Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3ŞUBAT2002PAZAR CUMHURİYET SAYFA
17
, Kbtye npon: "UeHett
ft torptbatnyopl"
| DesaabB ĞerteO
a
Kul hakkı
Balıkesir Bigadiç'ten
Sedat Ulus, Bakanlar
Kunılu ya da Diyanet
#
lşleri Başkanlı-
ğı'ndanbiryet-
kiliden yanıt
bekliyor: "Yüz-
de 99'u Müslü-
man olan bir ülkede,
nasıl oluyor da bunca
vurgunculuk, yolsuz-
luk ve hortumculuk ya-
şanıyor; bu kadar çok
kul hakkı ve haram ye-
niyor?"
Açlık hali
Istanbul'dan
• Akif Kökçe hem
soruyor ve hem
de yanıtlıyor:
"Durumu Türkiye'den
daha iyi olan Arjan-
tin'de halk her gün pro-
testolarla sokakları
doldururken bizde niye
tık yok? Çünkü halkın
açlıktan sokağa çıka-
cak hali yok da ondan."
Bektronik posta: denizsom©cumhuriyetconı.tr 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Sivas katliamcılanna
AJmanya kucak açmış...
"Kimleri kucağa
oturtacaklanm ivibiliyoriari*
amu Bankalan Ortak Yönetim Kurulu Başka-
nı Vural Akışık. kamu bankası yöneticileri-
nin özel hukuk hükümlerine tabi olması yo-
lundaki duzenlemeyi Meclis'e geri gönderen
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i birilerinin ya-
nılttığını buyurmuşlar...
Vural Akışık'ın buyurduğuna göre, kamu bankası
yöneticilerinin özel hukuk hükümlerine tabi olmaları
halinde haklarında savcılık doğrudan kovuşturma ya-
pabilecekmiş... Boylece soruşturma için Bakanın izin
vermemesi halinde savcının elinin kolunun bağlı olma-
sı durumu da ortadan kalkacakmış...
Kamu bankalarının ortak yönetiminden sorumlu Vu-
ral Akışık'a bakarsanız, Cumhurbaşkanı bu güzel ve
çok özel duzenlemeyi geri göndermekle sanki soruş-
turmaların önünü tıkayarak kamu bankalarındaki hor-
tumlamaya destek vermişe benziyor!
Halkın güvendiği birtek Cumhurbaşkanı vardı...
Ama Vural Akışık'ın buyurduklan karşısında anlaşı-
Ozel hukuk
lıyor kı halkın güvendiği dağlara da kar yağmakta...
Ne oluyor diye konunun uzmanı bir hukukçuya,
Prof. Dr. Aydın Aybay'a sorduk.
Meğer neler oluyormuş da haberimiz yokmuş! Mal-
tepe Univers/tesi Hukuk Faküttesi Dekanı Aybay:
"Kamu görevlisinin görevi nedeniyle yaptığı iş ve
eylemlerden doğan hukuk ve ceza sorumluluğu ile
aynı zatın özel hukuk çerçevesindeki sorumluluğu
başka başka kurallara bağlıdır. Hele ceza sorumlulu-
ğu alanındaki kurallar bambaşkadır. Akışık'ın öğreni-
mini bilmiyorum; ama hukuk okumuş, biraz da deney-
den geçmiş sıradan bir hukukçu bunu bilir. Anayasa
Mahkemesi Başkanlığı yapmış bir hukukçu ise, doğal
olarak, çok iyi bilir. Akışık'a pratik bir tavsiye: Kurum
kitaplığında varsa bir Türk Ceza Yasası getirtsin ve ör-
neğin 202 ve dığer maddeleri içeren bölümüne bak-
sın!
Özel hukuk ve buna bağlı ceza hukuku sorumlulu-
ğunatabi olan kişilerin yargısal işlerdeki kovuşturma-
sını kural olarak savo re'sen yapmaz. Böyle birsorum-
luluk hali varsa, bunu, herhalde Akışık ve halefi 'tah-
kik' edecektir. Yani bu kez Bakan yerine başka bir bü-
rokrat engelinden geçilecektir! Akışık'ın aklına, bunca
lafyerine. neden Bakanın soruşturmaya onay verme-
si yöntemi kaldırılsın' demek gelmiyor?
Böylece 'kamu yönetimi' sistemini altüst eden ucu-
be bir çözüm yerine, devletin hakkını 'kamu adına' iz-
leyen cumhuriyet savcılarımızın işini kolaylaştıran bir
düzene geçmek daha akıllıca ve namusluca olmaz
mı?"
Olmaz! Zaten Meclis, Çankaya'nın gönderdiği mad-
deleri aynen onaylayıp bir kez daha kabul etti...
Sezer de ne yapsın aynen imzaladı... Filmin bundan
sonrasını ise hep birfikte izleyeceğiz!
Koltuk
Istanbul'dan Tü-
lay Çellek diyor
ki: "Bazılannın
koltuklan vardır,'
kendileri yoktur.
Bazılannın ise kol-
tuklan yoktur, kendile-
ri vardır."
SESSİZSEDASIZC) NVRİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
erdincırtku a yahoo.com
Aperatif olarak yaşıyoruz hayatı. Sanki asıl yemek
olarak daha iyi yannlan bekler gibi bir halimiz var.
Derse çalışmak ya da çalışmamak^
Ankara Universitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi Maliye Bölümü üçüncü sınıf
öğrencilerinin girdiği bir ara sınavda,
öğretim üyesinin sınav kâğıdına düş-
tüğü uyarı notu:
"Eğer derslere devam etmiş, oku-
ma, yazma ve çalışma sorumluluğunu-
zu yerine getırmişseniz, cevaplannızı
yazmaya başlamadan önce planlayı-
nız. Bunun için yeterince düşününüz.
Bildiğim kadanylaşu ana kadar i
hiç kimse düşündüğü için fizyo-
lojikzarargörmemiştir. Hattadü-
şünmenin haz verici bir insan eylemi
olduğu da söylenmektedir. Eğer ders-
lere girmemişseniz, okuma ve çalışma
sorumluluğunuzu yerine getirmemiş-
seniz, Allah yardımcınız olsun. Inşallah
babanız ve/veya potansiyel kayınpe-
deriniz zengindir."
Demiryolu işçileri Haydarpaşa Gan'nın önünde toplan-
mış, alın teri ile işlettikleri trenlerdeki ücretsiz ve indirim-
li yolculuk haklannın geri alınmasını protesto ediyordu... O sıra iskeleye Şehir
Hatlan'nın gemisi yanaştı... Deniz emekçileri deaynı durumasokulmuştu... Kap-
tan, garın önündeki protestoyu görünce destek için geminin düdüğüne asıldı;
Kadıköy inlemeye başladı... Gemi az sonra Kadıköy iskelesine yanaştığında, De-
nizyollan'nın iskeledeki sorumlusu kaptana niye uzun uzun düdük çaldığını sor-
du... Kaptan lombozdan başını uzatarak anlattı... Yetkili "İyi yapmışsın" dedi...
ÇED KOŞESÎ
OKTAY EKİNCİ
İzmir'e 'Tarihsel' Olanak(2)
Aynı başlıktaki önceki yazım-
da (1) rakamı yoktu... Çünkü,
"yeterlT gibiydi... (20 Ocak
2002)
Izmir'in geleceğini belirleye-
cek en önemli kararlardan birini
"en geniş kabhmla" verebilmek
için, Körfez'ı çevreleyen Alsan-
cak-Bayrakhkıyı kuşağında açı-
lan "uluslararasıfikirprojesiya-
nşnıasının" yarattığı
u
düşünce
zengbüiği'*. bu karann eşiğinde-
ki Izmir'e eşi bulunmaz bır
"şans" degil miydi
11
..
Ne \-arki yanşmanın "ödül tö-
renT günü (30 Ocak 2002) tanık
olduğum "yerel tardşmalar",
aynı başlığuı yinelenmesini ka-
çınılmazkıldı...
Çünkü hemen her sözleri ba-
sında yer alacak kadar "etidlT
olduklan anlaşılan kimi çevreler,
bu büyük şansı değerlendirmek
yerine adeta "tepmek" için ya-
nşa girmişler... Dahası, Büyük-
şehir Belediye Başkanı Ahmet
Piriştina'ya da dünyanın her kı-
tasından mımarlann ve şehırci-
lerin îzmir için düşünüp fikir
üretmelerini sağlamasından ötü-
rii "teşekkör" etmelen gerekır-
ken: "Neden bu yanşmayı dü-
zenkdin?»" dercesine eleştiri yö-
neltıyorlar... ,
Pekı. karşı çıktıklan nedir?..
namayacağınr savunuyorlar...
Işin garibi, Mimariar Odası
tzmirŞubesinın bülteninde (O-
cak 2002), yenıden anımsatılan
ve bütün bir 199O'lı yıllar boyun-
ca süregelen kamusal ve bilim-
sel hazırlıklardaki "fimanın ta-
şmmasT gerekçelerini de *yok"
sayıyoriar...
Eryadageç-.
Bu yanşma olmasaydı bıle,
Alsancak'taki yük limanuun er
ya da geç kentten ve "körfez-
den" dışan çıkartüması gereke-
ceğini "kaçınılmaz" kılan ne-
denler, yanşmanın bınncisi AJ-
man mimar Jocben Brandi tara-
findan da şöyle özetleniyor:
1 - Bu konu, dünyadakı tüm li-
man kentlerinde de günceldir...
Hamburg bile "varhk nedeni"
olan yük lımanından vazgeçti...
2-21. yüzyıl denız taşımacılı-
ğının egemenleri artık dev "koo-
teyner" gemıleridır... Bunlar, ya-
kın gelecekte Alsancak'a yanaş-
mak bir yana, Körfez'e bile zor
girebileceklerdir...
3- Böylesi bir lıman, kentle
deniz arasında artık kurulması
gereken yaşam ve kullanım ilış-
kisini engelliyor. Oysa, çağın
kenti artık sadece 'İfcarete tut-
sakkenfdeğildır...
"İznir'i düşünenler^, Ahmet Piriştina'dan ödüflerini aldılan.
Dünyanın tüm kıtalanndan ve
Türtiye'den katılan 140 proje
grutunun mimarlan \e plancıla-
n, Lmir için "kötiUük" mü dü-
şünnüşler?..
t
Lman sevdahlan'
G;çen yıl, yanşmanın daha
başlıngıcındaykenbile,u
Bunca
pars. ne çıkacağı belbolmayan fi-
lorltre harcanır mı?_" diye so-
ranlın geçiyorum... Eğer, fıkir
ve dişüncenın "en değerii zen-
gûük" olduğunu ka\Tayabilsey-
dilc imdı bu duruma düşer miy-
dık-;.
tknci ve daha yaygıngrup ise
•'Boan sev dahlan"..
Öaceki yıllarda yeni liman
ıçin ^andariı'nın belirlenmesıy-
le dha da cıddileşen; "jük b-
manmn Alsancak'tan kaldınl-
hedefi. şimdı bu yanş-
a^ a da öne çıkınca, yıllann
tartıması yeniden alevlendı...
ICiıilen doğrudan "iş bağla-
n" \izünden, ldmileri de sözde
"sosoekDnomikgerekçelerrvie'"
(!) yık ümanının Izmir'den " ah-
4- Yük yerine gelişkin bir
'Ş'ofcu Kmaıu". Izmirüı "özfe-
mini" çektiği "turizmle'' buluş-
masının da gerekli şartıdır... Bu-
nun "ekonomikgetirisT ise yük-
ten az olmadığı gıbı, "bütün
kente"dır...
5- Kent merkezindekı yük li-
manı, kent içı ulaşımın da enge-
lidir. Bundan doğan zararlar ise
aynı engel var olduğu sürece
"katianarak" artacaktır...
Işte Izmir, bütün bu nedenler-
le yük limamndan boşalacak
alanda "ne yapacağına" karar
verebilmek için de bu yanşmay-
la kendisine şimdiden sunulan
"tarihsel olanağı'' kucaklıyor...
Kımılen ise bu armağanı "an-
lamak" ve ömeğin birinci proje-
de "düşlenen" gökdelenler için
"daha uygun fUdrter" de geliş-
tirmek yerine, yanşmayı "sor-
gulama>^- kafa yoruyor... O rant
koşullanması ıçindekı "bej-in-
cikiere" bıle yazık, günah değil
Oekinci;" cumhuriyet.com.tr.
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak(S turk.net
ÇİZGtLİK KÂMİL MASARİCI
BULUT BEBEK SURAYÇIFTÇİ bulutbebekn hotmail.com
TARlHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 3 Şubat
KAMERALAR KUCULUYOR..
1912 'PE &UGÛN KÛÇÜK TİPTE gıg FOFOĞRAF MA-
REKLAMI FRAUSIZ SACrHlNPA YAYIM-
(826 'OA gig FIB4MSIZ OL4N JOSEPH
NIEPCE'İN 'LKEL KOŞUUAePA S4f>rXDfĞ> FOTOĞ-
fi4Fr/IN SONRA, SU KONÜDAM GELİŞMELEIZ İ»Cİ
TEMEL BÖLÜMDE TVPLAKIABİLİS • FOTVİ&AFÇ/-
LltÇ TEKNrĞIHDgKİ VE FOTV6BAF SAUATINDA-
Kİ İLeRL£M£l£R... 1B8O 'LESoe YAPlMINA 8AŞ-
LANAH IduÇÜK. /UAKİNELe/Z/BİZAZ DA VARUK.-
LARlhil ÜULO UAUNE SEriRİLEN FİIMLSR£
BOGÇtUYDU. l'ÇTB, YANPA Sö/ZÛLEfJ, Ü
LÜ, AÇIL/P KAPANABtlEfJ MOPEC
MAKİMESİ DE 8U GEÜŞMENİN SOMUCUY&U.
OSTEK.TİFİN Ö/JÜMÜ AÇAAJ K4PAK SÜRÜUJfJCB,
VİZÖe O&TAYA ÇtKAJAKrAYO/
Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır.
Kalbinizi koruyun.
19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/tSTANBUL
Te(: (0212) 212 07 07 (pbx) • Faks:(0212)212 6835
Intemet http://www.tkv.org.tr
e-mail: gen.sekreterdtkv.org.tr • koordinator6tkv.org.tr
TÜRKKALPVAKFI
EFSANE devam ediyor!
TÜM GAZETE BAYİLERİNDE
Memleket meseleleri ile ilgilenenlerin
yeni ıntemet adresı İnadİna.COIH
PANO
DENtZ KAVUKÇUO6LU
Bilgi Sahibi Olmadan
Fikir Sahibi Olmak!'(1)
Her şey Barış Davası sanıklanndan saygın ve
inançlı bir edebiyat öğretmeni olan Şefik Asan'ın
oğlunun, annesinin niçın Pontosça bildiğini merak
edip araştırmaya koyulmasıyla başlamıştı. Ömer
Asan Trabzon yörelerinde kırk köy dolaşmış, in-
sanlaria konuşmuş, sonunda da bulgu ve izlenim-
lerini "Pontos Kültürü" adını verdiği kitabındatop-
lamıştı. Aslında bir yerel dil ve folklor araştırması
olan, 1996 yılında da Belge Yayınlan tarafından
yayımlanan ve ikinci basımı 2000 yılı Nisanı'nda ya-
pılan kıtap, geçen ay Hulki Cevizoğlu'nun atv'de
sunduğu "Cewz Kabuğu" programında sözü edi-
lene kadar kimsenin pek dikkatini çekmemişti.
İki hafta arka arkaya yayımlanan programa stüd-
yo konuğu olarak katılan konuşmacılar gibi tele-
fonla canlı yayına bağlanarak çarpıcı eleştirilerde
bulunan tartışmacılar da sözü edilen kitabı okuma-
mışlardı. Kitabı baştan sona okuyan tek kişi olan
Hulki Cevizoğlu ise kitabın ömer Asan tarafından
kaleme alınan 418 sayfalık bölümünde, programın
ana konusu olan "Karadeniz'deki Pontosçulukfa-
aliyetleri"ne ışık tutacak "kayda değer" bir şey bu-
lamamış olmalıydı ki, bir Yunan profesörün yazdı-
ğı "önsöz"den aldığı bir paragrafı tartışmaya aç-
mıştı. Prof. Dr. Neoklis Sarris. bu paragrafa,
"Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun 'a ayak bas-
masının resmi sebebi (abç) bir hafta öncesi İz-
mir'e çıkan Yunan askerinin çıkışının resmi sebe-
binin (abç) aynısıdır..." diyerek giriyor, son cümle-
de de, "Resmi (abç) görevi 'çetecilerden' eziyet
çeken Karadenizli Rumlan korumak ve asayişi
sağlamak idi" diyordu. Bu cümlenin dipnotunda
Doğan Avcıoğlu'nun Istanbul 1974 basımlı Milli
Kurtuluş Tarihi'nin 3. cildinin 1189'uncu sayfasın-
da yer aian satıriarı kaynak olarak gösteriyordu. Bu
satırlarda, "Osman Ağa, Karadeniz kıyılannda
Rum çetelerini, kurduğu kuvvetle temizlemeye
çalışırken Ordu Müfettişi Mustafa Kemal, Rumla-
n bu Türk çetelerinden korumak ve bu çeteleriyok
etmekgöreviyle Samsun'a çıkartılır!" deniyordu.
• • •
Yunan profesörün önsözünde yer alan ve Doğan
Avcıoğlu'nun satırlannda ifadesini bulan "resmi"
sözcüğü nedense dikkate alınmamıştı. "Milli his-
leri" kabaran, "galeyan"a gelen tartışmacılar, mal
bulmuş Mağribi gibi kitaba ve yazanna saldırma-
ya başlamışlardı. Konu büyümüş, giderek bir ya-
nıyla acıklı, bir yanıyla da gülünç boyutlar kazan-
mıştı. Kitap, ilk basımından altı yıl sonra mahkeme
karanyla toplatılırken bir futbol yorumcusu, Trab-
zonspor'un son maçlardaki başarısızlığını veyan-
daşlannın "tribünlerin koltuklannı parçalayan" tep-
kilerini, bu kitabın Trabzon'da ve Trabzonsporlu-
lar üzerinde yol açtığı moral bozukluğuna bağlıyor-
du.
Oysa bilinen şeylerdi bunlar... Bir iki "paranoyak"
dışında, Yunan ordusunun İzmir'e çıkmasının da,
Atatürk'ün Samsun'a ayak basmasının da "asıl"
nedenlerini bu ülkede yaşayan herkes biliyordu.
Atatürk, 16 Mayıs 1919 günü Bandırma vapuruy-
la Samsun'a hareket etmeden önce kafasında ne-
ler tasariadığını yakınlanna söylemişti: "Hâkimiye-
ti milliyeye müstenit, müstakil yeni bir Türk dev-
leti kurmak!" Atatürk'ün o murtteşem "Kurtuluş
Savaşı ve bağımsız Türkiye Cumhun'yeti" projesi-
ni kısacık bir cümlede özetlediği bu sözleri, aftına
söylendiği tarih de not düşülerek Anıtkabir'in du-
vanna çakılmıştı. Bunu, doktorasını Istanbul Üni-
versitesi'nde tamamlayan Prof. Sarris de biliyor-
du kuşkusuz. Fakat kitapta sözünü ettiği, herkes-
çe bilinen bu "asıl" nedenler değil, yine herkesçe
bilinmesi gereken "resmi" nedenlerdi. Bunların
şaşılacak, hayret edilecek, insanı heyecanlandınp
galeyana getirecek hiçbiryanı yoktu. Zahmet edip
biraz kitap kanştırmak gerekiyordu, o kadar...
Ne var ki benim bu güzel yurdumda insanlar
sevgili Uğur Mumcu'nun söylediği gibi "bilgi sa-
hibi olmadan fikirsahibi" oluyoriardı. Bizede "tem-
citpilavı" gibi bilinen şeyleri bir daha, bir daha yi-
nelemek kalıyordu. Istemeye, istemeye de olsa...
(Faks:0212-723 84 97)
(e-posta: dkavukcuoglu(g superonline.com)
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Hindular'da
dinsel önder
ya da öğret-
men... Bir işte
yeterli ve yet-
kili olan. 2/
Dört Hali-
fe'nin ikinci-
si... Tibet'in
başkenti. 3/
Rusça'da
"evef... Bır-
9
1 2 3 4 5 6 7 8
çok örgensel maddeyi
eritmekte kullanılan,
eter kokusunda bir sı-
vı.4/Birişiyaptırabil- „
me gücü... Yerinde
duramayan kimse. 5/
Kum falı. 6/ Yûksel-
me, yücelme... Üstün
bir yetkinin gücünü
simgeleyendeğnek. 7/
Filika büyüklüğunde 9
bir tür deniz teknesi... Müstahkem yer. 8^"— Kustu-
rica": Bosnaü sinema yönetmeni... Eskiden Karagöz
oynatdan kahvelere verüen ad. 9/Dört Incil'den üçün-
cüsünün yazan... Kan emici bir sinek.
YUKARIDAiN AŞAĞIYA:
1/Kısa boylu ve şişman kimse... Bir ilimiz. 2/Çı-
kar yol, çare... Cehennem. 3/Bir nota... Eleştiri. 4/
Sınır nişanı... Jüpiter gezegeninin bir uydusu. 5/
Türlü ekinlerin taneleri aynldıktan sonra kalan sap-
lan. 6/ Genellıkle sevecen ve hüzünlü bir konu iş-
leyen küçük lirik şiiri... "—çıkınca ortaya mazi si-
linmeli" (Tevfik Fikret). 7/Artvin ilinde, ulusal
park kapsamına alınmış bir vadi... Tuzağa düşürü-
İen şey. 8/ Halk dilınde kırmızı pul bibere verilen
ad... Bir tür et ya da ciğer yemeği. 9/" Yuva" anla-
mında eski sözcük... Divan şiirinin ölçüsü.