Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2002 PAZAR • • • •
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul K 1 Sinop K 3 Adana
Edme PB -3 Samsun K 4 Mersın
Koıaelı K 1 Trabzon
Çaiakkale PB 26 Giresun
Izrrir
Y 9 Diyarbakır K
PB 4 Ankara
Y 19 Şanlıurfa K
K -2 Mardin K
Manısa PB 3 Eskişehir K -3 Siirt
Aydın PB 4 Konya K -2 Hakkâri
Denıziı K 1 Sıvas K 1 Van
Zonguldak K 2 Antalya PB 9 Kars
Marmara'nın batısı ıle kı-
yı Ege dışında tum yurt
yağışlı geçecek. Yağış-
lar Marmara'nın doğu-
su, Batı Karaderuz, Do-
ğu Akdenız, Guneydo-
gu Anadoiu ıle Doğu
Anadolu'nun guneyinde
etkılı olmak uzere kar,
Akdenız kıyılannda etkı-
lı yağmur ve yer yer kar-
ia kanşık yağmur, Doğu
Karadenız kıyılannda
yağm ur şeklınde olacak.
Munih
k
Çok bulutlu
'«*»«.
Yagmurtu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
nuna el koydu.Doğalgaz uzerinden halkı soyan, aşırı
kâr elde eden belediyelere karşı halkın yanında vazi-
yet aldı.
Öncelikle belediyelerin kaytardıkları halk yaranna
olanaklı olan neyse, onun yapılmasım emretti.
Gazdan ahnan yüzde 18 KDV'nin çok aşağılara çe-
kileceğinin işaretlenni verdi.
Toplum ayakta. Kırgın değıl, kızgın. Soğuk vuaıyor.
Belediyeler vuruyor.
Şu hale bakınız: Gazeteler (belediye başkanlarının
öne surduğü savların tam tersine) bugünkü uygula-
maya karşın doğalgaz fiyatının 260 binlere inebilece-
ğini hesap edebıliyor.
Gazetelerden öncefiyatı 260 binlere indirmekle gö-
revli olan büyükşehir belediyeleri ise halkı soymayı da-
ha nasıl surdüreceklerinin savunusunu yapıyorlar.
Ağzı olanın konuştuğu Türkiye işte bu!
Soğuktan öl dercesine, ölü soyucusu gibi davran-
mak! Halkın seçtiği, halkı soyan biryönetim modeli.
Saç düşüp kel görününce ortaya çıkan örneklere
bakınız:
Bir büyükşehir belediye başkanı kânn yansından
vazgeçeceğini (doğru okunursa bu ifade, vazgeçile-
bıleceğını) söylüyor. Yuz kere pes!
Bır başkası bırtakım karışık söylemlere rakamfar
karıştırdıktan sonra, orneğın BOTAŞ indirim yaparsa
(bugüne oranla yuzde yüz indırimle) fiyatın 213 bin li-
raya düşebileceğıni öne sürüyor. Bin kere pes!
Enerji Bakanı yarın "böyyük" belediyelerin başkan-
larını topluyor. Son hedef: Fıyatlar inecek!
Ya başkanlar direnirse? Bu olasılığa karşı Bakan
Zeki Çakan hükümetin kararlıhğını açıklıyor: "Pazar-
tesigünü toplantıda belediye başkanlan benim hesap
ve önerilerime direnirse hukuku işleteceğim.
(Ebette dileğimız sözünü tutması) Tümyetkimikul-
lanacağım. Başkanlar ne demek istediğimi iyi bilir."
Laftan anlamayanın (anlaması için) hakkı kötektir'e
gelen bir uyarı!
Belediye başkanları akıl almaz bir mantık işletiyor.
Fiyat yan yanya düşse bile sadece kârdan zarar et-
tiklerini TV ekranlannda halkın gözünün içıne baka ba-
ka söyleyebilıyoriar.
Oysa, halka hizmet baş sloganları. Içlerinden biri,
hepsi demeye insanın dili varmıyor, karakışın başlan-
gıcında halka dönüp doğalgazı zaranna satmaya baş-
layacağını ilan edebilseydi, ne kadar büyüyeceğinı
düşünmüyor. Duşunmüyor değil, düşünemiyor.
Gözleri halkın cebinde. Hele içlerinde bin var ki,
(adını yazmaya gerek yok. O, kimden söz edildiğini,
halk da onun kim olduğunu bılir) yöneticılikte tam bir
üçkâğıtçı. Halkı soyarak alınan paraları seçim yatırı-
mı alanlarında kullanmak tek amacı. Bu adam bir pro-
totip: Cin fikirli olduğunu sanan akıl fukarası.
Bu kış, başından geçenlerle belediye başkanlan
konusunda deneyim sahibi olan halk; bugünkü büyük
kent belediye başkanlanndan ilk seçimde kurtulma-
yı başarmalı!
•••
Olayın siyasal açıdan sevindirici bir başka yönü de
var.
Muharrem Sarıkaya (Hürriyet'te) yazıyor: "Ecevit
öğleden sonra Cumhurbaşkanı ile yaptığı haftalık ola-
ğan görüşmenin hemen ardından Enerji Bakanı Zekı
Çakan ile BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Bildacı yı
Başbakanlık'a davet etti.
Görüşmede doğalgaz fiyatının düşûrülmesi içinyüz-
de 18 olan KDVoranının yüzde 8'e ındirilmesi ve Ça-
kan'ın girişimi ile yüzde 25'ten yüzde 5'e düşürülen
Akaryakıt Tüketim Vergisi'nin de tamamen kaldınlma-
sı üzerinde durulduğu öğrenildi."
Bu yazının yanı başındaki sütunda Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer'in halktan gelen tepkiler ve
şıkâyetleri içeren "uyan'yazısını Enerji Bakanı'na gön-
derdiğı haberi yer aldı.
Ikı bilgınin ortak yanı: Çankaya'da karakış felake-
tiyle patlak veren doğalgaz rezaletiyle ortak bir karar-
lılığın ortaya çıktığı anlaşılıyor. Çankaya görüşmesın-
den sonra Ecevit'in Başbakanlık'ta yetkilileri toplaya-
rak doğalgaz fiyatının mutlaka aşağı çekılmesi emrı-
ni vermesi, bu yargıyı doğruluyor. Yazının başına dö-
nelim, özet yapalım: Beklenmedik diye nıtelenmeye-
cek, oysa beklenen bir değil iki olay oldu.
Toplumsal sağduyu böyle olaylara hasret!
SinanAygün, dışa bağunlıhğı arttının uygulamalann halka 'reform 'olarak sunıdduğunu savundu
IMF çıkar amaçlı suç örgütüANKARA (AA) - Ankara Ticaret Odası
(ATO) Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'nin,
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve uluslarara-
sı para örgütlerinin dayattığı "borç silahı"
ile ağır yarah duruma düştüğünü belirterek
"IMF, gelişmekte olan ülkeler için çıkar
amaçb ekonomik suç örgütüdür" dedi.
Aygûn, ATO tarafından düzenlenen,
"Dünden Bugüne Kuvayı Milliye. Ulusai
Güç Birliği" sempozyumunun. "Türkiye
Cumhuriyeti'nin Kuruluşunda Kuvayı
Milliye" konulu oturumunun açılış konuş-
masını yaptı. Uzun yıllar dünyanın kendi ken-
dine yeten ülkeleri içinde ilk sıralarda yer
alan Türkiye'nin, küreselleşme sürecine gi-
rildikten sonra, dışa el açan bir ülke konumu-
na düştüğünü ifade eden Aygün, dışa bağım-
lılığı arttıran uygulamalann halka "ekono-
mik reform" olarak sunulduğunu iddia etti.
Yurtdışından alınan büyük borçlara rağmen
"güçlü bir atüımın" gerçekleştirilemediği-
ni kaydeden Aygün, "Türkiye ile gölge oyu-
nu oynanmaya çaüşıldığı bir dönetnde, ola-
na bitene seyirci kaiamayız" diye konuştu.
Türkiye'de devlet gelirleri, bütçe rakamla-
n gibi çok önemli konulann niyet mektupla-
nyla, ülkenin para, maliye, döviz kuru ve ge-
lirler politikalannın da IMF tarafindan belir-
lendiğini ifade eden Sinan Aygün, "IMF bi-
zi batırdı arkadaşlar... VefaâlâTürkiye'de
IMF polirikaları devam ediyor. IMF, geliş-
mekte olan ülkeler için çıkar amaçb eko-
nomik suç örgütüdür" diye konuştu.
Kabinede büyûme oranı kargaşasıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Bakanı Kemal
Derviş ile Maliye Bakanı Sümer
Oral, vergi gelirleri tahminine te-
mel oluşturan büyüme hedefı ko-
nusunda çeliştiler. Derviş, vergi
gelirlerinin yüzde 3 büyümeye
göre belirlendiğini belirtirken 0-
ral, "Vergi gelirleri tahmin edi-
lirken büyüme hızı yüzde 4 alın-
mışür" dedi.
Bakan Oral, doğalgazın ucuzla-
ması için vergilere (yüzde 18
KDV ve 5 bin lira Akaryakıt Tü-
ketimVergisi) ilişkin çalışma olup
olmadığı sorusu üzerine, Başba-
kanlık ve Enerji Bakanlığı'nın ça-
lışma yürüttüğünü anımsatarak
"Bir tek vergi boyuruyla ele
alınmıyordu. Normal saüş fıya-
tuun aşağı indirilmesi söz ko-
nusu" dedi. Oral, memur maaş-
lannda iyileştirmeye ilişkin 15 O-
cak'a kadar çıkanlması gereken
Bakanlar Kurulu karan çalışma-
Kemal Derviş ve
Sümer Oral,
büyüme hedefi
konusunda
çeliştiler. Derviş,
vergi gelirlerinin
yüzde 3 büyümeye
göre belirlendiğini
belirtirken Oral,
"Vergi gelirleri
tahmin edilirken
büyüme hızı yüzde
4 ahnmıştır" dedi.
lannın Başbakanlık'la ortaklaşa
yürütüldüğünü bildirdi. Memur
maaşlanna yüzde 10'lukilkyan-
yıl zammı dışında aralık ayı enf-
lasyonu nedeniyle oluşan farkın
verilip verilmeyeceği sorusu üze-
rine Oral, "2000'de ne yapıldıy-
sa, 2001 'de o yapıür" dedi.
Derviş'in, programda büyüme
rakamının yüzde 3'e çekildiğini
açıkladığı anımsatıldığında Oral,
"Kendisiyle konuştum. Böyle
bir şey söylemedi bana" dedi.
Derviş, 2002 bütçesinde büyüme
hedefı yüzde 4 öngörülmüş olma-
suıa karşın, "Büyümeyi ne ka-
dar yüksek rutarsanız o kadar
vergi gelirini yükseltmeniz ge-
rekir. Biz onun için vergiyi yüz-
de 3'e göre tahmin ettik" dedi.
Oral ise vergi gelir tahmininin
yüzde 4 büyümeye göre belirlen-
diğini, "Vergi gelirleri tahmin
edilirken büyüme hızı yüzde 4
alınmıştır" sözleriyle doğruladı.
Derviş, önceki akşam TRT
1 'deki programda, bütçe yapıldık-
tan sonra büyümerakamınınde-
ğiştiriknesini, "Büyüme hızı ta-
ahhüt anlamına gelmez" diye
savunmaya çalışü.
Siyaset konusunda söyledikleri-
nin yanlış anlaşüdığını belirten
Derviş. 10 ay öncesine göre siya-
setin yapısıyla uyuşup uyuşmadı-
ğı konusunda şüphelerininarttığı-
nı söyledi.
Derviş, dalgalı kuru şoklara
karşı emniyet unsuru olarak nite-
lendirirken "Türkiye yeniden yı-
kümayacak" dedi. Derviş, kur dı-
şında ikincı tehlikenin bankacıhk
sistemindeki damarlann patlama-
sı olduğunu, sermaye aktanmıyla
bu tehlikenin ortadan kaldınlaca-
ğmı belirtti. Derviş, bankacılık
sektörünün yüzde 15-20'sininya-
bancı sahipligine geçmesine sevi-
neceklerini söyledi.
Batı frakya'da
tpafik kazası
• GÜMÜLCtNE
(AA) - Batı Trakya'da
Gümülcine kenti
yakınlannda meydana
gelen trafik kazasında,
yaşlan 16-24 arasında
olan Gümülcineli 8
Türk genci yaşamını
yitirdi. Polisin yaptığı
açıklamaya göre,
önceki gece 21.45'te
Seymen (Filakas) köyü
yakınlannda meydana
gelen kazada Kadir
Hüseyin'in (24)
kullandığı özel araç,
karşı yönden gelen
Özcan Oruçoğlu'nun
(22) yönetimindeki
araçla çarpıştı. Polis,
kazaya ilişkin
soruşrurmanın
başlatıldığını açıkladı.
KULTUH • SâH*T (0212) 293 89 78
AL GÖZÜiVI SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK
Kim Demiş Çalışan Kadın MutiudurDiye
• Baştarafı Arka Sayfada
sofra kuracaklardı. Sonra çocuğa ders ça-
hştıracaklardı. Ve uyuyacaklardı: en çok
istedikleri şey uykuydu. Aşk, yaşam konu-
sunda düşünmek sadece kadın dergilerin-
de anlatılan uzak bir seraptı.
Cumartesi, pazarlar daha da berbattı.
Cumartesi ailecek toplu halde alışverişe
gitme günüydü. Pazar günüyse evdeki ek-
sikleri tamamlamak, yapılmanıış ütüleri
yapmak gerekiyordu.
Hiç tatil yoktu. Hiç aşk yoktu. Hiçbir de-
ğişiklik yoktu.
Bunlan düşünürken birden kendimi.
"Toplumsal hayatı organize edilmemiş
toplumlarda kadınlar asla çalışmama-
lı!" derken buldum. Çünkü ortada. "Ka-
dın çalışmalı" diye bir yutturmaca vardı.
Bazılarının bu sözleri okurken bana kıza-
caklannı biliyorum. Ama kızmadan önce
bir düşünseler. Evet kadın çalışmalı da, o-
nun yaşamını kolaylaştıracak hangi önce-
likler var bu ülkede? Batı'da var. biz biz-
den konuşalım. Bir zamanlar yüz işçinin
çalıştığı her işyerinde bir kreş kurulması
zorunluluktu. Bazı fabrikalar bu nedenle
doksan dokuzuncu işçide dururlardı. Ama
o zamanlar sendika gibi sendikalar vardı,
bu konuda bastınrlardı ve o dönemde ça-
lışan işçi annelerin çocuklan şanslı çocuk-
lardı. O zamanlar süt emziren annelerin
günde bir saat boş vakti vardı. Ama uzun
zamandırbunlaryok. Hayal bile edilmiyor.
Sonra bu kenti bir düşünün. Istanbul 14
milyon nünıslu bir kent. Ve kentin bir ucun-
dan bir ucuna çahşmak için en ilkel koşul-
larda gidip gelen kadınlar. Onlara bakıyo-
rum; sonsuz bir yorgunluğu peşlerinde sü-
rüklüyorlar.
Birileri diyebilir ki, ama çalışan kadın
kendi parasını kendi kazandığı için bağım-
sızlaşır. kendine güveni gelir. Hayır o iş
hiç de öyle değil. Bunu ben söylemiyo-
rum. Çalışan 500 kadınla ilgili yapılan bir
araştırmanın sonuçlan bunu söylüyor:
"Çahşma yaşamında yer alan kadın, ai-
lesinde ekonomik alanda bir rahatlığa
yol açmasına rağmen elde ettiği gelirini
bağımsız olarak kullanamamakta. geli-
rin kontrolünü e\in erkeğine bırakmak-
tadır. Böylece 'Evin geçimini sağlayan er-
kektir' düşüncesi değişmemekte. kadı-
nın geleneksel, evinin kadını. çocukla-
nn annesi rollerine aile gelirine katkı
rolfi de eklenmiş bulunmaktadır.
Bu bakımdan, kadının yaşam kalite-
sini arrtırarak ekonomik bağımsızlığını
elde ettiği düşüncesi de yanılgıdan iba-
ret kalmaktadır."
Ben de bu düşünceye yürekten katılıyo-
rum; zaten bu konuda yazmayı, Uludağ
Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr.
Serpil Aytaç ve Yrd. Doç. Dr. Özlem Işı-
ğıaçık'ın "Kadın Işgücünün Yaşam Ka-
litesi Açısından Ekonomik Bağımsızlığı
Üzerine Bir Analiz" başlığını taşıyan
araştırmalannın sonucunu görünce karar
verdım. Bugünlerde kimse bana, 'Para ka-
zanan kadın. bağımsızlığını kazanır ve
yaşam kalitesi yükselir' demesin. Her
adım başında bunun tersini kanıtlayan ha-
yat hikâyeleri dinliyorum. Ha böyleleri yok
mu? Elbette var ama bayağı bir azınlık.
Üstelik iş ha>'atı, rekabet kadının o naif, ko-
lay incinebilir iç dünyasını hallaç pamuğu
gibi atıyor ve en beklenmedik kadınlar bir
sinir krizinin eşiğinde yaşıyorlar.
Keşke yanılsam.
seyreyleisii(Ş yahoo.com
Bu kahkaha tufanında filmin sonu başından belli
11 OCAK'TA SİNEMALARDA
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Hemen değiştirile,
önemli değil uğnına kaç kişi ölmüş...'
Bir de terör listesi yapmaktan hoşlanırdı,
örgütler bazen desteklenir, bazen boşlanırdı.
Cehennemden yer beğenmeliydi listeye giren,
Terör listesi yenilenirdi nadiren.
Bazı ülkeler listeden çıkar, bazılan girerdi,
Baybuş, işine gelirse büyüklük sergilerdi.
Gelmezse atardı narasını, ateşlerdi füzesini,
Yeniden düzenlerdi tarih müzesini.
'Ülkesini nasıl ayakta tutar baybuş,
Bu kadar silahla savaşla,
Tann aşkına biraz yavaşla' demeyin.
Savaş aynı zamanda ticaret demekti,
Bunun için her kıtaya ayn tohum ekti.
Diyelim ki petrol zengini bir ülke...
önce etrafıyla kızıştırılır,
3-5 ülke sıkıştınlır...
Biri ötekini işgal ederken,
Baybuş izler, 'müdahale erken...'
İşgal edilen ülke can havliyle yardım ister,
Baybuş, 'Hay hay' der, 'senin için dökerim ter.
Ama bütün masraflanmı ödersin,
Toprağına da yerleşirim, ne dersin?'
Baba baybuş bu yolla körfezlerde savaştı,
En hızlısı oydu, ötekileryavaştı.
55 milyar harcadı ama, 60 milyardı tahsilat,
Işin tamamsa, hukuk muguk önemli değil, sil at.
Baybuşun ülkesindeki karar vericiler,
Hertürlü politikayı işliyordu,
İşine gelmeyeni atıyor, geleni afişliyordu.
Önemli kararlar alınacağı zaman,
Aralarında ikiye bölünmüş gibi yapıyorlardı.
Kimine şa-hin deniyordu.
Onlar ki, her karştlarına çıkanı vurmak,
Ozon tabakasının az üstünde durmak,
Baybuşun gücünü tüm galaksiye duyurmak,
Düşüncesindeydiler...
Kimine güver-cin deniyordu.
Onlar ki, herkesle diyalog kurmak,
Cephe yerine köprü kurmak,
Karşı çıkanla savaşmayıp biraz burmak,
Düşüncesindeydiler...
Yerkürenin öteki coğrafyalan da,
Gözlerini buraya dikmiş
Verilecek kararları bekliyoriardı.
Duruma bakıp düşüncelerini ekliyorlardı:
'Aa yaşasın güvercinler kazanıyor,
O zaman 'ırak'/an vurmazlar,
Savaş planı kurmazlar.
Zaten biliyorduk,
Bizi kırmazlar...'
Rüzgâr biraz ters esince,
Güvercinler sesini kesince,
Sızlanmaya başlıyorlardı ince ince:
'Şahinler öne çıkıyor,
Yandık, bize de fatura çıkıyor.
Razıyız önümüze konsa fatura,
Ya derierse 'siz de takın kasatura',
Başka çaremizyok, onunla kaderimiz,
Evet demeliyiz, kızarsa da derimiz...'
Başbuşun planı ise çoktan hazırdı:
'Vahganistan işini bitirince,
Usul usul batıya kayanm,
Tek kusurum yok, 24 ayanm.
Şu dam üstündeki ç-ırak da kim oluyor,
Alınm kellesini onun da işi biter,
Kalana sonra bakanm, şimdilikyeter.,.'
Bakalım ne zaman gelir evrene aklı selim,
Son sözü söyleyip, masalımızı keselim:
Yeryüzündeki hiçbir şey,
Imparatoriuk politikalan kadar,
Pis kokmaz!
ankcum@ttnet.net.tr
Suudi Arabistan sözünü tutmadı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışışleri
Bakanlığı, Mekke'de Osmanlı Imparatorluğu
döneminden kalma El Cihat Kalesi'nin
yıkıknasından duyulan üzünrünün Suudi
Arabistan'a iletildiğini açıkladı. Suudi Arabistan
ile geçen yıldan bu yana yürütülen girişimler
sonunda kalenın yıkılma karanndan vazgeçildiği
yanıtının alındığuu ammsatan Dışişleri, El Cihat
Kalesi'nin bulunduğu bölgede iş merkezi ve otel
kurulacağını bildirdi.
12 yMa 1252 subay attdı
• ANKARA (ANKA) - Milli Savunma Bakanı
Sabahattin Çakmakoğlu, AKP Karaman
Milletvekili Zeki Ünal'ın soru önergesini
yanıtlarken, Yüksek Askeri Şüra kararlanna göre,
1990 yılından beri disiplinsizlik ve ahlaki
durumlan nedeniyle 357 subay ve 895 astsubayın
TSK'den ilişiğinin kesildiğini bildirdi. 1990'da 47
subay, 143 astsubay; 1991'de 19 subay, 78
astsubay; 1992'de 13 subay ve 48 astsubay;
1993'te 13 subay ve 35 astsubay; 1994'te 16
subay ve 38 astsubay; 1995'te 18 subay ve 59
astsubay; 1996'da 15 subay ve 32 astsubay;
1997'de 40 subay ve 114 astsubay; 1998'de 127
subay ve 114 astsubay; 1999'da 17 subay ve 61
astsubay; 2000'de 20 subay ve 102 astsubay; 2001
de ise 11 subay ve 70 astsubay ordudan atıldı.
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Ankara Büromuzda çalışma arkadaşımız
Osman Selçuk Özer'in babaannesi
BELKIZ KASAPOĞLU
vefat etmiştir.
Arkadaşunıza ve yakmlanna sabır ve
başsağhgı dileriz.
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI