Catalog

UATFA CUMHURİYET 3 MAYIS 2002 CUMA HABERLER liselerin 4 yûa çıkanlma çalışmalannın, gelecek öğretim yılına yetiştirilmesi planlanıyor Zomnlu eğitim 12 yıl oluyortaanbul Hab«r Servisi-VfilliEği- ±n Balanı Metin Boslancaoğlu, lı- jdenn 4 yıla çıkanlması çalışmala- ni£ devam ettıkJerini belırterek, *£decek öğretin yıhnın başına ye- nü-meye çanşıyoruz'" dedi. Bıkan Bostancıoğlu, Koç Üniver- sıe<i Sağlık Yüksekokulu'nun açı- lıjtcren: öncesmde gazetecilerin so- ruainı yanıtladı Sekizınci 5 Yıllık Plır'ın zorunlu eğıtımın 12. yıla çı- kanmasını emrettiğinı vurgulayan Bosıancıoğlu, Milli Eğitim Bakanı clırık bunun kendısine verilen bir görev olduğunu söyledi. Bosrtancıoğ- lu şcyle devam etti: "Ben d e bu gö- re»i dönemimde gerçekteştirmek is- tiynum. Bu nedenle de 12 >ilhk zo- nnln eğitimin birinci admu olacak şe- küit, liselerin 4 \ıla çıkanlması ça- • Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, 'Sekizinci 5 Yıllık Plan'm zorunlu eğitimin 12 yıla çıkanlmasmı emrettiğinı vurgulayarak bakan olarak bunun kendisine verilen bir görev olduğunu söyledi. Bostancıoğlu, özel okullann belirlenecek miktarm üzerinde ücret alması durumunda buna müdahale edeceklerini belirtti. hşraalanmıza devam ediyoruz. Bu yıhn sonuna, yani gelecek öğretim \> lınuı başına yetiştirmeye çabşıyonız." u l 2 yıllıkzorunlu eğitim programı kapsanunda.Uselerdeyabancı dil eği- timinin ara sınıflara yaygmlaştınl- ması hakkmdaki düşünceterinin" so- rulması üzerine de Bostancıoğlu, mevcut liselerde "hazırhk'' denilen sınıftn sadece yabancı dil eğitimi al- dığını kaydederek "Sekizinci 5 Yti- hk Plan ve hükümetprogramlan, da- ha iyi yabancı dil öğretmemizi emre- diyor. O nedenle biz 4 yıla yayguılaş- ürmak ve ükyihnda daha ağn-hkhol- mak üzere yabancı dil eğitimini geliş- tirmek istiyoruz. Zaten fen. Anado- lu ve yabancı dil ağırlıklı liselerin önünde hazırhk suııfi var. Demek ki çoculdar4 yıl okuyorlar, anıa 1 yıl eği- timden uzak oluvorlardı. Şimdi eği- timden uzak ohnayacaklar" dedi. Özel okul ücretleri Özel okul ücretlerinin, okulun bu- lunduğu ildeki toptan eşya f iyatlan ve tüketici endeksleri esas alınarak belirlendiğinı vurgulayan Bostancı- oğlu, bu ayın başında açıklanacak en- deks esas alınarak yönetmeliğe uy- gun şekilde ücretlenn belirlenerek ilan edileceğini söyledi. 'KDV alınmasın' önerisi Bostancıoğlu, belirlenecek mık- tann üzennde ücret alınması duru- munda Milli Eğitim Bakanlığf nın buna müdahalesi edeceğini bu okul- lara "ücretlerin veülere iadesi" şek- linde bir müeyyidenın uygulandığı- nı kaydetti. Bostancıoğlu, birmillet- vekilinin "Özel okuflardald vüzde 17 KDV'nin ahnmaması" yolunda- ki önerisini Maliye BakanlığTna ilet- tiğinı belırterek şöyle devam etti: -Özel okullardan KDV ahnıp ahn- mamaanakarar vermeyetkisi bakao- lığınıda değil, hükünıetin genel poH- tikalan içindedir. 2002 yıhnın bütçe- si belirlenmiştir. Bu yıl için böyie bir çahşmanın ulumlu sonuç vereceğuıi sanmıyorum. Ama 2003 yıh için be- ninı de arzum, velikrin ödediği okul ücretinin KDV iadesi şekünde uygu- lannıası yönünde." Bostancıoğlu, ülkelerin gelişmiş- lik düzeyini eğitim seviyesinin be- lirlediğini kaydederek, bir ülkede yüksek öğretim düzeyinin de kal- kınmışhk se\iyesinin göstergesi sa- yıldığını vurguladı. 'İnternette Ceza Sorumluluğu' paneli Türldye, Siber Suç Södeşmesi'ne imza atmalı tstanbul Haber Servisi - Hukukçular, Türkiye'nin elektronik ortamda delıl toplayabilmesi ve suçlu- ya ulaşabılmesi için Avru- pa Konseyi Siber Sözleş- mesi'nı imzalaması ve iç hukukunda da gerekJi ya- sal düzenJemeleri yapma- sı gerektiğini belirttiler. fstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nce dü- zenlenen "İnternet Orta- mında Ceza Sorumhılu- ğu" konulu panelde ko- nuşan Prof. Dr. Kayıhan İçeİ, dünyanın neresinde olursa olsun her türlü elekt- ronik bilgihiz- metıne enşme ve aktarma olanağı veren intemette, kul- lanıcılann, *si- ber uzay" ya- rattüdannı be- lirterek "Bu alanda işienen siber uzaysuç- lannın. siyasal sınuian aşabi- len nitetiğL uhısal makam- lann mülküik özeüıkleriy- le çelişiyor. Bu nedenle ce- za hukukıı. siber uzayın olanaklannın kötüye kul- lanımını engellemek için son derecegefişmişolanak- lar sunan teknolojik geKş- meleri izlemeli. uhıslara- rası düzeyde ortak çahş- malaryürütmetidir'' dedi. İnternet Vasası şart Prof. İçeİ. Avrupa Kon- seyi'nin bu amaçla ha- zırladığı Siber Suç Söz- leşmesi'ni Türkiye'nin imzalaması ve bunun pa- ralelınde "internetYasa- a" çıkarması gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Serap Keskin ıse "Siberdünyada suç iş- leniyor. Biz hukukçular da bu dünyada kovuştur- ma yapabflroekiçin tekno- • 'Siber' dünyada kovuşturma yapüabilmesi için teknolojinin iyi bilinmesi gerektiğitü vurgulayan hukukçular, devlederinbu teknolojik yapıyı oluşturmak zorunda olduğunu belirtti lojiyi bilmeU, devletier de bu teknolojik yapıyı oluş- turmakzorundalar. Elekt- ronikortamda ddflleritop- Ia>abilmek ve bunlara gü- venerek hükünı kurabil- memiz için bu delillerin saniyeler içersinde değiş- nıesi ve kaybolmasının önüne geçmemiz gereki- yor" diye konuştu. Çocuk pomografisi Prof. Dr. FüsunSokul- lu Alancı da çocuk por- nografisınin internet or- tamında giderek yaygın- laştığını belirterek "ln- ^ _ ^ _ ^ ternet, çocuk istismarcılan ve sübyancıla- nn,birbirleri- ni kolayca bu- labilmelerine olanak sağh- yor. Bu kişiler çoculdan, in- ternette soh- bef yoluyla ağlanna dü- şürüyor" de- Kimya deneyleri artık bilgisayar destekli yapılıyor a^ığnııız robotlara emaııet dı. Bu türcınsel istisma- nn en başta gelen hedef- lerinin, azınlıklar, mülte- ciler. sokak çocuklan, fa- kir çocuklar. boşanmış anne-babanın çocuklan i le özürlü çocuklar oldu- guna dıkkat çeken Akın- cı, şöyle devam etti: "Çocuk pornografisi- nin yaygın hale geunesi henı çocuklarda bunun olağan ve normal bir şey olduğu duygusunun yer- lcşmesine yol açar ve ruh sağhklannı kalıcı biçim- de bozar, hem de pedofıl olarak adlandınlan süb- y ancılann hızlı bir şekil- de çoğalmasına neden olur. Simülasyon çocuk pornografisini bile >asak- layan Siber Suç Sözleş- mesi'ni, bu suçla müca- dele etmek için imzala- malrvız." SAADETUSLU LONDRA - Tıp teknolojisinin son yıllardaki hızlı gelişimi, yenıliklerin de insanlığın hizmetine daha çabuk ulaşmasını sağlıyor. Artık kimya deneyleri bilgisayar destekli yapılıyor, moleküllerin incelenmesinde robotlar yardımcı oluyor. Penisilin. aspirin, kuduz aşısı gibi tarihe damgasını \oırmuş pek çok ilacın keşfi hastalıklann yenilmesinde önemli adımlar oldu. Eskiden tasıth imkânlarla bazen de tesadüfen bulunan bu moleküllerin keşfi için bugün bilgisayarlar, robotlar kullanıhyor. Bir ilacın keşfi için bugün 900 milyon dolar harcanıyor. GlaxoSmithKline (GSK) Stevenage Araşnrma Geliştirme Merkezi'nde yapılan çalışmalarda da yüksek teknolojik ürün taramasından faydalanılıyor. Bilgisayar destekli kimya deneyleri hakkında bılgi veren Dr. lan McLay, bu sayede daha hızlı ve ucuz araştırmalar yaptıklannı belirtti. Ilaç moleküllerinın 1 milyon tanesinin ancak 1 milimetre olabildiğinı de ıfade eden McLay, "Bilgisayarda bir model ohışturuhıyor ve onun üzerinde çahşıhyor. Bilgisayar üzerinde moieküDer elendikten sonra lia>"vanlar üzerinde deneylere gecfliyor'' dedi. Yüksek Ürün Taramasrndan sorumlu Dr. Chris MooUay, bir ilaç firmasınuı yüz bınlerce moleküle sahip olduğunu ve bunlann belli bir hedefe etkisinin araştınlmasının pahalı ve uzun bir işlem olduğunu kaydetti. 10 yıl önce yanm litrelik tüpler içinde araştırma yapılırken bugün 384 tane molekülün aynı anda incelenebildiğini söyleyen Moollay. -2 yıl içinde 1536 tane küçük tüpün olduğu plakalarta araşörma > apılacak. Bu kadar yaranlan moleküllerin denenmesi için ya tngiltere"deki bütün insanlara kinrta Öğretip çaJışüracağız ya da robotlan kullanacağız" dıye konuştu. Dr. Moollay. ilaç araştırmalannda kullanılmak üzere insan hücrelerini suni olarak çoğaltmak için hücre kültürü laboratuvan oluşturulacağıru söyledi. Günde 200 milyon insan hücresi yaratacaklannı belirten Moollay, bunlann daha sonrasındaki hayvan testlerinin sayısını da azaltacağını ifade etti. Gen çıkanmı ve Protein Kimyasından Sorumlu Başkan Yarduncısı Dr. Mike Snonden ise bir ilacın macerasını, "tncdenen moleküDerden 100 bin tanesinden bini etkfli oluyor. Bu bin taneden de iki tane moleİdil serisi çıkarûlıyor \e hangisi daha etküı diye baküiyor. Bu şekildeki 20 projeden ancak bir tanesi insan deneylerine kadar gjdebiüyor" diye anlattı. AVUKATLIK YASASI'NA TEPKİ Stajyer avukatlar Aııkara yohında Tüpkiye'de 5 milyon hasta var Astım yaşamı zorlaştınyor Istanbul Haber Servisi- îstanbul Barosu Stajyer Avukatlar Komisyonu üye- leri, Avukatlık Yasası'nda yapılan son değişikliklerin getirdiği yasal düzenleme- lerin yeniden ele alınması için Ankara'ya yürüyecek. îstanbul Barosu Staj Eği- tim Merkezi önünde bir açıkiama yapan stajyer avu- kat Üke Çandırbay. "smav ve kredi'' konusu başta ol- mak üzere son yasal düzen- lemelerin, "mesleğin yapı- sma, onuruna ve hukukun özüneaykm olduğunu" sa- vundu. Stajyer avııkat B0- ge Öztürk de Îstanbul Ba- rosu Staj Eğitim Merkezi önünden yann yürümeye başlayacaklannı, aynı gün Hereke'de Kocaeli Baro- : su'na kayıtlı arkadaşlannın katihmıylayola devam ede- | ceklerini söyledi. Yürüyü- 1 şe stajyer avukatlar Çandır- • bay ve Öztürk ile birlikte Can Atalay. BükntDuran, Mehmet Ovayohı da katı- J lacak. Stajyer avukatlar yü- rüyüş boyunca güzergâh üzerindeki illerin barolan- na ziyarette bulunacak ve buradaki stajyer avukatlann ı kahlımı ile yola devam ede- i rek 10 Mayıs 'ta Ankara ya j ulaşacaklar. tstanbul Haber Servisi - Türkiye'de yaklaşık 5 mil- yon kişinin astım hastalı- ğı nedeniyle aktif yaşam- dan uzaklaştığı belirlendi. 7 Mayıs Dünya Astım Gü- nü nedeniyle çeşitli ku- rumlar kamuoyunun dikka- tini astım hastalığına çek- meye çalışıyor. Dünyada 150 milyon in- santn yaşamını zorlaştıran astım hastalığı, Türkiye'de de yaklaşık 5 milyon kişi- yi aktif yaşamdan uzak- laştınyor. Dünyada her yıl 180 bin kişı, astım nedeniy- le yaşamını yitiriyor. Gö- rülme sıklığındaki bu artış nedeniyle astım, tıp ala- nında çalışan bilim adam- lannın gündeminde üst sı- ralarda yer alıyor. Kontrol altma alınabilir bir hasta- lık olmasına karşın hasta- lar, tedaviler konusunda- ki yetersiz bilgisi nedeniy- le aktif yaşamdan uzakla- şıyorlar. International Hospital ve Bakırköy Belediyesi'nin birlikte düzenledikleri "As- ümveAlerji" konulu top- lantı bugün halka açık ola- rak yapılacak. Hastanede düzenlenecek toplantı sa- at 14.00-15.30 saatlenara- sında gerçekleştirilecek. ANTİKORLAR DEVREDE HIV aşısı için yeni umut CHICAGO(AA)-Vücu- dun bağışıklık sistemini in- ceJeyen bilim adamlan, HI- virüsünün. özel olarak, ken- disine saldıracak hücreleri hedef aldığını tespit ettiler. Bu sonucun, AIDS'e karşı etkili bir aşı geliştirilmesi çahşmalanna önemli katkı sağlayabileceği belirtüdi. 12 HTV pozitif hasta üzerinde araştırma yapan bilim adam- lan, Hl-virüslerinin, bağı- şıkJık sistemini oluşturan CD4 T-hücrelerine, diğer hücrelere oranla 2 ila 5 kat daha fazla bulaşhklanm göz- lediler. Uzmanlar, etkili bir aşıyla, CD4 ve beyaz kan hücreleri CD8 1erin aktive edilerek Hl-virüsüne karşı antikorlann da devreye so- kulabileceğini, bu şekilde AIDS'in yenilebileceğini belirttiler. Araştırma sonu- cunun, ilaç kullanmayı bıra- karak vücudun bağışıklık sistemi ile Hl-virüsünü yen- meye çalışan hastalar için de uyarı niteliği taşıdığı kay- dedildi. İlaç kullanmayı bı- rakan hastalarda, Hl-virü- sü, CD4 T-hücrelerini he- def alarak bağışıklık siste- minin daha fazla çökmesi- ne neden oluyor. Araşhrma raporu, Journal Nature adlı dergıde yer aldı. BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Antalya, Adana, Mersin... 26 - 28 Nısan gunlen Antalya'daydım. Oraya da ilk gidişim. Bir konferans ve bir de resital için davet, nice- dir görmek ıstedığim bu yurt köşesini tanıma fır- satını verdi bana. Daha önce anlatılanlar ve duy- duklanmdan çok daha fazlasını buldum. Başta da doğanın o eşsiz güzelliği. Engin denıze açılan ve göz alabildığine uzanan koyla, onu bir böiumüyle çevreleyen -Toroslar'ın uzantısı- Bey Dağları'nın yarattıkları bir tablo var ki, bir örneği daha olmasa gerek. Insanın nutku tutuluyor o güzellikte. Ve doğayla tarih kucak kucağa. Zengin Antalya Müzesı'ni gezdiğinizde de işte onu görüyorsunuz. Kente, hele yazın büyük turist akını boşuna de- ğil. Ne var kı Antalya bir felakete de uğramış: 80'le- re kadar kazasız-belasız gelen kentin başına, Özal'ın ANAP'lı belediyelerinden bin musallat olu- yor; denize kadar ınen -uçsuz bucaksız- portakal bahçeleri ve onunla uyum içindeki yerleşim yok ediliyor ve kent ranta ve betona teslim edilıyor. Ne tarihle uyuşması var, ne doğayla. Ve o saldırı başını almış gidıyor... Kentin buyükşehır belediyesı CHP'nin elınde. Ken- disiyle tanışmaktan zevk duyduğum Sayın Baş- kan Bekir Kumbul. uyanık ve aydın bir insan. Ama işi güç! Çünkü onu da aşan bir dram var or- tada. Oyle de olsa, gözüpek, cesur ve atak bir be- lediye politikası bir şeyleri kurtarabılir. Nitekim bu yolda atılmış adımlar da görülüyor... Atatürk Kültür Merkezi'nde verdiğim "Aydınlan- mamızın Sorunları" ile Nâzım Hikmet Şiir Resita- li, bilınçli ve duyarlı büyük bir kıtlece izlendi. Kon- feransa Akdeniz Üniversitesi dedestek verıyordu. Değerli şair Metin Demirtaş'a da rastladım. Büyük şairin dizelerınden oluşan "Şiir Yazıtlan" ile kenti süslemenin uğraşı ıçindeydi. Yaptığı ış, gö- nülden desteklenmeye değerdi. Başanlar diledim. • 29 Nısan'da Adana'ya geçtim. Çukurova Üniversıtesi'nde, başında Prof. Er- daî Şekeroğlu'nun bulunduğu öğretim Eleman- ları Derneği'nin davetlisıydım ve bir Nâzım Hikmet Şiir Resitali vermem isteniyordu. Beni üniversıte kampusunda ağırladılar. Orada pek değerli ve ıde- alist hocalarla tanıştım. Bizzat Prof. Erdal Şeke- roğlu da, uluslararası üne sahip bir "böcekler bi- //m/"uzmanı;tabii, ister istemez, "politikhaşarat"\a dayakından ilgili... Çukurova Üniversitesi, artık bir taşra üniversi- tesi değil; gelişmış ve kokleşmiş; kampusu da, Türkiye'de en buyük üniversıte kampusu. Hele Zi- raat Fakultesi, geniş tanm toprak ve ışletmelerine sahip. Her kampusun, kentten kopup kendi içine ka- panma gibi birtehlike, sanıyorum Çukurova Üni- versitesi kampusu ıçın de söz konusu. O zaman da, üniversitenin başında bulunanlann pek uyanık olmalan gerekiyor. Açılıp serpilmiş ve bir metro- pol olmaya yüz tutmuş Adana'da, kentle üniver- sıte işbiriiğinın sağlayacağı buyuk yararlar var, gö- zardı etmemeli. 30 Nısan günü, Nâzım Hikmet Şiir Resitali'nde büyük şairin sesi, kampusta dalga dalga yankılan- dı... • 1 Mayıs'ta Mersin'deydim. Bir Nâzım Hikmet Şiir Resitali vermek üzere Eği- tim-Sen'in Mersin Şubesi'nce çağrılmıştım. Mersin'ı de, Adana gibi, bir yanm yüzyıl sonra yeniden göruyordum. Orası da, yeniden kurulmuş gibi. Ama eski Mersm'in yığınla güzelliği de yok ol- muş, daha doğrusu yok edilmış. Portakal bahçe- leri içinde kent yok artık. Orada da beton, beton, beton... Ne var ki Mersın, uyanık, gözü ilerde şehir ol- mayı surdürmuş; aydınları. halkı üniversitesiyle. Ancak iç savaş oraya da acılı serpıntilerinı yolla- mış; kentin dokusu değışırken, havası da kaybol- muş. Bu, bir baskı rejimıni de beraberinde getir- miş. Örneğin, 1 Mayıs'ı, Mersin yasaklar içinde ge- çirdı. Üniversitesi de özgur bir gelişme ıçındeyken, YÖK başına bela olmuş. Ama Mersin, bütun bu güçlüklen yenecek... Nâzım Hikmet Şiir Resitali, pek görkemli oldu. Bu yazım dizıme girdiğı bir sırada, ben de Ada- na'ya dönuyordum. Oraya, bu kez, Ziraat Mühen- disleri Odası Adana Şubesi'nce bir resital vermek üzere çağrılıyım. Bu 16'ncısı olacak resitallerin... Koç Üniversitesi'nde yüksekokul açıldı Durmuş, zorunlu hizmeti savundu İstanbul Haber Ser- visi - Sağlık Bakanı Osıııan Durmuş, Tür- kiye'de halen 28 bin hemşire, 14 bin ebe ve 28 bin sağlık memu- runa ıhtiyaç bulundu- ğufıu belirterek bunla- nn eğitiminde özel ve tüzel kişiliğe haiz ku- rum ve kuruluşlann da katkılanna ihtiyaç du- yulduğunu söyle- di.Durmuş. "Sağtakta halen 70-73. sıralarda geziyorsak. yetişen ni- telikli personehn taş- rada görev alabilmesi- ni oluşturnıamız la- zun" diye konuştu. Nişantaşfndaki Veh- bi Koç Vakfı (VKV) Koç Üniversitesi Sağ- lık Yüksekokulu bina- sı, Sağlık Bakanı Os- man Durmuş ve Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu 'nun da katıldığı törenle açıl- dı. Yüksekokulların ebelik, hemşirelik ve sağlık memurluğu bö- lümlerinde yüksek öğ- retim uygulamasına ge- çildiği tanhten bugü- ne toplam 11 bin 778 öğrenci alındığını kay- deden Durmuş, bunun 47 tıp fakültesinin bi- le ihtiyacını karşılama- ya yetmeyecegini söy- ledi. Vehbı Koç Vakfı (VKV) Yönetim Ku- rulu Başkanı Semahat Arsel de Amerikan Hastanesi'nin en geliş- miş ülkelerdeki hasta- nelerayannda olduğu- nu kaydetti. Açılış tö- reninde VKV Ameri- kan Hastanesi'nin or- tak projeler yürüttüğu New York Presbyteri- an Hastanesi Cornell Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Antonio M. Gotto ve Prof. Meh- met Öz ile Baltımore John Hopkins Üniver- sitesı'nden Prof. Dr. YVUliam Brody arasın- da kurulan görüntülü canlı bağlantıyla, Koç Holding Yönetim Ku- rulu Başkanı Rahmi Koç sohbet etti.