Catalog

SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 2002 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI Olaylardan polis sorumlu • Baştarafı 1. Sayfada yurusunda bulundu. Halkevleri üyeleri ve öğrenciler tarafından adliye çıİaşın- da yapılan açıklamada, "Savaşa karşı yapmak istediğimiz eylemi şiddet kul- lanarak engellemeye çalışan ve 24 ar- kadaşımızı ciddi bir biçimde yarala- yarak gözaltına alan güvenlik güçleri kalas, cop ve ateşli silahlanyla barı- şın sesini bastırmaya çalışırken tstik- lal Caddesini de savaş alanına çevir- mişlerdir" denildi. Açıklamanın ardın- dan "Savaşa hayır" sloganı atan öğren- ciler daha dağıldılar. Taksim'dekı savaş karşıtı gösteride adeta savaş çıkmış, 24'ü gösterici, 22'si polis. 2'si de gazeteci toplam 48 kişi ya- ralanmıştı. Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazıh açıklamada, Taksim'de yaşanan olaylarla ilgili bazı basın or- ganlannda gerçeği yansıtmayan haber- lerin yer aldığı belirtilerek "Görûnüş- te banşçıl amaçlı kamuoyu oluştur- mak isteyen topluluğun amacının dı- şına çıkarak güvenlik güçlerine sal- dında bulunduklan" iddia edıldi. 'Avukatlara da olumsuz tavır' Baro Başkanı Kolcuoğlu, henüz ge- rekli iç düzenlemeler yapılmamasına karşın uyum yasalannın çıktığını anım- satarak "Polisin bu tavrı hem insan haklanna aykırı hem yasalara aykı- n. Gösteri yapma hakkı, yasalarla ta- nınmış bir hak oldu. İnsanlann iize- rine bu şekilde saldırmanın ve bir avuç gençle çatışmanın izah edilir, sa- vunular bir tarafı yok" diye konuştu. Polis amirlerinin, bu tavra nasıl izin ve- rip, göz yumduklannın "anlaşılabilir olmadığını" vurgulayan Kolcuoğlu, ba- ro olarak CMUK çerçevesinde 5 avukat görevlendirdiklerini. ama güvenlik güç- lerinin, hukukçulara karşı da olumsuz tavır takındığını ifade etti. İnsan Haklan Derneği (ÎHD) Istan- bul Şube Sekreteri Hürriyet Şener ise AB uyum yasalanna karşın polisin tav- nnda herhangi bir değişikliğin söz ko- nusuolmadığını savunarak "Yönetici- lerin işkencenin önleneceği açıkla- malarının yalan olduğu ortaya çıktı. Basın açıklaması yapmak anayasal bir haktır. tzne de tabi değildir. Em- salleri var. Biz İHD olarak bu şekil- de açılmış birçok davadan beraat et- tik" diye konuştu. ABD'ye protesto Okmeydanı Savaş Karşıtı Birliği üye- si bir grup, dün akşam saatlerinde AB- D'nin olası Irak operasyonunu protes- to etti. Birliğe üye yaklaşık 50 kişilik grup, ara sokaklardan Okmeydanı Öz- gür Market önüne geldi. Ellerinde "NATO'dan çıkılsın, üsler kapatıl- sın", "Yaşasın halkların kardeşliği" yazıh pankartlar taşıyan grup, savaş karşıtı sloganlar attı. Çevik Kuvvet'e bağlı ekiplerin yoğun güvenlik önlem- leri aldığı eylem olaysız sona erdi. Ga- zi Mahallesi'nde de önceki akşam yak- laşık 50 kişilik bir grup, meşaleler ve savaş karşıtı pankartlarla yürüyüş dü- zenlemiş, polisin panzer ve akrep diye tabir edilen zırhlı araçlarla müdahalesi sonucu topluluk üyeleri ara sokaklara kaçarak dağılmıştı. Polis ise önleme aramalan ve huzur operasyonlan yapılamadığı gerekçesiy- le AB'ye uyum yasaları çerçevesindeki Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanu- nu'nda yapılan değişiklikJere tepki gös- teriyor. Istanbul Emniyet Müdürü Ha- san Özdemir, değişiklikler nedeniyle bazı ilçelerde suç patlaması yaşanabile- ceğini öne sürmüştü. Avrupa Birliği iyi niyetli değil• Baştarafı 1. Sayfada ye'ye karşı tavır değişikliği içine girmekte olduklannı gördüm. Kor- kanm ki, önümüzdeki günlerde ba- zı hak etmediğimiz davranışlarla karşılaşabiliriz. Şu aşamada bizden acil istedikleri, Kıbns'ı çözmemiz ve AGSP'ye onay vermemiz. Tür- kiye'ye bakışın bundan ibaret ol- maması gerekir. - Bundan ibaret mi gördünüz? - Kafalarındaki asıl gündemin bu olduğunu gördüm. "Hemen Kıb- ns'ı çözün diyorlar. Cesur olun" diyorlar. Türkiye cesur olsun tamam da, siz Türkiye'ye cesaret veriyor musunuz? Türkiye'nin AB üyeliği için somut sözler vermeye hazır mı- sınız, buna bakmak gerekiyor. - Buna bakınca ortaya nasıl bir tablo çıkıyor? - Türkiye'nin AB'ye üyeliğiyle, Kıbns ve AGSP'yi tamamen birbi- rinden ayınyorlar. Türkiye"den bu yönde bir istem gelince hemen iki- sinin ayn konular olduğunu söylü- yorlar. Örneğin, Erdoğan KKTC'ye gittiğinde, adadaki sorunun çözü- müyle, Türkiye'nin AB perspektifı- ni ilişkilendirdi, hemen Verheugen açıklama yaptı; ayndır dedi. Bir de şu var: AB'den Türkiye'ye ılımlı mesaj verenler, karar verme nokta- lannda olmayan kişiler. Karar ver- me noktasındakiler, önümüze olma- dık şeyler koyuyorlar. Örneğin, as- kerin siyasetteki ağırlığı diyorlar. Bu, bugün mü aklınıza geldi. He- men bunu gündeme getirmek, iyi niyetle bağdaşır bir tutum değil. - Erdoğan'a bu gözlemleri ak- tardınız mı? - Aktaracağım. Görüşelim der- ken, onukastettim... - Hoşgörünüze sığınarak soru- yorum; sanki tümüyle olumsuz bir hava gördünüz de, gözlemle- rinizi eksik paylaşıyorsunuz gibi bir izlenimimız var, öyle mi? -Yok, gözlemlerimi aktanyorum. Karar verme noktasmdaki kişilerin Türkiye'nin önüne Türkiye'nin hak etmediği konular, sorunlar getirebi- leceğini gördüm. Onu söylüyorum. - Sayın Cumhurbaşkam 12 Aralık'ta Kopenhag'a gidecek. Bu süreçte başka rol üstlenmeyi düşünüyor musunuz? - Bız elimizden gelen katkıyı ya- pacağız. Sayın Cumhurbaşkam da Kopenhag'a birlikte gitme önerisi- ni getirmişti. Bu tamamen kendisi- nin yönlendirmesiydi. Biz yine do- laylı katkımızı yapmaya çahşınz. Dolaylı inisiyatif alabiliriz. Çünkü bize ayn bir önem verdiklerini gör- düm. Bizim söylediklerimizi dik- katle dinliyorlar. Cumhurbaşkam ile birlikte yapabileceğimiz katkılar var. Türkiye'ye yönelik kaygılan an- cak böyle bir elbirliğiyle giderebi- liriz. AB, Türkiye'ye dürüst bir pers- pektif vermeli. Bütün çabamız bu yönde. - Hükümetin kuruluş biçimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Gül görevi alırken, Erdoğan da ayn toplantı yapıp adeta hükümet programını okudu... - Durum bu. Siz özetlediniz. Ta- bii biz elimizden geleni yapıyoruz. Cumhurbaşkanı'nın rolü var. Hükü- mette de Gül ve Erdoğan ayn değer- Iendirmeler yaparsa, ortaya pek is- tenmeyen bir tablo çıkabilir. Hükü- metin nasıl işleyeceğini uygulama- da göreceğiz. Bizim tutumumuz ba- şından beri nettir. Ortamı germeye niyetimiz yok, ama olumsuzluklan da dikkatle gözleyip söyleyeceğiz. -Acil Eylem Planı'nı nasıl bul- dunuz? - Böyle yola çıkarken güzel şey- ler söylenir de, asıl olan uygulama- dır. Hükümete iş âleminden de bü- yük destek var. Bu da bir şans. Ve- rilen sözlerin kaynağı nereden, ona bakmak gerekiyor. - tlk bakışta Özal mantığı sezi- liyor. Siz nasıl bir izlenim edindi- niz? - Başlangıçta bunlar tatlı tatlı söy- lenir... Biz uygulamaya bakacağız. DSP'nin kuruluş yıldönümünde protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - D- SP'nin 17. kuruluş yıldönümü nedeniyle dü- zenlenen törende bir grup partili, yönetimi protesto etti. "Ecevitler'in duymayan, gör- meyen üç maymuna çevrildiğini" savunan grup, Parti Meclisi (PM) ve yetkili kurullann istifasını istedi. Törende bazı kadın partilile- rin gözyaşlannı tutamadıklan gözlendi. DSP'nin 17. kuruluş yıldönümü nedeniyle dün Sıhhıye'deki Atatürk Anıh önünde tören düzenlendı. Törende Ankara II Başkanı Tufan Bural, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in kutlama mesajını okudu. Ecevit, mesajında D- . SP'nin Türk solunu meşruluk zemininde güç- lendiren ve komünizmin Türkiye'de gelişmesi- ni önleyen bir hareketin ürünü olduğunu belir- Deniz Baykal'a... Prof. Dr. îlhan ARSEL terek, "Türkiye'de sosyal devlet kavramı de- mokratik sol hareketle birlikte gelişmeye başlamıştır. DSP, yalnız Türkiye'de değil, bü- tün dünyada fslamı laiklikle, çağdaşlıkla ve denıokrasi ile bağdaştırma yolunu açmıştır. Bölücü teröre ve inanç sömürüsüne karşı en etkin mücadeleyi DSP vermiştir" dedi. An- kara II Başkanı Bural'ın mesajı okumasının ar- dından "Halkçı Ecevit" sloganlan atılırken, bir grup partili, yönetimi protesto etti. Eski DSP Keçiören tlçe Başkanı olduğu belir- tılen Mehmet Salman, "DSP'de CHP'li yöne- tici istemiyonız. Halıcı'yı, solcu bile olmayan yöneticileri istemiyoruz. Partinin bu duruma gelmesinde asıl suçlu Bülent ve Rahşan Ecevit değil, parti yönetimidir. Tüm parti yönetimi- nin istifasını istiyoruz" dedi. Grup, "Ecevit- ler'i, duymayan, görmeyen üç maymuna çe- virmişlerdir. Tüm Parti Meclisi ve yetkili ku- rullann, partinin bu kötü gidişinden sorum- lu olduğunu kamuoyuna duyuruyoruz. DSP örgütleri, Genel Başkanımız Ecevit ve Genel Başkan Yardımcımız Rahşan Ecevit'e sahip çıkacaktır" yazıh bildiriler de dağıttı. DSP Ge- nel Saymam Mecit Şekercioğlu, protestoyu de- ğerlendirirken, "2 kişinin eyleminin, tüm par- ti aleyhine bir eylem sayılamayacağını" söy- ledi. Şekercioğlu, "Kuruluş yıldönümümüzü kutluyoruz. Bu kitle, alınmış seçim sonuçlan- na bakmadan yoluna devam edecekrir" dedi. Devlet bakanlan Melda Bayer, Zeki Sezer ile çok sayıda partilinin katıldı. • Baştarafı 2. Sayfada (Bkz. 10 Ekim 1977 tarihli Hürriyet gazete- si). Hemen eklemeli- yim ki o, bu tür hay- ranhklannı, Mısırh Şeyh el-Gazali'nin bir başka benzeri olan Bosnalı Ali tzzetbe- goviç bakımından da cömertçe kullanmayı marifet saymıştır. O Iz- zetbegoviç ki, 1970 yı- hnda yazdığı ve 1983 yılında yeniden ya- yımladığı "İslamcı Deklarasyon" adlı bi- ldirisinde, Atatürk devrimlerini "barbar- hk",ABeCe(ABCal- fabe) devrimini "iha- net" olarak değerlen- dirirken Türk toplu- munu cehalet niteli- ğiyle tanımlayarak "Bu cehaletin kayna- ğı Kemalist devrim- dir" demiş ve Türki- ye'nin Atatürk devrim- leri yüzünden bağım- sızhğım yitirip gerile- diğini söylemiştir. Ve işte böylesine bilgisiz, böylesine bağnaz ve böylesine müptezel bir şeriatçı olan Izzetbe- goviç'i bağnna basan Yaşar Nuri Öztürk, 15 Temmuz 1997 tarihli Hürriyet gazetesinde- ki köşesinde şunlan yazmıştır: "Ali tzzet- begoviç'i selamlıyo- rum. Onu... Kuran düşüncesinin yüksek boyutlu bir düşünce adamı olarak da se- lamlıyorum. İzzetbe- goviç'i imanda gö- nüldaşım, ıstırapta yürekdaşım, bilim ve düşüncede meslekta- şım olarak selamlıyo- rum... Onu saygı ve hayranlıkla selamlı- yorum." Görüyorsunuz ki Atatürk'ü ve devrim- lerini ve bu arada Türk ulusunu aşağılayan ve vahyin rehberliğine inanan kökten dinci- ler, CHP'den aday gös- terdiğiniz ilahiyatçı- nın "bilim ve düşün- cede meslektaş" ola- rak kabul ettiği ve "asil ve aziz" deyim- leriyle yücelttiği kim- selerdir. Şündi sormak gerekmez mi: "Bu kimlikte bir kimse- ninCHP'deveTBM- M'de nasıl bir yeri olabUir?" lyilik dileklerimle... Selanik Film Festivali'nin büyük ödülünü 'VVoman of VVater' ile 'Blissfully Vours" paylaştı. Altın îskender ödülleri verildi ASLISELÇUK SELANİK- 43. Uluslararası Selanik Film Festivali'nin büyük ödülü Alrın ts- kender ı (36.700 Euro) Hidenori Sugimo- ri'nin yönetmenliğini üstlendiği Japon filmi 'Woman of Water' ile Apichatpong We- erasethakul'un Tayland yapımı 'Blissfully Yours'u paylaşülar. Jüri özel ödülü Gümüş İskender'ı ise (22.000 Euro) Ulrich Koh- ler'in yönettiğiAlman filmi 'Buagalow' al- dı. En iyi yönermen ödülü Meksika yapımı 'Japon' adlı fıhninyönetmeni Carlos Rey- gadas'a, en iyi senarjo ödülü ise Çek- Slo- vak ortak yapımı "Some Secrets'in senaris- ti Ahce Nellis'e verildi. En iyi erkek oyuncu ödülünü 'Hard Go- odbyes: My Father' ve 'Think It Over' fılmlerindeki rolüyle Yunan oyuncu Chris- tos Stergioglou, en iyi kadın oyuncu ödülü- nü de Sloven yapımı 'Blind Spot' 'taki rolüy- le Manca Dorrerz aldılar. En iyi sanatsal katkı ödülü 'Let's Not Cry' adlı Kore yapımındaki çalışmasıyla Gvvenchana Uljima'ya venlırken aynı ça- lışmadaki rolüyle Muhamad Rahimov da özel mansiyon kazandı.Uluslararası film eleştirmenlerinden oluşan FIPRESCI Jürisi uluslararası yanşma da yer alan Çek- Slovak yapımı Alice Nellis'in 'Some Secrets' ve Yunan yapımı Penny Panayiotopoulou nun 'Hard Goodbyes: My Father' fılmlerinin yanı sıra Yeni Ufuklar bölümündeki Rasul Sadr- Ameli'nin yönettiği Iran filmi Tam Taraneh. 15' fdmini de ödüllendirdi. Spon- sorluğunu Devrars'm yaptığı halk ödülleri ise Cristian Mungiu'nun yönettiği Romen yapımı 'Occident' (3000 Euro) ile Kateri- na Evangelakou'nun Yunan 'Think It Over' (3000 Euro) fîmlerine verildi. J •• G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada partiye bir ad bulmaya çalıştı: - Bizce AKP'ye Müslüman demokrat demek ge- rek... "Müslümanlığı doğnı da, demokratlığı nasıl belli değil..." - Yok yok, öyle demeyin... AKP'nin programına, seçim bildirisine bakınca hemen anlaşıhrki, bu par- ti liberal... "O zaman liberal Islam mı demek gerekiyor?" - Tam öyle de dememek gerek... Kendilerine mu- hafazakâr demokrat diyorlar, bekleyelim, bu tanı- ma uyup uymadıklarına bakalım... AKP'nin kimliğiyle ilgili tartışma sürerken buna bir ek daha geldi: Gül hükümetine ne ad verecegiz? - Bunun adı geçici emanet hükümetidir... "Yok, Gül tokmak bende, yetkimi paylaşmam de- di. Türkiye 'de başbakan kimse, onun botvsu öter..." - Haklısın ama, Gül görevi alırken Erdoğan da hü- kümetin yapacaklarını söyledi. Bu durumda, Erdo- ğan. başbakandan sorumlu genel başkan oluyor... "Bizde böyle bir modelyok. Geçmişte, Köşk'eçı- kan liderleren yetkin konumlarda olmalanna karşın kendi partilerinden çıkan başbakanla sık sık ters düştüler. Ikilik hemen çözülemezse, benzer dunjm yaşanabilir." Tartışmalar uzayıp gidiyor. AKP'nin kimliğinden sonra hükümetin kimliği de kamuoyunca net algı- lanamıyor. Algılanan bir şey var, iş âlemindeki gü- ven. AKP ne yapsa, güven artıyor! Son anda bir değişiklik olmazsa bakanlar kuru- lu bugün belli olacak. 23 kişilik hükümete girmek isteyen AKP'li sayısının 100 dolayında olduğu tah- min ediliyor. Demek ki Bakanlar Kurulu'nun yanın- da aynca, çok kalabalık bir hükümete bakanlar ku- rulu oluşacak! Acilciler Acil Eylem Planı'na geçersek... Türkiye'de bugü- ne kadar hiç normal başlayan bir hükümet görme- dik. Mübareklerin hepsi acilci. Ülke sorunlanna öy- lesine hızlı çözüm bulmayı hedefliyorlar ki yolda ra- dar yarsa yandılar! Işin şakası bir yana, acil planda ilk dikkatimizi çe- kenler şunlar: - Vergide indirim ve af söz konusu. Cumhuriyet hü- kümetlerinin vergi konusunda yaptıklan genel düzen- lemelerin sayısı 130'u buluyor. Ekonominin temel düzenleyici unsurlanndan olan vergide bu kadar sık yeni düzen getirmek, sürekli kural degiştirmeye ben- ziyor. Hükümet vaatlerini gerçekleştirmek için yeni kaynaklar ararken vergi indirimini nasıl yapacak, hep birlikte göreceğiz. - Kurullarla ilgili yeni düzenlemeler söz konusu. Bunlardan Başbakan Bülent Ecevit de yakınıyordu ama, bir şey yapılamadı. Şimdi, biraz daha denetim getirilecek deniyor. Bunun dozu ve denetleyen ku- rum ayrıcaönemli. Bu konuda AKP'nin de kafası ka- nşık. - özelleştirmeye ekonomideki yeniden düzenle- melerde Turgut Özal'ın 1983'te başlattığı havayı gö- rüyoruz. Özal döneminin kendine özgü koşullan var- dı. özal, 18 milyar ddar dış borç aldı, 70 milyar do- lar borç bıraktı. Bu kadar parayla insan ne yapsa, ba- zıları olumlu görünür. Bozuk bir saat bile arada sıra- da doğruyu gösterir. AKP'nin özal'ın elindeki fırsat- lara sahip olmadan, onun yaptıklanna özenmesi, ne ölçüde ülke yararına olur, iyi tartmak gerekli. - Acil plan 1,3,6 aylık ve 1 yıllık bölümlerden olu- şuyor. AKP'nin, "Ben çok istedim ama, ortağım en- gelledi" mazereti yok. "Atacağımız adımlar kamu- oyunda kabul görmedi" de diyemez. Geçen hükü- metin programında olanları tekrarlasalar bile tüm iş âlemi, "Vay be, bu ne büyük yenilik" diye alkış tutu- yor! AKP'nin kadrolannı ve ekonomideki hedeflerini ay- rıştırdığımızda şunu görüyoruz: özal, Erbakan ve Demirel ruhunun karmasından oluşan, değişik birsentez... 21. yüzyıla bütün bu ruhlardan annmış girmek, da- ha sağlıklı olurdu ama, önümüzde gerçek gündem var... Şimdi uygulamaya bakma zamanı... ankcum@ttnet.net.tr Türk gazeteciye ödül STOCKHOLM (Cumhuriyet) - tsveç'in saygın gazetelerinden Dagens Nyheter'de çalı- şan Türkiye kökenli Mustafa Can'a röportaj dahnda 2002 Yılı Büyük Gazetecilik Ödülü veril- di. 32 yaşındaki gazeteci, aşın sağcı ve yabancı düşmanı Isveç Demok- ratlan Partisi'yle yaptığı röportajla bu ödülü ka- zandı. Mustafa Can, 15 Eylül'deki parlamento seçimlerinden önce 7 hafta hemen her gün par- tinin üyeleriyle beraber olmuş, ırkçıhğı ve içyü- zünü görmeye çalışmıştı. tsveç toplum yaşamında ırkçıhğın ve yabancı düşmanlığının yaygın ol- duğunu yansıtan röpor- tajda, kişisel aynntılar da yer alıyor. ATATÜRK HAVALÎMANI Israil uçağı kaçırılmak istendi Istanbul Haber Ser- visi - tsrail havayollan El Al'a ait Tel Aviv-ls- tanbul seferini yapan uçak, Tevfik Fukra ad- lı birArap tarafmdan ka- çınbnak istendi. Kaçır- ma girişimi, Israil uçak- lannda sürekli bulundu- rulan özel güvenlik bi- rimlerince engellendi. Tel Aviv-Istanbul sefe- rini yapan El Al Havayol- lan'na ait 581 sefer sayı- h uçak Israilli birArap ol- duğu tahmin edilen Tev- fik Fukra tarafından kaçı- nlmak istendi. Elindeki bıçakla hostesi rehin alan ve pilot kabinine girmek isteyen korsanın Israil ha- vayollanna ait uçaklarda sürekli görev yapan özel güvenlik güçlerince en- gellendiği bildirildi. Ka- çırma girişimi başansız olan uçak, saat 21.50'de güvenli şekilde Istanbul Atatürk Havaalanı'na in- di. HavaHmanı yetküileri, tstanbul'a yaklaşırken sa- at 21.30 sıralannda uçak- tan kaçınhna sinyali alın- dığım belirttiler. Uçakta 170 yolcu bulunduğunu ifade eden yetkililer, ka- çırma girişimi sırasmda yolculardan yaralanan ol- madığmı söylediler. Olayla ilgili yakala- narak uçaktan indirilen Fukra, Istanbul Ata- türk Havaalanı'ndaki polis merkezinde gü- venlik güçlerince sor- guya alındı. Ehiyettim Kaybettim Hükümsüzdür ZEHRA FİLİZ TOKCAN ADIYAMAIV İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DosyaNo: 20022190 Alacaklı Mustafa Kocadayı vekili Av. M. Ali Köroğ- lu, Adıyaman Borçlu: Mehmet Erdoğdu. Askeriye yanı, Selimiye Mah. 2. Sok. No: 7 Osmaniye Borç miktan: 20.699.000. 000 TL. faiz masraf hanç. Müstenidat: 1.11.2000 vadeli bono. 1. Borçlunun adresi meçhul kaldığından yukanda yazıh borç ve masraflan işbu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde ödemeniz: takibin dayanağı senet kambiyo senedi niteliğine haiz değilse 5 gün içinde mercie şikayet etmeniz; takip dayanağı senet altındaki imza size ait değilse yine bu 5 gün için- de aynca ve açıkça bir dilekçe ile tetkik merciine bil- dirmeniz, aksi takdirde icra takibindeki kambiyo sene- di altındaki imzanın sizden sadır sayılacağı. imzanızı haksız yere inkar ederseniz sözü edilen senede daya- nan takip konusu alacağın "olO'nu oranında para ceza- sı ile mahkum edileceğiniz ve merciiden bu itirazın kabulüne dair bir karar getirmediğiniz takdirde cebri icraya devam olunacağı; borçlu olmadığınz veya bor- cun itfa veya mehil verildiği veya zaman aşımına uğ- radığı hakkında veya yetki itirazınız varsa sebepleri ile birlikte 5 gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bil- direrek merciiden itirazın kabulüne dair bir karar getir- mediğiniz takdirde cebri icraya •devam olunacağı; iti- raz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde 10 gün içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunma- nız. bulunmazsanız hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyan- da bulunursanız hapisle cezalandınlacağınız, kanunun 5 günlük müddetine 15 güne ilave ile 20 gün. yine ka- nunun 10 günlük müddetine 15 gün ilave ile 25 gün içensinde yukanda yazılı hususlann yerine getırilme- sine dair ihtan ödeme emri yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 23/10 2002 Basın: 71481 HAŞMET SIRRI AKŞENER'in (ISTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ EMEKÜ BAŞKANI) İCRA VE İFLAS HUKUKU'NDA TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI adlı yapıtı LEGAL YAYINCILIK tarafından yayımlanmıştır. (Genel Açıklamalar, Uygulama Örnekleri, Yargrtay Kararla- n, ilY'nin İlgili Hükümlerinin Açıklaması ve 6183 Sayılı Yasa ile İlgili Açıklama. Ciltli, 1021 sayfa, ederi: 45.000.000.-TL.) Ödemeli Isteme Adresi: Legal Yayıncılık San. ve Vc. Ltd. Şti. Bahariye Cad. No: 63 D: 5 Kadıköy/İSTANBUL Tel: 0216 449 04 85-86 Fax: 0216 449 04 87 Dağıöcılanmız : Arb, Adalet. Beta. Devın. Kartal, Yeni Mustafa Kitapevi, Seçkın. Yeni Çızgı, Yetkin. Internet Satış Adreslen: www.seckin.com.tr www.ideefixe.com.tr ANKARA 12. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2002 508 Davacı Pakize Güney vekili Av. Özcan Çetinel tara- fından davali Y^urdanur Gıdış aleyhine açılan ipoteğin kaldmlması davası nedeniyle. Davalı Yurdanur Gıdış'ın adresi tespit edilip. dava dılekçesi ve duruşma günü tebliğ edilemediğinden. teblıgatın ilanen yapılmasına, duruşmanm 11.12.2002 günü saat 10.00'a bırakılmasına karar verildiğınden, yukanda ismi yazılı davahya dava dılekçesi ve duruş- ma günü tebliği yerine geçerli olmak üzere ilanen du- yunılur. 30.10.2002 Basın: 72104 UNIVERSITEYE GIREMEYENLER!.. + İŞTEN ÇIKARILANLAR = İŞSİZ GENÇLER: Daha ne kadar boş bekleyeceksiniz ? * Bilgisayarı Onparmakla + Bakmadan kullanabilen; * Dakikada en az 40 hatasız sözcük yazabilen; * Isletmenlik ve Muhasebe de bildiği halde • İşsiz kalan kjmse gördünüz mü ? * Geiin ! Sizin de geleceğinizi kurtaralım: * İşsizlikten korkmayanlardan olun 14 Dûnya Rakoru 28 Dûnya Şamptyonluğu 76730 G Msl*k-Tls y Ş p y ğ 76.730 GMIC* M«sl*k-Tl ?.sampiyon-kurslari.com.tr-sampiyon@superonlinecom ONPARMAKLA + BAKMADAN BİLGİSAYAR KULLANIMI İŞLETMENLİK + MUHASEBE DAKTİLO + YABANCIDİL KRIZ FIYATLARIYLA Beyazıt 517 92 57 + Faks 517 92 31 Kadıköy: 336 11 50 (216) 338 08 42 Şişli: 230 90 37 234 30 49 Bakırköy: 561 29 06 571 31 31