Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT 2002 PAZARTESİ
HABERLER
Kazada 4 asker
şeNtokfu
• BATMAN
(Cumhriyet) -
Batman'dan Siirt'e
giden yüzbaşı Nezih
Büyükcek'in kullandığı
otomobil, Ikiköprü
beldesı çıkışında aşın
hız ve dikkatîizlik
sonucu yol kenanndaki
elektnk direğme çarptı.
Kazada, araçta bulunan
Siirt 3. Komando Tugay
Komutanhğı'nda
görevli yüzbaşı
Büyücek, astsubaylar
Hakan Köse \e Zeki
Demirel ile uzman
çavuş Tarkan Duruak
olay yerinde yaşamıru
yitirdi. Kazayla ilgili
soruşturma
sürdürülüyor.
İP'ten
suçlamatar
• ANKARA
(Cumhuriyet) - Işçi
Partisi (IP), elde ettikleri
AB Komisyonu Türkiye
temsilcisi Karen
Fogg'un e-postalanyla
çeşitli kesimlere yönelik
suçlamalannı sürdürdü.
Dün basın toplantısı
yapan IP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan
Yalçın, Fogg'un AB'yi
eleştiren Türk-Iş'e karşı
DÎSK, KESK ve Hak-
Iş'le gizli faaliyet
yüriittüğünü, bunun
sonucunda sendikalann
genel başkanlannın
Türk-Iş"i Avrupa tşçi
Sendikalan
Konfederasyonu'na
şikâyet ettiklerini ileri
sürdü.
CHP Gençlüc
Kolları toplantısı
• ANKARA (AA)-
CHP Ankara II Gençlik
Kolu'nun düzenledigi
ve 71 ilden gelen
gençlik kollan
başkanları ile üyelerinin
katıldığı ü gençlik
kollan başkanian
toplantısı, Yenimahalle
Belediyesi Dört Mevsim
Tiyatro Salonu'nda
yapıldı. Toplantıda,
CHP gençlik kollannın
yapması gereken
çalışmalar, örgütlenme
biçimleri ve yaklaşan
gençlik kongreleri
tartışıldı.
Okuyan: SSK'ler
katfteyi yakaladı
• SOMA(AA)-
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan, SSK'nin 36
milyon vatandaşa 24
saat sağhk ve sigorta
hizmeti veren önemJi bir
kuruluş olduğunu,
verdiği sağlık
hizmetiyle de "mucize
gercekleştirdiğini"
bilordi. Okuyan,
Maıisa'nın Soma
ilçesindeki SSK
Hastanesi'ne ISO-9002
kalrre belgesi verilmesi
nedmiyle düzenlenen
töraıde yaptığı
koruşmada, toplam
kake yönetimi
çalı>ması sonunda, SSK
hasanelerinin "kaliteli
bir dzgiyi" yakaladığını
belrtti.
İstanbuTun zemin haritası yok. Okulların, hastanelerin veyollaraı durumu belli değfl
Deprem iki kez vuracakÖZLEMGÜVEMLİ
Jeofizik Mühendisleri Oda-
sı Istanbul Şubesi BaşkanJı-
ğı'na yeniden seçilen Oğuz
Gündoğdu, 30yıJ içinde olma-
sı beklenen Marmara Depre-
mi'nin büyüklüğünün 7'nin
üzerinde olacağını belirterek
"Avcılar ve Kiiçükçekmece
olasıbirdepremdekmlmanın
yanındakalacak. Kınbna do-
ğu-baü yönünde olacağından
Anadolu vakasında hasar da-
ha çok olacak" dedi.
Jeofizik Mühendisleri Oda-
sı Istanbul Şubesi'niri 7. Ge-
nel Kurulu'nda yeniden baş-
kanlığa seçilen Oğuz Gün-
doğdu, odanın çalışmalannı
ve Marmara'da bekJenen dep-
remi gazetemize değerlendir-
di. Gündoğdu, bekJenen Mar-
mara depreminde sürekJi îs-
tanbul'un ön plana çıkanlma-
sındanyakınarak Gölcük, Ya-
• Olası Marmara depreminde Anadolu
yakasında hasann daha fazla olacağını
savunan Jeofizik Mühendisleri
Odası Istanbul Şubesi Başkanı Oğuz
Gündoğdu, hasarlı ya da güçsüz olan tüm
binalann yıkılıp yeniden yapılması
gerektiğini söyledi.
lova ve Adapazan'nın da bu
depremden etkileneceğini söy-
ledi. Gündoğdu, 17 Ağustos
depreminden sonra arama-
kurtarma çalışmalan açısın-
dan önemli bir yol kat edildi-
ğini, ancak mühendislık ala-
nında çok kötüdunımda olun-
duğunu vurguladı.
Güçler birteştirflmeli
Istanbul'un depreme hazır
olabilmesi için radikal karar-
lar öneren Gündoğdu, Istan-
bul'da hasarlı ya da güçsüz
olan tüm binalann yıkıhp ye-
rineyenisininyapılması gerek-
tiğini söyledi. îstanbul'un hâ-
lâbir zemin haritasının olma-
dığına dikkat çeken Gündoğ-
du, Istanbul için sadece bi-
limsel dayanağı olmayan je-
olojik birim haritalan yapıldı-
ğını söyledi. Gündoğdu, vali-
liğin deprem senaryolannın
içinin doldurulması gerekti-
ğini ifade ederek ''Hastane-
lerin, okullann, yoflann du-
rumu belli değiLOnceokulve
hastaneler kontrol edJJip sağ-
lamlastınlmah. Sivil toplum
örgtitierinin, üniversitelerin,
vailik vebeJediyeJerin ortakse-
nanolar içinde güçierini bir-
leştirmesi gerekfyor. Ama bir-
leştiremiyorlar, bu bizeçokpa-
hairya mal olacak" diye ko-
nuşru.
Gündoğdu, oda olarak Dev-
let Su Işleri'nin kuyulannı ta-
kipettiklerini, yeraltı sulanrun
ısısını, kimyasmı, manyetik
alanı, radon gazını ve küçük
depremleri takip ettiklerini an-
latarak, "Depremi 3-4 saat ya
da 2-3 gün önceden tahmin
edebiliyoruz. Emin olursak
devietinIflgfli birimkrinehaber
vcreceğiz.Çaresîzkahrsak hal-
ka duyuracağE" dedi.
Zemin etiidü
Odanın 17 Ağustos'tan ön-
ce deprem tehJikesine dikkat
çekmeye çalıştığınj ifade eden
Gündoğdu, "lyanlanmız, 17
Ağustos 1999depreminekadar
tüç dikkat ahnmadı. Ancak
depremden sonraflgiarrû. Ze-
min etüdü yapan firma sayısı
15-20iken 17Ağustostan son-
ra bu sayı 100'ü aştı" dedi.
Toplumun can güvenliği sağ-
lamak için ülke çıkarlan adı-
na uyarmaya devam edecek-
ierini belirten Gündoğdu,je-
ofizikçilere gereken önemin
verilmediğini, her yerel yö-
netim bünyesinde bir jeofi-
zikçi.jeolog olmasi gerektiği-
ni söyledi.
SENARYOLAR FARKLI
Herkes başka
şey söylüyor
tstanbul Haber Servisi -17 Ağustos 1999
depreminden sonra olası Marmara depremiyle
ilgili birçok senaryo üretildi. Deprem uzmanlan,
depremin ne zaman olacağı, fayın kaç parçalı
kınlacağı, "tsunami"nin (dev dalgalar) oluşup
oluşmayacağı. depremin Istanbul'da en çok hangi
bölgede hasar yaratacağı konulannı hâlâ
tartışıyorlar. Deprem uzmanlannın, beklenen
Marmara depremiyle ilgili senaryolan şöyle: ITÜ
Genel Jeoloji Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. CeJal
Şengör: Marmara'daki fay tek parçahdır ve
yaratacağı deprem çok yıkıcı oiacak. Marmara
Denizi'nin kuzeyinden geçen tek parça fayın
dışındaki güneyde, Çınarcık- Armutlu arasında
aşağı yukan hareket eden faylar da tsunamiye yol
açabilir. Jeofizik Mühendisleri Odası Genel
Başkanı Prof. Dr.Ahmet Ercan: Kınlma iki
parçalı olacak. Kınlmanm biri Sivriada
yakınJannda 6.3
~J~ T . büyüklüğünde, diğeri de
/ / Tekirdağ açıkJannda 7.2
V_/ zmanlar, büyüklüğünde olabilir.
Marmara Deprem 8-12 kilometre
depremininne derinlıkte meydanar
gelecek. Istanbul un
zaman büyükbirkısmı
olacağı, fayın
kaç parçalı
kınlacağı,
tsunami
oluşup
oluşmayacağı
konulannı
hâlâ tartlŞiyor. beklediği deprem 14 yıl
sonra olacak. Marmara'da
gaz volkardan faaliyete geçti ve heyelanlar
oluşuyor. Marmara'da büyuklüğü 7 ve üzerinde
oluşabilecek deprem, Marmara'nin
güneyinde tsunami olusturabilir.
Istanbul için en tehlikeli fay, orta Marmara
sırtıyla Tekirdağ çukuru arasındaki 110
kilometrelik kınk. Denize doğrudan giren
Anadolu Fay Hattı'mnkuzeyindekigaz
volkanlan faaliyette ve çeşitli sıcak mineral su ve
gaz fışkırtıyor. 1999-2000 y\\\sn arasında
Marmara'daki faylarda aşın derecede gaz çıkışlan
ohnuştu. Jeofizik Mühendisleri ODTU Inşaat
Mühendisliği Bölümü Deniz Mühendisliği
Araştırma Merkezi Başkam Doç. AnnıetCevdet
Yalçmer: Marmara'da 6.8 büyüklüğündekı bir
deprem sonrası oluşacak tsunami,
can ve mal kaybına neden olacaktır. 5 dakikada
karaya ulaşacak dalgalann yüksekliği 4 metreye
kadar ulaşabilir.
tstanbul Halkata'daJd baa toplu konutiarda proje>e aykın beton sınıfj kullanıbmş.
Projeye aykın olarak düşük kalite beton kullanıldığı belirlendi
Toplukonuta risk uyansı
sarsınrıya az duyarlı. En
sağlam bölge Anadolu ve
AvTupa yakasımn iç
kesimlen. Kuzey ve
güney bölgeler riskli.
TÜBITAK Marmara
Araştırma Merkezi
Başkanı Prof. Dr. Nad
Görür: îstanbul'un
EMtVE K.4PL4N
ANKARA - Marmara ve Düzce
depremlennin ardından konutlarm
depreme dayanıldı yapılması içinya-
sal düzenlemelere gidilirken TO-
Kl'nin 2001 yılında sahiplerine tes-
lim ettiği Eryaman5. etap xe Istan-
bul Halkalı'daki bazı konutiarda
projeye aykın olarak basınç daya-
nımı daha düşük beton
sınıfinın kullanıldığı or-
tayaçıktı. Başbakanlık
Yüksek Denetleme Ku-
rulu (YDK), TOKl'ye
"Yapüann yönetmefik
vestandarrJaragöregü-
venlikte olduğu deney
ve hesaplana kanıtlan-
mafa" uyansındabulun-
bin 444konutyapımını kapsayan 5.
kısım konut bölgesi için yaptınlan
mimari ve betonarme projelerle
bunlara ilişkin hesaplardiğer 6 ko-
nut bölgesi için de uygulanmışrtr.
Mimari projeler idarece onaylan-
dığı halde, betonarmeprojelerle he-
saplan onaylanmamıştır. Betonar-
me hesaplan BS20 beton sımfi (ka-
rakteristık basınçdayanımı 20 MPa)
• TOKl'nin 2001 yılında sahiplerine teslim ettiği
Eryaman 5. etap ve tstanbul Halkalı'daki bazı
konutiarda basınç dayanımı daha düşük beton
sınıfinın kullanıldığını ortaya çıkaran Yüksek
Denetleme Kurulu, yapılann güvenlikte olduğunun
deney ve hesaplarla kanıtlanması uyansnıda bulundu.
du. YDKAnkara, tstanbul, Samsun
ve Kars konutlannın 7.4 trilyon li-
rahk kusurlu ve eksik işe rağmen tes-
lün alındığını belirledi.
YDK'nin TOKl'yle ilgili 2000
yılı raporu, TOKl'nin yapımına
1998 yılında başladığı ve geçen yıl
sahiplerine teslim edilmeye başla-
nan bazı konutlann inşaatmda pro-
jeye aykın olarak değişiklikler ya-
pıldığını ortaya koydu. YDK'nin
raporunda şu tespitlere yer verildi:
- Ankara-Eryaman'da toplam 3
dikkate ahnarak yapıldığı halde,
betonarmehesaplan revize edilme-
den beton sımfi B225 (BS18) ola-
rak değiştirilmişrir. Proje üzerinde
yapılan değişiklik, değişikliği ya-
pan teknikelemanterafındanimza-
lanmamıştır. "Betonarme Yapda-
nn Tasanm ve Yapun Kuralkn \e
AfetBöJgeJerinde Yapılacak Yapılar
HakkmdaYönetmeKk"e göre böy-
le bir değişiklik yapılması müm-
kün görülmemektedir Yapılann yö-
netmelik vestandartlaragöregüven-
lik olduğunun deney ve hesaplarla
kanıtlanması temenni edilmiştir. Bu
temenniye, idare tarafindan yanıt
verilmemiştir.
- Istanbul Halkalı 3. kısmı Bl
bölgesinde 560 konutluk inşaatta,
Müşavir Yüksel Proje tarafindan
yükleniciye 1999 yüının ocak, şu-
bat ve mart aylannda gönderilen
yazılarda, bazı beton imalatlannın
"™"™~"^~"• yeterli mukavemeti
sağlamadığının gö-
rüldüğünü, mukave-
metleri yeterli olma-
yan imalatlann şart-
name veyönetmelik-
lergereği bilinen me-
tot ve deneylerle risk
yaratmayacağının
gösterilmesi isten-
miştir. Konu ile ilgili olarak Müşa-
vir Yüksel Proje tarafindan TO-
Kl'ye gönderilen yazıda. ıTÜ tnşa-
at Fakültesi Anabilim Dalı yetkili-
leri tarafindan söz konusu mahal-
lerden karot örnekleri aünarak tes-
te tabi tutulduğu, hazırlanan sonuç
raporlanndan bilgi edinildiği ifa-
desi yer almıştır. Ancak raporun
müşavir firma tarafindan teknik de-
ğerlendirmesi yapılmadığı için be-
ton imalatlarda teknik sonınlann
olup ohnadığı anlaşılamamıştır.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Njam Chomsky üzerine çok şey-
ler yazjJjp söylendi. Onun ABD yöne-
timireve medyasına serî eteştiriler yö-
neltığıni ve bundan ABD'deki statü-
koc. güçlerin memnun olmadığını
biliyyuz. ABD'deki egemen güçlerin
Chcnsky'nin sesinin duyulmaması-
nı is3dikleri de birgerçek. Chomsky,
ken:ı ülkesindeki sistemi eleştirdiği
gibi xınyanın dört biryanındaki hak-
sızMara da aynı kararlılıkla karşı çı-
kıyo
Comsky'nin konuşmalarını din-
lerkeıya da yazdıklannı okurken ken-
di ülemizaçısından kendikendime
karşaştırmalar yaptım. Chomsky,
bir t'k bilim adamı olsaydı ve böy-
lesir?sert eleştirileri Türk polttikası-
na \:ieltseydi neler olurdu? Yani
YÖ("5Stemi içinde Chomsky var ola-
bılirnydi? Her şeyden önce profe-
si>r cabilir miydi?
• • *
Vtk Kanunu'na göre, bir bılim in-
saniDrofesörolması, onun bil/msel
yeteıiğinden çok yönetimi mem-
nLJ.n£nesine bağlı. Çünkü YÖK Ka-
20. maddesine göre pro-
Noam Chomsky ve Bizim Üniversiteler
fesörfüğe başvuran adayın dosyası-
nı değerlendirecekjüri, üniversite yö-
netim kurulunca seçiliyor. Üniversi-
te yönetim kurulunun başkanı rektör.
Bu kurul ise üniversite rektörü tara-
findan atanan dekanlar ve senato ta-
rafindan seçilmiş üç üyeden oluşu-
yor. Senatonun çoğunluğu da rektör
tarafindan atanıyor.
Chomsky, profesör olarak örneğin
Marmara Universitesi'ne ya da Ts-
tanbul Üniversitesi'ne başvurmuş ol-
saydı nelerle karşılaşırdı: Bu üniver-
srtelerin rektörlerı, Chomsky'yi pro-
fesör olarak görmek istemediklerini
söylerler ve oy verecek kurul üyele-
rini yanlanna çağınrlardı. Zaten bü-
yük çoğunluğu kendileri tarafindan
atanan bu üyeleri, Chomsky'yi pro-
fesör yapacak oylamada olumsuz oy
kullanmalan konusunda uyanrtardı. Bu
uyarı da etkisinı gösterir Chomsky
bilimsel açından ne kadar uygun olur-
sa olsun rektör istemediği için bu un-
vanı alamazdı.
Chomsky'ye rektörler isterlerse
kürsü de vermezler. isterlerse ders de
verdirmezlerdi. Yurtdışına çıkmasına
bile izin vermezlerdi. Çünkü, YÖK
Kanunu'na göre bir bilim insanının
uluslararası toplantıya katılması rek-
törün iznine bağlıdır. Bu önemli bir top-
lantı olmuş, toplantıya katılacak bi-
lim insanı önemli bir tebliğ verecek-
miş bunun hiçbirönemiyoktur. Rek-
tör bey veya rektör hanım istemedı-
ği an kapılar kapanır. Çünkü, Türki-
ye'deki YÖK sisteminde rektör sicil
amiridir. Hoşuna gitmeyen öğretim
üyeleri hakkında olumsuz siciller ve-
rebilir.
Chomsky'nin kürsüsünü de ister-
se birrektöranında yok edebilir. Onun
ders veremeyecek hale getirilmesini
sağlayabilir. YÖK Kanunu bütün bu
olanaklan rektörtere tanıyor. YÖK Ka-
nunu'ndaki despotik hükümleri bır-
çok üniversite yöneticisi yeni yeni
keşfediyor. Üniversitede 12 Eylül asıl
şimdi uygulanıyor.
Yalnız rektörler değil, YÖK Başka-
nı Kemal Gürüz, bu işin asıl kompe-
tanı. O da istemediği rektöre "PKK'li-
lerin adamı" diyecek kadar fütursuz
davranabiliyor. İstemediği rektöre
kadro vermiyor, onlara yeni kürsüler
açtırmıyor, üniversitenin bilimsel ola-
rak gelişmesini engelleyecek yaptı-
nmlar uyguluyor.
•••
Istanbul ve Marmara Üniversite-
sı'nden gençler, geçen gün başları-
na gelenleri anlattılar. Gençler son
günlerdekı gelışmeleri şöyle özetle-
diler: "Teröriemücadele şubesinin ve
özel güvenlik birimlerinin tanıklık ve
direktifleriyle solcu öğrenciler hak-
kında soruşturmalaraçılıyor. Yönet-
melikte, 'öğrencı hal ve hareketleri-
ne uygun olmayan davranışlar' tanı-
mından yola çıkarak cezalar veriliyor.
Okuldan uzaklaştırmalar, ihtartariti-
razeden birçok gencıngeleceğinika-
rartıyor. YOK Kanunu'nun devamı
olanyönetmelik, idarecilere istediği
öğrenciye ağır cezalar verecek yet-
kiler tanıyor. Rektör ve dekanlar, öğ-
rencilerin yaratıcılıklannıgeliştirmek
yerine, gençleri susturmayı amaç-
layanyetkilerinikullanmaktan keyrfalı-
yorlar.
• • •
Chomsky, Türkiye'de yaşasa ha-
yatı nasıl gelişirdi sorusunun cevabı
şöyle olabilirdi: Henüz öğrenci iken,
YOK Kanunu'na göre "öğrencihal ve
hareketlerine" aykın davrandığı için
üniversiteden uzaklaştırılırdı. Bu ne-
denle öyle bir bilim adamı ortaya çık-
mazdı.
YÖK sistemi bıze bir gerçeği gös-
ten'yor: Bu ülkede yaratıcı bilim insa-
nı çıkamaz. Ya öğrenciliğinde ya da
akademik kariyerinin hemen başın-
da hesabı görü/ür. Ya da yükselebil-
mek için yaratıcılığını ve itirazını içi-
ne gömer ve sıradan bir insana dö-
nüşür. Bu ülkede dünya çapında bi-
lim insanı çıkmıyorsa, bunun sorum-
lusu YÖK sistemini eleştiren ve bilim-
de özgürlüğü savunan "yabancı güç-
ler" ve onların ajanları mı? Ya da
Chomsky mi?
2000TJ YILLARDA
ERPAL ATABEK
Kurban...
Kurban, tarihin her döneminde "Tann'ya (ya da
Tannlar"a) sunularak onun korumasını dilemenin
yolu olmuştur.
llk insan topluluklanndan günümüze kadar sü-
ren bu gelenek, insan dileklerinin gerçekleşmesı
için etkili bir "sunuş"tur...
"Ben veriyorvm, sen de ver."
İnsan kurban edilmiştir, hayvan kurban edilmiş-
tir, ilk hasat, ilk av, buğday, bal, meyve kurban edil-
miştir. Hepsinde de aynı kültür yinelenmektedir. Tan-
n'dan gerçekleşmesi istenen dilekler, bu dilekle-
rin olabilmesi için de kula düşen "özverili ver-
me"nin gerçekleşmesi.
"Biz, burada toplanan kullar, senyüce Tannmı-
za en değerli olanı veriyoruz, sen de bize acı, bi-
zi konı, kötülükleri bizden uzaklaştır, avımızı be-
reketli kıl, çocuklanmızı esirge, yuvamızın bereke-
tini arttır."
llk insan her korktuğu doğa olayının bir Tann ol-
duğunu düşünmüş, onatapmış, ona kurbanlar ve-
rerek gazabını yatıştırmaya çalışmıştır. Şimşekler,
yıldınmlar, fırtınalar, seller, yaban hayvanlan, onu
korkutan her şey. Sonra çoktannlı dinler, tek tan-
rılı dinlergelmiştir, kurban geleneği bu dinlerle sür-
müştür.
Günümüzün kurbanlan ise sadece belirli günler-
de kurban edilen koçlar, boğalar değildir. Günü-
müzün kurbanlan "insanlar"dır. Hem de yılın her
gününde kurban edilen, ama kurban edildiğini bil-
meyen, özel törenler yapılmayan, kurban edildiği
Tann'yı bilmeyen, neden kurban edildiğini anla-
mayan kurbanlardır bu insanlar.
Günümüzün milyonlarca "işsiz") bu kurbanlar-
dandır. "Para politikalan" denilen yeni bir din adı-
na kurban ediimişlerdir. "Kapitalizm"denilen yeni
Tann için kurban ediimişlerdir. Kansız kurbanlar
olduğuna bakmamak gerekir, ara sıra çıldınp ken-
di kanlannı ya da başkalannın kanını dökmekte-
dirler. Ara sıra oraya buraya başvurup iş aramak
da bu yeni dinin ibadeti yerine geçmektedir.
"Töre kurbanlan", Güneydoğulu kadınlardır. Ai-
lelerin sıkı sıkıya bağlı olduğu geleneklerin oJuştur-
duğu kuralların dışına çıkan ya da çıkmak zorun-
da kalan kadınlann kurban edilmelerinin öyküsü-
dür bu. Aileler de, başlannı önlerine eğdiren utanç-
tan kurtulmak için bu kurbanlan vermek zorunda-
dırlar. Bu "fö're"dir, din kadar güçlü, yaşatmak için
kesin itaat isteyen bir Tann kadar egemen.
Büyük kentlerin milyonlarca genç insanı da ye-
ni Tannlann, yeni dinlerin yeni kurbanlandır. En ge-
lişmiş ülkelerin, Amerika'nın, Avrupa'nın büyük
kentlerindeki gençler "uyuşturucu Tannsı"mn kur-
banlandır. Teknolojik gelişmelerin peşinde sürük-
lenerek hedeflerini ve değerlerini kaybetme suçu-
nun bedeli olarak "kurban edilmişler"dir. Toplum-
lannın sürüklendiği hedef kaybı, değer kaybı, ne-
den yaşadığını bilememenin yeni kurbanlan ol-
maktadıriar. Bu toplumlar bu konudaki bütün mü-
cadeleyi kaybetmeye mahkûmdurlar. Çünkü mü-
cadele yanlış bir stratetijye dayanmaktadır.
Gene bu gençler "Şiddet Tannsı"nm kurbanla-
n olmaktadır. Artık hayatlannın anlamını kaybetmiş,
bu anlamı nerede bulacağını bilemeyen genç in-
sanlar, öfkelerini "kör şiddet Tannsı"nm emrine
vererek şiddete başvurmaktadırfar.
"Kapitalizm" denilen yeni Tanrı, erişkin ve yaşlı
ınsanlann her şeylerini (emeklerini, umutlannı, ya-
pabileceklerini, beklentilerini) sonuna kadar sö-
mürerek en kısa zamanda "işeyaramaz" duruma
getirerek yeni kurbanlar yaratmaktadır. Miryonlar-
ca insan "hiçbirişeyaramadan" ortalarda dolaş-
maya, gezinmeye, kendilerini avutmaya çalışmak-
ta, yeni bir ceza türüyle cezalandınlmaktadır. "Hiç-
bir işe yaramama cezası", bu yeni Tann'nın verdi-
ği bircezadır ve kurbanlara çektirilmektedir. "Kur-
ban ", kendisinin bir zamanlar işe yaradığını düşü-
nerek avunmak, boş zamanı olduğunu sanarak
sevinmek zorundadır. Asıl ceza ise farkına bile va-
ramadığı "boşunayaşadığı" duygusudur. Kimıle-
ri bu cezaya dayanamayarak kendilerini öldürmek-
te, buna da "işsiz veyaşlı intihariarı" denilerek sa-
dece istatistiklerde yer verilmektedir.
Yeni Tannlardan birisi de "sağlık vegüzellik Tan-
nsı" olup zamanımızın büyük Zeus'u olan "kapi-
talizm Tannsı "nin yanında yer almaktadır. Bu "sağ-
lık ve güzellik Tannsı" her yaşta kadına "çirkinlik
ve hastalık cezası" vererek kendine tapmaya zor-
lamaktadır. Bu yeni kurbanlar da saçlanndan ayak
parmaklanna kadar her yerlerini yoldurarak, oğdu-
rarak, gerdirerek, deldirerek "kendilerini kurban
etme" cezalarını ödemektedirler.
İşin ert rıoş yanı da, bu kurbanlann "gönüllü kur-
banlar" olması, bu işlemler için ödenecek parala-
n kazanmak için de sabahtan akşama koşuştur-
malandır.
Yeni Tannlar ve yeni kurbanlar. Binyıllar boyun-
ca değişen bir şey yok.
e-mail: erdalatak « superonline.com
Faks: 0212 - 513 90 98
Afyon'da 7 bin
bina ağırhasarlı
Yiırt Haberleri Servisi - Afyon'da iki hafta önce
yaşanan 6 büyüklüğündeki depremde 7 binden
fazla binada ağır hasar meydanageldiği
belirlendi. Afyon Valisi Ahmet Ozyurt, 6 bin
180'i ağır, 1804'ü orta, 12 bin 566'sı az hasarlı
olmak üzere toplam 20 bin 550 konutun,
317'si ağu", 221'i orta, 3 bin212'si az hasarlı
olmak üzere 850 işyerinin, 103 cami, 86 okul,
31 sağlık tesisi, 4 hükümet konağı, defterdarlık
ve vergi dairesi hizmet binalan ohnak üzere
226 resmi binanın hasar tespit çalışmasının
tamamlandığını belirtti.
Iran sallandı
TAHRAN(AA)-îran'm güneyinde Richteröl-
çeğine göre 5.2 büyüklüğünde bir deprem mey-
dana geldi. Iran devlet radyosu, başkentTahran'ın
yakiaşık 750 kilometre güneyinde Buşehr ve Fars
bölgeleri arasmda yer alan Daşti köyünde mey-
dana gelen depremde. bir kişinin öldüğünü, 30
kişinin yaralandığuu duyurdu. Haberde, köyde-
ki 120 evin yıkıldığı da bildirildi.