Catalog

Cumhuriyet İmti\az Sahibi: CUMHURIYET \AKFI adına İLHAN SELÇUK Genel YayınYönetmenı: İbrahim Yıldız • Yazıişlen Müdüıü: Salim Alpaslan # Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz • Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara tstıhbarat Cengiz Vıldırım # Ekonomı Özlem Yü- zak 9 Kultur Egemen Berköz O Spor Abdülka- dir Yücelman • Makaleler Sami Karaören # Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bilgi-Belee- Edibe Buğra Ş Yurt Haberien: Mehmet Faraç # Avrupa Temsilcisi: Gürav Öz YayınKurulu tlhanSelçıık(Baş- kan l. Eıtıre Kongar (Danı^maıı), Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya, Şükran Soner. İbrahim V lîdız, Orhan Bursalı, Musta- fa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi. Mustafa Balbaş Ataturk BuK an No 125, Kat4. Bakanhklar-Ankara fel 4195020 C hatl. Faks 4195027 #lzmır Temsilcisi SerdarKızık.H.Zıva Blv. 1352 S 2 3 Tel-4411220. Faks 44191 l 7 »Adaha Temsilcisi: Çetin Yiğenoğtu. tnönü Cd. 119 S No: 1 Kar 1. Tel 363 12 11. Faks. 363 12 15 Muessese Müdürü Erol Erkut 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Mu- ha^ebe Bülent\enerO Idare Hüse>in Gürer • Satış. Fazilet Kuza REKLAM: P.M. Lld. Şti. • Genel MudürGülbin Erduran#K.oon±natör Reha Işıtman 0 Genel Müdur 1 ! rd Se\da Çoban # Fınamman Mütiurü Çetin Erduran Tel. 0212 514 07 53- 513 S4 60-61. Faks 021251384 63 ^a>ımb>lıt: Yenı Gûn Haber Ajansı Basm \e Yayıncıhk ^S Baskı: Sabah Yavuıcıhk Tufkocajı C ad 39 41 Cagaloglu 34334 Islanbul PK 24e - Sırkecı 14435 Utanbul Tel l02l2l5120 Faks (0212)513 85 95 8MAYTS20O2 Imsak: 4.02 Güneş: 5.47 Öğle- 13.08 Ikındr 16.59 Akşam 20.15 Yatsı: 21.52 Aizheimep Vakfı îçin söylediler • İstanbul Haber Servisi - "Neler Oluyor Bize"albümüyle milzik dünyasında yüksek satış rakamlanna ulaşan Ilhan Şeşen ve Muazzez Ersoy, Atatürk Kültür Merkezi'nde birlikte konser verdi. Alzheimer Vakfı'nda düzenlenen konserede AKM Büyük Salonu tamamen doldu. Birbirinden güzel şarkılanyla izleyicilerin büyük alkışını alan Şeşen ve Ersoy ikilisini izleyenler arasında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Şişli Beledıye Başkanı Mustafa Sangül de vardı. Kansere 'görüntü tabancasr • SYDNEY(AA)- Dünyada cilt kanserinden ölüm oranının en yüksek olduğu Avustralya'da bilim adamlan, hastahğı erken teşhis edebilecek "görüntü tabancası" geliştirdi. Avustralya hükümetinin, bir tabanca ya da kurutma makinesine benzeyen tarayıcı aletin gelişmesine yardımcı olan bilimsel kuruluşu Commonvvealth Bilim ve Endüstri Araştırma Örgütü, aletin ciltteki kitleleri klinik tetkiklerden daha kolay saptayabildiğini bildirdi. Windows KP'de yeni hata • ANKARA(AA)- Büyük reklam kampanyalan ile "hatasız yazılım" olarak geçen yıl piyasaya sürülen Microsoft'un yeni işletim sistemi Windows XP'de yeni bir güvenlik açığı olduğu bildirildi. Core Services 2.6'nın, VVindovvs XP içerisinde yer alan SQL Server 2000 ve Explorer 6 ile çahştığı bildirildi. Siber İcorsan ya da "düşman site" eğer söz konusu yazılımı kullanan sitelerin sistemindeki hedef dosyanın tam adresini ve kJasör adını öğrenebilirse "bılgileri kendi çıkan için" kullanabilıyor. Medya eğitim semineri • ERZURUM (AA) - 'Yerel Medya Eğitim Seminerleri'nin dokuzuncusu Tunceli'de yapılacak Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce düzenlenen ve Tunceli U Özel Idaresi Toplantı Salonu'nda yann başlayacak olan seminere 120gazeteci katılacak. Seminerde, Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Ismail Bezgin. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Gazeteciler Federasyonu Başkanı Nazmi Bilgin de konuşmacılar arasında yer alıyor. Nâzım Hikmet, doğumunun 100. yılında Hollanda'da üç gün süren etkinliklerle anıldı 'MaviGözlüDev' AmstaJam'daAmsterdam'ın merkezindeki De LaMar Tiyatrosu'nda yapılan festival çerçevesindeki etkinliklerde Hollanda ve Türkiye arasında kültür köprüsü kuruldu. HALUK BAKIR AMSTERDAM - Nâzım Hikmet, doğumunun 100. yılında Amsterdam'da da üç gün üst üste düzenlenen etkin- liklerle anıldı. Türk-Hollanda Tiyatro Vakfı'run düzenlediği festival çerçeve- sındeki eüdnliklerin ilk gecesinde Gen- co ErkaL Rüştü Asyalı ve Hollandalı sanatçı Ton Lutz, Nâzım 'dan şiirler okudu. Festival özel orkestrasının mü- ziğiyle renklenen programın en büyük eksikliği, vize alamadığı ıçin geleme- diği belirtilen Rutkay Aziz'di. Amsterdam'ın merkezindeki De La Mar Tiyatrosu'nda yapılan festivalin ikinci gecesinde MüşfikKenter'in sun- duğu "Kuvayı Milliye Destanı" coşku- lu alkışlarla karşılandı. Bu coşkunun nedeni biraz da "mandacınk", "ba- ğmddık" gibi kavramlann yeniden gün- cel olmasındaydı. Mustafa ŞerifOna- ran ve Rüştü Asyalı 'nın sahneye uyar- ladığı, Rüştü Asyalı'nın yorumladığı "Ben Bir tnsan" adlı oyun da aynı duy- gu yoğunluğuyla izlendi. Nâzım Hik- met'in ölümünden önce kendisiyle gi- riştiği bir tür hesaplaşmayı yansıtan, aşklannı, kavgalannı. düş kınklığını ve memleket özlemini dile getiren oyun, öğretici olduğu kadar düşündürücüy- dü de. Mustafa Şerif Onaran'ın da be- lirttiği gibi, izleyenlerde de bir iç he- saplaşmasına, kemikleşmiş yargılann sorgulanmasma yol açıyordu. "Nâzıın bugün yapsaydı bu hesaplaşmayL, ne- ler söylerdi" sorumuzu Onaran şöyle yanıtlıyor: "Hepimizinözlenıihâlâhak- sızhklann, açlığın. savaşlann ortadan kalkması. Nâzıın bugün de aynı dü- şünceierini savunurdu." Nâzım Hikmet etkdnlıklerinın sürdü- ğü günler boyunca, Devlet Tiyatrola- n Genel Müdürü Lemi Bilgin, iki ülke arasında kültür ve sanat alanında yo- ğunlaşacak ilişkilerin ilk adımlannı ahyordu. Hollanda Dışişleri ve Kültürbakan- lıklannın, Türkiye'yi kültür ve sanat politikasında öncelikli ülkeler arasına alması ve bu alandaki etkinliklere fon ayırmasından sonra gerçekleşen te- maslarda, Nâzım Hikmet 'in Ferhat ile Şırin adlı oyununun ortak bir çalış- mayla sahneye konması kararlaştınl- dı. Oyunun, Amsterdam'da oturan ve Marmara depremini konu alan "Be- nim Kınk Şehrim'" belgeselinin ya- pımcılan Vİoor Kooij ve Sflbel Bilgin tarafindan filme çekilmesi ve okullar- da da göstenlmesi planlanıyor. Oyu- nun Türkiye'de ve Hollanda'da sahne- ye konulacağını belirten Bilgin, bu projeyi bir başlangıç olarak gördüğü- nü söylüyor. Boğaz'ın salkımlan Haber Merkezi - Türk Hava Yollan'nın (THY) aylık olarak yayımladığı dergısi Skylife, bu sayısında da ilginç konulara yer veriyor. Derginin kapak konusu buzul gölleri. Türkiye'nin farklı bölgelerinden buzul gölleri birbirinden çarpıcı fotoğraflarla anlahlıyor. Maket gemiler, Portekiz'in Porto kentiyle birlikte AvTupa'nın 2001 "deki kültürel başkentı ilan edilen Rotterdam kentinin tanıtımı, Güneydoğu'nun, özellikle de Urfa'nın dillere destan acı kahvesi 'mırra', tzmir Kuş Cenneti ve Osmanlı gelinlikleri dergideki ilgi çekıci konular arasında. Skylife'a baharla birlikte gelen bir başka konu ise üzüm salkımlannı andıran biçimi ve yaydığı hoş kokuyla bahçelerin ve Boğaz'ın vazgeçilmez bitkisi haline gelen mor salkımlar. Genel koordinatörlüğünü ve sorumlu yazı işleri müdürlüğünü Ümit Umar'ın yaptığı Skylife dergisi, tatil aylannın yaklaşmasıyla birlikte bir turizm rehberi oünaya da aday. NoRVEÇ NOBEL ENSTİTÜSÜ Dünyanın en iyi kurgu eseri s Hollow cathetar' adlı cihaz ABD'de onay aldı Meme kanserinde luııııt Carmeri Dûnyaca ünlü şarkkı Jennifer Lopezklasik operalannen tanınmışlann- dan Carmen'de başrol o> naya- cak, Operanın libreftosunu, Kırmızı Değirmenve Romeo ve Juliet adb filmle- rin senanolannı kaieme aİan CraigPearce vazacak. SLEDENEYYAPILDI Alkolün suçlusu gen eksikliği ANKARA (AA) - Bilim adamlan, stresli insanlann alkole yönelmesinin nedeninin bir genin eksikliği olabileceğini bildirdi. Abnanya'daki Heidelberg Üniversitesi bilim adamlan, fareler üzerinde yaptıklan araştırmayla, stresli bir süreçten sonra CRH1 geninden yoksun farelerin daha çok alkol tükettiğıni saptadı. Science dergisinde yayımlanan makalede, bu gelişmenin insanlarda da aynı şekilde görülebileceği öngörüldü. Prof. Rainer Spanagel, araştırma sonuçlannın tutarhlığı halinde, iyileşen alkoliklerin hastalığının nüksedip etmeyeceğinin kolayca anlaşılabileciğinı söyledi. Spanagel ve meslektaşlan, nonnal ve CRH1 geninden yoksun iki grup fareye su ve alkol vererek deneyi gerçekleştu-di. CHICAGO (AA) - ABD'de meme kanserinin ilk dönemınde tedavi için kullanılacak yenı bir cihaz onay aldı. Yenı cihazın, meme kanseri hastalannda yaygın olarak kullanılabileceği belirtildi. Memede oluşan kanserli parça aluıdıktan sonra meme ıçine yerleştirilen, şişirilebilir bir balona takılı "hoDow cathetar" cihazı, 1 ila 5 gün boyunca kanserli parçanın alındığı doku bölgesine hafif dozda radyasyon veriyor. Erken dönem Düşük dozda radyasyon tedavisinden sonra cihaz tekrar çıkanlabiliyor. Kanserli parçanın alındığı bölgeye tedavi uygulayan sistem, memenin tamamı alınmamış ve kanserin erken dönemini yaşayan hastalarda kullanılacak. Daha önce doktorlann çeşitli yöntemler kullanarak meme içine radyasyon verdikleri, yeni cihazın bu açıdan büyük kolaylık sağlayacağı kaydedildi. ABD'de bu yıl 203 bin 500 kadında meme kanseri vakası görülebileceği ve bu hastalann yüzde 70'inin, yeni cihazı kullanabileceği öngörülüyor. PİYA^ALARl OSLO (AA) - Ispanyol yazar Miguel de Cervantesin 17. yüzyılda kaleme aldığı Kişot" adlı roman. Norveç Nobel Enstitüsü'nde, dünyaca ünlü 100 yazar tarafindan dünyanın en iyı kurgu eseri seçildi. "Don Kişot". 100 roman. öykü ve o\ r unun yer aldığı listede ikinci gelen yapıttan bile yüzde 50'den fazla oy aldı. "Don Kişofun ardından gelen yapıtlara ılişkin bilgi verilmezken 50 ülkeden yazara, •'düma edebi>aünda en temei ve i>i 10 eserin hangileri okiuğu" soruldu. Televızyon. video ve bilgisayar oyunlanna karşı klasik edebiyatı yüceltmek amacıyla Norveç Kitap Kulüpleri'nin yayıncılan tarafindan düzenlenen oylamaya, Salman Rüşdü, Milan Kundera, John le Carre. John Ir\ing, Nadine Gordimen Carios Fuentes \ e Norman Maikr da katıldı. 'Don SÖYLEŞİ ATTll İLHAN 'Dünya Bankası'nın 'Gizli' Belgeleri [ ~ fendim, sorması ayıp, Joseph E. Stiglitz'i tanır mısınız? Pek sanmıyorum: Ne hikmetse Media'mız, işine gelmeyen, kişi, kuruluş ve sorunları, göz ardı etmekte rakipsizdir; oysa Stiglitz de, çahştığı kuruluş da, uğraştığı konular da, bizım Me- dia'nın en 'ışıne gelmeyecek' şeylerle uğraşıyor!... önce kim bu zat? Columbia Universitesi'nde (ABD) ikti- sat profesörüymüş, ünü büyük, zıra 2002 yılı Nobel Ekono- mi Armağanı ona verilmiş, evet! Bu arada, hanı o çok ıçli dış- lı olduğumuz 'küresel' örgüt varya, Dünya Bankası; onun baş- kan yardımcısı olmuştu; görevde bir süre kaldıktan sonra, bir söylentıye göre kovuldu, bir ıddiaya göre, istifa etti; çünkü Prof. Stiglitz Dünya Bankası'nın ve -ikiz kardeşi- Para Fo- nu'nun (IMF)> 'Küreselleşme' kamuflajı altında, gerçekleştir- diği 'tahribata' tahammül edememiş; olayları, dünya kamuoyu- na açıklamaya başlamıştı: yaşadığı 'serencamı' kitap halinde de, yayımladı; neyi anlattığını, kıtabın adı, özetlemeye yetiyor: 'Büyük Düşbozumu' / 'La Grande Desillusion!' (Fayard Ya- yınevi, Paris, 2000). Olay Türkiye dışında, her tarafta tartışılıyor; işin ilginç yanı. daha çok da Bata ülkelerinde: ünlü 'Le Monde Diplomatique', 'IMF'ye Karşı Etiyopya Kanrtı' başlığıyla, Stiglitz'in eserinden, iki tam sayfalık pasajlar yayımladı (Nisan, 2002). Daha şaşırtı- cı olanı, BBC'deki 'mülakat': 'The Observer'den (Guardian Media Grubu) Gregory Palast ile BBC'den Alex Jones bu mülakatta, 'Dünya Bankası'nın Gizli Belgeleri, Arjantin'i Bitiriyor' başlığı altında; Dünya Bankası ve IMF'nın olanca 'marifetini' sayıp döktüler (4 Mart 2002). Ülkemizde 'mülaka- tın', hâlâ bu kuruluşlardan yardım bekleyen, bazı 'bedbahtla- n intibaha getirebileceğıni' düşünerek; internet'ten bana ulaş- tırılan metni, herkesle paylaşmaya karar verdim. Ibreti âlem için! BBC / 4 Mart 2002 Pazartesi Alex Jones: Bu dünyayı altüst edecek olan bir şey. Bunu bize açıklayabilir misiniz ve ekonomistler bu konuda ne- ler yaptılar. Gregory Palast: Evet önce size iki şey söyleyeceğim. Bir, Dünya Bankası'nın kovmuş olduğu J.E. Stiglitz ile konuş- tum. Dolayısıyla, hem BBC de, hem de Guardian'da, onu bu olay sonrası sorguya çekmek için vakit ayırmış bıriyım. Tıpkı GörevimizTehlikedizisindeolanlargibiydi; biliyorsunuz, kar- şı taraftan bir adam sizin tarafa iltica eder ve siz onu sorgula- mak için saatler harcarsınız. Böylece, Dünya Bankası'nda ne- ler olduğu hakkında, içeriden bilgi almış oldum. Bunun yanı sıra onun dışında başka kaynaklanm da vardı. Stiglitz, bana Dünya Bankası veya IMF'ye aıt herhangi bir gizli belge ver- medi fakat dığer başka insanlardan bu iki kuruma ait yığınla gizli belge geçmiş bulunuyor. AJ: Yani onu ayırıyorsunuz, başkası verdi dıyorsunuz. GP: Hayır, hakikaten böyle. Onun belge işiyle bir ilgisı yok, ben gerçekten farklı kaynaklardan yığınla belge elde ettim. AJ: Yani aynen VV199I belgesini sizin ve bizim aynı kişiler- den almamız gibi. GP: Ve bu yüzden olan şeylerden biri de; Dünya Bankası Başkanı Jim VVoKensen ile CNN'e çıkacaktım, ama o, eğer beni çıkanrlarsa kendısınin CNN'e asla bir daha çıkmayaca- ğını soyledi. Ve CNN yapabileceğı en çılgınca şeyi yaptı ve be- ni programdan çektı. AJ: Yani şimdi tam bir boykot tehdidi var. GP: Evet, doğru. Bizim bulduğumuz şuydu. Söz konusu bu belgeler gösteriyor ki, temelde uluslan kendileriyle gizli anlaşmalar yapmaya zoriuyoriar, o anlaşmalarda uluslar, stratejik varlıklannı satma sözü veriyortar, kendilerini mah- vedecek ekonomik adımları atma sözü veriyorlar ve eğer bu adımları atmaya yanaşmazlarsa, her ulusun ortalama olarak altına imzasını atması gereken yüz on bir madde var. Eğerbu adımları atmazlarsa uluslararası kredi imkân- ları kesiliyor. Uluslararası piyasada hiç borç para bulamaz hale geliyorsunuz. Hiç kimse kredisiz yaşayamaz, kişi de olsa, şirket de olsa, ülke de olsa yaşayamaz, borç para almadan, kredisi olmadan... AJ: Yarattıkları borç-enflasyon çukuru yüzünden. GP: Evet. şimdı, bakın, olan şeylerden biri şu idi: 'Yakın za- manda elime geçen gizli Arjantin belgelerinden, gizli Arjan- tin planından örnekler varelimde. Bu belgede Dünya Ban- kası Başkanı Jim VVolfensen'in imzası var. Bu arada, bi- linsin diye söylüyorum, belgeleri ele geçirdiğim için bana gerçekten çok kızdılar, ama belgelerin gerçek olup olma- dığı konusunda rekabete girmediler. Önce denediler. Ön- ce bu belgelerin varlığını inkâr ettiler. Televizyonda, onla- ra gösterdim. Ve internette bazı alıntıları yayımladım, as- lında elimde bazı kopyalan.' Blzden ayrılmayın!..' AJ: Greg Palast nokta com mu? GP: Evet, gregpalast.com. Sonra bunlar geri adım attı ve dediler ki, evet bu belgeler gerçektir, ama biz sizinle bu konuyu tartışmayacağız ve sizi zaten yayından uzak tu- tacağız. Yanı, bu ış boyle. Ama dedıkleri şu, bakın, Arjantin gibi bir ülkeyi alıyorsunuz, biliyorsunuz alevler içinde şımdi. Beş haftada beş başkan değıştırmış, çünkü ekonomı tamamıyla ha- rap edilmış. AJ: Şimdi altı olmadı mı? GP: Evet. haftalık başkanlar gibi gözüküyor, çünkü ulusu bir arada tutamıyorlar. Ve bu oldu, çunkü 80'lerin sonunda IMF ve Dünya Bankası emirleri ile tüm varlıklannı, kamu var- lıklannı satmaya başladılar. Yani ABD'de asla yapmayı düşünmeyeceğimiz şeyler, içme suyu şebekesinin satıl- ması vs. AJ: Yanı insanlardan vergi alıyoriar. Büyük hükümetya- ratiyorlar ve büyük hükümet de topladığını özel IMF/Dün- ya Bankası'na transfer ediyor. Geri donersek, sizin de zarif bir şekilde açıkladığınız dort bölüme geri dönmek istiyorum, politikacılann Isviçre hesaplanna milyarlarca dolar gön- deriyorlar bu el değiştirmeyi yapmak için. GP: Doğrudur. AJ: Fakat bu şimdiye kadar görülmüş en onemli olaylardan bırı o zaman. bayım. Pardon. lütfen devam edin siz. GP: Yanı olan olay şu, - bu sadece bir tanesi, fakat bu ara- da. öyle her önüne gelen bu olaylarda rol alamaz. Buenos Ai- res İçme Suyu Şebekesi'ni üç kuruşa Enron denen şirke- te sattılar. Arjantin ve Şili arasındaki boru hattı satıldı, En- ron denen şirkete satıldı. AJ: Ve şu Küreselleşmeciler, vaıiıklan Enron'dan kurduk- lan bir paravan şirkete devrettikten sonra Enron'u patla- bp çalıntı malları hallettiler. GP: Anlamışsınız. Ve bu arada, biliyorsunuz, boru hattı- nı neden Enron'a verdiler, çünkü 1988'de George VV.Bush diye bir adamdan telefon geldi. AJ: inamlmaz, bayım. Bizden aynlmayın. Greg Palast ile ko- nuşuyoruz. e-mail:tilahan'r' isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks: 0-212/260 19 88 4-