22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 EKİM 20O2 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dptadoğırda snrtapkonnsur • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP'nin 1. kurultayının ardından parti meclisi dün toplandı. PM'de konuşan SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Ortadoğu'da sınır değişikliklennin olmaması gerektığini belirtti. Karayalçın, "Suıırlar bir kez değiştiği takdirde, Ortadoğu'daki banşı şimdiki durumunda bile korumamız mümkün olamaz" dedi. hsanhakbn başvurakutulan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Valiliği Insan Haklan 11 Danışma Masası tarafindan yapılan açıklamada, yurttaşlann insan haklan konusundaki şikâyet ve isteklerini saptayabilmek amacıyla lödeğişiknoktaya "İnsan Haklan Başvuru Kutusu" koyulacağı belirtildi. Açıklamada, uygulamanın, insan haklan ihlallerinin sona erdirilmesi amacıyla başlatılan çalışmalar çerçevesinde gerçekleştirildiği belirtilerek, kutulann belli aralıklarla İnsan Haklan II Kurulu üyeleri tarafindan değerlendirileceği aktanldı. TİHV üyelerinin yargılanması • İZMİR (Cumburiyet Bürosu) - Türkiye insan Haklan Vakfı (TİHV) Izmir Temsilciliği'nden Dr. Alp Ayan ve Izmir Hücre Karşıtı Platfonn üyesi 3 kişinin, F tipi cezaevlerine karşı yaptıklan basın açüdamasmda, Adalet Bakanlığı ve TSK'ye hakaret ettiklen savıyla yargılanmalanna başlandı. TÎHV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Önen'le birlikte işkence karşıtı uluslararası birçok kuruluş temsilcisinin de izledığı duruşma, 30 Aralık tarihine ertelendi. Önen, böyle bir duruşmaya katılmaktan utanç duyduğunu belirterek "Düşünceyi ifade hakkını suça dönüştürme çabalannı yararsız buluyor ve artık böylesi duruşmalann bıtmesini istiyoruz" dedi. k yıkto 51 bin kişt köyüne döndü • ANKARA (AA)- Içışlerî Bakanı Muzaffer Ecemiş, 2000 yılı Haziran ayından itıbaren ıki yıllık süre içınde OHAL ve . mücavir ıl kapsamında bulunan 11 ilde toplam 51 bin 152 kişinin köylerine geri döndüğünü bildirdi. Ecemiş, SP Diyarbakır Milletvekili Sacit Günbey'in soru önergesini yanıtlarken köye dönüş projesinin amacının. terör nedeniyle yaşadıklan yerleri terk eden «tandaşlann, güvenliği sağlanan köylerine plânlı bir biçimde geri dönüşlerinin sağlanması olduğunu anımsattı. CHP, Anadolu'nun değişik bölgelerinde yapacağı mitinglerde yöresel şarkılan kullanacak Seçimmüziği yerelleştiBAHAR TANRISEVER ANK4RA-CHP, seçım kam- panyası kapsamında yapacağı mitinglerde yöresel müziklere yer verecek. Halkın sevdiği şar- kılan programına katacak olan CHP, Dıyarbakır'da "Kürtçe" ve "Zazaca" şarkılar çalmayı planlıyor. Biryandan seçim ça- lışmalannı sürdüren CHP lide- ri Deniz Baykal, ikinci kez Av - rupa seferine çıkıyor. Baykal, Abnan Sosyal Demokrat Par- tisi (SPD) lideri GerardSchrö- der ile birlikte Berlin'de bir toplanhda konuşacak. Toplan- nda Schröder'in CHP'ye teşek- Bsykfll AIITI3ny3 yOİCUSU Partisının seçim çahşmalannı yürüten Baykal, Berlin'de Türk işçilerinin katılacağı toplantıda konuşma yapmak üzere ay sonunda Almanya'ya gidecek. Toplantıya katılacak olan SPD lideri Schröder'in Baykal'a, seçimlerde destek mesajı vermesi bekleniyor. kür ve destek mesajı vereceği belırtiliyor. Alınan bilgiye göre Baykal, Almanya'dan 2 ayn davet aldı. SPD'nin 22 Ekim'de gerçek- leştirilecek kurultayı ve yine SPD 'nin girişimiyie bu tarihten sonra düzenlenecek bir toplan- tıya çağnlan Baykal, kurultaya değil, Türk işçilerinin katılaca- ğı ikinci toplanüya gitmeye ka- rar verdi. Toplantıya, birlikte katılacak olan Bavkal ve SPD lideri Schröder'in burada birer konuşma yapacaklan belirtildi. Baykal, Almanya'daki seçim- ler öncesi burada oy kullanacak Türkleri Schröder'ı destekle- meye çağırmıştı. Schröder'in bu doğrultuda söz konusu top- lantıda yapacağı konuşmada Baykal'a teşekkürlerini iletme- si ve Türkiye seçimlerinde des- tek mesajı vermesi bekleniyor. Bu arada seçimin ertelenıp ertelenmeyeceğı tartışmalan- na TBMM tarafindan şimdilik son verilmesinin ardından kam- panya çalışmalanna hız veren CHP'nin yurtiçinde gerçekleş- tireceği mitinglerde yöresel mü- ziklere yer vereceği bildirildi. CHP. Dıyarbakır'da "Kürtçe" ve "Zazaca" şarlalar çahnayı planlıyor. CHP MYK üyesı ve Dıyarbakır 1. sıradan milletve- kili adayı MesutDeğer, Diyar- bakır'da 1 -2 adet halk müzigi ve "Kürtçe" ve "Zazaca" olmak üzere 2 adet de yöresel müzik parçası kullanmayı planladık- lannı bildirdi. Çorlu'da 6 Ekim'de yapılacak mitingin ar- dından Anadolu yollanna dü- şecek olan CHP, mitinglerinde mesajlann içeriğı konusunda da ">erelözelHderi'> dıkkate ala- cak." CHP'nin AKP ile payla- şamadığı Uğur Işılak ın "Hay- diAnadohı" şarkısının "Ak Ak Ak" olan nakaratı, CHP'nin is- teğiüzerine "Pakpakpak" di- ye değiştirildi. Şarkının 10 bin kaset ve 1000 CD'sini bastırta- rak örgütlere gönderen CHP son mitingini 2 Kasım günü Ankara'da yapacak. KUSKUNLER BBP YOLUNDA MHP'de ııriting yerme medya EMİNE KAPLAN ANKARA - MHP'nın ikinci kalesi olarak nitelendirilen Nevşehir'de alanlan dolduramayan Genel Başkan Devlet Bahçeti, miting yerine medya yoluyla seçim propagandasma ağırlık verecek. Yalnızca 15 miting yapmayı planlayan Bahçeli, seçim çalışmalannda "gönülsüz" davranan tstanbul il öörgütünü de uyaracak. Seçimi erteletme cephesine destek veren MHP'li küskünler, partiden istifayı tarüşırken 7-8 dolayında milletvekilinin BBP'ye geçebileceği belirtildi. TBMM'de önceki gün yapılan oylamayla 3 Kasım'da erken seçimin yapılmasmın kesinleşmesi, partileri hareketlendirdi. Nevşehir mitinginde beklediği ilgiyi bulamayan MHP, medya yoluyla seçim propagandasma yöneldi. îlk günlerde 45 ilde miting yapmayı planlayan MHP, miting sayısını 15'e indirdi. Bahçeli, bugün bir televizyon „ programma katılmak Nevşehir'de beklediği ilgiyi bulamayan Bahçeli, miting yerine medya yoluyla seçmene ulaşmayı hedefliyor. Bu arada seçimi erteletme cephesine destek veren MHP'li küskünlerin BBP'ye geçebileceği belirtildi. üzere Istanbul'a gidecek. Bahçeli'nin lstanbul'da aday tanıhmı ve şehir turu yapmayı planladığı kaydedılirken genel merkezle sorunlu olan Istanbul il örgütunü de uyaracağı belirtildi. Seçimden sonra iktıdara gelmeleri durumunda gerçekleştireceği projeleri açıklayan Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi: "Tek başma iktidara gelirsek tsmail Cem'le birükte basının karşısına çıkan Ozkan, troykadaki yeni ismin tstemihan Talay olduğunu sövledi. (AA) Hüsamettin Özkan: Çıktığımız yolda sonuna kadar beraberiz YTPüe birlik görüntüsüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Seçim erteleme girişimleri sonuç- suz kalınca, YTP seçim çalışmala- nna hız verdi. Erteleme girişimle- ri sırasında aralannda görüş aynlık- lan yaşanan YTP Genel Başkanı ts- mafl Cem ile Genel Başkan Yardım- cısı Hüsamettin Ozkan dün birlikte basınm önüne çıktılar. Cem, "Yola birlikte çıknk, birlikte devam edivo- ruz"derken Özkan da "Sonuna ka- dar beraberiz. Bunlann tartısüma- sı bile abes" dedi. Özkan, yanlann- da oturan Genel Sekreter İstemihan Talay'ı göstererek, "Troyka oldu iş- te. 3 arkadaş yola çıknk, halkm gü- venine talibiz" diye konuştu. Hüsamettin Özkan, "Nîyeortalarda nlmariıgım soruluyor. Ben hiçbirza- man konuşmadım. 9'unda verdiğiın söz, 109 da olsa değişmez" dedi. Öztürk'ü karalama kampanyası, Atatürk ve laiklik karşıtlığına dönüştü Gerçek yüzleriııi gösterdiler ük olarak 4 şey yapacağız. BirindsL srvil toplum örgütierivie bir araya gelmektir. tldnci olarak Medis'te temsil edilen siyasi parti lideıieriyle bir araya geleceğiz. Ekonouîik Sosyal Konsey'i sürekli topiamak lazun. Dördüncüsü de toplumun yddızı olan insanlan bir araya getirerek "yıldızlar konseyi' oluşturmaknr." Küskünlerin durumu MHP. TBMM'de önceki gün yapılan oylamada seçimi erteletme cephesine destek veren milletvekilleri hakkında disiplin süreci başlatmayı düşünmüyor. Bahçeli, konuyla ilgili sorular üzerine, u Tabü süreç işleyecektir. Halk huzuruna çıkıyoruz. 22. dönemde miDetin desteğini alan millervekillerKie MHP yoluna devam edecektir" dedi. Küskün milletvekillen, partiden istıfa edip etmemeyi tartışırken bazılannın BBP ile temas kurduklan öğrenildi. tstanbul Haber Servi- si-CHPİstanbul3.böl- ge 1. sıra milletvekili adayı Prof. Dr.YaşarNu- riOztürk'e karşı şeriat- çı yayın organlannda günlerdır sürdürülen ka- ralama kampanyası, bo- yut değjştirdi. Başta Ana- dotu'daValdtgazetesiol- : mak üzere bazı şeriatçı gazete ve kö- şe yazarlan, ortahğı kanştırmak adı- na ezan tartışmasmı, Atatürk ve laik- lik düşmanlığına dönüştürdü. Vakit yazan Abdurrahman Dili- pak, dünkü köşe yazısında laik düze- ni, Atatürkçüleri ve Alevi yurttaşla- n hedefaldı. Dilipak, yazısında özet- le şunlan yazdı: "Bu-akahm cemev- leri Türkçe ezan okuyup Türkçe iba- Prof Öztürk, CHP toplantısına katılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, 'AnadUde tbadef adlı kitabı nedeniyle çıkan tartışma sonucu milletvekili adayüğından istifa etme karan alan Prof. Yaşar Nuri Oztürk krizini çözdü. Istifadan vazgeçen Öztürk'ün, CHP'nin bugün Ankara'da örgüt ve milletvekili adaylanyla gerçekleştireceği toplantıya katılacağı öğrenildi. det yapsınlar. Cenaze namazlannı da oralarda kılsınlar. Hutbede Nutuk' okusunlar isterlerse. Atatürkçü Dü- şünceDerneğide Laik Cami'leraça- bflir.Türkçeezan okuyup,Türkçena- maz kümak için &/e\ imamlar yetişti- rebiürler. (Tabii bu ne demek, nasü saçmahk olacaksa) Kimmiş bunlar görürüz!" Yeni Şafak gazetesinde de gazetenin köşe yazan Nazü Dıcak, "Yaşar Nuri Öztürk 28 Şubatargümanlarmasa- hip çıkan, üstetik bu dü- şüncelerini hiç de müte- vazı olmayan bir üslup- ladilegetirenkibüiibir din âKmidir" dedi. Milh gazetede ise kö- şe yazan Zeki Ceyhan, Yaşar Nuri Öztürk Vaz mı Geçij'or? başlıklı yazısında özet- le şunlan söyledi: "Öztürk ve onun gibidüşünenlerarük atacaklanadun- larda arök çok daha dikkatii olmak zorundalar" Yeni Mesaj gazetesin- de "Ezan Krizi' başlığıylayazan Mu- harrem BavTaktar ise "Öztürk, ho- parlör ile ezanın \asaklanmasini isti- yor. Maksat ezan sussun" değerlen- dırmesini yaptı. IRMIKIAYDEV ENGİN aenginrs doruk.net.tr Çocukluğumu reklamcıların saldınsına uğramadan, reklam- lann sağanağına yakalanma- dan geçirdim. Diş macunu diye bir "Rad- yolin" bilirdik. Çünkü eczaneler- de satılan tek diş macunu oy- du. Tıraş bıçağına jilet derdik. Onun "Gillette" diye ünlenmiş bir Amerikan tıraş bıçağı mar- kası olduğunu çok çok sonra öğ- rendik. Çocukluktan çıkıp delikanlı- lığa adım attığımızda radyo ar- tık her eve girmişti. Amerika'da TV diye bir aygıt bulunduğunu filan öğrenmiştik. Radyolin ye- rini epeydir "lpana"ya bırakmış- tı. Sümüklü mendillerimi yıka- maktan usanan annem, paraya kıyıp (evet, paraya kıyıp) ilk kâ- ğıt mendili cebimetıkıştırdıktan sonra, bakkalagidip "SalimAbi bi Selpak versene" demeye başladım. Ellerimizi ev yapımı zeytinyağı sabunlan yerine "Pu- ro tuvalet sabunu" ile yıkama- ya ise çoktan başlamıştık. An- nem yemekleri maltız ocağı ye- rine "Milangaz"da pişirmeye başladı. izmir'deki büyük teyzem de Ipragaz'la. Aygaz'ın ege- menlığine daha epey vardı. Haaa, birde uzun ve ince pa- ra hesaplanndan sonra evde tel Diş Macunu - Roman - Parti dolap kaldırılıp yerine bir buz- dolabı kondu. Çamaşır maki- nesi içinse henüz "Hıç elde yı- kanana benzer mi canım " gibi- sinden züğürttesellileriyle oya- lanılıyordu. Sonra her şey birden hız ka- zandı. (Biz bunu fark etmedik ama hız başdöndürücüydü). "Marshall Planı" sayesinde tanıştığımız traktörler Ege'de, Çukurova'da, Konya bozkınn- da atın, eşeğin, devenin, kağ- nının, yaylının yerini aldı. Ga- garin uzaya çıktı. Ardından Armstrong ay yüzeyine ayak bastı. "Arçelik" her eve girdi. Buzdolabı denince akla "Arçe- lik" geliyordu. Kuşatıldık. Reklam günlük yaşamın üs- tüne çöktü. • • • İlk tepkimi anımsıyorum. Si- yah beyaz TRT ekranından kı- çını yırtarcasına bağıran birses "Atın, atın, eskimiş çoraplannı- zı atın" diye bögürüyordu ve reklam filminde pencerelerden sokağa eski çorap yağıyordu. Tepkim "Atmıyorumlan"oldu. Meger zaten atmayacakmışım. Reklamı yapılan, kadın çorabı imiş. Ama tepkim yine de bende ız bıraktı. Kendim bile fark etme- den sorgulayıcı oldum. Örne- ğin kocaman bir duvar ilanında okuduğum "Kadilli Reksona ile ellehniz yumuşacık" reklamına uyup "kadilli reksona" almak yerine "Kadil ne kuzum" diye sordum. Bir reklamcı arkada- şım burnuma cigarasının du- manını savurarak güldü: - Yok öyle bir şey. Ama rek- lam tuttu oğlum... O gün bugün içimde derttir. "Kadil" diye bir şey var mı, yok mu? Gazeteciliği meslek seçip "kuşkulanmak ve sorgulamak" bir meslek güdüsünedönüştü- ğünde baştan çıkarıcı reklam- lan kurcalamayı huy edindim. O "huy" sayesinde Avrupa'da "yılın otomobıli"n\n hangi dü- menlerle, hangi rüşvetlerle ve hangi pazarlıklarla seçildiğini öğrendim. Deterjanlar arasın- da ciddiye alınır hiçbir fark bu- lunmadığını da, dişlerin bal gi- bi macunsuz da fırçalanabilece- ğini ve diş sağlığının korunabi- leceğini de... Ama reklamcılar hiç tınma- dan saldınlannı sürdürdüler. Du- var afişlerinde, yol panolann- da, TV ekranlannda, gazete say- falarında, ceptelefonlarının mi- nicik ekranlannda, bilgisayann e-postasında, sinemada, kara- da, havada, denizde... Kuşatılmıştım... "Tüketiciyi bilgılendırmek" ile "rekJam" ara- sında var olduğu iddia edilen bağın belki de hiçbir zaman ol- madığını. var olduysa bile artık çoktan silındiğini bilinçle kavrı- yordum. Ama çaresizdım. Kuşatılmıştım. Insafsızca ve arsızca ve hoyratça... Bilinçsiz bir tüketici olmayı yeğledim. Reklamlaria arama duvar ördüm. Kendimegörece güvenli bir korunak edindim... Haberler dışında ve çok özel filmlerdışındaTVseyretmeyen; sinema salonuna esas film baş- layınca giren ve ara verilence cigara içmeye çıkan, gazetele- rın reklam sayfalarına göz bile atmayan bir tüketici oldum. Esas ilgi alanlanma, edebiya- ta ve "siyasete" çekildim. On- lardan yorulduğumda da doğa- nın kucağına kaçmaya çalış- tım... Gelgörki... • • • Gel gör ki beni orada da bul- dular. Okumam gereken romanı da bana onlar belletme çabasında ve çabalarının ardı arkası, do- zu, yoğunluğu kesilmiyor; ter- sine artıyor. Son bir haftanın gazetelerini taradım. Tadını çıkara çıkara okuduğum, bitmesin diye bile- rek ağırdan aldığım Tahsin Yü- cel'in alkışlanası romanı "Ya- lan" üstüne tek satır yok. Onun yerine bana sürekli "bir aldat- ma öyküsü" okumam dayatılı- yor. Eski Yunan mitologyasında, Klytemnestra'nın kocası Aga- memnon'u aldatmasıyla başla- yan bir öykü, sanki ilk kez yazı- lıyormuşçasına önüme sürülü- yor... Üstüme çullananlardan yı- lıp televizyonu açtım. Önüme bir siyasal program değil, bir reklam klibi koydular. Klipte art arda akan görüntülere acemi, boş ve yalınkat cümlelerle eş- lik eden yakışıklı bir delikanlıya oy vermem isteniyor. Genç Par- ti reklamıymış... Kuşatıldım. Kuşatıldık... POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Güle Güle BabaL Ben onu Türkiye Gazetecıler Sendikası'nda gör- müştüm ilk kez... Sanınmyıl 1967'ydı... Ben genç bir gazeteciydim... Atak, heyecanlı, eh biraz da delişmen... Aramızda yaş farkı olmasına karşın dost olduk!.. Yıllar çabuk geçiyordu... 12 Mart döneminde TGS çatısı attında Mücahit Beşer, Yılmaz Gümüşbaş, Umit Gürtuna, Ismail Cem, Doğan Can, Ortıan Erinç ve diğer arkadaş- laria birlikte sendıkacılığa yakışır mücadele verdik... O dönemde uzun Istanbul ve Ankara geceterini dü- şündüm, Sadullah Usumi'nin ölüm haberini alınca... Yıllar ne çabuk geçmişti!.. 1973 seçimleri öncesiydi... CHP Genel Başkanı Bülent Ecevrt, Sadullah Ağa- bey'i aramıştı... TGS Merkez Yürutme Kurulu toplantısında yöne- tim kurulu üyelerine sormuştu Usumi: "Milletvekili olmama karşı çıkar mısınız?" Bir iki arkadaşın dışında karşı çıkan olmamıştı... Sadullah Usumi, Balıkesir'den kontenjan adayıy- dı CHP'nin... İlk seçim çalışmasını yapacaktı Bahkesir'de. Ba- na telefon etti: "Balıkesir'e geliyorum, beniyalnız bırakma..." Uçağa atlayıp Istanbul'a geldim Izmir'den. Aynı ge- ce Bandırma'ya geçtık vapuria. Oradan Edremit'e... Edremit benım doğduğum yerdi... Akçay'daki otele yerleştık... İlk toplantıyı Edremit'te yaptı Sadullah Usumi... Toplantının yapıldığı kahve tıklım tıklımdı... Sadullah Ağabey, 12 Mart cuntasına bindirmeye başladı... Biralkış, bir alkış!.. Kan ter içinde dışanya çıktı... Sordu: "Nasıldım evlat?" Gülümsedim... "Bomba gıbiydin, baba!" O akşamdan sonra, Sadullah Ağabey yerine hep 'Sadullah Baba' demeye başladım... • • • Sadullah Baba, çok sakın görünmesine karşın için- de fırtınalareserdi... 1973 seçimlerinde kontenjandan, 1977 seçimle- rinde ise önyoklamada Çanakkale'de birinci sıraya yerleşen Sadullah Usumi'yle dostluğumuz otuz yılı aşmış!.. O Ida Dağı'nın bir yüzünde, ben ise öteki yüzün- dedoğmuştum... Takıhrdım ona: "Sen Troyalısın baba, ben lyonyalı!" Telefon ederdi sık sık: "Evlat tûtûnüyazdım, bir oku, bak bakalım sen yaz- mayalı neler olmuş!" Benim 6O'lı yıllann sonlanna doğru yazmaya baş- ladığım tütün, pamuk, üzüm, ayçiçeği, fındık, çay rö- portajlanm Sadullah Baba'nın hâlâarşivindeydi... Ben o konulan bırakmıştjm, 80'li yıllann başında... Sadullah Baba, ınatla 'çiftçinin dostu' olmayı sür- dürüyordu... Yazısını okur, telefon ederdim: "Saba yazın çok güzel, kutlanm!" Bir süre susar, sonra sorardı: "Doğru mu söylüyorsun evlat!" Zaman zaman Ortıan Birgrt, Orhan Erinç, Sadul- lah Baba ve ben buluşur, yemek yerdik... Ama yemekler uzun süredir aksamıştı... Hastaydı Sadullah Baba!.. Önce bir başağnsı başlamıştı... Ankaraya gitti, amelıyat oldu... Ardından bir ameliyat daha!.. Amerika'daki üçüncü ameliyattan sonra Türki- ye'ye döndü... Yorgundu!.. Görme zoriuğu çekiyordu... Yazı yazamadığı ıçin de üzgündü... ı Bir ay önce telefonla aradım... CHP'nin durumunu sordum... Dedim ki: "Eski CHP'Iİ dostlarla aran nasıl baba? Benim onlan eleştirmeme ne diyorsun?" Yanıtı şu olmuştu: "Yazdıklannın hepsi doğru, katılıyorum..." • • • 75 yaşında yaşama gözierini kapadı Sadullah Ba- ba!.. Çiftçiler öksüz kaldı!.. Bendeöksüzkaldım!.. Cumhuriyet'in Ekonomi Servisi de!.. Yazıyı noktalarken, Can Yücel'in dizelerini anım- sadım: "Neden sonra buldum o kaçakçı mağarasını Gözlenm kamaşınca senden ölüm belki sularından kaçırdığım O loş suda yıkanmaktadır Duruldukça yosundan yeşil Kulaç attıkça mavi." hikmet.cetinkayargcumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA 68den 78e Sancılı Yıllar Kuşatılmış Sokaklar G il n î z î v d Y ı n c ıL ı K Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear