Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 2002 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(g cumhuriyet.com.tr
MUMTAZSOYSAL
EtnMlemataveAı/rnB
YABANCI dıplomasi çevrelerinden sızan ha-
berler, Yunanistan Başbakanı Simitis'in Ame-
rika'dan niçin rahatsız döndüğünü açıklar gıbi-
dir
öyle anlaşılıyor kı, terorizme ilişkin olarak
VVashıngton'da kendısine uzun bır diskur ge-
çılmış ve Atına'nın o konuda "daha açık" dav-
ranması istenmiştir. Attika Yarımadası'nda de-
ğışik biçımlerle hâlâ süren PKK kamplanndan
ve Güney Kıbns aracılığıyla sürdürülen ilişkiler-
den söz edılmiş olsa gerek. Belki, Avrupa Bir-
liğı'nin terör örgütleri listesine bu kuruluşun
alınmayışında hangı parmaklann bulunduğu da
sorufmuştur.
Ziyaret sırasında ünlu Amerikan kanalı CBS'de
"Terörve Yunanistan" konulu kırk dakikalık bir
programın yayınlatılması da Simitis'i rahatsız et-
miş olabilir.
Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası ile
Kfbns konulannda Türkiye'ce yapılan son
açılımların Atina'da sıkıntı yarattığı bellidir.
Simıtıs, AGSP konusunda Ankara'yla van-
lan uzlaşmayaıtırazlannı VVashington'dadadi-
legetirmiş. ama olumlu yanıt alamamış. Kıbrıs
konusunda ise Sayın Ecevit'ten isteneceklerin
önce ondan istendiğinden ve "Çözüme yar-
dımcı olun!" dendiğinden emin olabilirsiniz. Yu-
nanlı Başbakan'ın bu konuda umut verici ko-
nuşmamış olması dikkat çekicidir.
Onlann dılinde "etniki temata" denen ve bir
buçuk yuzyıldır Yunan diplomasisıne yön veren
"ulusal davalar" arasına Kıbns da girdiğıne gö-
re, ancak nasıl bır çözüme yardımcı olunaca-
ğını bu "davalar"a göre değerlendirmek gere-
kiyor.
Karşı tarafın deyimiyle "güvenceli azınlık"
durumuna ındirgenmiş ve Rum çoğunluğun
tek yanlı egemenliği altına alınmış bir "Türk ce-
maatl"y\e çözüme gitmek, "ulusal davalar"m
uzun vadeli amaçlarına pek uygun düşer. "Kıb-
ns Birleşik Devletleri" diye iki devletlı bir çözü-
mü elbet ıstemezler.
Onlann istemeyışi doğal da, şımdi asıl sorul-
ması gereken soru, Türk tarafının "evet" diye-
bileceği dengeli bir çözümü Avrupa Birtiği'nin
isteyip istemediğidir. Verheugen, böyle bir çö-
zümü kolaylaştıncı sözler etmek yerine, niçin iki-
de bır "Çözüm olmasa da Kıbrıs Cumhuriye-
ti'nin AB'deki yeri haztr" deyip duruyor?
Yoksa, Kıbrıs'ta "ulusal davalar"a uygun çö-
züm isteyen Elenlerin tutumu ile "Kıbrıs çö-
zümsüzlüğü Türkiye'yi Avrupa dışında tutma-
nın en kolay bahanesidir" diye düşünen kimı
Avrupalılann niyetleri arasında sinsi bir örtüş-
me mi var?
Anayasa Mahkemesi'nin Karan.
KÜLTÜIt • SANAT
Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
A
daletveKalkın-
ma Partisi Ge-
nel Başkanı Re-
cep Tayyip Er-
doğan. TCK'nın3İ2. mad-
desine aykın eyleminden
dolayı kesinleşmiş mahkû-
miyet karan olduğu için.
2820 sayıh Siyasi Partiler
Kanunu'nun 8 ve 11,2839
sayıh Milletvekili Seçimi
Kanunu'nun 11. maddele-
ri gereğince. herhangi bır si-
yasi partiye üye, kurucu
üye, genel başkan olamaya-
cağı gibi milletvekili de se-
çilemez.
Nitekim Anayasa Mah-
kememiz, Recep Tayyip Er-
doğan'ın kurucu üye olama-
yacağına karar vermiş; bu-
nun doğal sonucu olarak
adı geçen şahsın Adalet ve
Kalkınma Partisi Genel
Başkanlığı'ndan uzaklaş-
tınlması için tedbir kara-
rı da vermesi gerekirken
Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nın bu yoldaki ta-
lebini reddetmiştir.
Bu karar aslında. mahi-
yeti itibariyle "yasayaaykı-
nlığuı devaınına izin ver-
me" niteliğindedır ve ana-
yasal düzenimizi korumak-
la görevli Anayasa Mahke-
memizin böyle bir karar
vermemesi gerekirdi.
Aylar Sfirecek_
Bundan sonra olacaklar
bellidir. Anayasa Mahke-
memizın gerekçeli karan-
nı yazması aylar sürecek.
sonra bu karar davalı par-
tiye tebliğ edilecek, tebliğ-
den itibaren altı ay beklene-
cek, altı aydan sonra Yargı-
tay Cumhuriyet Başsavcı-
lığı Adalet ve Kalkınma
Partisi 'nin kapatılması için
dava açacak, en az bir yıl sü-
recek bu davanın devamı
sırasında Recep Tayyip Er-
doğan üyelikten istifa eder
ya da adı geçen partinin yet-
kili organlannca üyelikten
çıkanhrsa. konusu kalma-
dığından dava düşecek. Baş-
ka bir deyışle Recep Tayyip
Erdoğan. yıllarca ve yasa-
ya aykın şekilde partisinin
genel başkanı olmaya de-
vam edebilecek.
Nitekim. Oktay Ekşi,
12.01.2002 tarihli Hürriyet
gazetesinde yazdığı başya-
zıda. haklı olarak şöyle di-
yor:
-AnayasaMahkemesi.bi-
lindiği gibi Yargıtay Cum-
huriyet Başsav cısrnın iste-
diği "tedbir" karan taleple-
rini reddetti. BöyieceRecep
Tayyip Erdoğan'a,srf mah-
kemeningerekçelikararmın
Resmi Gazete'deyayimlanıp
yürürtüğe girmesine kadar
değU, yürürlüğe girdikten
sonra verflmiş altı ayhk sü-
resinin sonuna kadar fiilen
ve hukuken genel başkan-
hkyapmahakkıtanınnuşol-
du. Kakh ki Erdoğan. bir de
hukukun usul oyunlannı
kullanırsa, bu süreyi daha
da u/atabilir. İyi de o za-
man Yargıtay Başsavcısrnın
mahkemece yerinde bulu-
nan talebinin hakhbğı nere-
de kahyor? Yüksek mah-
keme bir de bunayamt bul-
sa_"
Anayasa Mahkememiz.
yasalanmızda açık hüküm
bulunmadığı gerekçesiyle
bu çeşit durumlarda 'ted-
bir" koymayı reddetmek-
tedir. Bu yaklaşım huku-
ka uygun değildir. Şöyle
kı:
Federal Almanya'da Fe-
deral Anayasa Mahkemesi
Kanunu'nun 321 'inci mad-
desinde:
"Federal Anayasa Mah-
kemesi bir uyuşmazhk sı-
rasında, ağtr sakıncalann
doğmasını önlemek veya
tehdit edici bir gücü enget-
KÜlTÜIt • S*NAT (0212) 293 «9 78
AFM FtTAS
« H I HTAS SALONS
AHCE Rrrz S H O P I M I
293 S4 3
292 n 1
292 n 1
16 3O-'9 3O-22 3C
18 0O-21 OO NERGON 2* OO
• 1 3C-21 3O-24 3O C CTESJj
i >5-i9 00-21 *S C CTB-2*
1 15-19OO 21 4S
' 30-20 OO
i 15--9 OO 21 43
i SS-1 8 SO-21 *O C.CnES)^
O-1«OC 19 *S-Z2 15 C«TeSl-34 30
0-18 3O 21 OO CA^TESI 23 3O
O-1S 15-17 4S-2» 3O-23 OO C/GTESİ 23 OO
-13 45'1S 3O-19 TS-23 OO
0-13 3O-16 15-19OO-21 « C C T E S I 24 3O
UOO 1S3O 19O0 3T30
-13 3O-18 15-1» OO-21 *5 CJCTESI 24 3O
-13.30-1B 15 1SOO-21 45
O-17 00
-1330-1800-10 30-21 15
-13 3O-"6 OO-IO 3O-21 3O
O- - 4 30 17 0O-1B3CZI3O
ı 5 3O- " 9 OO 21 OO
5^14 İ t i B 4 5 - ! 9 15-21 45 C CTESİ24ÛO
S14 *517 I5S45-22 15
3O
30 C CTESI 23 45
45
-14 SO-17» M M *
-14 4S-173O-21 15
-14 OO-'« 3O-1» OO-21 JU
14OO-16 3O 1S OO-21 30
1330 16 15 19OO21 45
•-14 3O-17 0O-19 3O-ZZ OO
13 3O-1S '5 19OO-21 45 CCTE
USO16 3O19CO2130
-1S15-'7*5 2O 1S-CJCTESI?2
13 4O--8 3O 10 2O-22 15
- 4 5 18 ı 5 ıd OO-"" "*
DO-'7 4S-2O 3O
oo ie *s-
OO-'O 3O-
-13 3O-
- ı * OO-
. 13 3O-
-14 OO-
-13 45-3 45-16 30-
I - *5 2O 30
3 45 T6'5 ı ( * 6 2'
6 3O-18 0O 2
. _ OO-21 *5 C CTES
•9 OO-Z1 30
• ı 9 i S-22 00
eOLL DORUK Mtan2
BOLÜ ICARDELBI
ADAP*Z*PI PRESTK3E
ADAPAZARI
euRSAALTl
*NKAR> HOVTCPOt
ANKAFL* ON
ANKAFM TEr>E ONEMAXX
ANKARA KORU
ANKARA9AUHU CINEPOL
AMKAfL* OALefHA CINEPOL 2 •
İZMİR SAN
K YAKJTPEMIZ
BORMOVA APII EOS MRK
BORMOVA Âf=*l EO3 P«RK
tZMlR l U V t t E H N AF1N
4 5 :
ADANAUETMO
ADANA MKT^OPOl.
ANTAKYA KONAK
prVARSAKIR DÜJAM
O ANTEP PnCSTKH
KONVA AFWA
MA1-ATV* V
3 3
09 27
23 5O
O6 43
Ot 31
18 SO
0i *3
İSİ7ÖÖ
'"V,SOC 7
*• £4
3Û 10
OO 13 JU-
OO 13 3O-
3 15-
OO-14 3O--
15 13 00-
4.5-1*30-
15-13 OO
OO 13 3O •
0 0 3 5
45-13 3O-
00-20 30
3O-14 OO-
45 15 15-
151845
5 •» DO-21 A5
0-21 OO CJCTES
O 19 15-21 9O
o-ia 00 2i 30
5 tft 3O2( f5
3o ctMi p«a T 1 3
3O2f 15
3O 22 OO
lemek için ya da başka bir
önemli nedenk kamu ya-
rarı açısından acilen zo-
runlu olması durumun-
da geçici tedbir karan'y-
la bir durumu geçici olarak
düzenleyebilir" hükmüne
yer vermiştir.
Federal Alman Anaya-
sası geçici tedbir karan'-
nı açıkça öngörmesıne
karşın söz konusu 32'1 'in-
ci madde Federal Anayasa
Mahkemesi Kanunu'nagir-
meden önce de geçici ted-
bir kararlan Alman anaya-
sa yargısırun devamlı \ e te-
mel bir öğesini oluşturmuş-
tur.
Çünkii anayasa yargısı.
anayasa hukukuna saygıyı
garantilemek istemektedir.
Kuruluşundaki amaç, ana-
yasanın korunmasına hiz-
met etmektir. (Prof. Dr. Za-
ferGören, Anayasa Yargı-
sı, 1955, Türk ve Alman
Anayasa Hukuku'nda Ana-
yasa Yargısırun Stnırlan ve
Yüriirlüğü Durdurma Ka-
rarlan, s. 213).
1982 Anayasasf nın yü-
rürlüğe girmesinden son-
ra, Anayasa Mahkememiz
01.08.1985 gün. 654/4 sa-
yıh karan ile ve "yorum ve
kiyaslamaya giderek ken-
disini >asaca verilmemiş
bö> le bir yrtki>ledonatma-
sına olanakyoktur" gerek-
çesiyle yürürlüğü durdurma
talebini reddetmiştir.
Adlan Türk hukukunda
daima saygı ile anılan Ana-
yasa Mahkemesi üyelerin-
den RecaiSeçkin,kani Vra-
na ve Şevket Müftügil, bu
karara ilişkin karşı oy yazı-
lannda, aşağıda yazılı gö-
rüşleri ileri sürmüşlerdir:
"Anayasamızda açılan
iptal davalan üzerine. ipta-
li istenen yasa hükmünün
uygulanmasınrn durdurul-
masına Anayasa Mahke-
mesi'nce karar verilebilece-
ğine ilişkin bir hüküm yer
almamıştır. Bu nedenledir
ki maddi anlamdaki, yani
genel ve objektif kurallar
koyan yasalar hakkında
böyle bir görev ve yetkinin
varlığıran söz konusu edil-
meyeceği kuşkusuz olmak-
la birlikte, anayasamızda
aynı konuda engelleyici ve
yasaldayıcı bir hüküm yer
almamış olması nedeniyle
anayasamızın her zaman
her şeyden önce göz önün-
de tutulması ve uyulması
gereken demokratik hukuk
devleti niteliğini ve koydu-
ğu veya tanıdığı temel hu-
kuk ilkelerine dayanılarak
ve anayasanın 151. madde-
sindeki itiraz yolu ile ge-
len işlerde davanın, dola-
yısıyla uygulamanın dur-
durulması kuralı da göz
önüne alınarak biçimsel ya-
salann konulan bakımın-
dan, yerine getirilmeleri ha-
linde artık geriye dönüşü
olmayan kişisel bir sonuç
doğurmalan olasılığı varsa,
bunlann uygulanmalannın
bir süre durdurulmasına ka-
rar verme görev ve yetkisi-
nin esasen var olduğunu ka-
bul zorunlu olmaktadır.
Kaldı ki biryasanın ana-
vasaya a>ianhğı nedeni ile
iptal edilrnesi gibi çok geniş
bir \etkiyi Ana>asa Mah-
ketnesi'netannananayasa-
mızın, daha hafif sonuçiar
doğuracakolan, iptaü das a
edilenyasa kurannm u\gu-
lanmasını. belU ve istisnai
durumlarda bir süre için
ertetemeyetkisininöncefik-
le tanmnuş olduğunun ka-
bulügerekmektedir.Çiinkü
az,aksinigerektirenbirhii-
küm ve neden olmadıkça
bütünleştirdiği çoğun için-
de her zaman vardır. Ana-
vasamızın özeDikle sözü ile
sustuğu ve fakat(izü ile çöz-
düğü veya u>gun bulduğu
konudaki sonucu içtihatyo-
lufledebirsonucabağtamak
Anayasa Mahkemesi'nin
görevieri arasmdadır. Yasa-
larda boşluk olan yerlerde,
hukukun üstün kurallan,
mahkemelerin vıcdani ka-
nılan ile oluşacak olan iç-
tihatlannda uygulama yeri
bulmahdır. Uygulamanm
bir süre için durdurulması-
na karar verilmesi bir usul
sorunudur. Gerek anayasa,
gerek Anayasa Mahkeme-
si 'nin anayasaya uygunlu-
ğu denetiminde uygulana-
cak usuller yönünden tüm
konulan kapsayıcı bir dü-
zenleme getirmemiştir
Yasa koyucu tarafindan
böyle bir yol seçilmesinın
nedeni ise 44 sayıh kanu-
nun gerekçesinde de belir-
tildiği üzere kurulan Ana-
yasa Mahkemesi'nin nite-
liği itibarıyla karşılacağı
usul sorunJannı genel ve
temel esaslar sayesinde iç-
tihat yolu ile kolaylıkla çö-
zebileceğinin kabul edil-
miş olmasıdır. Yani Ana-
yasa Mahkemesi boşluk
olan hallerde karşılaşacağı
her usulsorununu kesinkes
çözerek bir sonuç doğura-
cak karara varmakla yü-
kümhıdür.
Anayasa Mahkemesi de
iptal dav alannda yargısal
bir çalışma yapmaktadır.
Bu bakımdan her mahke-
me gibi o da yargı vetki \v
görevinin kapsamı içinde
gerekli önlemleri alabilir.
Iptali istenen yasa hüküm-
lerinin iptal davasının so-
nuçlanmasından önce ilgi-
li yerlerce uygulanması ha-
linde Anayasa Mahkeme-
si'nce verilecek bir iptal ka-
rannın artık sonuç doğur-
ması olanağı ortadan kalk-
mış olacağından, burada ki-
şisel durumun olduğu bi-
çünde korunması için, uy-
gulamanın geçici bir süre
durdurulması önleminin
alınmasında haklı bir ne-
den vardır."
Içtihadı Değiştirerek~
Yukanda yazılı karşı oy
yazısında belirtilen görüş-
lerin hakkı oldugunu anla-
yan Anayasa Mahkeme-
miz, 1993 yılından itibaren
kanunlann uygulanması-
nın durdurulması istemi ile
birçok defa karşılaşmış ve
bu defa içtihadını değişti-
rerek önce kanunlann uy-
gulanmasının durdurulabı-
leceğine, daha sonra da uy-
gulamanın durdurulması-
na karar v ermiştir. (Anaya-
sa Mahkememizin
21.10.1993 gün ve 33/40,
11.04.1994 gün ve 43/42
sayıh kararlan.)
ABD'de de, kanunlann
uygulanması ile ortaya çı-
kabilecek, giderilmesi im-
kânsız zararlan önlemek
amacıyla mahkemeler ted-
bir almak yetkisine sahip-
tirler. (Prof. Dr. ZehraOd-
yakmaz, Yürürlüğü Dur-
durma, Anayasa Yargısı,
1995. s. 150.)
Yargı denetimi demok-
ratik hukuk devletinin te-
mel öğesidir ve etkili bir
denetime olanak tanıyan
hukuksai araçlann kullanı-
ma açık tutulması ile ga-
ranti altına aluımıştır. Bu
araçlarda gerçekleştirilecek
her türlü sınırlama yargı de-
netiminin özüne dokunur
ve anayasal dengede bozul-
maya neden olur. Yürürlü-
ğü durduraıakaran oldubit-
rilerle hukuk düzeninin de
zedelenmesini önlemekle
tüm toplumu, üstün yetki-
lerle donatılmış olan idare-
ye karşı bireyi korumakta-
dır. Yüce Divan sıfatı ile
cumhurbaşkanmı, bakan-
lan yargılama yetkisi ile do-
natılmış olan Anayasa Mah-
kemesi'nin yürürlüğü dur-
durma yetkisine sahip bu-
lunmadığını benimseyen
biranlayış, dayanaktan yok-
sundur. (Prof. Dr. S. Güran.
Anayasa Yargısında Yürüt-
menin Durdurulması, Ana-
yasa Yargısı, 1986, s. 149-
153.)
Anayasamızın 138. mad-
desınde "Hâkiınler görev-
lerindebağımsKdırlar. Ana-
yasa.kanunavc hukuka uy-
gun olarakvicdani kanaat-
lerinegörehüküm verirter"
kuralı yer almaktadır. Bu
maddede sözü geçen "vk-
dani kanaat" kavTamı ile
yaıgıcın önüne gelen uyuş-
mazlığın çözümü v e huku-
kun geçerli kılınması için
vicdani kanısına göre kul-
lanılmasınj gerekli gördü-
ğü tüm araçlan kullanma-
sı. alması gereken önlem-
lerin hepsini alması amaç-
lanmıştır. (Prof. Dr. Ragıp
Sanca, Danıştay Kararlan
ve Yürütmenin Durdurul-
ması, 1966, s. 29)
Konuyu her yönü ile in-
celeyen Prof. Dr. Zafer Gö-
ren, anılan makalesinde.
"Anavasa Mahkemesi
sonraki karariannda hak-
lı olarak Medeni Kanun
Md. 1 'e yoflama yapmışör.
Bu madde, yargıca açık-
ça boşluk doldurma yetki-
sini tanımaktır.
Bu kuraluı bir genel hu-
kuk ilkesi olarak kabul edil-
mesi gerekır. Her yasa gi-
bi anayasa da onu uygula-
yan organlar tarafindan yo-
rumlanabılir, boşluklan dol-
durulabilir ve buna muh-
taçtır.
...Usul kurallan, huku-
kun genelkurailannı uygu-
lama alanına ko>nıa meka-
nizmasıdır. Modern hukuk
devletinde yargıcm hak ve
hukuku sağlamasma engel
olacak usul kurallanna \er
yoktur. Aksine ona hukuk-
sai gerçeği saptayabilmesi
içingenişoianaİdarsağlanıa-
bdır.
Yürürlüğü durdurma ka-
ran anavasa yargısında da
asıl davaya ilişkin yetkıle-
rin dışında düşünülemez ve
son karan vermeye yetkili
olma. vürürlüğü durdurma
karannı vermeye yetkiyi de
içerir.
Bürün bunlann dışuıda
yürürlüğü durdurma ka-
ran verme \ etkisi > argı er-
ki içindebulunmaktadırve
yargılama yetkisinin doğal
bir sonucudur. Bu ilke ana-
yasa hukukunda da geçer-
lidir. Aksi halde Anayasa
Mahkemesi'nin de isabetk.1
belirttiği gibi hem Ugili ki-
şiler. hem toplum ve özel-
likle kamu dflzeni hukuk
korumasmdanyoksunbıra-
kılmıs olur. Anayasa Mah-
kemesL haklı olarakpozitif
hukuktarafindanyürürlü-
ğü durdurma karan ver-
me yetkisinintanınıptanm-
madığına değfl, anayasa ve
Ugüi yasa kuraDannın bunu
engelleyen kurallar içerip
içermediğineönemvermiş-
tir.
Almanya'da, Federal
Anayasa Mahkemesi, faali-
yetinin birinci yihnda birçok
defa Anayasa ve Anayasa
MahkemesiYasası'nda yar-
gılama için öngörülen te-
meflerin dışuıda başka hu-
kuk kurallan geliştirmek
zorunda kalnuşür. Federal
AnayasaMahkemesi'ne gö-
re Federal Alman Anayasa
Mahkemesi Yasası'nda yar-
gılama usulüne itişkin boş-
kıkoiduğundaöocefikle baş-
ka usul kanunlanna başvu-
rubnakzorunhıdur,demek-
tedir.
2820 sayıh Siyasi Partiler
Kanunu'nun 121. maddesi-
ne göre "TürkKanunu Me-
denisi ile Dernekler Kanu-
nu'mm vedernekterhakkn-
da uy gulahandiğerkanun-
lann bu kanuna aykmohna-
\an hükümleri. siyasi par-
tiler hakkında da uygula-
nır™"
2908 sayıh DerneklerKa-
nunu'nun 74. rniddesine
göre "Bu kanunla Ugüi ola-
rak hukuk mahkemelerin-
de baküacakdavalarda ba-
sit yargılama usulü uygu-
lannf
Anılan yasalar, Anayasa
Mahkememize siyasi par-
tiler hakkında, dernekler
hakkında alınabilecek her
türlü tedbiri (ihtiyati tedbir
dahil) ahna hakkını ve hu-
kukun genel ilkeleri de kı-
yas yoluyla idari yargıla-
ma usulünde yazılı tedbir-
leri alma hakkını vermek-
tedir.
" Yünıtmenindurdurul-
ması*' "ihtiyatitedbir". "ih-
tiy ati haciz" v b. gibi "geçi-
ci hukuki koruma" sağla-
yan tedbirlerin vazgeçil-
mezliği ve önemi, 1999 yı-
lında yayımlanan "thtiyati
Haciz" adJı eserde Dr. Mu-
hammed Ozekes tarafindan
şöyle ifade edilmektedir:
"Normalyargılama pro-
sedünı içinde maddi ilişki-
nin açıkhğa kavuştunıhna-
sı ve icrası belirli bir zama-
na ihtiyaç duymaktadır. An-
cak yargılamanın devamı
sırasında veya daha önce
ortaya çıkan değişik sebep-
lerden dolayı yargılama ile
ulasılmak istenen sonuçtan
uzakbşüabilirvçyaeldeedil-
mesigüciesebür.GerekusuL
gerekse takip hukuku şek-
li hukuk dalı olup belirli
prosedürlere,beBrKsüreler
içinde uyulması gerekir. Ta-
biri caizse hakkını elde et-
mek için bu yollara başvu-
ran kimsenin derin bir so-
luğaihtiyacıvanfar.Burada
kusur sadece ağır işleyen
adalet mekanizmasında de-
ğildir. Belirli bir prosedüre
ve sürelereuyulması,taraf-
lann haklannın korunma-
sı için bir güvencedir. Çün-
kû gerçeğe ulaşmak,gerçe-
ği bulmakiçin kapsamlı bir
araşnrmaya,
mArkasıSa.l7,SiLl'de
C A N N E S 2 0
ALTIN P
ve F I P R E S J
IA STANZA DEL FIGIIO
OGUL ODAS*t.ı~ by Nanni Moretti
Nanni Moretti Laura Morante
»eyojlu ALKAZAR 293 24 68 12 15 14 30.16 45-19 00'21 15
M.KÖyOOEONCINEPlBC 216 37 98 11 30/14 00/16 30,18.50/21 05 C-C12330
Avcılar STAMOAHT 695 36 45 11 30; 13.30,15 30/17 30/19 30/21 30
Altunizade CAPITOL 310 0616 11 00,13.15,15 30M7 45/20 00,22 00
Kıdıkay BROADW*Y 346 14 81 11 00,13 00/15 00'17 00/19 00/21 00
tLAN
ÇİNE ASLİYE HUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
DosyaNo:2001'74
Davacılar Malık Tugan, Hayrettin Berk, Kamuran
Berk, Hunye Berk. Yıldız Şevık, lrfan Özdemir. Ne-
han Demır \ekılı Av. M. Tuncer Özkan tarafindan da-
valılar Ayla Berk vs. aleyhine açılan ıştirak halindeki
mülkıyetin müşterek mülkiyete dönüştüriilmesi davası-
nın yapılan yargılaması sonunda venlen, davacınm da-
\asının kabulüne, Çine ilcesi Çaltı köyü 751 parselin
tamamı 34560 pay kabul edilerek 6336 payın Abdül-
kadır kızı Hacer Ozbey, 1584 payın Mestan kızı Huri-
ve Berk, 1584 payın Mustafa Kemal oğlu Ali Berk,
1584 payın Mustafa Kemal oglu Kamuran Berk. 1584
payın Mustafa Kemal kızı Ayşe Aslan, 1584 payın
Mehmet Emin kızı Nehan Demır. 528 payın Şükran
oğlu Tolga Özdemir. 528 payın Şükran oğlu Levent
Özdemir, 528 payın Şükran oğlu Emre Özdemir. 1584
pavın Mehmet Emin oğlu lrfan Özdemir. 1584 payın
Mehmet Emin oğlu Naıl Özdemir. 2122 payın Mehrnet
kızı Yıldız Şevık. 2112 payı Mehmet oğlu Hayrettin
Berk. 2112 payı Mehmet kızı Ayla Berk, 6336 payı
Abdülkadır oğlu Malik Tugan. 240 payı Ahmet oglu
Selahattın Tıgerek. 240 payın Ahmet kızı Şenfe Taş,
120 payı Süleyman kızı Şazıye Yüre, 120 payı Süley-
man oğlu Ahmet Tıgerek, 180 payın Ahmet kızı Hafi-
ze Başpınar. 180 payın Ahmet kızı Havva Aydoğuş,
180 pavın Ahmet kızı Fırde\s Çelıkkaya, 180 payın
Ahmet oğlu Fehmi Dınç, 720 payın Süleyman kızı
Zehra Tırgırık. 240 payın Ahmet kızı Hasıbe Çınar,
240 pavın Ahmet oğlu Ali Rıza Kıy, 240 payın Ahmet
oglu Bekır Kıy"a aıt olmak üzere iştirak halınde mülki-
yetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesıne: daır mah-
kememizin 11.12.2001 tarihh karan adreslen tespit
edilemeyen davalılar Firdevs Çelıkkaya, Havva Aydo-
ğuş. Selahattın Tıgerek, Şerife Taş. Şazıye Yüre, Hanı-
fe Başpınar, Hasıbe Çınar. Zehra Tırgınk. Fehmi Dınç,
Ahmet Tıgerek"e ılanen teblığ olunur. Ilan tarihınden
itibaren 15 günlük süre içinde temyiz edılmediğı tak-
dirde kararın kesinleşeceğı ıhtar ve teblığ olunur.
8.1.2002. Basm: 1260
BEYOĞLU1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dos>aNo:2001 944
Tapunun Istanbul ılı Beyoğlu ılçesi Hacıhüsrev Ma-
hallesı 228 pafta 1615 ada 59 no'lu parselde Nurettın
Abeş, N'akıflar ve verasete iştıraklı olarak Emine Me-
diha Çetınçelık. Emıne Nenman Çetınçelik. lbrahim
Doğan. Atılla Çetınçelık. Ayla Tunay, Emel Çetinçelik.
İnci Çetınçelık. Fatma Melıha Hartevıoglu adlanna ka-
yıtlı arsa vasfındakı toplam 1325 m2 yüzölçümlü gay-
rimenkul İSKI Genel Müdürlüğü tarafindan toplam
662.500.000.000.-TL bedel mukabılmde kamulaştırma
işlemme tabı turulmuş olup, taraflardan Vakıflar Mü-
dürlüğü hanç. diğer maliklerle kamulaştırma bedelın-
de anlaşamamalan üzerine kamulaştırma yapan kurum
tarafindan 4650 sayıh yasa uyannca kamulaştırma be-
delının tespıtı ve kamulaştınlan gaynmenkulün idare
adına tescıli ıçın mahkememızde dava açılmış olup du-
ruşma gününün 24.1.2002 günü saat 11.00'de mahke-
memızde hazır bulunmanız. bulunmadığınız veya bir
vekil tarafindan temsıl edılmediğiniz takdırde
HUMK'nın 213. maddesı gereğince duruşmanın yok-
lugunuzda devam edıleceğı hususu dava dılekçesı teb-
liğı yerine geçmek üzere ılan olunur. 14.12.2002
Basm: 1037
ADANA KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1999 4
Karar No: 2000'9
Davacı Malıye Hazinesı tarafindan. müdahil DSİ
Genel Müdürlüğü ve Davacılar Abdullah Aksu. Hay-
dar Çetın. Celal, Mehmet Mustafa ve Murtaza Öz mı-
rasçılan ile Nazmıye Kaykaç aleyhlerine Adana ılı.
Yüreğir ılçesi, Çağırkanh köyü kadastro çalışma alanı
içinde bulunan (116) sayıh parselin tespitine itiraz da-
vasının yapılan açık yargılaması sonunda:
27 09.2000 tanhınde 1999 4 E. 2000'9 K. sayısı ile
mahkememızden venlen karann bır kısım taraflar ve-
kih Av. Şefika Ekızoğlu'nun 20.09.2001 havale tarihli
dilekçesı ile tavzihı ıstenılmıştir.
Davalı Abdullah Aksu'nun ölü oğlu Ali Rıza Aksu
eşi ve Kadir kızı Medıha Aksu'nun dava süresınce ad-
resının Emnıyet araştırmasma rağmen tespit edıleme-
mış olması nedeniyle: 7201 S.T.K/nun 28. 29 ve 31.
maddelen uyannca tavzıh dilekçesine karşı beyanda
bulunma hakkı bulunduğundan. bu konuda mahkeme-
mize bızzat gelerek veya bır vekille müracaatı, aksi
takdirde mahkememiz karanna ilişkin tavzıh dılekçesı-
nın tarafma tebliğ edilmiş sayılacağı ve ilan tarihinden
(15) gün sonra mahkeme karannm kendisi yönünden
kesinleşecegi ılanen teblie olunur. 1.11.2001.
Basın: 1205
MANÎSA 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 2001/973
Mahkememızde davacı Manısa Beledıye Başkanlığı
tarafindan davalı Sedat Demir aleyhine Manisa. Uncu-
bozköy Mahallesı, 11 pafta, 464 parselin tamamının
kamulaştırılması istemi ile dava açılmış olduğu ılan
olunur. 21.12.2001
Basın: 79078