01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKİM 2002 C U M A * r * * * CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 G r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada ruya. IfV- oy pazannda. Söylenenler yaşama geçirıl- diQ|irde, IMF'nin nasıl davranacağını hesaba ka- t a n a rastlanmıyor. O>saIMF'nin 3 Kasım'dan sonranasıl davrana- caQı orneğiyle ortada: E k T i ayı sonuna kadar "kimi koşullann yerine getJnmediğini" öne sürerek 1.6 milyar dolarlık son kre<)i dilimıni askıya alıverdi. Osîelik makroekonornide hedeflerin tutturuldu- ğu, ekonominin şoklara dayanıklığının arttığı gibi övcpülerisıralayarak... IMFtemsilcisi JuhaKahko- n e n ''çağrılırsa geieceğini" açıklayarak Türki- ye'cien ayrılıverdi. Kahkonen giderayak "önümüzdeki dönemde programı yüriıtebilmek için 'bazı çabalara' gerek- sinı'rn duyulacağını" söy lemeyi de ihmal etmedı. Vaat denildi mı bugün endazesiz atan bizim si- yasetçı; IMF dayatmalannın ne olduğunu, ne ola- cağını ıktidara geldiğinin ertesi günü öğrenecek. Tepkısini oyuyla sandığa gömen seçmen vatan- daş, bel bağladığı yeni yetme liderierin de beş pa- ralık değeri olmadığını, Türkiye'nin yeni dönemde de bir kez daha IMF'ye teslim olduğunu geç de ol- sa anlayacak. IMF, Türkıye'yi günü çjününe izliyor. Örneğin, gumbur gümbür iktidara geldiğini söyleyen AKP'nin dışarda söyledi'ğiyle içeride bastığı hava arasındaki farkı bizden daha iyi biliyor. 50 yıllık demokrası sürecini yaşayanlar, tepki oy- larıyla gelen kimi iktidartann Türkiye'yı sürükledi- ği siyasal ve ekonomik açmazları da toplumu yok- sulluğun uçurumuna gürnbür gümbür nasıl yuvar- ladığını da biliyor. IMF daha bugunden, gelecek iktidarın 1.6 mil- yar dolarlık yüksek faizlı krediyi hak edebilmemiz için yerine getirilmesini zorunlu bulduğu koşulları sıralıyor. Gümbür gümbür palavralar sıkan olası bir AKP iktidarı, 1.5 milyon işsize iş bulacağını vaat eder- ken; IMF, KİT'lerde istihdam azaltılmasını, 10 bin işçinin daha kapı dışan edilmesini, Vergi Reformu Yasası'nınTBMM'yehemen gönderilmesini istiyor. Yoksa? Havada bulut, 1.6 milyan unut! • * • • IMF dayatmalannı hükümete dayatarak ünle- nen "son kurtarıcımız" ekonomistler ekonomisti Kemal Derviş'in düştüğü haller ortada. Kapalıçar- şı'da alkış, Tahtakale'de ynjh! Bilgi Üniversitesi'nde de "öğrencileryanınızda değil" sloganı ile uğuria- nış. Bu sonucu kendi hazırladı. Türk hükümetinden çok, IMF bakanı olmayı yeğledi. Şimdi şımdi toplum Derviş'in medyanın şışirdi- ği artılarını değil, eksilerıni keşfediyor. Alkış, yeri- ni yuhalara bırakıyor. RTE'yi de, benzer olaylar bekliyor. Kimi eskimiş lıderler gibi; vaatleri gerçekleştir- mek için şımdiden süre saptıyor: Yoksul meydan- lar sabırsız kıpırdamalarla dalgalanınca diyor ki; 9 ay 10 gün bekle! Sonra... Uydur uydur söyle... Bol bol morfin va- atler! Örneğin Amasya'da "yastık altındaki ziynet eşyalarına el atacaklannı" söyledi. Nasıl, belli de- ğil ama; ölçüsüz vaadin sınırı yok. "Yastıkaltında- ki altınlardan, yurtdışındaki işçi dövizlerinden top- lam 100 milyar gelir sağlayacaklar"m\ş\ RTE'nin vaatlerini dinledikçe aktıma bilinen öy- kü geliyor: Adam kürsüde; "Bizim oralarda öyle at- lar vardır ki, başı doğuda mabadı batıda" dıye sö- ze başlayınca, bir izleyici seslenmiş: "Insaf. Atayü- rüyecek yer bırakmadın!" RTE de o hesap. ölçüyü kaçırdı, nerede dura- cağını bılemiyor. AB baskısı parçalarMURAT ÎLEM ATİNA - Yunanistan'ın önde gelen gazetelerinden biri ola- rak tanınan Kathimerini, AB'nin Türkiye konusunda sa- mimi olmadığını söyledi. Kostas İordanidis imzasıy- la çıkan yazıda, 15'lerin Türki- ye konusunda ikili oynadığı be- lirtildi ve Yunanistan'ın da za- man zaman hatalı davrandığı görüşü kaydedildi. AB demok- ratik ilkelerinin katı ve şartsız uygulanmasmın istenmeyen durumlara yol açabileceğine dikkat çekilen yorumda, "Bu durumda Türkiye, 20. yüzyı- lın başlarında anayasayı ka- bul edip, ardından dağılma sürecine giren Osmanh'nın durumuna diişer. Türki- ye'nin çok özel coğrafi yapı- sı. bu çerçevede halen sahip olduğu insan mozaiği göz önüne alındığında, bu ülke- nin parçalanmasına yol aça- bilir" denildi. AB'nin bir taraftan birlik içinde görmek istediği Türkiye ile görüşmelerini sürdürürken, diğer taraftan toprak bütünlü- ğünü bile tehlikeye sokacak şartlar ileri sürmesini dikkat çekici bulan yazar, "Bu neden- leABD'nin de yardımıyla An- kara kendisine karşı çok özel davranılması talebinde bulu- nuyor, bu da doğaldır" yoru- munu yaptı. Geçen hafta açık- lanan AB Komisyonu raporuna Ankara'nın büyük tepki göster- diğine dikkat çeken iordanidis, şu görüşleri dile getirdi: "Türkiye, AB Komisyonu gibi teknokrat bir örgütün, Birliğin genişleme sürecini konu alacak hayati kararlar alamayacağını tahmin etti. Ancak gelişmeler sonrasında beklentileri karşılanmayınca sert açıklamalarla tepki gös- terdi. AB ve Yunanistan. Bir- liğe girmek uğruna her türlü ödün verebilecek sıradaki di- ğer ülkelere olan yaldaşımia- rı gibi Türkiye'ye yaklaşmak istiyorlar, bu hatadır." AB'nin Türkiye sorununu nasıl ele alacağını hâlâ bilme- diğini belirten yazara göre in- san haklan. demokrasi ve siya- si kriterlerin yanında 15'ler kendi uyguladıklan ekonomik politikalan daTürkiye'ye mon- te edemezler. Gazeteye göre bu konudaki en büyük engel eko- nomik politikalann temelini oluşruran özelleştirmeler. Ya- zara göre AB'nin Türkiye"ye özelleştirme konusunda baskı yapması halinde bu durumdan önce TSK'nin elinde bulunan kuruluşlar etkilenecek ve bu çerçevede ordu önemli bir kay- naktan mahrum kalacak. Aynı şekilde siyasi ve maddi çıkar- lanndan dolayı bazı politikacı- lar da özelleştirmelere kısıtlı olarak yaklaşıyorlar. Tüm bu faktörler dikkate alındığında Türkiye'deki yönetimlerin baş- ta Kıbns olmak üzere hayati konularda adım atamayacağını vurgulayan yazar, "Şu anda yapılan, Türkiye'nin AB üye- îiğinin harita üzerinde tartı- şılmasıdır" dedi. DSP gençlik şölenine ilgi azdı Pop müzik sanatçısı Teoman, DSP tarafından düzenlenen 'Bilgi Toplumu ve Gençlik Şöle- ni'nde başkentlilerle buluştu. Atarürk Spor Sa- lonu'nda dün akşam gerçekleştirilen şölene il- gi beklenenden az olurken geceye devlet bakan- ları Melda Bayer. Erdoğan Toprak ve Zeki Se- zer, Kültür Bakanı Suat Çağlayan ile DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı katıldı. Halıcı, bir gazetecinin, "Şölene çok fazla katılım yok. Siz ne dersiniz" şeklindeki sorusu üzerine, "Dün (önceki gün) Konya'da çok büyük bir katılım vardı. Şu an Ankara'da beklentimizin altında bir katılım oldu. Herhalde duyuruda biraz ek- siklik oldu, öyle gözüküyor" dedi. Halıcı, "Te- oman'ın 'Paramparça' şarkısı partiniz için bi- raz manidar bulundu. Bu konuda ne diişünü- yorsunuz" şeklindeki soruya da "Teoman'ı gençliğe uyan bir sanatçı olduğu için seçtik. Sa- natçıların şarkılarına baktığınızda her tür me- saj vardır. Biz, Teoman'ı seçerken herhangi bir şarkısının sözünden hareket etmedik" karşı- hğını verdi. (Fotoğraf: AA) Straw: Türkiye için karar verilmeli LONDRA (AA) - In- giltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, Türkiye'nin AB'ye katıhmımn, hem terör savaşını sürdüren în- giltere'nin hem de birli- ğin yaranna olacağuıı bil- dirdi. Straw, dün Londra'da düzenlenen Alman-Ingi- liz Forumu'nda yaptığı açıklamada, NATO'nun kilit üyesi Türkiye'nin, AB'nin üyelik görüşme- lerinin başlaması için öne sürdüğü kriterleri yerine getirme konusunda yakın zamanda önemli gelişme kaydettiğini söyledi. Tür- kiye'nin NATO'nun kilit üyelerinden biri ve tero- rizme karşı yürütülen kampanyada önemli bir müttefik olduğunu belir- ten Straw, Türkiye'nin AB'ye katılımının tngil- tere ve Avrupa'nın çıkan için en iyisi olacağmı kay- detti. Straw, AB ortaklann- dan, Kopenhag zirvesin- de Türkiye'nin adayhğı- nın bir sonraki aşaması konusunda karar verme- lerini istedi. İP lideri Kuzey Irak'ta ABD'nin tezgâhladığı oyunu bozmak için her alanda girişim başlatılmasını istedi Perinçek'ten seferberlik çağnsı tstanbul Haber Servisi - Işçi Par- tisı (tP) Genel Başkanı Doğu Perin- çek, Kuzey Irak'ta Türkiye'nin kont- rolünde "dost bir Kürt devleti ku- rulmasının" Türkiye'nin kontro- lünde olmayacağını, bu devletin Türkiye'yi kontrol etmekte ve par- çalamakta kullanılacağını belirtti. "Kuzey Irak'taki devletin, ABD kuklası olmaya mecbur olduğu- nu" savunan Perinçek. Kuzey I- rak'ta oyunun bozulması için yalnız askeri değil, her alanda gereken gi- rişımi yapmak için "topyekûn se- ferlik" çağnsı yaptı ve öncelikle bir ıradenin ortaya konulması gerektiği- ni \-urguladi. Perinçek, Cumhuri- yel'in sorulannı yanıtladı: - "Kuzey Irak'ta Türkiye'nin kontrolünde, dost bir Kürt devle- ti kurulması Türkiye için daha iyi olur"1 görüşü savunuluyor. Ne der- siniz? - 0 devlet, Türkiye'nin kontrolün- de ohnaz, Türkiye'yi kontrol etmek- te veparçalamakta kullanılır. Kuzey Irak taki devlet, ABD kuklası olma- ya rnecbur. Çünkü Irak'ı bölüyor; Iranın ve Suriye'ninparçalanması- nı hedef alıyor. Orta Asya'yı, Rus- yayı ve Çin'i tehdit ediyor. Bu ka- dar güçle nasıl baş edecek? Türki- ye ye verilecek rol ise, Israil ile bir- likte kukla devletin ve petrol boru hatlmnın bekçiliğini yapmaktır. O zamın, yalnız komşularla değil, Türkcumhuriyetleri dahil, bütün Av- rasyı ülkeleriyle, Rusya ve hatta Çin' e savaşlara kadar uzanabilecek bir fclaketin içine yuvarlanınz. Bir kere içine girdiniz mi, geri dönüşü olmeyan bir bozgun süreci! ABD çe- kilıp gittikten sonra, savaşta yenil- mış e parçalanmış olarak düşman yaptğınız komşulannızla baş başa kalımnız. - Peki Türkiye ne yapacak? -â BD orada bir kukla devlet kur- du 990 Körfez Savaşfndan beri Türkıye'yi yönetenler. Çekiç Güç tin konuşlanmasına izin veren- ler. Çiller ve Mesut Yılmaz'dan Devlet Bahçeli ye kadar, o kukla devletin kurulmasına destek oldular. Türk ordusu ise. 1995 baharındaki Çelik Harekâtı'ndan beri o devleti önlemeye çalışıyor. ABD ve AB'nin MGK üzerinden Türk ordusunu sü- rekli yaylım ateşine tutmasının ne- deni bu. Artık herkes bir karar nok- tasma geldi. Türkiye, kesin iradesi- ni ortaya koymak ve kukla devleti bozmak dunımunda. Bunu başar- mak için topyekûn bir seferberlik ge- rekiyor. Askeri, ekonomik, diploma- tik, kültürel, her alanda, Türkiye bü- tün imkânlannı seferber edecek, bir rektiriyor diye yazıyor. Bugünkü en önemli gerçeğimiz bu. - Siz böyle diyorsunuz ama Sa- yın Baykal, önceki gün TV8'de "ABD büyük nıüttefikimizdir. Bir yolunu bulmalı, ne yapıp yapıp ABD ile birlikte hareke tetmeli" diyor. - O "bir yolunu bulmalı" deyişi- nin içini açmak gerekiyor. Artık Tür- kiye'nin Kuzey Irak'ta ABD ile müt- tefik olması mümkün değil. Cephe- ler kurulmuş durumda. Deniz Bay- kal ne yapacak da, Türkiye'yi tekrar ^ ABD Kuzey Irak'ta bir kukla devlet kurdu. 1990 Körfez Savaşı'ndan beri Türkiye'yi yönetenler, Çekiç Güç'ün konuşlanmasına izin verenler, Çiller ve Mesut Yılmaz'dan Devlet Bahçeli'ye kadar, o kukla devletin kurulmasına destek oldular. Türk ordusu, kukla devleti önlemeye çalışıyor. ABD ve AB'nin MGK üzerinden Türk ordusunu sürekli yaylım ateşine tutmasının nedeni bu. Artık Türkiye, kesin iradesini ortaya koyup kukla devleti bozmak durumunda. ^ Milli Direnme Programı uygulaya- cak ve kukla devlete son verilecek. - Bu durumda ABD'yle ittifak bozuluyor mu? - Zaten bozulmuş. ABD, gelmiş silahlı gücüyle oraya kukla devleti yerleştirmiş. Barzani'ye 300 Stin- ger fiîzesi veriyor. Kime karşı? Tür- kiye'ye karşı. Şu anda PKK (KA- DEK) güçlerini, ABD'nin Delta For- ce denen özel kuvvetleri eğitiyor. Öcalan biraderler, talimatlar yayım- layarak, ABD Irak'a saldınya geçin- ce PKK'nin de kuzeye geçerek Tür- kiye içinde silahlı savaş başlatacağı- nı açıkça ilan ediyorlar. ABD ile Tür- kiye ve bölge ülkeleri cephe cephe- ye gelmiş. ABD ile ittifak dönemin- den bölge ülkeleriyle ve Avrasya ile ittifak dönemine geçiyoruz. 2000 CLA raporu bile, Türkiye'nin çıkar- lan, Rusya, Çin ve Iran ile ittifakı ge- ABD'nin yanına çekecek? Bunun için, önce Türk ordusunun mağlup edilmesi gerekiyor, arkasından da iç darbelerle ABD kuklası faşist bir re- jim kurmak. Buna ulaşmak için, Türk ordusunu yalnız dış hatlardan değil. iç hatlardan da baskı altına al- mak; bölücülüğü, gericiliği, ırkçılı- ğı, mezhepçiliği harekete geçırmek; ekonomiyi çökertme operasyonlan uygulamak vb... "Ne yapıp yapıp" dediniz mi, iş kesinlikle buraya gi- der. Türkiye'nin kukla devleti önle- me iradesi başka nasıl bozulabilir ki? ABD, Deniş - Baykal ikilisıni ve Tayyip Erdoğanı, Türk ordusunu hükümet mevzilerinden kuşatmak için iktidar yapmak istiyor. Bu rolü şimdiden uyguluyorlar. Baykal, da- ha sadrazam olmadan Damat Ferit rolüne talip oluyor. - Türk ordusunun Kuzey Irak'a girmesi, bir ABD tuzağı deniyor... - Kimler diyor, Sayın Mümtaz Soysal dışmda, bunu söyleyenlerin hepsi ABD acenteleri. Çok anlamlı. Bunlar, düne kadar ABD ile birlikte Irak'a saldıralım diye savaş tamtam- lan çalıyorlardı. Türkiye, ABD ile cephe cepheye gelince, Türkiye'nin girişimini kırmaya. bozgunculuğa başladılar. Görevleri ABD'ye zaman kazandırmak. Bütün olgular ortada, ABD Türkiye'nin müdahalesinden çok korkuyor. - Askeri harekât mı öneriyorsu- nuz? - Bakın "Topyekûn seferberlik" diyorum. Yalnız askeri değil, her alanda gereken girişimi yapmak. Öncelikle bir iradenin ortaya kon- ması gerekiyor: Türkiye, o kukla devleti kesinlikle bozacak! Ve mil- letin bütün imkânlan bu hedefe yö- neltilecek. Birjandarma operasyonu yapmıyorsunuz, emperyalist bir pla- nı komşulannız ve bütün dünya ile birlikte bozuyorsunuz. Yönteme ge- lince, ekonomik, askeri, örtülü örtü- süz, her yöntem. O zaman belki Ku- zey Irak Kürt partilerini kukla ol- maktan vazgeçirmek ve bölge güç- leriyle birleşmeye çekmek de müm- kün. - Savaşa hayır demiyorsunuz. -ABD'nin ve tsrail'in emperyalist savaşına hayır! En başta Türki- ye'nin, bölge ülkelerinin ABD em- peryalizmine karşı vatanlannı sa- vıınmalanna evet. Savaş böyle önle- nir. Her iki tarafın elini bağlayan slo- ganlann arkasında ABD var. - Peki ABD ile nasıl baş edile- cek? - Bugün Kuzey Irak'ta ABD'nin planlannı bozmak, ABD ile birlikte maceraya kalkışmaktan çok daha kolay. Bakın Türk ordusu direndiği için ABD, Irak harekâtını sürekli er- teliyor. Bölge güçleri birleşti. Rus- ya, Çin veAsya'nın derinlikleri, Tür- kiye'yi ve bölge güçlenni destekli- yor. Türkiye'nin güney sının, Kıbns- Kuzey Irak hattı, yalnız Türkiye'nin değil, bütün insanlığın emperyaliz- me karşı ortak cephesi haline geldi. Rusya Güvenlik Konseyi'nin 1 Ekim karannı medya halkımızdan gizledi. Çünkü ABD'yi değil, Türki- ye'yi destekliyor ve hatta ABD'yi silahla tehdit ediyor. Bu koşullarda ABD'nin savaş kliğinin liderleri bi- le zafer umudu beslemiyor. ABD'nin yenilgisi kesinleşti. Onla- nn sorunu. vuruşarak çekilmek, eko- nomik çöküşlerini bir süre savaş ekonomisiyle geciktirmek. - Bu işleri kim yapacak, hangi hükümet? - ABD ve AB'nin Türkiye'ye da- yattığı IMF Istikrar Programı bura- da bitti. Kuzey Irak ve Kıbns'tan döndü o program. Bu durumda IMF Programı'nı uygulamaya talip olan Tayyip Erdoğan-Kemal Derviş-Bay- kal üçlüsü ve diğerleri Türkiye'nin gündeminden düşmüşlerdir; hükü- met olamazlar. Türkiye. kaçınıbnaz olarak Milli Program'ı uygulayacak. İşçi Partisi bu programı, yıllardır ha- zırladı ve savunuyor. Gündemdeki çözüm bu. Son 30 Ağustos devir tes- lim törenlerinde komutanlann açık- ladığı program da aynı: Banşı koru- mak için komşularla ittifak, Avras- yada bağımsız bir devlet olmak, milli dinamiklerimizi harekete geçi- ren güçlü ekonomi, kendi kaynakla- nmıza dayanan milli savunma, irti- cayı ve bölücülüğü halka dayanarak etkisiz kılma, insan kirlenmesine yol açan çıkarcılık yerine toplumcu- İuğu esas alan Cumhuriyet kültürü: Türk ve Kürt'ü. Sünni ve Aleviyi sımsıkı birleştirecek polirikalar. Tür- kiye'nin önündeki program kesin- leşti. Türkiye, tekrar Kemalist Dev- rim'le kararlaştırdığı milli devlet ve halkçılık rotasına girecek. Şimdi sı- ra geldi, o programı uygulayacak hü- kümetin kurulmasına. Atatürk'ün Samsun'a çıkması ile Anadolu'da milli hükümetin kuruunası arasında 11 ay var. Şimdi kaç ay, göreceğiz. 2003 yılında Türkiye'yi yönetecek olan milli hükümetin merkezinde îş- çi Partisi olacak. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ni. tramvaya benzettik de kötü mü dedik? At ara- bası mı deseydik? Bugünlerde hukuktan da tramvay hattı yapmak is- tiyorum. Yol olmadıktan sonra tramvaya binmişsin, ne anlamı var? O zaman ha tramvaya binmişsin, hadol- muşa... Ben keleğe gelecek biri miyim? Dişimize bıraz mangır değdi diye, davalar da aç- maya başlamışlar. Açsınlar, açsınlar, davalar açıldık- ça önumüz de açılıyor. Ulan bu millet, kısa yoldan zengin olanı ne zaman ayıpladı da beni ayıplayacak? Aksine, bu adam işini biliyor, onda pişer bize de dü- şer, diyecekler... Keşke bir iki yolsuzluk dosyamı da- ha çıkarsalar da seçimi garantilesem. Seçim meydanları fena grtmiyor. Öteki mavralann ee neydi, hah partilerin liderlerine karşı nazik davran- maya çalışıyorum... Bunlann hepsi nallı kuzu be... Bu tombaladan çıkmış kurabiye liderlerini sandıkta nal- lamak için sabırsızlanıyorum. Bu cibiliyetsizleri eşek cennetine göndermek boynumun borcu oldu. Hepsi karşımda üç buçuk atıyor. Onlan düşündükçe hryar tarlasmda geziyormuşum gibi neşeleniyorum. Bu kaz yumurtalarını yumruk mezesi yapmak çok kolay ama, yine de kurallara uygun hareket ediyor gi- bi davranmak lazım. Hem hepsinin kuyruğu trtriyor hem de bana dönüp laf atryorlar: "Ülkeyi kiminleyöneteceği belli olmayanlara oy ver- meyın..." Bak bak bak... Ulan size ne bizim ülkeyi kiminle yö- neteceğimizden? O bizim şahsi meselemiz. Ne ya- pacağımızı açıklayıp piyaza mı gelelim yani... Hukuk bize uysun Bız öyle bir it bılmez bağlaması çalarız ki, karşımız- dakileri kirpi kürkü giymişten beter ederız. Liderler böyle ışte. Olabildiğince ağzımı zapt edip cevap vermemeye çalışıyorum. Meydanlarda işim kolay... Artık verdiğım sözlere ben de şaşırıyorum. Öteki partiler atıp tutuyor. Ben atıyorum ama, tutmu- yorum. Geçenlerde bir şehırde farklı bir şey vaat et- mek için düşündüm düşündüm, aklıma parlak birfi- kir geldi. Haykırdım: "Iktidara geldiğimizde buradaki hava sıcaklığını mevsim normallerinin üzerine çıkaracağız. Bu mev- sımlerde bir iki derece daha sıcak olmasını sağlaya- cağız. Bu kesin... Eğer tek başımıza getirirseniz, yaz mevsimı için de bir şey düşünürüz. Ama koalisyon olursa, zor... Şimdiden söyleyeyim..." Herkes çılgın gibi alkışlayıp, "yaşşşa, varoool"üe- di. Bir kişi de çıkıp "ne zaman yapacaksın" demedi. Haa, bir kadın demeye kalktı... Hemen cevabı ağzı- natıktım: "Dur be kadın. Dur be... Dur dedim sana... Ne an- lamaz kişisin be. 9 ay 10 gün be..." Bunu da alkışladılar... Yabancılarla da aram iyi. Onlarla görüşürken ne is- terlerse yapacağımı söylüyorum. Şaşırıyorlar. "Nasıl yani" diyorlar. Ben de izah ediyorum, "Siz söyleye- ceksiniz biz yapacağız. Ama bunun da bir usulü var. Ben içeride sıze kafa tutuyormuş gibi yapacağım, sonra sıze çanak tutacağım" diyorum. Meseleyi anlayınca, başlıyorlar gülmeye... Bu ya- bancılara biraz siyaset öğretmek lazım. Kimileri beni eleştiriyormuş. Halk ağzı kullanryor, ar- go kullanıyor, diyormuş. Tabıi kullanacağım ulan. Hal- kın kendi arasında kullandığı dili kullanmayacağım da, halkın eğitimiyle, seviyesiyle mi uğraşacağım? Ben- de bunlarla uğraşacak göz var mı? Sevsinler sizi... Bizde böyle... Sonra bize hukuk mukuk deyip dur- mayın, tepem atıyor. Eğer hukuk ayakta durmak is- tiyorsa, o bize uyar, biz ona değil... O kadar... [email protected] Büyük deprem korkusu M Baştarafı 1. Sayfada saat 04.0l'de 3.7, saat 04.04'te 3.1, saat 04.08'de 3.4, saat 04.14'te 3.2, saat 04.20'de 3.0. saat 04.49'da 3.2, saat 04.52'de 3.1, saat 04.58'de 3.6, saat 05.10'da 3.3 ve saat 05.34'tede3.6büyük- lüğünde sarsıntılar oluştu. Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde de dün saat 01.57'de 3.1 büyüklüğünde hafif şiddetli bir deprem meydana geldi. 1999-2001 yıllan arasuıda Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu'nun depremsellığini AB- D'deki Cornell Üniver- sitesi'nden bilim adamlan ile inceleyen Boğaziçi Cniversitesi Jeofizik Bölümü Öğre- tim Üyesi Prof. Niyazi Türkelli, bölgenin deprem açısından bü- yük risk taşıdığını be- lirtri. Marmara Bölge- si için var olan deprem riskinin Doğu Anadolu için de geçerli olduğu- nu anlatan Türkelli, dün geceki sarsıntılann büyük bir depremin habercisi olabileceği- nin altını çizdi. Depremlerin meyda- na geldiği Erzincan- Karlıova arasında kırıl- mayan bir fay olduğu- nu ifade eden Türkelli, "Burada büyük bir deprem meydana ge- lirse sürpriz olmaz. Dün geceki sarsıntı- lar, kırılmayan hat üzerindeki aktivitele- rin başladığının gös- tergesi olabileceği gi- bi bağımsız hafif şid- detli depremler de olabilir" dedi. Türkel- li, bölgedeki istasyon sayısının azlığından yakınarak Erzurum, Bingöl, Muş, Malatya ve Erzincan'ın risk al- tında olduğunu söyle- di. Jeofizik Kurumu Genel Başkanı Prof. Ahmet Ercan. bölge- de gerilım yığılması ol- duğunu vurgulayarak Erzincan-Varto arası- nm büyük bir depreme gebe olduğuna dikkat çekti. Dün geceki sar- suıtılann Doğu Anado- lu fay hattı ile Kuzey Anadolu fay hattının kesiştiği noktada ger- çekleşriğüıi anlatan Er- can, "Yaşanan 12 deprem, bir 'deprem fırtınası' olarak nite- lenibilir.Ama bu fırtı- nalar her seferinde büyük bir deprem ge- tirmez. Bölgede biri- ken bir gerilim vardı, o boşaldı. Bölgeye sis- moloji ağı kurularak en az 8 ay inceleme yapılması gerekiyor" diye konuştu. Jeofizik Mühendis- leri Odası Istanbul Şu- be Başkanı Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu da depremlerin meydana geldiği Erzincan-Kar- hova arasında uzunlu- ğu 100 kilometreden fazla olan fayın hâlâ ta- nlmadığını anımsata- rak burada büyüklüğü 7"nin üzerinde bir dep- rem üretebileceğini ifade etti. Diyarbakır Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen "Deprem ve Kentleş- me Sempozyumu So- nuç Bildirgesi"nde de Doğu Anadolu fa- yının, bu yüzyıl içinde deprem üretme potan- siyeli çok yüksek sis- mik boşluklar içerdi- ğine dikkat çekildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear