25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM2002CUMA 6 DIZI 78 yaşındaki Başbakan Ecevit'in Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne yatması da olay oldu, çıkması da... Ve 'Kamoğlan' hastanede 90 jcakgûnûn ;İ2 • Ecevit'in kortizon kullanmasına neden olan "Miyastenia Gravis" (sinirlerin kaslara komut aktaramaması) tanısı Şubat 2002'de medyaya yansıdı. Başbakan'ın sağlık durumu günlerce bir giz perdesi arkasında kaldı. Ardından da Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne gidiş gelişleri, doktorlann Oran ziyaretleri ve hastaneden 'kaçış'ıyla gündemi oluşturdu. EBRU TOKTAR "Karaoğlan" diye anılan Başbakan Bülent Ecevit, CHP'nin 88 yaşındaki lıderi tsmet İnö- nö'yü yenip genel başkanlık kol- tuğuna oturduğunda 47 yaşın- daydı. 49 yaşında, ılk kez başba- kan oldu. Sonra, yıllar geçti. Da- ğa taşa "Halkçı Ecevit", "Top- rak işleyenin, su kuuananm" ya- zanlann saçlan döküldü, mavi gömleklereskidi. "Karaoğbn" da yaşlandı. 78 yaşındaki Başba- kan, "yaşh" bir lider oldu. tsmet Paşa'nın yaşlılığıyla, kulağının duyup duymamasıyla ilgili ola- rak anlatılan öykülere, Ecevit öy- küleri eklenmeye başladı... Başbakan Ecevit, Hındistan ge- zisinden gribalenfeksiyonladön- dü. Başbakanlığı süresince ilk kez doktor gözetimine giren Ecevit, evinde bir haftalık istirahate çe- kildi. Ortalık kanşınca, da, "Her- kesinara sırahastaotanahakkıvar. Ama benim böyie bir hakknn yok gatiba" sözleriyle durumu ola- ğan göstermeye çalıştı. îlerleyen aylarda yeni öyküle- ri konuşulmaya başladı. Bir Ba- kanlar Kurulu toplantısında "ra- hadamak için çıkanhğı ayakka- bdarmı topland bitiminde masa- nın altmda unuttuğu, çoraplarrv- la koridorda yürüdüğü sırada ayakkabılannın korumalartara- nndan giydirildiğr benzeri haber- ler kulıslere yansıdı. Cellskill haberler' Başbakan'ın kortizon kullan- masına neden olan "Miyastenia GravTs" (sinirlerin kaslara komut aktaramaması) tanısı Şubat 2002'de medyaya yansıdı. Ece- vit'in sağlık durumu günlerce bir giz perdesi arkasında kaldı. An- cak, 4 Mayıs günü, Başbakanlık Merkez Binası'nda çalışırken şid- detli bel ağnsı ile sarsılan Ece- vit, apar topar Başkent Üniversi- tesi Hastanesi'ne kaldınlınca "Başbakan'm sağhğı" ülke gün- deminin ilk maddesi oldu. Hastanede 26 saatlik tedavi gö- ren Ecevit'in rahatsızlığı, dokto- ru Prof. Dr. TurgutZileli tarafin- dan "önemH ohnayan" bağırsak iltihabı ve gaz sıkışması olarak açıklandı. Ancak Sağlık Bakanı OsmanDurnıuş'un Ecevit'e yap- tığı ayaretın ardından 'Başbakan yoğun baknnda" diye açıklama yapması Ankara'yı kanşurdı. PiJama telasr Ecevit'in uzun süre devam ede- cek ıstirahati nedeniyle Başba- kanlık muhabirleri de Başba- kan "ın evinin bulundugu Oran sitesine taşındı. 7 Mayıs'ta Baş- bakan'ı evinde ilk ziyaret eden ki- şi olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, gazetecilerin so- rusu üzerine "Başbakan'ın za- man zaman uzandığmıve pijama- holduğunu" açıklayınca, spekü- lasyonlar yeniden alevlendi. Ece- vit'in 9 Mayıs'tan sonra pijama- lannı çıkartarak, konuklannı ta- kım elbise ile karşılaması, "sağ- hk beKrtisi" olarak yorumlandı. Verdıği bir röportajda "Ters bir hareketyüzünden adaktutul- ması" sorunu yaşadığını aktaran Ecevıt'in daha sonra kaburgası- nınlankolduğuanlaşıldı. 12gün evde kınk kaburgayla oturduğu- nun ortaya çıkması, eleştiri ok- lannın eşi Rahşan Ecevit'e yönel- mesine yol açtı. Rahşan Ecevit'in aşbakan Ecevit'in 'hastane maeerası' sırasındakj tüm fotoğraflan hastane dışın- da çekilebfldi. \ ıne Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören böbrek hasta- sı küçük bir kızın da kaakhğı doğum gü- nü kutlamasının görüntüleri ise, Başba- kanhk Basın Merkezi görevfileri taranndan çeküip basına dağıüldı. Başbakan9 m sağlık takviıııi 4 Mayıs: Başbakanlıktan apar topar götürüldüğü Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde bağırsak iltihabı teşhisi konuldu. 5 Mayıs: 26 saat kaldığı hastaneden taburcu oldu. 5 Mayıs-17 Mayıs: Oran Sitesi'ndeki konutunda dinlendi. 17 Mayıs: Yeniden Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne kaldınldı. 21 Mayıs: Hastanede AB'ye uyum yasalannın görüşüldüğü liderler zirvesi toplandı. 27 Mayıs: Hastaneden taburcu oldu. 28 Mayıs: Koalisyonun kuruluşunun 3. yıldönümünü değerlendirmek üzere Başbakanlık Konutu'nda basm toplantısı yaptı. 30 Mayıs: MGK, Ecevit'siz toplandı. 7 Haziran: Çankaya Köşkü'nde TBMM'de grubu olan parti liderlerinin katıldığı AB konulu bir zirve düzenlendi. Ecevit kahlamadı. 9 Haziran: Başbakan, Oran'daki konutunun bahçesinde basın toplantısı düzenledi. 10 Haziran: 42 gündür toplanamayan Bakanlar Kurulu, Ecevit'siz toplandı. 2.5 saat süren toplanhya, Bahçeli başkanlık etti. 17 Haziran: Başbakan, Devlet Bakanı Kemal Derviş ve ekonomi kurmaylanyla toplandı. 18 Haziran: Dışişleri Bakanı tsmail Cem ve bürokratlanndan brifing aldı. 19 Haziran: MtT Müsteşan Şenkal Atasagun ile evinde görüştû. 20 Haziran: Ecevit, katılacağuıı söylediği halde DSP Grup Toplanhsı'na gidemedi. 26 Haziran: Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde kontrolden geçti. 27 Haziran: DSP grup toplantısına katıldı. Toplanhya, Özkan kahlmadı. 28 Haziran: MGK'ye kahlamadı. 1 Temmuz: Başbakanlık Konutu'nda koalisyon ortaklanyla bir araya geldi. 4 Temmuz: Ekonomi yönetimi ve ortaklannın yer aldığı "ekonomi zirvesini" topladı. 10 Temmuz: Ecevit, 73 gün aradan sonra Bakanlar Kurulu'na başkanlık etti. 16 Temmuz: ABD Savunma Bakanı Paul Wolfowitz ile görüştü. 25 Temmuz: İlk kez kent dışına çıkarak, tstanbul'daki MGK'ye katıldı. 31 Temmuz: YAŞ toplanhsına kahldı. 1 Ağustos: Mücahit Pehlivan taranndan tedaviye alındı. Başbakan'ı görmek isteyen dok- torlara engel olduğu, telefonlan da "Bülent'in sağhğı iyi gidrvor, bir şey ohırsa sizi aranz" diye ge- çıştirdiği haberleri yansıdı. Ylne hastane pünlerl Başkent'in "Başbakan'msağ- hğma" kılitlenen gündemi, 17 Mayıs'ta yeni bir boyut kazandı. 14 gündür evden çıkmayan Baş- bakan'ı Oran sitesindeki konutun- da ziyaret eden doktorlan hemen hastaneye kaldınlmasuıı ıstediler. Yapılan tetkiklerin ardından "sol dokuzuncu kaburgada travma- tik kmk ve yumuşak doku zede- lenmesi, sol bacakta trombofle- bit (siyah damarlann Otihaplan- ması) teşhisi konurken, ılk kez nörolojik rahatsızhğı da kamuoyu- na duyuruldu. Başbakan Ecevit'e "iş göre- mez" raporu verileceği söylenti- leri yaygınlaşırken; ABD Büyü- kelçisi Pearson'un görüştüğü eko- nomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'e "Hafta sonuna kadar Başbakan'm görevi bıra- kacağmı duyduk" dedığı haberi basuıa yansıyınca piyasalar al- tüst oldu. Ekonomide yaşanan bu dalgalanma üzerine sırasıylaABD Büyükelçiliği, Derviş ve DSP Ge- nel Merkezi art arda açıklamalar yaparak, sözkonusu haberi tek- zip ettiler. tlerleyen günlerde Baş- bakan Yardımcısı Hüsamettin Öz- kan ın da Başbakanlık'ta ABD Büyükelçisi Pearson ile bir araya gelmesı dikkat çekti. Başbakan Ecevit'e yapılan "geçmiş olsun" ziyaretleri, DSP'deki değişimı de gözler önü- ne serdi. DSP yönericıleri Rah- şan Ecevit'le yakın temas ıçinde görüşmelerini sürdürürken, Baş- bakan'm sağ kolu olarak bılınen Özkan hastaneye bile gelemedi. Özkan, Ecevit'i ancak 21 Ma- yıs'ta hastanede gerçekleşen zir- ve öncesinde görebildi. Yarı mobll' Başbakan Başbakan'm tedavi gördüğu 7. katta yaphğı yürüyüşleri iyileş- me belirtisi olarak kamuoyuna duyuruldu. Hastane yöneticile- nnin, Ecevit'in sağlık durumunu ifade ehnek için kullandığı "ya- n mobflize ve tam mobflize'' ta- nımlan sıyasal lıteratüre girdi. 27 Mayıs'ta 10 gün tedavi gör- düğü Başkent Üniversitesi Has- tanesi'nden taburcu olan Ece- vit'e hastaneden aynlmadan ön- ce, mini bir doğum günü partisi Bülent Ecevit, başbakan yarduncısı iken Türidye'yi ziyaret eden KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu ile yap- üğı 1 saate yakm görüşmenin ardından "lavaboya git- mek üzere" izin istedi. 5 dakika sonra dönüşünde bu görüşmeyi unutan Ecevit, Eroğfrı'nun şaşkın bakışlan aldnda odadaki KKTC heyetine tt Hoş geldiniz, sizi gördüğüme çok memnun oldum" dedi. de düzenlendi. Başbakanlık Ba- sın Merkezi taranndan kamere- ya alınan görüntü kasetleri, da- ha sonra basın mensuplanna da- ğıhldı. Ancak kasetteki belli bö- lümlenn "temizlendiği'' ortaya çıkh. Böbrek hastası küçük bir kı- zın da kahldığı doğum günü kut- lamasında; Ecevit'in ayağa kal- karken arkasmdaki kolruğa yı- ğıldığı, korumalannın yardımıy- la doğrulduğu, ancak bu görün- tülerin kasetten silindiği anlaşıldı. Ecevıt, hastaneden aynlu-ken, bir basın acıklaması yaptı. Konuş- masınuı başuıda sözcükleri to- parlamakta güçlük çeken Ecevit, Başkent Ünıversıtesi Rektörü Ha- beral için "Başkent, anahtan, de- ğeıü başbakan, değeıü bakan" sıfatlannı kullandı. Hastanenin merdivenlerını inerken acele eden Başbakan Ecevit'in gördügü kor- tizon tedavisinin de etkisiyle omurgasında çökme oluştu. Hastaneden kaçtı' Hürriyet Gazetesi Köşe Yaza- n EminÇöbşanın 2 Temmuz'da çıkan yazısında, "Rahşan Ece- vit'in Başbakan'abakamadığL te- miztiğine özen gösteremediği, dok- toıiargeldiğinde bacağmdatdva- ris çorabı düşmüş» çetik korsesi çözülmüş halde kapıyı Başba- kan'm açnğı, hastaneye gekliğin- de iyice uzamış av«k ve el ürnak- lannm bakundan geçiriköği, de- risJnde kabarmavelekderint lenmemektenkaynaklandığı'' ifa- deleri yer aldı. Bu yazı, Başba- kan'm Başkent Üniversitesi Has- tanesi ile yollannı ayırmasına ne- den olan süreci başlath. Ecevit çifti, Çölaşan'ın bilgileri "birin- d eiden aknğmıvurgulaması'' ne- deniyle bu savlann hastane tara- fından sızduıldığını düşündü. 11 Temmuz'da konfrolden ge- çeceği hastanenin "işgörenıez'' ra- poru verecegi duyumlannı alan Başbakan Ecevit, doktorlan ile köprüleri ath. Ecevit, 5 Temmuz'da Prof. Dr. Zilelı ve etabi tarafından evinde son kez muayene edildi. 11 Temmuz'da yapılacak konrrolü ıptal eden Başbakan, bir daha Başkent Hastanesi'ne gıtmedı. Ve çok yoğun bır tempoyla aktif çalışmayadöndü.. Yarın: Yeni senaryolar.. ENİDOKTORU PEHLİVAN Rahşan hanım varken, Ecevifin sırtıyeregelmez Ecevit'in Başkent Üniversitesi Hastanesı ile yollannı ayırmasına karşın nasıl bu kadar sağlıklı göründüğü günlerce merak konusu oldu. GATA'dan bir doktor taranndan tedavi edıldiği savlan ortaya atıldı. Ancak Ecevit, bu sırada 30 yıllık aile dosru olan Abdi PehBvan'ın ortopedist ve travmatoloji uzmanı olan oğlu Opr.Dr. Mücahit Pehlivan tarafından "gjzfice" tedavi edilmeye başlandı. Bir süre yurtdışında görev yaphktan sonra Ankara Devlet Demiryollan Hastanesi'nde çalışmaya başlayan Mücahit Pehlivan, hastaneye kaldınlmadan bir süre önce Başbakan'ı ziyaret etti. Başbakan, Temmuz sonunda Oran'daki konutuna çağırdığı Mücahit Pehlivan'm tedavisini üstlenmesim ve bunu gizli tutmasını istedi Böylece. 1 Ağustos'tan başlayarak Başbakan Ecevit sabah ve akşam birer saat olmak üzere günde iki kez Pehlivan taranndan kontrol edilmeye başlandı. Başbakan' m Oran'daki evine seyyar röntgen cihazı götüren Pehlivan, röntgenlerde, Ecevit'in kaburga kmklannın ı>aleşhğini, sadece omurgadaki çökmenin devam ettiğini saptadı. Tedavisi suasmda Başbakan Ecevit'e bacak, germe ve omurga hareketlerinden oluşan kültür-fizik egzersizleri yaphnrken, kemikleri knılgan hale geriren kortizonu kesti; hastane tarafından 3 ay boyunca giydirilen çelik korseyi çıkartıp yerine "daha estetik ve esnek" olan "pronTakrik'' adlı koruma amaçh korse giydırdı. Varis çorabmın kuUammmı sürdürürken, parkinson tedavisinde kullanılan Levo-dopa dahil tüm ılaçlan kesti. Pehlivan, Başbakan'a kemikleri kuvvetlendirici kalsiyum ağırlıklı ilaçlar ile vitamin haplan venrken, beslenme düzenini de kontrol altına aldı. Böylece Başbakan'ın sindirim sorunlan çözüldü. Pehlivan, geçen günlerde de özel bir laboratuvarda Ecevit'in kan ve idrar tahlilerini yaphrdı. Başbakan'm ismi değiştirilerek gizlice yapılan tahlillerde; Ecevit'in tüm sonuçlan normal çıkh. Ecevit'in sağlık durumu hakkmda görüşlerini aldığımız Pehlivan, sorulanmızı şöyle yanıtladı: - Başbakan'm sağM durumu şu anda nasıl? - Başbakan'ın sağhğı yerinde. Her şeyi kontrol altında. Şu anda kaygı verecek bir durumu yok. Yapılan tetkiklerde tüm sonuçlar, normal çıktı. 6 ay sonra yeniden check-up yapacağım. Tek sorunu omurgadaki çökme. O da büyük ölçüde iyileşiyor, takip ediyoruz. Başbakan 78 yaşmdaki bir kişinin olabileceği kadar iyi. - Başbakan'm kanser oMuğu yönünde savtar vardı~ - Bu konuda geniş kapsamlı bir tarama yaphk. Şunu kesin olarak söylüyorum ki yapılan tetkiklerde, kanser ya da kanseri düşündürecek hiçbir bulguya rastlanmadı. - Rahşan Ecevit'm Başbakan'ın sağlığmıihma] ettiği yönünde haberler çıkryordu, geçmişte. Siz onlarla yakmdan çahşan bir Idşi olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz? - Ecevit çiftiyîe çalışmak, büyük bir şeref. Rahşan Harum, onun yanında olduğu sürece, Başbakan'm sutı yere gelmez. Allah öyle kan- koca ılişkisi herkese nasip etsin. - Başbakan'a tüm mitinglerinde de eşök ediyorsunuz. Bunun nedeni ne? - Başbakan şu anda çok stresli bir dönemden geçiyor. Çünkü ülke seçim sürecinde. Biz de onun stresini atlatması için gayret ediyoruz. Daha sonra böyle bir yoğunluğa gerek kalmayacak. BIRBAKIMA SERVER TANİLLÎ Meydanlarda Atış Serbest. Yazımızın başlığı, 9 Ekim günlü Radikal'den alın- mıştır. Gazete, ilk sayfasında, son günlerde yoğun- laşan seçim propagandalarının büründüğü biçimi, bu sözlerle ve iri puntolarla nitelendiriyor; ve "Ba- zı liderler akıl almaz vaatlerde bulunarak oy top- lamaya çalışıyor" dedikten sonra, bir alt başlıkta şöyle özetliyordu: "3 Kasım yaklaştıkça partilerin kampanyalan yoğunlaşıyor. Meydanlarda verilen sözler tutulursa Türkiye cennet olur. Başını Uzan ve Çiller'in çektiği vaat şampiyonlan bir soruyu ya- nıtlamıyor: Kaynağınız nedir?" Aynı sayfada ve daha sonra 5. sayfada daha ay- nntılı bilgiler... Neresinden başlamalı? • Seçımlerın, demokrasilerde bir "vaatler döne- mi" olması, her ülkede rastlanan bır olgudur. Se- çimler, bir iktidar mücadelesi olduğundan, ona ka- tılan partiler, kazandıklarında neler yapacaklannı, plan ve programlannı açıklarken, ister istemez so- mut vaatlerde de bulunurlar. Batı'da da öyiedir. An- cak bizdekı uygulamanın onlannkinden birfarkı var- dır: Bizde partiler, ciddi, ayağı yere basan bır plan ve programla ortaya çıkmazlar; öyle olunca vaat- ler de mesnetsizdir ve düpedüz halkı aldatma üze- rine kuruludur. Maksat, oy verecek olanlan kan- dırmak ve iktidara geldiğinde de bildiğini okumak- tır. Böylece, bu seçimlerde de, partilerimizin yap- tıkları vaatlenn gerçekleşebilırlık olasılığı genellık- le pek zayıftır. Uzan'la Çiller'ınkıler ise düpedüz palavradır. Hele Çiller'in, "Hermahallede 100tril- yoner yaratacağız" vaadi, üstelik açıkça bir ah- laksızlıktır. Çünkü sözünü ettiği trilyonerler, bu fu- kara ülkede milyonlarca ınsanın ekmeğinden, aşın- dan ve geleceginden çalınarak yaratılabilir. Bu ka- dının vaadi türünden sözlerı, Batı'da bir politikacı yapsa -yapamaz ya!- rezil ederler orada. Bizde ise öyle olmuyor. Batı demokrasilerınden farklı olarak, bir görül- meyen de şu ülkemizde: Seçimlerde, düzenin eleş- tirisi yoktur! Oysa Batı'da, bızzat demokrasinin doğuşu ve gelişmesi, böylesi bir eleştirinin örgüt- lenişi adınadır: özgüriüklerıyle, yeni türden parti- leri, yani özellikle komünist ve sosyalist partileriy- le... Nitekim, 3 Kasım seçimlerine katılan Türkiye Komünist Partisi'nın sloganı şu: "Sermayenin sal- tanatı varsa, halkın da TKP'si var!" Işte bir düzen sorgulaması! TKR bir sol partidir; sol bır partinin şanından olarak, halka yalan söyleyemeyeceği için bu slo- ganla meydanlarda bugün. Ama o düzen de, ya- saklanyla onun arkasında... Ne var ki, hep böyle oldu bizde. Demokrasi uy- gulamamız, daha baştan "solsuz demokrasi" an- layışına -ya da anlayışsızlığına!- dayandırıldı. Tür- kiye'nin son bir 50 yılı aşkın siyasal yaşamı, bu ters- liğin yarattığı soysuzlaşmanın öyküsüdür. Demok- rasiyi kuralına uygun olarak uygulasaydık, bugün- kü çapaçulluk ve yalan-dolan olmazdı. TKR seçimlere girecek, iyi de oldu girmesi. Ama "Bade harabül Basra!" Düzene karşı çıkmazsanız, o sizi şaşkına çevi- rir. Alın size bir örnek: Diyelim, Islamcı bir partisi- niz. Aklınızı türbana, laik Cumhuriyet düzenini yık- maya yatırmayıp da, sosyal adaletçi bir çizgi tut- turmak istiyorsanız, en azından "Hazreti ömer adaleti"ne inanmalısınız değil mi? Yani "Fırat ke- narında kurt bir kuzuyu kapsa, onu ömer'den so- rariar" diye öğrenmış ve inanmışsınızdır. Peki, o zaman ne işiniz var, banka hortumlayıp da milleti ve devletı milyarlarca lira zarara uğratan batıkçılar arasında? Kuzulardan oy isteyip de, on- ları kapan kurtlarla halvet olmak neden? Sonra, "15 bin kilometre duble yol" vaat ede- cek yerde, "önceliği raya ve deniz taşımacılığına vereceğiz" deyip yeniden bir çığır açma fırsattnı kaçırmak niçin? "LJberalizme ters düşer" mi diyorsunuz? Ha bakın, Islam'dan her şey çıkar da bu "libe- ralizm" denen meret çıkmaz. Ulkeyi, ulusal serve- ti, dışannın tekelci sermayesı ile bir olarak soyma- yı liberallere bırakınız. Size yakışmaz. Kullardan korkmuyorsanız Allah'tan korkun! KtĞI ASLİYE HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN DosyaNo:2002'80 Tapunun Topraklık Köyü. 115 ada, 5 No'lu par- selinde Dursun Toluay adına kayıtlı tarla vasfin- daki 5750 m2 yüzölçümlü gaynmenkulün tamamı DSl Genel Müdürlüğü tarafindan toplam 14.893. 750.000 bedel karşılığında kamulaştınlma ışlemı- ne tabı tutulmuş olup, taraflar arasında kamulaş- tırnıa bedeli hususunda anlaşmaya vanlamadığın- dan DSl tarafindan 4650 sayılı yasa uyannca ka- mulaştırma bedelının tespıtı ve taşınmazın DSl adına tapuya tescılıne karar verilmesı için mahke- memize dava açılmış olup. duruşması 31.10.2002 gününe bırakılnuştır. 4650 sayılı yasa ile değışik 2942 sayılı yasanın 10 maddesi uyannca ılan olu- nur. Basın: 61437 CEM RADYO BAŞAKÇA 12.30 DOSTANE 14.00 10.KÖY 19.00Etown AtaerTe ijnç taıular ve muzk geçmşe yofculuğu TÜRKÛLERTÜMDÛNYADA www.ccfnndyo.coin ATV Ses Frekmsv 7 38 Ttt 0 2I2 63»743](j*x) Flkj 0 212 6397435 NAZtLER KlTAPLARl SOKAKLARA YAKMAKİÇİN YIĞIYORDU. KORSAN, HAK- SIZKAZANÇ İÇİN YIĞIYOR. İKİSİNİNDE GÖRÜNÜMÜ 1ĞRENÇ! Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) Nüfüs cüzdanımı ve ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. MTJRAT HAKAN PATIR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear