11 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYEA CÜMHURİYET 15 MAYIS 2002 ÇARŞA HABERLER Prefabrikefer boşaltriryop • DÜZCE(AA)-Düzce depreminin ardından Fevzi Çakmak Mahallesi'nde yapılan prefabrike evler, Düzce Valilıği'mn aldığı karar sonucu boşaltılıyor. Prefabrike evlerin elektrik ve suJan yetldliler tarafindan kesilince, depremzede kadınlar karara tepki gösterdiler. Prefabrikelerin önJerinde toplanan kadınlar, Belediye Başkanı Ruhi Kurnaz'dan yardım istediler.Bu arada karar üzerine, depremzede Emine Kaygısız (70) gözyaşlanna boğulurken, Emine Toroman (55) ve Emine Eren (50) sinir krizi geçırdıği için hastaneye kaldınldı. MHP'de iik îstrfa • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Sıva's Milletvekili Mehmet Ceylan. bugün Medis'tebirbasın toplanüsı düzenleyerek partisinden istifa edecek. Ceylan, "'Karanmı verirken çok zorlandım, iizgünüm. Ama hem ağlanm hem giderim" diye konuştu. TPAlTda fifpsızfık • BATMANfAA)- Batman'da, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) depolanna giren hırsızlar, 40'ar kilo ağırhğında 18 sondaj matkabını çaldı. Alınan bilgiye göre. TPAO'ya ait depolara kapılan kırarak giren ve kimlikleri henüz belirlenemeyen kişikr, her biri 40 kilo ağırhğında 18 adet sondaj matkabı ile 16 adet düz matkap çaldılar. Olayla ılgıli olarak aralannda özel güvenlik görevlilerinin de bulunduğu 22 kişi etnniyet müdürlüğüne götürülerek ifadeleri ahndıktan sonra serbest bırakıldı. Dofcnaöahçe'dekJ patlamalap • İSTANBUL(AA)- Dolmabahçe'de önceki gün meydana gelen patlamalann ardından gözaltına alınan D.C. adlı bahçıvan serbest bıraJaldj. Polis yetkilileri, bombalan bırakan kişi ya da Jdşilerin yakalanması amacıyla çahşmalann sürdürüldüğünü kaydettiler. Bu arada, uzman polis ekiplerinin bomba parçalan üzerindeki incelemesi de tamamlandı. Patlamalara, yüksek ses çıkaracak şekilde tasarlanıp meşrubat kurulanna yerleştirilen, basınç ve parça etkıli, el yapımı, fitil ateşlemeli bombalann yol açtığı kesinlik kazandı. BuralveKel görevden alındı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hayali ihracat nedeniyle gözaltma aluıan Abdurrahman Yakupreisoğlu 'nun ifadelerine "siyasi komplo' nitelikli eklemeler yapıldığı savıyla ilgili olarak, Ankara Kaçakçdık ve Organize Suçlar Şube Müdürii Şerafettin Bural ile Başkomier Ramazan Keringeçici olarak görevden alındığı bildirildi. Içişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'ın de konuyu araştırmak üzere bir mülkiye, bir de polis başmüfettişi görevlendirdiği belirtildi. Sendika yöneticileri, iş güvencesi tasansının yasalaşması için iki gün parkta sabahlayacak Türk-IşGüvenpark'taANKARA (CumhuriyetBö- rosu)- Türk-îş, iş güvencesi is- temiyle bugün meydanlara ini- yor. "JMF'ye hayır. issize iş, iş- çiyeiş güvencesi" diyecek olan Türk-îş'e bağlı sendika ve şu- be başkanian 2 gün süreyle Gü- venpark'ta sabahlayacak. DÎSKin destek vereceği ey- lemlerkapsamında Türk-îş Yö- netim Kurulu üyeleri, siyasi parfileri de ziyaret edecek. Türk-ış Başkanlar Kuru- lu'nda alınan eylem kararlan, bugünden itibaren yaşama ge- çirüiyor. Türk-îş"e bağlı sendi- • Sendika yöneticileri iş güvencesi talebiyle bugün ve yann Güvenpark'ta oturma eylemi yapacak. Türk-îş Yönetim Kurulu üyeleri de iş güvencesi istemlerini siyasi parti temsilcilerine iletecek. kalann yönetim kurulu üyele- ri, şube başkan ve yöneticile- rinın katılımıyla gerçekleştıri- lecek ve 3 gün sürecek eylem- lerin programı da kesinleşti. Siyasiieri ziyaret Buna göre bugün saat 09.00"da sendikacılar Güven- park"ta toplanarak, oturma ey- lemine başlayacak. Eylem kap- samında Turk-lş Yönetim Ku- rulu da, siyasi parti genel mer- kezlerini ziyaret edecek ve is- temlerini iletecek. Bu çerçeve- de bugün DSP, SP, ANAP ve DYP genel merkezleri ziyaret edilecek. Ziyaretler sonrasında, otur- ma eylemine katılacak olan Türk-Iş Yönetimi geceyi diğer sendikacılarla birlikte Güven- park'ta geçirecek. Eylem kap- samında yann da, TBMM ve MHP Genel Merkezi ziyaret edilecek ve Güvenpark'ta sa- bahlanacak. Eyleme ilişldn de- ğerlendirme toplantısı ise 17 Mayıs Cumagünü saat 10.00'da Devlet Su Işleri Toplanh Salo- nu'nda gerçekleşecek. Top- lantıda, IMF ve Dünya Banka- sı eksenli politikalar karşısın- da Türk-îş'in atacağı adımla- nn da belırlenmesi bekleniyor. Valilikten izin verildi Türk-fş'in 2 gün kesıntisiz sürecek oturma eyleminin Gü- venpark'ta gerçekleşmesine izin vermeyeceğini açıJdayan Ankara Valiliği ddün geri adım attı. Valilik dün, Türk-Iş Yöneti- mi 'ne "IMFVe hayır, fşsize iş, işçiye i$ güvencesi" sloganıyla gerçekleştirilecek oturma eyle- minin Güvenpark"ta yapılma- sı için izin verdiğini bildirdi. 2 sanığın süre istemi kabul edildl Dev-Yoldavasında sonayaklaşüdı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Çeyrek asırdır süren Dev-Yol kapsamında 23 sanığın yargılandığı davada so- na yakJaşıldı. Mahke- me Başkanı Mehmet Berber, gelecek oturum- da karann çıkabileceği- ni belirterek savunmala- nru hazırlamayan sanık- lann süre istemini bir kereliğine kabul ederek oturumu erteledi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görü- len davarun dünkü otu- rumuna, 11 sanık ve ba- zı sanık avukatlan katıl- dı. Bazı saruldar, duruş- mada esas hakkında sa- vunmalannı yaptılar. Sa- nık CahitAkçam, 8 yıl tutuklu kaldığını, hapis cezası alması durumun- da 2 yıl daha yatacağı- nı ifade ederek "2yd da- ha hapiscezasıçekmem nasdbirtopJumsaivarar saglavacak.' Üçbomba- lama eylemineidam ce- zası veriJdigini görme- diın" dıyekonuştu. Nu- ri Özdemir de savun- masında, "21 yıkhr sü- ren davanm hukuk ay> bı olduğunu" söyledi. Turhao Yalçm Bûrkev, Nurettiıı Aytun, Hıdır Adrvaman, Hasan Er- türk, Yaşar Kambur, Atalay Dede ile Hflmi tznürfi de esas hakkın- daki savımmalannda suçlamalan kabul etme- diler ve beraat istediler. EminKoçerveCeJaJ Mot savunrnalannı ha- zırlamak için süre iste- diler. Mahkeme Başka- nı, Koçerve Mut'un ta- leplerini bir defalıgına kabul ederek duruşma- yı erteledi. SendikacılarAnkaraya ahn etti 2 günsüreyleGüvenparkta sabahlayacak Türfc-İş'e bağ- lı sendika ve şube başkanlan, yurdun çeşitli böl^lerin- den dûn otobüslerie Ankara"\a hareket etti. Türk-İş'e bağlı sendikalann İstanbul ve 7rak>a illerindeki yöneti- cileri dün Ankara'ya hareketlerinden önce Kadıköy İs- keleMeydanj'ndan Ha>darpaşa Gan'na kadaryürüdü. Türk- İş 1. Bö^e Temsilcisi Faruk Büyükkucak. "Hü- kümetin emeğe karşı zuhnünü kırmak için Ankara'ya gjdifiyor" dedi tzmir ve Ege Bölgesi'nin diğer illerinde- ki şubelerin yönetjcilerinden oluşan gnıp ise Türk-İş 3. Bölge Temsilcili«i"nin önünde toplanarak otobüslerie Ankara'ya hareket etti. Türk- İş 4. Bölge Temsilcisi Hö- se>ı'n Elbek de Adana, İçel,Ga/iantep. Osmaniye. Kilis. Antaha, Hata>. Niğde, Aksaray ^e Kahramanmaraş il- lerinden 108 şube başkanı ve sekreterleri adına hazırla- nan ortak basuı acıklanıasında. "Havat pahaülığı ve iş- siztik dayanılmaz hale gelmiştir" dedi. (Fotoğraf: AA). BÖLGEYE GİRÎŞ ÇIKIŞLAR YASAKLANDI Tıınceli'de 1İKKO operasyonu başladı FERİTDEMtR TUNCELİ - Giresun'da 4 kişinin kaçınlması eyleminin ardından PKK ve TlKKO'nun ana karargâh olarak kullandığı Tunceli'nin Çemişkezek ilçesi yakınlanndaki Aliboğazı mevkii güvenlik güçlerince çember altına almdı. yurttaşlann giriş- çıkışı yasaklandı. Giresun'da TTKKO militanlannca DSP Espiye Belediye Başkanı Recai Zaim ve 3 kişinin kaçınlmasının ardından TlKKO'ya yönelik Giresun, Ordu, Sıvas, Tokat. Erzincan ve Tunceli çevresinde yoğun operasyonlar başlatıldı. Örgütün Karadeniz'e çıkış noktası olan Aliboğazı mevkiinde yoğunla^tınlan operasyonlar öncesinde Tunceli Valiliği'nden yapılan açıklamada, operasyonlar sırasuıda havan topu ve taarruz helikepterleri de kullanılacağı, mayınlann da bulunabileceği bölgeye sivillerin girmesi halinde can güvenlıklerinin tehlikeye düşebileceği ifade edildi. Aynca operasyon sırasmda siviller ile militanlann ayırt edilememesinden kaynaklanan sorunlann da ortaya çıkabileceğine dikkat çekilen açıklamada, bölgedeki en tehlikeli alan konumundaki arazinin 2001 yılına kadar PKK tarafindan üstlenme ve bannma alanı olarak kullanıldjğı belirtildi. Açıklamada, Çemişkezek'ten başlayarak Erzincan'ın Kemaliye ve Tunceli'nin Ovacık ilçesine kadar uzanan 75 kilometre uzunJuğundaki alana, OHAL Kanunu'nun 9 ve 11 maddeleri uyannca sivillerin girmesinin yasaklandığı ifade edildi. Askeri yetkililer ise sert doğa koşullanna sahip alanda yaklaşık 100 PKK ve TTKKO militanının bulunduğunu söylediler. ESENYURTBELEDİYE BAŞKANI GÜRBÜZ ÇAPAN: Solıııı her kesimi bir araya gelmeli K4RS (Cumhuriyet) - Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan. CHP'yle hiçbir sorunu olmadığını. sorunun Deniz BaykaJ'dan kaynaklandığmı beiirterek "CHP Tûrkhe'de genç cumhuriyeti kuran bir partidir. Dolayisıyla CHP bizim için ata yadjgân bir partidir'' dedi. Tüm solun bir çatı altında toplanmasını isteyen Çapan, "Tophunun rüm kesünleriyle obna düşüncesine sahip olanlaria bir parti oraşturmayı difiyorum" diye konuştu. Çapan,CHP ve Baykal ile ilgili açıklamalaruıa tepki gösteren partililere Çağdaş Kars Haber gazetesine yaptiğı açıklamalarla yanıt verdi. Bugünkü CHP'nin geçmişteki haliyle ilgisi kalmadığını savunan Çapan, "Baykal'm geneJ başkan olduğu süreçteki CHP, iilke barajmı aşsa bile neden Kars'tan miBervekili çıkarabîhne sayısına ulaşamadı" dedi. CHP'nin Ata yadigân olduğunu söyleyen Çapan, "Gerek ilkeleri, gerek geçmişi saygı duynıamız, korumanuz ve kollamanuz gereken bir partidir. Bugünkü CHP ise bir hi/bin. bir tek kişînin eline geçmiş, bir araç haline gehniştir'' diye konuştu. Türkiye solunun kendi partisini lcurmasının bir zorunluluk olduğunu belirten Gürbüz Çapan şöyle devam etti. "Önümüzde bir parrilesme sureci yasanıvor. Gerçekleşirse o partiye kadlabunim. Vbksa ölene kadar bu düşüncelerimi seslendireceğim. Solun her kesimhle bir araya geimesini ümit edryonını. Bunun için shil toplum örgütkrivJe. sendikalarla yani tophımun rüm kesimleriyte Cumhuriyet düşüncesine sahip kişilerle bir parti oluşrurmak dilegim. Bunun çabası içindeyim. Muüaka BaykaJ'a ragmen, kımsesızlerin künseleri' bir araya gelecek ve kimsesizlere kinıse olacakür." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Memik Horuz'un eşi ziyare- time geldi. Memik Horuz, Işçi- Köylü gazetesinin yayın yönet- meni. 11 aydır tutuklu. Ankara Devlet Güvenlik Mahkeme- si'nde yargılanıyor. Eşi, Ho- ruz'un başına gelenleri anlattı. 15 Mayıs'ta savunmasını ya- pacak. Horuz, biritirafçının ifa- deleri nedeniyle tutuklandığını ve hakkında hiçbirhukuki mes- net olmadığı halde uzun süre- dir tutuklu olduğunu söylüyor. Memik Horuz, Özgür Gele- cek gazetesinde yayımlanan "TKP-ML TlKKOGerillalanyla İki Hafta" başlıklı söyleşi ne- deniyle örgüt üyesi olmakla suçlanıyor. Horuz, bu söyleşi- nin bir muhabir tarafindan ya- pıldığını, zaten bu nedenle mu- habirin yargılandığını ve muha- birin bu söyleşiyi yaptığını ka- bul ettiğini belirtiyor. Itirafçı ise söyleşiyi Horuz'un yaptığını be- lirtmiş. Ancak ortada iki dava var. Birisi muhabir hakkında söyleşi yaptiğı gerekçesiyle açıl- mış örgüt üyeliği davası. Diğe- ri ise aynı söyleşinin Horuz ta- rafindan yapıldığı iddiaayla açı- lan ikinci dava. Horuz, söyleşinin yapıldığı İki însan, İki Dava... iddia edilen tarihte, Istanbul'da bulunduğunu çok sayıda bel- ge ile kanıtlıyor. Bunun üzerine savcılık iki kez tahliyesini talep ediyor. Memik Horuz sunduğu belgelerle itirafçılar tarafindan haksız yere suçlandığını belir- tiyor. Itirafçılık kurumunun, da- ha önce birçok örnekte oldu- ğu gibi zaman zaman çok kö- tü kullanıldığını bilıyoruz. Ağır suçlamalaraftında kaJan baa ör- güt militanları, kendilerini kur- tarabilmek için hayali senaryo- lar üretip haksız yere başka in- sanlan suçlayabiliyoriar. Me- mik Horuz böyte bir iftira ile kar- şı karşıya bulunduğunu iddia ediyor. Horuz, bütün bunları mahkemeye de anlattığını söy- lüyor. Umanz mahkeme bu id- diaları dikkate alarak daha de- rinlemesine birsoruşturma yü- rütür. Horuz, savunmasını da 15 Mayıs'ta yapacağını sözlerine ekliyor. • • • Elimdeki ikinci dosya Erkut Cebeci'ye ait. Babası Metin Cebeci, oğlunun durumunu şöyie anlattı: "Oğlum ErkutCe- beci, 1999yılının nisanayında gece 02.00'de Terörie Müca- dele Şubesi tarafindan evimiz- den alındı. Çankın Valisi'nibom- balayanlar diye oğlumun boy boy fotoğraflannıyayımladılar. AJlah'tan bir-ikigün sonra baş- ka zanlılaryakalandılar ve oğ- lumayöneliksuçiama ortadan kalktı. Oğlum, örgütüyeliğisuç- lamasıyla tutuklandı. Hakkında- ki iddialariki adetyasadışıpan- kart asmak, Zeytinburnu'nda TürkHava Kunımu bürosunun önündepatlamamış olarakbu- lunan motolofatma eylemine gözcülükyapmak. Oğlumaatı- lı bulunanispatedilmemiş suç- lamalarda cana ve mala en kü- çük bir zarargelmemiştir. İstanbul6 Afo'luDGM'de gö- rülendavanın !0Ekim2001 ta- rihltcelsesinde savcılık, oğlumun TCK'nin 168/2. maddesinden mahkûrn edilmesini istedi. Fa- kat aynı gün mahkeme heyeti TCK'nin 146/1. maddesinden savunmayapmasınıbelirtti." Er- kut Cebeci, biranda bu eylem- ler nedeniyle örgüt üyeliğinden suçlanırken mahkeme heyeti "anayasal düzeni zorla devir- mek..." suçlamasıyfa savunma istiyor. Yani iddialar bir anda ölüm cezasına dönüşme tehdi- dine dönüşüyor. Erkut'un babası Metin Ce- beci telaş ve endişe içinde. "Nasıl o/uyor da iki adet yasa- dışı pankart asılması ve patla- mamış bir molotof atma eyle- mine gözcülük yapmak 146/1 'İik oluyor. Bunun dışın- da oğluma yönelik ne bir ifa- de ne de polis raporu var" di- yor. Erkut Cebeci, bu yargılama sırasmda ölüm orucuna başlı- yor ve Adli Tıp 3. Ihtisas Kuru- lu, VVernicke-Korsakoff tanısı nedeniyle, cezaevinde yatma- ması gerektiğini karara bağlıyor. Mahkemetahliyetalebini, rapor konusunda "tereddüt oluştu- ğu" gerekçesiyle Adli Tıp Ge- nel Kurulu'nda yeni bir rapor is- teyerek reddediyor. Bunun üze- rineAdli Tıp Genel Kurulu top- lanıyor. Büyük çoğunluğu pro- fesör olan 28 üyeli Adli Tıp Ge- nel Kurulu da Erkut Cebeci'nin cezasının infazının 6 ay erte- lenmesi gerektiğini bildirir rapor yazıyor, Mahkemenin isteği doğruttu- sunda ortaya çıkanAdli Tıp Ge- nel Kurulu raporu da Cebe- ci'nin tahliyesini sağlamıyor. DGM, Cebeci'nin bu rapor doğ- rultusundakı talebinı "atılı su- çun vasıfve mahiyetine, mev- cut delil durumuna, dosyanın kapsamına, suç ve tutuklama tarihine nazaran bu aşamada tahliyesinin reddine" diyerek reddediyor. Bir türlü anlamakta zorluk çekiyorum: En yetkili doktorlar, "Bu kişinin sağlığı açısmdan cezasının ertelenmesigerekir" diyeraporyazryorlar, mahkeme heyeti bunu kabul etmiyor. Bu insanlann cezaevlerinde ölme- sinin hangi adalete yaradığını anlayamıyorum. • • • İki insanın durumunu size ak- tardım. Bunlarsadece iki örnek. Bu konulan tartışmaktan ne za- man kurtulacağız? Bu ülke, ço- cuklarıyla uğraşan bir ülke ol- maktan ne zaman kurtulacak? GLOBALppLtTfKÜLTl ERGİNİTLDIZOĞLU Siyasetin Geri Dönüşî 1980-2000 dönemine damgasını vuran neo-li ral fantezi hızla parçaJanıyor, topiumsal ilişkilerin g çek eğilimleri kendilerini giderek artan bir şidde adeta geçen 20 yılın intikamını alırcasına hisseti yorlar. Neo-liberal söylemin egemen olduğu döne de, bir taraftan dünya ekonomisi ABD'nin ve gel miş ülkelerin ekonomik. siyasi çıkarfan doğrultusu da yukarıdan aşağı yeniden biçimlendiriliyor, diğ taraftan üniversitelerden medyaya kadar geniş bir k ro, sıyasetin ekonomik alanı terk ettiğine, etkisi kaybetmekte olduğuna ilişkin bir türkü çığınyordı Bu türkünün, bilgiç bir edayla, sıkça tekrarlanan n; karatı da şöyleydi: "Küreselleşen piyasalar önüno. kim durabilir?" Birçok iyi niyetli, ama aceleci dostL muz, gözlerini serbest piyasanın "sihirii eline" dik tiklerinden kendilerini her gün yeniden şekillendireı ABD hegemonyasının demır elini göremediler. Am; artık bu dönem geride kalıyor. Prof. John Gray'in de yimiyle "dünyanın normalhaline geri döndük"... Ta- bii, hiç aynlmamıştık ama... Ah! Şu fanteziler, pem- be gözlükler ve "makul çoğunluk" zırvaları yok mu? Krizler ve virüsler Solcular, sosyalistler hâlâ "ideolojik" (egemen ide- olojinın fantezilerini benımsemiyoriaranlamında). do- layısıyla önyargılı, "kara gözlüklü" olarak kabul edil- diklerinden, gelin biz esas olarak sağın ve merkez sağın, küreselleşmenin düşünürlerine ve yazarlanna başvurarak devam edelim. Foreign Policy dergisi- nin editörü Moises Naim. pazar günü Financial Ti- mes'taki yazısında "yeni türbirbulaşıcılık ve kriz tü- rüyle" karşı karşıya olduğumuza dikkatçekti. Naim'e göre 1990'larda Güney Asya'dan Rusya'ya, Brezil- ya'ya kadar tüm dünyayı sarsan son derecede bu- laşıcı mali krizler yaşamıştık. 2000'lerdeyse karşı- mızda, bir bölgede başlar başlamaz hızla birçok baş- ka bolgeye bulaşma eğılimi gösteren siyasi dina- miklerve krizler var: 2000-2002 arasında Seattle'dan başlayarak küreselleşme karşıtı eylem dünyanın he~ men her ülkesinde tekrarlandı. 1990'larda Afganis- tan'da etkinlik kuran El Kaide, 2000'de faaliyetini Fi- lipınler'den Ekvador'a kadar çok genış bir alana yay- mıştı; Arap-lsrail çatışması genişliyor, Avrupa'nın günlük siyasi yaşamını etkilemeye başlıyordu. 11 Eylül saldınsının kökleri dünyanın ta öbür ucuna uza- nıyordu... Naim diyor ki; 1990'larda malı krizlerin etkisiyle "kü- resel maliyapının yeniden inşası" gündeme gelmiş- ti, şımdi de "uluslararası siyasi yapının yeniden in- şası", "ulus kurmak", "rejim değiştirmek", "NA- TO'nunyeniden biçimlendinlmesi", "terorızme kar- şı savaş" vb. başlıklar altında gündeme geliyor. Bel- li ki artık siyasetin eli açıkça ve tüm şiddetiyle çalış- maya başlamıştır. Virüslere gelince; herhangi bir biyolojik virüsten değil küreselleşmeci ideolojinin önemli sözcülerin- den. "Lexus ve Zeytin Ağacı" kitabının yazarı Tho- mas Friedman'ınson "dünya turunda" keşfettiği "Siz- den nefret ediyorum" virusünden söz etmek istiyo- rjm (Intemational Herald Tribune, 12/05). Buvirüs, internet ve uydu yayınlar aracılığıyla hızla yayılıyor- muş. insanların kafalannı en kötü düşünceleıie kir- leten bu virüsü, bir virüs koruma programıyla yok et- mek de mümkün değilmiş. Eğitim ve doğrudan te- masgerekiyormuş. 11 Eylül'ün arkasından, 9 Kasım'da Pentagon, Hollyvvood'un en büyük film yapımcılan- nı bir araya topladı, onlara terorizme karşı mucade- lede neyapabileceklerini sordu. İki ay sonra yeni sa- vaş filmleri piyasaya çıkmaya başladı. Hatırlayacak- sınız, birde Pentagon'un elinde patlayan Yanlış Bil- gi Yayma Ajansı Projesi var. Belii ki bunlar işin eği- tim kısmını oluşturuyorlar. Doğrudan temasa gelin- ce, o yönde de çabalar var. Geçenlerde CIA, "Siz- den nefret ediyorum" virüsünü kapmış bir Afgan aşiret reisini doğrudan temasla iyileştirmeye kalktı- ğında. adam canını zor kurtardı, Bu tür iyileştirme gi- rişimleri halen Kolombiya'dan Filipinler'e, Gürcis- tan'dan Etiyopya'ya, Venezüella'dan Filistin toprak- lanna kadar her yerde devam ediyor. Sonuç şimdi- lik tartışmalı(.'). Bir yerde birileri "virüsten anndınlır- ken" yaşamlanndan da arındırılmış olabiliyorlar. Üs- telik, bu anndırma işleminin, virüsün yayılmasını hız- landırdığı da görülüyor. Diyalektik işte... Ve kitleler yine sokaktarda Yalnızca politika gen gelmekle kalmıyor, kitleler de politikaya geri geliyor. ///. Yolcular da bundan şikâ- yetçı. The New Statesman'da John Lloyd, Italya'dan Fransa'ya, Venezüella'dan Arjantin'e (Brezilya arka- dan geliyor), Hollanda'ya kadar en önemli konulann artık sokak gösteriteriyle, yürüyüşlerle tartışılmaya baş- lanmasından yakınıyordu. Demokrasi bunun sıca- ğınadayanır mıymış? Küreselleşmenin ektiği tohum- larşimdi ürün veriyor: Derinleşen ekonomik, ulusal, etnik, hatta dini çelişkiler, bu çelişkilerin çatlağından fışkıran bir kitlesel enerji... 2001 başında, bir değer- lendirmemde, 1830'lardan 1960 lara kadar uzanan tarihsel dalgaya benzer yeni bir uzun muhalefet dal- gasının başında olduğumuza işaretetmiştim. Bu dal- ga kitlesel eylemler, devrımler, karşıdevrimler, savaş- lar vb, ile ilerleyecek bir dalgaydı. Ama en Önemlisi, siyasetin, devletlerin ve pertilerin yeniden önem ka- zanmaya başlaması anlamına geliyordu. Bilıyorum, bu korkutucu biröngöru. Kitleler sokak- lara dökülünce bu enerjinin nereye akacağı belli ol- maz. hele mistisizmin değirmenine su taşıyan post- modernıst zeminin üzerinde... Ancak kitlesel enerji- nin demokratik ilerici reflekslere dönüşme, savaşla- n engelleme, pazar günü Israil'de yapılan gösteri gi- bı barışa ebelik etme kapasitesi de var. Bu gidişin yönü, postmodernizmin, o kurtulmak için büyük ça- ba gösterdiği siyasi öznenin tercihlerine, etik tutumu- na ve istencine bağlı olacak... EczocılıkGünü'nde sorunlartartışüdı İstanbulHaber Seni- si- 14 Mayıs Eczacılık Günü. duzenlenen birdi- zi etkinlikle kutlandı. Türk Eczacılan Birlıği {TEB) ve istanbul Ecza- cı Odası, ılk olarak Tak- sim CumhuriyetArutı'na çelenk bıraktılar. istanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, TEB ve istanbul Eczacı Oda- sı'nın birlikte düzenle- diği "EczaneEczacıhgı- nın Bugünü ve Celece- ği" konulu panelde ko- nuşan TEB Başkanı MehmetDomaç, siyasi- lerin seçim yatınmı ola- rak eczacılık fakültesi açmaya çalıştıklanru be- lirterek "Eczacıtakfaküf- teleri akredite edymeB" dedi. Domaç. eczaneler- de SSK ilaçlannın satıl- ması için girişimde bu- lundukJannı belirtti. îs- tanbui Eczacılar Odası Başkanı Zafer Kaplan da ithal ilaçta eczacıla- nn payının kaldınlması ile 1 milyar dolar zarar ettiklerini söyledi. istan- bul Ecza Kooperatifi Başkanı Sait Yücel de hastanm doktorilaç yaz- madan ilaç almasının en- gellenmesini istedi. _.±_
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear