01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Yeni Gün Haber Ajansı Basm ve Yayımcılık A.Ş'yi temsilen Cumhuriyet Vakfi adına İLHANSELÇUK Genel YayınYönetmeni: İbrahim Yıldız # Yaztişleri Müdûrii: Safim Alpaslan • Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz • Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Istihbarat: Cengiz Yıldırım 0 Ekonomi: Özlem Yü- zak • Kültür: Egemen Bcrköz • Spor: Abdülka- dir Yücelman • Makaleler: Sami Karaören 9 Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bilgi-Belge: Edibe Buğra # Yurt Haberleri: Mehmet Faraç 9 Avnıpa Temsilcisi: Gûrav Öz Yayın Kurulu: İlhan Seiçuk (Baş- kan), Emre Kongar(Daruşman), Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kava, Şükran Soner, İbrahim Yıİdız. Orhan Bursalı, Musta- fa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbav Atatüric Bulvan No: 125. Kat:4, Bakanlıklar-Ankara fel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2,3 Tel: 4411220. Faks: 4419117 • Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, Inönö Cd 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü: Erol Erkut • Koordinatör: Ahmel Korulsan 9 Mu- hasebe: Bülent YenerO Idare: Hüseyin Görer • Satış: Fazilet Kuza REKLAM: P.M. Lld. Şti. • Genel Müdür Gültrin Erduran#Koordinatön Reha Işıtman • Genel MüdürYıd.: Sevda Çoban # Finansman Müdürii: Çetin Erdurao Tel: 0212 514 07 53 - 513 84 60-61, Faks: 0212 513 84 63 Yayımlayaı: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yaymcıhk A.Ş. Baskı: Sabah Yaymcıiık A.Ş. Türkocagı Cad. 39-41 Cagaloglu 34334 Isıanbul, PK: 246 - Sirkeci 34435 Isıanbul Tel: 10,212i 512 05 05 (20 hatl Faks: 10 212) 513 85 95 8OCAK2002 Imsak: 5.48 Güneş: 7.22 Ögle: 12.18 tkindi: 14.38 Akşam: 17.00 Yatsı: 18.27 Kültür Bakanlığı'nca düzenlenen Türkçenin Dünü, Bugünü, Yannı' konulu bilgi şöleni başladı Kuşaklaramsı iletişim kopuk• Kültür Bakanı Talay, dilde hızlı yenileşmenin kazançlan olduğu kadar kaygı veren bazı sonuçlan da bulunduğunu belirterek "Dilden atılan birçok kelimenin yerine, Batı dilleri ve özellikle İngilizce sözcükler kullanılmaya çalışılmaktadır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür Bakanı Istemihan Talay, yeni türetilen ve özellikle yazılı Türkçeye zorla yerleştirilmeye çalışılan kelime- ler sonucunda kuşaklararası yazılı dil iletişiminde kopukluklar doğduğunu söyledi. Ilk Kültür Bakanı Prof. Talat Halman. dilin yıllardır bozulduğuna işaret ederek Türkçeyi kurtarma zama- nının geldiğini bildirdi. Kültür Bakanlığı'nca düzenlenen Türkçenin Dünü, Bugünü, Yannı" konulu uluslararası bilgi şöleni dün başladı. Kültür Bakanı Talay, dilde hızlı yenileşmenin kazançlan olduğu kadar kaygı veren bazı sonuçlan da bu- lunduğunu belirterek şunlan söyledi: "Bizim kuşak. 1930*lar öncesiTürk- çeyi anlamakta zorluk çekerken şim- di de yeni türetilen ve özellikle yazılı Türkçeye zorla yerieştirOmeyeçahşdan keümelcr sonucunda 20 yılhk dönem- leri kapsayan kuşaklararası yazıb dü iletişiminde birbirini anlamakta ko- pukluklar doğduğu gözkmlenmekte- dir. İşin ilginç tarafi, dilden atılan bir- çok kelimenin yerine, Batı dilleri ve özellikle İngilizce sözcükler kullanıl- maya çahşümaktadır." tlk Kültür Bakanı Talat Halman da Türkçenin yıllardır bozulduğunu an- cak somut bir şeyler yapılmadığmı söyledi. Türkçeyi kurtarmanın zama- nının geldiğini belirten Halman, hiç- birileri ülkede, çeşitli konulardaki uz- manlann Türkçede olduğu kadar sık dil hatalan yapmadığuıa işaret etti. Türkçe sözlük ve terim üretiminin sürdürülmesi, halkın kabul etmediği te- rimler yerine yenilerinin bulunması gerektiğini vurgulayan Halman, dil dernek ve kuruluşlannın işbirliği yap- masını istedi. RTÜK Başkanı JVuri Kayış, öğren- cilerin edebiyat derslerinde tek keli- mesini anlamadığı yazarlar yerine Nâ- zım Hikmet, Yaşar KemaL Attilâ İl- han gibi çağdaş yazarlann okutulma- sı gerektiğini söyledi. Öğrencilerin yabancı dille eğitime zorlanmaması- nı isteyen Kayış, "Düde kapitülasyo- na, sömürgecüiğe göz yumulmamah- dır" dedi. Dili iyi bilmeyen kişilerin ekrana ve mikrofona çıkmasının sona erdirilmesi gerektiğini söyleyen Kayış, televizyon kanallanmn Türkçeye gereken özeni göstermediklerini söy- ledi. Kayış, "Türkçeyeüişkin kuraDan uygulasak, çok az kanaİ açık kahr" diye konuştu. 9 MAYIS CENCLİK VE SPOR BAYKAM Gençlik hep vardı... * ^3*« 'îfefj&ki- • Genç Telecard • Genç Webcard ' Vadesiz Genç Hesap • Vadesiz Genç Döviz Hesabı • Vadeli Genç Hesap • Vadeli Genç Döviz Hesabı • Genç Webhesap • "Sınırsız Bankacılık" üyeliği • Genç İşlemPuan Şîmdi Gençlik Bankacıfığı var. Şimdi genç olmanın farkı var. "İlklerin bankası" Yapı Kredi, gençleri anlayan, onların hayatını kolaylaştıran, ihüyaçlanna çözümler sunan bir dünya kurdu: Yapı Kredi Gençlik Bankacılığı. 12-17 yaş arası gençlerimiz, bu dünyada, Genç Telecard, Genç Webcard, Vadeli, Vadesiz Genç TL ve Döviz Hesapları, "Sınırsız Bankacılık" üyeliği, Genç İşlemPuan gibi birçok imkândan yararlanabilir, genç olmanın farkını yaşayabilirler. Gençlik Bankacılıgı burada. Burası Yapı Kredi. YAPI^CKREDi "hizmette sınır yoktur" POLÎTİMD-* 5ON DURUM e-postartan(S prizma.net.tr AL GÖZÜJVI SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Kışın karyağar İyi ki kar yağdı. Ön- celikle öğrenciler adına sevindim. Tatillerine ta- til katıldı. Yaklaşık ikı haftadır kımse kitabın yüzünü açmadı. Sinema- lar. kartopu oynamaya uygun parklar cıvıl cıvıl onlann sesleriyle dolu. Doğrusu şu günlerde öğ- renci olsaydım sürekli yukandakıne göz kırpıp teşekkür ederdim. Sadece öğrenciler mi° Özellikle Istanbul'da he- men her meslekten pek çok insan zorunlu tatil yaptı. Pek çok ınsan ya- ğan kara bakıp uzun za- mandır unuttuğu duygu- lan anımsadı, sevdikleri- ni düşündü ve ekonomık krizin yol açtığı büyük sinir gerginligi, bir süre için olsun yerini çocuk- su bir sevince bıraktı. Tamam, arabalar yolda kalmış, kent trafiği al- tüst olmuş, olsun; zaten ne zaman düzgiin oldu ki... Doğa belki de bizim her gün hızlı adım- larlaişegidipyüz- lerce aynnnyla bo- ğuşup sonra yor- gun argın eve dön- memize el atmak istiyor. Bizi tıpkı yağan kar gibi sa- kin ve sessiz ken- di içimize dönme- ye, yaşamda keyif alınacak şeyler ol- duğunu anımsa- mamıza yardım etmek istiyor. Ömeğin benim e%Tmin karşısında- ki Özgürlük Par- kı hiç bu kadar, bu kar günlerindekı kadar, özgür ve mutlu seslerle dol- mamıştı. Her cu- martesı, pazan bü- yük alışveriş mer- kezlerinde geçiren pek çok aile, kar günlerinde biraz da yolda kalınm korku- suyla alışverişe ara ver- diler. iyi de yaptılar. Bü- yük alışveriş merkezle- rindeki alışvenş çılgınlı- ğından ve küçük çocuk- lann raflara saldıran, her ürünü uzun uzun incele- yen anne babalar arasın- da geçirdikleri sinir kriz- lerinden bir başka yazım- da söz etmek istiyorum. Evet, arabalannı zo- runlu olarak Jdtleyen ana- lar babalar, belki de uzun zamandır ilk kez çocuk- lanyla birlikte kardan adam yapmanın ne den- li keyif verici bir şey ol- duğunu fark ettiler. Be- nim evın civarında ve park yerinde tam otuz kardan adam saydım. Burnunda havııcu ve kol- tuğunun altında süpür- gesi olmayan tek bir kar- dan adam yok. Çünkü pazar sabahı ben ve bir- kaç arkadaşım yanm kal- mış kardan adamlan ta- mamlamayı iş edindik. Bir sır, o sırada kendimi gerçekten on yaşında his- settim ve yukardakine göz kırptım. Bu arada en güzel kar- dan adamlan yapıp kar- topu oynadıktan sonra, kızaran yüzler ve ellerle, sıcak dumanlann yük- seldiği bir pastaneye gi- dip salep içmenin keyfi- ne ne demeli? Salebin ne denli güzel bir içecek ol- duğu en çok kar günlerin- de belli olur. Bütün be- denınizin \-umusak bir tatla usulca sanldığını ve geçmişin tüm kokulannın yanı başınıza geldiğini hissedersiniz. Tarçının o muhteşem kokusu ise her türlü tatsız düşünceyi bel- Ieğınizden bir an için de olsa silip götürür. Ve uzun zamandır duy- madığınız bir sesi, ka- ranlık ve kann altında yükselen bir sesi duyar- sınız: "Boza, bozacı..." Kim demiş eskiler unu- tuldu diye. Işte yağan ka- nn altında birileri sizi geçmışe götürmeye gel- miş. "Boza,bozaa_" Baş- ka bir zaman belki de duymadığınız bu sesle birlikte üşenmenin bir- denbire ne denli uyuşuk bir duygu olduğunu kav- rar ve hemen bozacının yanı başında yerinizi ahr- sınız. O güne kadar tanı- madığınız apartman komşulannızla birlikte. Vay canına, burada du- rup biraz soluk alıyorum. Meğer ben kışı, kan ne kadar çok özlemişim. Tıpkı gençliğimi, çocuk- luğumu özlediğim gibi. İşte bir hikâye fırsatı, iş- te bir sevinç. Anlatılır gi- bi değil. Ayazpaşa'da bı- raktığım ve sadece ora- da duyabileceğimi dü- şündüğüm o akordeon sesi işte buraya da geldi. Biri akordeonla Mavi Tuna valsini çalıyor ve kar yağıyor. Kendimi o pencereden o pencereye atıyorum. Evet, küçük Roman müzisyen elle- rinde eldivenler, sırtında mArkasıSa.l7,Sü.l'de
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear