01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2002 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI G Ü N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. ara çare ü-etece- aternatif çabalar bilinçli ola- rak susturLİmayaai^ılmaktaymış! Üsteli k "çamıkli'iar o/an çevrelerin düzenin cte- âişmes/'ni istemeojn den" söz ediyor. " Seçimistemeye-erin maskeleri düştü. SR da- \a önceler d lind? jüşmeyen yasalan bahane ederek erteleme ıs7y>rdu. Gerçekamacın Erba- kan'ın ada/lığı olaeu anlaşıldı. YTP seçim diye cünyaya gözlerir âçrtı, meğer istemiyormuş. ANAP'ın asıl dero arıketlerin açıklanmasından çoook önce, meğ-fycjzde 10 barajını aşamaya- cağını saptamasıynş. Gerçek kmlikle-açıklanınca rahatladık. Tarihe acın yanırmanın türlii yolları var; ya şanlı şerefli bir ola. yaratmak ya da gölgeli, onur sağlarnayan kimi gTşîmlere önayak olmak! Son anketlere gcetoplumun yüzde 92.6'sı se- çmlenn 3 Kasım'yyapılmasını istiyor. Milletin temsılcisi olmakla ovünegelen maaş ve liste 'mağdurian" ıle a.m k a p t a yer alan (barajzede) ûç parti, son han% fc>ugün yapıyor. Meclis'in tatile g-Tesini engelleyebilirlerse, se- çimi erteletrnenııuada iptalın) peşine düşecek- ler. Sonrası Nisan 2004-"e kadar milletvekili ma- aşıyla rnilletvekilliğ çalımı! Bütün bunlarkirlk inkârınadeğer mi? Seçimin akıbetir. bekleyen sadece halk, sade- ce medya, sadece seçim isteyen partiler değil; yayınlara göre piyasalar kimi "senaryolan 'satın almış', kimilehni aliamış" bekliyor. Piyasalar örneğh seçimin ertelenmesi olasılı- ğını "satın almış", cna göre döviz ve faiz ayarla- ması yapmış. Ama4-6 Şkim'de Kuzey Irak Par- lamentosu Kürt de/letini ilan ederse... TSK, Ku- zey Irak'a uzun sü-e kalmak üzere girerse.. se- naryolannı "henüzîatm almamış". Piyasa (döviz vefaiz) bile milletin vekilinden, milletin vekıllerinden oluşan partilerden, hükü- met ortaklanndan ;ok daha tedbirli. Galiba ge- leceğe onlardan örce bakabiliyor. "/Wa<?cto/'"küskürlerle seçime aykın bakan par- tilerin dış-iç kargaşa ne umuruna! * • • Anahtar parti DSP. Herkesin gözü DSP'de. Hangi tarafa oy verrse o taraf kazanacak! Ecevit, grup kararı aldırmadığı, PM kapısını aralık bıraktığı için etelerneye karşı çıkanların, ta- bii kamuoyunun diVkatini üzerindetopladı. Oysa her konuşmasında ertelemeyi "ahlaki bulmadığı- nı" belirtiyor. seçırrin 3 Kasım'da yapılması ge- reğine değiniyor, "/ş işten geçti" diyor. Ama bir kez kuşku tohumlan atıldı. Kuliste DSP deyince bir "acaba"lı soru çıkıyor karşımıza. DSP Genel Başkan Yardımcısı Tayfun Içli, 3 Kasım karan alınırken grubu bağlamadıklannı, partisinin "ortakakıiia" hareketettiğini ve bugün deedeceğinı, (üç beş liste mağdurunun dışında) partisinin erteletmeye karşı çıkacağını söylüyor. Ecevit'e koşut açıklamalar yapıyor, yapmasına da.. yine de kuşkuyla yatan kuşkuyla kalkanlara inandırıcı olamıyor. Meclis'in tatile gırip giremeyeceği ve seçimin akıbeti; aklaria karalar bugün belli olacak. DSP liderinin halka söylediklerini kulisteki hiç alışık olmadığı siyasal taktik ve manevralarla yad- sıyabileceğini kabullenmek zor. Ecevit ile 3-5 fire dışında DSP grubunun seçi- mi engelleyecekyöndeoy kullanacağına inanmı- yorum. Inanmak da isterniyorum. AL, GÖZÜ]\I SETRETLE IŞIL ÖZGENTÜRK • Baştarafı Arka Sayfoda jüm, bu son dönem ve yaşlıhğın ilk zamandan için ülkemizde ne çejit argütlenmeler var? Hıç- bir şey yok! Hep şöjle ieriz,"BizTürklerçok insan severiz.. öyle ki, yaşblarımızı huzurev- lerinde değil evimizde yaşatırız." Ve bu konu- îa huzurevleriyle, çeşıt- ti hobilere uygun örgit- lenmeleriyle yaşlı nüfu- sunu rahat ve mutlu et- meye yönelik çahşmaiar yapan Batı ülkelerini ie pek bir küçümserz : 'Yaşlüannı fırlatp atıyorlar, sonra insam diye geziniyorlar." Işte iş öyle değil. Eır evde yapayalnız sadLece pencereden bakarak ya- şayan bir yaşlıyla, cr- gütlenmiş bir huzvac- vinde kendi yaşıtlanyla birlikte yemek yiyen, e- levizyon seyreden, an- ja aşk bile yaşayan hı rmşka yaşlı arasima nutluluk kimden yaıa derseniz, ben derim c ıkinci yaşlı kazandı. Kan koca işe gitrm. ;ocuklar okulda ve y>- rüyemediği için tek ta şına sokağa çdcama^yır Dİr anneanne. Buraa msani boyutun ne ol-dı- ğunu yeniden düşünr-re- İiyiz. Artık yaşam est- 3İ gibi değil, hız inaun.- tnaz bir biçimde a r t bsanlar isteseler de h- a şeyleri yapamıyor-k Yorgunlar ve zamanL3r. yok Ve o anneanne e - de yapayalnız oturm.a-2 devam ediyor. Bazılan huzurevi kav- ramını kötü bulabilir. Gayri insani bulabilir, a- ma şu yaşadığımız dün- yada tıpkı çocuklanmı- zı düşündüğümüz gibi yaşamlannın sonbaha- nnda olan yaşlılanmızı da düşünmek zorunda- yız. Bir gün bu konuda konuşurken sevgili dos- tum, Doktor Selçuk Erez şunlan söylemişti, hep anımsanm: "Bizlerin de Batı'ya öğreteceği şeyler olma- lı. Özellikle yaşlılara olan düşkünlüğümüz, onları huzurevlerin- den uzak tutuşumuz Batılılann çok hoşuna gidiyor. Ama bu olay giderek zorlaşıyor, ai- lelere yük biniyor. Oy- sa devlet, yaşlılarını koruyan, bakan ailele- re belli maddi destek yaparak işleri daha rasyonel bir hale geti- rebiür." Vallahi doğru öneri ama, çocuklannı okutmak için okul yapa- mayan, hadi okulu yap- tı diyelim yakıtını vere- meyen bir devlet, yaşlı- lan mı düşünecek... A- ma düşünmesi gerek, sosyal devlet olmanın ana şartlanndan biri bu: "Çocuklan ve yaşlı- Iarı özenle korumak, gözetmek." Dilerim yaşhlığımız- da bütün bu hayalleri- miz gerçek olur ve son- bahar mutlu geçer. seyreyleisil(a. Yahoo.com George Orwefl hâlâ güncelENGİNAŞKIN TORONTO- Toronto Star gazetesi yazan An- tonia Zerbisias. ünlü İn- giliz romancı George Or- well'in, totaliter ve savaş- çı bir devletin ürkünç ta- nımı olan "1984" adlıro- manının, ABD'de Ro- nald Reagan'la başlayan ve George W. Bush'la öz- deşleşen yeni bir baskı devletinin portresi oldu- ğunu bildirdi. ABD ve Kanada'da li- selerin öğrenim program- lannda bir başvuru ve ib- ret öraeği olarak sunulan "1984"ün, başlangıcı "Reaganomiks" adı ve- rilen dayatıcı ve anti- de- mokratik dönemle örgü- lenen bir devlet tarzını anımsattığıru vurgulayan Kanadalı yazar, tüm ABD'yi kutuplaştıran "Reaganomiks" döne- minin, G. W. Bush'la bu- luştuğunu belirtiyor. Siya- sal, ekonomik ve sosyal alanlarda, tepeden ve de- netimsiz bir yönetim biçi- mini yaratan Ronald Re- agan'ın, ABD'de şimdı doruk düzeye varan "De- mir Yumruk Doktri- ni"nın baş sorumlusu ol- duğunu vurgulayan To- ronto Star yazan, etiksel ve mesleksel görevini kar- telleşmeyle yitiren med- yanın, "haber sunmayı" yalan ve yılışıklık şovlan- na dönüştürdüğünü bildir- di. Ronald Reagan döne- mi zamanında, Iran'la sa- vaşmakta olan Irak'ın "Amerika'mn en sadık dosru olduğunun" altını çizen yazar, o sıralar, I- rak'a CIA istihbaratı, eko- nomik ve askeri yardım sağlayan ABD'nin, şimdiki savunma bakanı "atmaca" Donald Rumsfeld ı sık sık Bağ- dat'a yolladığını belirti- yor. Frankenştayn yarattılar Reagan'la onun başkan yardımcısı "baba" Ge- orge Bush"un kendi elle- nyle yarattıklan "Fran- kenştayn^ı. şimdi 1 nu- maralı düşman ilan ettik- lerine dikkatı çeken yazar. şimdiki Bush yönetimi- nin, 1984 adlı romanda anlatılan saptıncılığı anımsattığını şöylece ör- nekliyor: "Masa başla- nnda ürerilen ve sık sık piyasaya aktanlan düş- man tehlikesi", korkuyla bir toplumun nasıl ko- şullandınldığını anlatan bir olgudur. 1984 roma- nındaki "Gerçek Bakanlı- ğf; tarihi, iktidardaki despot siyasal parti adı- na değiştirmeye girişen bürokratların içyüzünü sergiler ve devletin kâğıt kesme makineleri bu çizgide, tarihin ve geç- mişin tüm belgelerini tü- müyle ortadan kaldırır. George Orwell'in dediği gibi, ortaya atılan savla- rı kanıtlamanın hiçbir olanağı yoktur. Kimse ne olduğunu anlamadığı gibi, paketlenen yalan- lar, değişik yorumlarla, değişik kaynaklar göste- rilerek sunulmaya de- vam eder." Son Toronto Film Şen- liği'nde Amerikalı Film Yönetmeni Michael Mo- ore da, Bush yönetiminin •'kapalı kapılar ardında korku üreterek, toplu- mu koşullandırnıayı ıs- rarla sürdürdüğünü ve bu girişimde medyanın bir koyun sürüsü gibi Beyaz Saray'ı izlediğini öne sürmüş ve tüm Ame- rika'da bir George Orvvell korkusu yaşandığını be- lirtmiştı. "1984" adlı Or- well romanının güncel ge- rilimle çok sık bağlantısı olduğunu belirten Toron- to Star yazan, gölge düş- manlarla sürekli savaşan ve gerçeği kendi totaliter hedefleri için "yeniden biçimlendiren" bir yöne- tim tarzının karşımıza çıktığını anımsatıyor. Kanadalı yazar, muha- lif sesin, 1984 adlı roman- daki gibi susturulduğunu ya da umursanmadığını Mirguladıktan sonra, ya- zılı ve görsel medyanın burnu havada ünlü koda- man yazarlannın, ta Re- agan yıllanndan beri dü- men suyu tutumunu be- nimsediklerini belirtiyor ve şu ünlü deyişi aktan- yor: "Geçmişi bilmeyen- ler, onu tekrarlamaya mahkûmdurlar." ABD'den güvence yok SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - ABD, Irak'a ope- rasyon durumunda ciddi ekono- mik zarara uğrayacağım belirte- rek bu zararlann tazmin edilmesi için gerekli önlemlerin ahnması- nı isteyen Türkiye'ye olumlu ya- nıt vermedi. ABD Dışişleri Ba- kan Yardımcısı Elisabet Jones, Türkiye'nin istemlerinı not et- mekle yetinirken "Türkiye'nin, tüm ekonomik potansiyelini kullanma hedefıni, Irak'ın uluslararası toplumun istemle- rini tam olarak yerine getirme- si halinde gerçekleştirebileceği- ni" söyledi. Jones, Avrupa Birli- ği'nden (AB) müzakere tarihi is- teyenTürkiye'ye desteklerinin sü- receğini belirtirken Kıbns konu- sunda net bir mesaj vermekten ka- çındı. Türkiye, Afganistan \e Or- tadoğu bunalımını yaşayan böl- genin üçüncü bir krizi kaldırama- yacağını belirtirken olası bir Irak operasyonunun "meşruiyet ve oydaşmaya (konsensus)" dayan- ması gerektiğine dikkat çekti. Irak'ın kitle imha silahlanndan anndınlması için çabalannı arttı- ran ABD, olası bir operasyon sü- recinde en kritik rollerden birini oynaması beklenen Türkiye'yle danışmalannı sıklaştırdı. ABD Dışişleri BakanYardımcısı Jones, dün Ankara'da Cumhurbaşkanlı- ğı, Genelkunnay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nda yoğun te- maslarda bulundu. Jones, önce Dışişleri Bakanlığı'nda Bakan Şükrii Sina Gürel, Müsteşar Uğur Ziyal ve AB, Kıbns, NATO ve ikili ihşkilerden sorumlu müs- teşar yardımcılanyla ayn ayn bir arayageldi. Genelkurmay 2. Baş- kanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Cumhurbaşkanhğı Dış Politi- ka Danışmanı Tacan tldem ile de görüşen Jones, bugün sabah saat- lerinde Türkiye'den aynlacak. Jones'un temaslan sırasında gündeme gelen konular ve taraf- lann birbirlerine verdikleri mesaj- lar şöyle: Ir3k: Jones, ABD'nin amacı- nın BM denetçilerinin h"ak'a dön- meleri değil bu ülkenin silahsız- landınlması olduğunu vurguladı. Bunun için BM Güvenlik Konse- yi'nden kapsamlı ve yaptınm gü- cü olan bir karar çıkarmaya çalış- tıklannı anlatan Jones, Washıng- ton yönetiminin bu yöndekı ka-, rarlılığına dikkat çekti. Türk yet- kililer ıse Irak'a operasyonun "meşruiyet ve oydaşma" ilkele- rine dayalı olması yönündeki gö- rüşlerinin değişmediğini Jones'a ilettiler. Bölgede aynı anda Orta- doğu veAfganistan knzlerinin ya- şandığını, buna bir de Irak operas- yonunun eklenmesinin büyük ka- nşıklık yaratabileceğini belirten Türk yetldliler, Türkiye'nin de gö- rüşünün Irak'ın BM kararlanna tam ve eksiksiz uyması olduğunu ilettiler. KUZey Irak: Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması gerektiğine ilişkin uyanlannı yi- neledi. Jones'un da Türkiye'nin duyarlılıklarmı anladıklannı be- lirterek ABD'nin Irak'ı bölmek Türkiye Gazetecıl&r ijnıyeti'nın yayınladığı gûnlük Bizın Cazete Ülke sorunlarına ılı^k^porlarıyla, araştırmalanyla, ksşe yazılanyla, tarafsız horierıyle srvıl toplumların gazetesi. Düzenli okumak için aue olun. Tel: 0.212.511 08 75 Irak Başbakan 1. Yardımcısı Aziz, Saddam Hüseyin'in mesajuu, bugün görüşeceği Cumhurbaşka- nı Sezer ve Başbakan Ecevit'e iletmek üzere dünÂnkara'ya geldi. (Fotoğraf: KEREM GEZER) Bağdat: 19917 unutmayın ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Irak Başbakan 1. Yardım- cısı Tank Aziz, ABD'nin olası operasyonunun, sadece kendi ül- kesi değil, tüm bölge ve özellik- le de Türkiye için tehdit oluştur- duğunu söyledi. ABD yönetimi- nin temeli olmayan bahanelerle I- rak'a saldırmak istediğini kayde- den Aziz, Irak'ın komşulanyla iyi ilişkiler içinde bulunduğunu, ABD için tehdit oluşturmasının ise "gülünç" olduğunu söyledi. Kuzey Irak'taki Kürt gruplanmn bağımsız devlet kurmalan konu- sunda Aziz, "Irak'ın kuzeyi, I- rak'ın bölünmez topraklarıdır. Herhangi bir bölücü davranışı kabul etmeyiz ve bu Irak Kürt- lerinin de çıkaruıa olmaz" di- ye konuştu. Temaslarda bulunmak ve Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'in mesajuu, bugün görüşece- ği Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit'e iletmek üzere Anka- ra'ya gelen Aziz, Esenboğa Ha- vaalanı'nda yaptığı kısa açıkla- manın ardından gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. "Dost ve komşu Türkiye'de Saddam Hüseyin'in temsılcisi olarak bulunmaktayım" diyen Aziz, amaçlannın Türkiye'yi I- rak'ın durumu ve de\am eden ko- şullar hakkında bilgiîendirmek olduğunu söyledi. "Dost Türk- lerin bizim neler çektiğimizi anlamalarını istiyoruz" diyen Aziz şöyle devam etti: "Amerikan saldırganlığı, sa- dece Irak için değil, tüm bölge, özellikle de Türkiye için tehdit oluşturmaktadır. Türkiye, 1991'de neler olduğunu iyi lia- tırlıyor. Türk dostlarımızm kendilerinin ifade ettiği gibi yalnızca Irak değil, Türkiye de 40 mihar ABD Dolan zarar et- miştir. Irak'a müdahalevi önle- mek Türkiye'nin çıkarlarına- dır. Bu saldırganhğın hiçbir ba- hanesi yok. Londra ve Was- hington'ın tehditleri, temeli ol- mayan bahaneler." Aziz, Irak'ın BM silah denet- çilerinin ülkeye girmelerine izin vermesinin de Irak'ta kitle imha silahı bulunmadığuu kanıtladığı- nı kaydetti. Saddam Hüseyin'in saraylannın da BM silah denetçi- lerine açılıp açıhnayacağına iliş- kin bir soru üzerine Aziz, denet- leme konulannın Viyana'da ele alındığını, denetçilerin ne istedi- ğini dinleyeceklerini ve Irak ola- rak gerçeği öğrenmek için bilim- sel yöntemler kulanılmasına izin vereceklerini belirtti. Aziz, Türkiye'den net bir bek- lentüerinin olup olmadığı soru- suna da şu yanıtı verdi: "Ben 1991 tecriibesini dile getirdim, Türkiye o yıllarda ve ardından gelen \ıllarda da za- rar görmüştür ve sanınm her jnrtsever Türk, Irak'a saldı- ndan zarar göreceğinin farkm- dadır.Türk sorumluların, Tür- kiye'nin çıkarlarına uygun ru- tum alacağına eminim. Irak'a müdahale, Türkiye'nin çıkar- larına uymamaktadır." Kuzey kak'taki Kürt gruplarm federasyon için anayasa taslağı hazırlıklan konusunda uzlaş- maya vardıklannın hatırlahlması üzerine Aziz, Bağdat yöneti- minin bu konudaki uyansını "I- rak'ın kuzeyi, Irak'ın bölün- mez topraklarıdır. Herhangi bir bölücü girişimi kabul et- meyiz ve bu Irak Kürtlerinin de çıkanna olmaz" şeklinde ı- fade etti. gibi bir politikasının olmadığını söylediği öğrenildi. Ancak Irak'ın kuzeyinde federatif bir yönetim kurulması konusunda Türki- ye'nin çekincelerine bir yanıt ve- rilmediei belirtildı. Ekonomik kaygılar: ıe - maslar sırasında Türk yetkililer, olası bir operasyondan kaynakla- nabilecek ekonomik giderlerin tazmin edilmesi gerekliliğini de gündeme getirdiler. Türkiye'nin 10 yıl önceki Körfez Savaşı 'ndan 40 milyar dolara yakın zarar gör- düğünü ve görmeyi sürdürdüğü- nü belirten Türk yetkililer, ekono- mik önlemlerin de alınmasını is- tediler. Jones'un bu konudaki is- temleri not etmekle yetindiği kay- dedildi. Gazetecılenn tazminat konusundaki sorularına "Bura- da BM Güvenlik Konseyi'nin alacağı karara odaklandık" ya- nıtını veren Jones, bir başka soru üzerine de, "Irak'ın uluslarara- sı toplumun istemlerini tam ola- rak yerine getirmesi halinde, Türkiye tüm ekonomik potan- siyelini kullanma hedefi- ni gerçekleştirebilir" de- di. Jones böylece Türki- ye'nin ekonomik giderleri- ni Irak'ta yaşanabilecek gelişmelere bağlamış oldu. FMS'ye de olumlu yanit yok: tkili ilişkiler kapsamında ekonomik ge- lişmeler de gündeme geti- rildi. Daha çok Amerikan sermayesinin Türkiye'ye gelmesi gerektiğini Jo- nes'a iletenAnkara, "Tür- kiye artık krizden çıkı- yor. Artık Amerikan ser- mayesinin gelmesi için daha uygun bir ortam var" mesaj ını verdı. Ekim ayında yapılacak Ekono- mik Ortaklık Konseyi'nde ikili ekonomik ilışkilerin aynntıh ele aluıması bekle- niyor. Nitelikli Sanayi Böl- geleri'nin kurulmasına iliş- kin karann Senato Genel Kurulu'na gehne aşama- sında olduğu ancak tekstil sektörünün buna katılması konusunda gelişme sağla- namadığı öğrenildi. Aske- ri satışlardan kaynaklanan borçlann silinmesi ya da azaltılması konusunda da ABD'den henüz olumlu yanıt gelmediği kaydedili- yor. Türkiye'nin ABD'ye yaklaşık 6.5 milyar dolar- lık FMS borcu bulunuyor. KlbOS: Türk yetkililer, KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş'ın 11 Ey- lül'de sunduğu çözüm pa- ketine ilişkin aynntılan Jo- nes'a anlattı. Ankara Jo- nes'a "Adada eşit statüye dayanan yeni ortaklık dı- şında hiçbir çözümün ola- mayacağını" \iırguladı. AB:Ankara, TBMM'nin 3 Ağustos paketi ve sonra- sında yaşama geçirilen yö- netmeliklere ilişkin Jones'a aynnhlı bilgi sundu ve Tür- kıye-AB ilişkilerinde geli- nen noktayı anlattı. Kopen- hag Zirvesi'nden 2003 yı- lında tam üyelik müzakere- lerine geçiş karannın çık- masının önemine işaret e- den Türk yetkililer, reform sürecinin süreceğini bildir- diler. Jones da ABD'nin Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği desteği yineleyerek bu politikanın sürdüğünü anlattı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada "koro" halindeydi. Satır başlarıyla şunları söyle- diler: - Biz, ABD'nin müttefikiyiz. 21. yüzyılda ortak yapılabilecek pek çok şey olduğuna inanıyo- ruz. - Terorizmle savaşta işbirliğine hazırız. Her tür- lü yardımı yaparız. - Irak konusunda endişelerimiz var. Bunlarsalt kendi durumumuza dönük endişeler değil. Her şeyden önce bölgenin aynı anda 3 bunalımı kal- dırması çok zor. Israil-Filistin ortada, Afganistan da bölgenin bir parçası, buna bir de Irak bunalı- mını eklerseniz, üçünde de haklılığınızı dünya ka- muoyuna nasıl anlatırsınız, düşünmeniz gerekir. - Olası operasyonun Türkiye'ye etkilerinin salt ekonomik boyutu bile cıddi düzeyde. 1991'deki Körfez Savaşı'nın zaran 50 milyar dolar. Yeni bir operasyon ekonomimizi daha da sarsacak. Jones, Türkiye'nin artını çizdiği konuların üstü- nü çizip şöyle dedi: "Hassasiyetlerinizin farkındayız. Notettik. Bizşu aşamada BM Güvenlik Konseyi'nin karanyla ilgi- liyiz." Gelinen nokta iki ucu isli değnek... Eğer, ABD tek başıma hareket ediyorum demeye kalkarsa, Türkiye siyasi olarak zorlanacak ama, zararının karşılanmasını direkt bu ülkeden isteme hakkını kendinde bulabilecek. Böyle olmaz da ABD BM şemsiyesı altında istediğini yapmaya girişirse, Türkiye siyasi olarak rahatlayacak, derdini Irak'a ve öteki ülkelere daha iyi anlatabilecek ama, bu kez karşı karşıya olduğu zararı paylaşabileceği ortam kalmayacak. Bu gelişmelerin Kuzey Irak'taki muhtelif muha- lif grupları nasıl etkileyeceği de bir başka tartış- ma konusu. Türkiye, "Türkmenlerin can güvenli- ği benim sonımluluğumdadır" noktasına geldi, durdu! Ne kadar içindeyiz? Ankara'nın dün akşam saatlerindeki öteki ko- nuğu Tank Aziz'di. Cumhurbaşkanı'ndan başla- yıp devletin her katıyla görüşecek olan Tank Az- ız'in, Saddam Hüseyin'den mesaj getirmesi bek- leniyor. Mesajda, masaj niteliğinde rahatlatıcı şeyler beklenmiyor. Olası operasyondan en çok Türkiye'nin etkileneceğini bilen Saddam, "AB- D'nin durdurulması gerekir. Atılan adımlar ulus- lararası hukuka uygun değil" havasında! Türkiye de Saddam'a, "Rahat dur. BM şemsi- yesinin dışına çıkma, yağan yağmur değil, bom- ba olur. Biz bölgede kimsenin başı derde girsin istemiyoruz" mesajı gönderecek. Israil-Filistin gerginliğinde iki tarafla da görüşe- bilen ender ülkelerden biri Türkiye... Afganıs- tan'daki yeni düzen arayışlarının başlıca nöbet- çilerinden biri Türkiye... Uluslararası yerimizi ararken bu iki durumun yanında şimdi bir de Irak var. Dünkü Milli Güven- lik Kurulu toplantısında doğal olarak bütün bun- lar gündeme geldi. Türkiye'nin Jones'a ve Aziz'e söylemediği, kendi içinde tarttığı, yanıtını aradığı önemli soru şu: "Biz, Irak gelişmelehnin ne kadannda yer ala- lım?" Bu sorunun tamamlayıcısı da şu tümce: "Olası operasyonun sonuçlarını, zararlannı ko- nuşuyoruz ama, biz olaylann içinde yer aldığımız kadar sesimizi duyurabiliriz. Şu aşamada biradım gerideyiz. Nerede durursak istemlerimizi en iyi bi- çimde dile getirir, çözüm buluruz?" Kritik bir nokta! Ankara, Irak'ta olacakları ciddi olarak günde- mine aldı. Geçen hafta sonu Kapadokya'daki I- rak konulu toplantının ana unsurunu Türkmenle- rin oluşturdugunu da ayrıca vurgulayalım. ABD'Iİ ve Iraklı iki konuğun ziyaretinden sonra Ankara'nın Irak gündemi biraz daha yoğunlaşa- cak. Belki de yeni bir yol haritası gündeme gele- cek! [email protected] Dışişleri Bakanlığı bilgi sundu MGK Irak' görüştii ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Mil- li Güvenlik Kurulu (MGK), olası bir savaş durumunda alınacak askeri ve siyasi önlem- leri değerlendirdi. AB- D'nin saldırması duru- munda yaşanabilecek kitlesel göç ve diğer sı- nır sorunlannı da ma- saya yatıran MGK, Ku- zey Irak'taki Türki- ye'nin istemlerinin dı- şmdaki gelişmelerin önlenmesi için atılma- sı gereken adunlan da tartıştı. MGK, eylül ayı ola- ğan toplantısını dün Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirdi. Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer' in başkanlığında yapılan toplantıya Baş- bakan Bülent Ecevit ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Öz- kök ile askeri ve sivil üyeler katıldılar. Özkök Genelkurmay Başkanı, Orgeneral Aytaç Yal- man'ın da Kara Kuv- vetleri Komutanı sıfa- tıyla katıldıklan kurula, Jandarma Genel Komu- tanlığı'na atanan Orge- neral Şener Eruygur da ilk kez katıldı. Yaklaşık 2.5 saat sü- ren toplantıda ağırlıklı olarak ABD'nin Irak'a olası bir operasyonu ele alındı. Dışişleri Bakan- lığı'nm son uluslarara- sı gelişmeler ve tarafla- nn pozisyonlan hak- kında bilgi sunduğu ku- rulda Türkiye'nin bu süreçte izlemesi gere- ken politika da ele alın- dı . Irak'ın toprak bütün- lüğünün korunması için Türkiye 'nin gerekli ön- lemleri alması gerekti- ğinin görüşüldüğü top- lantıda, operasyon sıra- sında veya sonrasmda yaşanabilecek kitlesel göç hareketine ilişkin önlem paketi değerlen- dirildi. RTÜK Başkanı sunuş yaptı MGK toplantısınuı bir bölümüne RTÜK Başkanı Fatih Karaca da katıldı. Karaca'nnı farkıl dil ve lehçelerde yayına ilişkin kısa bir sunuş yaptığı öğnenil- di. MGK Genel Sekre- terliği de azınlık vakıf- lann mal edinmesine ilişkin yönetmeliğe iliş- kin görüşlerini üyelere aktardı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear