23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 8 NİSAN 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 j» İaürkıseçm w tarbştyor. % BtuuymsıseçmenUnd f eyverd&niınıtırl Tel: 0.212,512 05 05 Faks: 0.2t2.512 44 97 - Polis, özel sektör gibi çalışacakmış... "Kâr-zarar hesabıvla mı!" Özel hastaPendik Oevlet Hastanesi'nde 27 Mart 2002'de özel bir odaya yatırılarak tedavi edilen ve 19 Nisan 2002'de taburcu oian bir hastadan söz ediliyor... Hastanın, özel odada yatmış ve başhekimin bilgisi dahilinde özenli bir tedavi görmüş olmasına rağmen hastane ücretini ödemediği öne sürülüyor... Hastanın hastane masraflannın, kimsesiz hastalara uygulanan kurallar doğrultusunda devlete yüklendiği iddia ediliyor... Adı bizde saklı hastanın ücretsiz tedavisi ile ilgili iddiafann yanıtı Pendik Oevlet Hastanesi Başhekimliği veya Sağlık Bakanlığı'nda olmalı... Hastanın adını vermediğimiz için kayıtlan araştırmakta güçlük çekmemeleri için küçük bir ipucu ile yetinelim... Adı bizde saklı hastanın, çevresinde ülkücü kimliği ile tanınan ve Pendik Devlet Hastanesi'nin temizlik ihalesini alan şirketin sahibi arasında akrabalık ilişkisi olabilir. _ , stanbul'da Kurtuluş üsesi'nde bir matematik I öğretmeni öğrencilere kaba davrandığı gerek- I çesiyle soruşturmaya uğruyor. Soruşturma so- ı 1 nunda öğretmene bir günlük maaş kesim ce- zası veriliyor. Bir öğretmenin öğrencilere kaba dav- randığı iddiası üzerine gereğini yaptığı için Milli Eği- tim Bakanlığı'nı kutlamak gerek. Ancak konu bu kadarla bitmiyor... Matematik öğ- retmeni, maaş kesim cezasının ardından lisedeki ça- I ışmalarında yetersiz kaldığı gerekçesiyle görevinden alınarak ilköğretim okuluna atanıyor... öğretmen, bölge idare mahkemesindeyürütmenin durdurulması için dava açıyor... Mahkeme, öğretmenin lisede yetersiz olduğu yo- Itındaki görüşün hukuka uyarlığı olmadığını vurgula- rnakla birlikte öğrencilere kaba davranma eylemi ne- deniyle görev yerinin değiştirilebileceğine karar veri- yor. Ancak dava sürecinde Milli Eğitim Bakanlığı'ndan istenen belgeler arasında matematik öğretmeninin Bir öğretmenmesleki yönden yetersiz bulunduğuna dair birtakım resmi yazılar ortaya çıkıyor... öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından mah- kemeye sunulan belgelerin sahte olduğunu öne sü- rerek, sorumluları hakkında sahte evrak düzenlemek ve mahkemede yalan beyanda bulunmaktan dava açılması için Şişli Cumhuriyet Savcıhğı'na başvuru- yor... Şişli Kaymakamlığı, öğretmenin sahte evrak düzenlemekle suçladığı yöneticilerin yargılanmasına gerek olmadıöına karar veriyor... öğretmen, Istanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitü- sü'ne gidiyor; Milli Eğitim Bakanlıgı'nın dava dosya- sına koyduğu belgelerin incelenmesini istiyor. Adli Tıp'tan bir uzman, belgeleri inceledikten son- ra "bilimsel mütalaa"sını veriyor... Belgelerin bir kıs- mına bazı yazılar sonradan eklenmiş; bir kısmında da bilgisayar çıktısı altına fotokopi ile eklemeler yapılmış. Bunu yapan Milli Eğitim Bakanlığı! Tabii ki Bakan Metin Bostancıoğlu'nun kendisi değil... Milli Eğitim Bakanlıgı'nın yetkilileri, iigilileri, imza ve makam sahibi memurlan, amirleri, müdürle- ri ya da bunlardan biri! Tehlikenin büyüğü... Böylesi belgelere dayanarak müfettişlerin hüküm verebilmesi; bir ögretmenin mes- leki geleceği ile oynayan idari kararlann alınabilme- si... Kaldı ki öğrencilere kaba davrandığı gerekçesiy- le bir günlük maaş kesimi ile cezalandınlmışken yar- gının da aynı suçtan lise öğretmeninin ilköğretim oku- luna tayini ile bir ceza daha almasını onaylaması ko- nunun başka bir boyutu... Konu bir labirenti andırıyor... Acaba, kaba davranma suçlamasın/n altında da sonradan hazırlanmış bir "belge" olabilir mi? Ipin ucu kaçtıktan sonra her şey olabilir... SEŞSÎZ SEDASIZ (!) Yüksek Yerilim Hatta erdincutku(«yahoo.com PRENSıpler PRENSIerden daha etkilidir. Soruların îçinde saklanan sorular Vaziyet'in elektronik postasına Ha- kan Kuntay'dan gelen birtakım soru- lardan birkaçı: "Yasadışı terörörgütü ne demektir? Terörörgütünün, ilgili bakanlığa başvu- rup faaliyete geçmek için izin alması mümkün müdür? Erol Evgin'in aslında kel olduğunu ve peruk taktığını bilmeyen var mıdır? Böylesine deşifre olmuşken bu ne ıs- rardır? Resmi içecek nedir? Bir meşrubat, tüzelkişiliğe bu kadar hasret olur mu? Peki diyelim ki Dünya Futbol Şampi- yonası'nı seyrederken çay içsem, po- lis beni götürür mü? Ne resmiyetidir bu? Issız bir adaya giderken niye üç şey götürülür? Adanın ıssız olması, sana herhangi bir yaptırım uygulayacak kimsenin olmaması demektir, niye kendini sınıriıyorsun? Süperstar Ajda Pekkan, ni- çin yıllar önceki bir klibinde, o ' zamanlar Türkiye'de bilinmiyor diye, 'free-bag' takmıştır? Birül- kede bilinmeyen her şey yenilik olabilir mi? Dost kazanma sanatı olur mu? Dost kazanmada usta kişiye sanatçı der- sek, örneğin Picasso'ya ne diyece- ğiz? Istanbul'da 'karşının taksisiyim' di- yerek müşteri almamak nedir? Ahmet Dursun, Fenerbahçe Stadı'nda 'ben karşının santraforuyum' diye gol at- mayabilir mi? Karşının son ütücüsü öteki tarafta ütü yapamaz mı?" ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ St. Petersburg Efsanesi.., MSÜ Mimarhk FaküJte- si'nın YiınıısAran anısına dü- zenlediği konferansların ni- san ayındaki konuğu Prof. Yladimir Vasilyevich Po- pov'du... 1928'de Lening- radda doğan ve Rusya Fede- rasyonu'nun "ŞerefMimart" unvanını taşıyan Prof. Popov, 16 Nisan 2002 günü "St Pe- tersburg'un 300 yılhk mima- ri mirası, planlama eğUimkri ve gdeceğe bir bakış" konuJu birkonuşmayaptı... Si Petersburg Mimarlar Birlği'nin başkanlığını yürii- ten ve Rusya Mimarlar Birli- ği Başkanlar Konseyi üyesi oian Prof. Popov'u dinleme- ye f\en MSU ve diger üni- veır.telerden çok sayıda öğ- renc ve öğretim üyesi, önce uzm ve aynntılı bir "tarih- çe"rin sıkıcı, ağır temposuna katünmak zorunda kaldılar... Aîcak, 1700'lerinbaşlann- da tnlü Rus Çan "I. Peter" (Bii.uk Petro) tarafından ku- rula: St. Petersburg'un, 191"den 1980'lere dek yak- laşıi 60 yıl "Leningrad" adıva yaşadıktan sonra yeni- den "iik adma" kavuşurken, "esk kent dokusunu" da na- sılfczlikJesürdürdüğünü öğ- renüce, başlangıçtaki "sa- bır? verini merak ve heyeca- na fcraktı... Çmkü Pm Po- pov.ide- ta Lndi—i gibı:iddi ve ay- rıntıı konuşmasmda söz bu "isiı değişikliğine'' gelince, ses ınunu da değişririyor ve öze:e şunu vurguluyordu: "Egr Sovyet döneminde Le- nin<nd'ın tarihsel kentdoku- su kırunmasajdı; yani Peters- burun mimarisi jaşaûlma- sayö 1990 öncesindeki refe- ranonda adının yeniden SL Petcburg olmasını isteyen oykrda belki bu kadar çok çikmzdı-." Çiükü referandum yapıldı- ğloc "adı" için yeniden ka- rar ;rilecek kent, hemen "he'önüyte" zaten St. Pe- tersrjg'dan başkası değildi. "Kmraman" kent.. Pe bu müthiş "kent ölçe- ğinctarihi dokunun aynen konjması" başarısının ar- itrac.vatan gerçekler neler- ü?. ' Pr: Popov'un anlattıklan- ıı, Wda bu kenti ziyareti- nizjyaşlı mimarlardan din- lediğim ünlü "2. Dünya Sava- şı kuşatması destanını" da anımsayarak not alırken, tüy- lerim tıpkı o yıldaki gibi di- ken diken oldu diyebilirim... Çar I. Peter'in "Kuzey'in Venedjk'i" özlemiyle kurdu- ğu bu amtsal kent, 1941 -1947 arasında yaklaşık 900 gün "HiderOrdıısu''nun yağmur gibi bomba yağdırdığı "bii- yük kuşatması" altında kal- dı . Açlık, hastalık ve Alman bombalanyla 1 milyon sivil, 1 milyon da asker yaşamını yi- tirirken, hemen tüm tarihi ya- pılarla birlikte tüm kent tam bir "harabeye" döndü... Bu kuşatmada "teslim ol- madığı" için, izleyen yıllarda "kahraman kent" ilan edilen Lenıngrad için yine Prof. Po- pov'un sözünü etriği u Tarihi Mirasın Korunmasm- da Avrupa Altm Ma- daJ>ası' 1 nı alması ise ikinci bir "uygarnk destanı" gibiydi... 'Kurtanlan' heykeller Önce kent halkı, kuşatma daha başla- madan toplayıp, su kanallannın içine attıklan binlerce klasik ve orijinal "heykefi" sulann altından çıkarta- rak yeniden parklara, cad- delere, köprü- başlanna yerleştiri- yordu... Lening- rad'ın "Le- nin nişanh" mimarlan da he- men tüm tarihi yapılan, ha- yattaki insanlann anılanndan ve eski aile fotoğraflanndan yararlanarak "özgiin mimari- leriyk" yeniden inşa ediyor- lardı... 1950'lerin ikinci yansı baş- ladıgında, Leningrad yine ve tıpkı "St Petersburg" görü- nümüyle yaşama geri dönü- yor ve ünlü "Beyaz GeceJeri" ile de dünya kültürüne yeni- den "mernaba" diyordu... Destan sfirecek Prof. Popov, işte bu 20. yüz- yılın en büyük "kentsel koru- ma destanmın". 21. yüzyılda da tanhi geleceğe aktarmaka- ranyla "süreceğini'' anlattı... Keşke Popov'u şu bizim "inıarcı siyasetçiler" de din- leseler... Acaba "anlayabiftr- ler" mi dersiniz?.. Oekincicv cumhuriyet.com.tr. KİM KİME DUM DUMA BEMÇAK behicakc turk.net ÇİZGİLtK KÂMİL MASARACI r r r HARBt SEMİHPOROY semihporoy(5yahoo.com KEDİLEVO APTLÜKA aptulikaS studyoimge.com. TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 28 Nisan İLK ÇAĞDAS FAMSÜl. f319'DA 8U6ÛU, İUC ÇAĞ0AŞ PARAŞÜr A7Uİ- Y/Ç/ <S£RÇEKLeŞT7. F&\U£t2 AKID/ZE &. BARNBR/N 'İN 16. YÜZYtL S&HUMPAKİ İLK£L PARAŞÜT 0£A/£/UES/A/£>eA/ SOAJ/ZA, YİN£ BAZI GİIS.İŞİMLjEf2C>e BULUNULAJUÇTU, AN- CAK SUHLAR, UÇAKlAfZ/M GEUÇİMİNE Û€- GİM PetC 6MEMU OUAAM/ŞTf. Z. DÛNYA £A- VAŞl'HOAKf fS£M€M SOA/&4, AgD'DE BAÇLA- YAN PARAŞÜT VE PAISAÇÜTÇÜLÜH: ÇAL/f- MALAK.I, OH/O ÇOHAYö) 'OAICI gt/Z KAMPTA C/DDİ SOkJuÇLAS VEeMEZTB 6£O'Kto£CH\ LE£U£ L. t/SMM (iSgViAj) ADLİ PASAÇÜ7ÇÜ, KENPİ İSTEMİYLe AÇILAN PAeAÇÜTÜYLe t/ÇAZTAAJ &AÇAIÇ/LI g/& ArtAYff y/\PA//fT/. PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Ivır Zıvır Şeyler' "Zurafanın düşkünü beyaz giyer kış günü!" cümlesindeki "zurafa" sözcüğünün o bildiğimiz uzun boyunlu, uzun bacaklı Afrika hayvanı "züra- fa" ile bir ilgisi olmadığını kuşkusuz biliyorsunuz- dur, ama ne yalan söyleyeyim ben bilmiyordum... O hayvan ile kış günü giyilen beyaz giysiler ara- sında mantıklı bir ilinti kuramasam da merak edip, işin aslını kurcalamamıştım. Zurafanın "zürafa"ol- madığını, "zarif'm çoğulu olduğunu, bu sözcüğün bir zamanlar edebiyat dilinde "sevicikadtnlart" ta- nımlamak için kullanıldığını dün gece Gökhan Ak- çura'nın "Unutma Beni" adını verdiği "IvırZıvır Ta- rihi 1" kitabını okurken öğrendim... Refik Ha|id Karay'ın "Üç Nesil, Üç Hayat" ki- tabından bir ahntı yapıyor Gökhan Akçura: "O zümreye neden böyle denilmiştir? Herkesin, bil- hassa aynı tarikat veya güruha mensup olmayan- lann anlamayacakları bir hususi lehçe, bir argo kullanmalarından; göz süzerek, kaş oynatarak, imalı imalı söz atarak konuşmaiarmdan, zarafet satmalarından, bir de herkesinkine benzemeyen kıyafet farkları gösterip, bazı alametler, işaretler ta- şımalarından! 'Zurafa'lardaha ziyade beyaz renk- te elbiseler giyerler, boyunlanna beyaz birer ipek mendil sarariar ve mendilin uçlannı muayyen şe- kilde bağlariar; saçlannı da kısa keserler." Sonra ekliyor: Refik HaJid'in belirttiğine göre 'Zurafanın düşkünü, beyazlar giyer kış günü' sö- zü de bütün servetini (elbetteki pek güzel kızlara) yedirdikten sonra sefalete düşen ve kış mevsimin- de sandık dibinde kalmış beyazketen elbiseleriy- le süslenmeye çalışan bu mesleğin kadınlan için söylenirmiş." ••• Bir Cumhuriyet yazan olarak Türkiye'deki ilk cid- di güzellik yanşmasının 1929 yıiında gazetemiz ta- rafından düzenlendiğini ve bu yarışmayı Feriha Tevfik Hanım'ın kazandığını biliyordum tabii... Ya- rışma, gazetemizin bir zamanlar Ittihat ve Terakki Cemiyeti'ne de hizmet vermiş eski binasının üst katında yapılmış, 60 kişiden oluşan "Büyük Jüri" o sabah saat on bir buçukta "güzelleri görmeye" başlamıştı. Bu "Büyük Jün"dekimlervardı, bilmek istermisiniz? Edebiyatçılar: Abdülhak Hâmrt, Ha- IrtZiya Uşaklıgil, Peyami Safa, Cenap Şahabet- tin, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halit Fahri Ozan- soy. Ressamlar: Namık Ismail, Çallı Ibrahim. Müzisyenler: Mesut Cemil Tel, Muhittin Sadak. Tiyatrocular: I. Galip Arcan, Vasfi Rıza Zobu, Bedia Muvahhit. Gazeteciler: Necmettin Sadak, Zekeriya ve Sabiha Sertel, Vâlâ Nurettin, Yu- suf Ziya Ortaç. Bu yanşmaya 125 güzel katılmış, ama daha son- raki yıllarda bu sayı çok aşağılara düşmüş, 1932 yılındaki yanşmanın finaline yalnızca yedi güzel katılmıştı. Nevarki bu "az/caf///m/;"yarışmadabi- rinci oian Keriman Halis Hanım aynı yıl Belçi- ka'da yapılan "Dünya Güzellik Yarışması"nda da birinci seçilmiş, üç gün içinde tam otuz bin tebrik telgrafı almıştı. 3 Ağustos günü bu konuda bir açıklama yapan Atatürk, "Türk ırkının dünyanın en güzel ırkı olduğunu bildiğimden, Türk kızlann- dan birinin dünya güzeli seçilmesini tabii buldum" demişti. • • • Primadonnalan, daktilolan, evlenmenin yolları- nı, baloları, dans profesörlerini ve "eski hayatlara dair" daha birçok şeyi merak ediyorsanız Gökhan Akçura'nın Om Yayınlan'ndan çıkan "IvırZıvır Ta- rihi"ri\ okuyun mutlaka. Aslında hiç de "ıvırzıvır" şeyler değil içindekiler... (e-posta: dkavukcuoglucg superonline.com) (Faks:0212-723 84 97) B U L M A C A SEDAT YAŞAYA1V 1 2 3 4SOLDANSAĞA: 1/ Muğla'nın Ortaca ilçe- sinde ruristik bir koy. 21 Doğu Anado- lu'da bir ır- mak.Budun ön kısmından elde edilen dana eti. 3/ Çok hafif, küçük ve altı düzbirtekne...Dört Halife'nin sonuncu- su. 4/"Ahmed —": Şairimiz... Bir renk. 5/ Ertem Eğü- mez'in, Yeşilçam fümlerinin parodisi oian filmi. 6/ Katıl- mış, ulanmışparça... Çanakkale Boğa- zı'nda, pek çok de- niz kazasının meydana geldiği bir burun. II Alın ya da boynuzla vııruş... Hindistan'da kutsal ema- netlerin sakJandığı anıt. 8/ Bir ricaret senedinin üzerine yazılan kefillik... Gelir. 9/Denizli ilinde- ki ünlü turizm merkezi. YUKARIDAN AŞAĞHA 1/Bir aracı tutmaya yarayan bölüm... Bir yanşın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri. 2/Mesafe... Adapazan Ovası'na verilen bir baş- ka ad. 3/ Radyo dalgalannın yankısını alarak ci- simlerin yerini ve uzakhğını saptayanaygıt... "Le- man—": Şarkıcunız. 4/Teknelerdeki hamuruka- zımaya yarayan araç... Lütesyum elementinin simgesi. 5/Giysi. 6/Genişlik... "Kaçma, sı\işma" anlamında argo sözcük. 7/IskambiIde bir kâğıt... "Carlos —": Ünlü îspanyol sinema yönetmeni. 8/Manda yavrusu... Bir cins güvercin. 9/ "Yaşa- dım / — ağaçları şahidimdir" (B.R. Eyuboğlu)... Tanntanımaz... erafef ue Saj[ı£ OCe Çiizef.'... FAZLA KİLOLARINIZ İÇİN KİLO KONTROL MERKEZİ TlRK KALP VAKF1 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel .(0212) 212 07 07 (pbx) Faks:(0212) 212 68 35 Intemet: http.y/vmvv.tfv.org.tr e-mail: gen.sekretertftkv.org.tr koordinatorSttcv.org.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear