01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 EKİM 2002PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA |\. | j I j I U J \ kultur(q cumhuriyet.com.tr 15 Nils Petter Molvaer, yeni albümünde şarkılarıyla savaş yanlılanna karşı çıkıyor: Dünya cehalete yenilmemeli•y^ünyanın kaderinin / W~Bin Ladin ve Bush * S gibi iki cahilin ellerinde olması çok ürkünç' diyen Nils Petter Molvaer, yeni albümü 'Axis Of Ignorance'ın, her şeyi din adına yapan iki cahile karşı bir çıkış olduğımu belirtiyor. MURAT BEŞER Norveçli elektro-caz trompetçisi Nils Petter Molvaer'in soğuk görü- nüşünûn arkasında son derece sıcak ve insani değerlere sahip çıkan biri yatıyor. IConuşmayı seven, anlatacak çok şeyi olan biri o; anlatırken uzak- lara bakıyor ve sigarayı elinden hiç bırakmıyor. Son zamanlarda kafası- nı en bozan şey 'Cehalet' (Ignoran- ce). Bağımsız parçalar - tlk albümünüz 'Khmer', ECM'deki en çizgi dışı çalışma. Bu projeyi Manfred Eicher gibi ku- raUanna bağlı biri nasıl karşıladı? MLS PETTER MOLVAER - Evet! Kendisiyle Universal-Alman- ya ûzerinden temas kurmuştuk. ECM için epey değişik olmasına rağmen, Manfred'in çok beğendiği bir iş olmuşru. Beğendiği için de te- reddütsüz kabul erti ve albümü çı- kardı. - Ikinci albüm 'Solid Ether', sı- kıntılı bir dönemde mi gerçekleş- tirüdi? MOLVAER - tlk albüm bir tek konseptten oluşuyordu ve kayıtlan uzun bir sürece yayılmıştı, fakat 'So- lid Ether' onun kadar şansh olma- dı. Albümü çıkarmak için her şey daha kısıtlıydı ve bir önceki konsept anlayıştan da uzaktı. 'Solid Ether', daha bir birbirinden bağımsız par- çalardan meydana geldi ve bu deği- şikliğin sıkıntılanm yaşadı. - Tek tek parçalarda konu yel- pazesi genişlemişti. Önce 'Kako- nita\ daha sonra da yeni albüm- deki 'Axis Of Ignorance'de politik göndermeler vardı... MOLVAER - Belkı ılkıne msan- ca duyarlık demek daha doğru olur. Roald Amudsen ın iki Eskimo kız kardeşi yanına alıp dünyaya, keşif- lerınin ispatı olarak tanıttıktan son- ra, onlan yüzüstü bırakarak beş pa- rasız yurtlanna geri göndermesi te- pemi attırmıştı. Bu resmen ırkçıhk idi, bu yüzden parçaya küçük kardeş Kakonita'nın adını verdim. Diğeri ise politik; dün- yanın kaderinin Bin Ladin ve Bush gibi iki cahilin ellerinde olması çok ürkünç. 'Axis Of Ignorance'da, her şeyi din adına yapan iki cahile karşı çıkış var. - Mfizik anlayışınızın temelin- deki farklı ırk ve cografyalan bir araya getirmenin altında ırkçılı- ğa karşı bir tavır yatıyor olabiür mi? MOLVAER - Bu gerçekten ente- resan bir yorum. Hiç böyle olabile- ceğini düşünmemiştim, ama neden olmasın. Bu konuyu bu açıdan da düşüneceğim. - Peki, Amerika Irak'a müda- hale eder ve savaş çıkarsa, parça yapmak dışında ne yaparsın? " MOLVAER - (Gülüyor) Bilmi- yorum, ama böyle bir şeyin olma- sını temenni etmem. Aynca belki şarkı da yazmam. Böyle bir konu- da herhalde Bob Dylan, Bono ya da Bruce Springsteen benzeri bi- rileri yazar. Aynca da benim parça- lanm zaten sözsüz. ECM'den Emarcy'ye - Evet, parçalar sözsüz, ama kuliandığın sampler'lann meta- forlan son derece güçlü. Ben si- zin metaforik sampler'larınızı Dylan, Bono ya da Springsteen şarkı yazarlarının sözlerinden daha fazla önemsiyorum. MOLVAER - Gerçekten mi?.. Çok teşekkür ederim. - Her üç albümünüzde de ne konseptte ne de dinleyici profi- linde çok ciddi değişiklikler yok. Fakat ilk ikisi ECM'den, son ça- lışma Universal'den. Neden şir- ket değişikliği oldu? MOLVAER - ECM ile sözleşme- min bitişinin ardından, birkaç ne- denle Emarcy (Universal) ağır bas- tı. Öncelikle, yeni albümümde elektro-dans öğelerinin ağır basma- sı ve bunun tanıtımı için firma ile benim farkJı şeyler düşünüyor ol- mam. Ikincisi ise Norveç'te Eivin Aarset gibi birlikte çahştığım bütün müzisyenlerin bu firmada oluşu. FESTtVAL TÜRKİYE TURNESlNDE Blues katarı yola çıktı • iki gün boyunca Ankaralı müzikseverlere yoğnn bir program sunan festival, Lil'Ed & The Blues Imperials, C.J. Chenier & The Red Hot Louisiana Band ve Louisiana Red'i konuk ediyor. ANKARA- Buyıl temsilcisi Lil'Ed de 13.'sü düzenlenen Efes ustasına saygısını Pilsen Blues Festivali belirterek hüzünle Ankara'da görkemli bir sevinci bir arada açılışla start aldı. Organizasyonunu Pozitif in üstlendiği festival, Ankara Hilton Oteli'nde Louisiana Red ve Lil'Ed & Blues Imperials in kahldığı basın toplantısıyla başladı. Cuma ve cumartesi günü, iki akşam boyunca C.J. Chenier'in de katılımıyla Louisiana Red, Lil'Ed & Blues Imperials kalabalık bir izleyici kitlesine konser verdi Yetimhaneden bugüne uzanan 50 yıllık müzik kariyerinde Louisiaoa Red, blues'un her zaman hayatı ve gerçekleri anlattığını ve hiçbir zaman tükenmeyeceğini söylüyor. Konserde, geleneksel blues parçalanndan örnekJer sunan Red, hem sokakta hemde değişik kulüplerde zamanın önemlı blues'culanyla çalışmış, yaşamda her şeyiıblues'a dönüştüğünü kendi adına yaşamış bir usta. Almanya'da yaşayan Red orada Türİc müz:gini tanıma fırsatı buldugunu, özellikle bağlmıa ve kemençeden etkilendiğini söyleyerek Türkmüziğiyle ilgili bir albirn projesine başhyacağının da müjdesini verdi. Enerik ve eğlenceli bir sahıe performansuıa sahi: olan genç kuşak banndrran bu müzik rürünün hiçbir zaman yok olmayacağmı düşünüyor. Farklı kuşaklan temsil eden iki sanatçı, blues'un yeniliklere açık olduğunu ama özünden de hiçbir zaman bir şey kaybetmeyeceğini belirtiyor. Louisiana Red'in blues tarihinden kesitler sunduğu ağır ve geleneksel parçalardan sonra sahneye çıkan C.J. Chenier & The Red Hot Louisiana Band ise hareketli bir canlı performans sundu. Akordeonu ile çağdaş müzik akımlannı harmanlayan C.J. Chenier 'yaşayan en iyi zydeco şarkıcısı ve akordeon ustası' olarak tanımyor. Ekibiyle birlikte izleyenleri coşturan ve dans ertiren C.J. Chenier'den sonra ise Lil'Ed'in şovuyla zenginleştirdiği şarkılanyla son bulan konser, Ankaralı bluesseverlere yoğun bir program sundu. Efes Pilsen Blues Festival 13, maratonuna bugün Trabzon'daki konseriyle devam edecek. Turne, daha sonra sırasıyla Samsun, Istanbul, Bursa, Eskişehir, Konya, Adana, Antalya ve tzmir'deki konserler sonrasmda Kıbns, Moskova, Rostov ve St. Petersburg'a taşınacak. Yeni düzeninin doruklarından görülen gezegen resmi, görünenden farklı Bütün sorun bakış açısında... R.ıvayetegore bımdan üç bin küsur yıl önce, Trvya suÂannın önünde, tozun, dumanın, kanın ve korkunun içinde acımasızca birbirine saldvmnların ya da suHarın tepesinde oğullannın, kocalanmn, kardeşlerinin öldürülmesini çaresizce izleyenlerin gördüğü savaş alamyla îda Dağı 'nın doruğımdan seyredilen manzara çokfarklıdır. AYŞE EMEL MESCI ~ Mitolojide ve arkaik inanç sistemle- rinde, kutsal dağ motifi genellikle gök- le yeri birleştirip aralanndaki iletişimi sağlayan "kozmik eksen" olarak algı- lanır. Antik Yunan tannlannın mekânı Olympos veya Anadolu'da Troya'nın yanıbaşındaki îda (Kazdağı) da bu kut- sal dağlardandır. Prometheus'un ateşi Hatırlanamayacak kadar eski çağlar- da, insanlann da bu dağlann dorukla- nnda tannlarla birlikte yaşadıklanna ya da en azından "dünya eksenleri" üze- rinde farklı kozmolojik katlara yolculuk edebilme yeteneğine sahip oldukla- nna, ancak zamanla (ve genellikle kendilerinden kaynaklanan çeşitli ne- denlerle) bu yeteneklerini yitirdiklerine inaruhr. Artık o dağlann doruklanndan aşağı- daki zavallı ölümlüleri izleyen gök sa- kinleri onlann kaderlerini görünmez ip- lerle ellerinde tutar, kimi zaman da için- den çüalmaz düğümler atarlar insan so- yunun yaşamına. Tabii çeşitli mitolojiler. evrendoğum anlatılan ve efsanelere göre, tannlar ka- tında da işler her zaman güllük gülistan- lık gitmez; birbirini izleyen tann ku- şaklan iktidan ele geçirmek için kanlı çatışmalara girip evreni kasıp kavurur veya verili uygarlığın coğrafyasına son- radan ve büyük olasılıkla dışandan ta- şınan yeni tannlar panteona kabul edi- lebilmek için ölüp dirilmeye ve benzer sınavlara katlanır ya da Prometheus ör- neğinde görüldüğü üzere, bazı tannlar kurulu düzene başkaldınp çaldığı akhn ateşini insanoğluna armağan eder, Olympos'tan kovulmayı, ıssız bir kaya- lıkta zincirlenip bedeninin kartallar ta- rafından sonsuza dek didiklenmesini göze alır. İnsan soyunun atalan iki ayaklan üze- rinde dikilip dünyayı farklı bir açıdan gördüklerinde doğaya egemen olma ko- nusunda nasıl dev bir adım atmışlarsa, akhn ateşi de kör inanç karanlığını ay- dınlatarak insana içinde yaşadığı düze- ni farklı açılardan görme fırsatım sunar. Bakış noktası Evet, aslmda bütün sorun bakış açı- sında, yani insana, dünyaya ve evrene Uğursuz bir savaşın gümbürtülerinin yerküreyi giderek sarsmaya başladığı günümüzde de sorun, tüm insanlığa, canlılara, dünyaya ve evrene, zaman ve uzam içinde nereden bakıldığında düğümleniyor hâlâ. nereden bakıldığındadır... Rivayete göre bundan üç bin küsur yıl önce, Troya surlanmn önünde, tozun, dumanın, kamn ve korkunun içinde acı- masızca birbirine saldıranlann ya da surlann tepesinde oğullannın, kocala- nnın, kardeşlerinin öldürühnesini çare- sizce izleyenlerin gördüğü savaş alamy- la îda Dağı'nın doruğundan seyredilen manzara çok farklıdır. Ya da çok değil, sadece on bir yıl ön- ce, evlerinde rahat koltuklanna yerleşip "akılh" bombalan "CNN farkıyla" naklen izleyenlerin seyriyle, o bomba- lann tepesine yağdığı insanlann yaşa- dığı cehennem çok farklıdır... Dünyanın yeni düzeninin doruklann- dan görülen gezegen resmi, her yıl aç- lıktan, ilaçsızlıktan, sefaletten ölen ço- cuklann masum gözbebeklerine yansı- yan görüntüden çok farklıdır... Gelecek perspekrifleri Ama bakış açısı, zaman ekseninde se- çilen noktaya, daha doğrusu seçtiğiniz zaman ekseninin niteliğine göre de de- ğişir. Dünyayı bir ağ gibi saran çokulus- lu şirketlerin araştırma ve geliştirme la- boratuvarlanrun "Teknolojik hız ve bi- limi sanayiye dönüştürme zaman eğ- risi" ûzerinden baktığınızda, gelecek projeksiyonlan önünüze pembe ufuklar serebilir, insanlığın olası serüveni sonu gelmez bir keşifler ve fetihler "Odys- seia"sı olarak görünebilir gözünüze. (1) Ama bu geleceğe sade- ce Batı'dan değil, bombalar- la, açlıkla, işsizlikle, eğitim- sizlilde, giderek artan çocuk ölümleriyle birlikte o gele- ceği fiilen yaşayacak tüm dünya insanlığı açısından baktığınızda manzara deği- şiverir. Hele hızla kâra tahvil edilen tek- nolojik zaman eğrisini terk edip sonlar ve başlangıçlar, yıkımlar ve kuruluşlar- la örülü kozmik bir zaman anlayışını eksen seçtiğinizde, gezegenimize "sür- dürülebilir bir kalkınma", dolayısıy- la "erişilebilir bir gelecek" perspek- tifinden baktığınızda, en tepedekilerin konumu bile, "Kudurmuş dalgaların, tekmil kasırgaların, karanlığın orta- sında" boğuşan Odysseus'la benzeşi- verir. Evet, uğursuz bir savaşm gümbürtü- lerinin yerküreyi giderek sarsmaya baş- ladığı günümüzde de sorun, tüm insan- lığa, canlılara, dünyaya ve evrene, za- man ve uzam içinde nereden bakıldığın- da düğümleniyor \\k\â.(l) Bkz. Cumhu- riyet, Bilim Teknik eki, 5 ve 12 Ekim 2002 sayılan. Turhan Selçuk Sanat Gecesi Kültür Servisi - Türk ve dünya karikatürünün ustalanndan Turhan Selçuk'un. 'Mavi Beyaz Görsel Sanatlar'ı tarafından düzenlenen 'Çizgide 60. Yıl Sanat Gecesi', 21 Ekim günü saat 20.30'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleştirilecek. 1940'larda karikatür dünyasıyla tanışan ve Türk karikatürünün yazıdan sıynlıp çizgiye yöneldiğı değişim sürecinde önemli bir isim olan Selçuk'un Koç Holding ve Cumhuriyet Gazetesi'nin sponsorluğunda yapılan sanat gecesine, tlhan Selçuk, Server Tanilli, Metin Akpınar, Cahit Berkay, Müjdat Gezen, tsmail H. Demircioğlu, Attilâ İlhan, Kurtalan Ekspres, Arzum Gültekin, Tan Oral, Emin îgüs, Erkan Oğur, Haslet Soyöz, Bülent Ortaçgil, Leman Sam ve Yeni Türkü'nün yanı sıra pek çok önemli isim ve sanatçı katılacak. Kenan Işık ise, 60 yıl boyunca çizgileriyle sanata emek veren ünlü karikatüristin sanat gecesini sunacak. (0216 454 15 55) ÇocuMara yeni oyun • Kültür Servisi - Bu yıl 15. yaşını kutlamaya hazırlanan Pınar Kido Çocuk Tiyatrosu, Istanbul. îzmir ve ardından Türkiye turnesiyle yeni oyunlannı çocuk ızleyicileriyle buluşturacak. 2002 - 2003 sezonuna 'Küçük Kız ve Yıldız' adlı oyunla 'merhaba' diyen Pınar Çocuk Tiyatrosu, bu yıl her cumartesi - pazar, 11.00 - 12.00 saatleri arasında Akatlar Kültür Merkezi'nde oyunlanm sahneleyecek. îngiliz oyun yazan Mike Kenny'nin yazdığı, Şakir Demirpehlivan'ın yönettiği o>aın, Küçük Cynth'ın yolculuğunu anlatıyor. Pınar Kıdo Çocuk Tiyatrosu aynca, îzmir'de Çiğli Kipa Alışveriş Merkezi Kültür Salonu'nda, Alman yazar Volker Ludvvig'in Can Gürzap tarafmdan dilimize çevrilen 'Sevginin Gücü' adlı oyununu ücretsiz olarak çocuklann beğenisine sunacak. (0212 270 52 32) ^-* •— Zaman ve mekân çeşitlemeterl • Kültür Servisi - Avusrurya Kültür Ofisi Galerie Palais, Yeniköy'de 2002/2003 sezonunun açılışını 10 Ekim tarihinde Gerhard Gutruf 'un 'Mekân ve Zaman Üzerine Çeşitlemeler' konulu sergisini Istanbullu izleyicilerle buluşturarak gerçekleştirdi. 15 Kasım'a dek sergilenecek olan eserler, Gutruf'un yirmi yıllık çahşmasının ürünleri. Sergi açılışını takiben Avusturyalı ünlü piyanist Emma Schmidt'in piyano dinletisi ve yazar Julian Schutting'in şiirleri ile bütünleşen bir sanat akşamı sunuldu. (0 212 223 78 43) Sahnede 'Kaos' • Kültür Servisi - Stüdyo Drama oyunculan tarafından sahnelenen modern tragedya nıtehğindeki 'Kaos' 18-19 ve 25-26 Ekim tarihlerinde Maya Sahnesi'nde sahnelenecek. Onur Bayraktar tarafından yazılan ve yönetilen oyun. zamanımızın egemen düzenleri içerisinde her türlü iletişimi temelden yitirmiş olan bireylerin zaman- mekân kavramlanm sorgulayışlannı ve gerek birbirlerine, gerekse beklentilerine ulaşabilmeye yönelik çabalannı işliyor. Trajikomik bir yapısı olan oyunda bir 'kaos'un gerçekleşmesi, oyun kişilerinin mutlaka bir yere gitmek istemeleri, ama nereye gitmekte olduklannı bilmemeleri, temelde de işin bu yanıyla pek ilgilenmemeleriyle kendini gösterir. Zamanlardan ve adlardan hiç söz etmemek, başka deyişle sözden bile kaçmaya çalışmak, bu belirlenmişlikleri ve bunlann insani sürüklediği noktalan ortadan kaldırmaya yetmeyecektir. (Mava Sahnesi: 0 212 252 74 52) Son Samuray Tom Cruise • Kültür Servisi - 'Azınlık Raporu' ile yeniden gündeme gelen Tom Cruise, yönetmenliğini ve senaristliğini Edvvard Zwick'in yaptığı ve Warner Bros'un Japonya'da çekimlerine başladığı 'Son Samuray ' The Last Samurai' adlı filmde başrol oynuyor. Prodüksiyon, Japonya sonrası önce Yeni Zelanda'ya; ardından da Amerika'ya taşınacak. 1870'ten başlayarak modern Japonya'nın gelişimini anlatan filmde Cruise, Japon imparatoru tarafından, modem savaş sanatına uygun bir ordu inşa elde etmek için ülkeye davet edilen Yüzbaşı Nathan Algreen'i canlandınyor. 2003 yılı sonunda gösterime girmesi beklenilen filmde aynca, Bill Connolly, Tony Goldwin ve Timothy Spall rol alıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear