Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYTA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2002 PAZAR • • • •
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CCNEYTARCAYTREK
I Bdiştarafı 1. Sayfada
gam!Varsayoksa312 ve159. maddeler...Sonun-
da uyum yasalarının rnart ayına kadar askıya alın-
masryla sona eren ANAP ile MHP arasındaki ağız
dalaşı.
Ecevit'in es pes/kavgayı kes demesinin zama-
nıydı. Kolay mı kardeşim; hükümette uyumdur
önennli olan, uyum!
Başbakan her şeye rıza gösterebilir. Ne ki; IM-
F'nin, ABD'nin, Dünya Bankası'nın dayatmaları-
na karşı çıkmaz, çıkamaz. Amma hükümetteki
uyurnun sarsıldığını gördü mü, yooo işte buna
izin veremez efendim, veremezzz! Böyle biline.
Iki gün dinlenip düşündükten; yüksek perfor-
mansinı sağlayan, on beş günde yanaklarını tom-
bullaştıran -eşinin söylediğine göre- öğle yemek-
lerinde balık yedikten, yeni gelen ilaçlarını düzen-
li biçimde aldıktan sonra önceki gün (mübarek cu-
ma giinü) birden malum politikayı uygulamaya
başladı.
Ola ki; herkesten ve her şeyden önce, Başba-
kan başkentte yokken de, varken de her türden
sorunu, konuyu incelemek, hatta kimilerini çöz-
mekle görevli yardımcısı Hüsamettin Özkan'ı
dinledi. Uygulamada 1. aşama!
özkan'dan açık kapalı bilgileri aldıktan sonra,
telefonun başına geçti. Uygulamada 2. aşama!
Basınla telefon muhabbetini Turgut Özal icat
etti. Yöntemi Süleyman Demirel sürdürdü. Şim-
dilerde de Ecevit daha degişik biçimlerde uygu-
luyor.
özal zamanında basındaki kimi yazılar, "telefon
çaldı, açtım aaa karşımda Cumhurbaşkanı özal.
Ona dedim ki veya dedi ki" diye başlardı.
Ecevit döneminde ise; Başbakanım siyasal
yaptınmlannda "aracı kesim"gibi kullandığı med-
ya kanalıyla "biryertere habersalmak, uyumu sür-
dürmek gereği ortakfanna yaptlmasını istedikleri-
niduyurmak" istediği gün kimi gazetecileri arıyor.
Ne diyor son uyumun uyumsuzluğunu ortaya
koyan sorun için? öncelikle, 312 ve 159. mad-
delerde yapılacak değişiklikler üzerinde yaşanan
tartışmanın "çoA'fats/zö//'noWaya"geldiginisöy-
lüyor.
Bir baba şefkatiyle olayı "çok üzücü bir durum"
diye niteliyor. 3. aşama!
Lütfen sonrasını dinleyin
Bu saptamalar duyuracaklarının altyapısı. Son-
ra? 96 saat mi desem, 100 küsur saat mi bilemi-
yorum, uygulamadaki gecikmeye hayret verici bir
açıklama getiriyor. Uyum tasarılarının mart ayına
kadar askıya alındığını dün (önceki) sabah öğren-
diğini gazeteciye duyuruyor.
Ecevit'e göre neymiş ANAP'la MHP arasında-
ki çatışmanın özü, özeti: "Iki sayın genel başka-
nın polemik üslubundan kaynaklanan tatsız bir
süreç "miş.
İşte bu kadar... Ortada ne AB Genel Sekreter-
liği'nden gelen metin, nebu metniMeclis'evehü-
kümete getiren Mesut Yılmaz'ın aymazlığı, ne de
Bakanlar Kurulu'nun imzasından tek sözcüğü de-
ğişmeden geçen tasarı... Yok! Eeee ne var? "Iki
genel başkanın polemik üslubundan kaynaklanan
tatsız bir süreç!" 4. aşama!
"Henüz karar vermemiş ama, hafta başında /;'-
derler zirvesinde sorunu masaya yatıracağını cu-
martesiden Başbakanım basın aracılığıyla ele gü-
ne dosta düşmana duyuruverdi.
Cumartesi ve pazar, özkan aracılığıyla koalis-
yon kulisinde gerekenleri ANAP'a ve MHP'ye ilet-
tikten sonra... Zirvede çözüm! 5. aşama!
Ecevit'in özeti: Olan olmuş, boşver. Alttarafı bir
iki sözcüğün değiştirilmesi, değil mi?
örneğin 312'deki "kamu düzenini bozma teh-
likesi" yerine "mevcut ve açık tehlike" sözcükle-
rinin konuluvermesi. 6. aşama! Bu dört sözcük
yasanın uygulanmasında bireyleri nerelere götü-
rür nereden getirir, düşündü mü, belli değil. Ama
muhalefet, ANAP, hatta başlarda MHP böyle bir
değişikliğeyatkın olduklarını (EcevitimtaaBulga-
ristan'da iken) açıklamışlardı.
ötesi var mı: kaptı mı Ecevit bu boşluğu, koyar
önlerine.
Uyum bir kezdaha kurtarılır kurdun ağzından...
Herkes mutlu... İşte es pes/kavgayı kes politi-
kasının erdemi!
Simon Peres'le görüstü
Cem: Ortadoğu 'da
durum iç açıcı değil
NEVV YORK (Cum-
hnriyet) - Israil Dışişle-
ri Bakanı Şimon Pe-
res'le bir araya gelen Dı-
şişleri Bakanı Ismail
Cem. Ortadoğu'da banş
sürecinin gelişmediğini
belirterek "Durum pek
iç acıcı değil" dedi.
Dünya Ekonomik Fo-
rumu toplantılan için
ABD'nin NewYork ken-
tinde bulunan îsmail
Cem ve Şimon Peres dün
yaklaşık yanm saat sü-
ren bir göriişme yaptılar.
Görüşmenin ardından
gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan Cem. "İsrail
ile görüşmelerimiz iyi
gidiyor, fakat Ortado-
ğu'da durum pek iç acı-
cı değil. Ortadoğu ba-
rış süreci bir yere doğ-
ru geüşmiyor. Biz de o-
nun gelişmesini istiyo-
ruz"' dedi.
Diplomatik kaynaklar,
Bakan Cem'in Peres'e
görüşlerini aktanrken
"îsraiUilerie Filisrinli-
ler arasında diyalog
başlatılması konusu-
nun, şiddetin durması
koşuluna bağlanma-
ması gerektiğini" \iır-
guladığını söylediler.
Cem, bir gazetecinin
Peres'in göriişme öncesi
yaptığı "Tavsiye alaca-
ğım" açıklamasını hatır-
latarak sorduğu '*Kendi-
sine neler tavsiye etti-
niz" sorusunu ise yanıt-
sız bıraktı.
Yunanistan Dışişleri
Bakanı Yorgo Papand-
reu ile kısa bir göriişme
yapan fsmail Cem'in
toplantılar bitmeden Pa-
pandreu ile yeniden bira-
raya geleceği öğrenildi.
Sayısal'dan rekor ikramiye
Bir kişiye 1 trilyon
736 milyar lira
Haber Merkezi - Sayısal Loto'nun bu haftaki çe-
kilişinde. kuponunda 1,8,20,30,36 ve 38 rakam-
lannı işaretleyen bir kişi, 1 trilyon 736 milyar 771
milyon 360 bin lira ikramiye kazandı.
Çekilişte, 5 bilenler 1 milyar 526 milyon 645'er
bin lira, 4 bilenler 12 milyon 1 lO'ar bin lira, 3 bi-
lenler ise 1 milyon 215'er bin lira almaya hak ka-
zandı. Rekor ikramiyeyi kazanan talihlinin kupo-
nunu Izmir'den yatırdığı bildirildi.
Breztfya'da toplanan küresetteşme karşıûan, kapitaUzmin kontrolaltına alınmasını istedi
Savaşsız dünya mümkünPORTOALEGRE (AA) - Bre-
zilya'nın Porto Alegre kentinde
toplanan küreselleşme aleyhtarla-
nnın alternatif forumunda. kapita-
lizmin kontrol edilmemesi halin-
de. enerji, su, zengin-yokstıl savaş-
lan ve çatışmalannın çıkacağı bil-
dirildi.
Dünya Ekonomik Forumu'na al-
ternatif olarak düzenlenen forum-
da. ABD'de 11 Eylül'deki terörist
saldınlann dünyayı nasıl değiştir-
diği ele alınırken ABD'nin Afga-
nistan'daki savaşının haklı ya da
yerinde olup olmadığı hususunda
anlaşmaya vanlamadı.
Forumun düzenleyicileri. dün-
yanın bir yandan terorizme, diğer
yandan savaşa yöneldiğini. bunla-
nn sürekli birbirini beslediğini,
petrol savaşlanndan sonra gelecek-
te su. sonra da gıda için savaş çıka-
cağrnı söylediler. Önlenebilir has-
talıklar nedeniyle her gün beş yaş
altı 30 bin çocuğun öldüğünü, bu-
nun bedelinin yedi tane Dünya Ti-
caret Merkezi ettiğini. kimsenin
bunu gazetelerin manşetlerine çı-
karmadığını belirten forum yetki-
lileri, bunun yapıldığı gün dünya-
nın kurtanlacağını belirtti. Katı-
hmcılar. ekonomik küreselleşme
dizginlenmediği sürece dünyanın
güvenlikten uzak kalacağını kay-
detti.
ABD'li ünlü düşünür Noam
Chomsky, savaşsız bir dünyanın
mümkün olabileceğini anlatan se-
minerler dizisini açarken dizgin-
lenmemiş global kapitalizmin dün-
yanın servetinin giderek daha az
ellerde toplanmasına neden oldu-
ğunu anlartı. Chomsky. zengin. sa-
nayileşmiş 'Kuzey'in, özellikle
ABD'nin; küreselleşmenin ürete-
ceği giderek büyüyen mülksüzleri.
yoksullan hedefleyen. anmda kit-
lesel yıkım silahlannı bir gün kul-
lanabileceklerini söyledi. Chom-
sky. en fazla ABD'nin uzayı silah-
landırma planlanndan endişelen-
diğini, bu girişimin hayatta kalma-
ya büyük tehdit olduğunu belirtti.
Forumda. zengin ülkelerin Dün-
ya Ticaret Örgütü çerçevesinde,
uluslararası tıcarette oluşturacak-
lan daha zorlayıcı ve sıkı kurallar-
la yoksul ülkeleri daha da fakirliş-
tireceğinden duyulan endişe dile
getirildi.
Küreselleşme karşıüarı yürüdü
NEVVYORK (Cumhuriyet) - ABD'nin New
York kentinde devam eden Dünya Ekonomik
Forumu'nu protesto eden on binlerce küresel-
leşme karşıtı New York sokakJannda yürüyüş
düzenledi. Geniş güvenlik önlemlerinin alındı-
ğı yürüyüş sırasında bir kişi gözaltına alınırken
arbede çıktı.
Küreselleşme karşıtı on binlerce kişi, dün öğ-
le satlerinden itibaren Central Park'ta toplanma-
ya başladı. Daha sonra Lexıngton Avenue Bul-
van üzerinden başlayarak yürüyüşe geçen gös-
tericiler, üzerlerinde "Savtşı durdurun. ırkçı-
lığa son; Başka bir dünya mümkün, onu ya-
ratacağız; Amerikan komandoları Kolombi-
yadan, Irak'tan Küba'dan. Filipinler'den,
Japonya'dan, Kore'den çıksın; Bush ve Cha-
ney suçlu; Kapitalizme son; Modern Dönem-
lerin Kölesi olmayacağız; Savaş kârlı iş, oğ-
lunuzu yatırın; Küreselleşme: Baskı" yazılı
pankartlar taşıdılar.
Yürüyüş sırasında gösterilerin yapıldığı yer
ile Dünya Ekonomik Forumu'nun düzenlendi-
ği Waldorf Astoria Oteli arasındaki bütün yol-
lar, güvenlik görevlilerince barikatlarla kapatıl-
dı. New York semalarında sürekli helikopterli
devriyeler gezerken çok sıkı güvenlik önlemle-
ri alındı Gösteriler sürerken polis bir eylemci-
yi gözaltına aldı. Bu sırada kısa süreli bir arbe-
de yaşandı ve göstericiler barikatlan yıkmaya
çalıştı. Bunun üzerine New- York emniyeti atlı
polisleri devreye sokru.
Öte yandan DEF'i protesto amacıyla yapıla-
ması beklenen gösteriler, polisin aldığı yoğun
güvenlik önlemleri ve hava muhalefeti nedeniy-
le, görüşmelerin ikinci gününde de önceden dü-
şünüldüğü kadar etkilı olamadı. Forum toplan-
tılannın başladığı ilk gün Waldorf Astoria ote-
linden 300 metre uzaklıkta toplanan Çin Falun
Gong hareketıne üye bazı eylemciler, protesto
gösterilerini sessiz bir şekilde yaparken, New
York sokaklannda protestocu yokluğunu pro-
testo ediyorum şeklinde taşınan pankartlar
dikkat çekti. Aynca, DEF Küresel Sağlık Giri-
şimi. iş dünyasının önde gelen. kurum ve ku-
ruluşlanna, AIDS, verem ve sıtma gibı hasta-
lıklarla mücadeleye daha fazla kaynak ayırma
çağnsında bulundu.
New York'ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu'nu protesto eden küreselleşme karşıtları sa-
vaşların durdurulmasını istedi. Gösteri sırasında 1 kişi gözaltına alındı. (AP)
Masada Türkiye ekonomisi var
ALPER BALLI
NEVV YORK-Türkiye.
ekonomisi. özelleştirme
takvimi ve dış politikasıy-
la, New York'ta devam e-
den Dünya Ekonomik Fo-
rumu (DEF)çerçevesinde
düzenlenen özel toplantı-
da masaya yatınlacak.
"Türİdye'nin Görünü-
mü" konulu toplantı bu
akşam VValdorf Astoria
otelinde yapılacak.
Bankacı, yatınmcı. araş-
tırmacı. işadamı. Kongre
üyesi ve lobicilerin katıla-
caklan toplantıda Dışişle-
ri Bakanı Îsmail Cem'in
Türk dış politikası ve AB
adaylığı konusunda konu-
şacağı öğrenildi.
Devlet Bakanı Kemal
Derviş'in de toplantıya ka-
tılarak, Türkiye'nin ekono-
mik reform programı, ya-
tınm hedefleri ve yabancı
yatınmcıyı çekmek ama-
cıyla aldığı önlemler hak-
kında bilgi vereceği ifade
edildı. Toplantıda, Ozelleş-
tirme fdaresi Başkanı
Uğur Bayar da, özelleştir-
me alanındaki çalışmalar
ve öngöriilen hedeflerhak-
kında açıklamada buluna-
cak. Toplantıya, ABD Ha-
zine Bakan Yardımcısı
John Taylor'un da katıla-
cağı belirtildi.
Anantin'de Anayasa
Mahkemesi'nin bankalar-
dan para çekmeye getirilen
kısıtlamayı Anayasa'ya ay-
kın bulması ülkede yeni
bir dizi karann alınmasına
yol açtı. Ciddi gelişmelerin
beklendiği Arjantin'de
Devlet Başkanı Eduardo
Duhalde bir basın toplan-
tısıyla yeni ekonomik pla-
nın kısa bir süre içinde ha-
zırlanacağını duyururken,
ekonomik temsilcileri
DEF'deki katılımlan iptal
etti.
Ekonomi Bakanı Jorge
Remes Lenicov. Dünya
Ekonomik Forumu'nun
NewYork'taki toplantısına
katılımını ıptal ederken.
Merkez Bankası Başkanı
Mario Blejer Arjantin'e
geri döndü.
Arjantin'de Anayasa
Mahkemesinin, bankalar-
dan para çekmeye getirilen
kısıtlamalann Anayasa'ya
aykın olduğuna karar ver-
mesi, ekonomiyi yeniden
canlandırma planına son
şeldini vermekte olan Dev-
let Başkanı Eduardo Du-
halde'yi bu planı rafa kal-
dırmaya zorladı.
Yasak kaldırıldı
Arjantin Anayasa Mah-
kemesi, yayımladığı bildi-
ride, halkın özgürce para-
sına ulaşabilmesini engel-
leyen hükümet kararlannı
iptal ettiğini belirtti. Ana-
yasa Mahkemesi, ülkede
yaklaşık 2 aydır yürürlük-
te olan ve corralito adı \
r
e-
rilen para çekme yasağmın
kaldırılması için vatandaş-
larca yapılan başvuruyu
incelemeye almıştı.
Duhalde, düzenlediği
basın toplantısında, Ana-
yasa Mahkemesi'nin bu
çok ciddi karannın süpriz
olduğunu, canlanma pla-
nını daha sonraki bir tarih-
te açıklayacağını duyurdu.
Arjantin'deki bazı ban-
kacılık uzmanlan. Anaya-
sa Mahkemesiınin kararı-
nın bir felakete yolaçabi-
leceğini, herkesin parasını
bankadan aynı anda çek-
meye kalkışması halinde,
para kalmayacağını ve yo-
ğun banka iflaslannın ya-
şanabileceğini belirtiyor.
Latin Amerika borç stra-
tejisi uzmanı biri de, Ar-
jantin krizinde henüz dibe
vurulmadığinı, bunun yeni
bir örnek olduğunu, ban-
kacılık sisteminin tahrip
olabileceğini ve hüküme-
tin Anayasa Mahkemesi
karannı aşmak için bir yol
bulması gerektiğini kay-
detti.
Reform şart
ABD Hazine Bakanı Pa-
ul O'Neill, Arjantin'deki
ekonomik sorunlann, dün-
yanın. uluslararası mali
krizlerle başetme jolunu
reformdan geçirme ihtiya-
cını ön plana çıkardığını
söyledi.
O'Neill. Uluslararası
Para Fonu'nda (IMF) ha-
len işlemekte olan ülkele-
rin de borç ödeyemez hale
gelmeleri halinde, şirketle-
rin konkordadoya başvur-
ması gibi. işlerini benzer
şekilde halletmeleri esnek-
liği tanıyan sürecin yara-
tılmasını onayladığını bil-
dirdi.
Olkeler için de ifias sü-
recinin yaratılması için
ciddi görüşmelerin başla-
tıldığını belirten O'Neill,
bu sistemin uygulamaya
konulabilmesi için birçok
aynntınm çözülmesi ge-
rektiğini, fakat, bu fîkrin
kesinlikle yerinde olduğu-
nu söyledi.
O'Neill, Dünya Ekono-
mik Forumu için hazırla-
nan konuşmasmda. bu ko-
nuda mümkün olduğu ka-
dar çabuk ilerletilmesi ge-
rektiğini söyledi.
O'Neill, diğer kalkın-
makta olan ülkelerin de
Arjantin'in hatalanndan
ders alması ve kendilerine
azami esneklik tanımak
için gelecekteki borç yü-
kümlülüklerini yapılandır-
malannı istedi.
IMF istediğiııi yaptırıyor
BANU SALMAN
ANKARA - Yeni stand-by an-
laşması için liderlerin ardından
Bakanlar Kurulu düzeyinde de
IMF'ye istediği güvenceler veril-
di. IMF'nın. bazı önkoşullann ye-
rine getinlmemesi durumunda Ic-
ra Kurulu'nun yine ertelenebile-
ceğine ilişkin tehdidini Dış Ilişki-
ler Direktörü Tom Dawson un
açıklamasının ardından önceki
gün alelacele iki düzenleme
"prensip kararı" adı altında ba-
kanlann imzasından geçirildi.
"Türkiye "deYatırım Ortamının
tyileştirilmesi Reform Progra-
mı" ile "Vergi Sisteminin Geliş-
ririlmesi" adlı iki prensip karan,
Resmi Gazete'de yayımlanmadı.
IMF'nin dayatması üzerine. ön-
ceki gün Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu bankalara akta-
rım yasasına yönelik yönetmelik-
leri, Bakanlar Kurulu da kamu
bankalarının yapılandınlmasına
ilişkin karan Resmi Gazete'de ya-
yımladılar. IMF'nin ön koşulu
olan bu düzenlemelerin yanı sıra
bakanlar düzeyinde güvence de
yatınm ortamının iyileştirilmesi,
16 milyar dolarlık kredi onaylanacak
Haber Merkezi - IMF Icra Direktörleri Kuru-
lu'nun Türkiye'nin yeni niyet mektubu ve stand-by
düzenlemesini ele alacağı 4 Şubat'taki toplantısı ke-
sinleşti. Toplantıda 16 milyar dolarlık kredininonay-
lanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Dünya Ekono-
mik Forumu'na katılan ekonomiden sorumlu Dev-
let Bakanı Kemal Derviş, bunalımlı günlerin geri-
de kaldığı, Türkiye'de yeni birkriz beklemediği, an-
cak yine de 2002'nin zor bir geçiş yılı olacağı de-
ğerlendirmesini yaptı.
2004 yılı sonuna kadar sürecek olan yeni stand-
by döneminde. Türkiye'ye IMF'den toplam 16 mil-
yar dolan aşkın dış kaynak sağlanması öngörülüyor.
Dünya Bankası, Türkiye ile yürütülen Kamu ve
Mali Sektör Özel Uyum kredisiyle ilgili görüşme-
lerin tamamlandığını açıkladı. 1.35 milyar dolarlık
kredinin ana hedefı, Türk ekonomisindeki canlan-
mada kilit roldeki kamu ve mali sektör programla-
nnın desteklenmesi olarak görülüyor.
DünyaBankası'ndan yapılan açıklamada, krediy-
le ilgili aynntılann mart ayı başında yapılacak top-
lantıda ele alınacağı bildirildi. Bu krediyle destek-
lenecek bankacılık reformuyla bankacılık sektörün-
deki iyileşmenin tamamlanması, kamu bankalarının
yeniden yapılanması ve özelleştirilmesine devam
edilmesi öngörülüyor. Kamu sektörü reformuyla ise
ihale yasasıyla devlet ihaleleri işlemlerinde iyileş-
melerin sağlanması, kamu yatınm programlannuı
rasyonalize edilmesi, vergi sistemini iyileştirme stra-
tejisinin uygulanması bekleniyor.
vergi sisteminin geliştirilmesi baş-
lıklan altmda iki prensip karany-
la verildi.
Vergi sisteminin geliştirilmesine
ilişkin prensip karannda Gelirler
Genel Müdürlüğü personelinin
eğitim ve niteliğini arttırmaya yö-
nelik taahhütler yer alıyor. Bu çer-
çevede Hazine. SPK. BDDK gibi
Gelirler Genel Müdürlüğü'nün uz-
man istihdam edebilmesi, >xırtdı-
şında personel eğitimi sağlaması
öngörülüyor. Özel Tüketim Vergi-
si. nisan ayı sonuna kadar çıkan-
lacağı belirtilirken faiz, repo. dev-
let tahvili gibi finansal araçlar üze-
rindeki vergi yüklerinin uyumlu-
laştırılması, yatınm indiriminin
gözden geçirilmesi de taahhüt edi-
liyor. "Gelir Vergisi tarifesinin
değiştirilmesi, temetrü gelirleri
üzerindeki vergi yükü. finansal
kiralamada vergi uygulaması.
kurum kazançlarının vergilen-
dirilmesi, yatırım indirimi. ser-
best bölge teşvikleri vergi isrisna
ve muaflıklarının" gözden geçi-
rileceği bildiriliyor.
Prensip karannda, belli büyük-
lüğü geçmeyenlerin KDV beyan-
name verme yükümlülüğünün kal-
dınlması, Özel Tüketim Vergi-
si "nin çıkanlması. beyan sının ve
istisna kazanç tutarlannın tek tutar
olarak belirlenmesinin de yer aldı-
ğı belirtildi.
GUNDEM MUSTAFA B.\LBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Bizim iktidarın yok muhalefete gereksinmesi,
Bu kez biraz zor uzlaşmanın içe sinmesi.
Girelim konuya, uzatmayalım peşrevi,
Son kriz, AB'ye girişin türevi...
Ortaklar anayasayı değiştirdiler sonbaharda,
Kışa da uyum çıkar dediler,
Zor olsa da yağmurda, karda...
Düşünceyle hakaretin ayrılmasıydı
En büyük sorun...
Dışandan kolay gibi görünüyor ama,
Onu bir de ortaklara sorun...
Bir de ormansal eşitlik adam gibi olmalıydı,
Öyle ya, orman herkesin malıydı.
Kimse kimseye üstünlük taslamamalıydı.
Bunu zedeleyeni içeri tıkmalıydı.
Önce ortak bir metin çıktı,
Ayrıntılara girince işin suyu çıktı.
Aldı an:
"Böyle demokratikleşme mi olur,
İşte bunu savunanlar içimizdeki ur.
AB'nin yolu demokratikleşmeden geçer,
Uygar insan bu yolu seçer...
Anmda değişmeli bu maddeler,
AB'ye girememe sancısı midemizi deler..."
Aldı kurt:
"önce anlaştık, sonra niye değiştiriyoruz,
Üstümüze gelmeyin kendimizi geliştiriyoruz.
Seviyesiz, saldırgan, çarpık kafalıdır,
llle de bu maddeleri değiştirmeliyiz diyen,
Orda burda değil, yüzümüze konuşsun,
Bu haltı yiyen..."
Konu hakaretin sının olduğu için
Taraflar bunu kendilerinde deniyordu,
Kırıp döktükten sonra anlaşmaya
Bizim ormanda uyum deniyordu.
AB'ye girmek yerine birbirine giren kurt-an,
Bizim güvercini biraz yordu.
Güvercin tartışmayı önce hayra yordu,
Zira ikisi de 'sonuçta anlaşınz' diyordu.
İş uzayınca güvercine düştü yine,
Kurt-arıcılık,
Uyum için şarttı, kurtarıcılık.
Hukuk kuşu da girdi devreye,
Konu hukuk olunca...
"Orman rahatlar" dedi,
"özgürlük sınıhan geniş olunca".
Ormanda bir şeyi değiştirmek zordu,
Taraflar hemen şu rolü kapıyordu:
"Evet biz de değişimden yanayız,
Biz hariç her şey değişmeli,
Böylece demokrasi gelişmeli..."
Herkes hertürlü değişimi istiyordu,
Kendisi hariç,
Bunun için her türlü bedel ödenirdi,
Önemli değildi rayiç!
Demokratikleşme ülkeye gelmeliydi,
Ama partilere gelmemeliydi.
Hiçbir kanun, kural, gelenek,
Genel başkanlık duvannı delmemeliydi.
Yeşil Ördeklerdi.
Demokrasiyi en çok ağzına alan.
Eşitlik, özgürlük, falan filan.
Verip veriştiriyorlardı, kurda arıya:
"Sizden demokrasi olmaz, çıkın dışarıya,
Memleketi çevirdiniz zindana,
Sizden daha demokrattır dana..."
Ama asıl zindan onlann tüzükleriydi. ~
:
'-
f
Genel başkanı eleştirmek yassak... . . .
Parti politikalarını eleştirmek yassak...
Aslında yoktu birbirlerinden farkı,
At, ördek, an, kurt, işte demokrasi parkı.
Her lider kendisini tüzükle koruyordu,
Yeni oluşumlar da partiyi böyle kuruyordu.
Her lider için tek çare vardı:
Kendisi, kendisi, kendisi...
Onlar tüzüklerin efendisi...
ankcum@ttnet.net.tr
AL GÖZÜJVI SEYRETLE/IŞIL ÖZGENTÜRK
Çınaraltı Hâlâ Bizim
• BaştarafıArka Sayfada
hep böyle iyilik doludur.
"Ama Işü, hiç acıma"
dedik. "Onlar şimdi or-
ta yaşlı olgun erkekler
oldular, biz kocakan sa-
yüıyoruz."
Öteki Işıl da bizi onay-
ladı.
O sırada çaylar geldi.
Jülide, "Biliyor musu-
nuz çocuklar" diye söze
başladı "12 Mart sonra-
sı ben Ayşe'lerde yaka-
lanmışhnı. Başka birisi
için gelmişler, benim
Fahri'nin nişanlısı oldu-
ğumu öğrendiler ve pek
bir sevindiler. Bırakırlar
mı, 'hadi yürü" dediler.
O gün Ayşe'nin yüzün-
deki üzüntüyü hiç unut-
madım."
"Peki" dedi Dilruba,
"Adana Cezaevi'ne Yfi-
cel'le birlikte seni gör-
meye geldiğimiz günü
hatırlıyor musun? Yücel
beni kolumdan turruğu
gibi Adana Cezaevi'ne
götürmüşrü."
Jülide, "Hatırlamaz
olur muyum" dedi ve bir
kahkahaattı. "Kızı bize
göstrecekti. Olurumuzu
almadan evlenmek olur
mu? Sen de pek bir gü-
zeldin."
Anılar bastırmıştı. Da-
yanamadık, sözleşmiş gi-
bi birden sustuk. Veli'yle
Ayşe koşturarak yanıbaşı-
mızdan geçtiler. Koştura-
rak diyorum ikisi de dur
durak bibneden koşturur-
lardı. Birinin her zaman
okunacak yazılan vardı,
güzelim iki çocuğu, sü-
rekli girip çıkması gere-
ken davalan vardı, öteki-
nin örgütlemeye çahştığı
dosyalan.
Havada bahar kokusu
vardı ve o gün biz dört ka-
dın Çınaraltı'nda her za-
man bizim olan kahve-
mizde uzun oturduk. Her
şeyden konuştuk. Aşktan,
çocuklardan, en çok da
eski günlerden. Son sözü
birimız söyledi şimdi ha-
tırlamıyorum, ama şöy-
leydi:
"Birer ikişer bu dün-
yayı terk edeceğiz. Ama
geride yaşanmış hayat-
lar bırakacağız. Ve en
önemlisi dürüst çocuk-
lar."
"Hadi", dedik "adla-
nnı sayalım"';
"Başak, Ulaş, Ayşe-
can, Dünya,Ash, Kerem
ve daha pek çok ad."
Veli ve Ayşe yaptığınız
her şey için, yaşadığınız
her gün için sağolun ve
hoşçakalın.
seyreyieisil" yahoo.com
Aldığımızı veriyoruz'
• tstanbul Haber Servisi - Türk Metal Sendikası
Genel Başkanı Mustafa Özbek, sendikamn Istanbul
şubesinin Şirinevler'de inşa edilecek yeni hizmet
binasının temel atma töreninde yaptığı konuşmada;
işçiden aldığını sosyal hizmet olarak işçiye geri
döndüren, Türkiye'nin önder sendikalanndan biri
olduklanm söyledi. Özbek, Türk Metal
Sendikası'nın, Türkiye'de, bilgi çağı sendikacılığma
en yakın sendika olduğunu ifade etti.