Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2002 ÇARŞAMBA
HABERLER
Uerleme Raporu'nda Türkiye'nin Kopenhag ölçütlerini tam olarak karşılayamadığı savunuldu
AB: Reformlaryeterli değilAYHAN ŞİMŞEK
ANKARA-Avrupa. Birliği (AB)
tlerleme Raporu ve bLrlikte yayım-
ladığı "Genişlemiş Bür Biıüğe Doğ-
rtı" adlı belgede, Türlciye'ninmü-
zakerelere başlamak için önkoşul
olan Kopenhag siyasi ölçütlerini
karşılayamadığmı sa~vundu.
AB Komisyonu, ölüm cezasını
kaldıran, demokratikleşme ve kül-
türel haklar alanında. açıhm geti-
ren ağustos reformlarını "yeter-
siz'' bulurken uygularna yönetme-
liklerini de beğenmedi. Raporda,
Türkiye'nin özellikle " o r d u üzerin-
de sivil denetim, işkenceyle miica-
dele, ifade özgürlüğü"' alanlannda
daha atması gereken adımlar bu-
lunduğu vurgulandı.
AB Komisyonu bugün resmen
açıklayacağı tlerleme Raporu'nda,
Türkiye'yi demokrasi açılımında
cesaretlendirecek öneriler yerine,
müzakere tarihi için gerekçeler öne
sürdü. Cumhuriyet'in aynntılan-
• AB Komisyonu'nun tarih belirlememe tavrı konusundaki üç gerekçesi:
1- Reform paketi yetersiz kaldı.
2- Uygulama yönetmelikleri tamamlanmadı.
3- Önemli reformlar bekliyor: Ordu üzerinde sivil denetim, işkencenin önlenmesi,
AİHM kararlanna uyum.
na ulaştığı Ilerleme Raporu ve "Ge-
nişlemiş Bir Biriiğe Doğru" adlı
belgenin taslağında, Türkiye'nin
müzakerelere geçiş için önkoşul
olan Kopenhag ölçütlerini "tü-
müyle karşdayamadığı'' vurgulan-
dı. Komisyon görüşünü şu 3 temel
gerekçeyle açıkladı:
Sınırlamalara tepki
- Reform paketi yetersiz kaldı:
îlk olarak, gerçekleştırilen reform-
lar temel hak ve özgürlüklerin tü-
müyle sağlanması konusunda cid-
di sırurlamalar içermektedir. Özel-
likle basın-yayın alanında ifade
özgürlüğüyle dinsel özgürlükler
alanında önemli sırurlamalar halen
sürmektedir.
- Uygulama yönetmelikleri ta-
mamlanmadı: îkinci olarak. re-
formlann büyük çoğunluğu Avru-
pa standartlanna uygun yönetme-
lik ve diğer idari önlemlerin alın-
masını gerektirmektedir.
Reformun ruhuna aykın
Bu reformların etkıli olabilme-
leri için ülke çapında tüm düzey-
lerde yürütme ve yargı organlann-
ca uygulamaya geçirilmeleri ge-
rekmektedir. Komisyon, Yüksek
Seçim Kurulu'nun büyük bir par-
tinin liderine 3 Kasım genel se-
çimlerine girmeyi yasaklamasının,
bu reformlann ruhunu yansıtma-
dığını düşünmektedir.
- Önemli reformlar bekliyor:
Üçüncüsü, siyasi ölçütler başlığı al-
tında sıralanan önemli bazı konu-
lar hâlâ karşılanmayı beklemekte-
dir.
Bunlar, işkence ve kötü muame-
le ile mücadele, ordu üzerinde si-
vil kontrol, şiddet içermeyen gö-
rüşlerinden ötürü cezaevinde bu-
lunanlann durumu ve Avrupa tn-
san Haklan Mahkemesi'nin karar-
lanna uyumu içermektedir.
Komisyon, Türkiye'ye yönelik
başlıca şu eleşririlere de raporda yer
verdi:
• Milli Güvenlik Kurulu'nun
(MGK) teşekkülü ve rolünü de-
ğiştiren anayasa değişikliği yapıl-
masına karşın MGK'nin uygulama-
daki işlevinde bir değişiklik göz-
lemlenmemektedir.
• Yolsuzluk önemli bir sorun ol-
maya devam etmektedir. Konuyla
ilgili AvTupa Konseyi sözleşme-
leri henüz onaylanmamıştır.
• Türk Ceza Kanunu'nun 159 ve
312. maddelerinde ve RTÜK ka-
nununda yapılan değişikliklere rağ-
men yazar-gazeteci ve yayıncıla-
nn kovuşturulması devam etmek-
tedir.
• Devlet güvenlik mahkemele-
rinin yetkileri azaltılmakla birlik-
te, bu mahkmenin çalışmalan hâ-
lâ uluslararası standartlara uygun
değıldir.
• Sendikalar kısıtlamalara ma-
ruz kalmakta, çocuk işçiliğı de-
vam etmektedir.
Raporun dikkat çekici noktala-
nndan birini de "namus cinayeti"
bölümü oluşturuyor. Raporda, ''Na-
mus cinayeti suçlannda hâlâ ceza-
lann hafiflctilmesini nıümkün kılan
hukuksal düzenlemeler uggulan-
maktadır" deniliyor.
İlerleme Raporu
Türkiye
treni
kaçırıyor
SERKAN DEMÎRTAŞ
ANKARA -Avrupa Bir-
liği (AB), genişleme prog-
ramı kapsamında Kıbns
Rum kesimini çözüm ol-
masa dahi tek taraflı üye-
liğe alırken Türkiye'yi,
Romanya ve Bulgaris-
tan'ın da gerisine atarak
yeni bir gerilimin kayna-
ğı oluyor. Kopenhag zirve-
sinde Türkiye'ye açık ta-
rih vermesi beklenmeyen
AB'nin, en iyimser yo-
rumla "ban uygulamala-
rm yerine getirOmesi duru-
munda konunun 2O03'ün
flkyansmda yeniden görü-
şüleceğT ıfadesinı kullan-
ması bekleniyor.
AB Komisyonu bugün
yayımlayacağı îlerleme
Raporu ve genişlemeye
ilişkin Strateji Raporu'yla
Kopenhag zirvesinde alı-
nacak kararlar hakkında
önemli sinyaller veriyor.
Raporlann, Kopenhag zir-
vesinde Türkiye'yle üye-
lik müzakerelerine geçiş
takvimi açısmdan "kapı-
yı ne açüğı, ne kapadığT
değerlendirmesi yapılma-
sına karşın Ankara'daki
değerlendirmeler, kulla-
nılan ifadelerin takvim ve-
rilmesi için AB Konse-
yi'ne yeterli unsur sağla-
madığı doğrultusunda.
Sonuçu bekliyor
AB'nin 3 Kasım seçim
sonuçlannı ve kurulacak
hükümeti görmek isteye-
ceği, ancak AKP önderli-
ğinde bir koalisyon olası-
lığına karşı gergin olduğu
biliniyor.
Bu kapsamda AB'nin
Kopenhag'da alabileceği
en iyi karann "Türkiye'nnı
reformlarını uygulama
performansına göre duru-
munun 2003 Haziran ya
da Arank zirvelerinde ye-
niden değerlendirUmesi"
şeklinde olabileceği kay-
dediliyor.
AB Komisyonu, Türki-
ye'ye bu aşamada müza-
kere takvimi vermeyerek
Romanya ve Bulgaris-
tan'la beraber genişleme
projesinde kalmasını da
önlemiş oldu. Bu durum-
da Kopenhag zirvesinde
Kıbns, Çek Cumhuriyeti,
Estonya, Macaristan, Le-
tonya, Litvanya, Malta,
Polonya, Slovakya ve Slo-
venya'nın 2004 başında
AB'ye alınabileceklerine
ilişkin bir karar çıkacak.
AB, Romanya ve Bulga-
ristan'ın da müzakereleri
tamamlamalan koşuluyla
2007'den itibaren birliğe
alınabileceklerine iLişkin
karar alabilecek.
2007 yılında 27 iiyeye
ulaşacak AB'nin, Türki-
ye ile genişleme sürecini
sürdüımesi olasılıklar ara-
sında görülmüyor.
ADKF'H gençler forumda, "Ya istiklal ya ölüm, tek yol deyrim", "Atatürk gençliği görev başında"', "Kahrolsun
Amerikan empervaBzmi" sloganlannı attdar. (Fotoğraf: ÖZGÜR ERBAŞ)
Küba devriminin önderi için İstanbul Üniversitesi'nde tören
Âtatürkçü gençler Che'yi andı
İstanbul Haber Servisi - Atatürk-
çü Düşünce Kulüpleri Federasyonu
(ADKF), Küba devriminin önder-
lerinden Che Guevara'yı, ölümü-
nün 35. yılında, İstanbul Üniversi-
tesi'nde (tÜ) düzenlediği bir forum-
laandı.
YÖK'ü protesto ettikleri
gerekçesiyle lÜ'nün açılı-
şında gözaltına alınan Başak
Şahin ve 18 arkadaşı IÜ Rek-
törü Prof. Dr. Kemal AJem-
daroğlu hakkında Cumhuri-
yet Başsavcılığı'na suç duyu-
rusunda bulundu.
ADKF Başkanı Özgür BiBur fo-
rumda yaptığı konuşmada. "Che,35
yd sonra da tüm ezilenlerin beynin-
de ve yüreğinde yarattığı efsaneyi
kaybetmedL Çünkü çağumz,Che'yi
yaratan çağın devamıdır. Azgınla-
şan ve giderek daha da saldırganla-
şanemperyalizme karşı,tipkıChe gi-
bi savaşmak gereldr" dedi. Billur.
emperyalizmi ülkemizden kovana
dek mücadele edeceklerini söyledi.
• ADKF Başkanı Özgür Billur forumda
yaptığı konuşmada, "Che, 35 yıl sonra da
tüm ezilenlerin beyninde ve yüreğinde
yarattığı efsaneyi kaybetmedi" dedi.
Forumda ADKF'li gençler, "Ya
istiklal ya ölüm, tek yol devrim",
"Atarürk gençliği görev başında",
Kahrolsun Amerikan emperyaliz-
mi" sloganlannı attılar.
Sultanahmet'te Adliye Sarayı
önünde açıklama yapan Başak Şa-
hin, özgür gençlik olarak üniversi-
tenin açıhşında konuşmak istedikle-
rini belirterek "YÖK yeterince ko-
nuşnıuştu sira bizdeydi. Ancak ha-
reketimiz poüs tarafindan engelendL
_ _ Üniversiteye polis çağıran
Akmdaroğhı hakkında suç
duyurusunda bulumıyoruz"
dedi. Gözaltında işkenceyle
öldürüldüğü iddia edilen
DtSK'e bağlı Limter-Iş Sen-
dikası eğitim uzmanı Süley-
man Yeter'in eşi Ayşe Yeter
de öğrencilere destek verdi. Genç-
lerden oy isteyen partilerin onlara
umutsuz bir gelecek sunduğunu ifa-
de eden Yeter, "Kendilerini karan-
hğa sürükleyenleri gençler de karan-
hğa sürükleyecektir" dedi.
HUKUKÇULAR DEĞERLENDÎRDÎ
İşkence vekötü
muamele sürüyor
İZMİR(CumhuriyetEge
Bürosu) - AB Komisyonu
İlerleme Raporu'nda, Tür-
kiye'deki işkenceye kanıt
olarak Manisa Davası'nda
yargılanan polislerin za-
manaşamıyla
kurtanlmak
istenmesinin
yer alması.
hukukçular
tarafindanye-
rinde bir sap-
tama olarak
değerlendiril-
di. Izmir Ba-
rosu Başkanı
Noyan Öz-
kan, işkence-
nin önlenmesi konusunda
Adalet ve Içişleri bakan-
lıklanna önemli sorumlu-
luklar düştüğünü belirtti.
Özkan, işkence ve kötü
muamelenin sürdüğünü
kaydetti. Ozkan, Türkiye'de
gözlem yerlerinde işkence
• Hukukçular,
işkencenin
önlenmesi için
Adalet ve Içişleri
bakanlanna önemli
sorumluluklar
düştüğunu belirtti
ve pek fena muameleye uğ-
ramış ve bunlann failleri
hakkında soruşturma açıl-
mış yüzlerce olay yaşan-
dığını anlattı. Manisa Ba-
rosu Başkanı Serhan Öz-
__—_____^ bek,uyanlan-
j nin dikkate
alınmadığını
söyledi.
Manisa'da-
kidavayamü-
dahil olarak
kaülanOzbek,
Türkiye'nin
saygınlığı ve
demokratik-
leşmesi adına
yıllardır yap-
tıklan uyanlann dikkate
alınmadığına dikkat çekti.
Özbek, raporda işkence
yapmakla suçlanan polis-
lerin yargılanmasının ör-
nek olarak gösterilmesinin
"beklenen bir geüşme" ol-
duğunu söyledi.
DENÎZ GEZMÎŞ VE ARKADAŞLARI
Hukuksuz idam
karannınyüdönümü
İstanbul Haber Servisi-
Türkiye Halk Kurtuluş
Ordusu (THKO) liderleri
Deniz Gezmiş. Hüseyin
tnan ve Yusuf Aslan, 31
yıl önce bugün Ankara Sı-
kıyönetim Mahkemesi ta-
rafindan
ölüm cezası-
na çarptınldı.
Ankara Sıkı-
yönetim Ko-
mutanlığı 1
Numarah
Mahkemesi,
9 Ekim 1971
günü "Türki-
ye Cumhuri-
yeti Anayasa-
a'nın tamamuu tağ>ir, teb-
dil ve Dga fle TBMM'yi B-
kata veya vazifesini yap-
maktan mene cebren te-
şebbüs ettikleri" iddiasıyla
yargılanmakta olan Gez-
miş ve 23 arkadaşı hakkın-
daki son kararlannı verdi.
Mahkeme, 16 Temmuz
• Gezmiş, tnan ve
Aslan 31 yıl önce
bugün Ankara
Sıkıyönetim
Mahkemesi
tarafindan ölüm
cezasına çarptınldı.
1971 tarihinden beri yargı-
lanan sanıklardan, arala-
nnda Gezmiş, tnan ve As-
lan'ın da bulundugu 18'ini
ölüm cezasına çarptırdı.
Sanıklardan 3'ü delil ye-
tersizliginden beraat eder-
ken içlerinde
davanın tek
kadın sanığı
Sevim Onur-
sal'ın da bu-
lundugu 3 ki-
şi ise 5'er yıl
ağır hapis
cezası aldı.
Gezmiş ve
arkadaşlan
karan "Yaşa-
sın bağımsız Türkiye'' şek-
linde attıklan sloganla kar-
şıladılar.
Karann uygulanmaması
için gerçekleştirilen yoğun
kampanyalara karşın Gez-
miş, Inan ve Aslan, 6 Ma-
yıs 1972 sabahı Anka-
ra'da idam edildiler.
Ankaranın tepkisi
Bakan Gürel:
Raporkabııl
edilemez
M Baştarafı 1. Sayfada
şişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi
UğurZK'al A\nıpa Birliği Dönem Baş-
kanı Danimarka'nın Ankara Büyükel-
çisi Christian Hoppe, Ingiltere'nin An-
kara Büyükelçisi PeterVVestmacott, Al-
manya'nın Türkiye Büyükelçisi Rudotf
Schmidt. ve Fransa Büyükelçiliği Mas-
lahatgüzan Jacques Strum'u Dışişleri
Bakanlığı'na çağırarak bir saat görüş-
rü.
Edinılen bilgilere göre Dışişleri
Bakanlığı Müsteşan Uğur Ziyal, İler-
leme raporu taslağına ilişkin çıkan ha-
berler üzerine Türkiye'nin görüşlerini
iletmek zorunluluğu duyduğunu büyü-
kelçilere aktardı. Türkiye'nin İlerleme
Raporu'yla ilgili bazı duyarlılıklan şöy-
lej
Rahatsızlık yaratü
- 3 Kasım seçimleriyle ilgili YSK ka-
rarlanna atıfta bulunulması rahatsızlık
yarattı. Avrupa Birliği'ne iletilen rahat-
sızlığın temelinde öncelikli olarak ko-
misyonun bir yargı karannı eleştirme-
si bulunuyor.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyıp
Erdoğan. Necmettin Erbakan, Murat
Bozlak ve Akm Birdal'la ilgili karann
mevcut yasalara uydugu ve anayasanın
ilgili hükümleriyle çelişki yaratmadığı
vurgulandı. Avusturya'da Joerg Haider,
Fransa'da Jean-Marie Le Pen, Ispan-
ya'da Batasuna partisiyle ilgili tutum-
lar ortada.
OHAL5
e eleştiri
- A\Tupa Birliği ilerleme raporunda
olağanüstü hal bölgesi kapsamında tu-
tuklulann sa\
r
unma hakkını kullanama-
dığı türünden ifadeler bulunuyor. An-
cak Türkiye aldığı karar uyannca ola-
ganüstü hal uygulamasını bu yıl sonun-
da tamamen kaldıracak. Bu bölümdeki
eleştirilerin OHAL'in kaldınlacağı ger-
çeği göz ardı edilerek yer aldığı düşü-
nülüyor.
- Raporda, Türkiye'ye bakışı belli
olan Uluslararası Af Örgütü'nün işken-
ceyle ilgili raporlanna atıfta bulunulu-
yor. Türkiye'de işkenceyle mücadele
konusunda geçen yıllarda atılan önem-
li adunlann hesaba katılmadığı anlaşı-
lıyor. Türkiye'de işkence. raporda ilan
edildiği gibi sistematik özellik taşımı-
yor.
- Raporun bazı bölümlerinde Türk
cezaevlerinde yüzlerce fikir suçlusu-
nun yer aldığı belirtiliyor. Adalet Bakan-
hğı'run verileri kapsamında raporda ifa-
de edilen bu değerlendirmenin doğru ol-
madıgı ifade ediliyor.
Türk halkının psikolojisi
Diplomatik kaynaklar, Avrupa Birliği
'nin ilerleme raporunda müzakere tari-
hüıe ilişkin bir görüş iletilmemesiyle
ilgili olarak da Avrupa Birliği'nden Türk
halkının psikolojisini anlamasını istedik-
lerini ilettiler.
Türkiye "nin uyanlan kapsamında AB
Komisyonu'nun bugün gerçekleştire-
ceği komiserler toplantısında gereklı
düzeltmelerin yapılmasını bekleyen kay-
naklar, "Türkiye'nin temel hedefı Ko-
penhag zirvesinde tam üyelik tarihini
almaknr. İlerleme Raporu bu kapsam-
da bize önemH bir çerçeve çizecektir. An-
cak ne bu rapor ne de 24-25 Ekim zir-
vesinde kesin bir yanıt çıkmayabilir.
Önemli olan AB ü\«terinin Kopenhag'da
Türkiye'ye ifişkin beklenen siyasi iradeyi
göstermeleri'' görüşlerini dile getirdiler.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Garip!
Yakın tarihin ekonomik açılardan en kritikyol kav-
şağında yer alan bir ülke olarak Türkiye'de siyasi
partilerin genel seçimlere yönelik seçim kampan-
yaları çok garip bir havada geçiyor. Sakın küresel-
leşmenin gerçek anlamı her türlü ulusal ekonomik,
siyasi politikaaracının kaybedilerek, ülkenın kade-
rinin, bölgede stratejık oyunlar oynayan büyük
güçlerin iradesine bırakılması olmasın?
llginç zamanlardan öteye geçtik
Bir Çin ilentesi vardır, "Dilerim ilgınç zamanlar-
dayaşarsın" der. Bizçoktan ilgınç zamanlann öte-
sıne geçtik, adeta patlayıcı zamanlarda yaşama-
ya başladık. Ama yeni hükümeti ve muhalefeti
oluşturması beklenen siyasi partiler bunun ayırdın-
da değı ller. "Yöneticilerimiz uyuyor mu ?" diye ba-
ğıranlar da yok. Büyük çoğunluk da yöneticilerın
iktıdarsızlığını kabullenmiş görünüyor.
Bu ülke kendi kaderini tayin etme iddiasından
vazgeçmemiş olsaydı bu seçim kampanyalan çok
sert tartışmalara, karşılıklı suçlamalara, hesapsor-
malara sahne olurdu. Sorunların büyüklüğü ve ive-
dilığı "Yumuşak siyaset yapacağız"; "Herkesin
başbakanı olacağız" gibi bayağılıklara izin ver-
mezdi.
Al ekonomiyi...
Pazartesi yazımda yer elverdiğınce Brezilya de-
neyini anlattım. Bugün Türkiye'de ıktidar ve mu-
halefet adayiarının hiç sorgulamadan benimsedı-
ği bir ekonomik programın, kımi kısa dönemli ba-
şanlann ardından hemen heryerdeaynı ekonomik
toplumsal iflasa yol açtığına dikkat çekmeye ça-
lıştım. Rasyonel bir yaklaşım, "öyleyse başka bir
yol aramak gerekır" demez mı? Değirmenin taşı-
ma suyla dönmedığini bilenler, ülkenin gelişmesi-
nin, refahının kaderini, amacı ülke gelıştirmek de-
ğıl de kâr etmek olan (artık kibar çevrelerde pek
rtibar görmediğı ıçın sömürü kavramını kullanmı-
yoruz) bir unsura, yabancı sermayeye bağlar mı?
Tamam, "Milliyetçilik yapmayalım, yerli kapitalist
yatırım yaptığına göre yabancısı da gelsin ve yap-
sın " desek bile, varlığı açısmdan ülkedeki sosyal
yapının en azından sürdürülebilirtiğine mecbur ol-
mayan bir yabancı kapitalıstle kendi iç pazannı
kullanabilmesi, ekonomik geleceği ve hatta iktıda-
n açısmdan mecbur olan kapitalist aynı şey mi? Iş-
ler sarpa sannca biri çeker gider. Ya öbürü?
Üstelik "yabancı sermayeye dayalı", "bağımlıge-
lişme modeli" olarak tanımlanan yaklaşımın arka-
sındakı IMF modeli ve neoliberal doktrin yalnızca
azgelişmiş ülkelerde değil, merkez ülkelerde de if-
las etmedi mi? Bir türlu sonu gelmeyen bir borsa
krizi, yavaş ekonomik büyüme, deflasyonist iklim
ve nihayet uluslararası yabancı sermaye yatınm-
lanndaki gerileme, 1980-2000 dünyasını terk erti-
ğimizi, yıne 1930'larda olduğu gibi rflas etmiş bir
liberalizmin/küreselleşmenin çorak ülkesine
girdiğimizi göstermiyor mu? The Economist'm
dünya ekonomisi ekinde bile, satır aralarında bu
tema işlenmıyor mu? Öyleyse, Türkiye'nin onün-
deki ekonomik sorunların aslına küresel düzlem-
de ıflas etmiş ve çözülmeye başlamış bir ekono-
mik modelin parçası olduğunu söyleyemez miyiz?
Şimdi enflasyon düşünme amaçlı programlann ye-
rine üretimi vetalebi arttıracak, ıç pıyasayı canlan-
dıracak programların geçmesi gerekmez mi? Iflas
etmiş modele yapışmanın tarihsel sorumluluğu
yok mu?
Vur politikaya
Bugün küresel jeopolitiğin tüm fay hatlan Türki-
ye'nin yer aldığı coğrafyada kesişıyor. Önümüzde-
ki 15-20 yılın yeni jeopolitiğini buradaki kınlma be-
lirleyecek. Artık, komploteorısi üreten mahfillerden
çıkıp gazete sayfalarına, akademik yazılara dökül-
meye başladı: ABD, Afganıstan'dan Yemen'e ka-
dar uzanan bölgede bir siyasi yeniden yapılanma
amaçlıyor. Rejimler değişmeye devam edecek, sı-
nırlar yeniden çizilecek, yeni ABD garnizonlan ku-
rulacak... Afganistan ılk, ama çapı sınırlı bir dene-
meydi. Şimdı, "önleyiciilk vuruş"doktriniylededes-
teklenen bir proje Irak'ı hedef aldı. Irak ise yeni je-
opolitiğin Pandora kutusu olmaya aday. Soğuk
savaş sonrası kararsızlığa son veren yeni ABD ulu-
sal savunma stratejisi, 350 yıllık uluslararası dü-
zeni yıkmayı ve emperyal koordinatlar içinde ye-
niden kurmayı amaçlıyor. Bu amaç, yalnızca ABD,
Japonya, Çin, Rusya gibi büyük güçlerin araların-
daki ilişkilerin kurallarının yeniden saptanmasını
değil, Avrupa içindeki çelişkilerin daha da keskin-
leşmesini (örneğin, Fransa, Almanya, Belçıka bir
yanda, Ingiltere, Italya, Ispanya diğer yanda) de ge-
tirecek. Dahası ulus devletlerın egemenlik hakkı-
nın hukuksal temelınin ortadan kalkması, her bü-
yük devletın kendi hedefi olan "serseri devletle-
re", "önleyici ilk vuruş" hakkını da getirmeyecek
mi?
Bu ortamda, Türkiye devletinin alacağı her ka-
rar bu yeni jeopolitiğin şekillenmesinde etkin birrol
oynayacak, dahası, kendi varlığının bu yeni jeopo-
litik içinde alacağı biçimi, hatta sürüp sürmeyece-
ğini de belirleyecek. Çünkü bu yeni emperyal dü-
zen kurulursa, ekonomisini ışleten, ordusunu bes-
leyen mali kaynaklann musluğu başkasının elinde
olan tüm diğer ülkeler gibi Türkiye'nin de önünde
yalnızca iki seçenek kalacak; "rejim değişikliğine"
uğramak ya da bir bölgesel garnizon devletine
dönüşerek bölge gerçeklerine göre yeniden şekil-
lenmek. Ezoterik jeopolitık tartışmalann satır ara-
lanndan çıkıp, "Irak'ta ne olacak?" diyerek söze
başlayan günlük anlatılann içinde ortaya dökülme-
ye başlayan bu dinamiklerin hükümete aday par-
tiler tarafindan tartışılıyor olmaması da garip değil
mi? "Avrupa'ya gireceğiz" balonunun sönmesine
ve peki "Biz bu Gümrük Birliği Anlaşması'nı ne-
den imzalamıştık?" sorusuna değinmedik bile...
Doğrusu çok garip bir dönemden geçiyoruz...
Eski bakan Vural toprağa verildi
• ANKARA (AA) - Eski ulaştırma
bakanlanndan Mahmut Vural, Ankara'da
toprağa verildi. Vural için TBMM'de
düzenlenen cenaze törenine, merhumun ailesi
ve yakınlan, Ulaştırma Bakanı Naci
Kınacıoğlu, YTP Grup Başkanvekili Oğuz
Aygün ile CHP'ii siyasetçiler katıldı.
TBMM'deki törende. Vural'ın özgeçmişi
okundu ve saygı duruşunda bulunuldu.
Vural'ın cenazesi, Kocatepe Camii'nde.
öğle namazını müteakip kılınan cenaze
namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda
toprağa verildi.