23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
>.». i, . .. ---> /•=!}• j* tınl \}\tr HUl »i nrlrtt^Wf<> ->-•' ^^i ^ rtkH ı>^ "«#><•«' M J O A j b MILLET ARTIK UYANDI... İĞİHAK ETTİĞİ HER ŞEYİ TEK TEK İSTİYOR HAK ETTİĞİ EĞİTİMİ İSTİYOR... HAK ETTİĞİ GELİRİ İSTİYOR... HAK ETTİĞİ HİZMETİ İSTİYOR... İĞİVE İSTEDİĞİ HER ŞEYİ ALACAK!.. 3 KASIMDA SANDIKTA ALACAK!.." OY PUSULASINDA GENÇ PARTİYİ BÖYLE GÖRECEKSİNİZ GENCPARTİ I GENÇ PARTİ CEM CEN6İZ UZAN OYUNUZU GENÇ PARTİ'YE VERMEK IÇIN MÜHRÜ BU YUVARLAĞA BASACAKSINIZ GENCPARTİ u- 15EKİM2002SALI EVET/HAYIR OKTAY AKBAL İnsanoğlunun DerinlikleriL Sovyet devrimınde yazarlar, "ruh mühendisleri" sa- yılırlardı. Mühendislik o yıllarda en başta gelen uğraş- tı. Yeni birtoplum düzenını, anlayışını kurmak, yerleş- tirmekti amaç... Koskoca ülkeyi yoksulluktan, bilgisiz- likten kurtarmak!.. Yazarlar, şairler, toplum mühendisleri olarak yeni in- sanı yaratacaklardı. Hesap böyleydi. Aradan yarım yüzyıl geçti. Bu iyi niyetli çabalar sonuç vermedi. Na- sıl Leningrad'ın adı yeniden Petersburg olduysa, na- sıl Lenin'in resımlerinin yerinı Çar Nikola aldıysa, o özlenen "yeni insan" bir türiü oluşturulamadı. Insanı değıştırmek, toplumu değıştırmek!.. Avrupa- lı olmayı uygarlık sanmak da bir yanılgı! Amerikalılık, Avrupalılık değil önemli olan! İnsan olmak, gerçek bir insan!.. "Biz insanın ceddiyiz" diye yazmıştı Anday.. "Gelecek, mutlu insanın" diye eklemiştı. Sonra, bu son dizeyi kaldırdı! Geleceğe güveni yok muydu? Si- ze sorsam, var mı gelecekten umudunuz?.. Kendini- zinkini değil, içinde yaşadığınız toplumun, bir parça- sı olduğunuz dünyanın?.. Anais Nin'in 'Günce'sıni arada bir okurum. Bir ya- zar, bir öncü, bir psıkolog... Hep sanatın içinde, ünlü yazarlarla birlıkte geçmış bir yaşamın insanı... New York'takı evinin penceresinden kente bakarken düşün- müş, bir 1934 gününde: "Yüksek genlim, ezici baskı içindeki kentlerde yaşayanlar, nasıl gerçek bir insan olabilirier." O günlerde uzman bir ruh hekiminın yanında çalışı- yormuş. Her gün hastalarla konuşa konuşa, onlann anlaşılır, anlaşılmaz dertlerini dınleye dinleye, varmış şu sonuca: "Bir ruh arkeoioğu oimak gerek." Insan- lan anlamak o kadar kolay bir şey değil! Nasıl ki top- rağın derinliklenndeeski uygarlıklann kalıntılannı çıkar- mak, geçmişin insanlannıtanımak için çalışıyorsak, in- sanoğlunun ruh derinliklerine de bir "arkeolog" ola- rak inilebılmeli! Romancı François Mauriac'a sormuşlar: "Hep ay- nı temayı, benzer konuyu ışliyorsunuz romanlannız- da..." Verdiği yanrt düşündürücü: "Aynı toprağı kazı- yorum, ama her defasında biraz daha derine ine- rek..." İnsan ruhunun derinliğinde ne var? Kazılar yapılır, jeolojik araştırmalar, toprağın en derinliklerine borular uzatılır, yeryağı çekilir. Petrol dediğımiz "yeryağı" için ınsanlar savaşır, bırbırinın toprağını kapmak ıster... Ya insanoğlunun derinlikleri? Kimseler bunu araş- tırmıyor! Yahya Kemal, "Insanlar aniaşıldı" demişti. Anlaşıldıkça karmakarışık oluyor: "Çözdükçe dolanı- yor" şarkıdaki gibi!.. llkçağlardan bu yana insanoğlunun büyük değişim geçirdiği, "uygar" olduğu söylenır. Bu bir aldatmaca değilse ne? Uygar Israil ulusu nasıl, uçakla, tankla kı- yıyor Arap halkına, hiç acıma duymadan!.. Nasıl, ABD uçaklan Afgan halkını bombalryor? Ba- ğımsız bir ülke olan Irak'ı istilaya kalkışıyor? Güçlü in- san her zaman güçsüzü yener. Siz istediğiniz kadar Anais Nin'in deyimıyle "ruh ar- keoioğu" olmaya çalışın, devrimler yapıp ruh mühen- disleri yetiştirin! Yıne de gerçek insanı, filozofların, şa- irterin özlediği insanı yaratamıyorsunuz! Yoksa Ziya Osman Saba'nın bir şiirinde dediği mi doğru: "Tanrım, sen yaratmadın insanlan." Seçimde Şenlik Var Vedat GUNYOL N asıl şenlik bu? Çok yakında gö- receksıniz, göre- ceğiz, seçim öncesinde ve asıl sonrasında nasıl şenlik olacağını... Seçim var ya, yakın- da, yakının yakınında, seçileceklerle seçecek- lerden oluşan ikili birbu- luşma, hop oturup hop kaldıran kıyasıya bir oy avını, oy tavını başlata- cak. Avın elebaşüan, seç- menler katında, birbirle- rini hiçimseyip, kendile- rini çoğumsayacaklar. Seçmen güruhunun, da- ha önceden zokayı yemiş olanlann yanında, zoka- yı yiyecekler meydanı dolduracak. îşte, asıl o zaman şenlik başlayacak. Bu şenliğin gözdeleri, yani milletvekili adayla- rı, kırmızı koltuk ve kat kat dünyalık düşleriyle kafayı bulmuşlar, biryan- da kürsülerden seçmen- lere seslenecekler, öte yandan seçmen diyoruz ya, bunlar seçmeyecek sadece oy kuDanacaJdar. Kim bu insanlar? Ingiliz filozofiı Herbert Spen- cer'in yetersizler ya da yeteneksizler topluluğu dediği gelmiş geçmiş tüm zamanların kalabalığı. Bu kalabalıkta bireyle- rin yeri yok, ne yazık ki. Aynı filozofabakıhrsa, bu niteliksiz kalabalığın seçeceği ınsanlarca ku- rulacak yönetimler de, niteliksiz ve yeteneksiz olacaklar, kendileri gibi, ister istemez. Şimdi bu söylediklen- miz açısından 3 Kasım seçimlerini düşünûrsek ne diyebiliriz. Günümüzde, ıktidar için oy toplamaya kalkı- şanlar, şeriatçılarla Ata- türkçülerden oluşmakta- dır. Niteliksiz topluluk, yani seçmen kalabalığı mı Türkiyemizin kade- rini saptayacak? Bu in- sanlann bir bölüğünün yani kökü fena halde ma- zide olanlann ve gelece- ği geçmişte arayanlann kuracağı hükümet, Ro- bespierre'in deyimiyle hükümetlerin en soysuzu olacaktır, çûnkü halkın kör inançlarmda, alışkan- lıklannda ve eski eğitime (yani bilim düşmanı din eğirimine) bağlılıkta bü- yük destek bulacaklar- dır. Asıl şenlik (kibunaka- ra şenlik diyelim), geri- cilerin yani çağdaş uy- garhk düşmanlannın se- çimden kazançh çıkma- lanyla başlayacaktır, evet başlayacaktır bilmiş ola- lım. PENDtK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2000550 Karar No: 2002200 Davacı Remziye Yılmaz tarafindan davalı Nun Yıl- maz aleyhine mahkememizde açılan boşanma davasının yapılan açık duruşmalan sonunda taraflann boşanmalan- na, müşterek çocuklan olan 1986 d lu Gülşah, 1988 d.lu Mine ve 1997 d.lu Gözde'mn velayetlerinın davacı anne- ye tevdijne karar venlmiştır. Verilen ışbu karann tarafıru- za tebhğinden itibaren 15 gün ıçensınde ıtırazlannız var- sa bıldınnenız ya da temyız etmek ıstiyorsanız bu süre içensinde temyız hakkınızı kullanmanız, aksı halde bu sürenin bitiminden itibaren ıtıraz ve temyiz etmedığinız sayılarak karann kesınleşeceginın bıhnmesı hususu Hat- boyu Caddesı, Dumankaya Sitesi. No:74 D 12 Pendik-ls- tanbul adresindekı davalı Nun Yılmaz'a teblıgat yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 11.09.2002 Basın 62900 PENCERE Gazete!.. Çocukluğumuzda bir laf vardı: "Bilmece, bulmaca.. Dil üstünde kaydırmaca!.." Gazeteler artık tepeden tırnağa bilmeceyle bul- macayla dolup taşıyorlar; milyonlarca işsizi sokak- lannda ne yapacağını bilmeden dolaşan bir ülke- de bulmaca cankurtaran... Al bir gazete.. Tepe tepe kullan!.. Bulmacayı çözmeye çalışırken boş saatler can sıkıntısının ne yelkovanına takılır ne de akrebine... Sayfa sayfa bilmece.. Sütun sütun bulmaca.. Bir elinde gazete.. Bir elinde kalem.. Ne Irak savaşı.. Ne seçim dalaşı.. Yaşam bir rüya.. Umurunda mı dünya.. • Bizim medya işini biliyor.. Mustafa Balbay'la konuşuyorduk, bilmece, bul- maca, derken konu güncel medyanın haberierine dayandı... Balbay: - llhan abi, dedi, bizim gazetelerde her sözüm ona haber, sanki bir bilmece!.. Yayımlanan konu niçin, neden, ne amaçla tezgâhlanmış, arkasında ne tuzak var, bileceksin!.. Bizim medyada bir devrime gerek var!.. Çöken bir ekonomınin girdisini çıktısını batan geminin mallan gibi paylaşmaya çıkanlann şama- tasında bütün gerçekler buharlaşıyor... • Peki, neyapmalı?.. Biri dedi kı: - Bu memleket biryolla düzelir, sahil-i selame- fe çıkanz.. - Nediroyol?.. - Savaş!.. - Yapma!.. - Milyonlarca ışsiz genç sokaklarda dolaşıyor, ba- tık bankalar devletin sırtında, IMF ekonomınin te- pesinde, siyasal partilerzıvanadan çıkmışlar, Mec- lis kapalı, hükümetin önünde birkaç hafta kalmış, ekonomi ha baba de baba yürümüyor, bu durum- da bir ülkeyi kurtaracak tek çare savaştır!.. - Çıldırdın mı? - Milyonlarca genci askere aldın mı ortalık du- rulur, herkes futbola değil savaşa konuşlanır, sen bu savaş neden çıkıyor biliyor musun?.. - HayırL - ABD bir taşla kaç kuş vuruyor?.. Hem büyük şirkeüerinin bozuk durumlannı düzeltecek, hem eko- nomisinin başı göğe erecek, hem Irak petrolleri- ne konacak, hem... • İnsan kanı, canı, yaşamı ne ki?.. Üç kuruş otuz para... Eskiden naylon maylon, plastiktorbamorbayok- tu; kasap dükkânlarında müşteriye verilen et ga- zete kâğıdına sanlırdı. Bugünkü basının haline ba- kıyorum, Türkiye savaşa girdi girecek, ne bir ses, ne bir nefes, ne doğru dürüst bir protesto!.. Gazetelerimız gençlerımizin eti için kasap dük- kânlannda kullanılacak kâğıtlar gibi... tSTANBUL ÜNTVERSlTESl REKTÖRÜ Prof. Dr. Kemal ALEMDAROCLU Ünlü Yazar, Yönetici ve Gazeteci Sayın İLHAN SELÇUK'un FAHRİDOKTORA TÖRENİNDE tüm okurlannın ve tüm sevenlerinin birlikte olmalannı diler. Yer: Istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi (Vezneciler) Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu Gün: 16 Ekim 2002 Çarşamba Saat: 14.30 SAFRAN BOYA VE ÖMYA SANAYİANONİM ŞİRKETt YÖNETİM KÜRULU BAŞKANUĞI'NDAN Davaa Viron Sotiris Ksçudag tarafmdan Şirketimiz aleyhine açılan genel kurul kararlannın ıptab davasında 06.09.2002 tarihinde verilen ara karan uyannca; Davacının, Şirketimizin 08.06.2002 tarihli genel kurul toplantisında alınan genel kurul kararlannın iptalini talep ve dava ettiği, Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2002/669 Esas sayüı dosya ile derdest bulunan davanın duruşmasının 29.11.2002 günü saat 10:30'a bırakıldıgı. Türk Ticaret Kanunu'nun 381/11 inci maddesi hiikmii gereği ilan otunur. ŞANLIURFA 2. ASLİYE HLTOJK MAHKEMESt'NDEN Sayı: 2001 926 Davacı Şanhurfa Harran Üniversitesi Rektörlüğü ve- kilı Av. Lokman Altın, Ümmugülsün Aipargu ve Gülfer Alpargu aleyhlenne açılan alacak davasının yapılan açık yargılamasında venlen ara karan gereğınce: Davalılar- dan Gülhan Alpargu'nun adresınde bulunamadığından dava dilekçesımn ılanen teblığıne karar verilmiş ohnak- la. Açılan davanın değeri 332. 346 031.368 TL'sı olup davalılardan müteselsılen istenılmektedir. Sadece davalılardan Gulhan Alpargu açısından dava dilekçesımn tebliğı hususunda. Dunışma günü olan 25.12 2002 günü saat 9.00'da davalı Gülhan Alpargu'nun duruşmada bizzat bulunması veya kendısıni bir vekılle temsıl ettırmesı, aksı takdırde gıyapta karar venleceğı dava dılekçesı yenne kaım ol- mak üzere ılanen tebliğ olunur. 26.9.2002 Basın: 62457
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear