01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2002 CUMARTESİ B DIZI ÜrdünpolisiPicasso'yu yutmaymca...Kültür Bakanlığı yetkililerinin, "özgündür" açıklamalanna karşın "Türldye'de ele geçen Picasso resimlerinin traji-komik" öyküsünü yalnızca Türk ve yabancı basından derledığimiz haberlen tarih dızinine göre alt alta yazarak siz- lere aktanyoruz. Birlikte irdeleyelim ve karan siz- lerverin! Önce Ürdün basınına bir göz atalım: 10Şubatl998 Arap Haber Ajana: Ürdün Polisi, Picasso'nun "Yoksul- luk ve Özgürlük" heykeli ıle pahalı tablolannı satmak ıs- teyen dört kişıyı tutukladı. Yapıtlann değeri 40 milyon dolar olarak öngörülüyor. Ya- kalananlar, resimleri "bir başka Arap ülkesın- den aldıklannı" söylediler. (Acaba hangi Arap ülkesi?) (1 1 Şubat 1998 Jordan Times GazetesD Amman'da bir polis yetkılisı •'komşu bir ül- keden gelen", (Acaba hangı komşu ülke?) Ispan- yol sanatçı Picasso'ya ait olduğundan kuşku du- yulan bir tablo koleksiyonuna el konulduğunu açıkladı. Yetkili, koleksiyonun 1990-91 "Körfez Sa- vaşında bir Kuveyt sarayından çaündığına ına- nıldığını" söyledı ve "Resımlerin sahte olması büyük olasılik. Çünkü geçmışte de benzeri sah- tecilik olaylan ıle karşılaşmıştık." dedi. Yetkılı, aynca her biri on kilodan fazla olan iki "altın!" heykele de el konulduğunu, bunlann tunstlere ya da Israillı koleksıyonculara pazarlanacağını söyledı. (12 Şubat 1998 Amman-Star GazetesH Ispanyol sanatçı Pablo Picasso'nun aralann- da " Yoksulluk ve Özgürlük" tablosunun da bu- lunduğu ikı resım ile "bronz" heykelleri "Bağ- dat'ta yaşayan bır Iraklı adına" 9 milyon Ürdün Dinar'ına satmak isteyen ikı Iraklı ile iki Ürdün- lünün tutuklandığı açıklandı. (Altın heykeller bronz oldu!) Polis, "Irak'tan gelen" yapıtlann özgünlüğünü araştınyor. Polis, tablolar ile heykelin Al Ruweished ad- lı sınır kapısından geçmesinden sonra yapılan bir ihban değerlendirdi. Polis, satıcıları Jabal AJ Hussein'deki Abjar Oteli 'nde suçüstü yakaladı. Doğrulanmayan bılgilere göre, tablolar "Irak'ın Kuveyt'i işgali sırasında Kraliyet Sarayı'ndan" çalınmıştı. Polis, resımlerin özgün olup olma- dığını, sahıplerinin bulunup bulunmadığını, ger- çek ise değerini araştırmak içın uluslararası sa- nat uzmanlan ile ılişkıye geçüerek yardım iste- neceğini açıkladı. Yerel sanatçılar, "bunlann özgünlüğüne kararverecek uzmanlann Ürdün'de bulunmadığını" söylediler. (Doğru söze ne de- nır?) Aynı olay Ürdün basınına birer gün arayla böyle yansımıştı. Acaba bu haberlerden şu so- nuçlan çıkarabilir miyiz? 1. Irak'tan geürilen tablolar Irak sınır kapısın- dan geçirilmişn. 2. Körfez savaşında Kuveyt Kraliyet Sarayın- dan çalınmıştı. 3. Polis bir ihban değerlendirerek sanıklan bir otelde suçüstü yakalamıştı. 4. Tablolar Picasso'nun yapıtlanydı. 5. Yapıtlann özgünlüğunden kuşku duyuluyor- du. Karar verecek yerel uzman yoktu. 6. Tabloların özgün olması durumunda de- ğerleri milyon dolarlarla ölçülüyordu. Gelelim Türkiye'ye! "Sahte Picasso Tablolan" olayuun tzmir po- lısınin gerçekten olağanüstü başanlı bir operas- yonu ile Kültür Bakanlığı'nın başına bela oldu- ğunu söyleyebiliriz! 7 Haziran 2000 Çarşamba gününden itiba- ren tarih sırasına göre Türk ba- sınını izleyelim: (7 Haziran 2000Sabah)tki- si Sunye uyruk- lu altı kişinin Picas- so'nun "La Fermiere (Çift- çi Kadın)" adlı tablosunu îz- mir'de zengin koleksiyonculara pazar- lamaya çalıştığı pohse ihbar edildı. Tablo, Suriye'den "'tablo sekıze katlanıp" oto- mobiün şasesine saklanarak Diyarbabr'a geti- rilmiş, sonra da îzmir'de ortaya çıkmıştı. Emni- yet Müdürü Hasan Yücesan: "Interpol kayıtla- nnda, tablonun çahnh olduğuna ilişkın bılgı edi- nilemedi" dedı. Izmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanat- lar Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Cuma Ocak- lı, Prof. Mümtaz Sağlam, Doç. Saüm Öztürk'ün yaptıklan araştırma ve analiz sonunda tablonun Picasso'nun gerçek yapıtı olduğu belirlendı! (Mjlliveti "Saddam Çaldı, Biz Bulduk" (Hûrriyet) "Körfez savaşında kaybolan Pi- casso, îzmir'de bulundu" (Radikal) "Madam emin ellerde" başlığı al- tında, Dokuz Eylül Üniversitesi uzmanlanndan oluşan ekibin arşıv araştırması, optik tarama, bı- çem, tekstür ve yüzey analizleri sonucu tablonun özgün olduğunu saptadıklan bildirildi. Tablonun değerinin parayla ölçülmesi olanaksız. (8 Haziran Milliyet)"'Meşhur tablo bize ka- labılir." Başhklıhaberde Izmir Arkeolojı Müze- si Müdürü Turhan Özkan, 70 milyon dolar de- ğer biçilen "Madam La Fermiere" tablosunu güvenlik gerekçesiyle teslim almadı. (tki ay ön- ce yitırdiğımız değerlı müzecimiz, akıllıydı!) (Cumhuriyet) Picasso tablosu Ankara'ya ge- nrilecek. (9 Haziran Yeni Binvıl) Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel, '"esenn arkasında ressamın onjinal ımzasının bu- lunduğunu" söyledı ve "Uzun genel müdürlük dönemımın en güzel gününü yaşadım" dedı. îk- tidarlann ve bakanlann sıkça değıştığı Türkiye gibı bir ülkede, 28 yıl süre ıle ayru masada otu- rabılmenın Özel'den başka bir babayığıde nasıp olmadığını da bu arada beürtelim!) (12 Ha/iran Milliyet) Saddam'ın bir subayının Kuveyt sarayından "dörde katlayarak" çıkardığı Picasso'nun tab- losu Izmir'e gelmeden neredeyse dünyayı gez- mış. "Kuveyt Kraliyet Mührünün bulunduğu" tablonun Iraklı Yüzbaşı Abdullah B. tarafindan çalındığı anlaşıldı. Picasso'nun Moskova'da (!) bir çıftlikte yaptığı tablo, 1918'de Moskova'da Modern Batı Sanatlan Müzesi'ne girmıştı. 1930'da yeni adresi Rusya'daki Hermitage Mü- zesı olan tablo, (sözde buradan) sekiz yıl sonra çalınmıştı. Sayısız el ve ülke değıştıren tablo, en son Kuveyt Kraliyet Ailesi'nın sarayına getiril- mışti. 1991 'de Kuveyt'i işgal edip saraya giren Irak Ordusu mekanize tümeninde görevli Yüz- başı Abdullah B, çerçevesinden çıkanp katladı- ğı tabloyu üniformasının içinde kaçırmıştı. Yüz- başı Abdullah B, "ıdam korkusundan'" dolayı tab- loyu Ispanya ve Fransa'ya satmaktan vazgeçmış- tı. Abdullah, Sunyelı bir akrabasının yardımıy- la müşten aramıştı. Akraba, şebekenin Türkiye ayağını oluşturan dört Türk'ün, Izmırli zengin bir işadamının alıcı olduğunu belirlemesi üze- nne îzmir'de harekete geçmiştı. Sanıklar yaka- landıktan sonra "yüzbaşı ıle akrabasının şımdi idam edileceğini" öne sürmüştü. (Yeşılçam'da bile böyle bir senaryo yazılamadı!) (13 Haziran Cumhuriyet /AA) Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Mü- dürü Mehmet Özel, Picasso tablosunun Anka- ra Resim ve Heykel Müzesı'nde sergıleneceğı- nibelirtti. Özel, Picasso'nun tabloyu 1908'deyap- uktan sonra Picasso Müzesi 'ne sathğını, 1918 'de Sovyetler Birliği'ndeki Modem Baû Sanatlar Mü- zesi'nde olduğunu, daha sonraki yıllarda Ber- lin, Kuveyt, Irak, Moskova'nın ardından Türki- ye'ye kaçınldığını söyledi. (Benim Güzel Sanat- lar Müdürüm neler de bilirmiş maşallah! Sorum- lu olduğu kendi müzesinin envanterinde kayıp tablolar olsa da umurunda mıydı? Çünkü o dün- ya resim envanterini tutarmış da haberimiz yok- muş!) (14 Haziran Sabah) Üç polis alıcı rolünde satıcılarla ilişki kurdu. Kaçakçılar 10 milyon dolardan kapı açtılar. Bir saatlik pazarlıkta 6.5 milyon dolara el sıkıldı. Böy- le bir para Izmir Vahlıği'nde yoktu. Satıcılardan süre istendı. Olay, Içişleri Bakan- hğı'na bildınlerek 6.5 milyon dolar (TL değil) istendi. Başbakanlığın örtülü ödeneğı kullanı- larak ve gen verilmek koşulu ile Merkez Ban- kası'ndan 6.5 milyon dolar sağlandı. (Bereket o zaman ekonomikbunahm yoktu. Yoksa IMF'den izin gerekebilirdi!) Dolarlar bir "Bond çanta" içinde Izmir Emniyet Müdürlüğü'ne iletildi. Mali şubeden ahcılar ile satıcılar Hilton Oteli'- nin bir odasında buluştular. Dört satıcıdan biri "Önce paralan görelım!" dedı. ParalargÖsteril- di. Bu kadar paranın sayılmasıgüç olacağı ıçin, yakındakı bir döviz bürosu açtınlarak, para say- ma makınesi getinldı. Para tamamdı. Ya dolar- lar sahte ıdıyse!!! Sahte parayı belirleyen "rao- rötesi ışık" getirildı. Dolarlar sağlamdı. On da- kıka sonra "Picasso" Hilton'daydı. Polis satıcı- lan suçüstü yakaladığında, dolarlar da güven- lik altına alındı. (Yeşilçam senaryosunun tek öy- küsunün doğru yanı buydu!) Bu satırlann yazan ne bir ressam, ne de bir resim eleştirmenidir. Hele hele "Picasso Uzmanı" hiç değildir. Yaşa- mında çeşitli dünya müze, özel sergi, müzayede ve özel koleksiyonlardaki birkaç bin yapıtından yalnızca üç yü- zü aşkın özgün tablosunu ve iki yüz ka- dar da seramiğini görmüş bir sanatse- ver gazetecidir. Bu kadar "Picasso ya- pıtı" görmesi ona, Picasso resimlerinin özgünlüğü ya da sahteliği konusunda söz söyleme yetkisini vermez. Ünlü deyiştir: "Picasso Müzesindeki bekçi- lerin, her gün tablolara baka baka bi- rer Picasso olmalan gerekmez miydi?" Ama, yine de bu satırlann yazan, ba- şından beri, kesinkes şu gerçeği savla- dı: "Türkiye'de ele geçen Picasso resim- lerinin tümü sahtedir!" Bu dizide Türkiye'de ele geçirilen îs- panyol ressam Pablo Ruiz Picasso'ya ait oldugu öne sürülen bir düzineden faz- la tablonun öyküsünü okuyacaksınız Böylece Türkiye'de yetkililerin, görev- lilerin ve basının olaylan nasıl irdele- diğini bir kez daha göreceksiniz. Şim- diden bir sürprizirni de açıklayayım. Dizinin sonunda, bu tablolan yapanlar- la da tanışacaksınız! (27, Haziran Cumhuriyet - Prof. Kava Özs^gin'in Barselona Sanat Okulu'nun 'harika çocuğu' PABLO RUİZ PİCASSO 20. yy'a damgasını basan Ispanyol dâhi ressam, heykelci, seramikçi Pablo Ruiz Picasso 25 Ekim 1881'dedoğdu. Babası ressamdı, annesüıin ailesinde de iki ressam vardı. Barselona Sanat Okulu'nda 14 yaşındayken "harika çocukluğu" kabul edihnişti. flk kişisel sergisini 1900'de açtı. Barselona'dan Paris'e birlikte gittiği arkadaşı Carlos Casagemas'ın ölümüyle 1901'deölümü anımsatan yapıtlan ile "Mavi Dönemi"ni başlattı. Daha sonra estetik içeren "Pembe Dönemi"ne geçen Picasso bu arada bolca sirk yaşantılannı resmine yansıttı. 1907'de dokunaklı ve estetik dışı kübizm döneminde kahplardan uzak durdu. Ilk kübist çahşması "Avignonlu Kızlar" resmiyle ününü pekiştirdi. Bolca kübist portre yaptı. 1936'da iç savaş başladığında Franko'ya karşı tutumaldı. 1937'de Abnanlann Guernica'ya saldınsı üzerine Dünya Sergisi için savaş karşıtı anıtsal "Guernica" tablosunu yaptı. Dünyanın çeşitli yerlerinde sergiler açtı. flci kez Lenin Ödülü aldı. Fransızlann Legion d'Honneur ödülünü kabul etmedi. Çeşitli evlilikler yaptı, pek çok sevgilisi ile de kitaplara konu oldu. 3Nisan 1973'teöldü. u Olayı irdeleyen yazar konu hakkmda önceden haberi oldu- ğunu, Alanya'dan arayan bir hanınun kendisinden Diyarbakır'a giderek tabloyu görmesinı önerdiğini yazdıktan sonra düşünce- sini şöyle açıkladı: ".... böyle bir tablonun, eğer sahte değılse, çalıntı olma- sının kuvvetle muhtemel olabileceğini belirterek işlerimin yoğunluğu nedeniyle, şu anda Diyarbakır'a gidemeyece- ğimi, ama daha sonraki yakın bir tarihte tabloyu görebile- ceğimi, söyledim.... "Alanyalı bayandan tablo hakkında gelen bilgiyi özsez- gın şöyle aktardı: "....Faksta gönderilen notta ise, tablonun adı (gene yan- lış bir imla ile "La Fermiere"), resmin yapıldığı yer (Rue des bois) ve tarih (1908), tablonun boyutlan (0.81 x0.65) be- lirtiliyor. Ingüizce olarak da, Picasso imzalı resmin Mme. Put- man'uı portresini konu aldığı, tablonun 1918'de Kahnwe- iler Galensfnden Moskova'daki Modern Baö Sanatı Mü- zesi'ne geçtiği ve gene aynı tablonun 653 No'lu envanter kaydıyla 1930'da Hermitage Müzesi'ne alındığı acıklanı- yordu. Bu bilgilerin, yaklaşık olarak doğru olduğunu, Pi- casso üzerine iki cilt halinde yayımlanmış kapsamh bir kaynağa 'Pierre Cabanne, Le Siecle de Picasso, Denoel, Pa- ris 1975' baş\offarak saptama olanağı buldum. Söz konusu kıtabın bırincı cıldinde, bu yapıta aüfta bu- lunuhnaktaydı: Resim, kitabın yayımlandığı tarihte,( 1975), Puşkin Müzesi koleksiyonunda yer ahyor ve Picasso'nun komşusu bir köylü kadını (Bayan Putman) konu oluyordu. Picasso, aynı kadını konu alan iki resim yapmışt 1900'le- rin başında: Resımlerden bin, Puönan'ı sadece portre ola- rak göstenrken diğeri köylü kadını ayakta durur biçimde yansıtıyordu. îzmir'de ele geçirilen resmin, bu tablo oldu- ğu, böylece anlaşılıyor..." Yazı şöyle sona erdi: "Böyle bir tablonun, Avrupa'da pazarlanması, kuşkusuz kolay olamazdı. Büyük bir olasılıkla, bir süre Ortadoğu'da gezindikten sonra, tablonun Türkiye'de alıcı buhna şansı- nın var olduğu göz önünde tutuhnuş olmahdır. Tablonun Kuveyt"ten çahnmış olduğu kanıtlanabilirse, uluslararası an- laşmalar gereğınce, yapıtın Kuveyt'e iadesi gerekecektir. Bugüne kadar Kuveyt'ten bu yönde bir talep gehııemiş olması, konununkapandığı anlamınagelmez. Ama eğer bun- dan sonra da bu yönde bir talep söz konusu olmazsa, yapı- tın çalındığı kaynak konusunda birtakım kuşkular günde- me gelebilir. Öte yandan, Picasso'nun vârislerinin de konuyla ilgilen- meyeceklerini düşünmek yanlış olacaktır. Yahuz bizim ka- muoyumuz değil, dünya kamuoyunun da konu karşısında suskim kalmayacağını ummak ıstenz." (29 Haziran Radikal - Hasan Bülent Kahraman'ın va- zısı. Eski Kültür Bakanlığı Başdanışmanı) " ...Benım büdiğım Picasso'nun en meşhur tablosu 'Avig- nonlu Kızlar'ı yaptığı 1907 yılından sonra içıne girdiği 'Ü- kelcilik (Primıtivizm)' döneminin ilk ürünlerinden birisi olan 1908 tarihli 'Çiftçi Kadın' tablosu Hermitage Müzesi'nde- dir. Mayıs aymda Mehmet Yümaz ve Mehmet Kök'le yap- üğımız gezide tuval duvarda asılıydı. Eümdeki kaynaİdar- da ise 'Madam Putar' adına rastlamadım. Dolayısıyla işin aynca ele alınması herhalde gerekir.... ...Insan iki şeyi düşünmeden edemiyor. Bugüne değin bir tek Picasso orijinaline sahip olamamış bir ülke, onlan ancak kaçakçılıkla ele geçirebiliyor. Müzemiz yok. Ve bel- kı tümünden önemlisi, Picasso üzerine çahşmış galiba bir tek uzmanımız bulunmuyor..." Eski Kültür Bakanhğı Başdanışmanı tabloyu Hermitage Müzesinde gördüğünü, tanıklan ile açıklryor. Ama... Ür- dün olayı ile kıyasladıgımızda tüm öğeler, tek farkla, ay- nen uyuyor. Tek fark, Urdün'de tabloların Picasso yapımı özgün yapıtlar olup olmadığına karar verecek uzman yok- tu. Türkiye'de uzman değil hepsi de profesör olan uzman- lar vardı! Buna karşılık bir üniversitemizin uzmanlan şu ya da bu biçimde yaptıklan incelemelerden sonra rapora "kahpla- n" ile bırlikte "özgündür" imzasını basmışlardı! Bu konuyu bir an için bir yana bırakahm, bu koşullar al- tında Kültür Bakanhğı'nın çaösı altında Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nün yapması gerekenleri alt alta yazıp nelerin yapıldığını, nelerin yapılmadığını yann göreüm. SÜRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear