Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15EKİM2002SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Bölg>esel Kürt Paıiamentosu açıldı, anayasa taslağı
açıklandı. Başbakan Ecevit "İş çığınndan çıktı, Kuzey
Irak'ta kabul edemeyeceğimiz bir dunım ortada, sava-
şa sürükleniyoruz" dedi.
Aşiret reislerinin Kürt anayasasında Sevr'e atıfta bu-
lundukJarına, ABD'nin Türkiye'yi savaşa sokabilmek
tçin Kuzey Irak'taki son gelişmeleritezgâhlamışolabi-
leceğine değındi.
Irili ufaklı onca partıden acayip tık'lamalar geldi.
Türkîye'nin ABD çıkarları doğrultusunda savaşa gir-
memesi genel bir istek. Halk böyle istiyor, savaş da-
vullannı işitmezlikten mi geliyor? On yıla yakın hükü-
mette bulunan ANAP lideri Mesut Yılmaz, işine geldi-
ği zaman anımsadığı Turgut Özal'ın 1991 politikaları-
na sarıldı.
2. Bush seferine katılmamızı savunuyor.
Içinde olsak da olmasak da "savaşın bizi olumsuz et-
kileyeceğini" 1991 modeli bir gerekçeyle karşı çıkıyor.
Ya Ismail Cem'in Ecevit'i eleştiren sözleri ne anla-
ma geliyor:
"Bu iş böyle sürüklenmekle olmaz. Savaşa sürüklen-
mek ne demek?" diye soruyor.
• • •
Bu değeriendirmeyi devlet umuru görmeyen bir si-
yasetçi yapsa hadi neyse. Ama değerlendirme en az
beş yıl Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan Cem'den
geliyor. 0 Cem ki, ABD ile yıllarca sıkı fıkı ilişkiler sür-
dürdü. Kuzey Irak'taki oluşmalar, Amerika'nın Bağdat
kâbusu, bakanlığı döneminde de ön sıradaydı.
Oysa değişen fazla bir şey yok. Dünün politikalan bu-
gün yeni gelışmelere uyduruluyor.
Türkiye'ye "sürüklene sürüklene bir hal olduğunu"
söyleyemeyeceklerin başında, yıllardır yönetimde bu-
lunan -görünen köy kılavuz istemez- 3 Kasım'da halk
oylanyla en az dört yıl istirahata çekilecekler geliyor.
• • •
Bir "ortak" savaşa katılmayı istiyor, yönetimin ön sı-
ralarında oturan bir bakan, eleştiri oklannı Başbakan'a
yöneltirken ne yapmamız gerektiğinı söylemiyor.
Tek başına ıktidar düşleri gören CHP Genel Başka-
nı Deniz Baykal, bu hükümetin bir askeri harekât is-
temesinin kabul edilemeyeceğini, olası bir askeri ha-
rekâtın "seçimden sonraki yeni hükümete ve parla-
mentoya bırakılmasını" öne sürüyor. Oldubittilerin söz
konusu olduğu günlerden geçiyoruz.
Baykal neredeyse Bush'tan savaşı seçimlerden
sonra gelecek parlamentoya ve... ne zaman işbaşı ya-
pacağı bilinmeyen hükümete bırakmasını istiyor!
Kuzey Irak konusunda, Irak savaşında oysa Türki-
ye'nin "bir devlet politikası" var. Var olmasına var da;
ulusal partilerimiz bu politikayı sen-ben anlayışına bağ-
layan bir hava içinde.
Kısacası partilerden Ecevit'e günlerdir destek veren
tek bir konuşma yok!
Ama eleştirilerimizden sık sık nasibini alan AKP'nin
"başbakan adayı" partinin Genel Başkan Yardımcısı
Abdullah Gül; alanlarda uçuk konuşmalar yaparken,
"bizi idare eden ayakta duramayanlann 'garip garip'
şeyler" söylediğini vurgulayan Genel Başkan RTE'ye
karşın:
"Tek başına Başbakan Ecevit'in tepkisi ve sesiyle ye-
tinmememiz lazım geldiğini" açıklıyor.
Üstelik seçim sonrası iktidar sorumluluğunu üstlen-
me olasılığı yüksek bir parti olduklannı söyleyerek... Üs-
tüne üstlük, ötekiler gibi savaşa katılmamızı isteyenle-
rin, eleştiri oklannı Ecevit'e çeviren "eskidostlar"m akıl-
larından geçmeyen bir öneriyi ön plana çıkararak...
"Seçim ortamında olmamıza karşın gerekirse partile-
hn katılımıyla bir Irak zirvesinin toplanmasım" öne-
rerek...
Dünkü iktidar sahiplerinin geçmişlerine ters düşen
davranışlarıyla, olası bir iktidarın başıyla bir altı arasın-
daki derin uçuruma bakarak insanın:
Yarabbi, sen aklımızı koru diyesi geliyor!
Seçim ve savaş
çığlıklarının uzağında
• Baştarafı Arka Sayfada
dar ıslanacak, görelim ba-
kalım.
Eskiler kendi tutku yol-
culuklanna gömülürken,
yeni başlayanlar heyecan
içindeler. Büyük kareli def-
terleraçılmış. kalemlerinu-
cu sivriltilmiş, hepsi benim
ağzımdan çıkacak sözleri
kaydetmeye kararlı. Ama
yağma yok. Bu işi biz hep
birlikte yapıyoruz. sadece
ben konuşmayacağım, her-
kes konuşacak, herkes ya-
şam karşısındaki tavnnı be-
lirtecek. herkes kendi kapa-
sitesinin sınırlannı zorlaya-
cak. kendinin ne türlü zen-
ginliklerle donanmış oldu-
ğunu fark edecek!
Bu arada ben, muhteşem
saatler geçireceğim. Seçim
mi var. bu saatlerde ilgilen-
miyorum. Genç Parti'nin
seçim kampanyasını hazır-
layan ünlü rekJamcı Ali Ta-
ran'mış, olabilir ama du-
run bir dakika. işte tüm
atölyenin tartışacağı birko-
nu daha çıktı. Meslek etiği.
Ali Taran gerçekten meslek
etiğine uygun mu davranı-
yor? Ona dâhi diyorlar, ne-
dir dâhilik? Atom bombası-
nı bulan dâhi olabiür ama
onu bir savaş aracına dö-
nüştürenler dâhi sıfatını ne
kadar hak ediyorlar? Dün-
yanın yüzyıllardır tartıştığı
bir konu bu. tam bizim atöl-
yeye göre. Hatta doktor Ne-
vin, şimdilerde annesine
baktığı için atölyeye gele-
miyor. yakında başlayacak,
bu konudan mutlaka bir kı-
sa film çıkanr.
Nurgül'ün bu yıl mutla-
ka iki kısa film yapması ge-
rekiyor. Çünkü Nurgül In-
giltere'de bir sinema oku-
lunda okumak istiyor, ha-
yattaki amacı bu. Oraya
elinde iki kısa filmle gider-
se şansı çok daha açık ola-
cak. Kolay değil, her yıl
dünyanın her yerinden yüz-
lerce yönetmen adayı sine-
ma okullannın kapısına da-
yanıyor. Acımasız bir reka-
bet var, kıran kırana. Nur-
gül'ün bu yıl çok çalışması
gerek. Atölye ona yardıma
hazır, Gülen Hanım da
dördüncü kez oyunculuk
yapmaya hazırlanıyor, bu
nedenle bir an önce kata-
rakt ameliyatı oldu, yakm-
da keyif aldığı işlere döne-
bihr.'
Bu atölyelerde kimsenin
hasta olmaya hakkı yok.
Çahşmama hakkı yok. Ya-
pamadım, edemedim deme
hakkı yok. Benim de. Ca-
ner bugûnlerde çok endişe-
li dolaşıyor. Geçen yıl" Ya-
şananlar" adlı kısa filmıni
yaptıktan sonra bu işin hem
zorluğunun hem keyfinin
fena halde farkına vardı.
Şimdi bir belgesel peşinde,
şimdiden her an bir şeyler
düşünüyor, tam bir arşivci
oldu çıktı. Ne bulsa belge-
seli için biriktiriyor. Ona da
yardım etmek gerek, en iyi-
si Zeynep Hanım ı ona
yardımcı vermek. Zeynep
Hanım'ın halledemeyeceği
hiçbir iş yok. Giremeyece-
ği hiçbir yer yok, gönlünü
yapamayacağı hiç kimse
yok. Zeynep Hanım'a işle-
ri ver. sonra arkana yaslan.
Atölyeleri ve hep birlikte
yola çıktığımız dostlanmı.
öğrencilerimi anlatırken
bende dur durak yok. Hiç-
bir işi bu kadar sevmemiş-
tim. Belki size bu heyecan
fazla. abartılmış geliyor
olabilir ama bugünlerde se-
çim ve savaş çığlıklannı ka-
pıda bırakıp, bir şeyler ya-
ratmak için var gücümüzle
çalıştığımız bu zamanlar
bana çok iyi geliyor ve bil-
diğiniz gibi her şeyi sizinle
paylaştığım için, bu güzel,
heyecan dolu saatleri de si-
zinle paylaşıyorum. Siz de
vakit geçirmeden kendinize
bir atölye kurun ve şu tek-
düze yaşam sıkıcı olmaktan
çıJap, binbir renkJe donan-
sın, az şey mi bu?
seyrey1eisil@yahoo.com
Dayanışma çağnsı• Baştarafı 1. Sayfada
"Irak'ın toprak bütünlüğii ve
siyasi birliğinin korunması her
iki ülke bakımından da önem
taşıyan bir husustur. Göriiş-
mede bunu her iki lider de di-
le getirme imkânı bulmuşlar-
dır" açıklamasında bulundu.
Ekonomik tşbirliği Teşkilatı
(EÎT) 7. Devlet Başkanlan Do-
ruk Toplantısı tstanbuPda ger-
çekleştirildi. Devlet başkanlan-
nın kendi ülkelerindeki sorunla-
nnı anlathğı zirvede, EÎT Baş-
kanlığı'nı Iran Cumhurbaşkanı
Hatemi'den devralan Cumhur-
başkanı Sezer, Afganistan'uı ye-
niden yapılanmasına katkı çağn-
sında bulundu. Toplantı sonunda
ElT üyeleri Afganistan'a destek
verecekJerini açıldadılar. Terörü
kınayan Pakistan Devlet Başka-
nı Müşerref de, KKTC halkmın
yanında oldukJannı söyledi.
Çırağan Palas Kempınskı Ote-
li'nde başlayan zirvede besme-
le çekerek İconuşmasına başla-
yan tran Cumhurbaşkanı Hate-
mi, "Bizler dünyada yine böl-
gemizde bir tehdit altındayız.
Bunun mantık ve düşünce çer-
çevesinde halledilmesini bek-
lemekteyiz" dedi. Terorizmin
dünyanın bütün kaynaklannı
kullanarak yok edilmesi gereken
bir kötûlük olduğunu dile getiren
Hatemi, konuşmasını şöyle sûr-
dürdü: "Biz banş içinde yaşa-
malıyız. Günümüzde bütün
dünya ve bölgemiz son derece
tehlikeli bir girişimle karşı
karşıya, tek yönlü bir girişim
yine gerginlik yaratmaktadır.
Filistin insanlan yeni zorluk-
larla karşı karşıyadır. Tek yan-
lı yaklaşım tabii ki bir çelişki-
dir. Özgür ülkeier banşı kur-
mak ve banşı sürdürmek iste-
mektedir. Dolayısıyla bizler I-
rak'a karşı herhangi bir tek ta-
raflı harekâta karşıyız. Ulusla-
rarası taahhütler v e BM karar-
lanna uymak gerekmektedir."
Hatemi daha sonra başkanlığı
Sezer'e de\Tetti. Sezer, Türki-
ye'nin de\Taldığı bu önemli so-
rumluluğu gerektiği biçimde ye-
rine getirebilmek için her türlü
çabayı göstereceğini söyledi.
Daha sonra Anadolu Ajansı ve
İ S T A N B U L B İ L D İ R İ S İ
tSTANBUL (AA) - Ekonomik tşbirliği Teş-
kilatı (EÎT) 7. Devlet Başkanlan DorukToplan-
tısı'na katılan 10 üye ülke, bundan sonra yapı-
lacaklan içeren îstanbul Bildirisi'ni kabul etti.
Bildirinin ana hatlan özetle şöyle:
^ EÎT'in amaç ve hedeflerine ulaşma taah-
hüdü yinelenmiştir. Bu bağlamda ticaret ve ya-
tınm, taşımacılık ve iletişim, enerji, madencilik
ve çevre, tanm ve uyuşturucu maddeler konu-
lannda IzmirAntlaşması'nda öngörülen çok ta-
raflı işbirliğinin daha da geliştirilmesi kararlaş-
tınlmıştır.
^ Afganistan'ın yeniden imanna ilişkın
EÎT'nin katkıda bulunması kararlaştınhTiıştır.
•/ EÎT'nin bulunduğu coğrafyada üye ülke-
lerin ekonomik gelişmelerinin sağlanması ama-
cıyla hazırlanan proje ve programlann uygulan-
masında özel sektörün de devreye sokuhrıası ar-
zusuna yer verümiştir.
%/ EÎT bünyesinde hazırlanan Transit Ticaret
Anlaşması ile Transit Taşımacılık Çerçeve An-
laştnası'nın bir an önce uygulamaya konulma-
lan gereksinimi dile getirilmiştir.
• Ticaretin serbestleştiribrıesinin önemine
değinilerek, ElT üyesi ülkelerde tarife ve tarife
dışı engellerin tedricen azalülmasını öngören
Ticaret Anlaşması'nın bir an önce imzaya hazır
aşamaya getirilmesi istenmiştir.
• Îstanbul-Tahran-Türkmenabad-Taşkent-
Almatı güzergâhında düzenli konteynır tren se-
ferleri ile yolcu tren deneme seferinin başlama-
sından duyulan memnuniyet vurgulanmış, bu
gelişmenin bölgesel işbirliğinin geliştirümesin-
de somut bir başan olduğu belirtilerek, bölge-
de turizmin ve ticaretin gelişmesine yol açması
temenni edilmiştir.
• EÎT ile Islam Kalkınma Bankası arasmda
üye ülkelerin elektrik sistemlerinin birbirlerine
bağlanması alannıda ve enerji petrol işbirliği
eylem planına yönelik çalışmada kaydedilen ge-
lişmeden büyük bir memnuniyet duyulduğu
vurgulanmışür.
îstanbul Bildirisi'nde, EÎT ile Uluslararası Ti-
caret Merkezi'nin işbirliği ve Türkiye'deki ilgi-
li kurum ve kuruluşlann katkılanyla 7. Devlet
Başkanlan Doruk Toplantısı kapsamında ger-
çekleştirilen îş Forumu'nun yapümasından bü-
yük bir memnuniyet duyulduğu ifade edilerek,
bu çabanın somut sonuçlar vermesi temenni
edildı.
TRT dışındaki başına kapalı ger-
çekleştirilen oturumda bir ko-
nuşma yapan Sezer, EÎT'in Af-
ganistan'ın yeniden yapılanma-
sına yönelik çalışmalara somut
katkılarda bulunmasını içtenlik-
le istediklerini söyledi. Son 20
yıl içinde dünyanın küreselleş-
me sürecinden geçtiğini ve bu ol-
gunun sürekli ivme kazandığını
belirten Sezer, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Öeştişim ve bilişim
teknolojilerinde yaşanan baş
döndürücü gelişmeler. serma-
yenin ulusal sınırian aşarak y-
er değiştirmesi, uluslararası
ilişkilerde karşılıklı bağımuhğı
ve dayantşmayı zorunlu kıl-
maktadır. Küreselleşme süreci-
nin sağladığı olanaklardan et-
kiü biçimde yararlanmak ve bu
sürecin olumsuz yönlerinden
olabildiğince az etkilenmek için
bölgestl ekonomik işbirliği dü-
zenekleri çerçevesinde ilişkile-
rimizi daha da geliştirmemiz
gerektiğine inanıyoruz,"
Sezer. örgütün yeni üyeleri
arasındaki Afganistan'ın özel bir
konumda olduğunu belirterek,
Afganistan'da kalıcı bir banşın
kuruhnasının bölge banşı kadar
dünya banşına da önemli katkı
sağlayacağını söyledi. Sezer,
EÎT'in, Afganistan'ın yeniden
yapılanmasına yönelik çalışma-
lara somut katkılarda bulunma-
sını istedi. Orgütün zengin doğal
kaynaklara ve geniş olanaklara
sahip olmasına karşın üyelerinin
beklentilerini karşılamakta ye-
tersiz kaldığı yolunda eleştiriler
yapıldığını anımsatan Sezer, söz-
lerini şöyle sürdürdü: "Bu eleş-
tirilerde haklılık payı bulun-
duğu yadsınamaz. Etkin ve ve-
rimli bir örgüt, üye ülkelerinin
gönenç düzevinin arttırılması-
na ve bölgede banş ve istikra-
ra kalıcılık kazandınlmasma
olanak verecektir."
Hatemi de, Afganistan'ın ye-
niden yapılandınlması için oluş-
turulmasına karar verilen özel
fonun da hayata geçirilmesi ge-
rektiğini bildırdi.
Terorizm konuşuldu
Bu konuşmalardan sonra top-
lantıya katilan üye ülkelerin dev-
let başkanlanna alfabetik sıraya
göre söz verildi. îlk sözü alan Af-
ganistan Devlet Başkanı Hamid
Karzai, Afganistan'ın yeniden
Çırağan Sarayı'nda başlavan EÎT toplantısının ardından toplu fotoğraf
çektirildi. Sezer, EtT Başkanhğı'nı Hatemi'den devraldı. (REUTERS)
yapılandınlmasının bölgedeki
banş ve istikrar için çok önemli
olduğuna dikkat çekti. Hamid
Karzai, EÎT ve bölge ülkelerini
uyuşturucu belasının önlenme-
sinde işbirliğine çağırdı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Haydar Aliyev, Azerbaycan'ın
son birkaç yıldır aynlıkçılık ve
terorizme kârşı bütün olanakla-
nyla mücadele verdiğini dile ge-
tirdi ve Ermenilerle işbirliğinin
ancak Dağlık Karabağ sorunu-
nun çözüme kavuşturulmasıyla
gerçekleştirilebileceğini söyledi.
Aliye\; teröre karşı mücadelenin
bütün ülkelerin ortak faaliyetle-
rini gerektirdiğini vurguladı.
Pakistan De\ let Başkanı Mü-
şerref, zirvenin modern medeni-
yetin tarihi bir dönemecinde ya-
pıldığına işaret etti. Terorizmin
her türünü kınadıklannı belirten
Müşerref, Hindistan ile yaşadık-
lan gerginliği de anlatarak iki ül-
ke arasında yaşanan gerginliğin
çatişmaya dönüşmesi korkusu-
nun yaşandığım ifade etti. Azer-
baycan'ın Dağlık Karabağ böl-
gesindeki şiddeti de kınayan Per-
vez Müşerref, sözlerini şöyle ta-
mamladı:
u
Biz Azeri halkının
yanındayız. Aynı şekilde KK-
TC halkının yanmdayız."
Kazakistan Dışişleri Bakanı
Kasım Cömert Tokayev, teşki-
latın yeni bir şekilde gelişmesi
ve stratejisini gözden geçirmesi
gerektiğini söyledi.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı
Askar Akayev de, ülkesinin top-
raklannı antiterör koalisyonuna
açfağım bildirdi.
Tacikistan Cumhurbaşkanı
tmamali Rahmanov ise üye ül-
keler arasındaki ulaşhrma, ener-
ji ve elektrik şebekelerinin bir-
leştiribnesi konulanndaki işbir-
liğine işaret etti.
Özbekistan Meclis Başkanı
Erkin Halilov da, toplantının u-
laştırma, enerji, ticaret, yatınm
ve birçok konudaki işbirlÜderine
ivme katacağım söyledi.
ABD Ermenîstan'ı koruyorWASHINGTON (ANKA) -
George Bush yönetimi,
ABD'deki seçimler öncesi Er-
menistan lehindeki çabalannı
yoğunlaştırdı. ABD Dışişleri
Müsteşan Richard Armitage,
Temsilciler Meclisi'ne gönder-
diği mektubunda Türkiye'yi Er-
menistan ile ilişkiler kurması
için zorlarken sınır kapısım aç-
ması için cesaretlendirdiğini de
söyledi. Armitage, mektubunda
aynca, "ABD'nin Ermenis-
tan'ın Dünya Ticaret Örgü-
tü'ne karilması konusunu bir
öncelik yapmaya hazır oldu-
ğunu" dk bildirdi.
ABD Dışışlen Bakanlığı'nda
Bakan Coh'n Powell'dan sonra
en yetkıli kişi olan Armitage,
Temsilciler Meclisi'nin Türki-
ye'de nitelikli sanayı bölgeleri-
nin kurubnasına olanak sağla-
yacak yasal düzenlemelere on-
ay vermesinden önce gönderdi-
ğı mektupta, Bush yönetiminin
Ermenistan lehindeki çabalara
dikkat çekti. Armitage, söz ko-
nusu yasal düzenlemelere tepki
gösteren Ermeni lobisini yatış-
tirmaya yönelik olduğu belirti-
len mektubunda Bush yöneti-
minin Ermenistan ile ekonomik
ve kültürel ilişkileri kurması
için Türkiye'yi zorladıklannı da
kaydederek "Bu yöndeki bir
adımın.hemTürkiye'ninhem
Ermenistan'ın ekonomik ge-
lişmesini teşvik edeceğine ina-
nıyoruz" diye yazdı. Armitage,
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın
ABD Ticaret Temsilciliği ile ko-
ordinasyon içerisinde smır ka-
patıhnasının her iki ülke üzerin-
deki ekonomik etkilerine ilişkin
olarak hazırlayacağı raporun 31
Mart 2OO3'e kadar Kongre'ye
sunulacağmı da bildirdi.
Türkiye kendi raporunu hazırlıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - AB Komisyonu'nun
Türkiye 2002 îlerleme Rapo-
ru'nun açıklanmasımn ardın-
dan, Türkiye de kendi raporunu
hazırlıyor. AB Genel Sekreterli-
ği (ABGS), Iç Koordinasyon
Komitesi'ne (ÎKUK) üye 56 ka-
mu kurum ve kuruluşunun kat-
kılanyla hazırlanacak raponı
AB Komisyonu'na sunacak.
ÎKLTC'a üye kamu kurum ve
kuruluşlannın üyeleri, AB Ge-
nel Sekreterliği'nde Genel Sek-
reter Volkan Vural başkanlığın-
da toplandı. Edinilen bilgiye gö-
re, toplantıda AB Komisyo-
nu'nun raporu ve strateji belge-
si detaylı olarak değerlendirilir-
ken ahlacak adunlar ve yapıla-
cak çalışmalar masaya yatınldı.
îki saat süren toplantida, ku-
rumlardan rapordaîci eksiklikler
ve beklentilere ilişkin görüş alı-
nırken 17 Ekim akşamına kadar
Îlerleme Raporu'na ilişkin de-
ğerlendirmelerini yazılı tamam-
lamalan istendi.
ABGS, bu çerçevede, AB Ko-
misyonu'nun yeni yılda suna-
cağı yeni Katılım Ortaklıgı Bel-
gesi'ne ışık tutması amacıyla,
AB Komisyonu'na bir rapor
gönderecek. ABGS'nin raporu
bir hafa ya da 10 gün içinde ta-
mamlaması bekleniyor.
Hizbııllah eylem peşindeH Baştarafı 1. Sayfada
da, güvenlik güçlerinin operas-
yonlan sonucu ağır darbe yiyen
örgütün prestij kaybını önlemek
için çalışmalanna hız verdiği be-
lirtildi. Tespitlere göre, örgüt içi
birlikteliğin güçlendirihnesi ça-
lışmalannın yanı sıra örgütte baş
gösteren maddi sıkıntının aşıl-
ması için köylerde ramazan ayı
ile birlikte "zekât" adı altinda
para toplanacak. Örgüt içi sıkın-
tılann aşılması. sempatizanlara
moral kazandınlması için silah-
lı eylemlere dayalı radikal ön-
lernler alınacak.
Orgütün eylem grubu içerisin-
de yer alan militanlann bazı il
emniyet müdürlüklerinin giriş-
çıkışını gözledikleri, bununla is-
tihbarat toplamayı amaçladıkla-
n saptandı. Örgütün özellikle
mensuplarmı kaybettiği illerde
emniyet birimlerine yönelik
"intikam" saldınsı düzenleye-
bileceği kaydedildi.
Operasyonlar nedeniyle bazı
illerde bannması güçleşen örgüt
üyelerinin, eylem yapılması dü-
şünülen başka illere kaydınla-
rak askeri kanadın takviye edil-
mesinin kararlaştınldığı belir-
lendi.
Bu arada örgütün güç kaybet-
mesinden faydalanan muhalif
grubun ise çalışmalannı hızlan-
dırarak Iranlı bazı gruplarla iliş-
kiye geçtiği ve örgütü diriltmek
için yeni bir oluşum yaratmaya
çalıştıklan saptandı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
şamındaki istikrarın başlıca göstergelerinden bi-
ri emeklilerdir. Onların uzun çalışma yaşamı son-
rası sağlıklı bir emekhlik dönemine kavuşması,
halen çalışmakta olanlan da olumlu etkileyecek-
tir.
Seçime giderken iktidar adayı partilerin temel
konularda çözüm önerileri getiremediğini, daha
çok polemiklerle sandığı doldurmaya çalıştığını
görüyoruz. Esnaftan memura, işçiden çiftçiye
kadar toplumun hemen tüm kesimlerini ilgilen-
diren sosyal güvenlik konusu da bunların başın-
da geliyor.
Partilerin gerçek gündemine sokabilmek dile-
ğiyle emeklilerin genel görünümünü masaya ya-
tıralım... Üç temel sorun dikkati çekiyor:
1- Emeklı Sandığı, SSK ve Bağ-Kur arasında
aynmcılık yapılıyor.
2- Bu kurumlann kendi içinde yılların getirdiği
kamburlar var.
3- Emekliler arasındaki uçurum giderek derin-
leşiyor, kabul edilemez bir hal alıyor.
Işçi Emeklileri Derneği'nin yaptığı bir araştır-
maya göre; Hazine, Emekli Sandığı'na Bağ-
Kur'un 2, SSK'nin ise 9.5 katı yardım yapıyor. Her
şey bir yana, bu kurumlann yardımlık hale gel-
mesi üzücü. Ancak iş bu noktaya varmışsa, Ha-
zine'nin daha adil davranması gerekmez mi?
SSK ve Bağ-Kur'un kendi içindeki dengeleri
ise ne yazık ki iç açıcı değil. Genel sosyal gü-
venlik dengeleri gereği, bir emekliye karşılık en
az 5-6 prim ödeyenin bulunması gerekir. Bizde
bu rakam adım adım eriyor. önceki yıl SSK'de
3 civarındaydı. Son olarak 2 SSK çalışanı bir
emekliye bakıyor.
Durum böyle olunca, SSK işin kolayına kaçı-
yor. Kayıtdışı çalışmayı ortadan kaldırıp primi
olabildiğince yaymak yerine primleri yükseltiyor.
Bunu ödemekte zorlanan işyeri sahipleri kayıt-
dışına kaçıyor. Sarmal düğümü arttırıyor.
Borç batağı içindeki SSK ve Bağ-Kur'un çok
sıfırlı alacakları ise neredeyse sıfırlanmış durum-
da. Defterin kapağını açmaya cesaret eden yok!
Emeklilik Genel Müdürlüğü
Konunun kamuoyunu en çok inciten yanına
geçelim... Emeklilerin arasındaki uçurum 8 kata
kadar çıktı. Çalışma barışına önem veren top-
lumlar bu farkın 3'ün üzerine çıkmamasına özen
gösteriyoriar.
Kamu çalışanları için yapılan son düzenleme
ile en düşük memur emeklisinin maaşı 354 mil-
yon lira oldu. Işçı emeklilerinin ise 242 milyon-
da kaldı. En yüksek memur emeklisinin maaşı 2
milyar 100 milyon lira, en yüksek işçi emeklisi-
nin maaşı ise 466 milyon lira.
Bu rakamlan karşılaştırarak memurun işçiden
daha iyi olduğunu söylemiyoruz. Genel ortala-
ması 500 milyon liranın altinda olan memur
emeklisinin de durumu pariak değil. Işçi emek-
lileri için 100 milyon liralık bir iyileştirmeye git-
meye niyetlenme niyeti ise Hazine'den IMF'ye
kadar bütün duvarlara çarptı.
Memur emeklileri arasındaki bir başka yarala-
yıcı durum da şu:
Bir kamu kuruluşunda memur olarak çalışı-
yorsunuz. Emeklilik süreniz dolduğunda başvu-
runuzu yapıyorsunuz ve 400-450 milyon lira do-
layında bir emekli maaşıyla yeni düzeninizi kur-
maya çalışıyorsunuz. Hemen yanınızda yıllarca
birlikte görev yaptığınız kişi de aynı durumda...
Ancak o, bir yöntemini buluyor ve emekliliğine
6 ay kala, böylesi durumlar için boş bırakılan bir
genel müdüriük koltuğuna geçiyor. Süre dolun-
ca, genel müdüriük pozisyonundan ortalama
1.2-1.5 milyar emekli maaşıyla yeni yaşamına
başlıyor... Emeklilik Genel Müdürlüğü!
Ne yazık ki pek çok kurumda yaygın olan bu
durum, çalışanlar arasında devlete olan güveni
de etkiliyor...
DPT'nin istatistiklerine göre, Türk insanının
ömrü 19 yıl uzamış, ortalama 68.55 yıla çıkmış...
Uzar tabii, emekliler sürekli çile doldurmaya
çalışıyor, dolmayıncaömüruzuyor... İşin karami-
zahı bir yana, çileli yaşamdan bir türlü fileli ya-
şama geçemeyen emeklilere "seçimlik" bakma-
mak; tüm siyasilerin, yönetim erkini elinde bu-
lunduranların borcu ve geleceği!
ankcum@ttnet.net.tr
BM'nin deprem raporu
istanbuVda
55 bin kişi ölür
I Baştarafı 1. Sayfada
raporda, 21 büyük şe-
hirde meydana gelebi-
lecek şiddetli deprem-
lerin bina, toprak ve
altyapı üzerindeki ola-
sı etkisi yer alıyor. Ra-
poru hazırlayan bilim
adamlan. bu verilere
dayanarak ölü sayısı
hakkında yorumda bu-
lundu. Buna göre, nü-
fusu 15 milyon olarak
hesaplanan îstan-
bul'daki binalann ço-
ğunun inşasmda kural-
lar dikkate alınmadığı
için, bu kentteki ölü
sayısı 55 bin olarak
tahmin edildi.
Depremlerde, sar-
sıntının değil, yıkılan
binalann insanlann
ölümüne neden oldu-
ğu belirtilen raporda,
Nepal'in Katmandu
kentinde bir okulda
okuyan ögrencinin
şiddetli bir depremde
öhne olasılığının, Ja-
ponya'nın Kobe ken-
tindekı öğrenciden
400 kat fazla olduğu
kaydedildi.Raporda,
depreme karşı en ha-
zırlıklı ülkeier arasın-
da olan Japonya'nın
başkenti Tokyo'da bek-
Ienen büyük depremin
10 bin kişinin ölümüne
neden olabileceği be-
lirtildi.
ABD'nin Kaliforni-
ya eyaletinde de büyük
bir depremin beklendi-
ği, ancak halkın tüm
uyanlara ve hafif ve
orta şiddetteki deprem-
lere ragmen hazırlık
yapmadığı ifade edilen
raporda, eyaletteki son
depremin 1906>ılında
2 bin kişinin ölümüne
neden olduğu hatırla-
tıldı. O dönemde, San
Francisco ve Los An-
geles'ta çok katlı bina-
lann bulunmadığı ve
otoyollann çok katlı ol-
madığı kaydedilen ra-
porda, trafiğin yoğun
olduğu saatlerde dep-
rem olması halinde
Los Angeles kentinde
15 bin kişinin öleceği,
50 bin kişinin de ağır
yaralanacağı tahmini
yer aldı.