Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2002 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
S. Usumilepi YitiPdik
Yıllar önce ölmüş olan, ama şiirieri, ezgile-
ri dilden dile dolaşıp sınırîan aşan, ünlü Fran-
sız ozanı Gerges Brassens'in "Auvergnat"
(Ovemyalı) adlı bırşarkısı varki, insanı hemen
sarar, göz pınariannda yaşlar biriktirir.
Hükmünün infazınagötürülürken, herkesin
hor bakışlanyla karşılaşan, itilip kakılan bir
adamın öyküsüdür bu.
Overnyalı biri ona su verir, sıcak bakışlany-
la kucaklar. Bir yudum su, bir sıcak bakış,
adamın yaşamının en önemli armağanıdır,
içinde güneşler açar.
31 yıl önce, yine 12'li bir ara dönem sıra-
sında, tamı tamına22 Hazdran 1971 günü, ara-
lannda gazetecilerin de bulunduğu bir grup
arkadaş, gözaltında bulunduğumuz Sansar-
yan Han'daki 1. Şube'den çıkarılıp Ankara'ya
götürülmek üzere yanımızda tabancalı sivil
polislerle biriikte otobüse bindirildiğimizde,
camdan Sadullah Usumi'nin yüzünü görün-
ce;
- Işte dedim, bizim Overnyalı dostumuz da
Sadullah Abi...
O zamanlar Gazeteciler Sendikası (TGS)
başkanı idi; gözaltına alındığımızı duyunca
koşup gelmiş, otobüse bindirilirken bir se-
lam vermek için saatlerce beklemişti.
O gün, Sirkeci'den bekletilmeden araba va-
puruna bindirilirken bir daha ne zaman dö-
neceğimi bilmediğim Istanbul'dan son ak-
lımda kalan görüntü, nhtımdan bize hüzünle
el sallayan Sadullah Usumi idi.
•••
Böyle anlar ve anılar ömür boyu unutulma-
dığı için, birkaç yıl önce bu sütunda yazdığım
anıyı elimde oîmadan bir kez daha anlattım,
özür dilerim.
Tabii ki, onu candan sevmemin nedenlerin-
den biriydi bu anı, ama sevgimin ve en aşa-
ğı onun kadar büyük olan saygımın tek ne-
deni, Usumi'nin sevecenliği, insancıllığı de-
ğildi.
Çok vasıflan olan ve bunlan hiç farkında
değilmişçesine taşıyan, artık ömegine rast-
lanması zor bir insandı o.
Gösterişli, gürültülü davaiann değil, şaş-
maz ilkelerin, güç uğraşların gösterişsiz ama
ısrariı savunucusuydu Sadullah Usumi.
Gazeteciliğini de öyle yürüttü, politikacılığı-
nı da...
Şimdiki ömeklere bakınca inanması güç de
görünse, şahsi ikbalin değil, halka hizmetin
aracıydı onun için politika.
Bu özelliği de bütün bir ömür boyunca sür-
dü. Milletvekilliğinden ve aktif politikadan ay-
nldıktan sonra da yıllar yılı uzmanı olduğu ta-
nm konulannda savaşımından vazgeçmedi.
Sadece seçmeninin değil, bütün çiftçilerin
dostuydu o.
Çiftçinin dostu olarakyaşadı, yazdı, sorun-
lan kamuoyunun önüne getirdi sağlıgı elver-
diği sürece.
Cumhuriyet'teki "Çiftçi'nin Dostu" köşe-
sinde Meclis üyesi iken verdiği mücadeleyi de-
vam ettirdi.
•••
Keramet Köy'deki dost komşum;
- Basın bizim sorunlanmızı ele almıyor, de-
diğinde hemen yanıtı yapıştırmıştım:
- Nasıl ele almıyor, Sadullah Usumi, her haf-
ta Cumhuriyet'teki köşesinde çiftçinin sorun-
lannı ele alıyor; üstelik bu haftaki yazısı dazey-
tin ilaçlamasıyla ilgili.
Ne ki, çiftçiye ağır geliyordu Cumhuriyet.
O zaman Sadullah Abi adına üzülmüştüm.
Bütün bir ömrünü adadığı mücadelesinde,
hizmet vermek istediği adamlara yazıları ağır
geliyorsanmıştım.
Bu yıl, Çanakkale'deki tanm ile ilgili pane-
le katıldığımda, ne kadar yanıldığımı sevine-
rek gördüm.
Sağlık durumu dolayısıyla katılamadığı top-
lantıda, sendikacı, profesör, çiftçi istisnasız her-
kes onu soruyor, konuşmalannda onun yazı-
lanndan örnekler veriyor ve
- Ah diyorlardı, keşke burada bulunabilsey-
di.
Böylesine bir dostun ve müstesna vasıfla-
ra sahip bir kişinin yitirilmesi tabii ki acıdır.
Dünkü Cumhuriyet bu acıyı "Usumi'yi kay-
bettik", başlığıyla veriyor, ona ayırdığı sayfa-
da da, "Çiftçiyetim kaldı" diyordu.
Işin en acı yanı biz yalnız Sadullah Usumi'yi
değil, Sadullah Usumileri, yani onurlu, direnç-
li, ilkeli, gösterişsiz gönül ve mücadele insa-
nı örneklerini, onlann kişiliklerinde yansıttık-
lan nitelikleri toplumca yitirdik.
Yalnız çiftçiler değil, hepimiz yetim kaldık.
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Kılıç.-
HADEP davası
seçiııı sonrasına
ANKARA (Cumhu-
riyet Bûrosu) - Anayasa
Mahkemesi Başkanve-
kili Haşim Kıbç, HA-
DEP'in kapatılmasma
ilişkin davada karann
seçim sonrasına kalaca-
ğını söyledi.
TBMM'nın açıhşı ne-
deniyle önceki akşam
venlen resepsiyona ka-
tılan Anayasa Mahke-
mesi Başkanvekili Kı-
lıç, HADEP'ın kapatıl-
ması istemiyle açılan da-
vanın 3 Kasım milletve-
kili seçiminden sonraya
kalacağını söyledi.Kı-
lıç, AB 'ye uyum kapsa-
mında çıkanlan yasanın
bazı maddelerinin ipta-
line ilişkin başvurunun
bu hafta ya da önümüz-
deki hafta görüşülece-
ğini söyledi.
Kılıç.TBMM'ninta-
tile ginnesine ilişkin Da-
nışma Kurulu önerisi-
nin oylama yöntemıni
de eleştirdi. Kılıç,
"Önemli bir oylamaydı.
EDe oylamayerine efekt-
ronik düzenek kullanu-
mahydı" dedi.
Seçim karşıtlan, ABD'nin ani bir operasyon düzenlemesine bağlı olarak zayıf bir umut besliyor
Küskünlerin gözü Irak'taANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Meclis'in tatil karan alması üzerine ba-
şansızlığa uğrayan seçim karşıtı mil-
letveldlleri, ABD'nin Irak'a ani bir
operasyon düzenlemesine bağlı olarak
zayıf bir umut besliyor. Yasaklı lider
Necmettin Erbakan ın, genel kurulda-
ki oylamanın hemen ardından SP yö-
neticilerine "Yeniden olağanüstütop-
lanü için imza toplayin, mümkünse
bugün hemen verin" talimatına karşı.
SP Başkanlık Divanı bu yöndeki ça-
lışmalan askıya aldı.
Meclis'in tatil karanylaküsküncep-
hesi dağılırken ret ve kabul arasında
• TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin Meclis'i kapatırken "Anayasanın 78. maddesine" vurgu yapması,
bu maddede sayılı nedenler dışında Meclis'i toplantıya çağırmama iradesi olarak algılandı.
Anayasanın 78. maddesi, "savaş sebebiyle" seçim karannın 1 yıl ertelenebileceğini öngörüyor.
21 oy gibi küçük fark bulunması. ba-
zı milletvekıllerinin umudunu koru-
masına neden oldu.
Oylamadan sonra toplanan SP Baş-
kanlık Dıvanı'nda "olası yeni girişi-
minbaşanşansr değerlendirildı. Er-
bakan'ın "yeniden deneyin" karannı
parti yöneticilerine ilettiği. ancak SP
yönetiminin hemen bir girişimde bu-
lunmaya sıcak bakmadığı öğrenildi. SP
Genel Başkan Yardımcısı Mehmet
Bekaroğhı, gelişmelere tepki göste-
rirken "Bu aşamadan sonra seçim oia-
cak Yanh da olsa, yasakh da olsa, an-
tidemokratik de olsa seçim olacak. Bu
aşamada bu iş bitmiştir. Zaten demok-
rasimiz şaibeK, seçim de şaibeB ohnuş
çoknıu? " görüşünü dile getirdi.
Ancak bazı SP yöneticileri, "Bu se-
çim ohnayacak, ama bu bizim dışınuz-
da bir gefişmeden kaynaklanacak. Irak
operasyonu yaklaşıyor" görüşüyle
umutlannı koruduklannı dile getirdi-
ler.
TBMM Başkanı Ömer tzgi'nin
Meclis'i kapahrken "Anayasanın 78.
maddesine" vurgu yapması, bu mad-
dede sayılı nedenler dışında Meclis'i
toplantıya çağırmama iradesi olarak
algılandı. Anayasanın 78. maddesi,
"savaş sebebiyle" seçim karannın 1
yıl ertelenebileceğini öngörüyor. Ömer
tzgi'nin, bu neden dışındaki olağa-
nüstü toplantı çağnlannı "hakkm kö-
tüye kuDanımı" gerekçesiyle işleme al-
mayabileceği belirtiliyor.
ANAP'lı yöneticiler de, Meclis Baş-
kanı "nın bu gerekçeyle olağanüstü
toplantıya engel olması durumunda
"hiçbir yapnnmla karşılaşmayacağı-
na" dikkat çekiyor. Bundan sonra ola-
bilecek ginşimlerin ANAP'ın kurum-
sal karan dışında ancak bireysel geli-
şeceğini belirten ANAP'lı yönetici-
ler, "Biz bu işin içinde ohnayız. Bun-
dan sonra toplanması da zor görünü-
yor. Meclis Başkanı da bunun işareti-
ni venfi" görüşünü dile getiriyor.
Çflkr'den
Ankam turu
DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer,
seçimi erteleme girişimlerinin
başansızhkla soıuıçlanmasuun
ardından seçime yönelik
çahşmalannı hrzlandırdı. Çiller,
Ankara birinci ve ikinci bölge
adaylannın kanhmıyla dün
yaklaşık 100 araçlık konvoyla
şehir turu atn. Çiller'in Ankara
turunda yurttaşlann ilgisinin az
ohnası dikkat çekti. Ankara turu
öncesinde ekonomi
kunnaylanyla birlikte Ankara
Sanâyi Odası'na (ASO)
partisinin ekonomik progranunı
anlatan Çiller, iktidara
geldiklerinde borç almadan 5
yılda 225 milyar dolarhk kaynak
sağlayacaklannı ileri siirdü.
Çiller, özelükle KOBİ'leri
rahadatmak için özel sektörün
kredi faizlerini affedeceklerini ve
ana parayı taksitlendireceklerini,
SÜSK primi ve vergi oranlarmı
düşüreceklerinj beürtti.
(Fotoğraf: AA)
Türkiye, aralarında Metin Kaplan'ın da bulunduğu 20 sanığın iadesini istedi
Türkiye kâçâklan bekliyorANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Türkiye, idamın kaldınlma-
sınm arduıdan "Karases" Cema-
leöin Kaplan ın oğlu Metin Kap-
lan ile Fehriye Erdal'ın da arala-
nnda bulunduğu 20 kaçağm ia-
de edilmesini bekliyor. Adalet
Bakanı AyselÇeHkeL iade istem-
lerini yasa değişikliğinin ardın-
dan yenilediklerini söyledi.
Adalet Bakanı Aysel Çelikel,
TBMM'nin açıhşı nedeniyle dü-
zenlenen resepsiyonda yurtdı-
• Adalet Bakanı Aysel Çelikel, AB uyum yasalan
çerçevesinde ölüm cezasmın kaldınlmasının ardından
iade istemlerini yenilediklerini söyledi.
şında bulunan kaçaklara ilişkin
bilgi verdi. Avrupa Birliği'ne
uyum kapsamında çıkanlan ya-
sa ile idamın "savaş ve yakın sa-
vaş tehdidi" dışmda kadınldığı-
na işaret eden Çelikel, çeşitli
suçlardan aranan ve halen yurt
dışmda bulunan 20 kişinin Tür-
kiye'ye iadesi için yeniden baş-
vuruda bulunulduğunu söyledi.
Çelikel, yenilenen iade dosya-
lannın yaklaşık 1 ay önce ülke-
lere gönderildiğini, bundan son-
ra kaçaklan bannduan ülkelerin
adun atması gerektiğini söyledi.
Fransa'nm Türkiye'ye iade etti-
ği Alaattin Çakıcı'nın yeni suç-
lannın da tespit edildiğini belir-
ten Çelikel, bu konuda Fransa'ya
bilgi venldığini belirtti.
Yurtdışında bulunan kaçaklar,
Tüıkiye'de ölüm cezası olduğu ge-
rekçesiyle iade edilmiyordu. An-
cak TBMM'de idamm sınırlan-
dınhnası ile Avrupa ülkelerinin
bu çekinceleri de ortadan kalk-
mışoldu. Türkiye, yasa değişik-
liğinin arduıdan, ölüm cezalan-
nnı kaldınldığına ilişkin bilgi not-
lannı eklediği iade dosyalanm
yeniden ülkelere gönderdi.
ABD, 10 yıllık vizesi olmasına karşın yazann ülkeye girişini yasakladı
G^erger'e terörist muamelesi
HahıkGerger,
YÖK'le birlikte üni-
versiteden uzaklaşn-
nkh. Çeşitli gazete-
lerde köşe yazarhğı
vapan Gerger,
IHD'nin kuruculan
arasuıda ver aldı.
MÜNİH/ANKARA (ANKA)-11
Eylül saldınlannın ardından tüm
dünyanın tepkisini çekecek sert ön-
lemler alarak kendi yurttaşlan dı-
şmda herkese şüpheyle bakan ABD,
elinde 10 yühk vizesiyle New York'a
gelen gazeteci-yazar, Doç. Dr. Ha-
luk Gerger'e de terörist muamele-
si yaph.
Önceki gün eşiyle birlikte New
York'a giden Gerger, Nevv York Ha-
vaalanı'nda hiç ummadığı bir davTa-
nışla karşılaşh. Amerikanpolisi, "Dı-
şişleri Bakanhğı sizin vizenizi iptal et-
ti. Sizgiremezsiniz,ama eşiniz ABD'ye
girebilir'' diyerek Gerger'i engelledi.
Gerger'in parmak izini alıp fotoğraf-
larını çeken Amerikan polisi. daha
sonra aynı uçakla Gerger'i sınır dışı
ederek Münih'e geri gönderdi.
Gerger, başından geçenleri anlattı.
1999'da Ankara'daki ABD Büyükel-
çiliği'nden aldığı 10 >allık vizesi bu-
lunduğunu anlatan Gerger, özel bir ge-
zi için Nevv York'a gittiğinde vizenin
iptal edildiğini öğrendiğini söyledi.
Amerikan elçiliğinde adresi bulun-
masına karşın kendisine vize iptali-
nin bildirümemesinden yakınan Ger-
ger, "Neredeyse terörist muamelesi
gördüm. Parmak izlerim ahndı, re-
simler çekildi ve avıu uçakla Münih'e
gerigeldik''dedı.
Gerger, 11 Eylül'ün ardından
ABD'nin demokratik kesimi kendi-
sine hedef seçtiğini şöyle açıkladı:
"Yaşadddanm şu bakımdan önemli:
Her zaman söylüyoruz,bu örneklerde
kanıthvor, tek bir birej e yönetik gözü
dönmüş bir saldırganlık bu. Ncdir bu
saldın, demek ki ABD Haluk Ger-
ger'in düşüncelerinden korkuyor. Te-
rör bahanesiyle bütün demokratik
kesimi hedef seçmiş kendüıe." Haluk
Gerger, Ankara Üniversitesi Siyasal
BilgilerFakültesi öğretim üyesi iken
1980 askeri darbesinin ardından ku-
rulan YÖK'le birlikte üniversiteden
uzaklaştınldı. Çeşitli gazetelerde kö-
şe yazarhğı yapan Gerger, Insan Hak-
lan Derneği'nin kuruculan arasında
yer aldı. Yurtdışındaki bazı üniver-
sitelerde misafir öğretim üyeliği de ya-
pan Gerger, yazılan nedeniyle çarp-
nnldığı 10 aylık hapis cezasının in-
fazı için Ocak 1998'de cezaevine ko-
nulmuştu.
Sivil toplum örgütleri Uğrak köyündeki katliamla ilgili rapor hazırladı:
Korucu terörüne dur denilmeliDtYARBAKIR(Cunıhu-
!!>« Bürosu)- Diyarbakır'ın
Bismil ilçesine bağlı Uğrak
köyünde koruculann saldı-
nsı sonucu 3 kişinin öldü-
rüunesi ve 6 kişinin yaralanmasıyla ilgili in-
celemelerde bulunan sivil toplum örgütleri
temsilcileri, gözlemlerini içeren bir rapor ha-
zırladı. Raporda, köye geri dönüşte en büyük
engel olarak gösterilen koruculuk sisteminin
feshedümesi istendı.
tnsan Haklan Demeği (İHD), Göç Eden-
ler ile Yardımlaşma Derneği (GÖÇ-DER),
Türkiye Insan Haklan Vakn (TÎHV) ve mı-
mar ve mühendis odalan ile işçi ve memur sen-
• Bismil'in Uğrak köyünde, koruculann 3 kişiyi öldürüp 6 kişiyi
yaralaması ile ilgili olarak hazırlanan raporda, koruculuk
sisteminin kaldırılması istendi. Raporda, köye dönüş projesi
önündeki en büyük engelin koruculuk sistemi olduğu belirtildi.
dika üye ve yöneticilerinin hazırladıklan ra-
poru IHD Diyarbakır Şube Başkanı Selahat-
tin Demirtaş açıkladı. Olayın bazı yetkililer-
ce bir kan davasının sonucu gibi yansıtılmak
istendiğini belirten Demirtaş. "20yılönceya-
şanmış olan kan davası Güçlü ile Tangüler ai-
leieri arasında olmuştur. Oysa olayda yaşamı-
nı yitirenlerin tümü Tekin aiksindendir. Olav
köye geri dönüş yapmak isteyen ve buna çıkar-
ları zedeleneceğinden dolayı izin vermeyen
köy koruculan arasında ya-
şanmıştır" dedi. Kamışlı Ka-
rakolu'ndaki görevlı astsu-
bayın olay günü koruculann
havaya ateş ettiğinden ha-
berdar olduğunu ifade eden Demirtaş, köy-
lülerin güvenliğinin sağlanmasında astsuba-
yın görevini ihmal ettiğini öne sürdü. Koru-
culann devlete aıt zimmetli silahla cinayet iş-
lediğinin göz ardı edildiğini belirten Demir-
taş, şöyle devam etti: "Kurulduğu günden bu
yana toplumda tarüşma yapan ve suç örgütü
niteBğine bürünen köy korucuhığu derhal kal-
dınlmabdır. Köye geri dönüşte >aşanan fıiü en-
geDer kaldnTİmahdu-."
Cezaevlerl kuruftayı sonuç blldlrgesl:
Tek kişilik
hücre sayısı
amacı aşıyor
ALPERTURGUT
F tipi cezaevlerindeki "tecrit
uygulamalarmdan" v^azgeçiknesi talebiyle
gerçekleştirilen "Cezaevierinde Sağhk ve Yaşam
KoşuDan Kurulta>ı"nın sonuç bildirgesi
açıklandı. Bildirgede, cezaevlerindeki
sonınlann çözülmesi için öncelıkle "Befirfi
sayıda tutukhı ve hükümlünün yaşam
aknlannda koşulsuz bir ara\a getirflmesi, fizfld
ve psikolojik baskıya son veribnesi. tek kişilik
hücre savısuun 60tan 10'a indirümesi'' istendi.
Fatih'teki Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde
28-29 Eylül tarîhlerinde gerçekleştirilen
kurultayda, yaklaşık iki yıldır süren ölüm orucu
eylemi mercek altma alındı. Kurultayda, F tipi
cezaevleri de masaya yatınlırken "tecrit
uygulamalan'' nedeniyle bugüne dek 97
yaşamın soldugu, 500'ü aşkın kişinin de sakat
kaldığı vurgulandı. Tutuklu ve Hükümlü
Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
(TAYAD) üyesi ailelerin düzenlediği KESK,
TMMOB, ODP, TTB, ÇHD, ÎHD, Halkın
Hukuk Bürosu, TUYAB, Özgür-Der, Göç-Der
ve Mazlum-Der'in katkıda bulunduğu
kurultayın sonuç bildirgesi taslağı şöyle:
i/ Tecrit belirli sayıda tutuklu ve hükümlünün
yaşam alanlannda koşulsuz bir araya
getirihnesiyle kaldınbnış olacaktır.
%/ Tutuklu ve hükümlüler üzerindeki fiziki ve
psikolojik baskıya son verilmelidir. Işleyiş
tutuklu ve hükümlüler lehine düzenlenmelidir.
^ F tipi cezaevlerinde her blokta 15 olmak
üzere 60 tane tek kişilik hücre bulunmaktadır.
Disiplin cezalanmn uygulanması için açıldığı
söylenen tek kişilik hücrelerin sayısımn bu
kadar çok olması amacın disiplinle sınırh
olmadığını gösterir. Bu nedenle tek kişilik
hücre sayısı en fazla 10'la smırlanmalıdır.
• Gezaevlerindeki sorunlar, demokratik
kurumlar, kitle örgütleri, dernekler, sendikalar,
barolar, meslek odalan, tutuklu aileleri ve
tutuklu temsilcilerinin göriişleri, araştırmalar ve
vanlacak sonuçlar doğrultusunda çözühneli ve
yeniden düzenlenmelidir.
• Bizler bu acil taleplerin gerçekleştirihnesi ve
ölümlerin durdurulmasını sağlamak amacıyla
tüm halkımızı duyarlı olmaya çağınyoruz.
i Terör örgûtterfyle lllsUmlz yok'
Halkevleri
valiye dava
hazırlığında
RUJHATAVŞAR
BOLU - Atatürk taraftndan kurulan
Halkevleri'nin, Bolu Valiliği'nce MiUi Eğitim
Müdürlüğü'ne gönderilen yazılarda terör
örgütleriyle ilişkilendirihnesi tepki çekti.
Halkevleri Genel Sekreteri Mustafa Coşar,
yıpratılmak istendiklerini belirterek yasal
yollara başvuracaklannı açıkladı.
Bolu Valiliğinin Halkevleri'nin de aralannda
bulunduğu bazı dernekleri terör örgütlerinin
legal oluşumlan gibi gösteren yaasının,
Emniyet Müdürlüğü uzmanlanmn terör
konferanslan verdiği liselere de gönderildiği
ortaya çıktı. Yazınm basına sızduıhnasıyla
ilgili Bolu Emniyet Müdürlüğü ve Bolu
Valiliği'nin soruşturma başlattığı öğrenildi.
Halkevleri Genel Sekreteri Mustafa Goşar,
yapnğı yazıh açıklamada, 1932 yılında Büyük
Onder Atatürk tarafindan kurulan derneğin
tüzelkişiliği ve üyelerinin zan altmda
bırakıldığını vurguladı. Valiliğin iddialannın
herhangi bir objektif kritere veya bir mahkeme
karanna dayandınhnadığmı belirten Goşar
açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Halkevieri'ni karalamaya > öneHk gerçek dışı
açıklama ve çabalara son verilmediği
takdir de, yöneticiler ve üj-elerimize yönefik
gerçeJdeşecek bütün hukuk dışı uv gulamalann
ve sakünlann sorumlulan. bu iddiada
buhmanlar olacaknr" ıfadesine yer verdi.