Catalog

Genel Yavın Yönetmeni: îbrahim Yıldız • Yaaişleri Müdürü: Safim A^»asfan#Sorumlu Vfüdür Vlehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET \AKn adısa İLHAN SELÇUK Istıhbarat Cengiz Yıldırım 9 Ekonomı Öz- lem Y üzak • Kültür Egemen Berköz 9 Spor AbdülkadirYücelman • Makaleler Sami Ka- raören 0 Düzeltme Abdullah Vazıcı 0 Bıl- gı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Meh- ınet Faraç 0 Avrupa Temsılcısı Gürav Öz YayınKunılu İlhan Selçuk (Ba5- kan). Emre Kongar ı Daruşman). Orhan Erinç, Hiknıçt Çetin- kaya. Şükran Soner. İbrahim Yıİdız, Orhan Bursalı. Musta- fa Balbav, Hakan kara. Ankara TemMİcısı Mustafa Balbay AtaturkBuhan No 125, Kat4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 hatl. Faks 4195027 • tzmırTemsılcisi SerdarKızık. H ZıyaBlv 1352 S 2 ITel 4411220. Faks 4418745 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğiu, tnonu Cd 119 S No 1 Kat 1. Tel 363 12 11 Faks 363 12 15 Muessese Muduru Erol REKL\M: P.M. Ltd. Şti. • Genel Erkut 0 Koordınator MucturGülbın Krduran • koondjıator \hmet Korulsan • Mu- Rcha Işıtman • Genel MıiduA rd hasebe Bülenl Yenertt Se\da Çoban • Fınansman Mudunü tdare Hüse\in Gürer Çetin ErduranTel 0212 514 07 5ı- • Satıı, Fa'ziletKuza 513 »460-61. Faks 0212 513 8463 \ayunJa>aD: Yenı Gün Haber \jansı Bastn ve \ayıncılık \ Ş Baskı: Sabah \a>ıocılık A Ş Tûrkocagı Cad '9 41 Cagaioğlu 34114 Istanbui PK 246 - Sırkecı '4435 Isunbul Tel 10 212)51205 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 16ARALIK2002 tmsak5 39 Güneş 7 13 Öğle 12 05 Ikındı. 14 22 Akşam: 16.43 Sahayı yarasalar bastı • SAN ANTONIO (AA) - ABD Profesyonel Basketbol Ligi'nde (NBA) önceki gün San Antomo Spurs ile Los Angeles Clippers takımlan arasında oynanan maça, birkaç yarasanın sahaya girmesi nedeniyle 5 dakika ara verildi. San Antonio Spurs'ün geçen sonbaharda açılan yeni sahası BBC Center'da oynanan maçın ikinci çeyreğınde, 4 yarasanın sahanın üzerinde uçması üzerine bazı seyircıler kısa bir süre paniğe kapıldı. Hakemlenn yarasalann yakalanması ıçin ara verme karannın ardından devam edilen maçı San Antonio 97-84 kazandı. Kopya bebek Belerad'da • ROMA (AA) - Yugoslaw~ 'da yayımlanan "Nin'" adlı dergi, ttalyan doktor Severino Antinori'nin, ilk kopya bebeği Belgrad'da dünyaya getıreceğini iddia etti. Antinon ile geçen hafta Yugoslavya'da düzenlenen bir konferans sırasında yaptığı röportaja yer veren dergı, ilk kopya bebeğin, ocak ayı içinde doğacağmı bıldırdi. Italyan doktor ise böyle bir röportaj yapmadığını savundu. Onarın tablosuna 130 milyar • tstanbul Haber Servisi - Antik A.Ş. tarafından düzenlenen 214. müzayedede, ressam Hikmet Onat'ın "Kuzguncuk'ta Ahmet Kaptan'ın Kale Motoru" adlı tablosu 130 milyar liraya satıldı. The Ritz-Carlton Otel'de gerçekleştirilen müzayedede îbrahım Çallı'nın "Manolyalar" adlı yağlıboya tablosu 88 milyar liraya, Germain Fabius Brest'in "Mesire Yeri" adlı tablosu ise 75 milyar liraya ahcı buldu. Katı sigara yasakları • CHICAGO (AA) - ABD'de Güney Maıne Ünıversıtesi'nde, bınalann içinde ve yakımnda sigara içmek yasaklandı. Üniversite binalannın içine dışına asılan ılanlarda. sigara içmenin yasak olduğu, binaların ancak 15 metre ve uzağında sigara içilebileceği belirtildi. Önümüzdeki yıl sonbahar aylannda yasak sigara sınınnın daha da genişletıleceği bildirildi. Dimanche.ch gazetesinin haberinde eskiABD Başkanı Cünton ile sinema oyuncusu Loren'in CD kaydı yaptığı bikürildi. 7 ¥• Jn Cfinton - Loren düeti • CENEVRE (AA) - Eski ABD Başkanı Bill Clinton, ttabyan sinema oyuncusu Sophia Loren ile Cenevre'de bir müzik CD'si kaydetti. Dimanche.ch gazetesinin haberinde, dün Isviçre'ye gelen Clinton'ın, Hollandalı plak şirketi "Pentatone"un hazırladığı "çok gizli" bir projeye katılmayı kabul ettiği belirtildi. Clinton'un Sophia Loren ile şarkı söyledıği kaydedilen haberde, dün yapılan CD kaydında, ikiliye Kent Nagano'nun yönettiğı Suisse Romande Orkestrası'nın eşlik ettiği belirtildi. Zengin erkeklerin dolmakalem, maket, saf kaşmir, tavla, özel zevkleri cep yakıyor Bu fiyatlar çıldırmış olmalıHaber Merkezi - Moda sektörünün kadınlara çalıştığı yönünde yaygın ınanç j§ kayboluyor. Modacılar kadın- | » lann yanı sıra erkeklere de ğm ayakkabıdan giysilere, tıraş ta- ^ p kımından maketlere, parfum- den dolmakaleme kadar birçok şık ürün hazırlıyor Le Figaro Magazi- ne'in habenne gö- re erkek modasın- da doğala dönüş yaşanıyor. Erkek- Timsah densınde ayakkabı 3350 Euro. (5.290.000.000 TL) lerin yeni tutkusu artık el yakan fiyatlanyla el yapımı ayakkabılar, saf kaşmir giysiler, göv- desı Amerikan tımsah densınden dolmaka- lemler, tahtadan satranç takımı ve tavlalar. Le Figaro Magazıne. erkeklenn bu pahalı tutku- lannın nerede, ne kadara ahnacağını araştır- mış. Bunlardan bazı- lan: Altın iple dikil- miş yalnız Ameri- ka'da bulunan yag- la tabaklanmış tay İstenen konuda gravürlü yapılao, tabanı haİı kaplı tavla 6000 Euro. (9.480.000.000 TL densınden yapılmış bir ayakkabı Santoni Ma- ğazası'nda 12 750 Euro. köpekbalığı derisı kaplı Vexin bıçak Holland & Holland'da 920 Euro, Leatherman ve kerkentele densinden kabı VJW'de 210 Euro, köpekbalığı densi sa- pıyla alümnıyum ve titandan yapılmış Inox bıçak Serge Amo- ruso'da 839 Eu- ro, Tımsah den- -s sınden ayakka- bı Crockett& Jones, den kı- lıflı cep feneri VıIIa'dalI5 Euro, den ;• \ kılıflı bahçı- van makası VJW 210 Euro, ipek astarlı timsah derisi eldivenler Agnelle'de 400 Euro, ucu rodyumdan, gövdesı tımsah densınden kartuşlu Cargo dohnakalem Louıs Vuitton'da 985 Euro, meşe ağa- cından ve denden küçük bavul VJW'de 1500 Euro, zarlan kerruk ve gümüşten, piyonlan bronze emayeden olan, ıstediğinız temada yapılabilen halı tabanlı tahtadan tavla VJVV'de yaklaşık 6000 Euro. kaşmırden batta- niye ve yastığı Cesa- re Gatti'den 680 Eu- Gövdesi tünsahl ro, bornozu ve ke- densınden dolnıa-' sesi Cesare Gattı'de kalem 985 Euro. 610 ve 151 Euro. (1.550.000.000 TL) Turistlerin şikâyeti üzerine önümüzdeki sezon tekne turlarında müzik yasaklandı Gürültükirliliğimercek altındaÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Dünyanın en güzel koylannuı bulunduğu Fethiye'nin Ölüdeniz ve Göcek koylannda tur teknelennin müzıkli eğlence yapmalanna yasak getinldi. Fethiye Kaymakamlığı tarafından alınan karann önümüzdeki tunzm sezonunda geçerli olduğu bildirildi. Fethiye Kaymakamı Cengizhan Aksoy başkanlığında yapılan toplantıda. müziklı eğlence yapan tur teknelerine sınırlama getirildi. Turlstler rahatsız Kaymakam Aksoy, "Ahnan kararlar çerçevesinde önümüzdeki sezon müzikU eğlence yapan tur tekneleri ile mehtap turu yapan tekneler Fethiye'de Kızdada Koyu, Göcek'te Göcek Adası Koyu dışînda seyredemeyecekler'' dedi. Kaymakam Aksoy, isteyerun ıstediği koyda teknede müziklı eğlence yapmasının ötekı teknelerdekı tunstleri rahatsız ettığinı belirterek bu yönde çok sayıda şıkâyet aldıklannı söyledi. Aksoy, ınsanlann Fethiye'ye sadece eğlenmek için gelmediklerıne dikkat çekerken koylarda gürültü kırhlığine kesinlıkle izin verilmeyeceğinı kaydetti. UZAYLI KURBAĞA- Almanya"da süren şampiyonada ttalyan Davide Rummulo da Uginç görünümlü sporculardan biriydL Erkekler kategorisinde 200 metre kurbağalamada yanşan sporcu objektiflere takümaktan knrtulamadL (Fotoğraf: AJP) Bir sporcu iki altm Almanya'nın Riesa kentinde süren Avrupa Kısa Kurvar Yüzme Şamphonası'nda objektiflere Uginç görüntüler takıbyor. Suvıın altındaki sporcular boneleri ve goziükleriv le zaman zaman uzayhlan andınyortar. Şampiyonada loyasıya mücadelede sürüyor. Martina Moravcova, iki altın madarya birden kazandı. Slovak sporcu, 200 metre serbestte ve 100 metre kelebekte raldplerini geride bırakarak muthı sona ulaştı. SIRALAMASINDA BtRlNCt MESLEK Kadınlar öğretmen Haber Merkezi - Türk kadınlanrun en yogun çalışnklan meslek alanlan tekstil, öğretmenlık ve tıpla ılgıh konular olarak belirlendi. Kadınlar aynca bankacılık, borsa, gıda, madencılık, otomotiv, tanm, tekstil, medya, tunzm. enerjı, ulaşım, sigorta, ınşaat, bılışım, ılaçT reklam, danışmanlık, üniversite, hukuk, basın gıbı hayatın pek çok alanında da erkeklere meydan okuyor. Türk-tş Kadın tşçıler Bürosu Uzmanı Şufc Özkuzukıran'ın "Türk Kadınının İş Yaşanundaki Yeri" konulu araştırmasına göre, günümüzde Türk kadınının üçte biri ış yaşamında yer ahyor. Çahşan kadınlar, uzmanlık gerektirmeyen mesleklerde yoğunlaşırken işgücü piyasasındaki kadınlar, genellikle kısmı çalışma, geçici çalışma ve evde çahşma gibi tipik ve kayıtdışı istihdam biçimlerinde ağırlıklı olarak yer alıyor. Bu tür emek-yoğun işlerin başında dokumacılık, konfeksiyon ve evde yapılan parça başı işler geliyor. Kadınlar kentlerde düşük, kırsal alanda oldukça yüksek oranlarda çalışıyor. Kırsal alanda "ûcretsiz aOe işçisi" olarak çahşan genç laz ve kaduılann oranı yüzde 62.6 düzeylerinde bulunuyor. Öte yandan, hizmet sektöründe kadın işgücü oranı yüzde 57.5 ile en önde yer ahyor. Araştırmaya göre, dünya genelınde ve Türkıye'de aynı ış içın erkeklerden yüzde 25 daha az ücret alan kadınlar, çocuk bakımı ve ev işlen ıçinse erkeklere oranla beş kat daha fazla vakıt harcıyor. I KIRVUZININÇEKİCriİĞl Hindistan'ın Bombay kentindeki moda baftası tüm hızıyla süriiyor. İki hafta sürecek ttalyan Kültür Festivali kapsammda düzenlenen defileler göz okşuyor. ttalyan tasanmcı Renato Balestra'nın da giysüerine damgasuıı \nran j kırmızrydı. (Fotoğraf AP1 Türk insanının başan anlayışı izle, öğren ve uygula: Oyaptı, ben deyaparım ANKARA (AA)-Kişisel Gelışim Uzmanı ve araştır- macı yazar Mümin Sekman, Türk insanının beklentıle- nnin îsvıçre vatandaşlan- nın standartlanna çıktığını, ancak yeteneklennın Pakis- tanlı standartlannda kaldığı- nı söyledi. Çıkardığı en son kitap olan "Türk Usulü Başan" ile ıl- gilı açıklama yapan yazar Sekman Türk insanının ba- şanlı olmak içın kullandığı usul ve usulsüzlükleri an- lattı. Sekman, Türklennyap- tğı en önemh yanlışın, işi ya- parken planlamak oldugunu söyledi. Başanlı ohnak için bu geleneğın terk edıhnesi gerektiğini anlatan Sekman, ıkıncı bir noktanın ise insan ihşkilerindeki kurnazlık ve güvenilmezUk oldugunu be- lirtti. Sekman Türk insanın- da ilk önce kendinı müte- vazı gösterip sonra insanla- nn tepesine çıkma hah ve gördüklerini öğrenme anla- yışı olan "O yapü oldu, ben deyapabflirinr şeklınde bir fizıbilite anlayışı olduğuna dıkkatı çekti. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN '...Çünkü Yaşanan Budur!..' Bir zarnanlar, anlatmıştım; bir daha anlatılmaya de- ğer; basbayağı, yarım asır oluyor! Yanlış haürlamıyorsam, 50/51 kışıdır (Paris); Fransız- cam az buçuk ılerlemiş, edebıyata meraklı Fransız genç- lennı anyorum; solcular arasında buldum, şıır yazdığı- mı, hatta bir kıtabım oldugunu oğrenınce ılgılendıler; ıç- lerinden bınsı, bıraz da istıhfafla sordu: "Türk şiiri na- sıl bir şey?" Onlardan aşağı kalmadığımızı kanıtlamak içın, en 'Batlı' şaırlenmizden, (Orhan Veli, Oktay Rffat vs.) kı- mısı zaten çevnlmış. kımısını lyı kotu benım çevırdığım, bazı omeklerokudum; hoşnutsuz, burun kıvırdı:"-... bun- lar, Fransa'da geçen yüzyılın sonunda denenmiş birtarzın, taklitleri!" Dadaıstlerı, gerçekustuculen oğ- rendıkçe, dedığının doğru oldugunu anlayacaktım, ama; şıınde aşağı gorulmeyı de hazmedemıyorum; epeyce uğ- raşarak, Bâkî'den, Nedîm'den, FuzûlTden birkaç ga- zelı, bir iki rubaıyı çevırdim; dengıne getırebildiğım bir akşam ustu. Ouartier'dekı Dupont Kahvesi'nde, ay- nı çocuklara okudum; suratları allak bullak oldu, o on- cekı şıırten aşağılayan, istemeyerek kabul ettı:"- ...bun- larfarklı, hem özgün, hem imgeleri güçlü!" Keyfime dıyecekyoktu! Ne zamana kadar? Erzincan askerliğimde, Dumanlı / Sürperen telefon hattını çe- kiyoruz; aydınlık bir akşam ustu, olayın gerçek mana- sını birden kavradım: Yahu nedir, bu düpedüz 'özgün' 'ulusal' edebiyatını oluşturamamış bir ülkenin; iz- zetinefsini kurtarmak için, 'ümmet kültürüne (ede- biyatına)' başvurması - hatta 'sığınması' anlamına gelmiyor mu? Bu 'tesbıt'in önüme açtığı ufuk -yoksa 'uçurum' mu demelıyım?- çok daha önemlı sorunlan, tartışma ımkâ- nını bahşedecekti. ...pls bir yer!..' 'Çağdaşlaşma'yı, 'Bablılaşma' diye alır; gıyim ku- şamından, sazma sozune şıınne kadar, her şeyını 'ec- nebı 'ye benzettıkçe 'gelıştığın' zehabına kapılırsan, va- racağın yer -J. M. Albertini'nın saptadığı gibı- sonuç- ta yabancıların da senı küçuk goreceğı, pıs bir yerdır, hele Bat Türkleri gıbı, aşağı yukan bın yıllık -hem 'ya- tay' hem 'dtkey'- bir 'ümmet kültürü' sentezıne sahıp- sen, halk olarak bunu kabullenemeyeceğın, kesın! Nı- tekım Fransız, 'modem' şıınmizı kuçumseyınce, sılaha sanlır gıbı, derhal Bâkî'ye, Nedîm'e, FuzûlTye nıye sa- nlıyorum, bundan! lyı de, ya Cumhuriyet donemınde, kendısıne doğru durust 'ulusal ve çağdaş' bir kultur sen- tezı sunamadığımızı; Tanzimatta olduğu gıbı ışı yıne tak- lıtçılığe döktuğumuzü gören Türk halkı; ızzetinefsını ve tanhinı kurtarmak ıçin, -benım yaptığım gıbı-, geçmışı- ne sarılırsa ne olacak? Çünkü yaşanan budur, Cumhuriyet, hele o 'topal' Demokrası, toplumdaki alryapı dengesinı değıştırmış- tır; bunun üstyapıya yansıması lâzım, kulturel anlamda bunu aydınlar yapacak, gel gor kı onlar Anadolu Şair- leri ve Hikâyecileri dönemını, Gazi olur olmez kapa- tıp; Yunan / Latin tabanına kayarak. Batılılaşmayı yeğ- ledıler; halkla, aydının arası açıldı; halk, aydına 'yaban- cı' dıye bakıyor; aydın, halkına 'ılkel' dıye! Imam/Ha- tip okullannı, tam o sırada, Anadolu'nun heryennden pıtrak gıbı fışkırhrsan, bu mağrur ve geçmışıne sâdık aha- lı, ızzetinefsını korumak içın Ümmet (Tarikât) küttürü- ne sanlır mı, sanlmaz mı? Aydın kesimi, Çağdaşlaşacağım' diye Batılılaşı- yor', yâni 'Kültürsüzleşiyor', yani 'Yabancılaşıyor'; 'ilerteme'yi, altyapıda güçlenmek, üretimi artırmak; önce sanayileşmek, arkasından sanayi sonrasına geçmek diye alacak yerde; Ingiliz gibi salınmak, Fransız gibi şiir yazmak, Alman gibi bira içmek; Ital- yan gibi sakal bırakmak sanıyor, Anadolu halkı, kendisi gibi yozlaşmadığı, tam tersine, 'aidiyetini' ve 'izzetinefsini' savunduğu için, ona 'sömürge- ci'nin 'yeıii halka' yaptığı gibi, 'ilkel' muamelesini lâ- yık görüyor. Peki, hıç duşündunuz mü? Bu ınsanlara, durust ve namuslu bir seçım fırsatı venlırse, ne yapariar? Kasıla kasıla, onlan 'adam edeceğını' ıddıa eden; bu haddıni bılmez 'alafranga' 'bey takımı'mn, partılen yenne; soy- lemı kulaklannaen hoş gelen, 'ümmet' edâlı partılen ık- tidara getırmezler mı? 14 Mayıs 1950'nin de, 3 Kasım 2002'nin de, asıl izahı budur. '...ya o çiirler Türkçe ise...' ...evet, o ıtirazı bekliyordum; denılıyor kı, "Osmanlı Ûm- met sentezı de ne, öyle bir şey yok kı, Osmanlı kiıltü- ru, yan Araptır, yan Acemdır; hıçbır özgünluğu yoktur; bu bakımdan, Batı Türklen Tanzımatöncesınde de 'kül- türsuzleştınlmış' ıdileıi.. " Orta, hatta yüksek oğretım boyunca, kımbılır kaç ne- sıl bu ıddıa ile yetiştınlmıştır! Doğru değıl, Osmanlı / Sel- çuklu 'Ümmet' Kültürü Sentezi, Batı Türkleri tara- fından; hem Asya'dan sürükleyıp getırdığı 'yatay', hem Önasya'da bulduğu dıkey külturienn hepsıni özumse- yerek, ozgun ve kendıne mahsus olarak yaratılmıştır Arap ve Acem unsuru. bu bıleşıme Islamıyet'ın kattığı öğe- ler; onun dışında, Ortodoks (Rum), Gregoryen (Er- menı"), ayrıca Süryani, vb. küttür biieşenleri de var. Neticede öyle sağlam bir hayat bıçımı oluşturmuştur kı, gücunu ve özgunluğunu; Tuna'dan Aden Körfezi'ne, bugun bıle hemen her yerde yaşadığını görmekle. an- layabılıyoruz. Bir de ornek. Alliance'da, bırı Iranlı, bın Iraklı ıkı oğ- rencıyle dost olmuştum; bir akşam estı, onlara dedım kı, "- ...bakın size çok hoşlanacağınız bir kaside okuyacağım!"; merakla ısteyıp, hevesle dınledıler; or- ta oğretımde. Turkçe'nın Arapça ve Acemce tarafından ıstıla edilmış olduğu oğretılmemş mı; Arap ve Acem dost- lanmın, Fuzûlînın 'Su Kasidesi'nı şıp dıye anlayacak- lannı sanıyorum. Hayır, boş bakışlarla dınleyıp, sonra ba- na ne dedıler, bilın bakalım: "- ...iyi ama, bazı kelimeler dilimize çalıyorsa da, bu şiir Türkçe! Bir şey anlayamadık!..." e-mail:tilahan(« isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88