01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
•SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 2002 SAL İNCELEME Sadece üç asker yaptı ve terör estirdi diyenler insanlan yanıltıyor; olgular tersini kanıtlıyor 27 MayısbirdevrimdirJTJNEYTAKALIN 27 Mayıs .960 Devrimi 'nin 42. Yıl- önümii'nü kuthıyoruz. 27 Mayıs "meş- uiyetini kaybetmiş bir iktidara karşı drenmehaİdanıkuflanan" güçlerin el ee vererek başardıklan bir halk hare- letidir. Son yıliarda sert esen, öteki yönler- <en esen rüzgârlan bastıran neo-libe- nl B-atı rüzgân, ekonomıyi tahrip eder- lcn, insan düşüncesini piyasanın tut- s;ğı kılarkea yoksul ülkeleri IMF ve Eünya Bankası reçetelerine bağımlı Idarken, tarihi çarpıtrnaryı hiç ıhmal et- medi. Bir bakıma, tarihi yeniden yaz- naya kalkışn neo-liberaJler. Tek bir tatı vardı ellennde: Kapitalist-emper- ydist metropolJerin çıkarlannı esas al- rrak. Tarihi bu açıdan boydan boya el- den geçirdıler. "Sivil-resıni aynmı" lı- beral olan, piyasadan yana olan değer- leri aJabildiğıne yüceltirken devrim- daı, Cumhuriyetten, halktan yana olan degerlere var gücüyle saldırdı. 27 Mayıs Hareketi Cumhuriyete kar- şj başlatılan bu kampanyanın öncelik- li hedeflerindendi. Dincılerle ve mil- liyetçi-muhafazakirlarla işbirliği için- ddd neo-liberaller (Ikinci Cumhuri- yetçiler) 27 Mayıs'ın kolay bir hedef olacagını sandılar. îdamJann toplum- dayarattığı tepkinin arkasına gızlenip 27 Mayıs'ı hedef alarak kendilerrne meşruiyet sağlamaya yöneldiler. Yanlış hesap 28 Şubat'tan döndü. Türk ordusu Cumhuriyet değerlenne yeniden sanldı. Türkiye, siyasal, eğit- sel vb. planında yeniden yapılanmaya yöneldi. Işte böyle bir ortamda 27 Ma- yıs'ı arnmsamak iyice önem kazanıyor. 27 Mayıs'ın mağdurlan TV ekran- lannda tarih yazmaya çaJışıyorlar. Nas- b Ibcak'iann, Çetin Altan 'lann, Besim Tlbuk'lann anlattığı 27 Mayıs öykü- lengeçicidır,yanıltıcıdır. Bilinçlerhe- nüz kararmadı; tanıklar hayattadır. Ar- şivler binlerce belge ile doludur. Bugünün sorusu, bu gerçekJeri genç kuşaklara nasıl aktaracagjmızdır. 27 Mayıs bir halk hareketidir 27 Mayıs'a karşı olanlar. Onu bir avuç askerin yaptığını öne sürüyorlar. Bu iddia büyük bir çarpıtmadır. 27 Mayıs bir halk hareketidir. 27 Mayıs Hareketi, 1957 seçimlerin- den hemen sonra Antep'te başlayan, 1958-1959'da Uşak'tan, Kayseri Him- metdede'ye, tstanbul Topkapı'dan An- kara SBF'ye kadar uzanan halkınhoş- nutsuzluğunun bir ürünüdür. Bu hoş- nutsuzlugun son halkası, Tahkikat Ko- mısyonu'nun kurulmasından sonraAn- kara ve tstanbul'da patlak veren ve yükseköğrenim gençlığinin büyük bö- lümünü içine alan üniversite olaylan- dır. Kimse bu olaylan günümüzdekiler- le kanştırarak sıradanlaştırmaya çalış- masın. O olaylarda gençlerin yanı ba- şında, Menderes'in "kara cüppdüer" diye saldırdığı rektörler, üniversitenın en seçkin hocalan yer alıyordu. "Olur mu böyle olur mu Kardeş kardeşi vurur mu? Kahrolası diktatörler, Bu dünya size kahr nu" Marşıyîa yürüyen gençlerin sesleri tûm ülkede ve tüm dünyada yansıyor- du. Telaş içinde Istanbul'da köprüleri açtıranlangençlerbilmez. Peki önem- sizdi, yereldi falan filan, neden köprü- len açtırmak zorunda kaldı iktidar sa- hipleri? Belgelerortadadır. Neden *so- kağa çıkma yasağf ilan ettiler? îstan- bul Sıkıyönetim KomutanlıgTnın ya- yrmladığı bildiriyle "beş kişiden kala- bahktopluluklara ateşaçılacağmı" sa- bah akşam devletin radyosundan niye ilan edildi? Kimıleri bu hareketleri küçümse- meye, örtbas etmeye çalışıyor. Onlara Nâzım'ın 28 Nisan 196O'ta Beyazıt Meydanı'nda vurulan Turan Emeksiz içın yazdığı dizeleri anımsatalım: BEYAZTT MEYttVNENDAKİÖLÜ Birölüyaüyor ondokuz yaşında bir ddikanh gündüzleri güneşte, geceteri yıldıziann alûnda, Istanbul'da Beyazıt Meydanı'nda Birölüyaöyor derskitabıbireünde bir etinde başlamadan brten rüyası bindokuz yiiz alüıuş yılı \ isanında Istanbul'da Beyazıt Meydanı'nda Biröiüyabyor vurdıdaV, kurşunvarası, kml bir karanfU gibi açnuş alnında, tstanbul'da Beyazıt Meydanı'nda Birölüyaöyor toprağa şıp şıp damlayacak kanı, silahh mffletim hürriyet türküleriy- legetip zaptedene kadar büyük meydanı. Nâzım'ın tanıklığına itirazı olanlar bıraz açık sözlü olsalar!? TARİHİ ÇARPITMA ÇABALARI CumhuHyet^» i/ 11 Mayıs'ı üç askerin yaptığını öne sürenJer tarihi çarpıtıyorlar. • 27 Mayısı öteki askeri müdahalelerle kanştırarak karalamaya çahşanlar kafalan kanştırmaya çalışıyorlar. */ O günleri yaşayanlann belleğinde olaylar tazeliğini hâlâ koruyor: 27 Mayıs'ı izleyen günlerde Türkiye'nin dört bir yanında ve özellikle büyük kentlerde halk sokağa döküldü. Askeri birlıklere çiçek atanlardan evlerine bay- rak asanlara, görevli askerlere ayran, limonata ıkram eden yurttaşlardan tanklann üzerinde gezinen gençlere ka- dar yüz binlerce yurttaş, 27 Mayıs sabahı ve onu izleyen günlerde ülkeyi bir bayram yerine çevirdi. • Ülkenin birçok kentinde halk 27 Mayıs'ı destekleme mıtıngleri yaptı. Dolmuşlar bedava yolcu taşıdı, esnaf indinmlı satışlara başladı. Tüm bunlann da belgeleri arşivlerdedir, kütüphanelerdedir. 4 Haziran 1960 günü gazeteciler önünde ilk büyük basın toplantısım düzenleyen ihtilalin lideri Orgeneral Cemal Gürseî gazetecilere "Beni de eleştirin " uyarısında bulunuyordu. Menderes hükümetinin kapattığı Istanbul Üniversitesi 'nin 14 Haziran 1960 'ta yapılan açılış töreninde 'Silahh Kuvvetleri îemsilen halka ordunun en küçük rütbeli mensubu " sıfatıyla seslenen onbaşı Ramazan Örs oldu. 27 Mayıs' ı üç asker yaptı ve terör es- tirdi diyenlerinsanlan yanıltıyor. Olgu- lartersini kanıthyor. 27 Mayıs Hareke- ti 'nin ilk icraatlanndan biri, hapishane- lerin kapılannı açarak tutuklu gazete- cileri salıvermek oldu. 27 Mayıs'ın bir sonraki icraah, gazetelerin boş sütun- larla çıkmasına yol açan sansürü orta- dan kaldırmak oldu. Yaşam normale döndü. 4 Haziran 1960 günü yerli- ya- bancı gazetecıler önünde ilkbüyük ba- sın toplantısını düzenleyen ihtilalin li- deri Orgeneral CemalGürsel gazeteci- lere "Beni de eteştirin" uyansında bu- lunuyordu. Millı Birlık komitesi Baş- kanı Org. Cemal Gürsel, ihtilalden bir- kaç gün sonra yayımladığı bildiride "Orduya ve şahsına karşı vapüan teza- hürata ve sevgi gösterilerine" teşekkur etmekle bırükte vatandaşlan ışının ba- şına dönmeye davet ediyordu. Tüm bunlar ortada iken 27 Mayıs'ı tüm ülkede terör estiren, başka solcu aydınlar ve işçi liderleri olmak üzere yüz binlerce kişiyi içeri alan 12 Eylül cuntasıyla tayaslamak olsa olsa kötü niyetle açıklanabilır. 27Mayıs bir devrinı hareketidir. Menderes hükümetinin 28-29 Ni- san olaylannı gerekçe göstererek ka- pattığı Istanbul Üni\ersıtesı 14 Hazi- ran 1960'da Beyazıt Meydanı'nda ya- pılan görkemlı bir törenle yeniden öğ- retime açıldı. 27 Mayıs Hareketi'ne destek veren güçleri bir araya getiren bu tören, sabık ıktidara karşı bir göv- de gösterisi anlamını taşıyordu. Mitüıgin başlıca sloganlan "Hürri- yetsizÜunOlmaz". u HukukDespoüa- n HimayeEtmez", "Cnivıersite Hûrri- yet'in Teminabdır", "PbHs Deviedne Paydos" idı. O mıtingde yaşanan bir olay, 27 Mayıs'ın o günlerde vermek ıstediğı mesajın ipuçlannı taşıyor. Mitingde ilk konuşmayı üniversite adına Rektör Ord. Prof. Sıddık Sami Onaryapar "tstikbaünüzin en biivük ve en kıymedi abidesi $e\güi gençler" diye başlayan konuşmastna Onar şöy- le devam eder: "Devlet kudretini kü- çük birzümrenin inhisanna (teketine) afanışotanlanntecavüzü karsısında üni- verâtemizi kapatmakzorunda kaldık. Asil Türk ordusunun uğurlu eflemie ünKershemiz tekrar faaüyete geçmiş bulunuyor^ MBK adına komıte üye- si MehmetOzgüneş'ın, baro temsılci- sinin halka seslendiğı törenın en ılginç konuşmacısı, son sözü alan kişidir. Çıl- gınca alkışlar arasmda kürsüye çıkan bu kişi "SaahhKuvvetleri temsflen hal- ka ordunun en küçük rütbeli mensu- bu" sıfaüyla seslenen onbaşı Ramazan Örs'tür. Meydanı dolduran halkı "Hür- rh et uğrunda devrimler yaratan kab- ramanTiirknülletinininküapcıveAta- türkçü evJaflanyız" sözleriyle selam- layan Ramazan Onbaşı DP yöneticıle- nnı kastederek şöyle devam eder: "On- lar sadece şahsi menfaadarn cehalet ihtirasıyla dolu faşizm rejinüni tatbik, Hitler veMussolinı prensiplerini mfl- letin içindeanane (gelenek) hahnesok- mak istediler... Aydın tenkitçilerinin sö> lediklerini hiçe sayarak dümada hiçbir \icdanuı asla kabul etme>eceği demokrasidışı unsurianasil nûfletimi- zekabulettirnıekistediler." Atatürk'ün "Gençliğe rDtabesi"ni hatırlatan Ra- mazan Onbaşı sözlerıni şöyle tamam- lar: "Vatanvehürm^tu^Tindacanve- ren kardeşlerinüamiffi>«tçi ner Türk'ün hürmet fedaüeri olarakkabul etmeme- si mümkün mü?" Cumhuriyet gazetesının yaphğı rö- portajdan 61. Tümen'in Muhabere Bö- İüğü'nde vatani görevini yapan Rama- zan Onbaşı'mn Adana'nın Kozan ilçe- sinden oldugunu, ilkokulu bıtirdiğini. ihtilalin önderleri42. yıldönümünü kutladı 27 Mayıs Devrüni'nin 42. yıldönümünde, 27 Mayıs'uı önderleri Milli Birlik Komitesi ve Kurucu Meclis üyeleri, saat 12.00'de TaksünCumhuriyet Anıb'na çeienk koydular. 1961 Anayasası Kurucu Meclis üyesi ve gazetemiz Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun, eski fmar Bakanı Rüştü Özel ve esid CHP tstanbul MillervekUı Ekrem Amaç'm da katıldıgı törende konuşan 1961 Anayasası ve Çağdas Demokrasi V'akfi Başkanı Numan Esin, 27 Mayıs'nı Türkiye'yi çağdaş bir anayasa olan 1961 Anayasasrna kavuşturduğunu vurguladı. Esin, "27 Mayıs, aydınianmaya inanan ve Atatürk devrimlerine yürekten bağiı olanlann karşıdevrimcilere başkaldınsıdır" diyerek 1961 Anayasası'nın "kanun devleti" yerine M hukuk devleti" iikesini getirdiğini arumsattL (Fotoğraf: HlLAL KÖSE) sivilde motor tamırciliği yaphğuıı ög- reniyoruz. Köylülerle konuşmalar ya- pan tecrübeli bir hatip Ramazan On- başı.. Bu olayda dikkat çekici olan Ra- mazan Onbaşı'nın Silahh Kuvvetler adına kürsüye çıkmış olmasıdır. O ka- labalığın içinde yüzlerce subaym bu- lunduğu düşünülürse, 27 Mayıs son- rasında esen devnmci rüzgânn gücü da- ha ıyı anlaşılu-. Bu denli bir köktencilik örnegine Büj'ük Fransız DeMİmi'nin "Kamu SeJametKomftesi" (Jakobenler) döne- minde bile rastlamak olası degildir. 27 Mayıs, 61 Anayasası'nın anaadir 27 Mayıs'ı değerlendirmenın birbaş- ka boyutu. topluma kazandırdıklan- dır. Bu anlamda 61 Anayasası'nın ül- keye getirdigi demokrahk yaşam, 61 Anayasası'nın hayat verdığı sosyal de\let düzeni, sendikalann \e sol par- tilenn gelişmesınin zeminini yaratan ortam vb. ilk akla gelenleridir. 27 Mayıs Anayasası'nın ülkemızin siyasal yaşammdaki en demokratik anayasa olduğu herkesce kabul edili- yor. Peki öyleyse kim yaptı bu anaya- sayı? Kurucu Meclis' i yâd etmeden, o meclisteki tartışmalan dikkate alma- dan, 61 Anayasası'nın Kurucu Mec- lis'in (Temsilciler Meclisi+Milh' Bir- lik Komitesi) esen oldugunu teslım et- meden, yakın tarihimiz hakkında sağ- lıklı bir değerlendirme yapmak olası mıdır? Dahası var: Devlet Planlama Teşki- latı'nı kuran yanı planlama düşünce- sinı topluma kazandıran, sosyal dev- let iikesini yaşama geçiren, sağlık ala- nuıda sosyalizasyonu, devlet bünye- sinde reformlan ve yeniden yapılanma- yı başlatan 27 Mayıs Hareketi degil midir? Tarihi Idm yazar? Tanhı Nazh Ilıcak'lar, Besım Ti- buk'larvb. yazamazlar. Tarih, Türkçe- yi Amerikanca gibı, o vurgularla ko- nuşan, bilmem hangi Amerikan ümver- sitesinden mezun birtakım yeni yet- meler de yazamaz. Tarih birtakım TV kanallanndaki şov programlanndaki tartışmacılann hezeyanlanyla yazıla- maz. Sadece olaydaiı zarar görenlerin yazdığı bir tarih, yanlıdır. Ancak ve ancak, olgulara bağlı kalarak, günün ko- şullannı iyi değerlendirerek yazılan tarih kahcı olur. Neo-liberal rüzgâr zayıfladıkça. di- rençh güçlerce kınlıp zayıflatıldıkça ta- rihin gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıkacaktır. 27 Mayıs bir devrimdir. SALI ORHAN BURSALI Koşullar Meyi Gerektirirse... Avrupa Birliği ne üyelik koşullanndan biri olan ıdamın yasal olarak kaldınlması sorununun nasıl aşılacağı tartışıladursun, Deniz Gezmiş ve ıkı ar- kadaşının idamına karar veren o dönemın Mec- lıs'inde bulunanlaria yapılan soyleşiler çok ilginç- ti. Türey Köse, gazetemizdeki dizisıyle bu konu- da son yıllarda yapılan en iyi yazılardan birinı ha- zırladı. Dizide boy gösterenler arasında pişman olan- lar, yanlış yaptıklarını söyleyenler, o günkü koşul- lann öyle gerektirdığını belirtenler vardı. Bir de tabiı, "Hiç pişmanlık göstermediler, idamı hak etmişlerdi", diyenler... • • • Bu söyleşılerde en çok takıldığım, "Şartlar Öy- le gerektiriyordu" gerekçesi veya bakışı oldu. Meclis'te ıdamdan yana oy verenlerın çoğu "ko- şulların adamı" rolündeydı. Bunlann düşüncele- rı "çifte kavrulmuş" gıbıydi, hem gonülleri idam- dan yanaydı hem de koşullar, gençleri sehpaya çekme eylemlerıne uygun bırzemin hazırfamıştı. Gözlerini kırpmadan insan idam etmeyi beden ve ruhlannın bir parçası yapanlara söylenecek fazla söz yok aslında. Ama, "koşullara göre" tutum almak, özellikle siyaset arenasında genel bir düşünce ve davra- nış biçimıdir. Bu nedenle üzerinde durulmaya değer. • • • "Koşullar neyi gerektınyorsa" veya "koşullara göre davranış", göruşlerinizin, ilkelenniz olmasını gerekt/rmez. Veya bunlann olup olmaması belki de zerre kadar önemlı değıldir. O sırada kendınızın veya hızmet ettiklerinizın yaran neyı gerektınyorsa ona göre davranırsınız. Bu tutumun en önemli şahsiyeti, bilindıği gibi Sayın Demirel'dir. Zaten Demirel de söyleşıde "Şartlar öyle icap ettiriyordu" sözleriyle tutumunu açıklıyor. "Dün dündür, bugün bugün" de Demirel'ın sözleridır. • • • Bu felsefeye üstünkörü bakıldığında, sanki "diyalektik" bir içerik taşıyormuş gibi görunüyor. Diyalektik-bilimsel bakış da somut koşulların araştırılmasını, analızıni öngörür. Çünkü hayatın ozunde olan değişım, doğal olarak farklı zaman, koşul, mekân ve yapılarda da etkisıni sürdürür. Bunları göze almadan hare- ket başansızlık getirır. • • • O halde Demirel ve diğerleri "diyalektik", "bi- limsel" mı davranıyor? Hayır, sadece koşullar ve çıkarları neyi gerekti- riyorsa. Pragmatizmin, koşullann ve çıkarların esirliğidir bu. Bulunduğu koltuğun, yerın vb. hakkını, gereğı- ni yerine getirmektir. Ve durumdan yarar çıkar- maktır. llkeli görüşlerin somut durumlan analizi ile, il- kesizliğin her somut durumdan "vazife" ve "ya- rar" çıkarması çok farklı dünya görüşleridir. Biri sureklı dönüşü, tutum ve bakış değişikliği- nı, dığeri ıse dunyaya, evrene, topluma ilkeli bir bakışı gerektırır. llkeli bakış, idama dün karşı olanı bugün taraf- tar yapmaz. ••• Demirel'in bütün hayatı boyunca belki de tek bir "ilkeli tutumu"nu göruyoruz: Aile Fotoğra- fı'ndakileri dün olduğu gıbı bugün de sonuna ka- dar savunmak. Neden acaba? "Dün dündür bugün bugün" felsefesi. bugün bu tutumunu degıştırmesıni gerektırmez mi? Belki de hayır. Demirel'i Demirel yapan, hep o Aile Fotoğrafı koşulları oldu. Demirel'in siyasi hayatında dönem dönem de- ğişen aile fotoğrafları hep oldu. Bugun de savunduğu pragmatizmini, felsefesi- ni ancak o koşullarda uygulayabilırdi. O koşullar bir hayat çızgisınin de ifadesidir. 70'lerden sonra başka bir hayat çizgisine baş- lamak ise mümkun mü? obursali@ cumhuriyet.com.tr GENÇ İCRA DAtRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK AKTTIRMA İLANI Dosya No 2002 11 Tal Satılmasına karar venlen gaynmenkulün cınsı. kıymetı, adedı. evsafı: Genç ılçesı Cumhunvet Mahallesı pafta no: 16-18. ada no- 189. parsel no. 4'de kavıtlı 400 m2'lik arsa \e ûzennde 220 m2'den ıbaret ıkı daıre uzen üç kat toplam 6 (altı) daırelı be- tonan7ie yapı olup her bir daırenin büyıUdüğü 110 m2'den oluşmakta olup. (8 32) hıs^esı borçlu Hadin .Anrk'a aıt olup. 8 32 mıktann degen 32 897 280 0O0 TL'dır. Satışı yapılacak olan bsim 8 32 hıssedır S»tış şartlan: 1- Satış, 28 06 2002 günü saat 10 30'den 11 30'e kadar Genç Adlıje bahçesınde açık arttırma suretıyle yapılaçaktır Bu arttırmada tahmın edılen kıymetın \iizde 75'ını ve rüçhanJı alacakiılar \arsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ıhale olunur Bovle bir bedelle alıcı çıkmaz- sa, en çok arttıranın taahhödü bakı kaimak şartıyla 08 07 '2002 Pazartesı günu aynı yerde saat 10 00'da ıkıncı arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttınnada da bu rnıktar elde edı- lememışse gaynmenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kal- mak uzere arttırma ılanuıda gostenlen müddet sonunda en çok arttırana ihale edılecektır Şu kadar kı arnırma bedelmın malın tahmın edilen kıymetının yiizde 40"ını bulnıası ve satış ıstevenuı alacağına riıçhanı olan alacaklann toplamından faz- la olması ve bundan başka paraya çevırme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çık- mazsa satış talebi dûşecektır 2- Arttırma>a ıştu^k edecekle- rın. tahmın edılen kıymettn yuzde 20"sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadir mıllı bir bankanın temınat meimıbunu vermelen lazımdır Satı^. peşın para ıledır, alıcı ıstedığuıde 20 günu geçmemek üzere mehıl \enlebılır Tellalıye resmı, ıhale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aıttır Bırıkmış ver- giler satış bedelınden odenır 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dı- ğer ılgılılenn (*) bu gaynmenkul iızenndekı haklannı husu- siyle faız ve masrafa daır olan ıddıalannj dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde daıremıze bıldırmelerı lazımdır Aksı takdırde hakJan tapu sıeılı ıle sabıt olmadıkça pavlaşmadan hanç bırakıiacaklardu" 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale be- delını yatırmamak suretıyle ıhalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefillen, teklıf ettıklen bedel ıle son ıhale bedeli arasındakı farktan ve dığer zararlardan ve a\nca temerrüt fa- ızınden mütesebılen mesu) olacaklardır Ihale farkj ve temer- rut faızı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunaeak. bu fark. \arsa öncelıkle temınat bedelınden alına- caktır 5- Şartname. ilan tanhınden ıtıbaren herkesın görebil- mesı ıçın daırede açık olup masrafı venldığı takdırde ısteyen alıcıya bir örneğı göndenlebılır 6- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı gdımuş \e munderecatını kabul etmış sayılacak- lan. başkaca bılgi almak ısteyenlerın 2002 ! I Tal sajılı dos- ya numarasıyla müdürlüğumüze başvurmaları ilan olunur 08'05 2002 (•) Ilgılıler tabınne ırtıfak hakkı sahjplen de da- hıldır Basın- 30925
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear