25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKİM 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA FİAl>liJ\JLJliJl. dishab@cumhuriyet.com.tr 11 Füpnter'ıle yine bonfei saMn • Z_A\1BOANGA(AA)- Filip»inler"ın güneyindeki ZaırLboanga kentinde diizesnknen yeni bü bomfcah saldında bir kişi öldiL, 17 kişi yaralandı. Ölerı kişinın asker olduğu bildinldi. Polis, bir kilisenin yakınına bıralalan bir motosikJet ya da bisiklete bağlanan el yapırru bombanın patladığını açıkladı. Kilisenin, saldın tehdıtleri ve yağmur nedeniyle kalabahk olmamasının can kaybtıu önlediği kaydedildi. Zamboanga'da 3 gün önce düzenlenen iki bombalı saldında toplam 7 kişi ölmüş, 162 kişi yaralanmıştı. Tekkurşunla vurıddu • WASHINGTON(AA)- ABD'nın başkenti Washington'ın güneyinde bir kişi, tek bir kurşunla vurularak yaralandı. Başkentin 145 kilometre güneyindeki Ashland kasabasında bir lokantanın önündeki park yerinde vunılan 37 yaşındaki kişi hastaneye kaldınldı. Polis, saldırganın 17 günde 9 kişiyi öldüren keskin nişancı olup olmadığını araştınyor. Saldırganın bulunması için olay yerinin kordon altına alındığı, olayın önceki saldınlarla bağlantısı olup olmadığının araştınldığı bildirildi. Gerçek RA dağrtdı • BELFAST(AA)- îrlanda Cumhuriyet Ordusu'ndan (IRA) kopan muhaliflerin kurduğu Gerçek IRA, dağıldığını duyurdu. Gerçek IRA'nın hapisteki liderlerinin Sunday Independent gazetesinde yayımladıklan açıklamada, örgütün dağıldığı bildirildi. Gazete, örgütün "Silahlı mücadeleye son verin" çağnsında bulunduğunu kaydetti. Orgüt üyeleri açıklamada, "Bize, bu örgütün yönetimine olan bağlılığımızı geri çekmekten başka seçenek bırakılmadığını düşünüyoruz" ifadesini kullandı. IRA'nın 1997'de ilan ettiği ateşkese karşı çıkanlar, aynı yıl gruptan aynlarak Gerçek IRA'yı kurmuştu. Gerçek IRA'nın, 1998'deOmagh kasabasında düzenlediği bombalı saldında 29 kişi ölmüştü. AB0'den,1994 arfaşmasına iptai • WASHINGTON(AA)- ABD Dışişleri Bakanı Colin Povvell, Kuzey Kore ilenükleersilah prcgramını durdurması amacıyla 1994'devanlan silah denetimi anlaşmasının, Pyongyang'ın bu anlaşmayı ihlal ettiğini itiıaf etmesinden sonra •'geçersiz" olduğunu bıliirdi. Powell, ülkeye gerçekleştirilen ekonomik yaıdımı kesme konusu üzerinde de tartıştıklannı bıiiirdi. Pyongyang ile vanlan 1994 tarihli silah deaetimi anlaşması, Kuzey Kcre'nin nükleer silah prcgramını dondurması ka.*şılığında Batı'dan enerji alnasını öngörmüştü. Irak lideri, asker kaçaklannı ve siyasi mahkûmlan da kapsayan genel af ilan etti Saddam'dan afhediyesi• Irak liderinin genel af ilanı, kendisine yönelik desteği ve ABD'ye muhalefeti güçlendirmek olarak yorumlanıyor. Cinayet suçundan hüküm giyenler ancak kurban ailelerinin kendilerini bağışlaması durumunda serbest kalacak. Dış Haberler Servisi - ABD, Irak operasyonu için düğmeye basarken, Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyin, dün ülkedeki bü- tün mahkûmlan kapsayan genel af ilan etti. Siyasi gözlemciler, Saddam Hüseyin'in bu adımının ülke içinde ve uluslararası alan- da, ABD'nin harekâtına yönehk muhalefeti arttirmayı amaçladı- ğını düşünüyor. Af, cezaevlerindeki bütün si- yasi mahkûmlan kapsarken, ci- nayet suçundan hüküm giyenler ise ancak "kurbanlann ailekri- nin kendilerini bagjşlamasT ko- şuluyla aftan yararlanacak. En- formasyon Bakanı SaiddSab- hafo, televizyondan yaptığı açık- lamada, "Siyasi ya da başka ne- denlerle cezaevmdebuhınan bü- tün mahkûmlarm affedfldiğmi" bildirdi. Sahhafa, Saddam Hüseyin'in, devlet başkanlığını 7 yıl daha sürdürmesi için yapılan halkoy- Tûrkhe'de ki Irakh Tûrkmenler, "Kerkük'e Yürüyüş" mitinginde, Musul,Kerkük'ü içme alan "Oto- nom Türkmen Özerk BöJgesTnin oiuşturubnası için Ankara'yı göreve çağnth. (ALPER TURGUT) lamasında yüzde yüz "evet" oyu kullanan halka teşekkür etmek için af çıkardığını söyledi. Sah- hafa, -Mahkûmlarm Ktoh edil- mesi sorumhıhığunuafleferine \e topluma veriyonız." dedi. Ülkenın en yüksek makamı olan ve Saddam Hüseyin baş- kanlığındakı De\Tİm Komuta Konseyi'nin aldığı kararuyann- ca, af siyasi ya da başka neden- lerle hapis ya da ölüm cezasına çarpnnlmış mahkûmlan, tutuk- lularla ülke içindeki ve dışında- kı kaçaklan kapsayacak. Aftan, ordudan kaçan askerler de yarar- lanacak. Katillere farkh uygulama Ancak, cinayetten hüküm gi- yen mahkumlar, "kurbanlann aflderin kendilerini bağışlama- sı,'' hırsızlık suçundan hüküm giyenler ise "hükümete ya da soyduklan insanlara olan borç- lannı ödemeleri koşuhıyU" öz- gürlüklerine kavuşabilecek. Saddam ,23 yıllık iktidannda ilk kez bütün siyasi mahkumla- n affetmiş oluyor. Aftan binler- ce kişinin yararlanacağı bildiri- liyor. Genel af ilanından hemen sonra, tahliyeler başladı. Irak televizyonlan, Bağdat'ın 35 ki- lometre batısında bulunan, ül- kenin en büyük cezaevi Ebu Gu- rayb'dan salıverilen mahkûmla- nn görüntülerini yayınladı. Ce- zaevinden sevinç çığhklan için- de koşarak çıkan mahkumlar, "Kanımpfa, canımızla kendimi- a sana feda etmeye hazınz Sad- dam Hüseyin" diye bağırdı. Dünyaya mesaj veriyor Tahliye işlemi sırasında, Içiş- leri Bakanı Mahmud Ziyad El Ahmed ve bakanlığın iki müs- teşan da hazır bulundu. El Ah- med, gazetecilere yaptığı açık- lamada, affın, "mahkûmlann aflderine ve bütün Irak halkma sunulan bir armağan" olduğu- nu, "Irak'ta yeni bir tophunun oluşturulması yönünde admüa- nn aaknğmı" söyledi. Bağdat Üniversitesi Siyasi Araştrmalar Merkezi uzmanla- nndan Abdülvahap El Kasab, "HaDan kendüerine güveninm tam olduğunu gören Irak Bder- Bği hem iç, hem bölgesel hem de uluslararası mesajlar veriyor" dedi. Uluslararası insan hakla- n örgütleri yıllardır Bağdat yö- netimini, on binlerce muhalifı siyasi nedenlerle hapse atmak ve çoğunu idam etmekle suçlu- yordu. Uluslararası siyasi göz- lemciler, Saddam Hüseyin'in halkoylaması ve af kararlannın, ülke içinde ve uluslararası alan- da, ABD'nin olası operasyonu- na karşı muhalefeti güçlendir- meyi hedeflediğini belirtiyor. Bağdat yönetimi, Kuveyt'le olan ilişkileri geliştirmek amacıyla 1990'da bu ülkeyi işgali sırasın- da ele geçirdiği ilri tonayakın uhı- sal arşhine ait belgeyi iade et- meye başladı. Franks ve Ralston bugün komutanlarla bir araya gelecek. MGK'nin gündemi ise Bağdat ABDTi generaüer Irak için Ankara'da • Franks ve Ralston'ın, Orgeneral Özkök'ün kasım ayı başındaki ABD ziyaretine hazırlık anlamında "bölgesel ve askeri" konular hakkında kendisine bilgi vereceği belirtildi. ANKARA(CumhuriyetBü- rosu) - Türkiye, ABD'nin Irak operasyonu için askeri istemle- rini nedeştireceği sıcak bir haf- taya giriyor. Irak operasyonunun komutanı olması beklenen ABD Ordusu'nun Merkez Karargâh Komutanı Orgeneral Tommy Franks ile NATO Avrupa Müt- tefık Kuvvetler Komutanı Or- general Joseph Ralston Anka- ra'ya geldi. ABD'h iki komu- tan ile Genelkurmay Karargâ- hı'nda bugün gerçekleştirile- cek görüşmelerde, operasyon- da Türk hava sahası ve bazı üs- lerin kullanımını içeren aynn- tılı taleplerin ele alınması bek- leniyor. ABD'ye verilecek ke- sin yamt ise yann Milli Gü- venlik Kurulu'nda (MGK) gö- rüşülecek. ABD, Irak operasyonu için geçen ay ortasuıda Türkiye'ye dıplomatik kanallardan ilettiği istemlerini daha aynntıh gö- rüşmek üzere iki önemli ko- mutanını Ankara'ya gönderdi. Franks ve Ralston bugün Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral HilmiÖzkök, 2. Başkan Orge- neral Yaşar Büyükanıt Plan ve Prensipler Daire Başkanı Or- general Reşat Turgut ve Hare- kât Daire Başkanı Orgeneral Köksal Karabay'ın da arala- rmda bulunduğu komutanlar- la bir araya gelecek. Komutanlann bir günlük Ankara ziyareti sırasmda Irak operasyonu ağırlıklı yeri oluş- Genelkurmaj 1 Karargâhı'nda bugün gerçekJeştirilecek göruşmelerde, operasyonda Türk hav^ sahası ve baa üskrin kuUanunını içeren avrınan taleplerin ele alınması beklenivor. (Fotoğraf: AP) tururken, gündemde Afganis- tan da bulunuyor. ABD Büyükelçiliği Enfor- masyon Dairesi'nden yapılan açıklamayagöre Tommy Franks, Orgeneral Özkök'ün kasım ayı başındaki ABD ziyaretine ha- zırlık anlamında "bölgesel ve askeri" konular hakkında ken- disine bilgi vereceklerini kay- detti. 'Türkiye gibi bir müttefike sabip olmak çok güzd' Açıklamada, Ralston'ın da şu sözlerine yer verildi: "Kı- demfi Türk askeri yetkflfleriy- le görüşme firsaünı yakaladığı- nnz için muthryuz. Bu ziyaret iki büyük ordu arasmdaki bağ- lan kuvvetlendirecektir. Bu önenüi bölgede vedünyanm di- ger bölgelerindeki insânlariçin demokrasi modeü teşkil eden Türkiye gibi bir müttefiğe sa- hip olmak çok güzeL" Afganistan operasyonunun komutasmı yürüten Franks, Türkiye'ye Afganistan'daki in- celemelerinin ardından geli- yor. ABD'li komutarun, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ISAF'ta 6 aydır üstlendiği komutayı, Almanya-Hollanda kolordusu hazır olana kadarbirkaç ay da- ha sürdürmesi isteklerini ilet- mesi bekleniyor. Franks ile Ralston'ın, temas- lan sırasında ABD'nin Irak ope- rasyonu için askeri istemlerini netleştirecekleri kaydediliyor. ABD ordusunun hazırlıklan kapsamında Türk hava sahası ile Diyarbakır ve Malatya başta ol- mak üzere Doğu ve Güneydo- ğu'daki askeri üslerin kullanımı için bazı istemlerinin göriişme- de ele ahnması bekleniyor. MGK de yann Irak günde- miyle toplanacak. ABD"den ge- len istemler ışığında Irak ko- nusunun ele alınacağı kurulda, Irak'ın kuzeyindeki durum da değerlendırilecek. MGK'de, ha- len Diyarbakır ve Şırnak'ta uy- gulamada olan OHAL'in gele- ceği de belli olacak. Ankara'ya gelecek diğer iki konuk da Irak Kürdistan De- mokratik Partisi (IKDP) lideri Mesud Barzani'nin yeğeni Ne- çirvan Barzani ile KDP Dış ilişkiler Sorumlusu Hoşyar Ze- bari. IKDP temsilcileri daha önce, Türkiye'ye zarar verecek girişimler içinde ohnayacakla- n güvencesi venneye hazır ol- duklannı dile getirmişlerdi. Ama, Mesud Barzani, bağım- sız devlet haklannın olduğu ve Kerkük'ün başkentleri olacağı iddialannı sürdürmüştü. Askerler uyardı Kürtgruplan şımartmayın ANKAR\(CumhuriyetBü- rosa)-ABD'nin Ankara Büyü- kelçisi RobertPearson, ABD'h iki generalin ziyareti öncesin- de Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) ziyaret etti. Ankara'nm rahatsız olduğu konular Büyü- kelçi'ye iletildi. Üst düzey bir komutan, Pearson'a Irak'ın ku- zeyindeki Kürt gruplann ser- gilediği tutumun "kabul edile- mez" olduğunu anlatarak "ABD,Kürtgrupianşnnartma- sm" dedi. Görüşmeler öncesinde ABD tarafına mesajlar Pearson ara- cıhğıyla iletildi. Pearson'a şu iki önemli mesaj verildi: Kürt gruplan şımartma- yın: 1996'da taraflan bir ara- ya getiren, geçici bir yönetim öngören Ankara süreci bunun öraeğidir. Ancak 1998'deki Washington sürecinden itiba- ren Kürt gruplar Ankara süre- ciyle çelişen tutum içerisine girmektedirler. Mevcutoluşu- mun bağımsız devlete dönüşe- cek adımlar atması kabuledi- lemez. ABD'den, Kürt grup- lan şımartan yaklaşımlar iste- miyoruz. Stratejik ortaklık içerik ka- zanmah: Türkiye önemli so- rumluluklar üstlenir ve riskler alırken, stratejik ortaklığın za- yıf kalan boyutlannın da ge- liştirilmesini beklemektedir. Ekonomiyi stratejik ortakhğın mutlaka geliştirilmesi gereken bir boyutu olarak görüyoruz. ÖRÜŞ / GÜNER ÖZTEK (E) Büyükelçi, Ortadoğu ve Balkan Incelemeleri Vakfi Yön. Kur. Başkam Her ne kadar uluslararası alanda ingiltere'nin dı- şırda kendisine açık bir destek telaffuz edilmemiş ohakla birlikte bütün işaretler, ABD'nin Irak'a kar- şı jüç kullanma olasılığının gittikçe güçlendiğini gcstermektedir. 3u çerçevede Birleşmiş MilletlerGüvenlik Kon- se.i'nden (BMGK) ABD'nin arzuladığı yönde güç- lü:irkarann geçirilmesinin, Güvenlik Konseyi'nin veo gücü olan Fransa, Rusya ve Çin'in ileri sür- dLKİeri çeşıtli çekince ve gürüşlere rağmen fazla zrolmayacagı gün geçtıkçe ortaya çıkmaktadır. N"ekim yeni bir BMGK karanna son günlere ka- dîrgerek olmadığını vurgulayan Rusya'nın, Irak'tan sffllamış olduğu çeşitli petrol arama ve işletme im- trsizlannın müdahale sonrası da kendisine tanı- nsağmın ABD tarafından Ruslara vaat edilmesi- n akiben Rusya'nın da yeni bir karara hayır de- rreyeceği gorülmektedir. Müdahaleye karşı oldu- ğ.Dilinen Çin'in de ABD tarafından ekonomik ve tıan düzenlemelerle karara karşı çıkmasının ön- le-eceği sanılmaktadır. BMGK karanndan önce de- nrçılerin Irak'a gitmesi, engellemeyle karşılaştık- fetakdirde güç kullanımına izin veren iki aşama- Irak Konusunda Tehlikeli Gelişmeler (1) lı bir karan bugüne kadar savunagelmiş Fransa'nm müdahale sonrasında zengrı ve büyük stratejik öne- mi haiz bütün bu bölgeyi ilgilendirecek tertiplerin dışında kalmamak kaygısıyla ABD'ye sonunda destek vermesi beklenmektedir. Fransa Başbaka- nı'nın 8 Ekim'de parlamentoda yaptığı konuşma- dan bu yolda ipuçlan sezinlenmektedir. Avrupa Bırliği'nin konu hakkjndaki suskunluğu dikkat çekicidir. ingiltere'nin ilk başlarda ABD'ye verdiği mutlak desteği son haftalarda gerek Ingi- liz parlamentosunda ve Işçi Partisi kademelerin- de gerek kamuoyunda yönettilen ciddi tenkitler ve nümayişler (aybaşında 250 bin kişinin katılımı ile bugüne kadarki en büyük gösteri gibi) Başbakan Tony Blair'i askeri müdahaleyi BMGK'den çıka- cak kararla irtibatlandırmaya ve İngiltere'nin Irak'ın kitle imha sılahlanndan temizlenmesini hedefiemek- le birlikte Saddam Hüseyin'in devrilmesi konu- suyla ilgilenmedığini beyana zorlamıştır. Arap dün- yasının tutumuna gelince; burada Arap hükümet- lerinin tutumuyla Arap halklannın tutumu arasm- daki farkı gözden kaçırmamak çok önemlidir. Arap hükümetlerinin, yılbaşında Arap Birliği'nde oybir- liğiyle alınan ve müdahaleye karşı çıkan kararlar- dan sapma pahasına zaman içinde türlü siyasi, ik- tisadi güvenlik mülahazalanyla değişik dereceler- de ABD'ye destek sunmaya başladıklan gorül- mektedir. Ancak Arap halklannın başta ABD'nin Israıl'e ver- miş olduğu devamlı destek olmak üzere çeşitii nedenlerle ABD'ye karşı olduğu ve Saddam'ı ve özellikle Filıstin'e yaptığı yardımlar, Arap davala- nna gösterdiği hassasiyet ve ABD'ye açıkça may- dan okumaktan korkmayan bir Arap kahramanı ola- rak sahiplendiği unutulmamalıdır. Arap hükümet- leri de halkın bu hissiyatıyle ABD'nin müdahale ko- nusundaki ısrarlı tutumu arasında ciddi bocalama- lar yaşamaktadır. Sessizliğini koruyan IsraiPin kendi varlığına kar- şı en büyük tehditlerden birini oluşturan Sad- dam'ın devrilmesini ve bunu takiben ABD'nin dü- men suyuna girecek yeni bir rejimin kurulması so- nucunu verecek askeri müdahaleyi desteklediği açıktır. Israil'in şimdiden Saddam'ın muhtemelfü- ze saldınlanna karşı gerekli hava savunma ön- lemlerini tamamlamak üzere olduğu gorülmekte- dir. Burada da Irak'a karşı yapılacak müdahale- nin, Filistinlilerin şiddet eylemlerini, özellikle inti- har bombacılarının sayısını arttıracağı ihtimalini hatırlatmaktadır. ABD'nin geçen hafta, Kürt Parlamentosu'nun açılışıyla sonuçlanan Celal Talabani ve Mesud Barzani arasmdaki anlaşmaziıkların çözümunde ve ayrıca her iki grubun kuvvetlerini kısa sürede tek ordu haline getirilmesinde teşvik edici faal bir rol oynadığı anlaşılmaktadır. öte yandan 1996'da Kuzey Irak'ta meydana gelen çatışmalar sırasın- da ABD'nin, Pasifik'teki Guam Adası'na kaçırdığı 5-6 bin Kürt'ün de geçen günlerde Suriye ve Ür- dün üzerinden Kuzey Irak'a geri getirildiği basın- dayeralmıştır. Bu gelişmeler, ABD'nin, Kürtleri tür- lü vaatlerle Afganistan'daki Kuzey Ittifakı gibi kul- lanacağına işaret etmektedir. (Sürecek) BICAKSIRTI EROL MANİSALI Özel Statü mü? Türkiye-AB ilişkileri hangi zeminde ileriiyor, so- rusuna kimse açık bir yanıt bulamıyor. En "iyi ni- yetli" olanlar bile AB'yi savunmakta zorlanıyoriar: - Geçen günlerde yayımlanan "llerleme Rapo- /ı/"nun biroylamaraporu olduğunu katıksız AB'ci- ler bile inkâr etmiyoriar. O halde ne olacak? - En doğru yanıtı Şükrü Sina Gürel veriyor. "AB Türkiye ile tam üyelik görüşmelerine 2003 yılında başlamak zorundadır" diyor. Yoksa ilişkileri göz- den geçiririz, diye ekliyor. Slovakya'sından Rum kesimine kadar herkesi (10 üyeyi) 2004'te tam üye yapacağını söyleyen; Türkiye'nin her bakımdan gerisindeki Bulgaristan ve Romanya'yı da 2007'de halledeceğini açıkla- yan 15'ler Türkiye'yi neden ayırıp takvim bile ver- miyorlar? Sürekli olarak bir oyalama var: Yavaş yavaş "özel statünün" Türkiye'ye yedirilmesi hareketi var. Bu hareketi "bazı büyük sermaye çevreleri ve onlara yakın politikacılar" 1999 yılından beri ağızlannda ge- veleyip duruyorlar. Yeni öneri nedir? 19 Ekim Cumartesi akşamı bazı ajanslar bir haber geçti; "AB'nin yeniraporunda, Gümrük Biriıği'nin kap- samının genişletilmesi Ankara'ya öneriliyor" dendi. Bunun anlamı nedir biliyor musunuz değerli okurtar? Defalarca Bıçak Sırtı köşemde yazdığım gibi Güm- rük Biriiğı tek taraflı bir belgedir. Diğer 12 aday ülke, AB ile böyle bir anlaşma imzalamamışlardır. Sadece Andora ve San Marino kasaba devletleri imzalamış- lardır. Şimdi AB Türkiye'ye, Gümrük Birliği anlaşmasının kapsamının genişletilmesini öneriyor. Türkiye zaten bir hata yapıp 6 Mart 1995'te kendisini tek taraflı bağlamış. Bu bağımlılığın perçinleşmesi istenmek- tedir. Eğer kabul edilirse; 1) Gümrük Birliğı'nin "dışandaki"Türkiye için oluş- turduğu tek taraflı yapı, daha da derinleştirilmiş ola- caktır. 2) Türkiye AB dışında olduğu halde, "AB içinde- kilergibi mutlak taahhütler altına girecek; ancak ka- rarmekanizmalannın dışında olduğu için birsömür- ge konumunda kalacaktır". 3) AB'nin, Gümrük Birliği'nin kapsamını genişlet- me önerisi, "Türkiye'yi özel statüde tutmak isteği- nin açık kanıtıdır." Türkiye diğerierinden aynlıyor. 4) Bu öneri özel statüyü doğuruyorsa, "öneri aynı zamanda, AB'nin Türkiye'yi hiçbir zaman içine al- mayacağının da bir kanıtı olur. Aynen "Sessiz Dar- be" kitabında aynntılarını anlattığım gibi. AB genişlerken... Türkiye kapının önünde ve "özel statüde" bekle- tilirken diğerieri girecek. Başta Polonya olmak üze- re yeni üyeler AB'yi ekonomik ve sosyal sorunlann içine itecekler. Işsizlik, yardımlar, dış ticarette reka- bet, - Hem 15'lerin Türkiye'yi dışlama polıtikasını güç- lendirecek, - Hem de yeni AB üyeleri Türkiye'nin girmesine kar- şı koyacaklar. Türkiye'nin önü kapatılacak. Hete içen girmiş bir Rum kesimini düşünebiliyor mu- sunuz? Dışanda iken Tünkiye'nin ayağına her çelme- yi takanlar, acaba tam üye olunca neler yaparlar? Ati- na ve Rumlann neler yapabileceklerini siz düşünün! Atina'nın telaşı... Atina, Türkiye'ye göstermelik de olsa bir takvim sunulmasını istiyor. Kıbns, Ege, Patrikhane ve diğer konularda istediklerini alabilmesi için, "bir taraftan havucun uzatılması, öte yandan da Türkiye'nin boy- nundaki ipin çözülmemesi" gerekiyor. Türkiye'nin gerçekleri görmemesi, oyalanmanın sür- mesi için takvim gerekli. Atina'nın telaşı bundan do- layı; Türkiye'nin alınmayacağı açık açık yüzüne vu- rulmamalı, 5-10 yıl daha oyalanmalı, bu arada daödürv ler kopanlmalı. Atina bu konuda yalnız değil; içimizdeki bazı bü- yuk sermaye çevreleri de onlarla el ele. Onlann da derdi başka; - Batı'nın içine alınmayan Türkiye, Batı'nın hima- yesi altına alınmalı. Kendileri de "yönetimde olma- - Bunun için de tek yanlı bağımlılığın devamı zo- runlu: Sessiz Darbe'nin başarısı için. Taa, 1989'da sessiz sedasız başlatılan; 1995'te, 1999'da, 2000'de aksatılmayan Sessiz Darbe'nin devamı onlar için önemli. Salamın 2002'deki dilimi Kıbrıs. Yann AB içine alınmayacak olan Türkiye, Kıbrıs'tan elinı ayağını çekmeii... Yoksa bu telaşa neden gerek duyulurdu ki... Bazı sermaye çevreleri ve ortaklan bazı siyasi- ler tarafından... Eğer Türkiye ileride içeri alınacak olsaydı... Ya- lan mı? 'Operasyon sırasında saldırırız' Kürtlerin hedefi Kerkük Dış Haberier Servisi -Türkiye, Kuzey Irak'ta- ki gelişmeleri yakmdan izlerken bir Kürt komu- tan, ABD'nin Irak'a operasyon düzenleme- si durumunda, kendile- rinin de Kerkük ve Mu- sul'u ele geçirmeye ça- lışacaklarmı söyledi. Associated Press (AP) ajansının haberine gö- re, Kürt komutan Ha- midEfendt.'VBDIrakh- deri Saddam Hüseyin'i devirmeye yönelik bir harekât başlatırsa, Kürt güçlerinin zengin pet- rol yataklannın bulun- duğu Kerkük ve Musul bölgelerini işgal edecek- lerini bildirdi. Haberde, Kürtlerin, kuzeydeki Musul ve Kerkük'ü de denetim- leri altına alma hedef- lerinin askeri ve siyasi riskler taşıdığı bunun da Pentagon'daki savaş planlamacüan için sorun yaratacağı belirtildi. Kürtlerin Musul ve Ker- kük'e saldırması duru- munda, güçlü Irak or- dusuyla savaşmak zo- runda kalacağı ve bu yüzden ABD'nin Sad- dam Hüseyin'i devirme hedefinin zorlaşabile- ceği kaydedildi. Haber- de, böylesi bir girişimin, Türkiye'nin büyük tep- kisini çekeceğine de yer verildi. Öte yandan Pentagon, hdk operasyonunda kul- lanılmak üzere binlerce Saddam muhalifine sa- vaş eğitimi verileceğini bildirdi. Savunma kay- naklan, bin kişi arasın- da eski Iraklı askerler de bulunduğunu kaydet- ti. Eğitimin ilk aşaması- nın bu ay sonu başlaya- cağı kaydedihyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear