25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2002 ÇARŞAMBA HABERLER TDP kuruculan Amtkabir'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Siyasal yaşama önceki gün katılan Toplumcu Demokratik Partı (TDP) kuruculan dün Anıtkabiri ziyaret ederek saygı duruşunda bulundu. TDP Gene] Başkanı Sema Pişkinsüt, ziyaret sırasında Anıtkabir defterine yazdığı metinde, "cumhuriyetin çağdaşlık, uygarlık, laiklik, demokrasi, insan hakJanna saygı, hukuk devletıni güçlendirme, toplumsal kalkınmayı gerçekleştirme. sosyal adaleti sağlama ve bilgı toplumu olma yolunda yeni ve hızlı bir atılıma daha yönelmesi gerektiğini" bildırdi. Tanla: Baykal • ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkan Başdanışmanı Bülent Tanla, son dönemde CHP'nin bir yükseliş trendine girdiğini savunurken, bunun en önemli nedeninin. " 1999 seçimlerinden önce Türkiye'nin bugünkü krizlere geleceğini tek gören lideri Baykal olduğu bugün anlaşıldı'" diye yorumladı. CHP'nin bir sıçrama, bir tırmanma tablosunda olduğunun açıkça görüldüğüne işaret eden Tanla, bu sıçrayış noktasına nasıl gelindiği doğru anlaşılmazsa bundan sonra CHP'den beklenenleri de doğru karara bağlayamayacaklanru kaydetti. DSPIî vekiWen hükümete deştiri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Hakk'ân Milletvekili Evliya Parlak, Hükümet'in sınır ticareti politikalannı eleştirerek. "'Bölge halkı terörden çok çekti fakat terör döneminde bile bu kadar aç değildi" dedi. Önceki hükümetler döneminde sınır ricaretinin bölge halkının geçim kaynağını arttırdığını anlatan Parlak, 57. Hükümet döneminde ise sınır ticarerinin bitme noktasına geldiğini savundu. Ceyhan Mumcu: Operasyon olmasaydıSav, Alemdaroğlu, Işıkh ve Özdemir'i rahmetle anacaktık UMUT operasyonu zamanında yapıldı SAMSUN (Cumhuriyet) - "9. Adalet ve Demokrasi Haf- taa" etkinliklen kapsamında Samsun'da bir konuşma yapan avukat Ceyhan Mumcu, "IJMUToperasyonu yaoıanm- da yapılmasaydı profesörler Alpaslan Işıklı, Necatı Özde- rnirve Kemal Alemdaroğlu ile Önder Savıda rahmet vesay- gıyla anacaktık'' dedi. Cumhuriyet Kadınlan Der- neği'nin (CKD) davetlisi ola- rak Samsun 19 Mayıs Lisesi Salonu'nda kalabalık bir kitle- ye "KardeşJm UğurMumcu ve Uğur Mumcu Davaa" konulu konferans veren CeynanMum- cu şunlan söyledi: "UMUT operasyonu zamanmda yapd- masaydı, bu samklar elde edil- meseydi, ki dosyaiarda var, bu- gün, Prof. Dr. Alpaslan Işık- h'yı, eski Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Necati Özde- mir'i,İstanbulÜnhersitesiRek- törii Prof. Dr. Kemal Alemda- roğhı'nuve CHP Genel Sekre- teri Önder Sav'ı da rahmet ve saygnla anacaknk." "UMUT Davas*' konusuna da değinen Mumcu, dosyanın kendileri için kapanmadığını söyledi. Mumcu, "tşkapannuşdeğfl- dir. Çünkfi bu örgütün diğer etemânlan ve bunlan azmetfi- reniereulaşmcava kadar biz uğ- raşlanmıza, araşürmalanmı- za devam edeceğiz. Devlerimi- zi diğer tetikçfleri ve azmetti- renkri de butması için bizlere yarduna ofanaya gayret eöne- yeçağmyorum" diye konuşru. Birızieyicinin, "ÛğurMum- cu'nun katilleri idam edilsin mi" sorusu üzerine Ceyhan Mumcu, "Uğur, ölüm eezast- na karşıvdı. İdam edflmesini istemezdim. Cezaevinde ıslah edilip topluma kazandınlma- sını isterdim" dedi. "Namas sözü veren namussuzlan ne yapacağız~ şeklindeki bir baş- ka soruya da Mumcu, "Tari- hin çöp seperine atacağız" yanıtını verdi. Ceyhan Mumcu. Tartimiz ABD'nin doğal müttefiki' diyen Erdoğan'dan Kürtçe eğitime koşullu destek Hamas teröristdiyemedi• Tayyip Erdoğan: AKP, Islam dünyasıyla Batı arasında en az askeri önlemler kadar önemli olan karşılıklı anlayışın geliştirilmesine katkıda bulunabilir. ALPER BALLJ VVASHINGTON - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinın ABDyi >4 doğalmütte- fik" olarak gördüğünü söyledi. Erdoğan, Dünya Ekonomik Foru- mu çerçevesinde yaptığı ABD zi- yaretinde, New York'ta uluslara- rası iş çevreleri ve Washington'da da ABD yönetimı üzerinde etki- li düşünce kuruluşlan önünde "göriicüye'' çıktı. "Kendi taba- nmıyabancılaşannadajı Türktop- lumunun demokratik ve laik ni- teliğini guçlendirmek istedtğüıi" belirten Erdoğan. Hamas'ı terö- rist bir örgüt olarak görüp gör- mediğine ilişkin bir soruya, "Bu benim ilgi alanıma gjrmiyor. Te- röre bulaşmışsa terörist örgüttür, o konuda kanıt yoksa değildir" yanıtını verdi. Erdoğan. Dünya Ekonomik Fo- rumu toplantılanna katümak üze- re geldiği ABD'de New York'tan önce Washington'a geçerek ABD yönetımı üzerinde etkili çevrele- re partisini ve 11 Eylül sonrasın- da değişen dünya dengelenne iliş- kin yaklaşımlannı anlatmaya ça- lışıyor. Önceki gün Stratejik Etüt- ler Merkezi'nde (CSIS) bir ko- nuşma yapan Erdoğan. dün de ay- n ayn Musevi Cemaati, Ortado- ğu Ensritüsü, Islam Enstitüsü yö- neticileriyle biraraya geldi. Erdo- ğan, CIA'nın Islami konular, Or- tadoğu ve Orta Asya konulanyla ilgili eski yönetıcilerinin de ça- lışmalar yaptıklan RAND Cor- porationİa bir araya gelecek. CSIS'deki konuşmasında 11 Ey- lül 'de yaşananlarm uluslararası te- rörle savaşım için işbırhğı başla- tılması yönünde bir dönüm nok- tası olduğuna dikkat çeken Erdo- ğan, sadece askeri önlemlenn ye- terli olmayacağına dikkat çekti. Partısınin "ıhmhMüsiüınanlarr temsil ettiöini savunan Erdoğan. Kbzeüi protesto İzmir'in Mimar Kemalettin Caddesi'ndeki bankalann önünde toplanan 100'ü aşkuı Bûro Emekçüeri Sendikası üyesi klozeth* protesto yapn. Ziraat Bankası Genel Müdürhlğü'nün 107 miiyar Jira harcayarak tm-aletleri yenilemesini protesto eden üyekr, hükümet akyhine slogan atü. (Fotoğraf: AA) Türk Haber-Sen'in yeni genel başkanı Karadavut: Şevkat Çetin arkadaşım MHP ile yasal bağım olamaz NURHAN KANÂKLI ANKARA - Türk Haber- Sen Genel Başkanlığı'na MHP'nin seçimleremüdaha- lesiyle seçildiği savlanan ts- maü Karadavut MHP Başkan Yarduncısı Şevkat Çetüı ile yakınlığını "Hem hemşerim hem arkadaşım" sözleriyle dile getirdi. Karadavut, TRT çalışanı olduğu için MHP'yle "yasal bağnun mümkûn ola- mayacağuıT söyledi. MHP müdahalesi savlany- la gölgelenen Türk Haber- Sen genel başkanlık seçim- lerinin ardından başlayan tar- tışma devam ediyor. Genel başkanlığı kaybeden Resul Akay, Başbakan Yardımcısı Deviet Bahçeü'yi delegelere baskı yaparak seçim sonucu- nuetkılemeklesuçlarken, Ka- radavut, kendisine dönük suç- lamalann doğru olmadıgını savundu. Karadavut, MHP Başkan Yardımcısrnın iste- ğiyle, "parti adanu" olarak aday olduğu savlannın ger- çeği yansıtmadığınj kayde- derek "TRT'de çahşan biri olarak, hiçbir partiyle yasal bağım olması mümkün de- ği" diye konuştu. Ancak MHP Başkan Yardımcısı Çetin ile *yakınhğıııı" doğrulayan Ka- radavut, "Hem hemşerisiyim hem arkadaşryınT dedi. Kamu Çalışanlan Sendika- Resul Akay itirazda bulundu ANKARA (AA) - Türk Haber-Sen Genel Başkanlığı seçimirü kaybeden Resul Akay, genel kurula müdahale edildiği iddiasıyla dün Çankaya Ilçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na itirazda bulundu. Akay, gazetecilere yaptığı açıklamada. delegelerin baskı ve tehdit altında kaldıklannı öne sürdü. Akay, itiraz dosyasında, "seçimlere müdahale edildiğine" ilişkin gazete haberlerine, "tehdüt ve basloya uğrayan" delegelerin ifadelerine ve görsel belgelere yer verdiklerini anlattı. sı Konfederasyonu Başkanı da olan Resul Akay ise Kara- da\ut'un MHP'nin particilik girişiminin ortaya çıkardığı bir aday oldugunu tekrarladı. Akay, "TürkHaber-Sen'de TRT'den 5, RTİK'den 1 de- lege var. Geri kalan tüm dete- geler, PTT ve Türk Tele- kom'dan. Bu bir taban hare- kefi oka>dL PTT'den birinin aday olarak ortaya çıkması gerekirûT görüşünü savun- du. Karadavut'un sendikada- ki muhalefeti temsil ettiğı sa- vının da gerçeği yansıtmadı- ğını söyleyen Akay, "Şevkat Çeön önce başka birisinin aday olmasuu Lsthordu. O olma- \inca, kongme 3 gün kala, Karadavut'u aday olarak or- taya çıkanh" diye konuştu. şu görüşleri dile getirdi: "Partimiz,askeri öniemlerinye- terfi ofanay^cağını düşünüyor. As- keri öniemlerin yanı sıra İslam ile BaO arasında anlayış kunıhnası lazım. Türkiye gjbi bir ülke ve bi- zimki gibi bir siyasi parti, bu an- layışa katkıda bulunabflir. Partimiz Türkiye'ninjeostratejik nedenler- den kaynaklanan avantajlannı, bölgesel ve küresel banş ve refaha hiznıet ermek amacı> la kulJan- mak arzusundadır. Partimiz bu hedeflerin gerçekieştirUmesinde ABD gibi küresel sorumhıhıklan olan bir ülkeyi doğal müttefiki ola- rak görmektedir. İşte partimian ABD ile inşldlere balaşı bu temele dayanmaktadırr TMF'ye direnenleri ûzûntûyle izliyonız' Erdoğan, IMF'nin Türkiye'ye dayattığı yasalann geçmesi konu- sunda koalisyon ortağı partilerle iş- birliği yaptıklanndan da övüne- rek söz etti. Erdoğan, "Türkiye'de yapdmakta olan reformlann ge- rekb olduğunun farkmdayiz. Ama hükümetin bu reformlara karşı gösterdiği direnci üzüntüyleLdho- ruz. Bu reformlardan bazüanna karşı çıkhldaniçin birkaç bakanuı istifaya zorlanması dikkat çekici- dir" dedi. Erdoğan, konuşması- nuı akışı içinde daha sonra "yap- ünm" olarak nitelediği IMF'nin is- temlerinin halkta rahatsızlık ya- rattığını söyledi. Yabancı sermayeyi Türkiye'ye çekmek için her türlü önlemi ala- caklannı vurgulayan Erdoğan, bü- rokrasiyi azaltacaklannı, yabancı yatınmcılarla ilgilenecek yüksek yetkilerle donafılmış tek birmakam oluşruracaklannı söyledi ve "Ya- bancı sermayeli firmalann. enflas- yon nedeni>ie ohışanfikrifkazanç- lannın \ergilendirilmesini engel- le> ecekbir muhasebe sistemi ohış- turacağız" dedi. Erdoğan, daha önce üyesı oldu- ğu RP'nin ve de\amı olan FP'nin kapahldığının anımsatılması üze- rine şunlan söyledi: "Kzi>ankş tahifl edniorsunuz. Btz herhangi bir siyasi partinin deva- mı değfliz. Din eksenli dcğil, insan eksenli bir parfi>iz. 73 kurucumu- zun 70'i sivasette sıfir kUometre." ABye üyelik konusunda "Par- timiz ÂB'ye üye ohnak konusun- da kararh" ifadesini kullanan Er- doğan, AB'nin Türkiye'yı üye yap- mak konusunda kararh olrnasmı beklediklerini ve tam üyelik süre- sinin uzatıhnasını yanlış buldu- ğunu söyledi. Erdoğan, terörden çok çekmiş bir ülke olarak Türki- ye'nin terörle mücadelenin ne ol- dugunu bildiğini belirttı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com AyşenurZarakolu'nu yitirdik. Ve- li Gürcan'ı yitirdik, Hayk Açıkgöz'ü yitirdik. Hemen hemen aynı günler- de yitirdiğimiz bu üç insanın ortak özelliklerinden birisi, itiraz eden insan- lanmızdan olmalanydı. Onlar bu ül- kenin solculanydılar. Ayşenur Zara- kolu ve Veli Gürcan, arkadaşlarımdı. Hayk Açıkgbz'ü ise uzaktan tanıyor- dum, çünkü Türkiye dışında yaşıyor- du. Ayşenur, 1968 kuşağmın sessiz, kararh ve cesur kadınlarındandı. Bü- tün yaşamı haksızlığa, eşitsizliğe, baskılara itirazla geçti. 1968'de ney- se, ölünceye kadar da oydu. Belge Yayınlan'nın yayın kataloğunu izler- seniz, onun son 15 yıl içinde neler yap- tığını daha iyi anlarsınız. Yayımlana- maz denen kitapları yayımlayarak "yayın yasağı" denen yüzkarası uy- gulamaya meydan okudu. Mahke- melerden geri gelmedi, hapse girdi, mahkûm oldu, cezalar ödedi. Bun- lann hiçbirisi, onu yolundan döndür- medi. İnsan Haklan Demeği'ndeki Ayşenur, Veli ve Hayk kararlılığı neyse, Belge Yayınları'nı yönetirken de aynı cesareti göster- di. O cesurdu ama hiç sesini yükselt- mezdi. Hiç bağırmazdı, hiç gösterişi yoktu. Toplantılara çıkıp konuşma yapmaktan hoşlanmazdı, ödül tö- renlerıne gelmek istemezdi. Dosttu, zorzamanlarda konuşanlardandı. O, bizim kuşağın yüzakıydı, onuruydu. Sessiz, gösterişsiz büyük bir kavga- cıyı yitirdik. ••• Veli Gürcan'la, sosyalistlerin birli- ği için bir araya geldiğimiz günlerde dost olduk. O bir mücadele adamıy- dı. 12 Eylül'de kapatılan Türkiye Sos- yalist Işçi Partısi'nin (TSİP) kurucu- lanndandı. 1968'lerde kurulan Dev- rim İçin HareketTiyatrosu'nun oyun- cuları arasında yer aldı. Türkiye Işçi Partisı paralelındeki Sosyalist Genç- lik Örgütü'nün (SGÖ) sekreterliğini üstlendi. Veli. bir kavga adamıydı. Heyecanlıydı, ataktı. Siyasi nedenler- le çeşitli kereler hapse girdı. Kanser hastası oldugunu duyduğumda çok üzülmüştüm. O, elı kolu bağlanacak birisi değildi. Veli Gürcan, Sosyalist Birlik Partisi'nin kuruluşundan ÖDP'ye uzanan sürecin değişmez ısımlerin- dendi. Izmir'de iki gün önce onu da kaybettik. Hayk Açıkgöz ise Leipzig'de yaşı- yordu, bizden önceki TKP kuşağından- dı. Samsunluydu. 'Ermeni tehciri' sı- rasında ailesi Sıvas'a yerleşerek teh- cirden kurtulmuştu. Hayk, İstanbul Tıp Fakültesı'nde okurken TKP 1944 tutuklamasıyla yüz yüze geldi. Daha sonra Lübnan'a gitti. Orada yaşayan Anadolu Ermenileriyle birlıkte oldu. Oradan Moskova'ya, Moskova'dan Varşova ve Budapeşte radyolarına gitti. Yaşamını doktorluk yaparak sür- dürmeye çalıştı. TKP içinde iktidar kavgalarının kurbanı oldu. 85 yaşın- da Lepızig'de yaşamını yitirdi. ••• Ayşenur'la Veli aynı kuşaktandılar; aynı acılara, aynı mutluluklara tanık oldular. 12 Mart ve 12 Eylül askeri dar- belerınin hedeflerı arasında onlar da vardı. Ikısının bir özelliği de mücade- lenin yaşam biçimlerı olmasıydı. Ay- şe sessiz ve direngen, Veli ise atak- tı ve etkili bir hitabet gücüne sahıp- ti. Hayk Açıkgöz ise bizden önceki ku- şaktandı. Onlann yaşamı başka sıkın- tılar ve acılarla yoğrulmuştu. Bu uç insanın yaşamları, kavgaları, aslında uzun birtarihin de özeti gibi. Işin çar- pıcı olan yanı, Ayşenur ölümünden bir- kaç gün önce yeni bir şoruşturmay- la karşı karşıya kalmıştı. Ömer Asan'ın "Pontos Tarihi" kıtabı, cadı avının yeni hedeflerinden birisiydi. Ayşe- nur'un onlarca davasına bu tarih ki- tabı da eklendı. Cadı avı, tarihimizin hiç degişme- yen bir yönü. Tarihin her döneminde solcular, muhalifler, itiraz edenlerka- zanlara atıldılar. Onlar hep "vatan ha- /n/er/"ydiler. Kazan kurucuları da va- tanperver. 100 yıl önce de böyleydı, 50 yıl önce de boyleydi, şimdi de böyle. Nâzım Hikmet'in yaşamına bakın, cadıları görebilirsiniz. Hayk Açıkgöz'ün, Ayşenur Zarakolu'nun, Veli Gürcan'ın yaşamına bakın, cadı kazanlarını kuranları görebilirsiniz. Her önemli sorunu, itiraz edenleri sustururak ve hapse atarak çözmek, bu ülkede bir gelenek halınde. Bu üç değerli insanımızı kaybettiğimiz şu günlerde, onlann yaşamlannı saran haksızlıkları yeniden anımsıyoruz. O iyi ınsanlar şimdi yoklar. Birçok iyi in- san, cesur insan yok, ama cadı ka- zanları kaynamaya devam ediyor. Ayşenur'u o cesur kadını, Veli'yi o kavgacı arkadaşımı, tehcirden tehci- re koşup yaşamını Lepızig'de nokta- layan Hayk Açıkgöz'ü sevgıyle son- suzluğa uğurluyoruz. GLOBALPOLİTÎKÜLTÜR ERGIN YıLDıZOĞLU Kapitalizmin Dehası Geri kalmış ulkelen bıliyorsunuz. Buralarda, "çağ- daş", serbest piyasa ekonomisi yerine, yolsuzluk, hırsızlık, nüfuz ticareti, kısacası "eş-dost" kapita- iizmi egemen. IMF'nin reformlarını, ABD ekonomik modelini benimsemek işte bu yüzden, piyasa eko- nomisinin kurallarını egemen kılarak "eş-dost" ka- pitalizminin kökünü kazımak için gereklı. Bu açıdan, ABD adeta ulaşılması gereken bir "mo- del" azgelişmiş ulkeler için. Bu ülkelenn halkı, ay- dınları, medyanın da yardımıyla bu modeli arzula- maya, kimliklerini bunun tuttuğu aynaya bakarak kurmaya başlıyorlar. Böylece de ABD modeli. insan- lann iç dünyasında, kımlik sorununa ilişkin psıkolo- jik bir düzeyde yeniden üretilen bir egemenlik kuru- yor. Topraktan önce beyinlersömürgeleşiyor. Ancak, ABD'de Enron şirketinin batmasıyla ortaya çıkma- ya başlayan gerçekler, "e£- dost" kapıtalizminin ge- ri kalmış ülkelere özgün olmadıgını gösterdi. Kapitalizmin dehasının bir kanrtı Birzamanlar. ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill, "Enron, kapitalizmin ne kadar dahiyane bir sis- tem olduğunun kanrtıdır" dıyordu (San Fransis- co Chronicle 27/1/02). Niye demesın, 1985'te, Te- xas'ta doğan Enron, faal/yetine, yeret bırenerji üre- ticisı olarak başlamış, enerji piyasalannın serbest- leşmesiyle birlikte enerji mallan ticareti alanına geç- miş, burada da durmamış hemen uluslararasılaşmış, giderek enerji mallannın yanı sıra, fiberoptik, içme suyu, yüksek teknoloji mallan, sermaye piyasalann- da türevler gibi çok çeşitli malın ticaretini yaparak hızla büyümüş. Enron Yönetim Kurulu Başkanı (ve Bush'un yakın dostu) Kenneth Lay'in önderliğın- de, yaklaşık 10 yıl içinde. dünyanın en büyuk ener- ji tıcaret şırketı, ABD'nin deyedinci buyük ş/rketı ha- line dönüşmüş. Enron sadece kapitalizmin değil, "sonsuzolasıhklar" sloganıyla "Yeni Ekonominin" de onuru, hatta sımgesi olmuş. Enron'un kapitalizmin dehasının ürünü olduğu günlerde yönetim kurulu başkan yardımcılığı yapan John Clifon Baxter, geçen hafta sonu utancından ıntihar etti. Nasıl etmesin, Enron. hisse sahiplerinin servetinden 70 mılyar dolar silerek piyasalara 10'lar- ca miiyar dolar da borç takarak bartı. "Olur böyle şeyler, fazla açılan, iyi yönetilmeyen şirketler batarlar. Bu da kapitalizmin dehasını, çürük el- malan nasıl ayıkladığını gösterir" denebilir. An- cak, Enron, yalnızca batmakla kalmadı, batmış ol- dugunu, türev piyasalannda öğrendiğı tekniklerle ve dünyanın beş buyük denetim şirketinden biri olan Arthur Andersen'in da yardımıyla uzun süre yatı- nmcılardan saklamayı becerdikten, bu arada 128 şir- ket müdürüne ellenndeki Enron hısselerinı, şirket batmadan satma fırsatı sağladıktan sonra battı. En- ron, kendisine güvenerek emeklilik fonlannı hısse- lerine yatıran 20 bin çalışanın, hem işlerini hem de tüm tasarruflannı kaybetmelenne neden olarak, böy- lece de alt ve orta gelir tabakasından en üst taba- kaya milyartarca dolar para hortumladıktan sonra bat- tı. Kısacası Enron, piyasanın oz denetim mekaniz- ması olduğu varsayılan bir şirketi de içeren bir yol- suzluk, hırsızlık zinciri içinde battı. Buyrun 'eş-dost' kaprtalizmine Şimdi yasama veyargı sistemi, Enron'u soruştur- mak, bu skandalın gerçek boyutlarını ortaya çıkar- mak ıstiyor. Istiyor ama, Enron'a bulaşmamış birini bulup bu soruşturmanın başına koyamıyor. Senato Soruşturma Komisyonu'nun başındakı Demokrat Parti'den, Liberman bile Enron'un seçimlerde da- ğıttığı bağışlardan pay alan 71 senatörden biri. Ama kim pay almamış ki Enron'dan? Bush'un kampanyasına en büyük bağışı Enron yapmış. Bush hükümetinin, yeni gaz ve petrol sondajlannı, nükle- er santral programlarını canlandırmayı amaçlayan enerji programını hazırlarken, Enron genel müdürüy- le birçok kez görüşen, ama şimdi bu görüşmelerin tutanaklannı açıklamayı reddeden Başkan Yardım- cısı Cheney de Enron'un bağış listesinde. The Ti- mes'ın aktardığına gore bu yeni enerji politikasının 17 uygulaması doğrudan Enron'un işine yaramış. Bush. kara, deniz ve hava kuvvetlerinin başına, bun- lan bir şirket disipliniyle yönetmesi için üç işadamı atamıştı. VVashington Post'un aktardığına göre bun- lardan, Thomas VVhite, Enron'un sabit fiyatlı, uzun sürelı kontratlarla etektrik ve gaz satan, enerji hizmet- leri şirketinin müdürüymüş. Eski bir general olan VVhite'ı Enron, orduyu da bu müşterilerınin listesine katmak için bünyesıne almış. Bu şirketin yöneticile- ri, gelecekteki enerji fîyatına ilişkin bir projeksiyon ya- pıyor, kontrat fiyatıyla bu fıyat arasındaki fark üzenn- den, daha kârgerçekleşmeden, prim alıyormuş. En- ron, VVhite'a milyonlarca dolar prim ödemiş. Ama ener- ji fiyatlan çok iyimserce(!) tahmin edilmiş olduğun- dan bu şirket de batmış. İşte ordudan Enron'a 25 mil- yon dolar kontrat sağlayan bu adam, Bush dönemin- de orduya geri dönmüş. Döndükten sonra da ordu- ya enerji gereksiniminı piyasadan sağlaması için bas- kı yapmış. ABD'nin DünyaTicaret örgütü'ndeki tem- silcisi Zoellick de Enron'un bağış listesinde. Belli ki Enron, ABD'nin enerjiden dış ticarete kadar birçok polit/kasının oluşmasında büyük rol oynamış. Serbest piyasanın bu kadar eksiksiz uygulandı- ğı, kurumlannın bu kadar gelişmiş olduğu bir ülke- de bile "eş-dost kapitalizmi", yolsuzluk, nüfuz tica- reti bu kadar yaygınken bugün Türkiye'ye dayatılan IMF reformlarının Kemal Derviş'in birçok yazarta- rafından, "eş-dost" kapitalizmine son vererek eko- nomiyi modernleştirecek gerekçesiyle desteklen- mesi ne anlamla geliyor? Bu fantezi acaba neyi gizlemeye hızmet ediyor? Mahkeme kararıyla kapatıldı 'Karases'in mezanndan 'haüfe'yazisısilindi GÜRKANATA ERZURUM-Yurtdı- şında uzun yülar Türki- ye aleyhine irticai faali- yet yüriiten ve "Kara ses" olarak bilinen Ce- nıakttin Kaplan'ın Er- zurum'un Altıntepe kö- yünde bulunan mezarlı- ğındakı "Müslümanla- rm HaKfesi, Enıiril Mü- minin"yazısı mahkeme karanyla silindi. Cemalettin Kaplan, 1995 yıh Mayıs ayında Almanya'da öldükten sonra doğum yeri Erzu- rum'un merkeze bağlı Alnntepe köyüne def- nedildi. Burada Kap- lan'ın mezan türbe şek- linde yaptınürken me- zartaşma ise Arapça harflerle "Müslüman- JannHalifesiErniriMü- müun" diye yazdınldı. Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan dava sonucunda, mahkeme karanyla me- zartaşındaki yazılar Tek- ke ve Zaviyeler Kanu- nu'na aykın olduğu ge- rekçesiyle beyaz boyay- la kapatıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear