Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2002 ÇARŞAMBA
2 OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
AÇI
MUMTAZ SO YSAL
Taş Devpinde Zariflik
PULIT2ER Arerıka'nın en unlu yazarlık odulu
Jjstin Kaplan ıse ^ a r k Tvvain'ın yaşamı uzerıne
yazdığıhtaplabuodıilualanlardanbın Geçenlerde,
ojul Bush'un sos/al v/eekonomıksorunlara bakışını
"nağarz adamlığ' drye adlandınnca buyuk gurultu
kopartmştı Başkan'm Irak konusundakı kovboy
soylemlcnyle kuvvet Kullanma olasılığı one çıktıkça,
bj nıtelendırme daha da geçerlı gelmeye başlıyor
ınsanlarc.
Ama Â/nerıka, çelışkıler. aykırılıklar ve şaşırtıcı
davranışlarulkesı Devietın başı konusunda boylesıne
sı/rı sozter soyleyen aynı Jtıstın Kaplan, Başkan'm
eş Laura Bush'tan "Seyaz Saray'da Mark Tvvaın
U2snne konuşmaklutfunda bulunurmusunuz" dıye
çagrı alrrış ve "Fırst Lady"n\r\ o sohbet toplantısına
gıdıp koruşmuş
Aynı şey Başkan m Iraktutumunu "tehdıtpolıtıkası"
sa/an Davıd L Lewıs "ın başınagelıyor 0da Pulrtzer
oaullu oruda Başkan ın eşı "Hariem aydınlanmasının
yazarları' konusunda konferans ıçın Beyaz Saray'a
çajırabılı/or
Irak tanşmalan dışında, Bush'un çevre ve sosyal
konulardakı goruşlerını ınsafsızca eleştıren Ursula
Smıth de, çağn uzenne, bıriıkte kıtap yazdığı Lında
Peavy'yı /anına alıp Bayan Bush'un edebıyat sohbet-
lernden bnnekatılarak "Vahşj Batı'nınkadınyazaıian"
İ
onusunda konuşma yapıyor
şte boyle Vaktıyle oğretmenlık ve kutuphanecılık
yapmışolan Ba>an Bush, herkese parmak ısırtan
bu davranışlarıyla eşmın yarattığı genel ızlenımı
yumuşatnnaya 'Amerıka yalnız o değıl, ben de
Arrenka)ım demeye çalışıyor
Gerçekten de Amenka bu Bır yanda sabahtan
akşama kadar "Gaddar Saddam" laflanyla çok açık
bır petrol savaşını ortbas etmeye çaiışan yuzlerce
televızyor kanalının şamatası ve masum altı kışıyı
rasgele otdurerek VVashıngton caddelenne dehşet
salan bır sapık bır yanda da dunyanın en nıtelıklı unıver-
sıtelerı, tıp merkezlerı araştırma kurumları ve evınde
edebıyat toplantılan duzenleyıp en sıvn kalemlen
konuşturan bır başkan eşı
A ma, tam boyle olduğu ıçındır kı, şaşırtıcı bır
A^Amenka'nın golgesındekı dunya da şaşkın O
buyuk askerı kudret ve teknolojı ustunluğu ınsanlara
bır turiu guven vermıyor, ınsanlık hem urkuntu hem
de acıma^la bakıyor Amerıka'ya
Özguriuk vedemokrası omeklenyledolu bırtanhın,
goz kamaştıncı bılgı bınkımının ve haydutlar, sapıklar
kadar çok lyı yetışmış zarıf ınsanlann da ulkesı olan
Amerıka dunyayı urkutuyorsa bunda, korku ve acı
vermekten oteye gelışmışlık ve zengınlık adına acıma
duygusu veren bır yan yok d ^
1
Sağ ve Sol Partilerdeki Aymazlıklar
Ülkemızm sağ kanat partılen, gerek tek başlanna,
gerekse koalısyonlarla bugune değın Turkıye'yı düze
çıkaramamışlardiT Ulusal eğıtım ve ulusal ekonomı
polıtıkalan ızleyeceklenne, dışandan esen, daha çok
sağdan esen ruzgârlar doğrultusunda polıtıkalar
izlemışlerdır
M. İskender ÖZTURANLI
Ogzala www.ogzala.com
Tel. 0.212. 293 91 95
252 30 39
E
sla yunan mıtolojısı-
ne gore Neptunus de-
nızlermtannsıdır Bır
gemıcı açık denızde
şıddetlı bır firtınaya
yakalanmıştır Gemınınheransu-
lara gomulmesı ışten bıle değıl-
dır Kaptanımız boyle bırdurum-
da dumenını kırmamaya karar
vermıştır Dalgalararasındabatıp
çıkarken, Ey Neptunus, dıye hav -
kırmıştır, "Sen beni ister baör, k-
terkaravaqkar.bendümenimikır-
rnadan dosdoğru gideceğnn.*1
Ve
bu kararlılıkla karaya ulaşabıl-
mıştır Açık denızın ortasında ve
firtınah bır havada dumen kır-
mak, tehlıkelenn en buyuğudur
Bu konuda akıllı \ e tutarlı olmak
gereklıdır Denızyollannda. ka-
rayollannda, ha\>
ayollannda dume-
nı doğru durust kullanamazsanız
gıdeceğınız yere ulaşamazsınız
Batarsınız, devnlırsınız, duşersı-
nız Dumen, bu kadar onemlı bır
duzenektır
Partılerde dumen, genel baş-
kanlaruıelınevenlmışhr Bırpar-
tuıın hden dumenı ıyı kullana-
mazsa, kendısını de orgutunu de
ulkesını de duze çıkaramaz Kı-
mı zaman dumenı kıracak, kımı
zaman da kırmadan dosdoğru gı-
decektır Duz yolda dumenı kır-
maya kalkışırsa, kolayca uçuruma
suruklenebılır Dolambaçlı yolda
dumenını kırmadan gıtmek ıster-
se turlu kazalara neden olur Du-
menı yennde \e zamanında kır-
mak ya da kırmamak onemlıdır
Partıler ılkelı olmak zorunda-
dırlar Daha once belırledıklen
program ve tuzuklennde yazılı
kurallan uygulamak, ulusa v erdık-
len sozu tutmak ve dumenı kır-
madan hedeflenne yurumekle yu-
kumludur Ilkelennden odun ve-
ren v e sureklı dumen kıran partı-
ler seçımlerde bırkaç oy fazla al-
salar bıle, çok lasa zamanda aldık-
lan oylann çoğunu yıtırebılırler
Bu nedenle bır sol partı seçımler-
den once bır sağ partıyle ıttıfak
kurmaya kalkışarrıaz Kıirarsahem
partı programına hem de eşyanın
doğasına aykın bır durum yarat-
mışolur Herparu seçımlerden on-
ce Yunanlı gemıcı gıbı dumenını
kırmadan yurumek zorundadır
Duşuncelen. dunya goruşlen oz-
deş olan partılenn yetkılı kurul-
lannda alınan kararlar sonucun-
da bır seçım ıttıfakına gırmelen.
kuşkusuz bu soy ledıklenmızın
dışındadır
Ne yazık kı ulkemızde sol ve sağ
duşunce darmadağındır Bu neden-
le de partıler. krmınle bırlıkte ola-
caklannı bılemez durumdadırlar
Sağ sağla. sol solla bırlıktelık ku-
racağına, sol sağla sağ da solla
bırlıkte olmaya çalışmışhr Bılın-
dığı gıbı dunyada usrun bu- kışı
yoktur Ustun olarak nıtelenenkı-
şılere yakından baktığımızda, bı-
zım gıbı kışıler olduklannı goru-
ruz Ne var kı ulkemızde sol bır
partı, ustun bır kışı olarak belır-
ledığı sağ duşuncelı bır kışry le ıt-
tıfak kurmaya kalkışmış ve kur-
muştur Bu nedenle de ortalık bus-
butun kanşmışhr Aynca partıle-
nn seçımden once ıttıfak kurma-
lan başka, seçımden sonra koalıs-
yonlara yonelmelen başka şev-
dır
Bılındığı gıbı koalısyon sozcu-
ğu Latınce "coalesere"den çık-
mıştır Bu sozcuk daha sonra Fran-
sızcava geçmış, "coantjon" bıçı-
mıne donuşmuştur Ve kaynaş-
mak anlamına gelmektedır Gu-
zel bır sozcuktur kaynaşmak soz-
cuğu Duşuncelen aynolsadaın-
sanlığın v e uygarhğrn temel ılke-
lennde, temel kavTamlannda bır-
leşebılmek, ne guzel bır davTanış
bıçunıdır tkı ayn duşunce dızge-
suıın bazı ortak noktalarda uyuş-
ması. kaynaşması ne kadar olum-
lu bır gorunumdur M a bu aşa-
maya ulaşmak ıçın her şeyden on-
ce hoşgorulu olmak gereklıdtr
Çunku doğanın ılk yasası olan
hoşgoruyu tanımav anlann bır ara-
da bulunmalan v e yaşamalan ola-
naksızdır Koalısyonlann temel
ılkesı, bır partının programından
buyuk odunler v ermeden başka bır
partının kımı ılkelennı benımse-
yerek bır uzlaşma yapmalan, or-
tak bır program uygulamalandır
Çağdaş koalısy onlarboyle bır du-
şuncenın urunlendır
Ulusal ıstenç, kımı vakıt bırpar-
tıye tek başına ıktıdar olma ola-
nağıtanımaz Hele 23 partının se-
çune katıldığı bır ulkede oylann
dağılması sonucunda belırlı bır
partı, hukumet kuracak çoğunlu-
ğueldeedemez îşte o zaman çe-
şıtlıseçeneklerduşunuhır Sağaya-
kın ya da sola yakın partıler ara-
sında koalısyon hukumetlen ku-
rulur Daha adaletlı bır seçım sıs-
temı olan ''ııispiternsirsıstemının
uygulandığı tum ulkelerde, bu gı-
bı durumlarla karşılaşmak doğal-
dır
Parhlerdeınsanlargıbıdır Sağ-
da da olabılırler. solda da Çağdaş
bır duzlemde bulunmalan koşu-
lu ıle bundan zarar değıl, ancak
yarar doğar Bu gerçeğın berum-
senmesı. uygarlığın benımsen-
mesı demektır Ne var kı soldakı
partıler gıbı sağdakı partılenn de
hoşgoru dedığımız kuralı tanıma-
lan, ozgurluk % e eşıtlık sevgısını
benımsemelen. çağdaşlıktan ve
uygarlıktan vana olmalan gerek-
lıdır Bugune değın yaptıklan gı-
bı sola karşı bır duşmanlık cep-
hesı kurmaya kalkışırlarsa, ışın
ıçınden çıkamazlar Aynca Turk
de\Timının kazanımlanna aykın
davTamrlarsa, yalnız kendılenne
zarar v ermekle kalmazlar. toplu-
ma da çok buyuk zararlar \ erebı-
lırler
Ulkemızın sağ kanat partüen,
gerek tek başlanna, gerekse ko-
alısyonlarla bugune değın Turkı-
ye'yı duze çıkaramamışlardır
Ulusal eğıtım ve ulusal ekonomı
pohtıkalan ızleyeceklenne, dışa-
ndan esen, daha çok sağdan esen
ruzgârlar doğrultusunda polıtıka-
lar izlemışlerdır Aynca sağın bu-
yuk bır kesımı aymazlık \e bağ-
nazlığın pençesı altındadır Kök-
tendıncılığın ve gencılığın ege-
menlığuıden kurtulamamıştır
Gunumuz Turkıye'sınde huzur-
suzluğun başlıca nedenı, sol du-
şuncemn ulkede çoğunlukta olma-
suıa karşın, parlamentoda azın-
lıkta kahnasıdır
Solun yuzde otuz beş oya sahıp
olduğunu soyleyenler vardır Bu
doğru bır yaklaşım değıldır Bo-
luk porçuk sol yuzde otuz beş oya
sahıptır Ama bırleşık bır solun oy-
lannın yuzde ellının ustune çıka-
cağında hıç kuşku yoktur Ne var
kı Turk solu bır turlu aklını başı-
na toplayamamış, bırieşık bır guç
odağı oluşturamamıştır 3 Kasım
seçımlenne de dağınık bıçımde
gıtmektedır Bu nedenle bır sol
partının tek başına ıktıdar olma-
sı olanaksızdır UmudumuzTurk
halkının sağgorusune kalmıştır
Eğer Turk halkı kullanacağı oy-
larla ellı yıllık sağ partılenn ıktı-
danna son venr de bır sol koalıs-
yon kurulmasını gerçekleştırebı-
lırse, kendı yazgısını da ulkenın
yazgısuıı da değıştırmış olacak-
tır Şımdılık, solun halk tarafindan
bu-leştınlmesınden başka bır kur-
tuluş yolu yoktur Soldakı partı-
ler belkı o zaman halktan utana-
caklan ıçın bırlıkte yaşamanın er-
demıne ve mutluluğuna kavuşa-
bıleceklerdır
DOĞA YÜRÜYÜŞLER» 252 30 39
13Ekim2002
Erikli Yaylası / Alıçyayla / Delmece / Çiğdem Yaylası
20 Ekim 2002
Yanıkdere / Sudüşen / Domuzderesi-Kurtköy
Tıp ve Hukuk îlişkisi Üzerine
Ertuğrul KAZANCI Eğıtımcı/Hukukçu
AKÇAKOCA ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Da\acı Akçakoca Orman lşletme Mudurluğu tarafın-
dan da\alılar aleyhme açılan tazmmat davasında venlen
ara karan u\annca, Dosvamız davalılarından Kazım
Demıre da\a dılekçesı butun araştırmalara rağmen teb-
lıg edılemedığınden davahnın duruşmanın atılı bulundu-
gu
7
11 2002 gununde mahkememızde hazır bulunması
\e da\a ıle ılgılı ıbraz etmek ıstedıklen belgelen duruş-
ma gunune kadar gondermesı ve%a duruşmava getırmesı
gerektığı duruşmava gelmedığı veva bır \ekıl tarafın-
dan temsıl edılmedığı takdırde \argilamava vokluğunda
de\am edıleceğı \s İcarar \enlecegı vonunde ılanen teb
lıgattır Basın 45834
T
ıp ve hukuk, toplum-
sal yaşamnı ıkı esas
oğesıdır Insanlan,
hastalıklara karşı koruma-
ya, ıyıleştırmeye çalışarak
rahatsızlıklann ruhsal ve
bedensel nedenlennı araş-
nnp, acılan dındırmeye ça-
lışan bılım kolunu tıp oluş-
turur Hukuk ıse ınsan hak-
lannı, yasalar, ahlak kural-
lan, gelenek ve gorenekler
çerçevesmde duşunsel ve
eylemsel açıdan duzenle-
yen bır sıstemler butunu-
dur Tıp ve hukukun genel
tanımlarrndan çıkan sonuç
ılışkısı odur kı sağlıklı bır
yaşamsallık ıçınde ınsan
haklannın gerçek anlamda
sağlanması bır toplumsal
ıdeal olarak karşımızda dur-
maktadır Tıp ve hukuk bağ-
Iamı bu denlı onemlı v e ust
bır ınsanı olçuttur
Hippokrates, tıbbın bır
bılım olarak gelışmesıne
yol açan, klrnık hekımhğı-
nı gerçekleştıren ve tıbbı
rrutolojık kanşıklıktan kur-
A T I LI
U N I V E R S I T E S I
• ingılızce oğretım • Tamamı yurtdışında eğıtım gormuş, deneyımlı ve konularında uzman akademık kadro
ıle kalıtelı oğretım • Kesıntısız Oğrenım Sıgortası • Burslu oğrenım olanağı • Oğrenım ucretlerınde taksıtlendırme
olanağı • Yurtdışındakı unıversıtelerle oğrencı değışım ve transter olanağı • 250 000 m2 kampus alanı
• Oğrencı / kapalı alan oranı 16 rm • Oğrencı / akademısven oranı 6 • Bılgısayar / oğrencı oranı. 3
2002-2003 ÖĞRETİM YILINDA EK KONTENJANLA^
ÖĞRENCİ ALINACAK BÖLÜMLER
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
AKIN
• Mekatronik Muhendisliği
(Ek kontenjanla ılk kez oğrencı alınacaktırj
• Üretim Muhendisliği
(Ek kontenjanla ılk kez oğrencı alınacaktır)
• Endustrı Muhendisliği
• Bılgısayar Muhendisliği
• Elektrık-Elektronık Muh.
• Inşaat Muhendisliği
İŞLETME FAKÜLTESİ
• lşletme
• Iktısat
• Uluslararası İlışkıler
• Turkçe lşletme
• Turizm Işletmecılıği
• Halkla İlışkıler
FEN -EDEBİYAT FAKÜLTESİ
• Ingılız Dılı ve Edebıyatı
• Matematık
• Mutercım - Tercumanlık
(*) Tercihlerin "OSYM Ek Yerleştirme Kılavuzu 2002"ye gore yapılması gerekmektedır.
ATILIM UNIVERSITESI ATILIM VAKFI TARAFİNDAN KURULMUŞTUR Unıversıtemızde oğretım ücrete tabıdır
Ayrıntılı Bılgı içın w w w j t i l i m . e d u . t r Atılım Yerleşkesı Kızılcaşar Koyu 06836 Incek A N K A R A
Tel 0 312 460 20 2 0 Pbx) • Faks 0 312 460 20 37 38 • e maıl ınfoSatılım edu tr. ^ ^ T l L IATILIM GRLBL
taran ısımdır Tıp alanında
deneyımler sonucu elde
edılmış esaslan, kurallar
dızısı olarak kov an da odur
Hıppokrates'ın ınsanlık
dunyası ıçın gelışttrdığı tıp
kurallan v e bu kurallan uy-
gulayanlann sorumlulugu
bugun ıçın de geçerlıdır
"Hippokrates vemini", tıp
fakultelennı bıtıren hekım-
lenn dûnvanın her yoresın-
de tum cıddı>etlenyle dıle
getırdıklen ınsanı sorumlu-
luk anlayışının bır toplum-
sal sozleşmesıdır Bu ye-
mını eden bırhekım, en ku-
sursuz ve en ozenlı bır şe-
kılde elındekı olanaklann
tamamını seferber ederek
kendını ınsanlığın dırlık ve
esenlığıne adamaktadır
Kevfılık, ış gormezlık ve
basıt maddesel çıkarlann
çok uzennde apayn nıte-
lıklı bır gorev yuklenmek-
tedır tnsanın "yaşam hak-
kını" doğrudan ılgılendı-
ren bu- meslegı ıcra etmek-
tedır Bo>lesıne etkm ve
onemlı bır mesleğı, Hip-
pokrates kurallannı çığne-
verek, bılınçb savsamalar-
la zedeleyerek, kusur uze-
nne kusur ışleyerek ve nı-
hayet saygırdığını bozarak
yapanlara karşı hukuk, ce-
zaı vaptınmlanyla devTe-
ye gırmektedır Çunku, ar-
tık •'vaşamhaklanınihlali"
soz konusudur'
İnanılmaz bir saptama:
"Benı Turk hekimlerine
emanet edıniz" sozu Ke-
mal Ataturk'undur Bır
onurlandırmav; ı ıfade et-
mektedır Gerçekten de sağ-
lık alanında yuzyıllann çı-
lelenyle bılınçsızce uğraş-
tınlmış bır toplum ancak
cumhun>et rejımının, ola-
naklan zorlavıp başanlar
kazanmasıyla mutlu olabıl-
mıştır
Tıp fakultelen çoğaltıl-
mış genel sağlık hızmetle-
n vaygınlaştınlmış, dış ül-
kelerle bılımsel ilışkıler art-
tınlmış v e tıp alanrnın one-
mıne dev letçe dıkkat çekı-
lerek. onculuk edılmıştır
Lnıversıtelenmız gerçek-
ten esash bır tıpeğıtımı v er-
mektedırler Özverüi he-
kinıler.binİMrguçhıklericin-
de \e yetersız koşullarda bu
ulke insanının sağlığını ko-
rumava ve acılannı dindir-
meye koşmaktadırlar. Ya-
kın tanhten gunumuze doğ-
ru uzanan gerçek bızce bov -
ledır Ama, Ankara Unrver-
sıtesı Adlı Tıp Anabılım
Dalı Başkanlığı'ndan ge-
çenlerde yapılan ve "Cum-
hurivet gazetesinde" yer
alan "AnadoiuAjana" kay-
naklı açıklama, tu> ler urper-
tıcı bırbaşka gerçeğı de ser-
gılemektedır Buna gore
"Hekım vanılgBisavryia açı-
lan davalarda son yıDarda
ciddi bır arnş okluğu" bıl-
dınlerek, "Hakkında dav'a
açılan doktoriann vıızde
66'sının kusuriu bulundu-
ğu" belırtılmektedır "Ka-
dm ha^hLl^n ve doğum
uzmaru doktoriann \-uzde
25'i hakkında dav^ açıldı-
ğf" aynca ıfade edılerek,
"Acil öp birimlennde çah-
şan hekimlerte genel cerra-
hi uzmanlannın kusur açı-
suıdan doğum doktorlannı
izlediği'' dıle getınlmekte-
dır "Dunva genelinde en
fazla yakınılan ve haklann-
da dava açılan hekimlerin
kadın-doğum hastahklan
uznıanlan olduğuna" ozel-
lıkle gonderme yapılmak-
tadır Gerçı, bu bıldınmde
ılk satırlannda sankı, "Her
100 hekimin 66'sı kusurhı-
dur" anlatımı varsa da bu-
nun avnntüı açıklamasinın
"Haklannda dava açılan
doktoriann yüzdeoramşek-
linde" anlaşılması gerek-
mektedır
Her meslekte olduğu gı-
bı tıp alanında da ılgıhler-
ce yakınmalar > apılıp, sav-
lar ılen surulebılır Bu do-
ğaldır Doğal olmayanın ıse,
açılan da\ alarda "•>r
uzde66
kusur bulunduğunun \ar-
gı yoiuvia saptanmasıdır"
Işte burası inanılmaz bır
hukuksal sonuçtur
Saptanan ınsanı felaket,
Hıppokrates yemınının ba-
zı hekımlerce nasıl da çığ-
nendığınuı açık kanıtıdır
Gerçı hastalıklarını
onemsemeven ve son çare
hekune gıden bır ulkenın
halkıyız Sağlık gorevlıle-
nnın çetın koşullarda ve
orantısız hasta sayısıyla ade-
ta boğuştuklannı da bıh> o-
ruz
\ma, acıl başvuru kıs-
mındakı ışlemın "Ükanda
uzmanlara mı yoksa pra-
tisven hekimlere mi bıra-
kıldığını?'' kuşkulu yakla-
şımlar olarak vıllardir top-
lumca tartışmaktayız'.
1993 yılında Moldova
Cumhunyetı başkentı Kı-
şuryev'de kurmav albay kar-
deşımuı anı ana pek de ya-
şamsal olmayan rahatsızlı-
ğında ılk mudahalenın se-
kız uzman hekımce yapıl-
masına tanık olmanın anı-
sı belleğımdedır Herolum
sonucu tıp mahkemesınde
y argılanma yontemının de
ışletıldığını oğrenmıştım
Bızdekı bır vansıma da
şudur neredej'se canını tes-
lun edecek durumdakı bır
hastanuı, "yönetsel neden-
lerieoradan orava gonderü-
mesinL mudahakden kaçı-
nılmasını" basında sıkça
okumaktayız
1
Boylesıne
uygulama, eğer abartısız
bu- gerçekçe affedılemez
bu" tutumdur
Sonuç:
Bızce, hukuksal yaptı-
nmlann tıp alanında zorun-
lu olarak devreye gırmesı
başlı başına facıadır Yargı
yoluyla saptanmış kusur
oranı üp hızmetlennde han-
gı ölçutte yerederse "yaşam
hakkı'' da o denlı ıhlal edıl-
mış olur Hukuk, "ağırsav-
sama, kast derecesindedir'1
der Anlaşılan odur kı, ge-
rek ulkemızde gorulen ve
gerekse de dunyanın her
koşesıne sıçrayan. sorum-
suzluk, ınsanı değerlere sırt
çevuıne \e sadece madde-
sel hesaplan onemseme tıp
alanını da kısmen çevrele-
mış gorunmektedır
Kanıtlanan hukuksal so-
nuçtan elbette seçkm, ozve-
nlı ve toplumsal değerlere
saygın hekımlenmızı ozen-
leayntutanz Amabılınç-
lı kusurlar dızısını bırbın
ardı sıra ıcra eden hekım-
lenn de "insannk suçu"ış-
levenlere ozgu gehştınlmış
veya gelışttnlecek hukuk-
sal yaptınmlar kategonsı-
nın ağırhklı olçutunden ce-
zalandınlmalannı ısrarla
ongoruruz Çunku, çoğun-
luğunu takdırle değerlen-
dırdığımız ve ınsanlığa ada-
lı bır mesleğın mensuplan
arasmda lekelı uyeler asla
olmamalıdır
En doğal ve en vazgeçıl-
mez olgu bulunan yaşam
hakkını bılınçle ıhlal eden-
lenn ne kendı meslektaş-
lan arasında ve ne de top-
lum onunde bağışlanacak
yanlan yoktur
PENCERE
Tatil Dönüşü
Vaktıyle Muzaffer llhan Erdost bır Ingılız teker-
lemesı soylemıştı
Bır kadeh vıskı ıçtığım
zaman
Bır başka adam olurum
O bır başka adam
Bır kadeh vıskı ıster
Sofradaydık
önumde kadeh duruyordu, ıçtığım zaman bır
başka adam mı olacaktım?
Tekerlemeyı bu koşede vaktıyle yayımlanan bır
yazıda çoğaltmıştım
Bır kadını sevdığım
zaman
Bır başka adam olurum
O bır başka adam
Bır kadın sevmek ıster
Kurgulan surdurebılınz:
Bır kıtap okuduğum
zaman
Bır başka adam olurum
O bır başka adam
Bır kıtap okumak ıster
•
Tutkunun guzelı de var
Çırkını de
Bır koltuğa oturduğum
zaman
Bır başka adam olurum
O bır başka adam
Daha yuksek bır koltuğa oturmak ıster
Her sabah sıcak yatağında uyanan ınsan, bır
gun oncekı ınsan değıldır
Kafka'nın 'Değışım' adlı romanındakı Gregor
Samsa bır sabah uyandiğında kendısını hamam-
boceğı olarak bulmuştu
Sırtustu yatıyordu
Nasıl ayağa kalkacaktı? Yuzukoyun donmesı bı-
le olanaksızdı
Tam bır karabasan
1
Bır sabah hasta olarak uyanabılırız, değışımı he-
men duyumsanz, ama, her sabah bır gun daha yaş-
landığımızı algılamak kolay mı''
Şeyh Sadi demış kı
- Her soluk alışta, omurden bır soluk eksılıyor
Pekı, nedır ınsandakı bu tutku?
Bır gazete sahıbı olduğum
zaman
Bır başka adam olurum
O bır başka adam
Bır gazete sahıbı daha olmak ıster
Yeter mı?..
Yetmez
Bır banka sahıbı olduğum •' -* ~- "."*
zaman
Bır başka adam olurum ' "-
O bır başka adam
Bır banka sahıbı daha olmak ıster
•
Uzun sureden ben ılk kez bır hafta yazı yazma-
dan tatıl yaparak koşeme dondum
Ortalık tozduman'
Medyada goz gozu gormuyor, basında tekel
olan dağıtım çıftleştı dıye gumburtu kopuyor, se-
çımın elı kulağında, Genç Partı gelıyor, dıncılerye-
nıden yukselıyor, sınınmızda savaş ha patladı, ha
patlayacak
Pekı, bu yazıyı nasıl brtırmelı
9
Bır yazı yazdığım
zaman
Bır başka adam olurum
O bır başka adam
Bır yazı yazmak ıster
MUKADDES
AKGÜRGEN
MUKA'ya
MEKTUP (9)
Hızla geçiyor zaman,
Birbirini kovalıyor yıllar.
Bizler de yaşlanıyoruz artık.
Sana özlemimiz yanında canımız,
Yalnız değişmeyen bir şey var.
Her mevsim durmadan açan,
Saksılarındaki çiçekler...
Sevenlerin
VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI
Bırlığımızın uyesı Inter Yayınlan"nın sahıbı,
yayıncı
ALİWUZ
ÇENGELOĞLU'nu
(1942-2002)
06 10 2002 gunu kaybettık
Çengeloğlu aılesının acısını paylaşır,
yayın dunyasına başsağlığı dılenz
TÜRKİYE YAYINCILAR BİRLİĞİ