Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
•2A EKİM 2002 PERŞEMBE • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
CÜNEYT ARCAYÜREK
; • Baştarafı 1. Sayfada
adayıyla ılgili çeşitlirivayetlerdolaşıyor. Ortada bir
-baş-bakan yok!
. "Her seçim yeni bir umuttur" sözüne gel de inan.
.' Kimı konularda önümüzü görmemiz olanaksız.
Örneğin. ABD'nin Irak savaşı. Ne zaman nerede
;nasıl sorulanna yanıt bulmak olanaksız.
• Onca asker sivil böyyük ABD yetkilisı geliyor gi-
'diyor Türkiye'ye. Savaş olacağını, ama ne zaman
'nereden nasıl başlayacağını bilmediklerini söyleye-
rek aynlıyorlar.
. MGKtoplanıyor, sağdan soldan gelen giden ABD
yetkililerinden alınan bilgilerı değil, görüşmelerde
edinilen izlenimleri masaya yatırıyor ve... "Türki-
ye 'hin duyarlılıklanna uygun biçimde gelişmeleriya-
kından izlemeye devama" karar veriyor.
Hemen her gün kafaları karıştıran haberler, de-
meçler üst üste geliyor.
Başbakan Ecevit, ABD'nin "psikolojik savaşa"
öncelik verdiğini açıklıyor. Pentagon'un tasarladığı
'•psikolojik savaş"ta iletişim organları, "el kâğıtlan"
kullanılacak... Herhalde Irak halkı Saddam'a karşı
ayaklanmaya çağrılacak... Ve, Saddam devrilecek!
Ya el kâğıtları ile Saddam devrilmezse?.. Işte o
zaman ABD silah kullanacak!
Kısacası Irak'ta ABD'nin ne yapacağını saptaya-
mayan Türkiye çeşitli senaryolar ortasında "karar-
sız".
• • •
Kuzey Irak'tan nahoş haberler devam ediyor.
Barzani gücü yettıği. uluslararası diplomatik ola-
naklar elverişli duruma geldiği zaman, bağımsız
Kürt devletini açıklayacağını söyledi, bir kenara çe-
kıldi.
Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesine almadı-
•ğı PKK'nin sürgiti KADEK, sahneye girdi. Aralık
ayında Öcalan için "özgürtük Hareketi" adıyla bir
kampanya başlatacağını açıkladı.
Kuzey Irak Kürtleriyle PKK-KADEK yakınlaşmış,
• "2005 'e kadar Türkiye'deki Kürtlerin tam bağımsız-
lığa' kavuşacağını" ilan etti.
- BM Güvenlik Konseyi'nde ABD oyunlarına baka-
rak; Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulamayacağını
içeren "sözlü güvencelere" ne derece inanabilirsi-
niz?
• • •
25 Ekim'deki AB zirvesinde yayımlanması bek-
lenen olası sonuç bildirgesi umut vermiyor.
Türkiye Kopenhag ölçütleriyle ilgili önernli adım
atmış, 4am üyelik müzakerelerine yakınlaşıyor"muş\
Kaç kilometre kaldı acaba; yakınlaşmanın kucak-
laşmaya dönüşebilmesi için?
Birdevırdi, yol yok. Rastladığın köylüyesorarsın,
kent nerede? Şu dağın ardında. Dağı aşars/n, so-
rarsın, şu dağın ardında. Dağlar aşarsın, kent yok.
O hesap; yakınlaştığınızı sanırken tam üyelik mü-
zakerelerine başlamak için şu eksikleri tamamlama-
mız öneriliyor, kuşku yok, önerilecek.
• • •
Varsın oyalasınlar Türkiye'yi. Bizim arslan gibi,
kabadayı mı kabadayı yeni bir liderimiz var. Gider
AB ülkelerıne ya da oturur AB elçileriyle akşam ye-
meğine. Ya üyelik müzakerelerini başlatırsınız ya
da... eee ne yapar acaba? Kabadayı ya; masaya bir
yumruk mu vurur? Yok canım. Dün doğuda Islam
kapısında selam duruyordu. Bugün batıda.
Ne isterlerse; iktidara geldiklerinde, yasa mı buy-
run yasa, kararname, uygulama mı; aman efendim,
sözü mü olur, elbette baş üstüne.
Bugün söylediklerini yarın gerçekleştirebilir mi?
Şimdiden dün öyleyse bugün böyle izlenimi veriyor.
CHP'nin bir medya kuruluşu ile gizli kapaklı an-
laşma içinde olduğunu söyledi. Baykal'ın bildikle-
rini açıklamasının "siyasi ve ahlaki görevi" olduğu-
nu dayatmasından sonra; ne ahlaki ne siyasi ses
duyuldu RTE'den.
Genel başkan adına konuşan -aklıyla bin yaşa-
sm- AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz ''ahla-
ki ve siyasi" açıyı şöyle tanımladı: RTE bu sözleriy-
le "uyanda" bulunmuş!
Neyse çoğu gitti azı kaldı. 4 Kasım sabahı:
Saç düşer önümüze ve kel görünür.
Temelli değfl
basit kapatma
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Yaıgıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
Sabih Kanadoğlu,
AKP'nin kapatılması is-
temiyle açtığı dava ne-
deniyle gündeme getiri-
len "Anayasal boşluk
var" tartışmasına karşı
Anayasa Mahkeme-
si'ne, anayasa ve yasa
hükümlerini irdeleyen
geniş bir ek yazı gönder-
di. Başsavcı "temelli
kapatılma" ile "basit
kapatılma"nın farkla-
nnı ve koşullannı tek
tek anlatarak, anayasal
ilkelere aykınhğın "te-
melli kapatılma", ya-
sanın emredici hüküm-
lerine diğer aykınlıkla-
nn ıse "basit kapat-
ma" nedeni olduğunu
vurguladı.
Kanadoğlu, kendisi-
nın partiyle ilgili "te-
melli değil, basit ka-
patma" davası açtığına
dikkat çekti. Kanadoğ-
lu, "siyasi partilerin
kapatılma koşulları"
konusunda yapılan tar-
nşmalara 8 sayfalık de-
gerlendirmesiyle yanıt
verdi. AKP'li hukukçu-
lar, anayasanın 69. mad-
desinde sayılan neden-
ler dışında kapatma da-
vası açılamayacağını sa-
vunuyor. Ancak Başsav-
cı, aynı maddedeki "Si-
yasi partilerin faaliyet-
leri, parti içi düzeîüe-
meleri ve çalışmaları
demokrasi ilkelerine
uygun olur. Bu ilkele-
rin uygulanması ya-
sayla düzenlenir" fık-
rasına dikkat çekti.
Siyasi partilerin ana-
yasa ve yasa hükümleri-
ne aykırı faaliyette bu-
lunmalannın hukuki so-
nuçlannı aynntılanyla
sıralayan Başsavcı, da-
ha sonra "kapatılma"
ile "temelli kapatıl-
ma" davalannın farkla-
nnı anlattı.
Temelli kapatılma ile
basit kapatmanın so-
nuç lannın da değerlen-
dirildiği yazıya göre,
kapatılan partinin rü-
zelkişiliği ortadan kal-
kıyor, ancak bu partiler
ve üyeleri konusunda
geleceğe yönelik sınır-
lama bulunmuyor.
Yüksel haberlerineyasak
M Baştarafi 2. Sayfada
Ankara 1 No'lu DGM
Yedek Hâkimliği'ne bas-
vurdu. Yedek Hâkimlik,
"terörle mücadelede
görev almış görevlinin
iüviyetinin açıklandığı
ve yayımlandığı, bu yol-
la kişilere hedef göste-
rildiği" gerekçesiyle
SavcıYüksel hakkındaki
hertürlü yazılı, görsel ve
işitsel yayının "yurt
çapında önlenmesine"
karar verdi.
I Baştarafi 2. Sayfada
llhan Bey,
Ben Cumhuriyet gazetesini samimi olarak
hep bağımsız ve objektif bir yayın organı
olarak görmeye alıştım. Ancak kısa bir sü-
re önce Turgay Ciner'/e yapılan söyleşiyi ve
onu takip eden sizin makalenizi okuyunca
bu bağımsızlığın zedelendiği endişesine ka-
pıldım. Acaba mali işler yanında editoryal
olarak da Dinç B\\g\n-Turgay Ciner-Meh-
met Emin Karamehmet ortaklığının yöne-
timine mi girdiniz?
Benim gençlik yıllanmdan beri severek
okuduğum llhan Selçuk ve- Cumhuriyet
böyle olamaz diye düşünüyorum.
llhan Bey,
Ben bu sektörün tam bağımsız ve gerçek
rekabet içehsinde işlemesi için elimden ge-
leni yaptım. llişik belgelerde de göreceğı-
niz gibi yaşaması için Dinç Bilgin 'e çok des-
tek verdim. Hiçbir zaman gazetesinin sahi-
bi ve ortağı olmayı düşünmedim, ama ma-
alesef insanlann bu kadar kötü niyetli ola-
bileceğini de düşünemedim.
Bizim sektöriımüzün derdi tekelleşme ve
kartelleşme değil. Ama ne yazık ki bu ifade-
lerartık, bankabatırmanın, devleti dolandır-
manın sis perdesi olarak kullanılmaya baş-
PENCERE
Aydın Doğan'ın
Mektubu...
landı.
Sizce bana savaş açan ûç kişinin de ba-
tık banka sahibi olması bir tesadüf olabilir
mı? Acaba bunun arkasında beni tehditle
sindirip devletin dolandırılmasına göz yum-
mamı sağlama senaryosu olamaz mı?
Ama size şimdiden şu güvenceyi verebi-
lirim. Ben ömriım oldukça, gücüm yettikçe
buna mani olmaya çalışacağım. Bu müca-
delede Cumhuriyet 7 de yanımda görmeyi
doğrusu çok arzu ederim. Ancak gazeteni-
zin içinde bulunduğu durum, bu mücade-
lede yanımda saftutmanızı mümkün kılar mı
bilemiyorum. Ama Cumhuriyet'in gelene-
ğine ve değerlerine dayanarak devleti do-
landırmak ısteyenlerin yanında yeralmama-
nızı, hiç değilse tarafsız kalmanızı istemek
okurunuz olarak hakkımdır diye düşünüyo-
rum.
Sektörümüz adına benden ateşkes ilan
etmemi istiyorsunuz. Kimlerle ateşkes ya-
pacağım? Sektörümüzün bugünkü asli ak-
törlerine birbakın. Aralannda kaç tanesikri-
minal olaylara kanşmayan gruptur, kaçı dev-
leti dolandırmaktan, kaçı bankalann parası-
nı şirketlerine aktarmaktan ağır cezada yar-
gılanmaktadır. Bir bilançosunu çıkarın. Son-
ra da bana, bunlardan hangileri ile ateşkes
yapmam gerektiğini söyleyin.
Karar sizin.
Maalesef dünyanın hiçbir ülkesinde bu
kadar kirienmiş bir medya yok. Maalesef
meslek kuruluşlanmız ve bir kısım çalışan-
larımız olayı bu tarafından görmek istemi-
yor. Bir tekelleşme kâbusu hepsinin gözle-
rini kör etmış.
llhan Bey,
Eskiye dayanan dostluğumuza sığınıp
ben de size bir soru sormak istiyorum.
Devletin, yani biz vergi mükelleflerinin sır-
tına 20 milyar dolaryükü yıkıp kaçmaya ça-
lışan bu insanlara ne yapılacaktır?
Bu kişilerin veşirketlerin devlete, Maliye'-
ye olan borçlan nasıl ödenecektir?
Söyleyin sizden ve Cumhuriyet'ten bu-
nun cevabını bekleme hakkım yok mudur?
Oyüzden diyorum ki, size ve bizeyakışan,
bu sorulann cevabını hep birlikte aramaktır.
Dostluk ve sevgilerimle.
Aydın Doğan."
Erdoğan polis zoruyla getirilecek
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - AKP Genel Başka-
m Recep Tayyip Erdoğan,
"haksız mal varlığı edindiği"
gerekçesiyle 5 yıla kadar hapis
cezası istemiyle yargılandığı
davanın ikinci duruşmasına da
katılmadı. "tshal" olduğu ge-
rekçesiyle mahkemeye 5 gün-
lük sağlık raporu gönderen
Tayyip Erdoğan, dün akşam
AB 'li büyükelçilerin akşam ye-
meğine katıldı ve bugün için 3
ayn ilde 3 mitinge katılacağını
duyurarak kendisini yalanladı.
Mahkeme, "hastalık" beyanı-
na karşın, parti programlannı
aksatmadan sürdüren Erdo-
ğan'ın, "polis zoruyla" geti-
rilmesine karar verdi.
Davanın dünkü duruşmasına
Erdoğan'ın avukatlan Hayati
Yazıcı. Haluk tpek ve Günay-
dın Çaüşkan kahldılar. Avu-
kat Yazıcı, müvekkilinin ishal
ve soğuk algınlığı rahatsızlığı
geçirdiğini belirterek Istanbul
Hasekı Hastanesi'nden alınan
5 günlük sağlık raporunu mah-
kemeye sundu. Yazıcı, ilk du-
ruşmaya da kahlmayan müvek-
kili hakkında "izhar celbi"
(polis zoruyla getirme) çıkanl-
mamasını istedi.
Erdoğan'ın aile nüfus tablo-
sunun temini içinAnkara Cum-
huriyet Başsavcılığı'na yazı
yazılmasını kararlaştıran Yar-
gıç tbrahim Kozan, Erdo-
ğan'ın çocuklan Ahmet Bu-
rak, Necmettin BilaL, Esra ve
Sûmeyye'nin mezuniyet bel-
geleri ile Ramsey firmasının
sahibi Remzi Gür'den hangi
tarihten itibaren ve ne amaçla
burs alındığının belirlenmesi
için de müzekkere yazılmasına
karar verdi.
AlCP'ye kapatma davası
H Baştarafi 1. Sayfada
zorunluluğuna aykırılık halin-
de yapüacak işlem bulunmaya-
cak, üniforma giydirme ve gü-
venlik kuvvetlerinin görevleri-
ni üstlendirme yasağı işlemeye-
ceği için tarihteki benzerleri gi-
bi milisler yaratılacaktır" dedi.
Kanadoğlu, bu değerlendirmesiy-
le RP'nin kapatılmasına neden
olanlardan eski Kayseri Belediye
Başkanı Şükrü Karatepe'nin
partililere "üniforma" giydirme-
sine göndermede bulundu.
"Hukuktanımazlığa duyarsız,
hukuku dolanmaya çaresiz bir
hukuk düzeninin Türkiye'de ge-
çeıii olmasına yüksek mahkeme-
nizce izin verilmeyeceğine inan-
cımız tamdır" sözleriyle sona
eren iddianamede, özetle şu görüş-
lere yer verildi:
Hukuka karşı yanş: Anayasa-
da sayılan temelli kapatma neden-
lerinin dışında kapatılma davası
açılamaması durumunda, toplum-
da siyasi yaşamın hukuka aykın bi-
çimde yürütülebileceği inancı yer-
leşecek, siyasi partiler arasında hu-
kuka karşı yanş başlatılacak ve hat-
ta özendirilecektir. Daha da önem-
lisi, bir yabancı uyruklunun, ceza-
evindekı müebbet veya ağu" hapis
hükürnlüsünun, hatta reşit ohnayan
bir kişinin siyasi parti genel baş-
kanlığını önlemek dahi mümkün
olmayacaktır
Mahkemenin karan: Anayasa
Mahkemesi, genel başkanlığın, ku-
rucu üyeliğe bağlı ve ona dayanan
bir görev olduğundan genel baş-
kanhk görev ve yetkilerinin tedbi-
ren önlenmesi konusundaki isteği,
bu görevi ihtar karanndan itibaren
altı ay daha yürütebilmesinin yasal
hakkı olduğu düşüncesi ile ve yal-
nızca bu nedenle reddetmiştir. Er-
doğan'm genel başkan olamayaca-
ğı yüce mahkememizce de kabul
edilmiştir. Şöyle ki, istem hakkın-
da, genel başkanlığın kurucu üye-
lik ile ilgisi bulunmadığı şeklinde
bir gerekçe ve karar mevcut değil-
dir.
Yasaya karşı hile: Hukuk devle-
ti, demokratik Türkiye Cumhuri-
yeti'nin gerçekleşme aracıdır, gü-
vencesidir. O kadar ki hukukiliğin
gerektirdiği kurallardan en küçük
bir sapma, başta demokratik nite-
lik ohnak üzere, devletin tüm nite-
liklerini sarsacak yollan açabile-
cektir. Adı geçen parti ihtar karan-
nın gereğini yapmak yerine, kuru-
cu üyelikle ilgili olarak aykınlığı
giderip, yasaya karşı hile yönte-
miyle, a i geçen şahsın parti genel
başkanlığuu üstelik kesintisiz sür-
dürmesini sağlamışhr. Oysa Ana-
yasa Mahkemesi karannda, genel
başkanlığın sürdürüleceği, yasaya
uygun olduğu yönünde herhangi
bir husus yer almamıştır. Bu ne-
denle Anayasa Mahkemesi'nin ih-
tar karannın gereği verilen süre içe-
risinde yerine getirilmiş sayılamaz.
Başkan üye olmalı: Büyük
kongre tarafindan seçilen genel
başkanın parti üyesi olma zorunlu-
luğu bulunmaktadır. Çünkü büyük
kongreye katılanlar arasından,
kongre delegelerince seçilmekte-
dir. Partinin genel başkanı ile yaş
kaydı aranmaksızın kuruculuk
'Kararımızı değil kanunu değiştireceğizy
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP
yöneticileri, kapatma davasına karşı Siyasi
Partiler Yasası'nı değiştirerek "davayı daya-
naksız bırakmaya" çalışacaklannı açıkladı-
lar. AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan da,
Türk demokrasisinin "ağır bir darbe" aldı-
ğını iddia ederek kapatma davasını hukuki
mesnetten yoksun ve sonuç çıkmayacağı ke-
sin bir girişim olarak değerlendirdi. AKP yö-
netimi olağanüstü toplanarak durum değerlen-
dirmesı yaptı. Başsavcının "hukuka karşı hi-
le" olarak değerlendirdiği girişimde ısrar et-
me karan alan AKP yönetimi, seçim meydan-
lannda bu konuyu "mağdur" görüntüsüyle
daha fazla işleyerek seçimden sonra yasayı de-
ğiştirecek güce ulaşmayı hedefliyor. AKP
Grup Başkanvekili Mehmet Ali Şahin, bun-
dan sonra izleyecekleri yolu anlatırken şunla-
n söyledi: "Seçimden sonra SPY'nin 104.
maddesini yasadan çıkaran bir düzenleme
derhal yapılabilir. Bu tür davalar uzun sür-
mektedir. Zannediyorum yılbaşından önce
SPY'de gerekli düzenleme yapüarak bu da-
va zaten dayanaksız hale getirilecektir."
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TCY'nin 312.
maddesinden hüküm giymiş bir kişidir. Yürürlükte-
ki yasalara göre, bu maddeden hüküm giyen kişi
bir partinin kurucu üyesi ve genel başkanı olamaz.
Derhal gereğini yapınız.
2- Anayasa Mahkemesi durumu değerlendirdi ve
19 Nisan günü şu karan verdi:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın başvu-
rusunda haklılık vardır. Kurucu üye olması yasal
değildir. 6 ay içinde bu durum düzeltilmelidir.
3- AKP'ye tanınan süre 19 Ekim günü doldu. Par-
ti yöneticileri bu zaman dilimi içinde enine boyuna
konuştular. Bir görüş şuydu:
İktidara yürüyoruz, yargıyla karşı karşıya
gelmeyelim. Erdoğan kurucu üyelikten ve genel
başkanlıktan istifa etsin. Gerekirse hemen son-
rasında bir kurultay yapar, yeniden genel başkan
seçeriz. Ya da bir başka arkadaşımız bu görevi
yürütür.
İkinci görüş de şuydu:
Hayır, buna gerek yok. Sadece kurucu üyelikten
istifa etsin. Eğer genel başkanlıktan ayrılırsa, yük-
selme eğilimimiz zarar görür. Erdoğan'ın genel
başkanlığını tartışma konusu dahi yapmayalım.
4- İkinci görüş çok baskın çıktı. Alınan karar
önceki gün başsavcılığa iletildi. Başsavcının
önünde iki yol vardı:
Kişiye ve duruma göre mi karar verecekti yoksa
hukuka göre mi?
İkinci yolu seçti. Yasalann herkese uygulanması
gerektiğini, kişilere göre uygulama yapılan yerde
hukuktan söz edilemeyeceğini düşündü.
Kanadoğlu'nun iddianamesindeki saptamalar
yaptırımsız kalacak cinsten değil:
- İhtar yerine getirilmemiştir, hukuka karşı hileye
dayanarak direnilmektedir.
Avrupa'dan üç örnek
5- Bu girişime karşı çeşitli yaklaşımlarolacak. En
çok şu dillendirilecek:
- Türkiye'de demokrasi hâlâ yerine oturmadı.
Böyle eksik demokrasiyle mı AB'ye gireceğiz?..
Yürekten dileğimiz o ki; keşke bu ülkede parti ka-
patma davalan olmasa, demokrasinin vazgeçilmez
unsuru olan siyasi partiler tartışmasız bir güvenle
toplumda kök salsa.
Bunun gerçekleşmesi için birinci görev kimin?
Siyasi partilerin... Eğer siyasiler, partiye özel
muamele isterse bunun sonu gelir mi?
6- Avrupa'dan üç bilinen örneği, konunun bütün-
lüğü açısından yineleyelim:
- Avusturya'da ırkçı lider tüm AB ülkelerinin
baskısı sonucu başbakan yapılmadı.
- Ispanya'da Bask partisi Batasuna, 2 kişinin
öldüğü ETA eylemini kınamadığı için Ispanya
Anayasa Mahkemesi'nce kapatıldı.
- Ingiltere'de, K. Irlanda parlamentosu casusluk
skandalına karşı gerekli önlemler alınmadığı için
askıya alındı.
Bu örneklerden çıkarmamız gereken ders şu:
Demokrasi bir kurallar rejımidir. Siz kuralı; planını
"kur", istediğin kararı "a/"biçimindeyorumlarsanız,
bir başka parti de kendi kuralını koyar ve orada
demokrasiden söz edılemez.
7- önümüzde 3 Kasım seçimleri var. Seçimin iki
önemli partisi AKP ve DEHAP hukukla kavgalı.
Eğer bir parti hukukla karşı karşıya gelmeyı göze
almışsa, ipin ucu kaçmış demektir. AKP için DYP
"maceraa", ANAP "karanlık", DSP "rejime tehdit"
tanımı yaptı. Bu tanımlaroy için değilse bütün par-
tilerin "önce hukuk altyapılı demokrasi" deyip huku-
ka karşı hileyi kınaması gerekiyor.
Yaşanan, siyasetın hukukla imtihanıdır!
ankcum@ttnet.net.tr
Hukukla çatışûmaz
ISTANBUL/ANKA-
RA (Cumhuriyet) -
CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal, AKP hak-
kında açılan kapatma
davasını değerlendirir-
ken "Siyaserin inatlaş-
masıyla, hukukla ça-
tışması yoluyla ülke-
mizde huzuru sağla-
mak mümkün değil-
dir" dedi. SP'li Musta-
faKamalak, AKP lide-
ri Tayyip Erdoğan'ın
istifa etmesi gerekirken
bunu yapmadığını vur-
guladı.
DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller de, "Biz
yasaklan hiçbir zaman
savunmadık ama, şeri-
atın kestiği parmak
kanamaz ve herkes de
buna uymak mecburi-
yetindedir" görüşünü
İcaydetti.
şartlannı haiz merkez karar ve yö-
netim kurulu ile merkez disiplin
kurulu üyeleri ve milletvekilleri,
kurucular kurulunun tabii üyeleri-
dir
TBMM Başkanhğı örneği
Meclis başkanı örneği: TBMM
üyeliği düşen veya düşürülen Mec-
lis Başkanı'mn, başkanlığının na-
sıl devam ettiği ileri sürülemez ise;
parti kurucu üyeliğinden aynlarak,
parti kurucu genel başkanhğından
aynhnamak ve kurucu genel baş-
kanlığı sürdürmek de hukuken
mümkün değildir. Çünkü genel
başkanın partide kurucu üye ya da
üye olması şarttır.
Hukuk dolanıldı: Parti kurucu-
lan, kurucular kurulunun üyesidir-
ler. Genel başkan ise kurucular ku-
rulunun tabii üyesidir. Kurucu üye-
likten istifa ederek, genel başkan-
lık görevinin yürütühnesi, genel
başkanın kurucular kurulu tabii
üyesi olması karşısında, esasen ih-
tann yerine getiribnediğinin, hu-
kukun dolanıldığınm açık bir gös-
tergesidir.
Iyi niyetle bağdaşmaz: Siyasi
parti üyesi olamayan kimsenin par-
ti başkanı olması düşünülemez.
Hele anayasa ve SPY'nin millet-
vekilliği ve parti üyeliği için sıkı
kurallar öngörmesi karşısında, üye
olmaya engeli bulunan birinin,
üyelikten öte siyasi aktiviteleri
olan/olması gereken parti başkanı-
nın üye olamayan birince temsili,
hukuİcun koruyabileceği iyi niyet-
le bağdaşmaz.
Sakıncalar öngörümüzü aştı:
Erdoğan'ın TBMM'de grubu bulu-
nan davalı siyasi partinin genel baş-
kanlığnıı yürütmesi, öngördüğü-
müzden de ileri sakıncalann doğ-
masma yol açmıştır. Kurucu üye ve
parti üyesi olma yeterliliği anaya-
sa ve yasalar gereği bulunmayan
adı geçenin, genel başkan olarak
yaphğı dış temaslar, katıldığı zirve
toplantılan, bu sakıncalara örnek
olarak gösterilebilir.
Dünyada örneği yok: Erdo-
ğan 'ın adı oy pusulasında yer al-
maktadır. Böylesine hukuka aykı-
n bir durumun dünya siyasi tari-
hinde örneği bulunmamaktadır.
AKP kötü örnek: Davalı parti,
hukukun üstünlüğüne dayalı de-
mokratik sisteme yönelen hukuka
aykın eylemlerin önlenemeyeceği
şeklinde bir kanının oluşmasına se-
bebiyet vermiştir. Bir partiye üye
olamayan kimsenin o partinin ge-
nel başkanı olması olanaksızdır.
Zaten adı geçen mevcut sabıka
kaydına göre parti üyesi de olamaz.
Tüm yasal zorunluluklara karşın
bu şekilde hukuka aykın davranış-
ta direnilmesi ve hukuka karşı hile
yoluna sapılması, herkesin arzula-
dığı "demokratik hukuk devleti-
nin" gerçekleşmesini tehlikeye uğ-
ratacak boyuttadır.
Demokrasiye zarar: Hukuk
devleti, ülke yönetimine aday olan-
lann hukuk devleti ilkelerine uy-
gun davranmalannı zorunlu kıl-
maktadır. Hukuka aylon da\Tanış-
lann önlenemediği durumlarda.
başlamış olan hukuk tanımazlık
demokrasiye kuşkusuz zarar verir,
hırpalar ve giderek yok olmasına
yol açar.
Iddianamenin sonuç ve istem bö-
lümünde, ihtar karannuı gereğini
yerine getirmeyen AKP'nin kapa-
tılması ve Erdoğan'uı genel baş-
kanlık görev ve yetkilerinin kullan-
masının önlenmesi istendi.
Genç Parti, seçmenin oyunu alabilmek için, onu
-hastası var mı yok mu, çocuğu uyuyor mu uyumuyor mu-
hiçe sayarak, minibüslerin üzerine yerleştirilmiş
hoparlörlerle bas bas bağırarak rahatsız etmemeyi
bir parti prensibi olarak kabul eder. (Kaldı ki bu yöntemin
vatandaşın oyunu getiımekten çok, oyunu götüreceği de
bir Genç Parti inancıdır.) Genç Parti'nin diğerleriyle
arasındaki anlayış farkını, böyle bir konuda da, bilesiniz
diye bu ilanı verme gereğini duyduk.
OY PUSULASINDA
GENÇ PARTVYI BÖYLE GÖRECEKSINIZ
OYUNUZU
GENÇ PARTİYE VERMEK İÇİN
MÜHRU
BU YUVARLAĞA BASACAKSINIZ
GENÇPARTİ