Catalog

» WtAYl 2002 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 w * J P U J C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Saştatfı 1. Sayfada Hminçgöre; Başbakan Ecevit, Arnavutluk gezisi rî-fssind iyi yolculukiar dilemek için Cumhurbaşka- ı Sezer'aramış, arada "liderlerzirvesi" ile ilgili bilgi- *r /ermi. eee sonra... AB konusunda Çankaya'da, B M W ' d temsil edilen 6 parti lideri ile bir toplantı apmasıı önermiş! Kiminejöre; Dışişleri, Cumhurbaşkanı'na "Kopen- &S ölçüsrinin yerine getirilmesine az zaman kaldığı- ı, scele dilmezse üyelikmüzakerelerine başlama ta- h$aJameacağımızı" iletmiş ve.. bunun üzerine Sezer, der|erle>ir toplantı yapmaya karar vermiş! Eu türon yakıştırmaları sütunlarayansıtanlarCum- uroaşkfiı'nın ülkenin iç ve dış sorunlarını dikkatle iz- «jiğinı gtz önünde bulundurmuyor. ö r n e ğ i ; Cumhurbaşkanı'nm idamın kaldırılmama- ;ına yanrblacak karşı içerikteki açıklamalan anımsan- nıyor. O istec, bu önerdi gibi söylemlerle Çankaya'da dı- sardan gtten "telkinlerte" hareket eden bir Cumhur- jaşkanı \armış gibı davranmanın ülkeye ne kazandı- açağı hi< düşünülmüyor. ÜstelikOumhurbaşkanı Sezer iki yıldır kendi inanç- arı doğrutusunda hareket eden bir kimlik ve kişilik ser- giledi- Bürtün bu öğeler dikkate alınınca; Sezer, liderleri bir araya geirerek AB konusundaki açmazlara çözüm /olları aranmasına, olanağı varsa bulunmasına neden inayak omasın? Koalisyonu oluşturan üç parti -niçini bilinmez- ken- di aralanrdaki çözüm arayışlannı geniş bir cepheye ya- /amadı. Madem ki ulusal bir sorundur, AB'ye üyelik, TBMM'de temsil edilen üç muhalefet partisiyle bir ara- /a gelmecten sürekli "kaçındı". (fysa; MHR ANAP'la DŞP'nin baskısına karşın, idam gibi, anadilde öğrenim gibi, olağanüstü yönetimlerin <aldınlması gibi sorunlann TBMM'de çözülebilecegin- de ısrar ediyor. Çanka\aZirvesi'nden; idam ve anadılde öğrenim gi- Dİ koalisyDnun bir türlü uzlaşamadığı duyarlı sorunlar- da TBMM'de çoğunluğu sağlayan bir sonuç çıkarsa aylardır a<ıntıya kürek çekilen konuların önü açılacak. Bu açıdan bakıldığında Çankaya Zirvesi; örneğin i- dam ve anadil sorununda TBMM'deki DSP ve ANAP oylarına (oir olasılıktır) muhalefetin katkısını sağlamış olacak. Olasılığı yok Ne var<i; Cumhurbaşkanı Sezer'inaçıklamasından hemen sonra partilerden gelen esintiler pek iç açıcı, umut verci değil. özellike muhalefet partileri (örneğin SP ve AKP); Çankaya da zirve kararını öven irdelemeler yaptılar, a- ma teme amaçlara ilişkin görüş bildirmediler. DYP ctadan giden bir şeyler söyledi. MHP grup başkanvekilleri partinin daha önceki görüşlerini yine- lediler. örneğin ölüm cezasının terör ve savaş suçları dışında (orta vadede) çözümleneceğinin Ulusal Prog- ram'a yazıldığını ve AB'nin bu koşulu kabul ettiğini yi- neliyorlar. Şimdi gözler liderlerde. Ne ki; MHP lideri Bahçell'de değişim göze çarpmıyor. İdam ve anadilde öğrenim konularında, "Türkiye'nin hassasiyetinden" söz edi- yor ve "konuyu Avrupalı dostlarımıza en iyi şekılde an- latmamız gerekir" diyor. Çankaya Zirvesi ulusal sorunlann masaya yatırıla- cağı, çözüm yollan aranacağı yeni birolanak mı? Evet! Ama hayır! önceki günden beri zirveye "tarih aranı- yor". Zira devlet yönetimi 25 Mayıs'la 7 Haziran ara- sında "birbiri ardına dış geziler"tie. Dış gezilerin hangisinden vazgeçilir, bulunacakfor- mülle liderlerte Cumhurbaşkanı Çankaya'da (vakit da- raldı diyorlar) ne zaman, 30 Mayıs'tan önce mi ya da haziranın ilk haftasında mı bir araya gelir, şu gün bili- rtemiyor. Ya, zirveden öncesi 30 Mayıs'taki MGKtoplantısın- dan ne haber? Sezer: AB partiler üstüANKARA/TtRAN (Cumhu- riyet) - MHP'nin engellemeleri nedeniyle tıkanan AB sürecine ivme, Çankaya Köşkü'nde yapı- lacak parti liderleri zirvesinde ka- zandınlmaya çalışılacak. Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer, 7 Haziran"da ya da haziranın ikinci yansında yapacağı liderler zırvesini "AB treoinin kaçma- ması amacıyla" gerçekleştirece- ğini bildirdi. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin AB hedefinın tophı- mun geniş kesimince paylaşıldı- ğını, dolayısıyla konununpartiler üstü bir şekilde ele alınması ge- rektiğini belirterek de siyasi par- tilere önemli bir mesaj verdi. AB'nin aralık ayında düzenle- yeceği Kopenhag zirvesinde açıklayacağı genişleme takvimi- nin dışında kalmak istemeyen Türkiye, az kalan zamanını iyi değerlendirmek ve gerekli re- formlan yerine getirebilmek için ulusal bir uzlaşı arayışında. Bu uzlaşı, Çankaya Köşkü'nde yapı- lacak liderler zirvesinde masaya yatınlacak. Sezer, dün Tiran ve Ankara'da yaptığı açıklamalarla düzenlemeyi planladığı zirveye ilişkin bilgiler verdi. Sezer, resmi temaslannı sürdürdüğü Arnavut- Mesut Yılmaz, Brükselden döndü: Olumlu birgirişim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz da Brüksel'de katıldığı Avrupa Konvansiyonu Toplanüsı'ndan dönüşünde Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı konuşmada, Sezer'in yapacağı toplantının uzlaşma sağlanmasına katkıda bulunacağim söyledi. Yılmaz, "Sayın Cumhurbaşkanı'nm bu girişimini tabii ki iyi karşıüyorum. Zatentaemkoalisyon liderteri olarak bu konuyu yeniden ele alacağımız bir toplantı öngörüyoruz, bem de MGK'nin bu ayki toplantısmın gündemini bu konuya avırmıştık" diye konuştu. luk'ta gazetecilerin "Sİ2 de AB treninin kaçtığını düşünüyor musunuz" sorusuna, "Hayır, düşünmüyomm. Kaçmaması için toplanüya gerek duyduk" karşılığuu verdi. Cumhurbaşka- nı, Ankara'ya dönüşünde Esen- boğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada da önemli mesajlar verdi. Sezer şunlan bildirdi: "AB tam üyelik yönelimimiz, toplumumuzun geniş bir kesi- mince desteklenen bir çağdaş- laşma tasanmıdır. Bu ulusal ni- teliktekl konuya, partiler üstü bir anlayışla yaklaşmak ve 2002 yılının kritik niteüğine uygun adımlan atmamızı sağlayacak bir ortak görüş oluşturmakta zorunluluk vardır. önümüzde- ki günlerde kesinleştirUecek bir toplantı tamamen bizim glrişi- mimiz üzerine düzenlenecek, Meclis'te grubu bulunan tüm siyasi partilerin katkılan, adımların önünü açacaktır." Yasalar için sınırh sûre Genişlemeye ilişkin raporlan- nı ekim ayında tamamlaması beklenenAB'nin Türkiye içinnet bir karar alabilmesi için siyasi öl- çütlere ilişkin yasalann ekim ayından önce çıkanlması büyük önem kazamyor. TBMM'nin 1 Temmuz-1 Ekim arasında kapalı olacak olması yasama işlerrîleri için geriye sadece bir aylıkbir sü- re kahnasına neden oluyor. Sezer'in, bugüne dek çeşitli toplantılarda AB'ye yönelik ola- rak dile getirdiği görüşleri şöyle: • 2002, Türkiye'nin AB'ye katılım süreci yönünden de kritik biryıldır. Başlattığımızreformla- n tamamlamak ve Ulusal Prog- ram'da öngörülen önceliklerimi- zi yerine getirmek için yıl sonu- na kadar yüklü bir gündemimiz bulunmaktadır. ^ Türkiye'nin AB ereğine u- laşmasını sağlayacak çağdaşlaş- ma tasansırun gerektirdiği adım- lann uzun dönemli bir bakış açı- sıyla, kesintisiz ve yakalanmış bulunan ivme yitirihneksizin ka- rarlıhkla sürdürülmesi gereklidir. Türkiye bugüne, AB istediği için değil, büyük önder AUtürk'ün belirlediğı yolda kararhlıkla iler- lediği için gelmiştir. • Amacunız, Türkiye'nin tam üyelik görüşmelerinin başlama- sına ilişkin tarihin bu yıl içinde belirlenmesini sağlamaktır. Siyaset AB konusunda parçah Demlrel: Cumhupbaşkam, başbakamn görevtaı üstlenemez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 9. Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, Bakanlar Kurulu'na başkanlık konusunda cumhurbaşkanlannın, hiç- bir zaman başbakanlann görevini üstlenemeyece- ğini belirterek "Cumhurbaşkanı sorumsuz, baş- bakan sorumludur. Onun için sorumsuz bir ki- şiyi sorumlu bir görevin boşluğunu doldurur hile getirmek yanlıştır" dedi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, idam, anadilde eğitim ve ya- yın konulannda liderle- ri toplamaya hazırlanır- ken siyasi partiler par- çalı bir görünüm sergi- liyor. DSP ve ANAP, idamın tümüyle kaldı- nlmasını isterken; MHP, "Abdullah öca- lan'ı affettiler" propa- gandası yapmak için Meclis'i adres gösteri- yor. SP ve AKP, MH- P'nin "seçim taktiği 1 ' izlediğini savunarak "Ortaklar kendi ara- sında anlaşsın" görü- şünü dıle getınyor. DYP de, idamın kaldınlması- na karşı çıkıyor. Siyasi partiler, erken seçim beklentisinin art- ması, siyasi kaygılar ve partiler arasındaki puan kazanma ma- nevralan nedeniyleAB 'ye uyum çerçevesinde çıkanlması gere- ken düzenlemelere "evet" diye- miyor. Sezer haziran ayının ilk haftasında siyasi parti liderleriy- le Çankaya Köşkü'nde "AB rir- vesi" yapmaya hazırlanırken partiler arasında tartışmalı konu- larda görüş birliği bulunmuyor. DSP ve ANAP, idamın tümüyle kaldınlması ve anadilde yayın konulannda bir an önce gerekli Bakan Curel Köşk'tekî zirveden uzlaşma çıkmaması için neden yok Gümrük birliği uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, Avrupa Birüği'nin (AB) Türkiye'ye tam üyelik yönünde perspektif vermemesi durumunda gümrük birliğinin gözden geçirile- bileceği uyansında bulundu. Gü- rel, Tüırkiye'ninkendinihazırlama- sı kadar AB'nin Türkiye'ye hazır olması gerektiğini belirtirken Çan- kaya Köşkü'nde yapılacak zirve- den uzlaşma çıkmaması için hiçbir neden olmadığım kaydetti. Gürel, dün NTV'nin sorulannı yanıtlarken tüm siyasi partilerin AB hedefinin bir an önce gerçek- leşmesı gerektiğini, ancak AB'nin Türkiye'yi ne kadar sürede üye ola- rak kabul edeceği konusunda net bir görüşün bulunmadığını söyledi. Türkiye'nin niyetleri konusunda bir şüphe bulunmadığını anlatan Gürel, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in toplayacağı zir- veden uzlaşma çıkıp çıkmayacağı sorusuna şu yanıtı verdi: "Çıkma- ması için bir neden yok. Elmalar- la armutlan birbirine kanştır- mamak lazım. Birtakım aşama- lan geçmek zorundayız. Hanrb- ğımızı yapıyornz.Ama ne zaman müzakerelere başlayacağımızı bile bilmiyoruz. önümüze başka engeller çıkanlacak mı, onu da bilmiyoruz. Uzlaşacağız, hızlana- cağız ama ondan sonra AB üye- liği gerçekleşecek diye bir pert- pektifimiz yok." Gürel, Türkiye'nin AB ile imza- ladığı gümrük birliği anlaşması ol- duğunu, ancakbunun da iyi çahşan bir çerçeve olmadığım kaydetti. Gümrük birliğinin eksikliklerine tam üyelik için katlanıldığını anla- tan Gürel, "Ama önümüze kesin, net bir perspektif getirilmezse, gümrük birliğinin aley himize ça- hşan koşullannı yeniden gözden geçirmek hakkımız doguyor. Bi- • zim çıkarlanmıza oymayan nü- . kümleri var" uyansını yapn. j düzenlemelerin yapılmasını isti- yor. Hükümetin MHP kanadı ise Türkiye'nin acele etmemesi ve AB ile pazarlık yapması gerekti- ğini savunuyor. îktidar partileri- nin muhalefetle işbirligı yapma- sı durumunda MHP, "ElbirUği edip Apo'yu affettiler" söyle- miyle seçmen tabanında puan kazanmayı hedefliyor. îdam konusunda MHP ile ay- nı görüşte olan DYP ise şehit ai- leleri ve yakmlannın oluşturdu- ğu seçmen kitlesini tek başına bu partiye bırakmak istemiyor. AKP ve SP, programlannda AB'ye uyum düzenlemelerini bulundurmakla birlikte, hükü- mette tartışma yaratan konular- da koalisyona dışandan destek vermeye sıcak bakmıyor. DSP'liler onerge verdiler Anayasa değişikliğinin ar- dından hazırlanan ve "savaş, yakın savaş tehdidi ve terör suçları" hallerinde ölüm ceza- sı verilebilmesini öngören ta- san genel kurul gündeminde bekliyor. Tasannın genel kurul- da görüşülmesı sırasında "MHP'siz" bir formülle tasa- nnın kapsamının genişletilme- si ve ölüm cezasının tamamen kaldınlması için DSP milletve- killeri harekete geçti. DSP'li Ali Arabacı, Cengiz Guleç, U- luç Gürkan, Emin Karaa ve Ramis Savaş tasannın 1. mad- desinin değiştiriunesi için TB- MM Başkanlığı'na bir değişik- lik önergesi verdi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada "Artık ilişkilerimizi stratejik ortaklık aşamasına çıkanyorvz..." Bush-Putin doruğundaki görünüme bakıp "ABD-Rusya yakınlaşması" diyebiliriz. Ancak i- ki liderin birbirlerine ince göndermeler de yap- tıkları dikkate alınırsa, ilişkilerin içine "sakıniaş- ma" tanımının da girdiğini söyleyebiliriz. Türk- çede böyle bir sözcük yok. Ancak "sakın" kökünün verdiği olanakla böy- le bir sözcük üretimi olabileceği önerisini pay- laşmış olalım. tki ülke nükleer silahlan sınırlandınyorlar. ABD, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinin yanı sıra özel projesi "füze kalkanını" devreye sokmak is- tiyor. Rusya da "Tamam, silahian sınırfandıralım a- ma, bu füze kalkanı ne oluyor" diye soruyor. Biraz yakınlaşma, biraz sakınlaşma! ABD, Orta Asya'ya gönderdiği askerlerin, dünyanın istikrarı açısından önemli olduğunu iddia ediyor. Ülkesinin özveride bulunduğunu söylüyor. Rusya, "Bu da güzei" diyor, "amaböl- gede bulunduracağın askerin sayısı ve görev sü- resi belli olsa iyi olur." Biraz yakınlaşma, biraz sakınlaşma! ABD, Rusya'nın Kafkaslar'daki güvenliği için atacağı adımlara göz yumuyor. Çeçenistan'da yaşananları Rusya'nın istediği gibi "terörlemü- cadele" zemininde görüyor. Ardından ekliyor: "Ama Iran'a nükleer silah ve füze yapımı ko- nusunda yardımcı olman şık değil. Elimizde is- tihbarat raporian var." Rusya buna karşılık veriyor: "Iran'ın nükleer silah edinme çabası içinde ol- duğuna ilişkin iddianız doğru. Ama onlara yar- dım edenlerin çoğu Batılı firmalar. Bizim de bu konuda elimizde istihbarat raporian var." Biraz yakınlaşma, biraz sakınlaşma! Rumuz terör Bush-Putin görüşmesinde Türkiye'yi doğru- dan ilgilendiren konular da gündeme geldi. Bun- lann başında Bakû-Tiflis-Ceyhan boru hattı var- dı. Bush, ortak basın toplantısında adını vere- rek projeden de söz etti, ekledi: "Bu konuda Rusya ile işbirtiği yapacağız." Yeri geldikçe vurguladığımız gibi Kafkas-Ha- zar bölgesine son şekli henuz verilmedi. Yürek- ten dileğimiz, bölgedeki dengelerin kansız-kriz- siz rayına oturması! Türklye'yi doğrudan ilgilendiren bir başka ko- nu da terörle mücadele için haziran ayında AB- D'nin şemsiyesi altında yapılacak uluslararası toplantıydı. Dorukta yapılan değerlendirmeye göre, ABD ve Rusya'nın yanı sıra Çin, Türkiye, Orta Asya, Kafkas ülkeleri de katılımcı olacak. Işin içine "terörie mücadele" girdi mi, hareket sahası genişliyor. DilerizABD, "rumuz terör" ûe- ylp atmak istediği her adımın başına bunu koy- maz! Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği ve etki alanına karşı kurulan NATO'nun içeriği ve bi- çimi de değişıyor. Bush-Putin, Rusya'nın NATO içindeki rolünün yükseltilmesi konusunda görüş birliğine vardı. 28 Mayıs'ta Roma'da yapılacak NATO-Rusya doruğunda ortaklık konseyi an- laşması imzalanıyor. Bu adımla birlikte, Soğuk Savaş döneminin Moskova'ya karşı "ilerikarakolu"Türkiye, Rus- larla yan yanalığını NATO'da da sürdürmüş ola- cak. Pırtin'in bu yılın sonbaharında Türkiye'ye gel- mesi bekleniyordu. Ancak, kimi pürüzler ziyare- tin 2003'e ertelenmesine neden oldu. ABD ile Rusya sakınlaşmayla kartşık yakın- laşma içine girdiğine göre, Türkiye'nin de bu ko- nuda Avrasya Anlaşması'yla ivme kazanan adımlarını arttırmazemini genişliyor ve sağlam- laşıyor. [email protected] KULTUR • S > N « (0212) 293 «9 71 •-EVV FILMSINILRNATiONAL - riiftÜîy.F Eıııeklilikte 3 yıllık avaııtaj sagLandı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) -TBMM Ge- nel Kurulu'nda kabul edilen kademeli emekli- lik yasa tasansının yürür- lük tarihı 23 Mayıs 2002 tarihine çekilerek çah- şanlara emeklilikte yak- laşık 3 yıllık bir avantaj sağlandı, bazı kademeler- de ise değişiklik yapıldı. Hükümet ortaklannın verdiği önerge sonrası kabul edilen yeni kade- melerle birlikte, 18 yıl- dan fazla sigortalılık sü- resi olan kadınlar 40, 23 yıldan fazla sigortalılık süresi olan erkekler ise 44 yaşuıda emekli olabile- cek. 23 Mayıs 2002 tari- hine kadar 15 yıllık sigor- talılık süresini tamamla- yan 50 yaşındaki kadınlar ve 55 yaşındaki erkekler 3 bin 600 işgünü primini yatırmak kaydıyla emek- lüiğe hak kazanacak. Ya- pılan değişikliklerle çalı- şanlann tabii olduklan yasalara göre emeklilik yaşlan şöyle: İki değerli insanın ve zamana direnmis bir büyük aşkın pariak bir tasviri. ATİLLA DORSAY Dans eden bir yazarın, bu önceliği avuçlanndan kayıp qittiqinde yaşadığı 'boşluğu', beyin hücrelerimizi öldüren bir gerçeklikle yansıtıyor. MURAT OZER JUDIDENCH IRISJIMBROADBENT V E K A T E V V I N S L E T Kadın SigortahJık süresi 18+ 17-18 16-17 15-16 14-15 13-14 12-13 11-12 10-11 9-10 8-9 7-8 6-7 5-6 4-5 \M 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 SSK 23+ 21.6-23 20-21.6 18.6-20 17-18.6 15.6-17 14-15.6 12.6-14 11-12.6 9.6-11 8-9.6 6.6-8 5-6.6 3.6-5 Erkek Sigortalılık süresi Yıs, Prim günü 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 2.8 ay 15 gün-3.6 58 2.8 ay 15 gün-3 56 (5975 gün pnm) 5000 5000 5075 5150 5225 5300 5375 5450 5525 5600 5675 5750 5825 5900 5975 (NOT: Noktadan önceki rakam yılı, sonraki rakam ayı ifade eder) EMEKLİ SANDIÖI Kadın EmekliBt» kalaa ıtre Ya» 2 tam yıl veya daha az 40 3 yıl vtva daha tz 41 3-4 42 4-5 43 5-6 44 6-7 45 7-8 46 8-9 47 9-10 48 10-11 49 11-12 50 12-13 51 13-14 52 14-15 53 15-16 54 16-17 55 Erkek Emtklfflje kalaa sfirc 2 tam yıl veya daha az }jt ay veya daha ız 3.6-5 5-6.6 6.6-8 8-9 9.6-11 11-12.6 12.6-14 14-15.6 15.6-17 17-18.6 18.6-20 20-21.6 21.6-22 (NOT: Noktadan önceki rakam yılı, sonraki rakam ayı ifade eder.) Kadm Prim için kalan süre Yaş 2 tam yıl 40 3 tam yü veya daha az 41 4-5 43 5-6 44 6-7 45 7-8 46 8-9 47 9-10 48 10-11 49 11-12 50 12-13 51 13-14 52 14-15 53 15-16 54 16-17 55 BAĞ-KUR Erkek Prim için kalan süre 2 tam yıl 3.6 veya daha az 5-6.6 6.6-8 8-9.6 9.6-11 11-12.6 12.6-14 14-15.6 15.6-17 17-18.6 18.6-20 20-21.6 21.6-22 Yt» 44 4S 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 Yaş 44 45 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 (NOT: Noktadan öncekirakamyılı, sonraki rakam ayı ifade eder.) Kadın Sigortalılık süresi 13+ 12.3-13 11.6-12.3 10.9-11.6 10-10.9 9.3-10 8.6-9.3 7.9-8.6 7-7.9 6.3-7 5.6-6.3 4.9-5.6 4-4.9 3.3+ 2.8 ay 15 gün-3 TARIM İSCİLERİ .3 Erkek Yaş Yaş 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 En az 15 yıl sigortalılık süresi ile 3600 gün pnm odenınesi koşuluyla (NOT: Noktadan öncekirakamyılı, sonrakirakamayı ifade eder.) TARIMDA KENDİ ADINA CALISANLAR Kadın Prim için kalan süre 2 tam yıl veya daha az 3 tam yıl veya daha az 3-4 4-5 5-6 6-7 7-8 8-9 9-10 10-11 11-12 12-13 13-14 14-15 15-16 16-17 Yaş 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 Erkek Prim için kalan süre 2 tam yıl ve daha az 3.6 ay veya daha az 3.64 5-6.6 6.6-8 8-9.6 9.6-11 11-12.6 12.6-14 14-15.6 15.6-17 17-18.6 18.6-20 20-21.6 21.6-22 Yas 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 (NOT: Noktadan önceki rakam yılı, sonraki rakam ayı ifade edet.)