ar- zını daraltıyor. Bu süreç fazla kapasiteyi emebilecek, yeni talebin oluşmasını sağlayabilecek üretken yatı- nmlan da caydınyor. Peki bu yeni talep nereden gelebilir? Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Japonya, 12 yıldır deflasyon yaşıyor. IMF politikalan, Latin Amerika veTürkiye'de talebi (ithalatı) kuruttu. Siyasi istikrarsızlıklar, merkez sermayelerin ucuz işgücü alanlarına doğru kaçışını zoriaştınyor. 1990'lann ekonomi politikalan, üç nokta sistemin meşruiyetini tehdit eden gelişmelere neden oldu. Bi- nncisi, merkez ülkelerde, oncelikle Avrupa'da, özel- liklede Ingiltere, Ispanya ve Italya'da; neo-liberal po- lîtikalara ve serbest piyasa modeline karşı başanlı grev- ler artıyor, sendikal hareket canlanmaya başladı. tn- giltere'de "///. Vo/"un neo-liberal sendika patronlan, sol muhalefet tarafından teker tekertasfiye edildi. özel- leştirmelerin yarattığı yıkımı görenlerin sayısı arttık- ça, toplum, grevcileri destekleyen, sermayeyi sorgu- layan bir ruh haline geri dönüyor. Ikincisi, Avrupa'da ve azgelişmiş ülkelerde orta sınıflardan ve üretime yö- nelik kesimlerden kaynaklanan küreselleşme karşrtı ulusalcı bir muhalefet yükseliyor. Buna paralel, dün- ya çapında bir küreselleşme karşrtı sol muhalefet de var. Latin Amerika'da, Uzakdoğu'da ve Avrupa'da iş- çi sınıfı hareketi de muhalefete kendi özgün taleple- riyle katılmaya başladı. Yeni dönemin başlıca koor- dinatlan (jeopolrrjk gelişmeleri özellikle dışanda bırak- tım) bunlar. Yeni ekonomi politika arayışlan Yukarıdaki resme dıkkatle bakınca, bir taraftan deflasyonist tehlikenin (talep yaratma gereği), diğer taraftan yükselen toplumsal muhalefetin kesişerek mü- kemmel bir "Keynesgil konjonktür" yarattığı görü- lür. Bu, FED'in de gözünden kaçmamış. Pazartesi gü- nü aktardığım raporda, son gelişmelerin, 1.5 yıldafa- izlerin yüzde 6.5'ten 1.75'e indirildiği bir ortamda gerçekleştiğine dikkat çekilerek para polrtikasının yeterii olmadığı, mali politikanın önemi, kimi "olağan dışı" politikalann gereği vurgulanıyor. Mali piyasalann Japonya'da yaklaşan deflasyonu önceden görmekte başansız kaldığı, Japon Merkez Bankası'nın, hükümetinin ise bu "olağanüstü" (ge- nişlemecı) politikalan uygulamakta çokgeciktiği, bu yüzden de bir "likidite kapanına" tutulmaktan kurtu- lamadığı saptanıyor. Mesaj açık: Neo-liberalizm, ser- best piyasa deneyimi bitti, şimdi devletin ekonomi- ye doğrudan müdahalesı dönemine geri geldik. Financial Times'ta Martin Wolf da benzer bir so- nuca ulaşıyor: Binncisi, para polrtikası, Euro bölge- si de dahil, talebi güçlendirecek bir biçimde kullanıl- maiı. Ikincisi, "ûze/sektörkonso//dasyonu vedüşük enflasyon, diğer bir deyişle Keynes ortamındayız", borçlanma oranı düşük ve reytingi yüksek hükümet- ler hiç çekinmeden açık bütçe politikalanna yönel- meliler. özel sektörün payını almak diye bir şey söz konusu değil. Nihayet, gündemde sistemik tehdit olduğuna göre, yükselmekte olan piyasalarda da ta- lebi güçlendirecek politikalara yönelmek gerekiyor. Brezilya ve Türkiye gibi ülkeler söz konusu olduğun- da kesenin ağzını açmak lazım (Down time: 16/07/2001). Mesaj açık: Hükümetler ekonomiye gi- rip harcama yatınm yapabilir! Nitekim, Ingiltere Işçi Partisi bu uygulamalara başladı bile; sendikal hare- ketin baskısıyla bu yolda ilerteyecek gibi görünüyor. Peki bu manzara, Türkiye açısından ne söylüyor? Binncisi, emekçiler için ilaç parası gerektiğinde 'IMF'ye sözümüz var. Programı aşamayız" diyebılen sahte sos- yal demokrasinin "sosya/-/ıbera/ sentez" fantezileri- nin zamanı çoktan geçti. Eğer orta sınıflar ve iş çev- releri, ekonomik istikrar açısından bu dinozoıiara ümit bağlariarsa büyük bir hata yapariar. ikincisi, IMF politikalan küresel talebi destekleme yaklaşımıyla uyumlu değil ama Arjantin ve Brezilya deneyleri bir esnekliğin başladığını düşündürüyor. Ancak, ABD açısından jeopolitik öneminden dolayı aynı esnekli- ği Türkiye'de göremeyebiliriz. IMF'nin bugünkü po- litikalan, ülkenin yönetici elitinin tüm pazariık gücü- nü kırdı. Bu yüzden, ABD-IMF, hükümetin ve hatta ordunun üzerinde denetimi sürdürebilmek için bu politikalan uygulamaya devam etmeyi seçebilir. öy- leyse, bir an evvel IMF'den kurtulmak gerekiyor. Özetle, dünya ekonomisi, klasik sosyal demokrasi- nin kendini evinde hissedeceği bir ortama giriyor, acaba bizimkiler farkında mı? Derviş'in vekâleti yeniden DSP'de ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - îsviçre ve ABD'ye giderken vekâletini ANAP'lı Maliye Bakam Sümer Oral'a bırakan ekono- miden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Der- viş'in vekâleti yeniden DSP'li Orman Bakanı Nami Çağan' a bırakıl- dı. Derviş' in yurtdışına giderken vekâletini ANAP'lı bir bakana bı- rakması "Deniş DSP ile voUannı tamamen avmh" yorumlanna ne- den olmuştu. Edinilen bilgilere göre Derviş, diğer tüm bakanlar gi- bi yurtdışı görevlerine gittiği zaman vekâletin bırakılması için 4 kişi- lik bir listeyi Bakanlar Kurulu'na sundu. Der- viş'in listesinde sıra- sıyla Orman Bakanı Çağan, Başbakan Yar- dımcısı Şükrü Sina Gü- rel, Maliye Bakam Sü- mer Oral ve eski Dev- let Bakam Recep Önal yer aldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear