23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 2002 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI • « G U N C E L CÜAEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada vaşımızda istediğimiz biçimde desteğinizi verin, alın tarhı. Ingıltere: Aynı havada. Danimarka: Kapalı görüş- melerde 20 yıl sonra Kıbns'ı tümüyle Rumlaştıra- cak Annan planına ımza karşılığı tarihi cebinizde bi- lin Yunanistan: "Garantör devlet" sıfatıyla başkent- te. Simitis Güney Kıbrıs'ın KKTC'nin ve Türkiye'nın direnciyle 12 Aralık'ta AB'ye üyeliği açıklanmazsa yandığımın resmidir rolünde. • • • Dahası var; dışımızdan dalga dalga gelen baskı- lara içimizdeki kimı ayırımcı söylentiler tüy dikiyor. Örneğin, dışışlerinde egemen bir grup, BM Genel Sekreteri Kofı Annan a bugün yann çekincelerini bildirmesi beklenen Rauf Denktaş ın, planı imza- lamasını istiyor. Planın Türkiye ve KKTC açısından kabul ediiemez yönlerini gözetenlere, planı imza- lamadan üzerinde görüşmelere başlanmasını iste- yen kımilerine bakanlıkta "by-pass yönetimi" uy- gulanıyor. Rivayete göre, Annan planındaki olmazları bir bir saptayarak Dışışleri'ne bildıren askerleri bile by- pass etme hevesleri, siyasal iktidara uygun iyi huy- lu Dışişleri yöneticilerinin çabaları arasında. Gelişmelerin ardı arkası kesilmiyor. Askerleri by- pass edemeyen Dışişleri; ABD-lngiltere'nin baskı- sı ile hazırladığı Annan planını Denktaş'ın imzala- masını öngören bir yazıyı dün öğleden sonra Ge- nelkurmay'a gönderdi. Ya Dışişleri'ndekı son skandal? Dışişleri Bakanı Yakış'ın ABD'ye üsleri açacağımızı ilan etmesinin üzerinden dört saat geçti geçmedi, bakanlık yazı- lı olarak bakanın söylemlerinin "taahhüt olmadığı- nı" açıklayarak bakanını yalanladı! RTE başka, Başbakan başka, bakan başka ha- valarda. Genelkurmay da bu arada Irak konusunda hü- kümetten yazılı siyasal direktif beklıyor! Kıbrıs, 'Verfa/rfu/"cuların beklediği gibi biçimle- nemez. Irak konusunda ABD ile tam anlamıyla uz- laşma da "ş/md/M" fasa fiso. Kuzey Irak'ta Türk as- keri yüzyıllardır devlet olamamış açgözlü Kürt aşi- retlerini denetim altında tutacak güçte var olabilir. • • • Wotfowitz geldiği gün, ABD'nin "Irak savaşına Türkiye'nin katkısını" 57. Ecevit hükümetiyle ko- nuşmaya başladıklannı açıkladı. O zamandan beri ABD, olası Irak savaşında "Tür- kiye'yi 'açık üs' olarak kullanmak" istıyor. Ecevit'e Diyarbakır ve güney illerinde (bugün rakam deği- şik, çok daha fazla. 150 bin, 250 bin) 80 bin Ame- rikan ve Ingıliz askeri konuşlandırmayı istedikleri- ni bildirdi. Üstelik ABD; (özellikle Ingilizlerle Amerikalıların Kürt Devleti kurulmasına yeşil ışık yakmaları olası- lığından kaygılanan) Türkiye'ye çok duyarlı olduğu Kuzey Irak'ın denetimini bırakmak istemiyordu. Bugün güney illerindeki havaalanlarıyla limanla- rı kullanmak değil amaçları. ABD, örneğin Irak sa- vaşıyla hangi nedenle bağlantılı olduğu açıklan- mayan Trabzon Havaalanı'nı, Samsun Limanı'nı, hatta kimi stratejik noktaları da istiyor. Amaçları; Ecevit hükümetine ilettikleri gibi; "Tür- kiye'yi bölgede 'açık üs' olarak kullanmak!" Üste- lik ne kadar süre, belli değil. Irak sorunu çözümle- nene dek mi? Oysa Ecevit, döneminde Irak sorununun mutlak anlamda barış yoluyla, BM denetçileri ile sonuca bağlanmasını istedı. Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel dört kez Ta- rık Aziz'le konuştu, BM denetçilerini kabul etme- leri için baskı kurdu. Denetçiler şimdı Irak'ta. Bu- gün gelinen nokta, o günlerdeki dıplomatık atak- ların sonucu. Gürel, Başkan Yardımcısı Cheney'e savaşın Türkiye'ye yıllarca onaramayacağı maliye- tinin ilk hesapta 40 milyar dolar olacağını içeren ay- rıntılı bir dosya gönderdi. Ya şimdi? Tıpkı Kore'de olduğu gibi; ABD ve In- giliz askerlerinin arka cephede korunmasını 30-40 bin Türk askeriyle sağlamanın karşılığr. 2 milyar doları askeri malzeme olan ekonomik yardım üç yıl içinde 3.4 milyar dolar! Rivayeten 20 milyar dolar. RTE iktidarının ön ve öz çabası, AB ve ABD gözünde "meşrulaşma". Bu gerçeğı sezen Batılı, RTE iktidarının sırtını sıvazlıyor. Tarıh tarih diye diye.. tarihsel gerçekleri bakalım kim tepeleyecek? Türbana af ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - AB uyum paketinden, üni- versiteden atılan öğren- cilere disiplin affı geti- ren maddeyi çıkaran AKP, paketin TBMM'- ye sunulmasının üzerin- den 24 saat geçmeden aynı maddenin yer aldı- ğı ikinci paketi hazırladı. Af, türban nedeniyle üniversiteden atılan öğ- rencileri de kapsıyor. Taslakta yer alan yargı- lanmanın yenilenmesine ilişkin madde ile ceza- evinde bulunan DEPlı- lere de yeniden yargılan- ma umudu doğuyor. tlk uyum paketinin TBMM'ye sunulması- nın ardından ikinci uyum paketi de dün Başbakanlık"a gönderil- di. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Ceza Muhake- meleri Usulü Yasası (CMUK) ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda (HUMK) değişiklik öngören dü- zenlemenin, AlHM'nin verdiği bazı kararlann yeniden yargılanma ne- deni sayılmasını düzen- lediğini söyledi. AB'ye uyum süreci kapsamın- da çıkanlan 4771 sayılı yasada da bu düzenle- menin yer aldığını anımsatan Çiçek, yasa- nın yeniden yargılama- ya ilişkin hükümlerin bir yıl sonra yürürlüğe girmesini öngördüğünü anımsattı. Çiçek, 4771 sayılı yasada yapılacak değişiklikle ÇMUK ve HUMK'de yeniden yar- gılamaya ilişkin hüküm- lerin bu yasanın yürür- lüğe girdıği tarihte yü- rürlüğe girmesini ön- gördüğünü kaydetti. Ye- ni düzenlemeyle eski DEP'lilerin de aralann- da bulunduğu Türkiye aleyhine verilen 300 do- layındaki AlHM karan hakkında yeniden yargı- lama umudu doğdu. Ye- ni pakette DerneklerYa- sası'na ilişkin değişiklik de yer alıyor. Çiçek, de- ğişikliğin deraeklerin edindikleri mallann bil- dirilmemesi halinde ha- pis cezası yerine para cezası öngördüğünü kaydetti. Ilk paketten türbanlı öğrencileri de kurtaran disiplin affını çıkaran AKP, ikinci pa- kete düzenlemeyi aldı. Çiçek, Yükseköğretim Yasası'nda yapılacak değişiklikle üniversite- den atılan öğrencilere af getirildiğini söyledi. Banş ortamı zedelenmesin I Baştarafı 1. Sayfada özgüriüğü önünde hiçbir en- gelin bulunmadığı bir Türki- ye" hedefıne vurgu yaptı. ÇHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise AKPTilere "Yapay sorun- lar yaratmayın" uyansında bulundu. Şeker Bayramı dolayısıyla siyasi partüer, meslek örgütle- ri ve sivil toplum kuruluşlan kutlama mesajlan yayımladı. ABD'nin Irak'a olası operas- yonunda Türkiye'nin "etkin rol alacağının" tartışıldığı bir ortamda Çumhurbaşkanı Se- zer, "Banş ortamını zedele- yecek davranışlardan kaçı- nılması" uyansında bulundu. Sezer, şu görüşleri dile getirdi: "tç banş ve huzurun korun- ması, topluma güven verecek uygulamalann gerçekleştiril- mesi, yurttaşlann yıllardır güç koşullar altında yaşama- larına neden olan sorunlara çözünı üretilmesi önceliğimiz olmalıdır. Bir yandan bu a- maç doğrultusunda adımlar atıhrken diğer yandan da ül- kenin geleceği için büyük önem taşıyan banş ortamını zedeleyecek tutum ve davra- nışlardan kaçınmah, bunla- nn ülkemize zarar vereceğini göz önünde bulundurmalı- yız." Sezer, "yurttaşlann mutluluğu ve gönenci, unıut- larını konımalan ve geleceğe inançlannı yitirmemeleri için yoksulluk, gelir dağıhmında- ki adaletsizlik, işsizlik. yolsuz- luk gibi sorunlann çözümün- de köklü adımlar atılması" gereği üzerinde de durdu. TBMM Başkanı Bülent Annç, "aynlıklan, kırgınlık- lan, dargmlıklan aşma" çağ- nsı yaptı. Annç, şunlan söyle- di: "Eğer bunu başarabilir- sek, köklü dönüşümlerin ya- şandığı dünvada zamanmı ve enerjisini iç sorunlarıyla uğ- raşarak tüketen ülke olmak- tan kurtulabiliriz. Demokra- sisi gerçek anlamda işleyen, insanı mutlu, kendisi müref- feh, insan haklarının çiğnen- mediği. din ve vicdan özgür- lüğü önünde hiçbir engelin bulunmadığı, sevginin, kar- deşliğin, hoşgörönün hâkim olduğu, kuvvetlinin haklı de- ğil, haklının kuvvetB olduğu bir Törldye'yi ancak böyle kurabiliriz." * Başbakan AbduUah Gül, mesajında Kopenhag Zirve- si'nden olumlu bir karar çık- ması için çabalann sürdüğünü vurguladı. Gül. "Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yıllar- dır sürmekte olan olağanüs- tü hal ortadan kalkmış bu- lunmaktadır. Özetle, ülkemiz her açıdan umut ve beklenti- lerle dolu yepyeni bir döneme girmiştir. Bu olumlu hava da- ha mutlu ve güvenli bir gele- cek için ciddi bir fırsat oluş- turmaktadır" dedi. ÇHP lideri Baykal mesajın- da, "Siyasal iktidarın çalış- malannı, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti anlayı- şından uzaklaşmadan insan hak ve özgürlüklerini temel alarak hukukun üstünlüğü ilkesinden sapmadan sür- dürmesini, yapay sorunlann yaratılmasına neden olma- masını kalıcı ve köklü çö- zümlere yönelmesini bekliyo- ruz" dedi. DSP Genel Başka- nı Bülent Ecevit, SP Genel Başkanı Recai Kutan ve HA- DEP Genel Merkezi de kutla- ma mesajlan yayımladı. Diyanet Işleri Başkanı Meh- met Nuri Yılmaz'uı mesajın- da, bayramlann mutluluk içeri- sinde kutlanmasının bağımsız- lığın varlığı, devletin güçlü olu- şu ile doğrudan bağlantılı oldu- ğunu vurguladı. Yılmaz, "Ba- gımsızlıgımı/a, Cumhuriyeti- mize sahip çıkmalıyız. Devlet millet ile el ele vererek kurum ve kuruluşlanmızla, milli bir- lik ve beraberliğimiz etrafin- da kenetlenmeliyiz" dedi. Bayram trafigine dikkatHaber Merkezi - Şeker Bayra- mı dolayısıyla gıda maddeleri de- netimleri ile trafik kontrolleri sık- laştınlırken Emniyet Genel Mü- dürlüğü, "Bayram sevincimizi üzüntüye boğmayalım" dıyerek bayramda trafiğe çıkacak sürü- cülerin kurallara u>Tnasını istedi. Mardin'in Nusaybin ilçesinden 1500 kişi, yakrnlanyla bayram- laşmak için cuma günü Suriye'ye gidecek. Italya'nın kuzeyindeki Treviso kentine bağlı Villorba ıl- çesinde, Müslüman toplumun is- temi üzerine Benetton'ın kendi- sine ait kapalı spor salonunu bay- ram namazına tahsis etmesi tar- tışmalara yol açtı. 1leri sürücülük teknikleri uz- manı Demir Bükey. bayram ta- tillerinde trafik kazalannın art- masının en büyük nedeninın sü- rücülerin sabırsız da\Tanışlan ol- duğunu belirterek "Sürücüler, ulaşmak istedikleri yere bir an önce varma çabasıyla aşın hız ve gereksiz sollamalardan ka- çınmalı" dedi. Sürücülenn, tra- fik yoğunluğu ve kış şartlan ne- deniyle programlannda gecik- melerin meydana gelebileceği ihtimaline hazırlıklı olarak yoîa çıkmalan, yorgun ve uykusuz araç kullanmamalannuı önemine işaret eden Bükey, şu önerilerde bulundu: "Kazalann yoğunlaş- tığı yerler, hedefe yakın olan yerlerdir. Yolculuğun en tehü- keli bölümü olan son 40-50 ki- lometrede özellikle dikkatli olunmalı." Türkiye Denizcilik tşletmele- ri AŞ (TDt), bayram süresince çeşitli hatlarda ek seferler düzen- ledi. TDl'den yapılan yazılı açık- lamaya göre, şehir hatlan vapur- Bayram tatilinde memleketlerine gitmek isteyenler otogarları doldurdu. (Fotoğraf: AA) lan. 5-8 Aralık tarihleri arasında saat 19.45'te Yalova'dan Kar- tal'a, saat 21.15'te Kartal'danYa- lova'ya. özel gezi olarak saat 13.35'te Eminönü'nden Kavak- lar'a. saat 17.00'de Kavaklar'dan Eminönü'ne, saat 06.00'da da Çı- narcık'tan hareketle Heybeliada uğraklı Sirkeci'ye ek sefer yapa- cak. Aynca, yine aynı tarihlerde 09.30 ile 18.40 saatleri arasmda Kanlıca-Anadoluhisan-Bebek ring seferleri gerçekleştirilecek. ttalya'da namaz tartışması Italya'nın Treviso bölgesinde yaşayan Müslümanlann üye ol- duğu bir dernek, bayram nama- zının Palaverde di Villorba Spor Salonu'nda kılınması için Ital- yan giyim şirketi Benetton'dan izin alınması üzerine, Treviso valisi, emniyet müdürü, beledi- ye başkanı ve Benetton ailesi- nin temsilcilerini, namazdan sonraki kutlamaya davet etti. Kuzey Birliği partısi üyesi bazı parlamenterler, spor salonunu bayram namazına tahsis etmesi nedeniyle Benetton'a sert eleş- tiriler yöneltti. Senatör Piergi- orgio Stiffoni, Treviso Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdiği yazı- da, namaza katılanlann üzerle- rinin aranmasını ve kimlik kont- rolü yapılmasını istediğini du- yurdu. Treviso'da Don Canuto Toso adlı bir rahibin ba\Tam namazı- nın spor salonunda kıhnmasına destek vermesini de eleştiren Stiffoni, "Sadece Benetton ai- lesinin turumu değil, Don Ca- nuto da bende acı bıraktı.Aca- ba Riyadda bir Noel gösterisi düzenlenmesine izin verilir miydi? Hiç bunu düşünmü- yorlar. Birçok kadın ve erkek Hıristiyan, şeriat rejiminin ol- duğu ülkelerde acı çekiyor" diye konuştu. Kargaşa ve savaşa —sürükleniyoruz— • Baştarafı 1. Sayfada bu yüzden kargaşaya ve sa- vaşa sürüklenmektedir" dedi. Ecevit, dün yaptığı ya- zılı açıklamada, son günlerde Ankara'nın, Türkiye'nin ki- mi müttefiklerinin sivil-asker yetkilileri ile dolup taştığına dikkat çekti. Ecevit, şu değerlendirme- leri yaptı: "Türkiye'nin hay- n için mi buradalar ? AB'nin kapısını Türkiye'ye açmak için mi, ekonomimizi veya güvenliğimizi güçlendirmek için mi, Kıbrıs'la ilgili hakla- nmıza destek olmak için mi Ankara'ya koşuyorlar. Tam tersine?.. AB'de kapüar yü- zümüze daha sıkı kapanıyor. Kıbnsb Türkler, Rumlann tutsağı durumuna getiril- mek isteniyor. Dahası, Tür- kiye anlamsız bir savaşın kurbanı durumuna sürükle- niyor. Türkiye'ye > önelik ve- ya bölgemizde bir tehdit ol- madığı halde, toprağımıza 100 bin yabancı asker yığıl- ması, 40 bin Türk askerinin olası savaş alanlarında gö- revlendirilmesi, tüm liman- lanmızın, tüm havaalanlan- mızın bizi ilgilendirmeyen bir savaş uğruna seferber edilmesi tasarlanıyor." Yıllarca çekilen ağır sıkın- hlardan sonra düzlüğe çıkma- ya başlayan ekonominin ye- niden tehlikeye sürüklenme tehdidiyle karşı karşıya bu- lunduğunu savunan Ecevit, "Atatürk'ün en değerli öğü- dü olan 'Yurtta banş, cihan- da banş' ilkesi çiğnenerek yurdumuzda da cihanda da savaş ortamına giriyoruz" dedi. Ecevit, değerlendirme- lerini şöyle sürdürdü: "Tür- kiye bu oyuna gelmemelidir. Yeniden binlerce evladımız kurban edilmemelidir. Gü- neydoğumuz yeniden fela- ketlere sürüklenmemelidir. Fakat, devlet kuruluşlan arasında, büyük çelişki ve kargaşa vardır. İktidar par- tisinin genel başkanı da yet- kisi olmayan konularda, devlet politikasını belirle- meye kalkışmaktadır. Müt- tefiklerimiz de Türkiye'de- ki dış politika kargaşasın- dan yararlanmaya kalkış- maktadırlar. Dün (önceki gün) en duyarlı konularda Dışişleri Bakanı ile Dışişleri Bakanuğı ve Genelkurmay Başkanüğı arasında ortaya çıkan ayrılıklar tehlikeh'dir. Türkiye bu yüzden bir kar- gaşaya ve savaşa sürüklen- mektedir. Biz savaşmasını da çok iyi biliriz ama ancak banş için gerektiğinde sava- şı içimize sindirebiliriz." Ankara diplomatik —baskı^ltında^— • Baştarafı 1. Sayfada se marnz kaldığmı" vurgu- layan Baykal; Dışişleri Baka- nı YaşarYalaş'm üslerle ilgi- li açıklamasına değinerek "Sanıyorum, Sayın Bakan ABD'lileri memnun ede- cek, sevindirecek, iyi niyet- li bir değerlendirme yap- mak istemiş. Ama o değer- lendirmenin içinin boş ol- duğu anlaşılıyor" yorumu- nu yaptı. Baykal, Straw ile yaptığı 40 dakikalık görüş- meden sonra gazetecilerüı so- rulannı yanıtladı. Görüşmede Kıbns konusunun ele alındı- ğını aktaran Baykal, "Annan tarafından hazırlanan Kıb- ns raporunun hızla sonuç- landınlması gerekriği görü- şündeler" dedi. Baykal, bir soru üzerine "Türkiye'nin AB'ye girme hevesinin Kıb- ns konusunda esnekliğe yol açabileceği umudunda olduklannı" sözlerine ekle- di. Kıbns Rum Kesimi ve KKTC'nin Annan planına tepkilerinin aynntılı biçimde ortaya konmadığını vurgula- yan Baykal, Kopenhag Zirve- si öncesinde yeni bir çerçe- venin ortaya atılabileceğini söyledi. Baykal, "Bu defa bu çerçevenin kesin olarak kabul edilmesi veya redde- dilmesi istenecektir. Bu ka- bul ya da ret karanna bağ- lı olarak Kopenhag karar- lan şekjllenecektir" açıkla- masını yaptı. Baykal, Yakış'm üslerle il- gili açıklamasıkonusundaki bir soruya da "Öyle anlaşılı- yor ki, ABD ile Irak'a mü- dahale konusunda aynntılı bir müzakere yapılmış de- ğildir" yanıtım verdi. Bay- kal, bir başka soru üzerine de şu değerlendirmeleri yaptı: "Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Baskılar olağa- nüstü yoğunlaştı. Böyle bir dönemde hükümetin tav- nyla ilgili somut bir bilgi- miz yok. Bunu bir şikâyet olarak da alabih'rsiniz.Öte yandan hükümetin tavnnı doğru şekilde izlemek de çok güç. Hükümet adına yapılan açıklamalann sık sık yanlış anlaşıldığı doğ- rultusunda açıklamalarla değiştirUdiğine tanık oluyo- ruz, Öyle anlaşılıyor ki, bu hızlı diplomatik trafik hü- kümetin çizgisini zaman za- man etkiliyor. Ciddi bir da- yanışmaya ihtiyaç var. Bu- nun sağlanmasıTürkiye ba- kımından i\i olur. Türkiye, uluslararası alanda diplo- matik prese maruz kalmış- tır. Bu süreçte eşgüdüm içinde davranmak gerekir." GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Paket... Paket paket demokrasi... İçinde yok yok. Sınır- sız özgürlükler, Terörle Mücadele Yasası'nı tırpan- lamalar, örgütlenme özgürlüğünün önünü açma- lar... Hazırlık aşaması hep güzel ve heyecanlı geçer. Iş, bunu Meclis'ten geçirmeye gelince renk deği- şir. Çünkü, başlangıçta her parti pakete evet de- diği halde, Meclis'te her partiden ayrı ses çıkma- ya başlar. Selamet versin, Erbakan ve ekibi bu- nun ustasıydı. Her demokratikleşme adımına evet yanıtı verip seslenirlerdi: "Hocanın selamı var, içine 24 Ve parti kapatma- ları zorlaştıran maddeler de girse ne güzel olur, anayasa 24 ayarolur, diyor!" Şimdi öncekılerden farklı bir durumla karşı kar- şıyayız. Tek başına iktidar olanağını elde eden AKP, demokratikleşme paketine kendi istemleri- ni yerleştırmek yerine, kendi istemlerinin etrafına biraz demokratikleşme ekti, sahneye çıktı. Deyım yerindeyse demokratikleşme adımlan AKP'ye uyduruluyor! Bunun ilk halkası, AKP hükümetınden sorumlu Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın duru- mu. Pakete, Erdoğan'ı kurtaracak yasaların da konması ve büyükçe bir adım olarak kamuoyuna duyurulması planlanıyordu ama, bakıldı ki işi faz- la büyütmemek, önce Genel Başkan'ı kurtarmak gerekiyor, Erdoğan'a özel bir bayram hediyesi ha- zırlandı. Demokratik bayram paketimiz, anayasanın 3 maddesinden oluşuyor; 67, 76 ve 78. maddele- rin değişmesi için anında 250 imzalık öneri TB- MM Başkanlığı'nasunuldu. 67. madde, Erdoğan değişıkliklerinin Siirt seçiminde de kullanılması için yenilenecek. 76. madde, "affa uğramış olsa- lar dahi" milletvekilı seçilemeyeceklerin önünü açacak, böylece Erdoğan'ın gıydiği hüküm giyil- memiş olacak. 78. maddedekı değişiklikle arase- çımin her dönem sadece bir kez yapılması koşu- lu kaldırılacak. CHP'nin de bu gihşime soğuk bakmadığı bili- nıyor. Gerçi CHP'ye rakam olarak gereksinim yok ama, başlangıcın sorunsuz olması için bu şart. Seri demokrasi üretimi! Bakanlar Kurulu'ndan çıkan ve Başbakan Yar- dımcısı Ertuğrul Yalçınbayır tarafından açıklanan ana paket ise 16 yasada 32 maddelik değişikliği öngörüyor. Bu maddeler geçen cuma günü yapı- lan MGK toplantısında da gündeme geldi. Bazı- ları üzerindeki çekinceler dile getirildi. Yine Yal- çınbayır'ın başkanlığında bir ekip tarafından son şeklı verildi. Başbakan Abdullah Gül'ün açıklamasına gö- re, bu paket öncü. Ardılları da var. Bunlar, Kopen- hag kriterlerinın de gereği olarak düşünülebilecek, bir başka deyimle kamuoyuna "Bakın biz Kopen- hag 'a uyuyoruz, onlar da bize uysun" denebilecek maddeleri ıçeriyor. Yalçınbayır da Gül'ün ardından, "Bu paketi kı- sa aralıklaıia yenileh takip edecek" dedi. Demek ki, öncekilerden farklı olarak bu hükü- met işi seriye bağlayacak. Seri üretim... Ekono- mide üretim artışına henüz geçilemedi ama, ya- salardakı üretim fena gitmiyor. Sonraki serilerde ne olacağını öngörmek zor değil. Çünkü, bayra- mın hemen sonrasında, büyük olasılıkla 10 Ara- lık'ta Meclis'te görüşülmesi planlanan pakete gi- remeyen maddeler var. Bunların başında türban- lı öğrencilerin de içinde bulunduğu disiplin affı geliyor. Hükümetin önümüzdeki dönem gerçekleştıre- ceği çalışmaların çerçevesi belli oldu. Hangi ya- sada değişiklik yapılacaksa buna "demokratik- leşme paketi" denecek. Adı da kulağa hoş geli- yor. Karşı çıkana ya da bu değişiklikler şu sakın- caları doğurabilir, diyene söylenecek şimdiden belli: - Vayy sen demokratikleşmeye karşı mı çıkıyor- sun? Bizdeki demokratikleşme, paketten çok rake- te benziyor. Alıyorsun anayasayı ya da ışine gel- meyen yasaları, raketin üzerinde gezdirıp gezdi- rip ıstediğin yöne gönderiyorsun! Hangi yöne giderse, her yön demokratik! ankcum@ttnet.net.tr Adalette tasarruf önlemleıH • A.VKAR.\ (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek. kamu harcamalannda tasarruf sağlanması amacıyla bakanlık bünyesinde genelge yayınüayarak tasarruf önlenılerinin bir an önce uygulanmasını istedi. Genelgede. makam hizmetlerine taşıt tahsis edilenlerin. bu taşıtlan ev ve görev yerlen arasında sadece sabah ve akşam saatlerinde kullanacaklan; makam araçlannın, milli bayramlar. ulusal arima günleri ile bakanlık tarafından veya diğer kurumlarca düzenlenecek resmi toplantılara geliş ve gidışleri haricınde hiçbir şekilde kullanılmayacağı belirtildi. Rüşvetçi pofisler ceıaevinde • İstanbul Haber Servisi - Beşiktaşta bir minibüs şoförunden para alırken özel bir tele\iz>on kanalınca görüntülenen 2 polis memuru rutuklandı. istanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'nce gözaltına alınan polis memurlan Muzaffer Açıkgöz ve Mahmut Orhan Özturk. Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki sorgulannın ardından Nöbetçi 11. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak cezaevıne gönderildi. Memuplardan eytem • İstanbul Haber Servisi - Istanbul'un çeşitli beledıyelennde çahşan bir grup memur. çektikleri geçim sıkıntısını, Fatih"teki Çarşamba Pazan'nda çorap, limon. soğan gibi ürünler satarak protesto etti. Eylem sırasında bir çorap standında satış yapan Memur-Bel-Sen Genel Başkanı Nasuh Özdemir, Şeker Bayramf nın arifesinde memurlann evlerine eli boş gittiklerini belirterek "Bizim burada mizansen olarak gerçekleştirdiğimiz olayı memurlar haftada ıki gün gerçekten yaşıyor" dedi. Toplu iş sözteşmesi imzalandı • İstanbul Haber Servisi - Özçelik-lş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında sürdürülen 2002- 2004 Grup Toplu tş Sözleşmesi görüşmeleri, anlaşmayla sonuçlandı. MESS'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, sözleşmeyle işçilerin saat ücretlerine ilk 6 ay için ortalama yüzde 12, ikinci, üçüncü ve dördüncü 6 aylar için de TÜFE oranında zam yapılması kararlaştınldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear