14 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 2002 SALI 14 LJ-K [email protected] SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL NâzımYılı'na ikitiyatroarmağanı Diyalog Tiyatro Festrvali'nin Nâam etkinlikleri, Hamburg Toplulu- ğu'nun 'Nâom Için Bir Şölen' ve Aziz Nesin tlkokulu öğrencilerinin 'Dünyayı Çocuklara Yerelim Bir Günliik de Olsa' başhklı gösterileri, Tımur Selçuk konseri ve Nâzını'ın vaşamını eksen alan •Türküfcri- mizden Korkuyorlar' belgesetiyle sürüyor. UNESCO'nun Nâzım Hikmet yılı olarak ilan ettiği 2002'nin sonlarına yaklaşırken, büyük ozanın yaşamı, polıtik kimliği, sana- ü ve yapıtlan üstünde odaklanan etkinlik- ler de Türkiye ve dünya düzeyinde sürüyor. Son birkaç hafta içinde Nâzım'ın oyım ya- zarlığını irdeleyen iki çalaşma gerçekleşti. Prof. Dr. Sevda Şener'in yıl içinde hazırla- dığı 'Nâzını Hikmet'in Oyun Yazarhğı' baş- lıkb kitabı T.C. KültürBakanlığı tarafindaJn yayımlandı. Berlin KültûrSenatörlüğü'nün desteğiyle 1995'ten bu yana düzenlenen Di- yalog Tiyatro Festivali'nde ise Türkiye'den gelen ve Berlin"de yaşayan Türk ve Alman sanatçı ve incelemecilerin katılımıyla 11 Ekim'de 'Nâzıın Hikmet'in Tiyatrosu' baş- lıklı bir söyleşi gerçekleşti. Sevda Şener'in kitabı, Zühtü Bayar'ın 1995 'te yayımlanan 'Nâznn Hikmet'in Oyun Yazarhğı' (Gerçek Sanat Yayınlan) ve Nâ- zım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi tarafin- dan düzenlenen Yuvarlak Ma- saToplantısı'nınkitaplaştınl- g^ dığı '\âzmı Hikmet'in Tiyat- rosu' (N.H. Kültür ve Sanat Vakfi Yayınlan 2, 1996) baş- lıklı çahşmalar yanında, Nâ- zım"m tiyatro anlayışını ve sahne ürünlerini çeşitli düz- lemlerde irdeleyen en geniş boyutlu yapıt olarak kitaphk- lanmızdaki yerini alacak. Her çeşitten okura çekici gelecek bir özelliği de satışa 2 milyon TL (öğrenci- ye 1 miryon) gibi düşük bir bedelle sunul- muş olması. Tryatroda Sevda Şener imzası Şener, konuşma diliyle yazı dilıni ustaca buluşturduğu, tiyatroya ilişkin teknik terim- leri yazı biçeminin akıcılığı içine kolayca sin- dirdiği bir anlatım düzeni içinde Nâzım'ın tiyatrodaki serüvenini üç bölümde yorum- luyor. Ök bölümde Nâzım'ın tiyatro yazarlığı- na adım atış yıllan, ilk denemeleri, Sovyet- ler Birliği'nde geçirdiği gençlik yıllannda Marksist- Leninist ideoloji doğrultusunda ve genç Sovyet tiyatrosunun modernizminin büyüsü altında, arkadaşı Nikolay Ekk ile birlikte kurduğu Metla tıyatrosundaki çalış- malan, Türkiye'ye dönüşte Darülbedayi (sonra Istanbul Şebir Tiyatrolan) için yaz- dıklan, hapishane yaşamı süresince üretti- ği yapıtlar ve Sovyetler Birliği'nde geçirdi- ği son 12 yıl içinde Sovyet ve dünya seyir- cisini hedefleyen oyun yazma uğraşı dile geliyor. tkınci bölümde Nâzım Hikmet'in tam metni elimizde bulunan 22 oyununu, tiyat- ro sanatrna ilişkin tüm boyutlan gözeterek tek tek ve aynntılı olarak inceleyen Şener, son bölümde tüm oyunlar üstüne yaptığı ge- nel değerlendirmeyle Nâzım'ın oyun ya- zarlığının yorumuna da Sevda Şener imza- sını atıyor: 'Konuyu gerçeldere dayandır- mak, bu gerçekkrin içerdiği sorunlan eie abp bir dünya görüşü bağlamında değerien- dirmek, bir yandan bu sorunu yaşayan oyun kişisini etik değerler açısından deştirirkea. bir yandan onun ruhsal durumunu çözüm- lemek,a\Tuzamandamizahiyadaşürsddo- kunmalariaüetiyigüçiendirmek, kurgusal dü- kJon birkaç hafta içinde Nâzım 'm oyun yazariığım irdeleyen iki çahşma gerçekleşti. Sevda Şener'in 'Nâzım Hikmet'in Oyun Yazarhğı' başlıkh kitabı Kültür Bakanhğı tarafından yayımlandı. Berlin'dedüzenlenen Diyalog Türkiye Festivali 'nde Berlin 'de yaşayan sanatçı ve incelemecilerin katılımıyla 'Nâzım Hikmet 'in Tiyatrosu' başlıkh söyleşi gerçekleşti. zenlemelerle dram sanaona özgü anlaüm hünerleriyle oyuna („) kıvrakbk kazandır- mak Nâzun Hikmettiyatrosunun ayınaözel- Kğioknuştur." Berrak ve lezzetli bir kıtap... Berlin'de düzenlenen 7.Diyalog Tiyatro Festivali de bu yıl Nâzım ağırlıklı bir izlen- ce düzeni hazırlamış. Berlin'de 17 yıldır bir- çok kültür ve sanat etkinliğine katılmış bir kuruluş olan Diyalog, daha çok sahne sanat- lan, edebiyat ve müzik alanlannda yaptığı düzenlemelerle çok kültürlü bir içerik sunan ve kültürler arası sanat etkinliklerinin ger- çekleşmesine önayak olan bir proje niteliği taşıyor. Diyalog'un aynı zamanda bir tiyat- ro ekibi olarak kazandığı 10 yıllık deneyim ve seyirciyle olan ilişkisi Diyalog Tiyatro Fes- trvali'nin başlamasını ve sürmesini sağlamış. Berlin'in çoğunlukla Türklerin, çeşitli oranlarda başka yabancı göçmenlerin otur- duğu ve zaman içinde bir sanatçılar mahal- lesi olma yönüne giden Kreuzberg bölge- sindeki Ballhaus Sahnesi (ve Diyalog Kül- tür Merkezi) ile Hebbel Tiyatrosu'nda yer alan bu yılın festival etkinlikleri (3 Ekim-2 Kasım) çeşitli ülkelerden gelmiş sanatçı ve topluluklann müzik ve anlatı tiyatrosu (dans tiyatrosu, çocuk tiyatrosunu da içeren) tiyat- ro sunumlan ile söyleşüerden oluşturulmuş. 'Bu Bir Rüyadır' opereti Nâzım Hikmet'e ilişkin izlenceler 4-5 Ekim'de İstanbul De\ let Tiyatrosu'nun sun- duğu "Bu Bir Rüyadır' operetiyle başlamış. Berlin Diyalog Tiyatrosu adına sanatçı Mür- tüz Yoku'nun Ballhaus'ta düzenlediği, Tür- kiye'den Yıhnaz Onay, Zeynep Oral, Zehra tpşiroğiu ve benım. Berlin'den oyuncu, yö- netmen ve yazar Metin Tekin'in kahldığı, şa- ir- yazar-eleştirmen Gültekin Emre'nin yö- nettiği, ozanın yazılannı \ e şiirlerinin Türk- çe ve Almanca olarak piyano eşliğinde su- nulmasıyla renklenen 'Nâ- zım Hikmet'in Tiyatrosu'' baş- lıkh söyleşi ıse Nâamın dram yazarlığının özellikleri, ön- cü- deneysel nitelikleri, Türk ve dünya tiyatrosu içindeki yeri yanında, oyunlannı doğ- ru biçimde sahnelenmesi bağ- lamındaki tartışmalar ile Nâ- zım'ın şiirindeki dramatik özellikler ve sahneye çıkanl- maya yatkınlığı. sahne olayına dönüştürülen şiırlerini Türkiye'deki yorumlan üstünde odaklaşıyordu. Ancak, izleyicilerin sabnnı zorlamamak için 2.5 saate sığdınlan düzen- leme Nâzım'ın tiyatrosunu tüm boyutlaray- la irdelenmesine yetmeyecekti kuşkusuz. Berlin'de hoş bir Nâzım tiyatrosu esintisi oluşturmuş olması yeterdi ama... Diyalog Tiyatro Festivali'nin Nâzım'a ilişkin etkinlikleri, Hamburg Topluluğu'nun 'Nâzun İçin Bir Şölen', Berlin 'deki Aziz Ne- sin llkokulu öğrencilerinin Nâzım'ın şiirin- den Türkçe ve Almanca örnekler sunacağı 'Dünyayı Çocuklara Verelim Bir Günliik de Oba' başlıîdı gösteriler v e TımurSelçuk' un, Nâzım'ın şarkılaştınlmış şiirlerine de yer ve- receği konserle, Nâzım'ın yaşamıru eksen alan 'Türkülerimizden Korkuyorlar' bel- geselinin göstenmiyle sürüyor. AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZl Her katta ayrı sanat Kültür Servisi - Akbank Kültür Sanat Merkezi - Beyoğhı. bir yıldır süren restorasyon çalışmalarrnın ardından bugün yeni yüzü ile sanatseverlere kapılannı açıyor. Akbank tarafindan 1993'te 'Aksanat' adıyla kurulan ve kültür ve sanatı ticari bir amaç gütmeden destekleyen mekân, yeni adıyla birlikte (Akbank Kültür Sanat Merkezi) etkinliklerini daha geniş bir platforma taşıyor. Dört gün sürecek açılış davetlerinde Adnan Çoker'in katkılanyla Mustafa Ata'nın '\Tam' sergisinin açılışı, şair Sunay Aknı'la söyleşi, tenor Ömer Yıtanaz, soprano Hande Tunçer ve piyanist Fügen Serbest'in canlı konseri, Zeynep Tanbay'ın dans gösterisi ve Prodüksiyon Tryatrosu'nun sahneleyeceği 'Tek Kişilik Şehir' adlı oyuna yer verecek kültür merkezı; Akbank Oda Orkestrası, Akbank Caz Festivali, Akbank Çocuk Tiyatrosu, Kukla Tiyatrosu ve Akbank Yayınlan gibi Akbank'ın kültürel ve sanatsal etkinliklerini de üstlenmeyi sürdürecek. Mimar Eren Talunun yapılandırdığı yeni binada her kat ayn sanatsal faaliyetlere aynlarak, giriş katı ve birinci kat sergi mekânı, ikinci katta tiyatro, konser, panel ve söyleşilerin yapılacagı çok amaçh salon, üçüncü katta özgün baskı atölyeleri, dördüncü katta müzik odası, kütüphane ve cafe, altıncı katta ise Zeynep Tanbay'm 'Zeynep Tanbay Dans Projesi' çalışmaları yer alıyor. (Telefon: 0212 252 35 00) DR. JÎVAGO'NUN MÜZÎĞÎNİYAPTI Ray Conniff yaşamım yitîrdi LOS ANGELES (AA) - Doktor Jivago filminin tema müziğini yapan şarkıcı ve kompozitör RayConnhTin, güney Kalifomiya'da bir hastanede öldüğü bildirildi. NBC televizyonunun haberinde, 85 yaşındaki ConnifF'in ölüm nedeni açıklanmadı, ancak ünlü kompozitörün kalp krizi geçirenlerin tedavi edildiği bir merkezde tedavi gördüğü belirtildi. 20'si en çok satanlar listesine girmiş 100'den fazla albümü bulunan Conniff, Doktor Jivago (1965) filminin tema parçası olan ve bu filmle ünlenen "Somewhere my Love" parçasıyla Grammy ödülü almıştı. t - - -Lnsanlar kendilerini anlatacak ve hayal dünyalannı harekete geçirecek masallar üretmişlerdir. Olağanüstü masallar, töre masallan, hayvan masallan vb. Her masal çeşitli motifler (örge) içerir, yalm mesajlar gönderir. Biçimbilim biçimlerin incelenmesi ve yeni anlamlarla insanı donanımlı hale getiriyor Masalların biçimbilimiHALUK ŞEVKET ATASE\T.N Gerçekten insan bir masal mıdır, yoksa ma- sallann içinde masallan yaratan mıdır, yoksa olmayanın sözcüsü müdür? îşte bir büyük sözcü Goethe. yaklaşık 150 yıl öncesinde "Biçimlerin incelenmesi, dönü- şümlerin incelenmesidirn demiştir. tnsan durmadan yer değiştiren bir varhkör, evin içinde bir koltuktan diğerine, banyoya, oradan yemek masasına, duvara çivi çakmaya, kitap okuyup TV seyretmeye, yürüyüşe ve uy- kuya vardığînda düşleri boyunca masal kahra- manı ohnaya, gün boyunca da bir oraya bir bu- raya koşuşturan yorgun bir savaşçıdır. Sanıyorum ki masallar insanın yaşamı bo- yunca yer ve yurt değiştiren bir yaratık olma- sından kaynaİdanan organik bir bütündür.. V. Propp, insanın bu önemlı konumunu Ma- sallann Biçimbilimi adlı kapsamlı çalışmasıy- la dile getirmiştir. Bütün masallar köken ola- rak tek kaynaktan yola çıkarlar, bu kaynak ana karnında donanıp dünyaya gelen insan varh- ğıdır. Dinamik düşünme biçimi Propp'un ele ahp araştırdığı masalların tü- mü, birkötülükle başlar. Diyeüm ki kötülük bir ailede ya da belli bir çevrede bir kişinin kaçı- nlmasıyla gündeme gelir, bu da o ailede, o çevrede bir eksiklik yaratır. Bu eksiklik o aile- nin ve o çevrenin yaşamsal bütünlüğünü bo- zar, o bütünlüğün parçalanmasına neden olur. Bu parçalanmanın sonucu hem o ailede, hem de o çevrede boşluklar bırakır. tşte masalların asal işlevselliği o masallar bu boşluklann doldurulmasıyla 'onlar enfimura- dma. biz çıkahm kerevetine' sözlerine dönebil- mek için yola koyulurlar. Bu geniş ve zengin kavramlann bilimsel çözümlenmesinin yapı- labilmesi ancak 'ardtzaman'hhğın çözümlen- mesine bağhdır. Propp artzamanlılığın çözüm- lenebihnesi için de. 'eşzaman'hhğın incelen- mesini öneri olarak ileri sürer. Masalların tekilden çoğula yönehnesi, konu aldığımız aile ve çevTenin eksilmesiyle bırak- tığı boşluklann yeniden doldurulmasını gerek- li kılar. Propp'tan hareket edip masallan biçim- bilimsel açıdan ele alırsak onun kendine özgü gerçeğini kabullenmek zorunda kahnz. Goethe, o zenginhayal gücünü özgün düşün- ceye çevirerek uzun yıllar önce, biçimi şöyle tanımlıyor: "Biçimbihrnin özel biMm dah ola- rak tanunlanması gerekir. Öyle ki başansızhğa uğramış girişim bfle yararohğı ve güzeOiği bir- leştirir" Biçimbihm biçimlerin incelenmesi ve yeni anlamlarla insanı donanımlı hale getiriyor, bir bitkiyi oluşturan bölümlerin hem bırbırleriyle ,hem de bütünle kurduklan bağlanrılan kapsı- yor. Örneğin bir bitkiyi oluşturan bölümlerin her biri. bağlı olduklan bütünü eksik bırakan öğeleriyle nedenli ya da nedensiz bir uzamda çatışırlar. Görüldüğü gibi bu tanımlama dina- mik düşünme biçimi üzerine aynı ortak dü- şünceyi getiriyor. Yani "Dinamik düşünme bi- çimi'' insanı ve evreni etkileşimler içinde ele alır. (Aynı masalbilim örneğinde olduğu gibi bitkinin bütünlüğünü meydana getiren varlık ile onun bütünlüğünü sağlayan öğeleri arasın- da bir öğe eksikse o bütünlük yok demektir.) însanlar kendilenni anlatacak ve hayal dün- yasını harekete geçirecek masallar üretmişler- dir. Olağanüstü masallar, töre masallan, hay- van masallan vb. Şimdi buradan yola çıkarak artzamanlı masallan birbirlerine bağlı olarak sıralayahm ve onlann eşdüzeyde, eşzamanlı ya- pılannı anlamaya çahşahm. Her masal çeşitli motifler (örge) içerir, hem bizlere, hem de top- lumlara mesajlar göndenr. Bu mesajlar çok yalındır, ne var ki bu yalınhğı ancak masalın yapısal özelliklerine göre değerlendirmek ge- rekir. Her masalın kendi yapısal özelliklerine göre imgesel benzerlikleri ve eşzamanlı birlik- telikleri vardır. Dram sanaflannın kökenL. Bu eşzamanlı yüzeye artzamansal bir masal örneği verelim şimdi de... (Ejderha kralın kı- zını kaçınr.) Bu temel motif, her biri ayn ayn değişebilecek dört öğeye aynşır. Bu duruma göre ejderhanın yerini şeytan, şahin, büyücü alabihr. Kaçırma eyleminin ye- rini vampirlik ve başka şeyler alabilir. Kaçın- lan kızın yerini, kız kardeş, nişanlı, ana, kadın alabilir. Kralın yerini ise, kralın oğlu, bir köy- lü, bir hoca alabilir. Bunlar da bize gösteriyor ki, bu dört motifin yenne başkalannı da koy- sak masalın biçimbilimi değişmeyecektir. Daha ötesi, açıkladığımız her motif, kendi içinde parçalanarak yerini başka motiflere ve onlann öğelerine bırakacaktır. îşte dram sa- natlannın kökeninde yatan bu olağanüstü ör- gütlenmedir. Her zaman bir masal olan insan, kendi masallanru yaratmaya devam edecektir. Notlar: V Propp. Masalın Biçimbilimi. Çeviren: Mehmet Rifat, Sema Rifat. B.F.S. Yavınlan. YAZI ODASI SEIİM İLERİ Bilge Karasu'nun Mektupları "Acıyı düşünmekyetmez. Acıyı duymanın yetmedi gibi. Hem düşünmek, hem duymak gerekir. Herşey gibi, bir bakıma. Mutluluğun olanaksızlığı biraz da bundan. Yalnız duyulsa, ya da, yalnız düşünülse, mutluluğa erişmek o kadar daha kolay oluyor ki." Ankara, 04.08.1964. Bilge Karasu, Halûk Aker'e yazmış. Halûk'a Mektuplar'ın (Devin Yayınlan) otuz birinci sayfasında durakaldım. İlk mektupları bir solukta okumuştum, anılardan uzakta. Ama sonra durakaldım. 1964'ün son yaz ayında nendeydim, ne yapıyordum? Ağustos yakıcı mıydı? Hangi kıtaplan okuyordum? Istanbul'dadunjdenızler, plajlarvardı. Belki bir 'roman' yazıyordum, on beş yaşımda. Bunlan çabuk çabuk kenara koyup, üç yıl sonrasına, dört yıl sonrasına eriştım. Cumartesi Yalnızlığı, ilk hikâye kitabım, yayımlanmış; Ankara'ya, Yordam dergisine, Hüseyin Cöntürk'e gönderiyorum. Hüseyin Cöntürk'le bir süre mektuplaştık. Genç yazarlara. hatta genç yazar adaylarına aldınşsız kalmayan bir eleştirmendi. Yordam dergisi de genç yazarlann verimlerine açıyordu sayfalannı. Halûk Aker, Bilgin Adalı, Güven Turan, Eser Gürson, Yordam'dan tanıdığım yazar, şair arkadaşlanm. Tanışmalarımız? Unutmuşum. Unutmuşum da, her birinden keskin anılar çakılı: Halûk Aker, "Yirmi dört saat şiir düşünüyorum," demişti. Edebiyata öylesine tutkundu. Bilgin Adaü'yla öykü sanatını konuşmuştuk. Vurucu, çarpıcı olmak adına yapılanlardan hoşlanmadığını söylemişti. Geleceği görüyormuş meğerse. Güven Turan yazarlığımın özünü daha başlangıçta saptayan, benim için çok önemli bir yazı yazdı. Otuz yıl sonra, Anılan Issız ve Yağmuıiu'da anmak ihtiyacını duydum. Eser Gürson'la Ankara'da akşam yemeği; neydi lokantanın adı, galiba Karadeniz... Ya Bilge Karasu? Halûk Aker'e mektup yazan adam. Bilge Karasu'yu 1968'de tanıdım. Ona da Cumartesi Yalnızlığı göndermiştim. Troya'da ölüm Vardı defalarca okuduğum bir yapıttı. Bilge Karasu, 1969 yazında Istanbul'a geldi. Taksim'de bir kahvede buluştuk. O günü daha tam anlatamadım. Bilge'yle başka zaman dilimlerini de. Dümdüz anlatmak istemiyorum, bir 'öykü' olsun isterim... Halûk Aker, Bilge Karasu'nun kendisıne yazdığı mektuplan iyi ki yayımladı. (Kitapta, Aker'in Karasu'ya kimi yanıtlan da var.) Çünkü Halûk'a Mektuplar'ı bir roman gibi okuyorum. Bilge Karasu'nun beklenmedik, gizliyaprtı. Onu, bu kez 'yazar'ın kimliğinden sıynlmış kişiyi yansıtan bir roman. Bunu da Halûk Aker'e borçluyuz: "Bu mektuplarda, ne Karasu'nunkilerde ne de benimkilerde, en küçük bir oynama yapmayı, kımi yerlerini çıkarmayı, sıkı denetimı hiç düşünmedim." Evet, iyi ki... Bilge Karasu aşırı titiz bir yazardı. önemli, usta bir yazardı. Uzak durmayı bilen, seçen bir yazardı. Sanki yaşamıyormuş gibi gelirdi bana, yalnızcayazıyormuş gibi. Oysa Halûk'a Mektuplar ve ölümden sonra, kadirbilir Füsun Akatiı'nın yayımladığı Öteki Metinler (Metis Yayınlan) acıyı yaşamış Bilge Karasu'yu getirdi. Son dönemı dışta tutulursa, Bilge Karasu, okura pek de ulaşmamış, daha doğrusu, ulaştınlmamış bir yazardı. Eseri, çetin cevizdi. Gelgelelım sebep yalnız bu değildi. Bilge Karasu fırsat rantlarından iğrenırdi. Mektuplar, kitaplarını yayımlatma konusundaki sıkıntılarına da işaret ediyor. Halûk Aker incelik gösterip anmış; ölümünden sonra bir yazı yazmıştım. "Bilge'ler ölür..." öyle düşünüyordum, uzun sürmüş bir gunün akşamıyla değil, uzun sürdürülmüş cinayetlerle öldürüldüklerini düşünüyordum. Takvimde Iz Bırakan: "Anılar ne ışe yarar (ki)?" Bilge Karasu Ettıos Ankara Tıyatro Festivali • ANKARA (AA) - Ethos Kültür ve Sanat Derneği'nce düzenlenen Ethos Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali, 24 yerli, 5 yabancı topluluğun katılımıyla 17-27 Ekim tarihleri arasında yapılacak. Festival Komitesi Başkanı Serhan Sankaya, düzenlediği basın toplantısında, 'Nâzım Hikmet'in 100. Doğum Yılı' ve 3. Dünya kadınlannın yaşadıklan sorunlara dikkat çekmek amacıyla festivalin, 'Nâzım Hikmet' ve 'Kadın' temalannda gerçekleştirileceğini söyledi. Festival Basın Danışmanı Yeşim Eyüboğlu ıse eski Kültür Bakanı Talat Sait Hahnan'uı, yaptığı çahşmalar nedeniyle onur ödülüne değer görüldüğünü kaydetti. Almanya, Hollanda, Azerbaycan, Yunanistan ve Bulgaristan'dan da birer topluluğun katılacağı festivalin ilk gösterisi, yarrn Yüksel Caddesi tnsan Haklan Anıtı önünden başlayacak ve topluluklann da katılacağı şenlik yürüyüşünün ardından, Anatole Sokak Oyunculan'nın Sakarya Meydan'ında sunacaklan 'Toprağın Türküsü' oyunuyla yapılacak. Salon oyunlannın gösterimi ise 17 Ekirn Perşembe günü Ali Poyrazoğlu'nun sunacağı 'Ödünç Yaşamlar' ve Izmır Bornova Belediyesi Şehır Tiyatrosu'nun sunacağı 'Velespif ile başlayacak. BUGUN • ATATLTlKKtTAPUĞrnda 18.00'de sinevizyon göstensi.'KazakBelgeselleri'. (0212 249 09 45) • CEMAL REŞtT REY KONSER SALONU'nda 19.30'da 'Kazakistan Almaü Kültür Günleri' 'açılış aecesi'. (0212 232 98 30) • tTALYAN KÜLTÜR MERKEZt ÜC TtYATRO SALONU'nda 14.30'da 'Radio&wcia' ve 16.00'da 'Malena' adlı fihnlerin gösterimi. (0 212 293 98 48) • ALMAN KÜLTÜR MERKEZt'nde 19O0'da Manfred Noa'nın yönetmenliğini yaptığı 'Helena - Truva'nm Banşı' adlı filmin ilk bölümü. (0 212 249 20 09) GEZİCİ FESTİVAL • ANKAPOL StNE\L\SInda 12.15te 'Gizfi Yüz', 14.30'da 'Ekmeksiz Toprak' ve 'Hıçkınk', 17.00'de 'kısafilmler', 19.00 da 'Bir tdam Mahkûmu Kaçn' ve 21.15 te 'Cehennem Sıcağı' (0312 419 39 59)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear