11 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5KASIM2002SALI 10 D I Ş H A B E R L E I l . [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR Sağduyu Soldan Sağa Kaydı! Türk demokrasi tarihinin, çok deği- şik sonuçlar veren, en ilginç seçimi- ne tanık olduk. Ternelinde koalisyon- laryaratan bir "nispi" sisteminın uy- gulandığı 3 Kasım seçimlerinde, san- ki "çoğunluk' sisteminin geçerli oldu- ğu bir sonuçla TBMMye yalnızca iki parti gırdi. Bu sonuçta halkın; ekonomik sorun- lardan, işsızlıkten, yolsuzluktan; güç- lü bir muhalefet olmayışına karşın ko- alisyon ortakları arasındaki it dalaşın- dan bunalması; zengınin dahazengin- leşmesı, fakirin dahada fakirleşmesi, hatta MlT'in hazırladığı söylenen bir rapordabuolguyuTV'lerdeki "televo- le" türü yayınlann tahrik etmesi gibi ne- denlerin etkili olduğu anlaşılıyor. Sonucu. bazı odakların beklediği "sokakta patlama" yerine, Türk hal- kının "sağduyusu" ile sandıktayarat- tığı "siyasal bir deprem " olarak göre- bilirız.. 1999 seçiminde yüzde 22.2 oranında oyla iktıdarın en büyük or- taklığına getinp başbakan yaptığı DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'i Pazar günü yüzde 1.2 oyla tepetakla etti. Bu sonuç, bugün tek başına ıktidara gelen AKP Başkanı Recep Tayyip Erdoğan için de önemli bir ders oluşturma- lıdır. 1999'da sola prim ve- ren "halkın sağduyusu"nu övenler, 3 Kasım'ın sağ ağır- IIK.II sonucunda "halkın sağ- duyusunu" acaba kınamak- ta haklı olabilırler mi? CHP geçen seçimde yüz- de 8.7'lik bir oranla eleğin yüzde 10'luk gözenekleri- nin altında kalarak halkın sağduyusundan ağır bir to- kat yemiş, Atatürk'ün par- tisi tarihte ilk kez parlamen- to dışında kalmıştı. "Ortanın solunda- ki" DSP'nin bu seçimde buharlaşan yüzde 21 oranındaki oyunun doğal olarak CHP'ye kayması, böylece CHP'nin oylarının 29.7 oranına yük- selmesi gerekmez miydi? YTP'ye gi- den DSP oylarını dahi dikkate alsak, CHP'nin oylan yüzde 28'den az olma- malıydı. Oysa CHP yüzde 2O'yi aşa- madı. Bu durum, acaba Deniz Bay- kal'ın geçmişine olan güvensizliği mı yansıtıyor? Bu gelişme soldaki DSP seçmenlerinin yüzde 8'inin oylarının dinsel ağırlıklı AKP'ye kaydığını gös- termiyor mu? Ortada, yada ortanın sağındaki beş parti barajı aşamadı. Geçen seçimde MHP 18, ANAP 13.2 ve DYP 12 olan ortada ya da sağda üç partının oy toplamı yüzde 43.2 idı. Bu üç parti, Pa- zar günü bu oyların yüzde 50'sini bi- le toplamada beceriksız oldular. Üç- lünün yüzde 20'yi aşan oy kaybı, bir ölçüde GP'ye gitse de, önemli oran- da AKP'ye kaymadı mı? Umarız bu verileri AKP'liler de alt alta yazarlar. Soldaki, ortadaki ya da Tayyip Erdoğan ortanın sağındaki Türk halkının oyla- rını neden kendilerine verdiklerini iyi- ce algılarlar. Dolayısıyla Türk halkı, AKP'ye "dinsel ağırlıklı" bir parti ol- mak yerine 1980'lerdeTurgutÖzal'ın "dört ayaklı iktidan" gıbi bir iktidar so- rumluluğu yüklemiştir. Bir başka deyişle "halkın sağduyu- su" AKP'yi siyasal yelpazede ortaya doğru çekmiştir. Bir anlamda AKP'ye Avrupa'nın "Hıristiyan Demokratlan" gibi "ılımlı" olunmasını öngören bir gömlek giydirmiştir. Seçım sonrasın- da AKP'den yapılan açıklamalar da şimdilik bu rolün benimsendiğini gös- teriyor. Kuşkusuz bunun doğruluğu- nu zaman içindeki uygulamalargös- terecektir. Türk halkı, liderliklerini çok önceden yitirmiş, ancak koltuklarına Japon tut- kalı ile yapışmış, yeteneksizlikleri ka- nıtlanmış parti başkanlarını cezalan- dırdığı için de "sağduyulu" davranmış- tır. Böylece, halk bu liderlerin defter- lerini dürüp, partilenn bölunmüşlükle- rini tasfiye ederken, Türk siyasasında yeni yüzlerin önünü de açmıştır. 3 Kasım sonuçlan, "çoğunluk" sis- temi ile oluşan 1957 se- çiminı andırıyor. DP 424, CHP 178, ötekiler 8 san- dalye ile TBMM'ye girmiş- ti. Bu sonuç DP Genel Başkanı Adnan Mende- res'i şımartmış, anti-de- mokratik adımlaratması- nayol açmıştı. DP iktida- rının sorumsuz davranış- lan da CHP'ye tarihinin en güçlü muhalefetini ger- çekleştirme olanağını ver- mişti. O günlerde "Tanrı, kimseye böylesine bir CHP muhalefeti verme- sin" sözü yaygınlaşmış, 27 Mayıs 1960 askeri darbesı kaçınılmaz ol- muştu. AKP'lilerıntanhintekerrüret- memesi için, tek başına iktidarlarını iyice hazmetmeleri gerekıyor. Bu ne- denle AKP'lılere yakın tarihin sayfa- lannı yeniden anımsamalannı, irdeme- lerini önerirız. Lider kadrosu ne kadar soğukkan- lı olursa olsun, 363 milletvekilı içın- den çıkacak fanatik "kara koyunlar" AKP iktidanna gölge düşürebilir. Bu tür kişilerin parlamento içinde, dışında yaratacaklan olayların yanı sıra baş- kaca dokunulmazlık dosyalarının da TBMM kürsüsüne gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Bunlardan biri Sıırt'ten se- çilen Fadıl Akgündüz, Susurluk kah- ramanlarından Mehmet Ağar, eski Urfa DYP Milletvekıli Sedat Bucak için acaba şimdi ne yapılacak? AKP'Iİ seçmenlenn, Cem Uzan'ın genel baş- kanı olduğu Genç Parti'nin kaynağı be- lirsiz çeşitli harcamalannı incelemek üzere yeni hükümetin denetim me- kanizmasını harekete geçirmesini bek- lediği de unutulmamalıdır. AKP'nin dış siyasası, Orgeneral Özkök Deneyimsiz AKP iktidarını çok önemli dış siyasa sorunlan bekliyor. AKP, en geç bir ay içinde hükümeti- ni kurmuş oiacak. Avrupa Birliği (AB), AKP iktidan ile eşzamanlı olarak, Tür- kiye'nin üyeliği konusunda karar ala- caktır. AKP'den yapılan açıklamala- ra göre, daha hükümet kurulmadan, Avrupa'ya bu amaçla bazı "iyiniyet" temsilcilerinin gönderileceği anlaşı- lıyor. AB'nin bir Hıristiyan Kulübü olup olmadığını, AKP iktidanna gös- terilecek tepki ortaya koyacaktır. Uluslararası Para Fonu (UPF) ile ilişkilerdekarşılıklı "elenseçekmeier" kaçınılmaz olacaktır. Her ne kadar, AKP lıderieri UPF ile ilişkilerin sürece- ğini açıklasalar da UPF'den baa önem- li değişikliklerin yapılmasını isteye- cekleri anlaşılıyor. Erdoğan ın "Bele- diye Başkanı olduğumda Istanbul Betediyesi'nden alacaklı olan müte- ahhit ile öteki alacaklılara biryıl para beklemeyin. Sonra düzenli ödeme yapacağız" biçimindeki anımsatma- sının, ulusal borçlar için de geçerli olabileceğini imaetmişolmuyormu? UPF ile ilişkilerde "Moratorium" , "konsolidasyon" türünde borç öde- me, erteleme ya da yeniden yapılan- ma biçimleri de gündeme gelebilir. AKP'nin, önümüzdeki günlerde BM Güvenlik Kurulu'ndan geçecek tasanya göre belirecek bir Irak sava- şı konusunda, izleyeceği kesin bir siyasasının bulunmadığı biliniyor. Müslüman Filistin ile Afganistan'dan sonra Irak'a karşı ABD'nin uygulaya- cağı bir savaşa verilecek destek, AKP'yi, seçmenleri hatta karşıtları karşısında güç durumda bırakabilir. AKP kurmaylan bu konuda daima "Askere soranm. Asker ne isterse onun gereğiniyapanm" diyerekso- rumluluğu TSK'ye devrettiğini gös- termiştir. Oysademokratik ülkelerde siyasal güç, karar alır, asker uygular. Bu davranışıyla AKP'nin, 28 Şubat benzeri bir oiaya karşı orduya şim- diden ödün verdiği degerlendirmesi de yapılıyor. Yeni iktidann irak konu- sundaki karannda, dün VVashing- ton'a hareket eden yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün etkili olacağı anlaşılıyor. Asker kö- kenli Amerikalı yazarlar, eski Başkan Orgeneral Ismail Kıvnkoğlu'nun o kadar çok davet edildiği halde dört yıl hiç ABD'ye gitmeyip Çin'i ziyaret etmesine dikkati çekiyorlar. Aynı ya- zariar Orgeneral Özkök'ün, seçimin hemen ertesi günü, VVashington'a uçmasının Irak'taABDyanlısı bir as- keri siyasa izlenmesinin beklendiği yo- rumunu da ekliyoriar. Eğer bu yo- rumlar doğruysa ABD'nin "stratejik ortak" Türkiye'de görmeyi istediği tek başına güçlü bir sağ iktidan AKP ile bulduğu, bunu özkök'ün gezisi ile de pekiştireceği anlaşılıyor. İki dev arkeoloğun ardından! Bugün bu köşede Prof Dr. Kenan Erim'in ölüm yıldönü- münden de söz etmeyi dü- şünmüştüm. 2 Kasım 1990'da Ankara'da bir kalp bunalımı sonucu olen Afrodisyas'ın unu- tulmaz arkeologu Erim, vasi- yeti üzenne, 9 Kasım'dayaşa- mının yansını adadığı o toprak- lara gömülmüştü. Bakanlar Kurulu, Yüksek Anrtlar Kuru- lu'nun uygun gördüğü bir nok- tada gömülmesı için bir kararname çı- karmıştı. Afrodisyas'ta, değerli arke- oloğu anmak için bir gün düzenlen- miş, ancak seçim nedeniyle 2 Kasım yerine, gömüldüğü 9 Kasım'a alın- mıştı. 27 yıllık dostum Erim'i anlatmak üzere ben de bu törene gidecektım. Garip bir rastlantı, Türk arkeolojisi- nin bir başka devi Ord. Prof. Dr. Ek- rem Akurgal 1 Kasım sa- bahı 91 yaşında gözlerini yaşama kapattı. 1948 yılın- da ilk kez kazmayı vurduğu o günlerde bir ilkokul öğ- rencisiyken tanıdığım Akur- gal ile yıllarca sonra dost ol- duk. Yaşamöyküsünün ki- taplaşması konusunda ge- celi gündüzlü çalışmalar yaptık. Arzusu, izmır Bayrak- kentine gömülmekti. Ne yazık kı Erim'e tanınan olanak. Akurgal için gerçekleştirilemedi. "Ho- calann hocası" Akurgal. Smyma'ya gömülmese de öğrencisi 23 profesör, doçentin yanı sıra sayılan birkaç bıni bulan öğrencileri ile on binlerce yer- lı- yabancı okurunun yüreginde gömül- dü. Işık içinde yücesinler. Komisyon, 'AKP'nin kim olduğu bilinmiyor. Bekleme süreci başlamıştır' mesajı verdi AB lafa degilişebakacakDış Haberler Servisi - Avrupa Birliği, seçimlerden zaferle çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi'ne, re- formJara devam edilmesi gerekti- ği mesajını verdi. AB Komisyonu, seçim öncesinde sözler veren AKP'nin uygulamalanna bakılacağını vurguladı. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, Tür- kiye'deki seçim sonuçlannın "Müshiman bir demokratik partinin. AvTupa'daki Hıristt\ an Demokrat partikrin rolünûn ayıusınj bir İslam ülkesinde o\ na\ıp o> - nayam»ı acağıaçısuıdann test nıtelığin- de olduğunu söyledi. Verheugen, Reuters'a verdiği demeç- te, Türkiye'deki seçim sonuçlannı de- ğerlendirdi. Verheugen, din konusunun Türkiye'nin AB'ye üyeliği için yerine getirmesi zorunlu siyasi kriterleri göl- gelemesine izin verilmemesinin "haya- tiönemde'' olduğunu vurguladı. Komis- yon üyesi,tt Bu, gelecekte. bir İslam ül- A\Tupa Birliği Komisyonu, verilen sözleri ammsatarak icraata bakılacağını kaydetti. Komisyon sözcüleri, Islamcı bir partinin iktidarda olduğu Türkiye'nin AB'yle ilişkilerinin nasıl olacağına ilişkin sorulan yamtlamakta zorlandılar. kesinde dine da\alı çağdaş bir demok- ratik partiye sahip olup olamavacağı- mız açısından çok ilginç bir tecrübe ola- cak" diye konuştu. Verheugen, Avrupa Parlamentosu Dı- şışleri Komisyonu'nda (AFET) yaptığı konuşmada da Türkiye-AB ilişkilerini ve genel seçimlerin sonuçlannı değer- lendirdi. Verheugen, Türkiye'de yeni kurulacak hükümetin bazı şeyleri sü- ratle gerçekleştirebileceğini söyleyerek bunlann zor olmadığını ve Ankara'nın iradesini yansıtabileceğini anlattı. Ver- heugen'in sözcüsü Jean-ChristopheFi- lori de seçimlerle ilgili resmi bir açık- lama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "AB Komisvonu, Tûrkive'deki seçimlerin sonuçlarmı not etmiştir ve ye- ni hükümetle işbirliğine hazırdır. Ko- misyon, TBNLVI'de temsil edilecek iki si- yasi partinin, AB yandaşı bir pohtika iz- İe>ecekkrini açık bir şekflde belirttikle- rini de not etmiştir. Komisyon, Türki- ye'den, tam üyeBk için gerekli kriterle- re, uyum reformlanna ilişkin yükümiü- lüklerini tevit etmesini beklemektedir. Komisyon, Türkiye'de atılan adınılan dikkatie izlemeye devam edecek sonıut gbişimleri özeffikle takip edecektir." Filori, AB Komisyonu Sözcüsü Jonat- han Faufl ile birlikte düzenlediği gün- lük basın toplantısında yabancı basının Türkiye konusunda yoğun sorulanna yanıt vermekte zorlandı. BEKLE, GÖR POLtTtKASI- tslamcüann iktidarını temkinli bir şeldlde karşılayan Bati başkentieri, AKP'nin politikalanna yönelik olarak daha çok "bekle, gör" politikası iziemeji tecrih edecek. (Fotoğraf. .\P) Washington'la birlikte Londra ve Atina olumlu mesajlar verdi ABD işbirliği arzusunda Elmek: [email protected] Fax: 0312. 442 79 90 Dış Haberier Servisi - ABD, tngilte- re ve Yunanistan, yeni hükümetle işbir- liği yapma arzusunda olduklannı söy- lediler. Washington yönetiminden bir yetkili, seçimden sonra ortaya çıkan tabloyla ilgili yorum yapmanın politi- kalan olmadığını belırterek "Biz Ame- rikantaükümetiolarak Türk halkının karan çerçevesinde çıkacakyeni hükü- met ile çahşmaya haanz" dedi. Atina'da bulunan ABD Dışişlen Ba- kan Yardımcısı Marc Grossman Yuna- nistan Dışişlen Bakanı YorgoPapand- reu ile görüşmesinin ardından gazete- cilere yaptığı açıklamada. "Türkiye NATO üyesi bir demokrasidir ve ken- di h'derlerini seçme hakkı Türk halkı- naaittir.^îmanJstan gibi bizdeyçniTürk hükümetiyle işbirliği yapma arzusu içindeyiz" dedi. Grossman, "Türki- ye'nin ABile yakm ilişkiyohıyia Baü'ya daha da yakmlaşmasını umuyoruz. Türkiye'ye 12 .\rahk'ta müzakere tarihiwrilmesinin cesaretlendiridve Bati ile AB'ye bağlayıcı olacağı ka- nısındavız. Kıbns konusunda da 12 Arahk'a kadar olan sürenin çözü- me yakmlaşma alanında kuOanü- masıru ümit ediyoruz" dedi. Papandreu kutladı Adalet ve Kalkmma Partisi'ni kutlayan Papandreu da, yeni hükü- metle işbirliği arzusu içinde olduk- lannı ve bu dönemde Kıbns gibi sorunlar için yeni bir ivmenin oluş- masım umduklannı kaydetti. Pa- pandreu. "Umarnn, yakm zaman- da Türkyetkflilerle görüşmeler \ap- ma olanağımız olur" dedi. tngiltere Başbakanı Tony Blair. "kazanan parti tarafindan yapılan ilk açıklamalan cesaret verici" bul- duğunu behrtti. "Yenihükümetieça- hşmayı dört gözle beklediğmi r ' kay- deden Blair, aylık basın toplantısın- da "Türk halkı kimi seçerse onunla çahşmayi arzuluyoruz" dedi. Blair, sonuçların, Türkiye'nin Irak operas- yonuna vereceği desteği etkileyip et- kilemeyeceği sorusuna, hükümetin • tngütere Başbakanı Blair, yeni hükümetle çalışmayı "dört gözle beklediğini" söyledi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu da, işbirliğinin sürmesini dilediklerini kaydetti. Almanya, Erdoğan'ın ilk açıklamalannı "olumlu" karşıladı. karannı kendi çıkarlan doğrultusunda vereceğini düşündüğü yanıtını verdi. Almanya: Hükümet Sözcü Yardım- cısı Thomas Steg, yapılan ilk açıkla- malan olumlu karşıladıklannı söyledi. Steg, "Önceükle hükümetin kurulma- snu ve programını bekleyeceğiz. EVEF fle işbirliği yapüacağı ve AB yohmda iler- leneceği şekündeki ilkaçıklamalan ohım- hı karşdadık" dedi. Sosyal Demokrat Parti'nin dış ve güvenlik uzmanı G€r- not Erler, "Türk Silahh Kuvvelleri'nin rolünün Türkiye'nin geleceğini beHrle- yeceğıni'' söyledi. Erler. "Türkiye'deki siyasi geüşmelerin gerçekte orduya bağ- b olduğunun yeniden ispatianması du- SEZER AB YOLUNDA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahinet Necdet Sezer, Türkiye açısından kritik öneme sahip AB Kopenhag Zirvesi öncesinde Almanya'ya gidecek. Sezer, seçim sonrasında hükümet boşluğu yaşanması durumunda devTeye girerek bazı temaslan gerçekleştirebileceğini bildirmişti. Sezer. 27 Kasım'da Almanya'ya giderek Başbakan Gerhard Schröder ile bir araya gelecek. Sezer- Schröder görüşmesi sırasmda Türkiye-AB ilişkilerinin gündeme gelmesi ve 12-13 Aralık Kopenhag Zirvesi'nin ele alınması bekleniyor. Sezer'in Almanya Başbakam'na AB adaylan içinde durumu belirsiz tek ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, AB'nin bu belirsizliği olumlu yönde gidermesi gerektiğini iletecegi kaydediliyor. AB'nin en önde gelen ülkelerinden olan Almanya'nm Kopenhag Zirvesi'nden çıkacak karan etkileme olanağı bulunuyor. rumunda, Türkiye'nin Avrupa yoluna ek zorhıklar getirilmiş olacaktir" dedi. Bdçika: Başbakan Yardımcısı ve Dı- şişlen Bakanı Louis Michd, AB üye- liğine ilişkin olarak "Türkiye'ye suı- yafler göndermeye devam etmek ge- rektiğmi" söyledi. İtaiya: Huistiyan Demokratlar Bir- liği Partisi Genel Başkanı ve Devlet Ba- kanı Rocco Buttigiione. Erdoğan'ın, "Biz Hıristiyan demokratiara çok ben- zjyonız" şeİdindeki sözlerini hatırlata- rak "Biz, bu sözün gerçek olmasını isti- yoruz. Eğer Erdoğan'ın sözleri doğruy- sa Türkiye tüm İslam dünyası için i\i bir örnek olabifir" diye konuştu. İRAN MEMNUN Dış Haberier Servisi - tran yönetimi AKP'nin zaferini memnuniyetle karşılamakla birlikte, "iç meseleye'' kanşmak istemediğini vurguladı. Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Hamid Rıza Asefı, "îslam Cumhuriyeti, İran'la bağlan geKştirmeye ilgi duyan bir partinin seçimleri kazanmasını tabii ki memnuniyetle karşılamaktadır" dedi. Asefı, bununla birlikte, Tûrkive'deki seçimlerin ülkenin "iç meselesi" olduğunu vurguladı. Asefi, dün düzenlediği basın toplantısında, "Türkiye'deki seçimler, Türkiye'nin iç nıeselesidir ve bu seçimlerin sakin bir ortamda gecmesinden memnunuz. tran ve Türkiye'nin, birtikte ekonomik gelişiminde tran için önemli olan dost, arkadaş ve istikrartı bir Türkiye'dir'' diye konuştu. Asefi. "Tahran yönetimi için önemli olan, Türkiye ile bütün alanlarda iyi ihşkUerin de\am etmesidir'' dedi. "Seçim sonuçlanna tepkiniz neden bu kadar soğuk" şeklindeki bir sonı, "Di- ğer ülkelerin seçim sonuçlan açıklamn- ca havalara mı sıçradık" sözlenyle ya- nıtlandı. Faull, "Şimdi endişedeğilumut zamanıdır. Türk halkının demokratik yöntemleıie seçtiği yeni parlamento ile çahşmaya başlamak için sabırsızlamyo- ruz" derken Filori, "Sonuçlar AB'ye bir tepki mi" sorusunu, "Anlad^un kada- nyla seçimleri kazanan parti, Kopen- hag kriterlerine sa> gı göstereceğini bü- dirdi. Sonıut olarak neler yapacaklan- nı göreceğiz'' diye yanıtladı. AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Fran- sız Le Monde gazetesıne verdiği de- meçte "Yeni hükümeti kraatlanyla de- ğerlendirmemizgerekir'' şeklinde konuş- tu. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Wal- terSchwimmer, yeni hükümeti, demok- ratik reformlara devam etmeye ve insan haklanna saygı göstenneye çağırdı. AKP'Yİ KUTLADI Erdoğan 'a ilk davet SimitisHen ANKARA (AA) - Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis, seçimden birinci parti olarak çıkan AKP'nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ı telefonla arayarak kutladı. AKP'den yapılan açıklamada, Simitis ile Erdoğan'ın 15 dakika görüştükleri ve Simitis'in Erdoğan'ı Yunanistan'a davet ettiği kaydedildi. Erdoğan'ın, Simitis'in davetini kabul ettiği ve bunu en kısa sürede gerçekleştirmeyi istediği ifade edildi. Erdoğan'ın, Simitis'e Yunanistan ile gerçekleştirilecek işbirliğinin. Türkiye- Yunanıstan ilişkileri, " Türkiye-AB ilişkileri ve tüm dünya açısından çok olumlu olacağını söylediği belirtildi. Simitis, Erdoğan'ın AB üyesi ülkelere yapacağı ziyaretlerin Yunanistan'dan başlamasından duyacağı memnuniyeti ifade ederek. bu ziyaretin prosedürünü görüşmek üzere iki kişiyi Ankara'da temaslarda bulunmak üzere görevlendirdiğini söyledi. ZANCEYHUN: 3 Kasım y da Türkiye kaybetti • Avrupa Parlamentosu üyesi Ceyhun, AKP'nin zaferini AB yolunda 'talihsiz' bir gelişme olarak değerlendirdi. ANKAR\ (Cumhumet Bürosu) - Avrupa Parlamentosu üyesi Ozan Ceyhun. 3 Kasım seçim sonuçlannın Türkiye'nin AB üyeliği açısından "taBhsiz" bir durum yaratacağını kaydetti. Ceyhun, yaptığı yazılı açıklamada, seçmenin karanna saygı göstermek zonında olunduğunu. ancak seçim sisteminin bozukluğu nedeniyle yüzde 35 civannda bir oy oranı ile köktendinci bir partinin Türkiye'nin kaderini belirleme hakkına sahip olmasının da alkışlanabilecek bir olay olmadığını kaydetti. Ceyhun şunlan söyledi: "MflH Görüş kökenli kadrolann oluşturduğu Mechs çoğunluğunun oluşturacağı bu yeni hükümet, Avrupa Birliği yolunda Türkiye'nin başına gelebüecek en büyük şanssızhk olsa gerek. Türkiye'nin AB üyeüğine karşı olan kesimler sanınm şimdi çok muthıdurlar. Özellikle köktendincilerin ne derece demokrasiye sadık kalacaklan ve onlan seçmeyen yüzde 65'lik çoğunluğa adil davramp davranmayacağı şu anda cevabı biünme>en bir sonı durumunda." AKP'nin "zaferini", Türkiye için bir "yenilgi'' olarak gördüğünü anlatan Ceyhun, "Dflerim Türkiye AB hedefînden bir tran kadar uzakta bir konuma gelmemiştir" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear