Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20TEMMUZ 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
JLjJvf_Fİll_rlVJJ. ekonomi@cumhurlyet.com.tr 13
^4kçakoca, bankacılık sektöründe özkaynaklann yetersiz olduğunu, birleşmenin öneminin arttığını söyledi
Şimdi evliliğintam zamanıEkononü Senisi - Bankacılık
DKnenJeme ve Denetleme Kuru-
rnu (BDD<C) Başkanı Engin Ak-
çaJoca. baakacılık sektöriinün ba-
şaLniinın, gerçek kârlılıkJa doğru
orzntıh olscağmı belırterek ban-
kalann öz.<avnaklanııın güçlen-
dinlmesı gerektiğini ve bunun
içinbırleşınelerin öneminin arttı-
ğını söyledi.
EODK tarafindan düzenlenen
'Bankacılık Sektöriinün Yeniden
Vapılandınlnıası Programı'nın
tartışıldığı toplantının açılışında
konuşan Akçakoca. bankacılıkta
gerçek özkaynak gerektiğini ifa-
de ederek "Ozkaynak için devam-
lı eümizin cebimizde olnıası gere-
kryor" dedı. Akçakoca, yüzde 8
olan sermaye veterlilik rasyosu-
nun Türkıye içın yeterlı olmadığı-
• BDDK Başkanı Akçakoca, bankacılıkta gerçek
özkaynak gerektiğini ifade ederek "Özkaynak için
devamlı elimizin cebimizde olması gerekiyor.
Güçlenmek istiyorsak, omuz omuza vermek gerekecek.
Birleşmek zorundayız" dedi.
nı vurgulayarak bunun tüm dün-
yada 2 yıl sonra yüzde 12'ye çı-
kanlacağını belirtti.
Akçakoca, "Bu rasyn, bu sene
sonunda da gelecek sene sonunda
da önümüzde olacak. Güçlenmek
istiyorsak, omuz omuza vermek
gerekecek. Birieşme bu nedenle
önemh'" dıye konuştu.
BDDK Başkanı, sektördeki bir-
Ieşmelere ilişkin olarak "Hertür-
Hi birieşme ohımlu. sann alma gi-
bi. Grup dışından da bir araya ge-
lip birieşme söz konusu olabüir"
dedi. BDDK'nin Pamukbank'ın
Fon'a devir kararının doğru oldu-
ğunu savunan Akçakoca,
"Çukurova Grubu'nun geri
ödemesiyle Ugili çabşmalar devam
ediyor. Istanbul Yaklaşımı altında
yapılacak çaJışmaJarda. bankasj-
na göre peşin tahsilann söz konu-
su obnası ve 6 ay beklemesi şarn
geçerfi olacak" dedi. Akçakoca,
"Pamukbank'ın devrine iKşkin
olarak Bülent Ecevit'in Kemal
Dervış hakkında soruşturma aç-
üğı iddiası var. Bu size vhşti mı?"
sorusu üzenne, kendisinin
konuyu dün bir ajansın
web sayfasından öğren-
diğini ifade ederek "Ha-
ber doğruysa bu Saym
Başbakanımızın takdi-
ridir" dedi.
Fon'a devredilen ban-
kalann ekonomiye 20
milyar dolarhk yük getir-
diği ve bunun tahsili konu-
sunda nasıl bir yol izlendi-
ğinin sorulması üzerine de
Akçakoca, son devrahnan
banka hariç Fon'un el koydu-
ğu bankalardan devTahnan
zarann o zamanki
kurlarla 7.5
milyar dolar
olduğunu
kaydetti.
Ersin Özince, bankalann uzun süredir çözüm beklediği sorunlannı anlattı
Haksız rekabetin önüne geçin
Ekonomi Servisi - Türkiye Bankalar
Birliği Başkanı ve tş Bankası Genel Mü-
dürii Ersin Özince, BDDK tarafindan
düzenlenen toplantıda bankacılıkta
haksız rekabetin ortadan kaldınlmasını
ilgilendiren birçok düzenleme bulundu-
ğunu belirtti. Özince, TBB'nin uzun sü-
redir çözüm üretilmesini beklediği mad-
deleri şöyle açıkladı:
• Bankalar, sorunlu alacakların tü-
mü için bir yıl içinde karşılık ayırmak
durumundayken alacaklannuı tahsili
için yıllarca beklemek zorundadırlar.
t/ Zorunlu karşılıklar, banka ve sigor-
ta muamele vergisi düşürühnelidir.
Kambiyo gider vergisi sıfirlanmalıdır.
*/ TL yatınmlan özendirilmelidir.
^ Genel bütçeden kaynak aktanlan
kuruluşlann dışındaki kamu kuruluşlan-
nın paralannın sadece kamu bankalanna
yatınlması zorunluluğu kaldırılmah.
• Vakıfparalannın sadece kamu ban-
kalanna yatınlması zorunluluğu banka-
lar arasında haksız rekabet yaratan bir
düzenlemedir.
• Şube başında güvenlik elemanı
adedinin arttınlması konusuna ekono-
mik olarak yaklaşılmalıdır. Bankalarda
eski hükümlü çalıştınlması konusunda
TBB'nin önerileri dikkate alınmalıdır.
S Çek Kanunu yeniden düzenlenme-
li.
• Mali sistemde yer alan banka dışı
kurumlann rekabet içinde benzer dü-
zenleme ve denetime tabi olmalan sağ-
lanmalıdır.
Siyasi belirsizlik güveni sarsıyor
Genç Toyoda'dan
kuruyansı
Ekonomi Servisi -
Toyota Motor Europe
Genel Müdürü ve
CEO'su Dr. Shuhei
Toyoda, döviz
kurlanndaki
dalgalanma ve siyasi
belirsizliklerin
yatınmcılarda güven
eksikliğine yol açtığını
belirtti. Dr. Toyoda,
Türkiye'nin sahip
olduğu avantajlann
farkında olduklannı
ifade etti. Türkiye'nin
maliyet rekabetçiliği.
otomotiv pazarlanna
yakınlık ve rekabetçi
insan gücüyle önemli
bir üretim üssü
olduğunu söyleyen
Toyoda, yabancı
sermayeye yönelik
bürokratik işlemlerin
azaltılması ve KDV
geri ödemelerinin
düzenlenmesinin de
çok oiumlu adımlar
olacağını kaydetti.
Toyoda, Türkiye'de
yaptıklan 500 milyon
Euro yahnmını.
2004'te 750 milyon
Euro'ya çıkarmayı
hedeflediklerini dile
getirdi.
vakıflar Bankası ndan vazgeçti
Dışbank
Pamukbank'a talip
Ekonomi Servisi -
Vakıflar Bankası"nı
almaktan vazgeçen
Dışbank, Fon
bünyesindeki
Pamukbank'a talip
oldu. Türk Dış Ticaret
Bankası (Dışbank)
Yönetim Kurulu,
hisselerinin tamamı
Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu'na ait
Pamukbank'ın hisse
satış sürecine katılma
karan aldı.
Drşbank'tan borsaya
gönderilen açıklamaya
göre, yönetim kurulu
bu amaçla, gerekli
işlemlerin
tamamlanarak
başvurulann
yapılması konusunda
banka genel
müdürlüğünü
görevlendirdi.
Eti Holdinge ortaklıkteklifi
OYAK, bor
sektörüne giriyor
ANKARA(ANKA)-
Bankacılıktan enerjiye,
telekomünikasyondan
inşaat sektörüne kadar
her alanda krize inat
yannm yapan OYAK,
bor madeninin
işlenmesiyle elde edilen
yüksek katma değerli
uç ürünlerde teknoloji
yatınmı yapmak üzere
Eti Holding'e teklifte
bulundu. Ekonomik
krize karşuı "agresif"
büyüme stratejisini
sürdüren OYAK'ın
Genel Müdürü Coşkun
Ulusoy, şirket stratejisi
açısından bu tür
girişimleri açık ehnenin
doğru olmadığını ancak
madencilik sektörüyle
yakından
ilgilendiklerini, bu
çerçeyede madencilik
sektöriinün kapsamına
giren her konuya da ügi
duyduklannı bildirdi.
Safa ocak:
Belirsizlik krediyi kesti
Ekonomi Senisi - Kamu
Bankalan Ortak Yönetim Kurulu
Başkanı Safa Ocak, Türk
ekonomisinin siyasi belirsizlik
ortanuna girdiğini belirterek
"Tam kredilerde büvümenin
başladığı bir dönemde talep
daraidT dedi. Kredibilitesi
yüksek müşterilere kredi vermeyi
sürdürdüklerini belirten Ocak,
siyasi belirsizliğin kredi talebinde
bulunanlaruı sayısınj azalttıgını
bildırdi. Seçim döneminde kamu
bankalannın siyasetin "arpahğı"
olarak kullanılmayacağını
söyleyen Ocak, "Yapılan
düzeıîlemelerie kamu
bankalannda değjşim sürüyor.
Arnk ince ayar zamanı,
özefleştirmeye hazırbk
çalışmalannı hızJandınhk. Yasayla
desteklenen bir yönetim kurulu
işbaşında. O yasayla verilmiş görev
de bunlann yapıbnaması
doğrultıısunda. Si>-asilerin etkisi,
kredi vermekse Sıfir" dedı. IMF
heyeti ile kapatılacak şube
konusunda yanlış bir anlamanın
olduğunu bildiren Ocak, "514 adet
Ziraat BankasTndan, 183 adet
Halkbank'tan şube kapatılması
bedefleniyordu. Şu an itibanyia
790 şube kapanldı. EVIF'nin İsteği
800 şubenin kapaaJması. Bizim ve
heyetin baz aldığı tarih farkh,
anlaşmazlık buradan çıktı" dedi.
Maraş dondurmasınınyapılış öyküsü Toroslar 'ın zirvesinden başlıyor
Ahırdağı
y
ndan inen lezzet
• Kahramanmaraş'ınünü
dünyaya yayılmış dövme
dondurmasınuı geçmişi
eskiye dayanıyor. Bir
zamanlar kışın dağın
yamaçlanndaki karlar, kovuk
ve mağaralara doldurulup
üzeri samanla kapatılıp
erimesi önlenirmiş.
SER\[ET ÇUHADAR
KAHR4MANMARAŞ -
Kahramanmaraş'ta 4 kuşaktır
dondurmacılık yapan Kambur
ailesı, yurtiçi ve Avrupa'run çe-
şitli kentlerinde 200'e varan şu-
beleriyle dünyaya Maraş don-
durmasını tanıtma uğraşında...
Maraş dondurmasıyla bir dün-
ya markası yaratmayı hedefle-
diklenni belirten Mehmet
Kambur, "Nasıl kj iyi bir şarap
Fransa'nm Bordeaux yöresinde
yetişen üzümden elde edilhorsa,
iyi bir dondurma için de Toros-
lar'ın Enğizek ve Ahırdağı etek-
lerinden otlanan keçinin sütü ve
burada yetişen salebe gereksi-
nim var" diye konuşuyor.
Kahramanmaraş'ın ünü dün-
yaya yayılmış dövme dondur-
masının yapılışınm öyküsü,
Ahırdağı "nda başlıyor. Eski za-
manlarda kış aylannda dağın
yamaçlanndaki karlar, kovuk
ve mağaralara doldurulup üze-
ri samanla kapatılıp erimesi ön-
leniraüş. Yaz aylannda katırla-
ra yüklenerek kente indirilen
karlar, çeşitli meyve sulan ile
kanştınlarak satışa sunuluyor-
muş. Yöre insanı bunu a
kar-
sambaç" diye adlandınyor.
Bu kanşım yerine süt ve sa-
lep kullanılınca Maraş dondur-
ması ortaya çıkmış.
Mado ismini dünyaya duyu-
ran Mehmet Kambur, dondur-
manın lezzetinin bozulmaması
için önlemler almış. Sütierin
alındığı keçilerin Ahırda-
ğı 'ndan aşağılarda otlahlmasını
yasaklamış. Kam-
bur, buradaki kekik
ve kevenle beslenen
keçilerin sütlerinde
ayn bir aroma oldu-
ğunu söylüyor.
Mado'nun öykü-
sü, Ahırdağı'ndaki
köylülerin sütlerini
fabrikaya getirme-
leriyle başlıyor.
Sütler önce labora-
tuvar testlerinden
geçiriliyor, sonra
buhar yardımı ile
95 derecede pastö-
rize edilerek insan
sağhğına zararh
mikro organizma-
lardan anndınhyor.
Bunu bir dizi işlem
takip ediyor. Eski-
den tamamen elde
yapılan bu işlemler
şimdi otomatik ma-
kinelerle gerçekleş-
tiriliyor. Ancak ma-
kineler Mado'da fabrikadan çık-
tığı gibi kullanılmjyor. Kaliteli
bır dondurmanın saatte kaç kez
elle dövüldüğünü hesaplayan
Mehmet Kambur, makinelerin
ayarlanyla oynayarak aynı kı-
\amı tutturmuş. Kambur, kali-
teyi satışa da yansıtarak hızla
çoğalan Mado zincirini şimdi
Asya'dan Avrupa'ya taşıyor.
230 yıldır dondurmacılık ya-
pan Kambur ailesinin 4. kuşak-
tan üyesi olan Erdal, 3 bin yıl
önce ilk kez Çin"de yapılan, Hı-
titlerin "Her derde deva" dıye
tanımladığı dondurmanın kita-
bını da yazıyor. 13. yüzyılda
gezginler aracılığı ile Avru-
pa'ya gelen dondurmanın bilin-
meyen yönlerini 7 yıldır bir ki-
tapta toplamaya çalışan Kam-
bur. çeşitli üniversitelerin gıda
mühendislen ve araştırmacıla-
nn yanı sıra dondurmacılık ya-
pan ailelerle de konuşarak 1730
belge toplamış.
YAZIN GELMESİYLE SEKTÖR CANLANDI
Dondurma pazan şeulendi
ECE msiM
Onümüzdeki hafta
maaşlar yatıyor.
Bir kısmını dövize
çevirmek iyi olurdu,
ama şehir dışında
olacağım.
Teletel'den, —=
ileri tarihli döviz alım
satım taJimatı
verebilirsiniz.
teletelü:
444 O 444
Dondurmanın en çok tüketildiği
mevsim olan yazm gelmesiyle
birlikte dondurma pazan
hareketlendi. Pazarda faaliyet
gösteren Algida, Panda ve Schöller,
ürün yelpazelerini genişlettikleri bu
yıl içerisinde satışlann katlanarak
artmasmı bekJiyor. Dondurma
tüketimini bütün mevsimlere
yaymayı hedefleyen firmalar, bu
çerçevede reklam harcamalanm
krizde bile azaltmama yoluna gitti.
Türkiye'de çok düşük olan
dondurma tüketiminin arttınlması
için öncelikle dondurmanın üst
solunum yollan hastalıklanna
neden olduğu inancının giderilmesi
gerektiğini düşünen üreticiler,
çalışmalannı bu yönde
yoğunlaştırdılar. Algida Türkiye
& Pazarlama Müdürü Deniz Aktürk
Erdem bu dogrultuda dokuz yıldır
eğitsel bir kampanya yürüttüklerini
belirtti. Erdem, 2001 sonbahar-kış
sezonunda sınırlannı dondurma
kategorisinin ötesine taşıyarak tatlı
kategorisine de başanlı bir geçiş
yaptıklannuı altını çizdi. Kriz
döneminde reklam harcamalannda
hiçbir kısıtlamaya gidilmediğini
belirten Panda yetkilileri, Dadı
dizisi oyunculanyla anJaşarak hem
reklam çalışmalan
gerçekleştirdiklerini hem de çeşitli
tüketici promosyonlan
başlattıklannı belirttiler. Erdem ise,
Algida'nın bu dönemde gelir
dağıhmında artan dengesizliği
dikkate alarak farklı gelir gruplarına
ve damak tatlanna yönelik ürün
yelpazeleri oluşturmasıyla pazar
payını yüzde 6 oranında arttırdığmı
söyledi. Öte yandan Danone ve
Nestle Petit Yoco da dondurmaya
dönüşen meyveli yoğurtlanyla
çocuklara eğlence ile besleyiciliği
bir arada sunuyorlar. Endüstriyel
ambalajlı üriinlerin yanı sıra on
yıldan fazla bir zamandır Maraş
Dondurması ile özdeşleşmiş
durumda olan MADO da
tüketicisine kafeler aracıhğıyla
ulaşarak yeni bir dondurma kültürü
oluşturdu.
İŞÇMN EVRENÎNDEN
ŞÜKRAN SONER
Tarihi Pazarlık
Bugünkü yazıma ilk baskıya yetiştirilebilecek en
son dakikaya kadar oyalanarak başlıyorum. Neyi,
hangi haben ya da gelışmeyi en çok beklediğimin bi-
lincınde bile olmadan. Galiba en çok Sedat Ergin ar-
kadaşımızın köşe yazısına dayalı Hürriyet'in dünkü
"ABD ile stratejikortaklığın gereğinin yapılacağı" yo-
lundaki manşet üstü haberinin yalanlanmasını isti-
yordum.
Neyse ki Cumhurbaşkanlığfndan bir açıklama ya-
pıldı. Tarihi pazarlık olmadığına, Türkiye'nin Irak poli-
tikasının değışmediğine, sonuç olarak ABD'nin Irak
müdahalesinın istenmediğine ilişkin..
Sedat uzun yıllar gazetemizde çalışmış. sevdiğim
ve meslekte cıddiyetine inandığım bır arkadaşım. Ya-
zısının yalanlanmasını ıstemek gibi hastalıklı birduy-
gum yok elbette. Ama savaş üzerinden yapılmış bir
"tarihipazarlık" haberinin gerçek olmamasını, yalan-
lanmasını tabii ki isterdim.
Düşler dünyasında yaşamıyorum. ABD'nin, Türki-
ye'nin onayını alsın almasın, kendi çıkarianna uygun
düştüğü noktada Irak'ı vuracağını bilmez de değilim.
Yine de Türk hükümetlerinin konumu, hiç degilse dı-
şişleri protokol dili ile "kırmızı kart" savaşa hayırçiz-
gisinde durabılmeli değıl mi? "ABD nasılsa Irak'a gi-
riyor, oturuppazarlıkyapalım. kazançlı çıkalım"yak-
laşımını bu ülkenin vatandaşı olarak içime sindiremi-
yorum.
Birinci Körfez savaşmın, Özal'ın kazançlı çıkma he-
saplannın bize nelere mal olduğu ortada. Afganistan
operasyonunda kullanılan Pakistan için de kurtancı
maddi, manevi desteklerden, sıkışan Pakistan eko-
nomisine yapılan katkılardan söz edilmişti. Şimdi Pa-
kistan, Afganistan operasyonu öncesinden çok da-
ha sorunlu bir ulke tablosu çiziyor. Afganıstan'daki şe-
riatçı terör Pakistan'a daha bır yerteşmiş, daha etkin
tehdit altında. Pakistan yönetimi açısından hıç değil-
se daha önce Afganıstan'daki terör iktidanna deste-
ği kesmek gibi ınsancıl, haklı bir konum var.
Türkiye'nin nerede ise durup dururken Irak'a, kom-
şusuna yapılacak askeri bir müdahaleyi onaylamayı
haklı kılacak bahanesi de olamayacak. Her şey çok
fazla açık. Dünyanın birçok ülkesinde ABD'nin sıya-
sal müttefiki sayısız gaddar diktatör, iktidarlannı ABD
desteğine borçlu olarak yerlerinde durmaktalar. Sad-
dam diktatör olduğu için değil, ABD'nin adamı olma,
çıkarianna hizmet etme kimliğini yitirdiği için hedef.
ABD'nin, dünya petrol üretiminin denetimi, Ortado-
ğu'ya tam egemen olma, zorlanan ABD ekonomisi-
ni, dünyadan ABD'ye kaynak aktanmı çarklarını dön-
dürme hesaplarının ABD'nin Irak'a müdahalesini ye-
niden dünya gündemine getirdiğı çıplak bir gerçek.
Dün sabah kimi televizyonlarda yayımlanan "Sad-
dam'ın terörû desteklemesine ilişkin belgelerin ele
geçırildiği" haberleri ise kamuoyu oluşturmak üzere
iyi bir pazarlama. Kimse Saddam'ın diktatör olmadı-
ğını ya da terörle ilişkısi bulunmadığını savlamıyor ki.
Dünyanın, ınsanlığındiktatörlerden, terörden kurtarıl-
masının yolunun, ABD'nin kendi çıkarfan için istediği
yere yerleşmek ve istediği yerde savaş açmak hak-
kının olup olmadığının tartışılmaya çalışılmasıdır söz
konusu olan.
Ne yazıktır ki çağdaş uygariık, bilimsel teknolojik
devrim, ınsanlık olarak insana aykın gelışmelere "dur"
diyebilme gücünü kendiliğınden oluşturmuyor. So-
ğuk savaş, iki kutuplu dünya dönemini özlemle ara-
yacak halimiz yok. Insanlık adına istenecek bir geliş-
me, durum değildi. Bu, bugün "küreselleşme" olgu-
sunun adının kötüye kullanılarak, tek kutuplu, tek ide-
olojili, sadece dünya tekelleri ve süper güçlerinin çı-
karlarını kollayan düzene onay vermemiz, alkışlama-
mız anlamma hiç gelmemeli.
Dünyayı göreceli en iyi temsil edebilecek Bırleşmiş
Milletler, süper güçlenn güdümunde, el/ kolu bağlı, in-
sanlığa hizmet veremiyor. Geriye kalan tüm uluslara-
rası örgütler. sermaye örgütleri. Insanların, insanlığın
çıkartarım gözetecek, evrensel, anlamh, güçlü örgüt-
lenmeler henüz ortalıkta yok. Tekel çıkarları adına
ABD jandarmalığında, her şey sermaye çıkarianna
hizmet ediyor. Dünya tarihinde en vahşi, en hızlı ay-
nmcılık süreci yaşanıyor. Dünya çoğunluğu akıl almaz
boyutlarda yoksullaşırken, kaynak aktarımının sürek-
li zengin kuzeye akışını sağlamada engel görülen her
şey yakılıp yıkılıyor.
Tabii kuralsızlığın geçerii olduğu düzende, kuralsız
ekonomi, somürü, kuralsız karşı duruşlan, haksız te-
rörü de besliyor. Sonra kuralsız düzenler, iktidarlar, te-
rör odakları arasında, "ışimize yarayanlar, ayak bağı
olanlar" diye bir ayırımla, bırileri beslenip diğerleri he-
def seçiliyorlar.
Iş dünyamızın, medyamızın yıldızlarının, örgütleri-
nin "Biz çıkarımıza ba/ca//m"yaklaşımlan. bırakınız in-
sanlığı, çıkarlarımız açısından bile doğru değil. AB
tam yanında değılmiş gibi, ABD'nin aslında yanında
dururken, zengin kuzeyin birparçası olarak bu düzen-
den payını alıyor. Çıkarian uğruna insanlığa, olup bi-
tenlere sırtını dönüyor. Türkiye zengın kuzeyin bir par-
çası da değil. Savaş komşusunun kapısını çalarken,
ödenecek bedelde. kendisine belki de komşusun-
dan daha ağır, olumsuz pay düşecek..
soner(S cumhuriyet.com.tr
TOBB'den IMF heyetine tepki:
Büyümeyi biz
göremedik
ANK\RA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türki-
ye'nin büyüme trendi-
ne girdiğini belirten Ju-
ha Kahkonen başkanlı-
ğındaki IMF heyetine,
özel sektör temsilcileri
tepki gösterdi.
TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıkboğlu. -Bizbü-
\iime yok derken IMF
heveti yüzde 5'lik büjıi-
me trendine girdiğinüzi
söylüyor. Ancak büyü-
meyi biz göremrjonız"
dedi. Ankara'da 3. göz-
den geçirme çalışmala-
nnı sürdüren Türkiye
Masası Şefi Kahkonen
başkanlığındaki IMF
heyeti, TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu'nu birlik
merkezinde ziyaret et-
ti. Yaldaşık 1 saat süren
görüşmeden sonra
açıklamalarda bulunan
TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, uygu-
lanmakta olan ekono-
mik programa ilişkin
tereddütleri, IMF heye-
tine aktardıklanm be-
lirtti.
Mektup hazır
IMF heyeti, akşam
saatlerinde de ANAP
Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Me-
sut Yümaz'la görüştü.
Heyetin Hazine'de sür-
dürdüğü çalışmalan
kapsamında niyet mek-
tubunun yazımını ta-
mamladığı belirtildi.
Niyet mekrubunun
ağustosta planlanan
IMF Icra Direktörleri
Kurulu'nun toplantısın-
da ele aluımasmı bek-
leniyor.