25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 ŞÜBAT 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ^ ^ ^ ^ ^ Grup Kızılırmak, adını Hasan Hüseyin Korkmazgil'in şiirinden esinlendi 1 ürkülerhiç ölmedi HATİCE TTNCER / smail llknunbir arkadaşının stüd- yosundayken ÜkayAkkaya ve Tun- cay Akdoğan görüşmeye gelır. Grup Yörum'dan aynlıruş olan Akkaya, Ilknurabırgrupkurmayıteklifeder.Dü- * şünmek ıçin zaman ister. Ilkay "5 daki- • ka" venr. Ismail, "Beş daldkada ne dü- şüneceğiın, tamam" der ve Kızılırmak Grubu 10 Ocak 1990 Salı günü saat tam 13.15"tekurulur. Hasan Hüseyin Korkmazgil'in şiirin- den esinlenerek grubun adım "Kızıhr- mak" koymay a karar venrler: "Krahrmak akaaka~Daİgataşıoyaoya~ Türküler ço- ğala çoğala..." Ilkay Akkaya'nın sesi Krohrmak'ın yaz aylanndaki alaşına benzer. Bir ırmağın akı- şı gibi sıralanırezgiler. tsmail îlknur, bağ- lamasıyla, düzenlemeleriyle türkülerın "çağdaş" rengini verir. Derelerin ırmaklara katılması gi- bi dinleyıcilen de akışın yönünde birleşip Kı- zılırmak' ı çoğaltır. Ilkay Akkaya ve tsmail Ilknur'la bır kafede- ki sohbetımıze başlamadan önce tstiklal Cad- desi 'nde fotoğraflannı çekerken bir grup genç birlikte fotoğraf çektirmek istedi. "Hayranla- nmz_" sözünü düzelttıler: tt Dinleykflerinıiz._ T ' Kızılırmak'ın ilk kuruculanna daha sonra Cengiz Akataş ve Yaşar Aydın da katıldı. Akataş'ın Almanya'ya gitmesi, Akdoğan'ın da aynlmasıyla grup çalış- malannı üç elemanJa sürdürüyor. Albüm ve konserlerinde profesyonel müzisyen- ler eşlik ediyor. Röportajımız yeni albümleri tt Figan''ın çıkıştna rastladı. Kızılırmak'ın tanıtım kampanyaları yoktur. Dinleyicileri öğre- nir ya da müzik marketlerin önünden ge- çerken duyup yeni albümlerini ahr. Akkayadan Figan'ı anlatmasını iste- dık. "Pir Sultan'dan Nesimi'ye Anadotu Türküleri'nden sonra ilk türkü ağırlıkh albüm oMu. Üç de beste var. Türkülere ya- kuı düzenlendiği, yoğun olarak bağlama kuOanıldığı için yaİnıztürküJerden oiuşan bir albüm de diyebifiriz." Albümlerde içerlk kaygısı Figan'da marş tarzında bir parça olma- dığını söyleyince Akkaya itiraz ediyor: "tlk albümümüz 'Ölüme De Tilili'de hiç marş yoktu. Bizim savunduğumuz de- ğerler için 'yıkıldı' denilen bir süreçtey- dik. Bir karşı duruş gösterilmesi gerekti- ğini düşündüğümüz için marşlann yer al- dığı tek albümümüz 'Gidenlerin Ardın- dan'ıyapük. Çöktü" denilendeğerleruğ- runa 68'lerde hayaonı feda edebflen insan- lara bir borcumuz vanh." Îlknur devam ediyor: "Bizi sadece türkü söyleyen bir grup olarak nitelendirenlere de muhalefet edi- yoruz. Albümlerimizin 'genel içenği ne olsun' kaygısıönemlLBizşuanlamdaçok mutiuyuz: Bir süre sonra baktıgımızda ne güzel de denk gebniş diyebihyoruz." Akkaya ekliyor "Muhalefetimiz sade- ce şarküarumzda anlatüklanmızda smır- hdeğfl." Bu sözler, 1 Eylül 1992'deki bir olayı anımsatıyor. Artık "Four Seasons OteP olan "Sultanahmet Cezaevi" binasının kültür merkezı olması için Ilkay Akka- ya'nın da aralannda bulunduğu bir grup sanatçı kadının cezaevi önündeki basın açıklamasına polis müdahale etmişti. Ola- yı fotoğraflarken ben de gözaltına alınmış- tım. Nasıl olduysa, nezarethanedeki pro- testocu kadınlann fotoğraflannı çekrniş- tim. Akkaya, Kızılırmak'ın konserlerinin zaman zaman yasaklanmasını bu tutum- lanna bağlıyor: "Belh'değerleriönceken- di icimizde hayata geçirmeye çahşıyoruz. Orneğin Insan Haklan V'akn'nda,ölüm orucu sonucu kaha sakatkktehükeshie kar- şı karşıya olanlann tedavisinde maddi SH kıntılar çekiüyor. Parasızhk nedeniyle in- • tlkay Akkaya: "Aslmda 'poppatladı* denilen dönemde bile halk müziği kasetlerinin aynı tirajlan vardı. ÎMÇ'nin türkü albümlerinden sağladığı kârla pop albümlerinden sağladığı kar birbirine yakındı." • İsmail İlknur: "12 yıl içinde uyuşmadığımız noktalarda işiteni "bunlar on dakika sonra aynlır" dedirtecek derecede tartışınz. On-on beş gün sık görüşmeyiz. Çok kızgınsak dinlendiriyoruz yani. Herkes sakinleşir, durulur. " sanlann sakat kabnaması için açdan kampan- yada çahşıyorum" AB' ye giriş. demokratikleşme rüzgânnın on- lara uğrayıp uğramadığı sorusunu tlknur yanıt- lıyor "Bir işe kalkışırken o işin sonucunda in- sanm ödenıesi gereken bedeDeri şikâyet konu- su etmesini sevmiyonım. Kâğıt üzerinde her ay 8 konser görünür. Bizim konser işlerimizk 1İ- kay'm eşi Abbas ügDenir.' Bu hafta sonu bir şey var mı' diye soranm.'' îlknur, heyecanla hazır- landıktan sonra dinleyiciyle "buluşamamayı" değil de "buluşmayı" anlatıyor: "Kendimi bir anda izin çıkmış bir konserde sahnede buldu- ğumda şaşkmhğundan ûç-dört türkü burada- yım haa' diyerek geçiyor." Halk, söz konusu olunca Ilknurun geniş bil- gisiyie karşılaşıyoruz. Iyi bir ustanın hemen oku- yamasa bile 10 bine yakın türkü bildiğini an- latan Ilknur'dan sözü almak kolay de- ğil : "Arnk köylü de hazır müzik dinli- yor. Bir kaseti koyup, ağhyor, düğünler- de eglenhor. İ retimde bir bkanma söz konusu. 'Hep aynı türküler' diyorsunuz ama 'Esmerim Biçim Biçim" örneği- ne bakalım. Bizim dinleyicimiz ortala- ma 20 yaşuıda gençler. Daha bebekken o türkü en şaşaah dönemlerini yaşıyor- du. Yeniden söylense, onlar için 'yeni' gelir. Figan albümümüzde 'Ötme Bül- bül' türküsü var. Sözleri bilinir ama müziği yenidir. 20-30 sene önce bir mü- zisyen okıumıştu." 90'larda "türkülerin" yeniden keş- fı derken Akkaya araya giriyor: "As- lında pop patladı' denilen dönemde bile halk müziği kasetlerinin aynı tiraj- lan vardı. ÎMÇ'nin türkü albümlerin- . - • den sağladığı kârla pop albümlerinden sağladığı kâr birbirine yakındL Tür- küler her zaman dinlenrvordu. Ama şehirde dinlenmesi öiçüt oldu." Söz, Ilknur'a geçiyor "Yaünmcdar pop sta- n yaratnor, ama kasetkri satmryor. Televizyon- ları arayanlar. kaset saün alanlar anne-babalar değil çocuklandır. Bunu veri ahrsanız yanhş noktalara vanrsınız. Türkü hiçbir zaman öhne- di de patlamadı da. Hep bulunduğu yerde du- ruyordu da yeniden bir keşif oMu." Akkaya, bu keşfı Doğu ve Güney- doğu'dan kentlere yoğun göçlerle açık- lıyor: "DoğuveGüneydoğu'dan büyük göçler yaşandı. Türküler bizden bir üshıpla, tarihsel derinHkleriyle anlab- yordu her şeyi. Sadece Türkiye'nin metropoDerinde değil, Avrupa'da da türkü barlar furyası başladı." Kızılırmak grubunun 12 yıldır üre- timlerini sürdürebilmelerinin temelin- de dostluk var. Kavgalan ise îlknur anlatıyor: "Uyuşmadığımız noktalarda işiteni bunlar on dakika sonra aynlır' dedir- tecek derecede taröşınz. Biraz birbiri- mizin hu\ıınu da ka\radık. On-on beş gün sıkgörüşmeyiz. ÇokkEgmsak din- lendiriyoruz yani. Herkes sakinleşir, dunıhır. L zlaşnıa. grup çahşmasnun in- ce tarafi bu." Btreysel calısma serbest Tahmin edilebileceği gibi "Bu tür- kü olsun mu", u Ben o türküyü çok se- vfyorum", "Hayu- o türkü güzel de- gfl", u Şu enstrüman olsun olmasın..." gibi tartışmalar bunlar. tsmail tlknur bir gün stüdyoda içine kapanmış ça- lışmaktadır. tlkay'ın ne olduğunu an- lamadığı bir aletle içeri süzüldüğünü fark eder: "Baktım, eKnde bir tambur. Davul- cu arkadaşımız Yaşarödev olarakyap- mış, bir türküde ça]macakmış.'Kim karar verdi, kim çalacak. benim niye haberim yok' diyeveryansın edhorum. 'Sen çalacaksın" di>onar." tsmail, müziklerini belirlerken "bu aralar bu tutuyor bunu yapahm" diye bir düşüncelerinin olmadığını" söylü- yor. "Ikimizin onayından geçen bir şey olduğunda albüm oluşuyor. Dinleyiciy- lede örtüştüğü sürece, işte bugünlere ka- dar geldik. Bizim sevmemiz ve o rürkü- leri okumak istememiz önemB." Grup kurulurken bireysel çalışma serbest bırakılmış. Akkaya'nm iki so- lo albümü Kızılırmak müziğinden çok farkh değil. ama bir-iki yıla yayılacak "uçuk" projeleri olduğunu anlatıyor İsmail îlknur, "özgür" kalabilsin di- ye Akkaya'nın solo çalışmalanna ka- nşmıyor. Ikinci albüme zorunlu olarak kahlmış ve sevıniş: "Ama benim sevmem bir yanılgı olabiiir. Çünkü ben Kıahrmak'ın üzik rengini verenlerden biriyim. 'Aynı Kızılırmak'taki gibi, o halde niye solo tlkay Akka\a ve arkadaşları Eminönü Merkez Karakolu nezarethanesinde. Yıllarca Akkaya ilc sadece albüm' deni>or. Yıllar içindedemek ki selamlaştık ama 'gözaltında fotoğraflannı çeken gazeteci' olarak aramızda fotoğrafik bir bağ vardı. biz de birbirimize benzedik_." PAZAR ORHAN BURSALI MISIP ve Yok Oluş Kahire'den Lüksor'e giden trende, gaz tüpleri- nın gece patlaması sonucu gerçekleşen facianın görüntüleri dehşet vericıydi: Tamamen yanmış kompartımanlar, neredeyse iskelete dönmüş sal- kım saçak insanlar... Tanrım, bu fotoğraflar gerçek olabiiir miydi? Bugünkü Mısırlılarla ilgisi olmayan eski Mısır ve- ya Firavunlar Uygarlığı'nın izinde bir haftalık gezi- den yeni dönmüş olmaktan kaynaklansa gerek, yan- mış insanlar gözümün önünden birkaç gün silin- medi. Mısırlıların Kahire'den trenle yola çıktığı Lük- sor'a, bizim gezı grubu Asuvan'dan bindiği Nil Nehri üzerinde çalışan gemilerden biriyle varmış- tı. • • • Gezi yazılan yazmaya birtürlü ısınamadım. Plan- ladığım bir sürü gezi yazısını da kaleme alamadım. En sonunda gezi yazılannın benı en azından yaz- ma eylemi olarak ilgilendirmediği noktasına vann- ca rahatladım. Ama Firavunların Mısır'ı üzerine yazmanın, gezi yazısının ötesinde bir anlamı var. Bir hafta içinde Kahıre-Asuvan-Abu Simbel-Lük- sor ve yıne Kahıre çizgisi uzerindeki yolculuk, Fi- ravunlar Uygariığı'nın her yönden etkileyici izlenim- leri ile, uygarlıklar arasındaki etkileşimler konu- sunda yeni karşılaştığın düşüncelerle, kıtaplar ve bir küçük torba çöl kumunun yani sıra birtakım anı ıvır zıvırıyla sona erdi. • • • Genel kanşık izlenımler: • Bugünkü Mısır'ın yaratabildiği uygarlık, Firavunlar Mısır'ının yanında herhalde cüce bi- le sayılamaz. •k Bugünkü Mısır'ı besleyen de esas olarak, hâlâ Firavunlar Mısır'ı. Turizm ülkenin ana ge- lir kaynağı. Milli hasılanın yüzde 52'sini turizm ve Süveyş Kanalı gelirleri oluşturuyor. Her yıl ABD'den aldığı büyük yardıma (Israil'den son- ra dünyada 2.) muhtaç. •k 1968'de köktendincilerin ruristtere kanlı sal- dırısından sonra bütün turistik bölgeler "Mısır Turizm ve Eski Eserler Poiisi"nin koruması al- tına alınmış. Silahlı sivil polisler yer yer bizim otobüsle seyahat bile ettiler. • Kahire ilginç bir kent. Zengin bölgentn ve ana caddelerin dışına çıkıldığında yoksullukla yüz yüze geliyorsunuz. Hem de diz boyu. Öyle ki sanki bütün sokaklar toprak ve kaldınmsız. • Kent nüfusunun önemli bir kısmı, çok bü- yük bir alanı kaplayan eski mezarlıkta yaşıyor. Bu mezarlık, gecekondu bile denemeyecek yapılara dönüştürülmüş. Kilometrelerce örül- müş yüksek duvaıia da kentle görüntü bağlan- tısı kesilmeye ve gizlenmeye çalışılmış. -k Firavunlar Mısır'ının en çarpıcı yanlanndan birisi, neredeyse bütün hayatın öbür dünyaya hazırlık olarak geçmesi, hemen her şeyin ölüm- den sonraki hayatla ilişkili olması. • Müslüman Mısır'ın en büyük gelirinin, çok- tanrılı bir uygarlığı pazarlamak olması, acaba neyin cilvesi? • Eski eserler çevrelerinde turistlere, Istan- bul'dakilerini katbekat aşan bir satıcı saldırısı var. Öyle ki size nefes bile alacak bir alan bı- rakmıyortar. Üstelik yepyeni satış taktikleri ge- liştirmişler. Size elindeki malı önce hediye edi- yor, arkasından bahşiş istiyor, kopardığı para, malın bedelinin birkaç katı olabiliyor! -k Nil çok etkileyici. Eski uygarlığın da bugün- kü Mısır'ın da kalbi. Yaşamın sürdüğü bölge. • Kadınlann başı genellikle örtülü. Baş ört- mek yasal olarak zorunlu değil, ama toplumsal olarak zorunlu. Kahire'nin ana merkezinde da- ha çok başı açık Mısırlı kadına rastlıyorsunuz. • 6 milyon kadar Kopti veya Kıpti, Mısır'ın dini zenginliği. Geçmiş ile bugünkü Mısır ara- sında bir köprü onlar. • • • Eski Mısır neredeyse 5 bin yıllık büyük bir uy- garlık. Çağının en gelişmişi, en güçlüsü. Ama bugüne şu eski Mısırlı diyebileceğin ve bin yıldır eski Mısır dilini konuşan tek bir üyesi kalma- mış. Ne ilginç! Eski dünya, kurulan, yıkılan, tarihten tamamen sılinen uygarlıklar dünyası. Anadolu'da örneğin Hitrtler de öyle değil mi? Bugünkü dünyayı bugünkü bakışımızla, ölçüle- rımizle anlayabilmek mümkün mü? Bugünkü dünyayı ancak 500, 1000, 5000 yıl sonrasında anlamak ve değerlendirmek mümkün olabilecek. Acaba, büyük uygarlıklann artık günümüzde yok olması mümkün değil, dersek... Dünya tarihi bize gülmez mi? obursali(a cumhuriyetcom.tr. NAZtLERKÎTAPLARISOKAKLARA YAKMAKİÇİN YIĞIYORDU. KORSAN, HAKSIZ KAZANÇ İÇİN YIĞIYOR. ÎKİSÎNÎNDE GÖRÜNÜMÜÎĞRENÇ! Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) tLAN YOLUYLA ÖDEME EMRİ (SİLİVRt İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN) DosyaNo:2001 1530. Alacaklı: Maksı Market Tük. Mal. Tıc. A.Ş. Vekılı. Av. Özlem Sayar. E-5 Karavolu Üstü Maksi Market - Sılivri. Borçlu: Omer Kemendi. Erhan Cepm Börek Salonu Çorlu - Tekirdag. Borç mıktan: 963.050.000.- TL'nın 18.06.2001 tarihınden itıbaren % 96 faızı vekâ- let ücretı ıcra takip masraflan ile tahsili. Borçlular hakkında yapılan ıcra takıbinde ödeme emri tebliğ edilememış \e Emni- yetçe yaptınlan tahkıkatta da adreslen tespıt olunamamış bulunduğundan teblıgatın ilanen yapılmasına karar venlmıştır. Alınan karar gereğince yasal sürelere 15 gün ıla\e ile. işbu ödeme emnnın teblıği tarihınden itıbaren 25 gün içinde ödemenız. takıp dayanağı senet kambıyo senedı nı- telığını haız değılse. keza takıp dayanagı senet altındakı ımza size ait olmadığı ıddı- asında ısenız (20) gün içinde açıkça bır dılekçe ile Tetkik Mercıı Hâkimliğı'ne bildir- menız. aksi takdırde kambışo senedındekı ımzanın sızden sadır olmuş savılacaöı. ım- zanızı haksız yere ınkâr edersenız senede dayanan takıp konusu alacağın °o 10'u ora- nında para cezasına mahkûm edılecegınız borçlu olmadıgınız veya borcun itfa \e\a imhal edıldığı \eya alacağın zamanaşımına ugradıgı hakkında veya yetkı itırazmız varsa bunu sebepleri ile birlikte (20) gün içinde Tatkık Mercıı HâkımlığYne bır dilek- çe ile bıldırerek Tetkik Mercıı'nden itırazınızın kabulüne dair bir karar getırmedığınız takdirde cebn icraya devam olunacağı itıraz edılmedığı ve borç ödenmedıgi takdırde (25) gün içinde 73. madde gereğince mal beyanında bulunmamz, bulunmazsanız ha- pis ile tazyik olunacağınız. hiç mal beyanında bulunmaz veya hakıkate avkın beyan- da bulunursanız hapıs ile cezalandınlacağınız ıhtar olunur. 30.01.2002. Basm: 8378 İLAN YOLU\XA ÖDEME EMRİ TEBLÎĞİ (StLİVRİ İCR\ MÜDITRLÜĞÜ'NDEN) DosyaAdı:2001 1909. Alacaklı: Maksi Market Tük. Mal. Paz. Tıc. A.Ş. Vekıli- Özlem Savar. E-5 Karavolu Üstü Sinekli Kavşağı Karaah mevkıi Toyota Maxi Plaza Silivri Is- tanbul. Borçlu: Davut Melekenoğlu (Astek Yem Tic.) Emlak Konutlan Gren Haus Restaurant, Çerkezköy Tekırdağ. Borç miktan: 13.I97 .416.000.- TL'nin 02.08.200l" tarihınden itıbaren işleyecek fa- ızı °'o 84 ıcra harç ve masraflan vekâlet ücreti ile tahsılı. Borçlular hakkında yapılan icra takıbinde ödeme emri tebliğ edilememış ve Emni- yetçe vaptınlan tahkıkana da adreslen tespıt olunamamış bulunduğundan tebligatın ilanen yapılmasına karar venlmıştir. Alınan karar gereğince yasal sürelere 15 gün ileve ile, ışbu ödeme emnnin ilanen teblıği tarihınden itıbaren borcu ve takip masrafiannı 22 gün içinde ödemenız. borcun tamamına veya bır kısmına veya alacaklının takibat ıcrası hakkına dair bır itırazmız varsa. senet altındaki imza size ait değilse yıne bu 22 gün içinde aynca ve açıkça bil- dırmenız. aksi takdirde icra takıbinde busenedin sızden sadır olmuş sayılacağı. imzayı reddettigınız takdırde merci önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmamz. buna uy- mazsanız vaki itırazınızın muvakkaten kaldınlacağı. senet veya borca ıtırazınızı yazılı veva sözlü olarak icra daıresine 22 gün içinde bıldırmediğıniz takdırde aynı müddet içinde 74. madde gereğınce mal beyanında bulunmamz. aksi halde hapısle tazyik olu- nacağınız. hiç mal beyanında bulunmaz veya hakıkate aykın beyanda bulunursanız hapısle cezalandınlacağınız. borç ödenmesi veva itıraz edlimezse cebri icraya devam edileceği. takibe itiraz ettiğiniz takdırde itirazla birlikte tebliğ giderlerini ödemeniz, aksi halde ıtıraz etmemış sayılacağmız hususu ilanen teblıg olunur. 20.01.2002. Basın: 8377 İLAN YOLUYLA ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ (SİLİVRİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN) DosyaAdı:2001 1456. Alacaklı: Hamoğlu Gıda Üretım Pazarlama A.Ş. \'ekılı: Av. Özlem Sayar. E-5 Karayolu üstü Sinekli Kavşağı Karaali mevkıi, Toyota Maxi Plaza, Silivri ; Is- tanbul. Borçlu: Maksut Demırkan (Murat Gıda). Kınalı Cad. Ordu Sok. No: 25 Güngören tstanbul. Borç miktan: 7.474.169.000.- TL'nın 28.05.2001 tarihinden itibaren işleyecek fa- ızi O o96 icra harç ve masraflan vekâlet ücreti ile tahsili. Borçlular hakkında yapılan icra takıbinde ödeme emn tebliğ edilememış ve Emni- yetçe yaptınlan tahkikatta da adresleri tespit olunamamış bulunduğundan teblıgatın ilanen yapılmasına karar venlmiştir. Alınan karar gereğince yasal sürelere 15 gün ileve ile. işbu ödeme emrinin ilanen tebliğı tarihınden itibaren borcu ve takip masrafiannı 22 gün içinde ödemenız. borcun tamamına veya bır kısmına veya alacaklının takibat ıcrası hakkına dair bır itırazmız varsa. senet altındaki ımza size ait değilse yine bu 22 gün içinde aynca ve açıkça bıl- dırmenız, aksi takdirde ıcra takıbinde busenedin sızden sadır olmuş sayılacağı, imzayı reddettigınız takdırde mercı önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmamz, buna uy- mazsanız vaki itırazınızın muvakkaten kaldınlacağı, senet veya borca itirazınızı yazılı veya sözlü olarak icra dairesıne 22 gün içinde bıldırmedığinız takdırde aynı müddet içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmamz, aksi halde hapısle tazyik olu- nacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda bulunursanız hapısle cezalandınlacağınız, borç ödenmesi veya itıraz edlimezse cebn icraya devam edileceği. takibe itiraz ettiğiniz takdırde ıtirazİa birlikte tebliğ gıderlerinı ödemeniz, aksi halde itiraz etmemiş sayılacağmız hususu ilanen tebliğ olunur. 30.01.2002. Basın: 8376
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear