Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 «ŞUBAT 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HiJVl_/iı\J IVJjl / ekonomi@cumhuriyet.com.fr 11
Tiecel yabancıya
ucuz
• JVKARA(AA)-
Yîurdışına dö\iz olarak
d a l ı düşük fiyata ihraç
ecİifcn Tekel ürünlerinin
fıyaı. içeride vergiler
nedtniyle artıyor ve
fırkar oluşuyor. Tekel,
yuurtfışına Türk Lırası
karşLğı 772 bın 500
liraya ihraç ettiği 70 cl.
votkıyı yurtiçinde 5
milyjn 800 bin liraya,
92 7 5İn liraya ihraç
ettig Hoşbağ şarabı ise
5 miyon liraya satıyor.
Msl&pe ve Samsun
sigaasında ihraç
fıyatan ise yurtiçi
fiyatann sadece yüzde
21 * irde kalıyor. Tekel
20O0sigarasımn yurtiçi
satış fiyatı 1 milyon 600
bin lirayı bulurken
ihracıtta 685 bin liradan
alıcı bulabiliyor.
Türkiye
rekabette geri
• ANKARA (A.NKA) -
Merkez Bankası'mn
uluslararası
piyasalardaki rekabet
gücünün gelişimi
araştırması. Türkiye'nin
Euro'va geçen Avrupa
Birliğı ülkelerine karşı
yıllardır önemli ölçüde
rekabet gücünü
kaybettiğini gösterdi.
Merkez Bankası
Araştırma Genel
Müdürlüğü'nden Zelal
Kotan tarafından
hazırlanan çalışmada,
döviz kurunun fiyat
endekslerine
oranlanmasıyla bulunan
"nispi pozisyon"
açısından Türkiye'nin
13 iilke içerisinde
sadece ABD ve
tngiltere'ye karşı
rekabet gücünü
arttırabildiği belirtildi.
Finans sıkıntısı yaşayan şirketlerin bankalarla yapacağı çerçeve anlaşmasında sorun çıktı
Uzlaşmasağlanamıyor• TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu, fînansal
darboğaz yaşayan şirketlerin
kurtanlması için şirketlerin
bankalarla yapacağı çerçeve
anlaşmasında sorun yaşandığını
söyledi. Hisarcıklıoğlu,
bankalann anlaşmaya
yanaşmadığını kaydetti.
ANKARA (ANKA)- Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı
RifatHisarakboğlu, fînansal darboğaz
yaşayan şirketlerin kurtanlması için
şirketlerin bankalarla yapacağı çerçeve
anlaşmasında sorun yaşandığını söyle-
di. Bankacılık sektörünü kurtarma ya-
sası olarak anılsa da mali sektöre olan
borçlann yeniden yapılandınlmasını
öngören yasanın yüriirlüğe girmesini
kriz mağduru şirketler dört gözle bek-
Hyordu. Yasaya göre finansal darboğaz
Hangi firmalar anlaşma imzalayabilecek?
Bankalara sorunlu hale gelmiş ya
da yeniden yapılandınlmamalan ha-
linde sorunlu duruma dönüşmesi ka-
çınılmaz olan kredi borçlan bulunan,
gerekli destek verüdiği takdirde ön-
görülen süre içinde borçlannı geri
ödeme kabiliyeti kazanacağı düsünü-
len firmalar anlaşma kapsamına alı-
nıyor.
Uygulamada, 2001 yılı sonunda,
"bûnyesindeenazlOOkişiviâgortah
olarakisrihdanıeden,yıflıkihracaü 15
müyon doian, ydhk cirosu 25 trflyon
Hrayı aşan, en az 15 irOyon lira aktif
yaşayan şirketlerle yapılacak çerçeve
anlaşmasıyla firmalann 3 yıl içinde
kurtanlması hedefleniyordu.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, an-
laşmalarda sorun yaşandığını bildirdi.
Reel sektörle bankacılık sektörü ara-
büyüklüğe sahip" knterlerinden en
az ikisine sahip, toplam 10 milyon
dolan aşan nakdi veya gayri nakdi
riski bulunan şirketler büyük ölçekli
firmalar olarak değerlendirilecek.
Bunlar dışmda kalanlar da orta ve
küçük ölçekli fırmalar adı altında an-
laşmanın tüm maddelerinden yarar-
landınlacaklar. Sadece pazariama
amaçlı tican faaliyeti bulunan, ser-
mayesinin yüzde 50'si kamuya ait ve-
ya mali sektörde faaliyet gösteren fîr-
malara fînansal yeniden yapılandır-
ma programı uygulanamayacak.
sında yeni birkrizin kapıda olduğu sin-
yallerini veren Hisarcıklıoğlu, "Birhaf-
ta,en geç 10gün içinde durum befli ohır
diyorlar. Ancak özel bankalar, anlaşma
taslağının istedikleri gibi çıknuubğnu
gerekçe gösterip anlaşmaya yanaşmı-
yorbr'' dedi. Finansal yeniden yapılan-
dırma programı çerçeve anlaşmasını,
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), ban-
kalar, özel finans kurumlan ve TMSF
alacaklı kuruluşlar, TOBB, TÜSlAD,
Merkez Bankası ile BDDK ve TBB de
destekleyen kuruluşlar olarak imzala-
dı. Anlaşmayla finansal darboğazda
olup yeniden yapılandırma yoluyla ya-
şaması olası, ekonomiye önemli ölçü-
de katma değer yaratan üretici firma-
lara, faaliyetlerini verimli bir şekilde
sürdürebilecekleri bir ortanun sağlan-
ması amaçlamyor.
Öte yandan çerçeve anlaşmasında
ayncayürürlülük koşulu olarak Merkez
Bankası tarafından ilgili fırmaya özgü
finansal yeniden yapılandırma progra-
mını içeren sözleşmede öngörülen fa-
iz oranlanyla hesaplanacak reeskont
değerleri üzerinden ve ilgili bankalann
risk bakiyeleri ile smırlı olmak kaydıy-
la sözleşme süresi boyunca reeskont
sağlanması isteniyor.
Linn çiftçiyeparayı sordu
ANTALYA (AA) - Dünya Bankası Başkan
Yardımcısı Johanness Lmn, "Çiftçiye Doğ-
radan GeBr Desteği Projesi''nin Türkiye'de
başanyla uygulandığını vurgularken, Dünya
Bankası'nm Türkiye'de üretilecek ürünlerin
seçiminde yönlendirici olmayacağım bildir-
di. Johanness Linn dün Antalya'da, Dünya
Bankası'mn kredi ile desteklediği "Çiftçiye
Doğrudan Gefir Desteği ProjesPnin uygula-
ma alanlannda incelemelerde bulundu. Ge-
zileri sırasında, 120 bin kayıtlı çiftçi bulunan
AntaJya'da projeden yararlanmak için 38 bin
kişinin başvurduğunu öğrenen Linn, bu sa-
yıyı az bulduğunu söyledi. Serik îlçesi'nin
Belkıs Beldesi'ne de giderek, burada çiftçi-
lerle görüşen ve çiftçilerin projeden beklen-
rilerini öğrenen Linn, daha sonra gazetecile-
rin sorulannı yanıtladı. "Bu proje için Dün-
ya Bankası olarak 600 milyon dolar destek
kredisl venök. Aynca teknik vardımda bulo-
nacağız" diyen Linn, "Benım dışımda da,
ekipterimiz sürekli gezerek uygutamalaıia il-
gili denetiemeyapıyoriar. Onceükle. çiftçilerin
hak ettiği paralan abp almadığını anlamaya
çanşıyoruz. Gördüğümüz kadanyla projenin
uygulaması sağhkh gidiyor. Bazı teknik yeter-
siztikler olsa da bunlann da giderilecegine
inanryonım. Şu anda tek sorun. çiftçinin pa-
rasıru ne zaman alacağıdır. Tanm ve Köyişk-
ri Bakanhğı ile görüşüp, bu konuda bügi edî-
necegH" diye konuştu.
Linn, proje için verilen kredinin arttınlma-
sınm şimdilik sözkonusu olmadığını, ancak
yeni iki proje üzerinde çalışüklannı, bunla-
nn sulama ve hava kirliliği ile mücadele ko-
nulannı içerdiğini ifade etti. Linn, çiftçiye
dekar başına verilen 10 milyon lira krediıun
arttınlabileceğini kaydetti.
Linn, öğte yemeğinde kendisine ikram edilen gözlemeyi yedi, ayran içti.
BeMe muhtan Hfiseyin Küçükmacar'a bir faks maJdnesi hediye etti. (AA)
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ /ERGIN YILDIZOĞLU LONDRA
Bush terorizme karşı başlattığı
"Haçlı Seferi"r\\n Asya ayağını koor-
dine etmek için Japonya, Güney Ko-
re ve Çin'i kapsayan bir geziye başla-
dı. Bugün de Japonya Başbakanı Ko-
izumi ile görüşüyor.
Bu gezi, ABD'nin küresel hegemon-
yasının kırılganlığına ilişkin, bir ölçüde
de ironik iki gelişmeyi gözler önüne
serdi. Birincisi, ABD, 11 Eylül saldın-
sının hemen arkasından yayımladığı
Dört Yıllık Savunma Raporu'nda,
en sorunlu alan olarak Güneydoğu
Asya'yı ve özellikle de Çin'i saptıyor-
du. Terorizme karşı savaşta, "şerek-
seni" kavramı uygulamaya konduk-
tan sonra, ABD'nin geleneksel ve en
yakın müttefiki Avrupa ile arasının
açılmaya başladığı, Güney Kore'de
huzursuzluğun arttığı, buna karşılık
Çin'in terorizme karşı savaşa destek
verd$i ve ABD ile ilişkilerini geliştirme-
ye çabaladığı görülüyor. Ikincisi bu
gezi dolayısıyla gözler bir kez daha
bölgeye dönünce ortaya çıktı ki bu
gün ABD hegemonyasına, uluslara-
rası istikrara yönelik en büyük tehlike,
bir a.uç Müslüman fanatikten ya da
bir "şer e/csen/"nden değil, esas ola-
rak Japon ekonomisinin, derinleşme-
si giderek ivme kazanan krizinden
kaynaklanıyor.
Kronlk depresyon
Jasonya'da tüketici fiyatları iki yıl-
dır her ay düşüyor. Perakende satış-
lar üçyıldır sürekli geriliyor. Bu gerile-
me a-alıkta yıllık yüzde 6'ya ulaştı.
20O1 /ılında Japonya'da çoğu orta ve
küçü'. ölçekli, büyüklere yan sanayi
olara\ çalışan 19.000 işletme battı.
Bu aada işsizlik yüzde 5.6 gibi rekor
bir dızeye çıktı (The Economist). İş-
sizlik 15-25 yaş diliminde yüzde
12.4'e kadar yükseliyor ...-,,
(Ekonomisuto,
25.12.2001, aktaran
New Left Revievv Ocak/Şubat 2002).
Depresyon intiharlara da yansımış:
1997-2000 arasında günde ortalama
100 intihar gerçekleşmiş (Asahi
Shimbun 4/01/2002).
Japonya'da derinieşme süreci iv-
me kazanan krizin ikinci bileşeni ban-
kaların ve özel sektörün batık alacak-
ları. Bu batık alacakların çapını tam
olarak kestirmek zor, ancak resmi ve-
riler 240 milyar doları işaret ediyor;
IMF'nin hesaplan 840 milyar dolar di-
yor. Ekonomic Intelligence Unit'e gö-
re batıklar 1.8 trilyon gibi devasa bir
düzeye ulaşmış olabilir. Her an kop-
mayı bekleyen bu borç-alacak zinci-
rinin arkasında ilk aşamada kronik
deflasyon, şirket iflaslan ve 1990'da-
ki 40.000 düzeyinden bu günlerde
10.000'e gerileyen ve 10 trilyon dolar
silinen borsa var. Borçlara karşılık
gösterilen kâğıtlann değeri düştükçe
toplam batık aiacak sorunu da büyü-
meye devam etmiş.
Denlz hızla bltlyor
Bu sürecin sonuna gelindiğine, cid-
di bir krizin patlamak üzere olduğuna
ilişkin göstergeler hızla birikmeye baş-
ladı. Asahi Shimbun un geçen hafta
yayımladığı "Japonya'nın Ufkunda
Bir Mart Krizi mi Var" (15/02) başlık-
lı yoruma bakılırsa oiası bir krizin tari-
hi bile belirginleşmeye başladı. Mali
yılın bitmesiyle biriikte mart sonunda
bankalann ve işletmelerin gerçek za-
rarian ortaya dökülecek. Bu resmile-
şecek olan görüntü borsaya yansırsa
bankalann, ellerindeki kâğıtlardan do-
layı oluşan "gerçekleşmemiş zararla-
n" daha da büyüyecek. Shimbun un
Bush Asya'da
yorumuna göre, 8 Şubat itibarıyla 15
büyük bankanın, "gerçekleşmemiş
zararlan" 4.7 trilyon yeni (132 y=1 do-
lar) geçiyordu. Nikkei endeksinde her
1000 puan gerileme 2.5 trilyon yen ek
zarar getiriyor.
1 Nisan'dan itibaren devreye gire-
cek olan iki yeni uygulama, banka
sektörünü uçurumdan aşağı itebilir.
Yeni yasaya göre bankalar ellerinde-
ki kâğrtları carifiyatlardanyeniden de-
ğerlendirecekler. Ikincisi, banka mev-
duatlanna verilen devlet garantisi en
büyük mevduatlar için kaldınlıyor (The
Economist). Bir taraftan bankalara
güvenin sarsılması, diğer taraftan bu
güvensizliğin borsaya yansıması. ko-
laylıkla bir fasit daire yaratabilir ve tüm
sistemi karaya oturtabilir.
Denizin bittiğinin bir diğer gösterge-
si de kamu sektörü yükümlülükleri.
Japon federal hükümetinin toplam
borcunun GSMH'ye oranının 2003 yı-
lına kadaryüzde 130'dan yüzde 140'a
yükselmesi bekleniyor
(Stratfor 8/02). Kamu
borcunu özel sektörünki-
ne ekleyince de ortaya Goldman
Sachs'ın bir hesaplamasına göre 30
trilyon dolar gibi bir büyüklük çıkıyor.
Dünya Bankası'mn, global ekonomi-
nin büyüklüğünü 32 trilyon dolar ola-
rak hesapladığı düşünülürse durumun
vahameti daha iyi anlaşılır. Giderek
sürdürülmesi imkânsızlaşan bu borç,
dünya borç piyasalannın da yüzde
20'sini oluşturuyor. Bu zincir bir kopar-
sa...
Japonya krfzl bulaşır mı?
Japonya'nın bu krizden, mart so-
nunda patlamadığı takdirde, çıkarak
genişleme sürecıne girmesi çok zor.
Bir taraftan batık şirketler ve banka-
lar devlet eliyle tasfiye edilirken diğer
taraftan parasal genışlemeyle eko-
nominin teşvik edilmesinden başka
bir çare yok.
Böylece, hem krizin arkasında ya-
tan esas sorun, aşın üretim/yatınm,
hızlandırılmış bir "yapıcı yıkım" yo-
luyla temizlenebilir, hem talep des-
teklenerek üretim arttınlabilir. Daha
doğrusu teorik olarak bu böyle. Ger-
çek çok daha karmaşık, birincisi bu
yaratıcı yıkımın siyasi faturasını poli-
tikacılar üstlenmeye niyetli değiller.
Halk ise kendinden kaynaklanma-
yan bu krizin yükünü üstlenmek is-
temiyor. Bu arada, Tokyo Valisi Shin-
taro Ishikara gibi aşın milliyetçi po-
litıkacılar "establishment"\n iflas et-
mesinden sonra, iktidar sırasının
kendilerine gelmesini bekliyorlar.
Diğer taraftan parasal genişleme
yenin daha da zayıflamasıyla biriikte
Japonya'nın ihracat kapasitesini art-
tırarak büyümeye geçişini kolaylaştı-
erginy(« tr.net
rabilirdi. Ne ki yenin gerilemesiyle bir-
iikte Asya bölgesinde büyük bir ba-
sınç oluşmaya ve rekabetçi devalü-
asyonlar gündeme gelmeye başlıyor.
Daha şimdiden Çin'den ve Malez-
ya'dan homurdanmalar yükselmeye
başladı bile. Strait Times'a göre Ma-
lezya için dolar=140 yen sıntn geçil-
diğinde bir devalüasyon gündeme
geliyor. Çin için bu sınır 150 yen
(16/02). Halbuki Japonya'nın geniş-
lemeye başlaması için kimi hesapla-
ra göre yenin, dolar=200 yen düze-
yine gerilemesi gerekiyor. Ancak ye-
nin bu düzeylere gerilemeye başla-
masıyla biriikte Japonya'dan bir ser-
maye kaçışı başlarsa yenin daha da
düşmesi olasılığı var.
Bu noktada Japonya'nın faizleri
yükselterek yeni desteklemesi eko-
nomisi için, yeni kendi haJine bırak-
ması da Asya ekonomileri için büyük
birfelaket anlamına gelebilir. Tabii bu
da teorik olarak böyle... Japon hükü-
metinin 400 milyar dolar döviz rezer-
vi var. Japon Merkez Bankası'nın
geçmişte olduğu gibi 15-20 milyariık
bir operasyonla yenin yönünü değiş-
tirmesi hiç de olanaksız değil...
özetle Japon ekonomisinin ne ta-
rafa gideceği henüz belli değil. Ama,
bir yol ayrımına geldiği kesin. Japon-
ya'nın, ağır aksak toparlanmaya çalı-
şan dünya ekonomisine kötü birsürp-
riz yapma olasılığı giderek artıyor. An-
cak, Far Eastern Economic Revi-
ew'un bu haftaki yorumunda işaret
edildiği gibi bir endişe daha var: Böy-
le bir krizle biriikte Japonya'nın bölge-
de Çin'in doldurmasına uygun bir
boşluk yaratabilir. El Kaide, "şer ek-
seni" filan derken ABD hegemonya-
sına en büyük tehdit, sanırım en ya-
kın müttefikinden kaynaklanıyor. Diya-
lektik işte...
EYÜP 2. ASIİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Dosya\o:200l 57 Esas
Javacı Seyilali Ünlü tarafindan. davalı Nazmi Hatipoğlu aleyhine açılan sözleşme-
nir ptali da\asının yapılan duruşmasında, verilen ara karar uyannca.
Ia\alı Nazmi Hatipoğlu'nun Altıntepsi Mah. Mete Sok. No: 77 Bayrampaşa adre-
sin.e iken. bu adresten aynldığınm ve yeni adresinin bilinmedigi ve da\"a dilekçesinin
tebığ edılemedıği anlaşılmakla, 7201 sayılı kanunun 28-29. maddeleri hükümlerine
bînen dava dilekçesinin ilanen teblıgine karar verilmiştir.
lavalı Nazmi Hatipoğlu'nun duruşma giinii olan 19.03.2002 günii saat 10.00'da
maıkememizde hazır olması, belli edilen gün ve saatte kendisinin gelmesi veya ken-
dîsıı bir vekille temsıl ettirmesi. gelmediği takdirde, HUMK. 213-375. maddeleri
gerŞince. yargılamanın >okluğunda yapılacağı ve hüküm kurulacağı, dava dilekçesi-
nir ebliği yerine geçerli olmak üzere ılan olunur.
;bu ilanın yayımlandığı taribten 15 gün sonra tebligat yapılmış sayılacaktır.
(M 2.2002 " Basın:8216
BAKIRKÖY 5. SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Esas No: 2001' 1056 Karar No: 2002/55
} ahkememizde ikame olunan vasi tayini davasının yapılan açık yargılaması so-
Iı\anın kabulü ile Istanbul. Fatih ılçesi. L'zunyusuf Mahallesi. Cilt:67, Hane:
8J2r
la kayıtlı Ali ve lclal'den olma 25.07.1983 d.lu Ayşen Yeter'in kısıtlanmasına.
i aynı yerde nüfusa kayıtlı Hasan ve Gülsüm'den 18.03.1956 d.lu tstanbul,
y, Kartaltepe, Terakki Cad. 5 1 i adresınde mukim annesi lclal Yeter'in veia-
y^taltına konulmasına. 31.1.2002 tarihlı celsede karar verilmiştir. ilan olunur.
4,2:002 Basın:833I
PENDlK 2. İCRA DAİRESİ'NDEN
MENKULÜN AÇIK AKITIRMA İLANI
DosyaNo: 2001,1421 Tal.
Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar
ve kıjTnetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır.
Birinci arttırma 11.03.2002 günü saat 11.50-
12.00'de Ipek Sokak Erdem Otoparkı Pendik'te yapı-
lacak ve o günü kıymetlerin yüzde 75'ine istekli bu-
lunmadığı takdirde 12.03.2002 günü aynı yer ve saat-
te 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki, arttır-
ma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde
kırkmı bulmasınm ve satış isteyenin alacağına rüçha-
nı olan aJacaklının toplamından fazla olmasının ve
bundan başka paraya çevirme ve paylann paylaştırma
masraflanm geçmesınin şart olduğu. mahcuzun satış
bedeli üzerinde yüzde oranında KDV'nin alıcıya
aıt olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında gö-
rülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin
bir ömeğinin isteyene gönderilebileceği. fazla bilgi
almak ısteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla
dairemize başvurmalan ilan olunur. 05.02.2002
Muhammen kı>Tneti lira: 5.000.000.000
Adedi: 1
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri): 34 ZP 6846 pla-
kah 2001 model Renault Clio Symbol RNA 1.4 AC hu-
susi otomobil. Basın: 8375
PENDİK 2. İCRA DAİRESİ'NDEN
MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
DosyaNo: 200M421 Tal.
Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar
ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır.
Birinci arttırma 11.03.2002 günü saat 11.20-
11.30'da Ipek Sokak Erdem Otoparkı Pendik'te yapı-
lacak ve o günü kıymetlerin yüzde 75'ine istekli bu-
lunmadığı takdirde 12.03.2002 günü aynı yer ve saat-
te 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki. arttır-
ma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde
kırkını bulmasınm ve satış isteyenin alacağına rüçha-
nı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve
bundan başka paraya çevirme ve paylann paylaştırma
masraflanm geçmesınin şart olduğu. mahcuzun satış
bedeli üzerinde yüzde oranında KDV'nin alıcıya
ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında gö-
rülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin
bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi
almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla
dairemize başvurmalan ilan olunur. 05.02.2002
Muhammen kıymeti lira: 8.000.000.000
Adedi: 1
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri) 34 ZP 6844 plakalı
2001 model Renault Megane RTE 1.6 VAC hususi oto-
mobil. Basın; 8372
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
'Dosf Kültürü Ezmek
Ülkeyi yönetenler, düşünce ve kültür konu-
larında örgütlenmelerden korkuyor;
yasakçılıktan birtürlü kurtulamıyor; 12 Eylül'ün
yarattığı karanlıktan çıkamıyor. Yargı, kimi za-
man aynı konuda farklı kararlar verebiliyor. Böyle
olunca da yurttaşın düşüncesinde hak ve hukuk
kavramlan aşınıyor; belirsiz, biçimsiz bir duruma
geliyor.
Belirsizlik, özellikle, özel alan ile kamu alanı
aynmındayaşanıyor. Oysa birtoplumsal yapının
hukuk açısından durumu, yalnız ve ancak,
nelerin özel yaşamın dokunulmazlığı konusu
olduğu, nelerin de kamu yaran adına düzenlen-
mesı gerektiğine açıklık kazandırmadaki
başansıyla saptanabilir. Bu nokta yaşamsaldır.
Çünkü, toplumda bu temel konuda açıklık
sağlanamazsa, özgürlüğün sınırları çizilemez.
Hak ve özgürlüklerin sınıriannın açık bir biçimde
çizilmemesi ya da bu aynmın başanlamaması,
yıllardır, bu toplumun yaşadığı, en temel, birincil
hukuk sorunudur.
Bu konudaki geri kalmışlığın en son örneği,
Alevi-Bektaşi Kuruluşları Birliği Kültür
Derneği'nin yargı kararıyla kapatılmasıdır.
Yalnızca adına bakılarak bir kültür derneğinin ka-
patılması, günümüz koşullannda akıl almaz bir
hukuk ayıbıdır.
• • •
Cumhuriyet'te llhan Taşcı'nın haberi (16
Şubat) başta olmak üzere, basın bu karan,
"Diyanet Kapattırdı" başlığıyla verdi. Diyanet
Işleri Başkanlığı'na bu konuda görüş sorulması
yanlış olduğu gibi, bu kamu kuruluşunun kendi-
ni bilirkişi yerine koyup "yasalan uygulayın" biçi-
minde görüş bildirmesi de daha büyük bir
yanlıştır.
2002 yılının bütçesi, Diyanet Işleri
Başkanlığı'na bütçeden 533 trilyon 364.2 milyar
lira ödenek aynlmasını öngörüyor. Yani devlet,
Islam dini için bütçeden bu parayı ayınyor. An-
cak bu paradan Alevi-Bektaşi kuruJuşlan hiçbir
biçimde yararlandırılmıyor. Yıllardır, hükümet
edenler, tek yönlü yapının düzeltilmesini
sağlamıyor, sağlayamıyor.
Oysa, örneğin 2002 yılı bütçesinden Diyanet
Işleri Başkanlığı'na aynlan ödenek, devlet
bakanlıkları dışmda kalan 17 bakanlıktan
13'ünün ödeneğinden daha fazladır. Diyanet'in
bu yılın bütçesinden aldığı pay, Tanm ve Köyişleri
Bakanhğı 'nın bütçe ödeneğinden 23 trilyon daha
çoktur; Kültür Bakanhğı bütçesinin yaklaşık iki
katıdır; Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı bütçe
ödeneğinin iki katından çoktur, Ulaştırma
Bakanhğı ödeneğinin 3.6 katı; Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı ödeneğinin de 4.7 katıdır. Türkiye,
başlıca yatınm bakanhklanna ayırdığı kaynağın
birkaç katını Diyanet'e ayırmaktadır. Yatırımların
durdurulduğu, esnafın sokağa döküldüğü,
memurun, işçinin aç bırakıldığı, işsizliğin ikiye
katlandığı ağır bir ekonomik bunalım döneminde,
bütçeden kendisine bu kadar çok kaynak aynlan
bir kamu kuruluşu, herşeyden önce kendi işine
bakmalıdır.
Ülkemizde, Alevi-Bektaşilik dışmda olan pek
çok Islamcı akım, devleti ele geçirmeye, kamu
alanına karışmaya, burayı şeriat kurallarıyla
biçimlendirmeye kalkıyor; islamı
siyasallaştırmaya çalışıyor. Bu süreçten uzak
duran tek kesim Alevi ve Bektaşilerdir. Diyanet
Işleri Başkanlığı'nın asıl görevi, eğitimden
siyasete, yargıdan ekonomiye dek, kamu
alanını dinin etkisinden uzak tutmaktır.
önemli bir nokta daha var. Türkiye din işlerine
bütçeden kaynak ayıracaksa bunun kullanımını
da şimdiki duruma göre çok daha hakça bir
dağıtım yapısına kavuşturmalıdır.
• • •
Anadolu'ya özgü olan Alevilik ve Bektaşilik
kültürü, her şeyden önce insana değer veren
özüyle yücedir; hoşgörü ve dayanışmayı esas
alır; dostluk bu kültürün en çok benimsediği,
benimsemek de ne söz, özdeşleştiği bir
kavramdır. Bu kültür, "cfosf, dost... "diye inler. Bu
anlayışı taşıyan bir demeğin kapatılması, yalnız
ve ancak bu büyük evrensel değerlerin zede-
lenmesine neden olur; yanlıştır. Çünkü, ceza
verilen, kökenleri yüzyıllaröncesine dayanan bir
yaşam biçimidir; bir kürrürdür Anadolu kültürü
bu niteliğiyle ulusal biıiiğin sağlanmasında ve
Cumhuriyet aydınlanmasının kalıcı kılınmasında
çok büyük bir işlev görmüş, yıllarca her türiü
terörün baskısı altında ezilen bu toplum, Alevilik-
Bektaşilik kültürünün o gerçekten eşsiz hoş
görüsüyle, terör depreminin üstesinden gelebil-
miştir.
Bize de Banaz'da Pir Sultan derler
Bizi de kem kişi bellemesinler
Paşa hademine tenbih eylesin
Kolum çekip elim bağlamasınlar.
yakup@metu.edu.tr
PENDİK 2. İCRA DAİRESİ'NDEN
MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
DosyaNo: 2001 1421 Tal.
Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar
ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır.
Birinci arttırma 11.03.2002 günü saat 11.40-
11.50'te îpek Sokak Erdem Otoparkı Pendik'te yapı-
lacak ve o günü kıymetlerin yüzde 75'ine istekJi bu-
lunmadığı takdirde 12.03.2002 günü aynı yer ve saat-
te 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki, arttır-
ma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde
kırkını bulmasınm ve satış isteyenin alacağına riiçha-
nı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve
bundan başka paraya çevirme ve paylann payiaştırma
masraflanm geçmesınin şart olduğu, mahcuzun satış
bedeli üzerinde yüzde oranında KDV'nin alıcıya
ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında gö-
rülebileceği. masrafı verildiği takdirde şartnamenin
bir örneğinin isteyene gönderilebileceği. fazla bilgi
almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla
dairemize başvurmalan ilan olunur. 05.02.2002
Muhammen kıymeti lira: 5.000.000.000
Adedi: I
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri): 34 ZP 6845 pla-
kalı 2001 model Renault Clio Symbol RNA 1.4 AC hu-
susi otomobil. Basın: 8373