Catalog

Genel Yavın Yönetmenı: tbrahim Yıldız # Yazıişlen Müdürü: Safim AJpasbn#Sorum]u Müdür Mehraet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Cumhuriyel İmtiyaz Sabibi: CUMHTRIYET VÂKFI adına İLHAN SELÇUK Istıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomı: Öz- lem Yüzak • Kültür Egemen Berköz • Spor Abdülkadir YücelmanO Makaleler Sami Ka- raören • Duzeltme Abdullah Yancı • Btl- gı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Meh- met Faraç • Avrupa Temsılcısı: Güray Öz YayınKurulu tlhanSelçıık(Baş- Ankara Temsilcısı Musıafa Balbav AtaturkBulvan Muebsese_ Muduru Erol REKLAM: P.M. Lıd. Şti. • Genel kari). Emre Kongar (Danışman), Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya, Şükran Soner, fbrahim Yüd O h B l M No 125. Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 hat). Faks 419502'' • izmırTemsıkısı SerdarKıok. H ZıvaBK 1352 S 2 3Tel 4411220. Fafc, 4418745kaya, Şükran Soner, fbrahim .. „ _ . , . . . _„ ...„ .. Yüdiz, Orhan Bursalı. Musta- #AdanaTemMİcısı Çetin \ iğenoğlu, înönuCd 119 tdare Hüsejin fa Balbav, Hakan Kara. S No 1 Kat 1. Tel W 12 11. Faki ^6" 12 15 • Satış Fazilı Erkut • Koordınator MüdurGûlbin Erduran• KoonlmaJör Ahmet Korulsan • Mu- Reha Işıtman • Genel MudürYrd Se>da Çoban 0 Fınansman Muduruhasebe Bülenl Y ener Gürer Çetio Erduran Tel 0212 514 07 53- Fazilet Kuza 5 H 34 60-61. Faks 0212 513 84 63 Ya>ımlavao: \enı Gün Haber \iansı Basm \e 'ı a>ınc!İık \ Ş. B u b : Sabah \ aşın Türkocagı Cad '9 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 lslanbul Falu 0 2 1 2 1 5 1 3 8 5 ^ 18EKİM2002 tmsak. 5.44 Güneş: 7 11 Öğle 12.57 lkındı:15 66 Akşam: 18.29 Yatsı: 19.49 Zeki, mankenleri kaptrıyor • Haber Merkezi- Türk ve dünya plajlannda bırbinnden renkli ve ilginç mayolanyla boy gösteren Zeki Triko, katalog çekimlerinde kullandığı mode1leri si"ema, sanat ve ış dünyasına kazandırmayı sürdüriiyor Son olarak Isveçli manken Carolıne Backhausen'le çalışan tırma bu modelıni de ış dünyasına kaptırdı. Backhausen, Milano'daZeki Triko mağazası açacak. Yeni bir virüs • ANKARA (AA) - Antivirüs yazılım fırmaları tarafından yeni saptanan bir virüs, bilgisayar sistemine bulaştıktan sonra yapılan işleri takip ederek şifreleri virüs yazarına gönderiyor. "Dikey8" internet dergisinde yer alan habere göre, "W32.BugbearImm" adı venlen virüs, bilgisayar sıstemlerinde hızla yayılmaya başladı. Virüs, Windows 95, Windows 98, Windows NT, Windows 2000. Windows Xp ve Windows Me'de etkıli oluyor. 50.668 byte büyüklüğündeki virüs, 36794 numaralı port'u (ileti kapısı) kullanıyor ve ag üzerindeki tüm paylaşılan sürücülere bulaşıyor. Kmlderili eşyasına büyük ilgi ANKARA (AA)- Ankara8. Sanat ve El Sanatlan Fuan'nda Kızıldenli kültürünün ilginç ürünleri satışa sunuluyor. Forum ^Fuarcılık ve Geliştirme f A.Ş. tarafindan AKM'de düzenlenen fuarda, Kjzılderili eşyası standı açan Necatı Korkmaz, Türkiye'de Kızılderili kültürüne büyük bir ilgi bulunduğu için bu standı açtıklannı söyledi. Korkmaz, ziyaretçilerin en fazla, Kızılderililerin insanlan kötü rüyalardan | koruduğuna inandıklan "rüya ' yakalayıcılan"na rağbet ettiklerini belirtti. iJçan bîr yaratık göpdüm' • WASHEVGTON (AA) - Alaska'da, ünlü yönetmen Steven Spıelberg'in "Jurassic Park" fılmlerindeki uçan dınozorlara ! benzeyen çok iri bir yaratığın görüldüğü söyleniyor. Anchorage Daily News gazetesi, Cessna tipı bir uçak î büyüklüğündeki yaratığın, Togıak ve Manokotak köylerinde görüldügünü yazdı. Uçan yaratığı gördüğünü iddia edenler arasında bir pilot ve bu uçağın bazı yolculan da bulunuyor. Bilım adamlan ise, bu haberlen kuşkuyla karşılıyor. Bilim , adamlan, uçak kadar geniş kanatlan olan ; büyük kuşlar döneminin 100 bin yıl önce j sona erdiğine işaret ediyorlar. Taş sektirmenin matematiği î • LONDRA (AA) - Bir Fransız fizikçi, ' çakıl taşını su üstünde kaydırma tekniğini « ıyileştirmek içın matematik formülü ! geliştırdi. Lyon Üniversitesi'nden Lyderic i Bocquet, formülüyle su üstünde taşuı ! sekme derecesinin sadece hıza bağlı olduğunu gösterdi. Bocquet'ye göre, taşm • suda en az bir kez sekebilmesi için hızının saatte en az 1 km olması gerekiyor. New • Scientist dergisindeki makaleye göre, Bocquet 1992 yılında kınlan dünya taş - sektirme rekoru (38 sekme) için 10 cm büyüklüğündeki bir çakıl taşının saatte 40 km hızla gitmesi ve saniyede 14 kez kendi » ekseni etrafında dönmesi gerektiğini ' hesapladı. Anne babanın ayrılığından kendilerini sorumlu tutarak suçluluk duygusuna kapılıyorlar BoşanmanınyüküçocuğaESRAAÇIKGÖZ Boşanmadan en çok etkilenen ta- raf kuşkusuz çocuklar. Uzmanlar, an- ne-babası aynlan ya da aynlma ka- ran alan her çocuğun, bu durumdan olumsuz etkıleneceğini vurguluyor. Çocuğun boşanmadan en az zararla çıkması ıse anne - babanın elinde. Başbakanlık Aile Araştırma Kuru- mu Başkanlığı istatistiklerine göre, Türkiye'deki aılelerin yüzde 11.7 si bo- şanma, ölüm, geçinememe gibi neden- lerden dolayı ayn yaşıyor. Parçalan- mış ailelerin oranı kentte ve kırsal alanlarda farklılık gösteriyor. Kentte yüzde 12.9 olan bu oran. kırsal kesim- de yüzde 10.4'e düşüyor. Pedagog Belgin Temnr, her çocu- ğun anne-baba aynlığı sürecinde kendisini suçlama eğiliminde oldu- ğuna dikkat çekerek bu durumun çocukların hem yoğun çaresizlik duygusu yaşamalanna hem de suç- luluk hissetmelerine neden olabıle- ceğinı söylüyor. Temur, bu yüzden anne-babanın öncelikle boşanmalannın nedenleri- ni, çocuğun yaşına uygun biçimde ve anlayabileceği bir içerikte anlat- malan gerektiğini vurgulayarak "Bo- şanmanın, onun annesi ve babası ol- ma gerçeğini hiçbirzaman değiştirme- yeceği, her ihtiyaç duyduğunda an- nesi ve babası olarak yanında oluna- cağı anlanlmahdır*" dıyor. Aile güvendlr... Ailenin çocuklar için öncelikle gü- veni temsıl ettiğinı hatırlatan Temur, "Anne-babanın aynlması, esas ola- rak çocuğun temel güven duygusu için bir tehdit oluşturur. Yalnız bıra- küma, ortada kafana korkusu, dış dün- yanın tehükelerine karşı savunmasız kalma kaygısı başlayabilir. Bu nokta- da çocuğun aynhksonrası duzenini bü- mesi önemlidir. Çocuklar düzene ih- tiyaç duyarlar ve çocuğun annesi ve babası ile ne zaman, ne sıklıkta ve hangi koşuOarda görüşebileceğini bü- mesi ve bu düzenin mümkün oldu- ğunca sabit tutulması, bu nedenle önemtaşır" dedı. Temur. anne-baba aynlığı sürecin- de çocuklann yaşlanna ve yaşadık- lan travmanın yoğunluğuna göre de- ğişik belirtiler gösterdıklerine dikkat çekerek, bu sorunlan şöyle açıkhyor: Müzayedede saülacak eserlerden biri de Bedri Rahmi Evuboglu'nun 80x65 cm tabktsu. Geçmişe yolculukTürk ve Avrupab ressamlann değeıü eserlerini müzayedeyle saûşa çıkaran Arö Mezat, 20 Ekim Pazar günü saat 14.00'te yeni bir müzayede düzenlKor. Ceylan tnterContinental'de düzenlenen müzayedede Türk ressamlanrun seçilnüş eserlerinin yanı sıra oryantalist Avrupah ressamlann tabiolan ve antika eserler de saüşa sunuluyor. tbrahim ÇaHı'nınAtatürk dönemine ait 75x80 cm ölçülerindeki 'Park Otel'de Ydbaşı Balosu' adlı eseri de saüşa sunulacak eserier arasında. Müzayedede aynca ünlü yazar Orhan Pamuk'un 50x70 cm ölçülerindeki yağkboya bir peyzajı da yer abyor. (BUgi için telefon: 0212 261 62 55 - 81) Tombak,Çap:16.5 Yüksekük: 14 cm gümuş şam- dan. Yüksek- ük: 48 cm Ağırhk: 3135 gram. 'Dünyanın En Komik Fıkrası' varışmasına tepki geldi: Temel'i okumamışlar DÜNYANIN EN KOMİCİ Ormanda dolaşan 2 a\cı- dan biri. yere düşer. Arka- daşı. düşen adamın nefes almadığını ve gözlerinin ferinin söndüğünü görür. Bunun üzerine telefonla acil yardımı arar. "Arkada- şun öldü, ne yapabiürim" diye sorar Telefondaki ses yanıtlar: "Sakin olun. Size yarrhm edebilirim. Ama önce arkadaşınızm ölüp öl- mediğinden emin olaüm." Telefonda bir süre sessizlik olur ve silah sesi işitilir. Avcı telefonu elıne alır ve şöyle der: "Evet, tamam. Şimdi ne >^pacağım?" TRABZON (AA) - Karadenız Fıkralan Ajansı Sahibi Hikmet Aksoy, Karadeniz'in simgesi Temel'in, her biri dünya mizahı için örnek teşkil eden fikralan bulunduğunu belirterek "tngtttere'de yapılan Dünyanın En Komik Fıkrası yanşmasının jürisinde yer alanlar hiç Temel nkrası okumamış" dedi. Her ülkenin dünya görüşü ve yasayışının farklı olduğunu vurgulayan Aksoy, ülkeler arasında nkralan algılama konusunda bir farklılık yaşandığını. Ingılizlenn güldüğü bir fikraya, Türklerin somurtabileceğini ifade etti. Dünyanın en komik fikrasını seçen kurulda Türk olmadığını tahmüı ettığini de behrten Aksoy. şunlan söyledi: 'Türk olsaydı, birinci olan fikraya oy vermezdi" TEMEL FIKRASI Temel yeni aldı- ğı tankerine boydan boya, " Dikkat ateşle yaklaşma'' dıye yazı yazdırmış- tı. Yazı%T yazan, merak edip Te- mel'e sormuş: "Benzin mi taşı- yacaksınız?" Te- mel "Yo, suis- tasyonuna su ta- şıyacağım. Siga- ra içenlerin siga- rasınasudam- layabilir diye, herkesi uyar- mak istedim." Robotlar flıtbolcuya rakipçıktı Çeviri Senisi - Sony'nin yapay zekâ uzmanı Hiroaİd Kitano, robot futbolculardan oluşan takımın 2050 yılının Dünya Kupası şampiyonunu yenebilecek güçte robotlar üretmiş olacaklannı iddia etti. "Scientific American" adlı bilim dergisinde yayımlanan robotlann yanştığı kupayla ilgıli haberde görüşüne yer venlen, aynı zamanda Robot Kupası Federasyonu'nun başkanı olan Kitano, "RoboCup" adlı turnuvayı düzenlemelerinin amacının insanlan yenebilecek düzeyde gelişmış robotlar üretmek olduğunu söyledi. Kitano, "robotlann dünya kupasT sayesınde 2050 yılı için belirlediklen hedefe ulaşabileceklenne inandığını belirtti. RoboCup, bu yıl haziran ayında Japonya'nın Fukuoka kentinde düzenlendi. 30 ülkeden 193 takımın katıldığı dört gün boyunca 127 bin seyircinin izlediği turnuvada yanşan robotlar şimdilik' 4 koşarak'' degıl "yürüyerek'" mücadele ediyor. Teknolojivuruşlansertleştirecek. Real Madrid'in yıldızı Ronaldo. *Okula ve çevreye uyum sorunla- n, uyku, iştah sorunlan, dikkat ve konsantrasyon problemleri, iletişim bozukluklan, aşm hareketiüik ya da tam tersi olarak davranışlarda yavaş- lama, gelişimlerinin daha erken dö- nemlerineaitda\ramşlargösterme,sal- dffganhk egüimi, öfke nöbeüeri, içe ka- panma, yalnız kalamama gibi değişik uçlarda birçok beurti gösterebilirler. Bu nedenle böyle bir dönemde anne- babanın çocuklann olası duygulan hakkmda bügi sahibi olmalan ve on- lan olup biteıüer hakkmda bilgilen- dirmeleri gerekmektedir." Ronaldo ve Zidane reklamda MADRİD(AA)-Real Madrid'in Brezilyah yıldızı Ronaldo ile Fransız yıldızı Zinedıne Zidane'ın, BM'nin u faküükle mücadele için birlik" adlı kampanyasına kahlacaklan bildirildi. Kulüpten yapılan açıklamada, Ronaldo ile Zidane'in BM Kalkınma Programı'nın (UNDP) kampanyasına katkıda bulunmak amacıyla hazırlanan reklam spotunda bir araya gelecekleri belırtildi. Reklam spotunun bugünden itıbaren Fransız medyasında yayımlanmaya başlanacağı, daha sonra tüm dünyada yayımlanacağı kaydedildi. Fakirlikle mücadeleye bireysel ve kurumsal düzeyde katkı sağlanması amacını taşıyan kampanyaya ünlü tenısçı Martina Hingis dekahlacak. SÖYLEŞİ ATTİLİİHÂN 'Onuncu Köy', Daima 'Halk'tır!.. Oyıllarda, yerli bir ilaç (adı 'Nevrozin'di galıba) ga- zetelere reklam vererek, satış anyor; başı ağrıyan bir kadın resmı, zemıne zamana uyan, birkaç söz! Şöyle bir olay yaşanmıştır: Kasaba okumuşu, kıra- athanede çektıği ağrıdan şıkâyetçi dostuna, bu ılacı önenyor; öteki anlaşılan, daha bir 'alafranga'dtr, belki de sadece 'yerlı' diye beğenmez, burun kıvırır; kasa- ba okumuşu, ısrannı, inanılmaz bir kanıtla destekle- yecektir "-...iyidir, gazete yazryor yahu!"- 30lu yıl- larda, taşra gazete okuru, bu inanılmaz saflıktadır; pa- raylayayımlanmış reklamı, gazete 'mutfağının' habe- rinden ayıramaz. Pekı günümüzün Media tutkunu, ondan çok mu farklı? 'Kiralık' haber sütunlarını, satın alınabilinır Hit sıralannı, 'maaşlı' magazıncileri duyup bıldiğı halde; ekranda gordüğüne. kâğıtta okuduğu- na, aynı saflıkla ınanmıyor mu? Kanıtı aynıdır: "-...ga- zete yazryor, televizyon söyledi!" Durumu daha da vahimleştiren nedir? Solcu Türk- lerle hayli ıçli dışlı olmuş, FKP'Iİ bir kız tanımıştım, adı- nı unutmuşum; söz arasında bir akşam (Cafe Du- pont, fıstık yeşıli neonlar yanmış, havada siyah tütün ve şarap kokusu, camlar bütün buğu) bana demişti ki: "-...siz Türkter tuhafsınız, ciddi gazete diye The Ti- mes'da ya da Le Figaro'da, ne okursanız inanıyor- sunuz!" Haber mutfağında, kendini basbayağı 'mu- halif, dahası 'solcu'zanneden, nice meslektaşın; Re- ırter'in, AFP'nın, TASS'ın geçtiği haberlen, gazeteye 'tartışmasız' ve 'yorumsuz' aktardığını görünce, hep bunu hatırlamışımdır. Bugün her TV kanalının. sabahtan akşama kadar ipe dızdiği butün haberlenn, aynı kalıptan çıktığı gibi; öte- ki kanallann butun haberlennın de. aynı mantık uzeri- nekurulmuşolduğu, tartışılır mı? Oysa 'Aydınlanma', 'Cogito ergo sum'la, yanı Descartes'la başlıyor; fel- sefesinin 'ruhu' 'bilimsei şüphe'dir'. Medianın sultanları' klmler?.. smı lâzım değıl, hayli ünlu bir Yeşilçam oyuncusu: 'sultan' ılan edılmiş bir yıldızdan söz açıldı mı, yü- zünu ekşıtıp derdı kı: "-...ne 'Suttanı' be? Gazetele- rin 'Sultanı'!", şımdi oradan yola çıkıp, son on yılın ün- lu yazarlarına 'Media'nın Sultanları' mı dıyeceğiz. Yoksa Liberal/Kapitalist uretımin 'malları' mı? Öyle ya. üretim 'serihalinde', pazarlama Marketing kural- lanna uygun; yazar ve eseri, edebi kalitesıyle değil, yap- tığı 'iş hacmi'yle ölçulüyor: sizce bu, aklı başında okur ıçın, farklı -galiba çok daha sağlıklı- bir değerlendirme kıstas'ı (ölçutu) yaratmamış mıdır? Doğru dürüst bir kitap okumak istiyorsan, media ünlüsü olmayan, yazaıian okumalısın! Aşağı yukan gazetenin yaz- dığı, TV'nin gözüne soktuğu adam, 1920'lerin Nev- rozin'ini aratmaz: ne övülmesinin kıymet-i harbi- yesi vardır, ne yazılmasının; yazar milletini değişik kıstaslar değerlendirir, en başta o korkunç eleyi- ci, 'zaman'! Cumhuriyet, Türkiye'de, son elli yıl boyunca, 'Sıs- tem' tarafından alttan alta oyulmuş; XX. yy'ın Tanzi- mat'ı ('Özelleştiıme' ve 'Küreselleşme'). yeni ve eşi bulunmaz bir 'matah'myş gibi. bu Media tarafından 'pa- zaıianmıştır'. Reklamcılığın 'ruhu'ne, yalan söylemek, rakıbı kuçük düşürmek, zayıfı hiç önemsememek! Son dönemde, hele çoluk çocuk Post/ Modernizm i keş- fettıkten sonra; 'fikriyatia 'ahkâm kesmek', 'edebiyat'ta 'abesle iştıgal', esası teşkil ediyor. Doğru dürüst ya- zar, ya devre/dışı ya da 'ayıplı'. Media'nın önemsedi- ği, doğrulann ve değerlenn, en uzağındakı! Peki ya ger- çeği söyleyen değerlıler? Ünlu atasözünün öngördü- ğü akıbete mahkûm (mu?). Doğru söyleyeni dokuz gazete, dergi ya da yayınevinden kovuyorlar, bel- ki ama; onlann yerleşip yaşayacağı, 'onuncu köy', daıma mevcut: halk! Bu satırları kim yazmış? O u satırlara bir göz atar mıydınız? O "...'Batılılaşma', 'Avrupah olmak' ya da 'çağ- daşlaşmak' umuduyla yürütülen ve 'Avrupa'yla bütünleşmek' olarak rfade edilen anlayış; toplumun her kesimine uzanabilen resmi ya da sivil, kapsam- lı bir örgütlü güç haline getirilmiştir. Mali ve siya- si gücü yüksek sermaye çevrelerinin, devletin önemli bir bölümünü ele geçirmiş olması, bu güç- leri mutlak egemenler haline getirmiş ve siyasal sistemin, 'oligarşik' bir diktatörlüğe dönüşmesi- ne neden olmuştur; ulusal devlet, önemli oranda kendini yok edecek olan, dış bağlantılı kadrolann eline geçmiştir..." "...bu durum mali ve siyasi güç sahiplerine, üze- rinde özgürce hareket edebilecekleri, geniş bir serbest alan yaratmaktadır. Küresel güç, işbirlik- çi sermaye ve politikacı ekseninde sağlanan bir- liktelik; yoksul ve örgütsüz hale getirilen halkın po- Irbkadan uzak tutulmasını sağlamıştır. Politikanın belirieyici öğesi halkın ve ulusun çıkarlannın sa- vunulması değil, uluslararası güç merkezleriyle kurulan yakınlık ve bunlara bağlanan hizmettir..." Içınde yıllardır debelendiğimiz 'rezılliği', böyle beş on satırla özetleyıveren kimdır? Bunu hangi kitabında yaptı? Kim biliyor? Hangi gazetedeki. kimin kalemin- den, bunu öğrenebılirsınız? Hıçbır yerden! Onlann si- ze öğreteceklerı. 'Sanal Seks Yöntemleri', 'Yıldız Fa- lındakı Yenılikler' ya da 'Aldatmak/Aidatılmak' uzeri- ne, sade suya tınt 'çeşıtlemeler'{ Post/Modern 'cid- diyet' ise, ancak 'etnık mozayik' ya da 'formalist he- zeyan'a imkân tanıyor... Belki de bu yuzden, biraz doğru dürüst kıtap kanş- tırsak diyorum... e-mail:tilahan ' isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88