01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2002 PERŞEMBE HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN S. Usumilepi YitiPdik Yıllar önce ölmüş olan, ama şiirieri, ezgile- ri dilden dile dolaşıp sınırîan aşan, ünlü Fran- sız ozanı Gerges Brassens'in "Auvergnat" (Ovemyalı) adlı bırşarkısı varki, insanı hemen sarar, göz pınariannda yaşlar biriktirir. Hükmünün infazınagötürülürken, herkesin hor bakışlanyla karşılaşan, itilip kakılan bir adamın öyküsüdür bu. Overnyalı biri ona su verir, sıcak bakışlany- la kucaklar. Bir yudum su, bir sıcak bakış, adamın yaşamının en önemli armağanıdır, içinde güneşler açar. 31 yıl önce, yine 12'li bir ara dönem sıra- sında, tamı tamına22 Hazdran 1971 günü, ara- lannda gazetecilerin de bulunduğu bir grup arkadaş, gözaltında bulunduğumuz Sansar- yan Han'daki 1. Şube'den çıkarılıp Ankara'ya götürülmek üzere yanımızda tabancalı sivil polislerle biriikte otobüse bindirildiğimizde, camdan Sadullah Usumi'nin yüzünü görün- ce; - Işte dedim, bizim Overnyalı dostumuz da Sadullah Abi... O zamanlar Gazeteciler Sendikası (TGS) başkanı idi; gözaltına alındığımızı duyunca koşup gelmiş, otobüse bindirilirken bir se- lam vermek için saatlerce beklemişti. O gün, Sirkeci'den bekletilmeden araba va- puruna bindirilirken bir daha ne zaman dö- neceğimi bilmediğim Istanbul'dan son ak- lımda kalan görüntü, nhtımdan bize hüzünle el sallayan Sadullah Usumi idi. ••• Böyle anlar ve anılar ömür boyu unutulma- dığı için, birkaç yıl önce bu sütunda yazdığım anıyı elimde oîmadan bir kez daha anlattım, özür dilerim. Tabii ki, onu candan sevmemin nedenlerin- den biriydi bu anı, ama sevgimin ve en aşa- ğı onun kadar büyük olan saygımın tek ne- deni, Usumi'nin sevecenliği, insancıllığı de- ğildi. Çok vasıflan olan ve bunlan hiç farkında değilmişçesine taşıyan, artık ömegine rast- lanması zor bir insandı o. Gösterişli, gürültülü davaiann değil, şaş- maz ilkelerin, güç uğraşların gösterişsiz ama ısrariı savunucusuydu Sadullah Usumi. Gazeteciliğini de öyle yürüttü, politikacılığı- nı da... Şimdiki ömeklere bakınca inanması güç de görünse, şahsi ikbalin değil, halka hizmetin aracıydı onun için politika. Bu özelliği de bütün bir ömür boyunca sür- dü. Milletvekilliğinden ve aktif politikadan ay- nldıktan sonra da yıllar yılı uzmanı olduğu ta- nm konulannda savaşımından vazgeçmedi. Sadece seçmeninin değil, bütün çiftçilerin dostuydu o. Çiftçinin dostu olarakyaşadı, yazdı, sorun- lan kamuoyunun önüne getirdi sağlıgı elver- diği sürece. Cumhuriyet'teki "Çiftçi'nin Dostu" köşe- sinde Meclis üyesi iken verdiği mücadeleyi de- vam ettirdi. ••• Keramet Köy'deki dost komşum; - Basın bizim sorunlanmızı ele almıyor, de- diğinde hemen yanıtı yapıştırmıştım: - Nasıl ele almıyor, Sadullah Usumi, her haf- ta Cumhuriyet'teki köşesinde çiftçinin sorun- lannı ele alıyor; üstelik bu haftaki yazısı dazey- tin ilaçlamasıyla ilgili. Ne ki, çiftçiye ağır geliyordu Cumhuriyet. O zaman Sadullah Abi adına üzülmüştüm. Bütün bir ömrünü adadığı mücadelesinde, hizmet vermek istediği adamlara yazıları ağır geliyorsanmıştım. Bu yıl, Çanakkale'deki tanm ile ilgili pane- le katıldığımda, ne kadar yanıldığımı sevine- rek gördüm. Sağlık durumu dolayısıyla katılamadığı top- lantıda, sendikacı, profesör, çiftçi istisnasız her- kes onu soruyor, konuşmalannda onun yazı- lanndan örnekler veriyor ve - Ah diyorlardı, keşke burada bulunabilsey- di. Böylesine bir dostun ve müstesna vasıfla- ra sahip bir kişinin yitirilmesi tabii ki acıdır. Dünkü Cumhuriyet bu acıyı "Usumi'yi kay- bettik", başlığıyla veriyor, ona ayırdığı sayfa- da da, "Çiftçiyetim kaldı" diyordu. Işin en acı yanı biz yalnız Sadullah Usumi'yi değil, Sadullah Usumileri, yani onurlu, direnç- li, ilkeli, gösterişsiz gönül ve mücadele insa- nı örneklerini, onlann kişiliklerinde yansıttık- lan nitelikleri toplumca yitirdik. Yalnız çiftçiler değil, hepimiz yetim kaldık. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Kılıç.- HADEP davası seçiııı sonrasına ANKARA (Cumhu- riyet Bûrosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanve- kili Haşim Kıbç, HA- DEP'in kapatılmasma ilişkin davada karann seçim sonrasına kalaca- ğını söyledi. TBMM'nın açıhşı ne- deniyle önceki akşam venlen resepsiyona ka- tılan Anayasa Mahke- mesi Başkanvekili Kı- lıç, HADEP'ın kapatıl- ması istemiyle açılan da- vanın 3 Kasım milletve- kili seçiminden sonraya kalacağını söyledi.Kı- lıç, AB 'ye uyum kapsa- mında çıkanlan yasanın bazı maddelerinin ipta- line ilişkin başvurunun bu hafta ya da önümüz- deki hafta görüşülece- ğini söyledi. Kılıç.TBMM'ninta- tile ginnesine ilişkin Da- nışma Kurulu önerisi- nin oylama yöntemıni de eleştirdi. Kılıç, "Önemli bir oylamaydı. EDe oylamayerine efekt- ronik düzenek kullanu- mahydı" dedi. Seçim karşıtlan, ABD'nin ani bir operasyon düzenlemesine bağlı olarak zayıf bir umut besliyor Küskünlerin gözü Irak'taANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Meclis'in tatil karan alması üzerine ba- şansızlığa uğrayan seçim karşıtı mil- letveldlleri, ABD'nin Irak'a ani bir operasyon düzenlemesine bağlı olarak zayıf bir umut besliyor. Yasaklı lider Necmettin Erbakan ın, genel kurulda- ki oylamanın hemen ardından SP yö- neticilerine "Yeniden olağanüstütop- lanü için imza toplayin, mümkünse bugün hemen verin" talimatına karşı. SP Başkanlık Divanı bu yöndeki ça- lışmalan askıya aldı. Meclis'in tatil karanylaküsküncep- hesi dağılırken ret ve kabul arasında • TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin Meclis'i kapatırken "Anayasanın 78. maddesine" vurgu yapması, bu maddede sayılı nedenler dışında Meclis'i toplantıya çağırmama iradesi olarak algılandı. Anayasanın 78. maddesi, "savaş sebebiyle" seçim karannın 1 yıl ertelenebileceğini öngörüyor. 21 oy gibi küçük fark bulunması. ba- zı milletvekıllerinin umudunu koru- masına neden oldu. Oylamadan sonra toplanan SP Baş- kanlık Dıvanı'nda "olası yeni girişi- minbaşanşansr değerlendirildı. Er- bakan'ın "yeniden deneyin" karannı parti yöneticilerine ilettiği. ancak SP yönetiminin hemen bir girişimde bu- lunmaya sıcak bakmadığı öğrenildi. SP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğhı, gelişmelere tepki göste- rirken "Bu aşamadan sonra seçim oia- cak Yanh da olsa, yasakh da olsa, an- tidemokratik de olsa seçim olacak. Bu aşamada bu iş bitmiştir. Zaten demok- rasimiz şaibeK, seçim de şaibeB ohnuş çoknıu? " görüşünü dile getirdi. Ancak bazı SP yöneticileri, "Bu se- çim ohnayacak, ama bu bizim dışınuz- da bir gefişmeden kaynaklanacak. Irak operasyonu yaklaşıyor" görüşüyle umutlannı koruduklannı dile getirdi- ler. TBMM Başkanı Ömer tzgi'nin Meclis'i kapahrken "Anayasanın 78. maddesine" vurgu yapması, bu mad- dede sayılı nedenler dışında Meclis'i toplantıya çağırmama iradesi olarak algılandı. Anayasanın 78. maddesi, "savaş sebebiyle" seçim karannın 1 yıl ertelenebileceğini öngörüyor. Ömer tzgi'nin, bu neden dışındaki olağa- nüstü toplantı çağnlannı "hakkm kö- tüye kuDanımı" gerekçesiyle işleme al- mayabileceği belirtiliyor. ANAP'lı yöneticiler de, Meclis Baş- kanı "nın bu gerekçeyle olağanüstü toplantıya engel olması durumunda "hiçbir yapnnmla karşılaşmayacağı- na" dikkat çekiyor. Bundan sonra ola- bilecek ginşimlerin ANAP'ın kurum- sal karan dışında ancak bireysel geli- şeceğini belirten ANAP'lı yönetici- ler, "Biz bu işin içinde ohnayız. Bun- dan sonra toplanması da zor görünü- yor. Meclis Başkanı da bunun işareti- ni venfi" görüşünü dile getiriyor. Çflkr'den Ankam turu DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer, seçimi erteleme girişimlerinin başansızhkla soıuıçlanmasuun ardından seçime yönelik çahşmalannı hrzlandırdı. Çiller, Ankara birinci ve ikinci bölge adaylannın kanhmıyla dün yaklaşık 100 araçlık konvoyla şehir turu atn. Çiller'in Ankara turunda yurttaşlann ilgisinin az ohnası dikkat çekti. Ankara turu öncesinde ekonomi kunnaylanyla birlikte Ankara Sanâyi Odası'na (ASO) partisinin ekonomik progranunı anlatan Çiller, iktidara geldiklerinde borç almadan 5 yılda 225 milyar dolarhk kaynak sağlayacaklannı ileri siirdü. Çiller, özelükle KOBİ'leri rahadatmak için özel sektörün kredi faizlerini affedeceklerini ve ana parayı taksitlendireceklerini, SÜSK primi ve vergi oranlarmı düşüreceklerinj beürtti. (Fotoğraf: AA) Türkiye, aralarında Metin Kaplan'ın da bulunduğu 20 sanığın iadesini istedi Türkiye kâçâklan bekliyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Türkiye, idamın kaldınlma- sınm arduıdan "Karases" Cema- leöin Kaplan ın oğlu Metin Kap- lan ile Fehriye Erdal'ın da arala- nnda bulunduğu 20 kaçağm ia- de edilmesini bekliyor. Adalet Bakanı AyselÇeHkeL iade istem- lerini yasa değişikliğinin ardın- dan yenilediklerini söyledi. Adalet Bakanı Aysel Çelikel, TBMM'nin açıhşı nedeniyle dü- zenlenen resepsiyonda yurtdı- • Adalet Bakanı Aysel Çelikel, AB uyum yasalan çerçevesinde ölüm cezasmın kaldınlmasının ardından iade istemlerini yenilediklerini söyledi. şında bulunan kaçaklara ilişkin bilgi verdi. Avrupa Birliği'ne uyum kapsamında çıkanlan ya- sa ile idamın "savaş ve yakın sa- vaş tehdidi" dışmda kadınldığı- na işaret eden Çelikel, çeşitli suçlardan aranan ve halen yurt dışmda bulunan 20 kişinin Tür- kiye'ye iadesi için yeniden baş- vuruda bulunulduğunu söyledi. Çelikel, yenilenen iade dosya- lannın yaklaşık 1 ay önce ülke- lere gönderildiğini, bundan son- ra kaçaklan bannduan ülkelerin adun atması gerektiğini söyledi. Fransa'nm Türkiye'ye iade etti- ği Alaattin Çakıcı'nın yeni suç- lannın da tespit edildiğini belir- ten Çelikel, bu konuda Fransa'ya bilgi venldığini belirtti. Yurtdışında bulunan kaçaklar, Tüıkiye'de ölüm cezası olduğu ge- rekçesiyle iade edilmiyordu. An- cak TBMM'de idamm sınırlan- dınhnası ile Avrupa ülkelerinin bu çekinceleri de ortadan kalk- mışoldu. Türkiye, yasa değişik- liğinin arduıdan, ölüm cezalan- nnı kaldınldığına ilişkin bilgi not- lannı eklediği iade dosyalanm yeniden ülkelere gönderdi. ABD, 10 yıllık vizesi olmasına karşın yazann ülkeye girişini yasakladı G^erger'e terörist muamelesi HahıkGerger, YÖK'le birlikte üni- versiteden uzaklaşn- nkh. Çeşitli gazete- lerde köşe yazarhğı vapan Gerger, IHD'nin kuruculan arasuıda ver aldı. MÜNİH/ANKARA (ANKA)-11 Eylül saldınlannın ardından tüm dünyanın tepkisini çekecek sert ön- lemler alarak kendi yurttaşlan dı- şmda herkese şüpheyle bakan ABD, elinde 10 yühk vizesiyle New York'a gelen gazeteci-yazar, Doç. Dr. Ha- luk Gerger'e de terörist muamele- si yaph. Önceki gün eşiyle birlikte New York'a giden Gerger, Nevv York Ha- vaalanı'nda hiç ummadığı bir davTa- nışla karşılaşh. Amerikanpolisi, "Dı- şişleri Bakanhğı sizin vizenizi iptal et- ti. Sizgiremezsiniz,ama eşiniz ABD'ye girebilir'' diyerek Gerger'i engelledi. Gerger'in parmak izini alıp fotoğraf- larını çeken Amerikan polisi. daha sonra aynı uçakla Gerger'i sınır dışı ederek Münih'e geri gönderdi. Gerger, başından geçenleri anlattı. 1999'da Ankara'daki ABD Büyükel- çiliği'nden aldığı 10 >allık vizesi bu- lunduğunu anlatan Gerger, özel bir ge- zi için Nevv York'a gittiğinde vizenin iptal edildiğini öğrendiğini söyledi. Amerikan elçiliğinde adresi bulun- masına karşın kendisine vize iptali- nin bildirümemesinden yakınan Ger- ger, "Neredeyse terörist muamelesi gördüm. Parmak izlerim ahndı, re- simler çekildi ve avıu uçakla Münih'e gerigeldik''dedı. Gerger, 11 Eylül'ün ardından ABD'nin demokratik kesimi kendi- sine hedef seçtiğini şöyle açıkladı: "Yaşadddanm şu bakımdan önemli: Her zaman söylüyoruz,bu örneklerde kanıthvor, tek bir birej e yönetik gözü dönmüş bir saldırganlık bu. Ncdir bu saldın, demek ki ABD Haluk Ger- ger'in düşüncelerinden korkuyor. Te- rör bahanesiyle bütün demokratik kesimi hedef seçmiş kendüıe." Haluk Gerger, Ankara Üniversitesi Siyasal BilgilerFakültesi öğretim üyesi iken 1980 askeri darbesinin ardından ku- rulan YÖK'le birlikte üniversiteden uzaklaştınldı. Çeşitli gazetelerde kö- şe yazarhğı yapan Gerger, Insan Hak- lan Derneği'nin kuruculan arasında yer aldı. Yurtdışındaki bazı üniver- sitelerde misafir öğretim üyeliği de ya- pan Gerger, yazılan nedeniyle çarp- nnldığı 10 aylık hapis cezasının in- fazı için Ocak 1998'de cezaevine ko- nulmuştu. Sivil toplum örgütleri Uğrak köyündeki katliamla ilgili rapor hazırladı: Korucu terörüne dur denilmeliDtYARBAKIR(Cunıhu- !!>« Bürosu)- Diyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Uğrak köyünde koruculann saldı- nsı sonucu 3 kişinin öldü- rüunesi ve 6 kişinin yaralanmasıyla ilgili in- celemelerde bulunan sivil toplum örgütleri temsilcileri, gözlemlerini içeren bir rapor ha- zırladı. Raporda, köye geri dönüşte en büyük engel olarak gösterilen koruculuk sisteminin feshedümesi istendı. tnsan Haklan Demeği (İHD), Göç Eden- ler ile Yardımlaşma Derneği (GÖÇ-DER), Türkiye Insan Haklan Vakn (TÎHV) ve mı- mar ve mühendis odalan ile işçi ve memur sen- • Bismil'in Uğrak köyünde, koruculann 3 kişiyi öldürüp 6 kişiyi yaralaması ile ilgili olarak hazırlanan raporda, koruculuk sisteminin kaldırılması istendi. Raporda, köye dönüş projesi önündeki en büyük engelin koruculuk sistemi olduğu belirtildi. dika üye ve yöneticilerinin hazırladıklan ra- poru IHD Diyarbakır Şube Başkanı Selahat- tin Demirtaş açıkladı. Olayın bazı yetkililer- ce bir kan davasının sonucu gibi yansıtılmak istendiğini belirten Demirtaş. "20yılönceya- şanmış olan kan davası Güçlü ile Tangüler ai- leieri arasında olmuştur. Oysa olayda yaşamı- nı yitirenlerin tümü Tekin aiksindendir. Olav köye geri dönüş yapmak isteyen ve buna çıkar- ları zedeleneceğinden dolayı izin vermeyen köy koruculan arasında ya- şanmıştır" dedi. Kamışlı Ka- rakolu'ndaki görevlı astsu- bayın olay günü koruculann havaya ateş ettiğinden ha- berdar olduğunu ifade eden Demirtaş, köy- lülerin güvenliğinin sağlanmasında astsuba- yın görevini ihmal ettiğini öne sürdü. Koru- culann devlete aıt zimmetli silahla cinayet iş- lediğinin göz ardı edildiğini belirten Demir- taş, şöyle devam etti: "Kurulduğu günden bu yana toplumda tarüşma yapan ve suç örgütü niteBğine bürünen köy korucuhığu derhal kal- dınlmabdır. Köye geri dönüşte >aşanan fıiü en- geDer kaldnTİmahdu-." Cezaevlerl kuruftayı sonuç blldlrgesl: Tek kişilik hücre sayısı amacı aşıyor ALPERTURGUT F tipi cezaevlerindeki "tecrit uygulamalarmdan" v^azgeçiknesi talebiyle gerçekleştirilen "Cezaevierinde Sağhk ve Yaşam KoşuDan Kurulta>ı"nın sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, cezaevlerindeki sonınlann çözülmesi için öncelıkle "Befirfi sayıda tutukhı ve hükümlünün yaşam aknlannda koşulsuz bir ara\a getirflmesi, fizfld ve psikolojik baskıya son veribnesi. tek kişilik hücre savısuun 60tan 10'a indirümesi'' istendi. Fatih'teki Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde 28-29 Eylül tarîhlerinde gerçekleştirilen kurultayda, yaklaşık iki yıldır süren ölüm orucu eylemi mercek altma alındı. Kurultayda, F tipi cezaevleri de masaya yatınlırken "tecrit uygulamalan'' nedeniyle bugüne dek 97 yaşamın soldugu, 500'ü aşkın kişinin de sakat kaldığı vurgulandı. Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi ailelerin düzenlediği KESK, TMMOB, ODP, TTB, ÇHD, ÎHD, Halkın Hukuk Bürosu, TUYAB, Özgür-Der, Göç-Der ve Mazlum-Der'in katkıda bulunduğu kurultayın sonuç bildirgesi taslağı şöyle: i/ Tecrit belirli sayıda tutuklu ve hükümlünün yaşam alanlannda koşulsuz bir araya getirihnesiyle kaldınbnış olacaktır. %/ Tutuklu ve hükümlüler üzerindeki fiziki ve psikolojik baskıya son verilmelidir. Işleyiş tutuklu ve hükümlüler lehine düzenlenmelidir. ^ F tipi cezaevlerinde her blokta 15 olmak üzere 60 tane tek kişilik hücre bulunmaktadır. Disiplin cezalanmn uygulanması için açıldığı söylenen tek kişilik hücrelerin sayısımn bu kadar çok olması amacın disiplinle sınırh olmadığını gösterir. Bu nedenle tek kişilik hücre sayısı en fazla 10'la smırlanmalıdır. • Gezaevlerindeki sorunlar, demokratik kurumlar, kitle örgütleri, dernekler, sendikalar, barolar, meslek odalan, tutuklu aileleri ve tutuklu temsilcilerinin göriişleri, araştırmalar ve vanlacak sonuçlar doğrultusunda çözühneli ve yeniden düzenlenmelidir. • Bizler bu acil taleplerin gerçekleştirihnesi ve ölümlerin durdurulmasını sağlamak amacıyla tüm halkımızı duyarlı olmaya çağınyoruz. i Terör örgûtterfyle lllsUmlz yok' Halkevleri valiye dava hazırlığında RUJHATAVŞAR BOLU - Atatürk taraftndan kurulan Halkevleri'nin, Bolu Valiliği'nce MiUi Eğitim Müdürlüğü'ne gönderilen yazılarda terör örgütleriyle ilişkilendirihnesi tepki çekti. Halkevleri Genel Sekreteri Mustafa Coşar, yıpratılmak istendiklerini belirterek yasal yollara başvuracaklannı açıkladı. Bolu Valiliğinin Halkevleri'nin de aralannda bulunduğu bazı dernekleri terör örgütlerinin legal oluşumlan gibi gösteren yaasının, Emniyet Müdürlüğü uzmanlanmn terör konferanslan verdiği liselere de gönderildiği ortaya çıktı. Yazınm basına sızduıhnasıyla ilgili Bolu Emniyet Müdürlüğü ve Bolu Valiliği'nin soruşturma başlattığı öğrenildi. Halkevleri Genel Sekreteri Mustafa Goşar, yapnğı yazıh açıklamada, 1932 yılında Büyük Onder Atatürk tarafindan kurulan derneğin tüzelkişiliği ve üyelerinin zan altmda bırakıldığını vurguladı. Valiliğin iddialannın herhangi bir objektif kritere veya bir mahkeme karanna dayandınhnadığmı belirten Goşar açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Halkevieri'ni karalamaya > öneHk gerçek dışı açıklama ve çabalara son verilmediği takdir de, yöneticiler ve üj-elerimize yönefik gerçeJdeşecek bütün hukuk dışı uv gulamalann ve sakünlann sorumlulan. bu iddiada buhmanlar olacaknr" ıfadesine yer verdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear