01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ZC CKİM 2002 CUMARTESİ + CUMHURİYET SAYFA HABERLER Parti liderlerinin Türkiye'ye yayılarak düzenlediği mitingler, yalnızca yerel ve geçici bir coşku rüzgârı estiriyor Seçimyurttaşınumurunda değilERHAN KARAESMEN Bundan sadece üçbuçuk ay ön- ce, bu ülkede tek bir kışi bile ka- sım ayında bir genel seçim olabi- leceğini aklından geçirmiyordu. Dayanım gücünün ötesinde, ezil- miş yurttaş kitleleri bir kış mevsi- tninin dahaböyle geçirileceğini, iç- lerinden çok kızgın olsalar da bel- li bir kanıksamışlık içinde kabul- lenmiş gibiydiler. Erken bir se- çimden kazançlı çıkma şanslan yüksek bir CHP ile AKP bi- le, daha çok önûmüzdeki ilk- bahardaki bir seçimin kurgu- sunu yapıyorlardı. Kainuoyunun bu partiler- den edindiği izlenim. bu doğ- rultudaydı. Aslında CHP'nin herhangi bir zamanda zuhur edebilecek bir erken seçime yönelik, içe dönük psikolojik hazırlık sürekliliğini gözetti- ği fark edılebiliyordu. Sezgisel değeriendirmeler MHP'nin şimdiki ya da bir- kaç ay sonraki bir erken se- çimde büyük yara alacağıru kestirebilmek için öyle uzun- ca ya da derinlemesine ana- lizler falan yapmaya hiç ge- rek yoktu. Gündelik yaşam- la ilgili düzayak izlenimler ve sezgisel bazı basıt değer- lendirmeler bunu hemen or- taya koyuyordu. Ancak, bu partinin üst yönetiminin, fark- lı bir iç bilgilenmeye ve muh- temelen iyimser bir izlenim paketine dayalı değerlendir- meleri, birdenbıre bir kıhç şakır- tısına yol açıverdi. 3 Kasım'ın te- lafruzu, kahramanca bir çıkıştı. Ama, genel kamuoyu hissiyatı- na damgasını basmış olan inançlı umut duygusundan ırak düşmüş- lük, bu cüretkârane öne alma jes- tine karşı da kitleleri pek hareket- lendiremedi. "Nasti olsa şimdi se- çinı obnaz" umutsuzluğundan *Se- çim şimdi de oisa fa/la bir şey de- ğişmez* edilgen kanıksamışhğı- na doğru sessiz bir dönüşüm ya- şanıyor gibiydi. Ama, bir yandan da seçmenin eline o andabekleme- diği bir olanak geçmişti. Umarsızhğının, gelecekle ilgili kâbuslannın faturasını birilerine kesebilme şansına sahip oluyor- du. Geleneksel polirik yandaşhk dûrtüsü ile seçimin olağanüstü kudretini kullanarak hesap sorma arzusu içinde, karmaşık duygu- larla kuşahlmış tercih yapacaktı. lum katmanlannın olup bitenlere tevekkül dolubir seyircüik yapma- sı aslında beklenemezdi. Çeşitli liderlerin, ülkeye yayı- larak düzenlediği mitingler, sade- ce yerel ve geçici bir coşku rüzgâ- n esmesine yol açıyor. Bazı lider- lerin, değişik ekranlarda anlattık- lan, yurttaşlann sadecebelli birke- simince izleniyor. Öte yandan, işyeri ve komşuluk ilişkilerinde yurttaşlann çoğunlu- ğu, eski dönemlerdekinin aksine, Bazı liderlerin ekranlarda anlatüklannı yurttaşlann yalnızca belli bir kesimi hyor. Seçim vardı, yoktu, sanki Türk tophımunun pek umurunda değil gibL. Seçmenin yansını aşkın bir bö- lümünde gözlemlenebüen bu olu- şum, seçim öncesi dönemi coşku- suzluğunun belki de temel kayna- ğıdır. Bu sessizliğin neredeyse aşı- n sessızlik boyutuna varmış olu- şu, aslında düşundürcüdür. Ekono- mik sıkışıklık ve yaygın işsizlik olgusunun ortaklaşa yarattığı cen- derenın basıncı, ülke tarihindeki en yüksek düzeyine varmısken. top- siyaset ve seçim tarnşmıyor. Gün- delik yaşam, kendi monoton tem- posu içinde sürüyor. Seçim vardı, yoktu; sankı Türk toplumunun pek umurunda değil gıbi. Bağınp çağ- nlrmyor, ama vicdanın, akhn ve gö- nülün bağnndan kopup gelen bir çıkış yolu anyor insanlanmız. Belli siyasal görüşlerin peşinde sürüklenip gitmek, Türk vatandaş- lık anlayışının bir parçasını oluş- turagelmiştir. Kabaca "sağ" olarak nıtelendınlmiş siyasal göriiş, son kırk yıl boyunca yurttaşlann yak- laşık üçte ikisinin tercihi olmuştur. Çok genel çizgide "orta solve ha- fifçe daha sol" tanımına girebile- cek görüşleri benimseyen yurttaş- lar ıse üçte bir dolaylarinda kalmış; çok istisnai biçimde tek bir kez (1977 CHP'sinin durumunda) bu- nun biraz üstüne çıkmıştır. Partikrm iniş çıkışlan Sağ görüşü benimsemiş partiler arasındakı iniş çıkış- lar ve dengeleşmeler ise bu yukardaki genel gözlemin bir alt öğesini oluşturmuş- tur. 1980'lerTurgutÖzal'lı ANAP'ın sağdakı dığer par- tilerarasında sivrüip öne çık- tığı bir dönemdir. 1990'lannilkyansı Demi- rel'li DYP'nin önde götür- düğü bir dönem olmuştur. 1990'lann ikinci yansmda ise günümüze de uzanacak biçimde, seçmen tercihinin daha uç ve bir ölçüde ide- olojik sağ olarak nitelendiri- lebüecek "dnsdsağHnSyet- çi sağ" altkümesine yöneli- şıne tanıklık edilmiştir. Buna karşıhk 2002 seçme- ni, "sağ" ve "sol" kavramla- nnı "geçim sıkuınsı-tşsiztik vegelecekendişeleri'' üçgen- sel ılişkısının biraz gölgesin- de tutma eğilimindedir. Bu yaşamsal kuşkulann gideril- mesi ya da en azından hafif- letümesi yolunda güvenebile- ceği kişileri ve gruplan aramakta- dır. Sağ'da ya da sol'daoluşlan bi- rincil öneme artık sahip değildir. "Becerileriııe" ve biraz da "ezüımş kesimleredosuukveanta\iş içinde vaktaşabfimeyederinevebukonu- daki samimiyederine" güvenerek birtercih yapacaknr. Birsiyasal gö- rüşün ya da liderin peşinde koşa- gelmiş eski ve köklüyandaş olmak- tan uzaklaşma eğilimindedir. 1999 seçmenlerının %70'i (DSP + MHP + ANAP + DYP + Diöerleri) %30'u . (REFAH Çizgisi + CHP + HADEP Çizgisi) •— Eski Tercıhmi Sürdürenler enç seçmenlerarayışta Ur Gözlemsel ve sezgisel tarafi önde gelen bu düşüncelen destekleyecek bazı araştırma sonuçlanndan da söz edılmelidir. Geçen baharda, ortalıkta henüz erken seçim lafi dolanmazken, TÜSES Veri Araştırma Kurumu tarafından yürütülmüş bir anketsel soruşturmarun bulgulan da yukardaki düşüncelerin paralelınde bir duruma işaret etmekteydi. Medya ilgisizliği dolayısıyla genel kamuoyunun maalesef haberdar olamadığı bu çalışmayı, diğer bazı uzman gruplann "erken seçim" karanndan sonraki tarihlerde gerçekleştirdiği ve bir televizyon tartışmasında iki dakika sözü edilip, sonrasında üzerine gidilmeyen başka araştırmalar da izlemiştir. Tüm bulgulann ortaklaşa karakteri, siyasal parti tabanlannın 2002'de belli bir kayganlık göstereceğini ortaya koyuşlandır. Geçmişte kendisine yakın gelmiş olan partiye (örneğin, 1999'da oy vermiş olduğu partiye) tam güvenini ve bağlıhğını sürdürenler sadece HADEP-DEHAP yandaşlan olarak belirlenmektedir. Eski Refah ve Fazilet partileri çizgisinde olanlar ile CHP yandaşlan arasında da büyükçe bir kesim (çeşitli anketlerin ortalamasına göre dörtte üçü geçen bir kesim) eski tercihleri doğrultusunda de\'am etme eğilimindedir. Ancak, yandaşlan sadakat sergileyen bu üç görüşün 1999 seçimlerindeki oylan, oran olarak toplam yüzde 30'u ve sayı olarak da 10 milyonu bile tam bulmuyordu. Geri kalan yüzde 70'i aşkın kesiminde ise DSP, MHP ve ANAP başta olmak üzere eski tercihine bağlılık ve sadakât gösterenlerin oranı ancak üçte bir oranı dolaylarinda kalıyordu. Yukardaki gözlemsel ve sezgisel görüşlerin, sayısal bulgularla desteklenmiş olan grafıksel bir görüntüsü ilişikteki şekilde verilmiştir. Yaklaşık bir hesapla seçmenlerin yüzde 52 kadan 1999 tercihinden farklı bir arayışın içinde gözükmektedir. Gerçi, bu grupta, belli bir oranda (ülkedeki toplam seçmen sayısının yüzde 10-12'si düzeyinde) ekim ayı ortalannda dahi karanm henüz verememiş gözüken bir kesim yer almaktadır. Bunlann çoğu, son tahlilde, yıne eski tercihlerine dönecek bile olsa, yaklaşık yüzde 45 dolaylarinda bir seçmenin (bir önceki seçimde oy kullanmışlardan bir 15 milyona yakınının) yeni tercih arayışına girdiği gözlenmektedir. llk kez oy kullanacak 4 milyon civan genç yurttaş ile birlikte 20 milyona yakın bir yurttaş kesiminin arayışta olduğu bir seçim görüntüsü ortaya çıkmaktadır. 1960'tan bu yana, hiçbir seçimde rastlanmamış bir olguyla karşı karşıya kalınmaktadır. Bu durum, bazı uzmanlann bütün temel taşlannm sökülüyor oluşu betimlemesine belki tam uymamaktadu-. Ancak, seçmen tavnnın büyükçe bir kayganlık içinde olduğu gözlenmektedir. Bu kayganlıktan belki bir seçim sonrasında kendini gösterebüecek yeni tür bir kararuhk, bizim iklimlerde alışılmamış rasyoneller doğacaktır. Pratik beklentilerin akılcılığı ile parrizanca bağlıhğın duygusallığı arasında yeni bir denge kurulacaktır. Bundan da memnuniyet duyulması gerekir. Yarın: Seçmen tercihinin yönlenlşl sağlıklı yaşam için sabit telefon 4 kere daha sağlıklı! Türkiye'nin en geniş kapsama alanı... "Depresyona iyi gelir.n En ucuz tarife... "Sinirlerinizi bozmaz.n En kaliteli ses... "Akıl ve kulak sağlığı için birebir.' Sağlığınıza dost bir teknoloji... "Beyninizi ve kalbinizi korur." • Büyuyen Türkiye'nin Habercisi 444 1444 www.telekom.gov.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear