01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5- KA3M 2002 SALJ CUMHURİYET SAYFA SEÇIM 2002 AJCP lideri birkaç isimle Köşk'e çıkmayı düşünürken kulislerde 'Yalçınbayır formülü' öne çıkıyor Erdoğan randevuisteyecekSARIOĞLl AIVKÂRA - Hukuksal sorunlarla girdiği genel seçünde "tek başına ik- tidar'' çoğunluğunu yakalayan Adalet ve Kalkıiîma Partısi ı AKP), liderinin milletvefcli olamaması nedeniyle *baş- bakan adjyınT anyor *Başbakan ada- yını" kunımsallaşnran birtüzük deği- şikJiği örerisini reddeden AKP Ge- nel Başkanı Recep Tayyrç) Erdoğan, yet- kili kurulunda "müzakere edeceği" birkaç isimle Çankaya Köşkü"ne çık- mayı amaçlıyor. Bazı AKP yönetici- leri ise Cumhurbaşkanhğı makamın- dan yapılacak "sürpriz görevlendir- meye" önemlı olasilık tanıyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in "devietorganlannınuyıunluça- • Devlet organlannın uyumlu çalışmasmı gözeten Cumhurbaşkanı'nm, başbakanlığa 'makul bir isim' olarak AKP Genel Sekreteri Ertuğrul Yalçınbayır'ı görevlendirebileceği yönündeki duyumlar AKP Genel Merkezi'nde değerlendiriliyor. lışmasınT gözeterek "makul bir isim olarak" AKP Genel Sekreten Ertuğ- rul Yalçınbayır'ı görevlendırebıleceği- ne ilişkın ciddi duyumlar AKP Genel Merkezı"nde değerlendiriliyor. AKP Merkez Yürütme Kurulu, baş- bakan adayhğı ile öncelikli ıcraat tak- vimini belirlemek üzere bugün topla- nacak. Erdoğan'ın istediği "müzake- re" için de bir hafta içinde kurucular kurulunun toplanması beklenıyor. Par- ti içındeki çekışmede ise Abdullah Gül ve Bülent Annç arasındaki yan- şa karşın Erdoğan'ın Vecdi Gönül gi- bı ""sadakatinegüvendiği" biremanet- çiyi ön plana çıkarmak isteyeceğine dıkkat çekiliyor. Erdoğan, dün akşam saatlerinde katıldığ] televizyon kanallannda yap- tığı açıklamalarda ise Cumhurbaş- kanı'na dönük "gensoru" tehdıdini yi- neledi. Onaylamadığı bir başbakan adayının güvenoyu alamayacağını ima eden Erdoğan, "Bu atama yapı- lır anıa. grubamuz sahiplenmezse ne olur? Asıl o zaman sıkıntı olur" dıye konuştu. Erdoğan. Anayasa Mahke- mesi'nin genel başkanlığına tedbir koyuncaya kadar bu görevden aynl- mayacağını, aynlırsa da partiyi dı- şandan idare edebileceğini de ifade etti. Erdoğan, başka bir televizyon kanaluıda da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den randevu talebinde bulunacaklannı söyledi. Abdullah Gül'e yakın isimler. Erdo- ğan'ın Anayasa Mahkemesi'nin ted- bir karannı beklemeden genel başkan- lıktan aynlmasını ve kurucular kuru- lunun hemen bir genel başkanvekıli seç- mesini öneriyordu. Anayasa Mahke- mesı'nde karar ile kesin seçim sonuç- lannın açıklanmasıyla ilgih takvimde- kı eşzaman nedeniyle Erdoğan isteme- mesine karşın bu formülün fıilen ış- ler hale gelme olasılığı seçenekler ara- sında sayılıyor. Tedbir karanyla ilgili AKP'ye 15 günlük savunma süresi ta- nınmasına ilişkin karar dün partiye tebliğ edildi. Buna göre AKP, 19 Ka- sım'a kadar savunma yapacak. YSK'nin kesin sonuçlan ilan tarihi de aynı günlere rastlıyor. Cumhurbaşka- nı görevlendirme için bu ilanı bekler- se ve Anayasa Mahkemesi de bu ta- rihlerde tedbir karan verirse parti ye- ni genel başkanı seçmek zorunda İca- lacak. Bu durumda yeni genel başkan milletvekilleri arasından seçilirse Cum- hurbaşkanf nın genel başkana görev verme olasılığı doğabilir. L Çok sayıda isim görev bekliyor Bakanlık yanşı başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tek başına iktidar çoğunluğunu yakalayan AKP'de "bakanükyanşr başladı. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyuna açıkladığı vaade sadık kalırsa bakanlık sayısı 25'e düşürülecek. AKP'de Mılli Görüş tabanından gelenler ile ANAP ve DYP'den transferlerin de aralannda bulunduğu birçok ismin yanı sıra Erdoğan'ın eski bürokratlan bakanlık için sırada bekliyor. Ancak •'başbakan adavuun" kim olacağı konusu, kabıne oluşumunu da doğrudan etkileyecek. AKP'de en büyük çekişmenin Başbakan yardımcılıklan ile Adalet, îçişieri. Ulaştııma, Bayındırlık ve Sanayi bakanlıklannda yaşanması bekleniyor. Başbakan adayı olmaması durumunda Vecdi Gönül'ün Meclis Başkanlığı'na getirilmesine kesin gözüyle bakıhyor. Ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı £6 Coşkun, bu makamı bırakmamak ıçın ağırlığını koyarken Maliye Bakanlığı'nda eskı Istanbul Defterdan Nurettin Canikü'ye büyük olasılık tanımyor. Başbakan yardımcılıklan için ise yine "Başbakan" olup olamayacaklanna göre Abdullah GüL Bülent Annç ve Abdulkadir Aksu'nun adı geçiyor. Dışişleri Bakanlığı'na Yaşar Yakış'ın getirilebileceği veya Gül'ün Başbakan Yardımcısı veya Dışişleri Bakanı olabileceğı konuşuluyor. Murat Başesgioğju'nun yeniden İçişleri Bakanlığı'na getirilebileceği belirtiliyor. Eski Dış Ticaret Müsteşan Kürşat Tüzmen, eskı Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan. Grup Başkanvekili Salih Kapusuz. eski SEKA. Genel Müdürü Kemal L nakıtan. Grup Başkanvekili Hüseyin Çelik ile tlyas Arslan kabıneye girebilecek isimler arasında sayılıyor. Millı Savunma Bakanlıgı için VahitErdem'in, Tunzm Bakanlığı için Erkan Mumcu ile Murat Mercan'm adı geçiyor? Başbakanlık'ta ilginç tablo ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Her ikisi demılletvekilli seçilemeyen Recep Tayyrç» Erdoğan ile Bülent Ecevit, Başbakanlık makamı ile ilgili olarak ilginç bir tablo oluşturdular. Anayasaya göre hükûmeti kurma görevi Cumhurbaşkanı tarafindan, TBMM üyelerinden birine veriliyor. Seçimlerden birinci parti olarak çıkan bir lider milletvekili olamadığı için başbakan olamazken partisı çok düşük oranda oy alan diğer lider, milletvekili olamamasına karşın teamüllere uygun olarak başbakanlık görevini sürdürüyor. Ecevit, Cumhurbaşkanı Sezer'e Bakanlar Kurulu'nun istifasmı sundu 57. hüküınet fiilen bittiANKARA (CumhuriyetBüro- su)-DSP, MHP ve ANAP'ın ko- alisyonu ile 28 Mayıs 1999 tari- hinde Başbakan Bülent Ecevit'in başkanlığında kurulan ve önceki günkü seçimlerde sandığa gömü- len 57. hükümet fıilen bitti. Ece- vit, dün Çankaya Köşkü'ne çıka- rak Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'e Bakanlar Kurulu'nun istifasmı sundu. Sezer, yeni hü- kümet kuruluncaya kadar Bakan- lar Kurulu'nun görev yapmasını istedi. Ecevit, AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın verdiği mesajlann çok açık olmadığına da işaret ede- rek. "Kendisi dikkatfi, anıa örtü- lübirüshıpkuDanıyor" dedi. Ece- vit, yeni kurulacak hükümetin, laik, demokratik rejime zarar ver- meyecek birtutum izlemesini um- duğunu söyledi. 3 Kasım'da yapılan seçimlerle ikndardaki tüm partılerin baraj ın altında kalması ile 57. hükümet dönemi de sona erdi. Ecevit, dün hükümetin istifasmı sunmak üze- re Çankaya Köşkü'ne çıktı. Cum- hurbaşkanı Sezer, 45 dakıka sü- ren görüşmede hükümetin istifa- smı kabul ederken ıktıdarda boş- luk doğmaması için mevcut hü- kümetın yenisi kuruluncaya ka- dar göreve devam ehnesini iste- di. Çankaya Köşkü'nden yapılan açıklamada da Bakanlar Kuru- lu'nun istifasının kabul edildiği be- lirtilerek "Bugüne kadar geçen hizmetleri için teşekküıierini ifa- de eden Cumhurbaşkanı, Bakan- lar Kurulu'nun yeni hükümet ku- ruluncaya kadar göreve devam etmesini istemiştir" denildı. Ecevit, görüşmenin ardından gazetecilerin sorularau da yanıt- ladı. fa Yüzde45'eyakmseçmen kit- lesinin oyu. TBMM'ye yansıma- dL Bu meşruiyet sorunu yaranr mı" sorusuna Ecevit. "Meşruiyet sayıhr mı sayümaz mı onun üs- tünde durnıak istemiyorum. Bu durum anormal yüksek barajm demokrasi açısından ne kadarsa- kmcaholduğunu gösterivor. Uma- nm ki önümüzdeki dönemde bu gibi aksakhklar düzeltflir" yanı- tını verdi. Ecevit: Seçim barajı yüzde l'e çekilmeli Ecevit, "Barajı neden hükü- mette olduğunuz dönemde kal- dnnıadınız" sorusunu ise "Evet hata erfik. Anıa öteden beri yük- sek baraja karşıyım" diye yanıt- ladı. Avrupa ülkelerinde bile en yüksek barajın yüzde 5-6 olduğu- na işaret eden Başbakan Ecevit, bunun yüzde 1-2'ye kadar indi- rilmesi gerektiğini, önümüzdeki dönemde bu aksakhklann düzel- tilmesini umduğunu ifade etti. 10 Kasım'da Atamız'ın Anısına ATATÜRK DEFİLESİ SEÇMENÎN YÜZDE 58'1 PARLAMENTODA TEMSİL EDİLEMİYOR Temsilde adaletsizlik Ankara Olgunlaşma Enstitüsü'nün hü/ırUıdıgı 'Atatürk Kostümleri' İstanbut da ilk kez Tepe Nautilusta. Mc'rkezimizin kar; olu^turulocak ctkileyici atmosferde, Erberk Ajans'ın manken kadrosunun 60 dakikalık muhteşem gösterisiylc Atamız'ı hep bırlikte hatırlayalım. MUSTAFAÇAKIR ANKARA - Katıhmın düşük olduğu 3 Kasım se- çiminde yüzde 58.75 gibi büyük bir kitlenin Mec- lis'te temsil edilememesi "meşruiyetvetemsilde ada- let" taruşması yarattı. AKP yüzde 34 oyla TBMM'de yüzde 66, CHP de yüzde 19 oyla yüzde 32 oranın- da temsil edılirken 24 mil- yon 350 bın 128 kişinin iradesi TBMM'ye yansı- madı. Seçme hakkına sa- hip olduğu halde 3.6 mil- yon kişi seçmen kütüğüne yazılmazken 8 milyon 806 bın 849 kişi de sandığa git- medi. Seçime katılım ora- nı yüzde 78.68'de kaldı. 3 Kasım seçımlerinde parla- mento yüzde 90'la rekor bir yenilenme oranına ulaş- tı. 3 Kasım seçimleri, ka- tılımdan temsil oranma, parlamentonun değişimin- den baraj altında kalan par- tilere dek birçok açıdan YRD. DOÇ. COŞAR: SİSTEM DIŞIARAYIŞLAR OLABÎLÎR ^Meşruiyef şkldeti uyarısı jrıh: ia K.ı-,ım 2002 .ı-.l : 19 00 *» ırr : Tept N.ıulılU'j / K.ıdıko/ 0216 33? 39 29 Carrefonr <(> © O Ttpahome •CAHSİ nautlus İSTANBUL/ANKARA (Cumhu- riyet) - Başkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası îlişkiler Bölü- mü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. SimtenCoşar, 3 Kasım seçimleri so- nucunda seçmenlerin yüzde 45"inin parlamento dışında kahnasınm "meş- ruiyet krizi'' yarattığmı söyledi. KESK Genel Başkanı Sami Evren, seçimlerle birlıkte mevcut merkezin çöktüğünü belirterek bu antidemok- ratik seçim sisteminin değiştirilme- sini istedi. EvTen dün yaptığı açıkla- mada seçim sonuçlannm ekonomik krizin ağır faturasını ödeyen ve yok- sullaşan halkın tepkisini ortaya koy- duğunu ifade etti. Evren, '"Dünyanın birçok yerinde ekonomik krizler ve yoksullaşma solugüçlendirirken Tür- krve'de tersi bir durum söz konusu- dur. Bu durum emek ve demokrasi- den yana güçler tarafindan dikkatle değeriendirilmeh" dedi. Marjinal gruplan parlamento dışm- da rutmayı amaçlayan baraj uygula- masının, tam tersine "merkezin mar- jinaDeşmesini" getirdiğine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Coşar ise büyük kitle- lerin siyaset dışı bırakılmasının par- lamenter sistemin geleceği açısmdan soru işaretleri yarattığım \au-guladi. Coşar, "Geniş kitlelerin parlamento dışında bırakılması, slstenıe olan gü- veni azaltacaktır. Bu, sistem dışı ara- vışlara, şiddete neden olabinr" uya- nsında bulundu. Coşar, "AKP'nin sonu MHP gibi olabilir. MHP de hü- kümet ortağı olduğunda bir yandan kemikleşnüş tabamna' Ben değışme- dinı' mesajnu sık sık verirken diğer yandan parthi merkeze taşımava ça- hşryordu. Ve koalisyon sürecinde sık sık geleneksel ilkelerinden tavizler verdi. Şimdi AKP ya sistemle uzlaş- mak için MHP gibi ödünler vçrecek v^ da kemikleşmiş tabanının desteğini ka> bermemek için sistemle çatışmayı göze alacak. Örneğin türban konusu, bir süre sonra bunun ilk göstergesi olacakür" diye konuştu. çok önemli özelliklertaşı- yor. TBMM, geçen dö- nemlere göre yüzde 90 ora- nrnda değişti. 1999 seçim- lerinde parlamentonun ye- nilenme oranı yüzde 56'da kalmışü. Seçimlerde AKP, yüzde 34 oyla 363 millet- vekili, CHP de yüzde 19 oranmda oyla 178 millet- vekili çıkardı. AKP aldı- ğı oyun yaklaşık iki katı oranda (yüzde 66) temsil olanağı bulurken CHP de aldığı oy orarmun çok üze- rinde (yüzde 32) milletve- kili çıkardı. Seçimin sayı- sal analizi şöyle: • Geçersiz oy sayısı 1 milyon 276 bin 311. Ge- çersiz oylann kullanılan oy sayısına oranı yüzde 3.9. • TBMM'de temsil edıl- meyen seçmen sayısı (San- dığa gitmeyen ve geçersiz oy kullananlar dahil) 24 milyon 350 bin 128 kişi. Meclis'e iradesi yansıma- yan seçmen sayısının top- lam seçmene oraıu yüzde 58.75. • TBMM'ye giremeyen partilerm oy toplamı 14 milyon 236 bin 968. TBMM'de temsil edilme- yen partilerin oylannın ge- çerli oy sayısına oranı ise yüzde 45.11. Bu rakam 1999 seçimlerinde yüzde 18.83 idi. • 3.6 milyon yurttaş seç- me hakkına sahip olduğu halde seçmen kürüklerine yazılmadı. ARAYIŞ TOKTMIIŞ ATEŞ Takke Düştü Eskilerin deyişi ile "Takke düştü, kelgöründü..." lyi mi oldu. kötü mü oldu, tartışılmaya muhtaç. Is- lami değerlen ön plana çıkartan bir partinin, AK Par- ti'nin, seçimı böylesine ezıci bir biçimde noktala- masından, pek mırtlu olmadığım çok açık. Fakat demokratik rejimlerde seçimler, sıyasal tansiyo- nun düşmesine neden olur. Türkiye'nin bugünkü siyasal tansiyonu, geçen cumartesi günkü sıyasal tansiyondan çok daha düşüktür. Kimsenin kuşku- su olmasın. Bu seçimlerde; CHP'nin yüzde 20 civanndaki oyundan başka, hiçbir partinin oy oranını tahmin edemedim. AK Parti'ye asla yüzde 20'nin üzerin- de oy oranı tanımamıştım. Genç Partinin, yüzde 3'leri geçeceğini tahmin etmiyordum. Hele Saadet Partisi'nin yüzde 3'lerin altında kalacağını söyle- seler, hertürlü iddiaya giımeye hazırdım. Benim tah- minlerime göre tek başına Erbakan bundan daha fazla oy alırdı. Bence ANAP, DYR MHP ve DEHAR yüzde 10 barajını zoıiamalıydılar. DYP ve MHP kısmen bu tah- minimi doğruladılar. Fakat ANAP, beni müthiş bir şaşkınlığaduşürdü. iktıdardaolmak, bir ölçüde si- yasal partileriyıpratır. "Gidişattan"memnun olma- yanlar, bunun faturasını iktıdardaki partilere çıkar- tırlar. Fakat iktidarda olmanın getirdiği ciddi avan- tajlarda vardır. İktidar sahipleri, ellerindeki olanak- ları bol keseden kullanır ve hem yandaşlannı mem- nun eder ve hem de yeni yandaşlar kazanmaya ça- balarlar. Bizim iktidar partileri, bunu sonuna kadar kullandılar, ama Türk seçmeni onlan sandığa göm- dü. Ne diyelim, hayırlısı olsun. • • • Seçim sonuçları belli olduğu andan itibaren ge- len telefonlarda, AK Parti'nin radikal birtakım gin- şimlerde bulunup bulunmayacağı konusundaki tahmınlerim sorulmaya başlandı. Doğrusunu is- terseniz, AK Parti'nin, radikal söylemlere yüz ver- meyecek kadar akıllı olacağını tahmin (ve temen- ni) ediyorum. Zira yakın geçmişte bu konuda ha- ta yapanlan nelerin beklediğini çok iyi biliyoriar. Fakat ne olursa olsun; AK Parti, Islami kımliği olan bir parti. Ve parti ıçindeki kimi radikal unsurtar, par- tinin bu kimliğıni ön plana çıkartmak için çaba sarf edeceklerdir. Oysaki, AK Parti'nin bu radikallere ve onlann söylemlenne. hıç ihtiyacı yok. Tam tersine; bu radikaller, AK Parti'nin durumunu sarsabilirler. 1995 seçimlerinde Refah Partisi, toplumun ol- dukça ılımlı kesimlerinin de oylarını almıştı. Fakat çok ufak bir radikal grup, bu ılımlı seçmenlerin bek- lentılerinın çok dışına çıktı. Ve Refah'ın bunlara hiç ihtiyacı yokken şaşırtıcı bir biçimde, "teslim oldu- lar". Umanm aynı hatayı AK Parti yapmaz. • • • Recep Tayyip Erdoğan'ın Istanbul Büyükşehır Belediye Başkanlığı'na seçildıği "yerel seçimler", aslında o günlerin Refah Partisi'nı pek tatmin et- memişti. Zira, daha yüksek bir oy oranı ve daha çok sayıda belediye başkanlığı bekliyoriardı. Fakat bi- zim "cephe"de öyle bir panik yaşandı ki, kısa sü- rede kendilerini toparladılar. O günlerde bazı genç hanım arkadaşlar sokak- ta rastladıklan zaman. "Hocam, ne yapmalıyız"', so- rusunu sorduklarında, "Eteklerinizi biraz daha kı- saltın", yanıtını verirdim. Buradaki "muradım"(i), ge- reksiz paniğe kapılmamalannı ve normal yaşam- lannı sürdürmelerini önermek oluyordu. Şimdi de aynı şeyi öneriyorum. • • • Paniğe gerek yok. Gerek yok ama, birkaç bağım- sız milletvekilini ikna ederek (!) anayasayı değişti- recek bir çoğunluğu elde ederlerse, neler yapabi- leceklerinı düşünmek bıle istemiyorum. Acabayu- kardadilegetirdiğim, "temenni" ve "beklentilere" uygun mu davranırlar; yoksa "radikaller", dizgin- leri ele geçirebilir mi? Bılemiyorum. Mustafa Kemal'in laik ve çağdaş Cumhuriye- tinde, "Islami kimliği" ön planda olan bir parti, ilk kez tek başına iktidar oluyor. Bakalım neler olacak... Sosyolog Prof. Nilüfer Narli: Oy kullanmama sisteme tepki • AKP'ye oy veren islamcı tabanın yüzde 15 civannda olduğunu söyleyen Narlı "Erdoğan'a oy veren İslamcı taban radikalliğin törpülenmesini istemiyor" dedi. Istanbul HaberServi- si - Marmara Ünh'ersi- tesi Sosyolojı Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr.NîlüferNaru,10 milyon seçmenin sandı- ğa gitmemesini "sisteme tepki" olarak değerlen- dirdi. Narlı, AKP'ye oy veren tslamcı tabanın yüzde 15 civannda oldu- ğunu belirterek, "Gide- rek siyasi ana gövdeje giren islamcı hareketten de taraftar ahrken. bir yandan da radikalliğin törpülüyor. Erdoğan'a o\\erenlslama tabanise kesinlikle radikalliğin törpülenmesini istemi- yor" dedi. AKP'nin burjuvalaş- ma sürecine girmiş esnaf ve tüccarlardan oy aldı- ğını anlatan Narlı, şun- lan söyledi: tt AKP'yeo>' verenlerin bir kısmı AB'ye karşu ama Erdo- ğan yalmzca İslama ta- bandan değiL, yeni kent- üleşen orta sınıflardan, dünya ile entegre olmak isteyen kapitalistlerden de oyaldLHem kent\t>k- sullanndan o\ aldu hem deAnadoiu'dan getenge- leneksel dini kimliğini Mirgulamak isteyen ve büyük kenderdeid bur- juva ile rekabet ermek zorunda olan yeni işada- mu AKP'ye yöneldL Bir pavlaşun süreci yani. tç Anadohı'da MHP'ye gi- den Türk milliyetçiliği kadar, İslami değerlere önem veren muhafaza- kâr kesimlerdenoyaldL" Türkiye'de son 15 yıl- da gelir dağılımındaki uçurum, fakirlik ve açlık çizgisindeki insanların artmasının. seçmenin öf- keli tercihi kadar, sandı- ğa da gjtmemesine neden olduğunu vurgulayan Narlı, "Sistemekarşıtep- kiliolanlarsandığa gjtme- dl Sistemi istikrarsızb- ğa süriikiemek ve bö>1e- cesistemin kendisini sor- gulamasım istiyorlar. Merkez o yüzden çöktü. Laiktiğesahip çıkmakis- teyen kesim de CHP'ye yöneldi. CHP'ye yöne- lenlereğmnüı,yüksekge- ibü,kentliyerleşikortave üst orta sınıflar. LaiktiğJ çok önemli bir mesele sa- yanlar CHP'ye, türbanı kendine dava etmiş olan- lar AKP'ye o>' verdi" di- ye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear