01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15EKİM2002SALI 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Bölg>esel Kürt Paıiamentosu açıldı, anayasa taslağı açıklandı. Başbakan Ecevit "İş çığınndan çıktı, Kuzey Irak'ta kabul edemeyeceğimiz bir dunım ortada, sava- şa sürükleniyoruz" dedi. Aşiret reislerinin Kürt anayasasında Sevr'e atıfta bu- lundukJarına, ABD'nin Türkiye'yi savaşa sokabilmek tçin Kuzey Irak'taki son gelişmeleritezgâhlamışolabi- leceğine değındi. Irili ufaklı onca partıden acayip tık'lamalar geldi. Türkîye'nin ABD çıkarları doğrultusunda savaşa gir- memesi genel bir istek. Halk böyle istiyor, savaş da- vullannı işitmezlikten mi geliyor? On yıla yakın hükü- mette bulunan ANAP lideri Mesut Yılmaz, işine geldi- ği zaman anımsadığı Turgut Özal'ın 1991 politikaları- na sarıldı. 2. Bush seferine katılmamızı savunuyor. Içinde olsak da olmasak da "savaşın bizi olumsuz et- kileyeceğini" 1991 modeli bir gerekçeyle karşı çıkıyor. Ya Ismail Cem'in Ecevit'i eleştiren sözleri ne anla- ma geliyor: "Bu iş böyle sürüklenmekle olmaz. Savaşa sürüklen- mek ne demek?" diye soruyor. • • • Bu değeriendirmeyi devlet umuru görmeyen bir si- yasetçi yapsa hadi neyse. Ama değerlendirme en az beş yıl Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan Cem'den geliyor. 0 Cem ki, ABD ile yıllarca sıkı fıkı ilişkiler sür- dürdü. Kuzey Irak'taki oluşmalar, Amerika'nın Bağdat kâbusu, bakanlığı döneminde de ön sıradaydı. Oysa değişen fazla bir şey yok. Dünün politikalan bu- gün yeni gelışmelere uyduruluyor. Türkiye'ye "sürüklene sürüklene bir hal olduğunu" söyleyemeyeceklerin başında, yıllardır yönetimde bu- lunan -görünen köy kılavuz istemez- 3 Kasım'da halk oylanyla en az dört yıl istirahata çekilecekler geliyor. • • • Bir "ortak" savaşa katılmayı istiyor, yönetimin ön sı- ralarında oturan bir bakan, eleştiri oklannı Başbakan'a yöneltirken ne yapmamız gerektiğinı söylemiyor. Tek başına ıktidar düşleri gören CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal, bu hükümetin bir askeri harekât is- temesinin kabul edilemeyeceğini, olası bir askeri ha- rekâtın "seçimden sonraki yeni hükümete ve parla- mentoya bırakılmasını" öne sürüyor. Oldubittilerin söz konusu olduğu günlerden geçiyoruz. Baykal neredeyse Bush'tan savaşı seçimlerden sonra gelecek parlamentoya ve... ne zaman işbaşı ya- pacağı bilinmeyen hükümete bırakmasını istiyor! Kuzey Irak konusunda, Irak savaşında oysa Türki- ye'nin "bir devlet politikası" var. Var olmasına var da; ulusal partilerimiz bu politikayı sen-ben anlayışına bağ- layan bir hava içinde. Kısacası partilerden Ecevit'e günlerdir destek veren tek bir konuşma yok! Ama eleştirilerimizden sık sık nasibini alan AKP'nin "başbakan adayı" partinin Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül; alanlarda uçuk konuşmalar yaparken, "bizi idare eden ayakta duramayanlann 'garip garip' şeyler" söylediğini vurgulayan Genel Başkan RTE'ye karşın: "Tek başına Başbakan Ecevit'in tepkisi ve sesiyle ye- tinmememiz lazım geldiğini" açıklıyor. Üstelik seçim sonrası iktidar sorumluluğunu üstlen- me olasılığı yüksek bir parti olduklannı söyleyerek... Üs- tüne üstlük, ötekiler gibi savaşa katılmamızı isteyenle- rin, eleştiri oklannı Ecevit'e çeviren "eskidostlar"m akıl- larından geçmeyen bir öneriyi ön plana çıkararak... "Seçim ortamında olmamıza karşın gerekirse partile- hn katılımıyla bir Irak zirvesinin toplanmasım" öne- rerek... Dünkü iktidar sahiplerinin geçmişlerine ters düşen davranışlarıyla, olası bir iktidarın başıyla bir altı arasın- daki derin uçuruma bakarak insanın: Yarabbi, sen aklımızı koru diyesi geliyor! Seçim ve savaş çığlıklarının uzağında • Baştarafı Arka Sayfada dar ıslanacak, görelim ba- kalım. Eskiler kendi tutku yol- culuklanna gömülürken, yeni başlayanlar heyecan içindeler. Büyük kareli def- terleraçılmış. kalemlerinu- cu sivriltilmiş, hepsi benim ağzımdan çıkacak sözleri kaydetmeye kararlı. Ama yağma yok. Bu işi biz hep birlikte yapıyoruz. sadece ben konuşmayacağım, her- kes konuşacak, herkes ya- şam karşısındaki tavnnı be- lirtecek. herkes kendi kapa- sitesinin sınırlannı zorlaya- cak. kendinin ne türlü zen- ginliklerle donanmış oldu- ğunu fark edecek! Bu arada ben, muhteşem saatler geçireceğim. Seçim mi var. bu saatlerde ilgilen- miyorum. Genç Parti'nin seçim kampanyasını hazır- layan ünlü rekJamcı Ali Ta- ran'mış, olabilir ama du- run bir dakika. işte tüm atölyenin tartışacağı birko- nu daha çıktı. Meslek etiği. Ali Taran gerçekten meslek etiğine uygun mu davranı- yor? Ona dâhi diyorlar, ne- dir dâhilik? Atom bombası- nı bulan dâhi olabiür ama onu bir savaş aracına dö- nüştürenler dâhi sıfatını ne kadar hak ediyorlar? Dün- yanın yüzyıllardır tartıştığı bir konu bu. tam bizim atöl- yeye göre. Hatta doktor Ne- vin, şimdilerde annesine baktığı için atölyeye gele- miyor. yakında başlayacak, bu konudan mutlaka bir kı- sa film çıkanr. Nurgül'ün bu yıl mutla- ka iki kısa film yapması ge- rekiyor. Çünkü Nurgül In- giltere'de bir sinema oku- lunda okumak istiyor, ha- yattaki amacı bu. Oraya elinde iki kısa filmle gider- se şansı çok daha açık ola- cak. Kolay değil, her yıl dünyanın her yerinden yüz- lerce yönetmen adayı sine- ma okullannın kapısına da- yanıyor. Acımasız bir reka- bet var, kıran kırana. Nur- gül'ün bu yıl çok çalışması gerek. Atölye ona yardıma hazır, Gülen Hanım da dördüncü kez oyunculuk yapmaya hazırlanıyor, bu nedenle bir an önce kata- rakt ameliyatı oldu, yakm- da keyif aldığı işlere döne- bihr.' Bu atölyelerde kimsenin hasta olmaya hakkı yok. Çahşmama hakkı yok. Ya- pamadım, edemedim deme hakkı yok. Benim de. Ca- ner bugûnlerde çok endişe- li dolaşıyor. Geçen yıl" Ya- şananlar" adlı kısa filmıni yaptıktan sonra bu işin hem zorluğunun hem keyfinin fena halde farkına vardı. Şimdi bir belgesel peşinde, şimdiden her an bir şeyler düşünüyor, tam bir arşivci oldu çıktı. Ne bulsa belge- seli için biriktiriyor. Ona da yardım etmek gerek, en iyi- si Zeynep Hanım ı ona yardımcı vermek. Zeynep Hanım'ın halledemeyeceği hiçbir iş yok. Giremeyece- ği hiçbir yer yok, gönlünü yapamayacağı hiç kimse yok. Zeynep Hanım'a işle- ri ver. sonra arkana yaslan. Atölyeleri ve hep birlikte yola çıktığımız dostlanmı. öğrencilerimi anlatırken bende dur durak yok. Hiç- bir işi bu kadar sevmemiş- tim. Belki size bu heyecan fazla. abartılmış geliyor olabilir ama bugünlerde se- çim ve savaş çığlıklannı ka- pıda bırakıp, bir şeyler ya- ratmak için var gücümüzle çalıştığımız bu zamanlar bana çok iyi geliyor ve bil- diğiniz gibi her şeyi sizinle paylaştığım için, bu güzel, heyecan dolu saatleri de si- zinle paylaşıyorum. Siz de vakit geçirmeden kendinize bir atölye kurun ve şu tek- düze yaşam sıkıcı olmaktan çıJap, binbir renkJe donan- sın, az şey mi bu? [email protected] Dayanışma çağnsı• Baştarafı 1. Sayfada "Irak'ın toprak bütünlüğii ve siyasi birliğinin korunması her iki ülke bakımından da önem taşıyan bir husustur. Göriiş- mede bunu her iki lider de di- le getirme imkânı bulmuşlar- dır" açıklamasında bulundu. Ekonomik tşbirliği Teşkilatı (EÎT) 7. Devlet Başkanlan Do- ruk Toplantısı tstanbuPda ger- çekleştirildi. Devlet başkanlan- nın kendi ülkelerindeki sorunla- nnı anlathğı zirvede, EÎT Baş- kanlığı'nı Iran Cumhurbaşkanı Hatemi'den devralan Cumhur- başkanı Sezer, Afganistan'uı ye- niden yapılanmasına katkı çağn- sında bulundu. Toplantı sonunda ElT üyeleri Afganistan'a destek verecekJerini açıldadılar. Terörü kınayan Pakistan Devlet Başka- nı Müşerref de, KKTC halkmın yanında oldukJannı söyledi. Çırağan Palas Kempınskı Ote- li'nde başlayan zirvede besme- le çekerek İconuşmasına başla- yan tran Cumhurbaşkanı Hate- mi, "Bizler dünyada yine böl- gemizde bir tehdit altındayız. Bunun mantık ve düşünce çer- çevesinde halledilmesini bek- lemekteyiz" dedi. Terorizmin dünyanın bütün kaynaklannı kullanarak yok edilmesi gereken bir kötûlük olduğunu dile getiren Hatemi, konuşmasını şöyle sûr- dürdü: "Biz banş içinde yaşa- malıyız. Günümüzde bütün dünya ve bölgemiz son derece tehlikeli bir girişimle karşı karşıya, tek yönlü bir girişim yine gerginlik yaratmaktadır. Filistin insanlan yeni zorluk- larla karşı karşıyadır. Tek yan- lı yaklaşım tabii ki bir çelişki- dir. Özgür ülkeier banşı kur- mak ve banşı sürdürmek iste- mektedir. Dolayısıyla bizler I- rak'a karşı herhangi bir tek ta- raflı harekâta karşıyız. Ulusla- rarası taahhütler v e BM karar- lanna uymak gerekmektedir." Hatemi daha sonra başkanlığı Sezer'e de\Tetti. Sezer, Türki- ye'nin de\Taldığı bu önemli so- rumluluğu gerektiği biçimde ye- rine getirebilmek için her türlü çabayı göstereceğini söyledi. Daha sonra Anadolu Ajansı ve İ S T A N B U L B İ L D İ R İ S İ tSTANBUL (AA) - Ekonomik tşbirliği Teş- kilatı (EÎT) 7. Devlet Başkanlan DorukToplan- tısı'na katılan 10 üye ülke, bundan sonra yapı- lacaklan içeren îstanbul Bildirisi'ni kabul etti. Bildirinin ana hatlan özetle şöyle: ^ EÎT'in amaç ve hedeflerine ulaşma taah- hüdü yinelenmiştir. Bu bağlamda ticaret ve ya- tınm, taşımacılık ve iletişim, enerji, madencilik ve çevre, tanm ve uyuşturucu maddeler konu- lannda IzmirAntlaşması'nda öngörülen çok ta- raflı işbirliğinin daha da geliştirilmesi kararlaş- tınlmıştır. ^ Afganistan'ın yeniden imanna ilişkın EÎT'nin katkıda bulunması kararlaştınhTiıştır. •/ EÎT'nin bulunduğu coğrafyada üye ülke- lerin ekonomik gelişmelerinin sağlanması ama- cıyla hazırlanan proje ve programlann uygulan- masında özel sektörün de devreye sokuhrıası ar- zusuna yer verümiştir. %/ EÎT bünyesinde hazırlanan Transit Ticaret Anlaşması ile Transit Taşımacılık Çerçeve An- laştnası'nın bir an önce uygulamaya konulma- lan gereksinimi dile getirilmiştir. • Ticaretin serbestleştiribrıesinin önemine değinilerek, ElT üyesi ülkelerde tarife ve tarife dışı engellerin tedricen azalülmasını öngören Ticaret Anlaşması'nın bir an önce imzaya hazır aşamaya getirilmesi istenmiştir. • Îstanbul-Tahran-Türkmenabad-Taşkent- Almatı güzergâhında düzenli konteynır tren se- ferleri ile yolcu tren deneme seferinin başlama- sından duyulan memnuniyet vurgulanmış, bu gelişmenin bölgesel işbirliğinin geliştirümesin- de somut bir başan olduğu belirtilerek, bölge- de turizmin ve ticaretin gelişmesine yol açması temenni edilmiştir. • EÎT ile Islam Kalkınma Bankası arasmda üye ülkelerin elektrik sistemlerinin birbirlerine bağlanması alannıda ve enerji petrol işbirliği eylem planına yönelik çalışmada kaydedilen ge- lişmeden büyük bir memnuniyet duyulduğu vurgulanmışür. îstanbul Bildirisi'nde, EÎT ile Uluslararası Ti- caret Merkezi'nin işbirliği ve Türkiye'deki ilgi- li kurum ve kuruluşlann katkılanyla 7. Devlet Başkanlan Doruk Toplantısı kapsamında ger- çekleştirilen îş Forumu'nun yapümasından bü- yük bir memnuniyet duyulduğu ifade edilerek, bu çabanın somut sonuçlar vermesi temenni edildı. TRT dışındaki başına kapalı ger- çekleştirilen oturumda bir ko- nuşma yapan Sezer, EÎT'in Af- ganistan'ın yeniden yapılanma- sına yönelik çalışmalara somut katkılarda bulunmasını içtenlik- le istediklerini söyledi. Son 20 yıl içinde dünyanın küreselleş- me sürecinden geçtiğini ve bu ol- gunun sürekli ivme kazandığını belirten Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öeştişim ve bilişim teknolojilerinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler. serma- yenin ulusal sınırian aşarak y- er değiştirmesi, uluslararası ilişkilerde karşılıklı bağımuhğı ve dayantşmayı zorunlu kıl- maktadır. Küreselleşme süreci- nin sağladığı olanaklardan et- kiü biçimde yararlanmak ve bu sürecin olumsuz yönlerinden olabildiğince az etkilenmek için bölgestl ekonomik işbirliği dü- zenekleri çerçevesinde ilişkile- rimizi daha da geliştirmemiz gerektiğine inanıyoruz," Sezer. örgütün yeni üyeleri arasındaki Afganistan'ın özel bir konumda olduğunu belirterek, Afganistan'da kalıcı bir banşın kuruhnasının bölge banşı kadar dünya banşına da önemli katkı sağlayacağını söyledi. Sezer, EÎT'in, Afganistan'ın yeniden yapılanmasına yönelik çalışma- lara somut katkılarda bulunma- sını istedi. Orgütün zengin doğal kaynaklara ve geniş olanaklara sahip olmasına karşın üyelerinin beklentilerini karşılamakta ye- tersiz kaldığı yolunda eleştiriler yapıldığını anımsatan Sezer, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Bu eleş- tirilerde haklılık payı bulun- duğu yadsınamaz. Etkin ve ve- rimli bir örgüt, üye ülkelerinin gönenç düzevinin arttırılması- na ve bölgede banş ve istikra- ra kalıcılık kazandınlmasma olanak verecektir." Hatemi de, Afganistan'ın ye- niden yapılandınlması için oluş- turulmasına karar verilen özel fonun da hayata geçirilmesi ge- rektiğini bildırdi. Terorizm konuşuldu Bu konuşmalardan sonra top- lantıya katilan üye ülkelerin dev- let başkanlanna alfabetik sıraya göre söz verildi. îlk sözü alan Af- ganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Afganistan'ın yeniden Çırağan Sarayı'nda başlavan EÎT toplantısının ardından toplu fotoğraf çektirildi. Sezer, EtT Başkanhğı'nı Hatemi'den devraldı. (REUTERS) yapılandınlmasının bölgedeki banş ve istikrar için çok önemli olduğuna dikkat çekti. Hamid Karzai, EÎT ve bölge ülkelerini uyuşturucu belasının önlenme- sinde işbirliğine çağırdı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Azerbaycan'ın son birkaç yıldır aynlıkçılık ve terorizme kârşı bütün olanakla- nyla mücadele verdiğini dile ge- tirdi ve Ermenilerle işbirliğinin ancak Dağlık Karabağ sorunu- nun çözüme kavuşturulmasıyla gerçekleştirilebileceğini söyledi. Aliye\; teröre karşı mücadelenin bütün ülkelerin ortak faaliyetle- rini gerektirdiğini vurguladı. Pakistan De\ let Başkanı Mü- şerref, zirvenin modern medeni- yetin tarihi bir dönemecinde ya- pıldığına işaret etti. Terorizmin her türünü kınadıklannı belirten Müşerref, Hindistan ile yaşadık- lan gerginliği de anlatarak iki ül- ke arasında yaşanan gerginliğin çatişmaya dönüşmesi korkusu- nun yaşandığım ifade etti. Azer- baycan'ın Dağlık Karabağ böl- gesindeki şiddeti de kınayan Per- vez Müşerref, sözlerini şöyle ta- mamladı: u Biz Azeri halkının yanındayız. Aynı şekilde KK- TC halkının yanmdayız." Kazakistan Dışişleri Bakanı Kasım Cömert Tokayev, teşki- latın yeni bir şekilde gelişmesi ve stratejisini gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Askar Akayev de, ülkesinin top- raklannı antiterör koalisyonuna açfağım bildirdi. Tacikistan Cumhurbaşkanı tmamali Rahmanov ise üye ül- keler arasındaki ulaşhrma, ener- ji ve elektrik şebekelerinin bir- leştiribnesi konulanndaki işbir- liğine işaret etti. Özbekistan Meclis Başkanı Erkin Halilov da, toplantının u- laştırma, enerji, ticaret, yatınm ve birçok konudaki işbirlÜderine ivme katacağım söyledi. ABD Ermenîstan'ı koruyorWASHINGTON (ANKA) - George Bush yönetimi, ABD'deki seçimler öncesi Er- menistan lehindeki çabalannı yoğunlaştırdı. ABD Dışişleri Müsteşan Richard Armitage, Temsilciler Meclisi'ne gönder- diği mektubunda Türkiye'yi Er- menistan ile ilişkiler kurması için zorlarken sınır kapısım aç- ması için cesaretlendirdiğini de söyledi. Armitage, mektubunda aynca, "ABD'nin Ermenis- tan'ın Dünya Ticaret Örgü- tü'ne karilması konusunu bir öncelik yapmaya hazır oldu- ğunu" dk bildirdi. ABD Dışışlen Bakanlığı'nda Bakan Coh'n Powell'dan sonra en yetkıli kişi olan Armitage, Temsilciler Meclisi'nin Türki- ye'de nitelikli sanayı bölgeleri- nin kurubnasına olanak sağla- yacak yasal düzenlemelere on- ay vermesinden önce gönderdi- ğı mektupta, Bush yönetiminin Ermenistan lehindeki çabalara dikkat çekti. Armitage, söz ko- nusu yasal düzenlemelere tepki gösteren Ermeni lobisini yatış- tirmaya yönelik olduğu belirti- len mektubunda Bush yöneti- minin Ermenistan ile ekonomik ve kültürel ilişkileri kurması için Türkiye'yi zorladıklannı da kaydederek "Bu yöndeki bir adımın.hemTürkiye'ninhem Ermenistan'ın ekonomik ge- lişmesini teşvik edeceğine ina- nıyoruz" diye yazdı. Armitage, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın ABD Ticaret Temsilciliği ile ko- ordinasyon içerisinde smır ka- patıhnasının her iki ülke üzerin- deki ekonomik etkilerine ilişkin olarak hazırlayacağı raporun 31 Mart 2OO3'e kadar Kongre'ye sunulacağmı da bildirdi. Türkiye kendi raporunu hazırlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB Komisyonu'nun Türkiye 2002 îlerleme Rapo- ru'nun açıklanmasımn ardın- dan, Türkiye de kendi raporunu hazırlıyor. AB Genel Sekreterli- ği (ABGS), Iç Koordinasyon Komitesi'ne (ÎKUK) üye 56 ka- mu kurum ve kuruluşunun kat- kılanyla hazırlanacak raponı AB Komisyonu'na sunacak. ÎKLTC'a üye kamu kurum ve kuruluşlannın üyeleri, AB Ge- nel Sekreterliği'nde Genel Sek- reter Volkan Vural başkanlığın- da toplandı. Edinilen bilgiye gö- re, toplantıda AB Komisyo- nu'nun raporu ve strateji belge- si detaylı olarak değerlendirilir- ken ahlacak adunlar ve yapıla- cak çalışmalar masaya yatınldı. îki saat süren toplantida, ku- rumlardan rapordaîci eksiklikler ve beklentilere ilişkin görüş alı- nırken 17 Ekim akşamına kadar Îlerleme Raporu'na ilişkin de- ğerlendirmelerini yazılı tamam- lamalan istendi. ABGS, bu çerçevede, AB Ko- misyonu'nun yeni yılda suna- cağı yeni Katılım Ortaklıgı Bel- gesi'ne ışık tutması amacıyla, AB Komisyonu'na bir rapor gönderecek. ABGS'nin raporu bir hafa ya da 10 gün içinde ta- mamlaması bekleniyor. Hizbııllah eylem peşindeH Baştarafı 1. Sayfada da, güvenlik güçlerinin operas- yonlan sonucu ağır darbe yiyen örgütün prestij kaybını önlemek için çalışmalanna hız verdiği be- lirtildi. Tespitlere göre, örgüt içi birlikteliğin güçlendirihnesi ça- lışmalannın yanı sıra örgütte baş gösteren maddi sıkıntının aşıl- ması için köylerde ramazan ayı ile birlikte "zekât" adı altinda para toplanacak. Örgüt içi sıkın- tılann aşılması. sempatizanlara moral kazandınlması için silah- lı eylemlere dayalı radikal ön- lernler alınacak. Orgütün eylem grubu içerisin- de yer alan militanlann bazı il emniyet müdürlüklerinin giriş- çıkışını gözledikleri, bununla is- tihbarat toplamayı amaçladıkla- n saptandı. Örgütün özellikle mensuplarmı kaybettiği illerde emniyet birimlerine yönelik "intikam" saldınsı düzenleye- bileceği kaydedildi. Operasyonlar nedeniyle bazı illerde bannması güçleşen örgüt üyelerinin, eylem yapılması dü- şünülen başka illere kaydınla- rak askeri kanadın takviye edil- mesinin kararlaştınldığı belir- lendi. Bu arada örgütün güç kaybet- mesinden faydalanan muhalif grubun ise çalışmalannı hızlan- dırarak Iranlı bazı gruplarla iliş- kiye geçtiği ve örgütü diriltmek için yeni bir oluşum yaratmaya çalıştıklan saptandı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada şamındaki istikrarın başlıca göstergelerinden bi- ri emeklilerdir. Onların uzun çalışma yaşamı son- rası sağlıklı bir emekhlik dönemine kavuşması, halen çalışmakta olanlan da olumlu etkileyecek- tir. Seçime giderken iktidar adayı partilerin temel konularda çözüm önerileri getiremediğini, daha çok polemiklerle sandığı doldurmaya çalıştığını görüyoruz. Esnaftan memura, işçiden çiftçiye kadar toplumun hemen tüm kesimlerini ilgilen- diren sosyal güvenlik konusu da bunların başın- da geliyor. Partilerin gerçek gündemine sokabilmek dile- ğiyle emeklilerin genel görünümünü masaya ya- tıralım... Üç temel sorun dikkati çekiyor: 1- Emeklı Sandığı, SSK ve Bağ-Kur arasında aynmcılık yapılıyor. 2- Bu kurumlann kendi içinde yılların getirdiği kamburlar var. 3- Emekliler arasındaki uçurum giderek derin- leşiyor, kabul edilemez bir hal alıyor. Işçi Emeklileri Derneği'nin yaptığı bir araştır- maya göre; Hazine, Emekli Sandığı'na Bağ- Kur'un 2, SSK'nin ise 9.5 katı yardım yapıyor. Her şey bir yana, bu kurumlann yardımlık hale gel- mesi üzücü. Ancak iş bu noktaya varmışsa, Ha- zine'nin daha adil davranması gerekmez mi? SSK ve Bağ-Kur'un kendi içindeki dengeleri ise ne yazık ki iç açıcı değil. Genel sosyal gü- venlik dengeleri gereği, bir emekliye karşılık en az 5-6 prim ödeyenin bulunması gerekir. Bizde bu rakam adım adım eriyor. önceki yıl SSK'de 3 civarındaydı. Son olarak 2 SSK çalışanı bir emekliye bakıyor. Durum böyle olunca, SSK işin kolayına kaçı- yor. Kayıtdışı çalışmayı ortadan kaldırıp primi olabildiğince yaymak yerine primleri yükseltiyor. Bunu ödemekte zorlanan işyeri sahipleri kayıt- dışına kaçıyor. Sarmal düğümü arttırıyor. Borç batağı içindeki SSK ve Bağ-Kur'un çok sıfırlı alacakları ise neredeyse sıfırlanmış durum- da. Defterin kapağını açmaya cesaret eden yok! Emeklilik Genel Müdürlüğü Konunun kamuoyunu en çok inciten yanına geçelim... Emeklilerin arasındaki uçurum 8 kata kadar çıktı. Çalışma barışına önem veren top- lumlar bu farkın 3'ün üzerine çıkmamasına özen gösteriyoriar. Kamu çalışanları için yapılan son düzenleme ile en düşük memur emeklisinin maaşı 354 mil- yon lira oldu. Işçı emeklilerinin ise 242 milyon- da kaldı. En yüksek memur emeklisinin maaşı 2 milyar 100 milyon lira, en yüksek işçi emeklisi- nin maaşı ise 466 milyon lira. Bu rakamlan karşılaştırarak memurun işçiden daha iyi olduğunu söylemiyoruz. Genel ortala- ması 500 milyon liranın altinda olan memur emeklisinin de durumu pariak değil. Işçi emek- lileri için 100 milyon liralık bir iyileştirmeye git- meye niyetlenme niyeti ise Hazine'den IMF'ye kadar bütün duvarlara çarptı. Memur emeklileri arasındaki bir başka yarala- yıcı durum da şu: Bir kamu kuruluşunda memur olarak çalışı- yorsunuz. Emeklilik süreniz dolduğunda başvu- runuzu yapıyorsunuz ve 400-450 milyon lira do- layında bir emekli maaşıyla yeni düzeninizi kur- maya çalışıyorsunuz. Hemen yanınızda yıllarca birlikte görev yaptığınız kişi de aynı durumda... Ancak o, bir yöntemini buluyor ve emekliliğine 6 ay kala, böylesi durumlar için boş bırakılan bir genel müdüriük koltuğuna geçiyor. Süre dolun- ca, genel müdüriük pozisyonundan ortalama 1.2-1.5 milyar emekli maaşıyla yeni yaşamına başlıyor... Emeklilik Genel Müdürlüğü! Ne yazık ki pek çok kurumda yaygın olan bu durum, çalışanlar arasında devlete olan güveni de etkiliyor... DPT'nin istatistiklerine göre, Türk insanının ömrü 19 yıl uzamış, ortalama 68.55 yıla çıkmış... Uzar tabii, emekliler sürekli çile doldurmaya çalışıyor, dolmayıncaömüruzuyor... İşin karami- zahı bir yana, çileli yaşamdan bir türlü fileli ya- şama geçemeyen emeklilere "seçimlik" bakma- mak; tüm siyasilerin, yönetim erkini elinde bu- lunduranların borcu ve geleceği! [email protected] BM'nin deprem raporu istanbuVda 55 bin kişi ölür I Baştarafı 1. Sayfada raporda, 21 büyük şe- hirde meydana gelebi- lecek şiddetli deprem- lerin bina, toprak ve altyapı üzerindeki ola- sı etkisi yer alıyor. Ra- poru hazırlayan bilim adamlan. bu verilere dayanarak ölü sayısı hakkında yorumda bu- lundu. Buna göre, nü- fusu 15 milyon olarak hesaplanan îstan- bul'daki binalann ço- ğunun inşasmda kural- lar dikkate alınmadığı için, bu kentteki ölü sayısı 55 bin olarak tahmin edildi. Depremlerde, sar- sıntının değil, yıkılan binalann insanlann ölümüne neden oldu- ğu belirtilen raporda, Nepal'in Katmandu kentinde bir okulda okuyan ögrencinin şiddetli bir depremde öhne olasılığının, Ja- ponya'nın Kobe ken- tindekı öğrenciden 400 kat fazla olduğu kaydedildi.Raporda, depreme karşı en ha- zırlıklı ülkeier arasın- da olan Japonya'nın başkenti Tokyo'da bek- Ienen büyük depremin 10 bin kişinin ölümüne neden olabileceği be- lirtildi. ABD'nin Kaliforni- ya eyaletinde de büyük bir depremin beklendi- ği, ancak halkın tüm uyanlara ve hafif ve orta şiddetteki deprem- lere ragmen hazırlık yapmadığı ifade edilen raporda, eyaletteki son depremin 1906>ılında 2 bin kişinin ölümüne neden olduğu hatırla- tıldı. O dönemde, San Francisco ve Los An- geles'ta çok katlı bina- lann bulunmadığı ve otoyollann çok katlı ol- madığı kaydedilen ra- porda, trafiğin yoğun olduğu saatlerde dep- rem olması halinde Los Angeles kentinde 15 bin kişinin öleceği, 50 bin kişinin de ağır yaralanacağı tahmini yer aldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear