Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 2001 PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt SÎRMEN
12 Dev Adam ve Her
Derde Deva Basketbol
Sevgili,
Cuma akşamı sen de benim gibi TV ekranı ba-
şında ölüp ölüp dirildin mi?
Az daha bizim için "12 Dev Adam"\n başrolü
oynadığı Avrupa Basketbol Şampiyonası büyük
bir düş kınklığıyla başlıyordu. Neyse ki, yengi
olasılığımızın en yüksek olduğu maçı güç de ol-
sa aldık.
Bu yıl Avrupa Basketbol Şampiyonasrnın ül-
kemizde yapılmasını büyük bir sevinçle karşıla-
dım.
Doğrusu, organizasyonu ve tanıtımı ile iyi ha-
zırlanmış birşampiyona; tanrtım fılmine hayatın-
da basket seyretmiş olsun olmasın, herkes ba-
yıldı.
Birde tabii, konunun gerçek uzmanlannın be-
lirttiklerine göre bu yılki takım bütün zamanlann,
yalnız flaş yıldız isimler açısından değil, ama
uyum ve birbirini tamamlama bakımından en iyi
ekibi imiş.
Amaç devler arasında ilk beşe girerek dünya
şampiyonasına katılmak, eğer bu gerçekleşirse..
tarihimizde çoğunun sandığı gibi ilk değil, ikin-
ci kez olacak. Çünkü, 1950'li yıllarda, sanıyorum
ki 1954'te, iskeletini o zamanların "yenilmezar-
mada"s\ Galatasaray'ın oluşturduğu Milli Takım,
Avrupa dördüncüsü olurken Yalçın Granit de
sayı krallığını elde etmişti.
Ama beni sonuçtan çok basketbolun ülke-
mizde yaygınlaşması ilgilendiriyor; çünkü bu s-
por, yaşamımın sıkıntılı bir döneminde birçok
derde deva olmuştu.
•••
Toplumsal yaşam bir tuhaf. Hiç ummadığın
olaylar, öngöremeyeceğin sonuçlar doğuruyor.
Bizim ülkemizde de basketbolun büyük bir sıç-
rama yapmasına neden olan etkenlerin arasın-
da ve belki de başında, tek kanallı siyah beyaz
TV döneminde yayımlanan "Seyaz Gölge" dizi-
sinin çok etkisi oldu.
Gençleri baskete özendiren bu dizinin ardın-
dan, çeşitli semtlere basket sahalan yapıldı.
Sonra gençler bizim çocukluğumuzda rüyamız-
da görmeye bile cesaret edemeyeceğimiz tu-
runcn ya da rengârenk toplarta, oralara gidip bu
oyunu oynamaya başladılar.
Hatta 14 yıl öncesine kadar, arada ben de oğ-
lumu biraz kızdınp utandırmak pahasına da ol-
sa, elliye merdiven dayamış yaşımla, koltuğu-
mun altına turuncu topu alıp, gençler ve çocuk-
larta didişmeye gidiyordum.
O sıralarda "aktif basket yaşamımın!" son
demierindeydim.
• • •
Topla ilktanışmam, Galatasaray'ın bugün üni-
versite olan Ortaköy'deki ilkokul binasının bah-
çesinde yanm yüzyıldan da evvel olmuştu ve hiç
unutmuyorum o gün ilk tartışmamız, "kimin ka-
leci duracağı", daha doğrusu durmayacağı nok-
tasında odaklanmıştı.
Sonra ortaokulda, mahallede oynadıklanm asıl
ciddi, "aktif basket yaşamımı!" oluşturmaz.
Gerçekten önemli basketbol yaşamım 1992
yılında Maltepe Bilmemkaçıncı Zırhlı Tugay'ın
hapishanesinde başladı. O zamanlar 12 Eylül'ün
eline düşmüş olmakla birlikte, henüz Istanbul
Sıkıyönetim Komutanı olmamış olan Haydar
Sartık'ın munzam zulmünün altında olmadığı-
mızdan ve Necdet Üruğ görece hoşgörülü dav-
randığından, cephanelikten bozma, kartal yuva-
sı hapi.shanemizin bahçesine, sonradan kader
arkadaşlanmdan bir bölümünün can dostlan
arasına girecek olan ve bizim içerdeki yaşamı-
mızı bir nebze katlanılır kılmak'için elinden ge-
leni yapan, bacanağım Yılmaz Türkeri'nin yap-
tırttığı dört dörtlük pota yerleştirildi ve bir za-
manlar basketbol federasyonu başkanlığı da
yapmış olan eski milli voleybolcu Prof. Dr. Gen-
cay Şaylan, Orhan Taylan, Ataol Behramoğ-
lu, Ali Taygun ve Hüseyin Baş'tan oluşan,
"basketseverier" herfırsatta top oynamaya baş-
ladık.
Sağmalcılar'a naklimizde, artık güvenlik nede-
niyle potaya falan veda edip, duvara konmuş
ucunda ağı olan bir çember ile idare ettik.
Oynadığımıztabii yaşı kırkı aşmış heriflerin tek
potalı, amatörün de müptedisi bir basket oyu-
nuydu.
Olsun!
Kendimizi ruh ve vücutça öylesine iyi ve sağ-
lıklı hissediyorduk ki.
Işte yaşamımın o dönemlerinde basketbol be-
nim için her derde deva bir spor oldu.
Yaşasın her derde deva basket!
Sevgili, 12 Dev Adam başanlannı sürdürürier
inşallah ve biz de bu hapis -basket- bol soh-
betine haftaya da devam ederiz.
Elvankent
MHP,ANAP'a
lojman cezası verdi
ANKARA(ANKA)-
MHP'li Devlet Bakanı
Fanık Bal, ANAP'h
Mehmet Keçeciler'e
bağlı gümrükten so-
rumlu Devlet Bakanlığı
çaüşanlannı Ankara El-
vankent'teki lojmanla-
nndan çıkarmaya baş-
ladı.
Elvankent'te Başba-
kanlık Toplu Konut
Idaresi tarafindan, Em-
Iak Bankası'nın deste-
ğiyle yapılan evler,
gûmrüklerden sonımlu
Devlet Bakanhğı çalı-
şanlan tarafmdan bir
süredir lojman olarak
kullanılmaya başlandı.
Emlak Bankası'nın ka-
patılmasından ve konut
yapımından sonımlu
Emlak Konut AŞ'nin
bankacılık işlerini yü-
rüten bölümden aynl-
masından sonra Devlet
Bakanı Faruk Bal, El-
vankent'teki evleri satış
karan aldı. Bal.
ANAP'h Keçeciler'e
bağlı bulunan Devlet
Bakanlığı bürokratlan-
nın da oturduklan loj-
manlann bosaltılması-
nı istedi.
Son yıllann en geniş güvenlik önlemleri altında kente giriş yasaklandı. Bine yakın kişi gözaltına almdı
Barış Ankara'ya giremediANKARA (CumhuriyetBürosu)-
1 Eylül Dünya Banş Günü kutlama-
lanna yasak gölgesi düştü. HA-
DEP'in valilik tarafindan yasakla-
nan mitingine katılmak isteyen yak-
laşık 1000 kişi gözaltına alındı.Ne-
zarethanelerde yer kalmaymca gö-
zaltına alınanlar 19 Mayıs Stadyu-
mu'na götürüldü. Başkentte 5 bin
polisin görev aldığı yoğun güvenlik
önlemleri dikkat çekerken konvoy-
lar, sabah saatlerinden itibaren An-
kara'nın çeşitli yönlerden girişlerin-
de durduruldu. 4. Kolordu Komuta-
nı'nın da katılımıyla oluşturulan
Kriz Merkezi, hiçbir eyleme izin ver-
medi.
HADEP'in 1 Eylül Dünya Banş
Günü nedeniyle düzenlemek istedi-
ği mitingin iptal edilmesi üzerine
Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Jan-
darma Alay Komutanhğı son yılla-
nn en geniş güvenlik önlemini aldı.
Deniz Baykal:
• HADEP'in kutlama programı yasaklanırken sabah saatlerinden itibaren Ankara'nın dört bir
tarafında bine yakın kişi gözaltına alındı. Nezarethaneler dolunca, eylemciler stadyuma
götürüldü. 4. Kolordu Komutanı'nın da katılımıyla oluşturulan Kriz Merkezi, her harekete
anında müdahale etti.
Çevik Kuvvet ve hassas bölgeler şu-
besine bağlı polisler Abdi Ipekçi ve
Güvenpark çevresinde konuşlanır-
ken Kızılay ve Sıhhiye Meydanı'na
açılan cadde ve sokaklar resmi gö-
revliler tarafindan kesildi. Atlı po-
lisler, Kızılay bölgesinde devriye gö-
revi yaparken polis helikopteri de
güvenlik uçuşu yaptı. Mitıng nede-
niyle yaklaşık 5 bin polisin görev al-
dığı bildirildi.
Bekleme noktalan
Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne
bağlı ekipler Konya, Istanbul, Kay-
seri ve Samsun yollannda ıllerden
gelecek kişilere karşı da bekleme
noktalan oluşturdu. Banş Günü ne-
deniyle düzenlenecek gösterilere ka-
tılmak üzere 15 otobüs ve bir ses do-
nanımlı otomobille Ankara'ya git-
mek isteyen yaklaşık 500 kişi Kon-
ya-Ankara karayolunun 35. kilomet-
resinde durduruldu. Van'dangeldik-
lerini söyleyen ve Ankara'ya gitmek
isteyen 45 kişi Kınkkale'de, 2 oto-
büsle Ankara'ya gitmek isteyen HA-
DEP Yalova il örgütüne üye yaklaşık
100 kişi de Yalova Topçular Iskele-
si'nde durduruldu, 4 kişi gözaltına
alındı.
HADEP mitinginin iptal edilmesi-
ne karşın Ankara'nın çeşitli yerle-
rinden Sıhhıye'de bulunan Abdi
Ipekçi Parkı'na gelen kişıler gözal-
tına alındı. Altındağ'da toplanan bir
gruba Çevik Kuvvet müdahale ede-
rek yaklaşık 70 kişiyi gözaltına aldı.
Burada çıkan kargaşa kısa sürede ön-
lendi.
Polislerin saat 06.00'da başlayan
uygulamalannda yalnız Ankara için-
de 700 kişinin gözaltına alındığı bil-
dirildi. Gözaltına alınanlar, emniyet
müdürlüğündeki nezarethaneler dol-
duktan sonra karakollara götürüldü.
Stadyuma götürüldûler
Emniyetin ve karakollann neza-
retlerinin dolması üzerine gözaltına
ahnanlar 19 Mayıs Stadyumu'na gö-
türülmeye başlandı. Böylece, Anka-
ra Valiliği 'nin gösteri için izin ver-
mediği Hipodrum'un bitişiğindeki
Banş, enıekle
ve özgürlükle
birlikte güzel
• CHP Kartal ilçe örgütünün
düzenlediği 'Banş Şöleni'nde konuşan
CHP lideri Baykal, Türkiye'de banş
ortamını CHP ve sosyal demokrasinin
sağlayacağını söyledi.
Istanbul Haber Servisi - CHP Kartal
ilçe örgütü tarafindan Kartal Stadı'nda
düzenlenen 'Banş Şöleni'nde konuşan
CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL
Türkiye'de banş ortamını CHP ve
sosyal demokrasinin sağlayacağını
söyledi.
1 Eylül Dünya Banş Günü nedeniyle
düzenlenen ve yaklaşık 15 bin gencin
katıldığı şöleni gazetemiz yazan
Tayfttn Talipoğhı sundu. Haluk * **>»
v
Levent'in konserinin ardından kürsüye
gelerek bir konuşma yapan Baykal,
banşın tek başına değil; emekle,
adaletle, özgürlükle ve bağımsızlıkla
birlikte güzel olduğunu söyledi.
Irkçıhk ve emek düşmanfağı
banşatehdit
"Haksıznğın. baskının. dayatmarun değil
sevginin. katılımın, dostluğun banşmı
özlüyoruz" diyen Baykal, ırkçılığm, din,
mezhep ve emek düşmanlığının, banşı
sıkıntıya soktuğuna dikkat çekti.
Kimsenin başkasının innacına ve etnik
kökenine kanşmamasuıı isteyen Baykal,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Işsizlik, fukaralık sürekfi artryorsa,
toplumun yansı işsizse, devlet
olanaklannı birileri kuşatmışsa ve banş
olarak "sus, dizini kır, olanlan kabul et'
deniyorsa, biz böyle bir banşı kabul
etmiyoruz. Ahn terinin, namusun bayrak
gibi dalgalandjğı bir banşı özhlyoruz.
Bizi bölmek isteyenler çıksa da, ne
yapacaksak birlikte yapacağız. Birlikte
yaşayacağız. EmeğL, ahn terini, namusu,
adaleti, sosyal demokrasiyi
böldürmeyeceğiz. Yunus Emre'yi,
Mevlana'yı, Hacı Bektaş Veli'yi bayrak
gibi dalgalandıracak, ceylanla aslanı bir
arada yaşatacağtz."
Baykal 'uı konuşmasımn ardmdan
kınruzı beyaz balonlar uçurulurken
şerdik, folİdor gösterileri, Deste
Günaydm. Fuat Saka ve Ferhat Tunç'un
konserlerivle devam etti.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
stadyum, banş eylemcilerinin polis
zoruyla toplandığı alan oldu. Gözal-
tılar için Çevik Kuvvet'in otobüsle-
ri de yetersiz kalınca Büyükşehir
Belediyesi'nden takviye otobüsler
alındı.
HADEP açıklaması iptal
Gelişmeler üzenne HADEP, Ab-
di Ipekçi Parkı'nda yapacağı basın
açıklamasını iptal etti. HADEP Ge-
nel Başkanı Murat BozJak. Banş
Günü nedeniyle düzenlemek iste-
dikleri mitinge izin verilmediğini.
emniyetin basın açıklamasını da en-
gelleyeceğini kendilerine bildirdi-
ğini kaydetti. Bozlak. "HADEPbû-
yük acı ve üzünrüJerin yaşandığı
uzun süreli çaoşma ortamından son-
ra yakalanan olumlu sürece ve top-
lumsal banşa zarar verecek hiçbir
davranışuı içinde \e>a \anında yer
almayacakür" dedı.
Insan Hakları Derneği
(İHD) Genel Başkanı Hüs-
nü Öndül, Yüksel Cadde-
si'ndeki lnsan Haklan Anıtı
önünde bir açıklama yaptı.
ÎHD'liler "Bu topraklann
banşa ihtiyacı var" yazılı
pankartaçtılar. lnsan Hakla-
rı Derneği Genel Başkanı
Öndül, dünya halklan ara-
sında eşit olmayan. güce gö-
re şekillenmiş ilişkilerin sa-
vaşlara neden olduğunu be-
lirterek dünya ölçeğinde
ekonomik, siyasal, sosyal
eşitsizliğin giderilmesi ge-
rektiğini söyledi.
Allaş ve zügıt
Basın açıklamasının ardın-
dan alanda bulunanlar alkış-
lar ve zılgıt eşliğınde "Yaşa-
suı halklann kardcşliği" ve
"Banşa kalkan ellerkırüsın"
sloganlan attılar. CHP An-
kara II Gençlik Kollan Baş-
kanı VolkanCöktaş, parti bi-
nası önünde yaptığı açıkla-
mada, emperyalızmın son
taktiği olan "küreselleşme-
nin
p
^üıiya banşmı tehditet-
tığıni bdırtti. CHP'lilerdaha
sonra yoîdan geçen yurttaş-
lara karanfil dağıttı.
Ankara'da gözaltına alı-
nanlardan haklannda arama
kaydı bulunmayanlar dün
akşam saatlerinde serbest bı-
rakıldı. Bu arada Ankara
Emniyet Müdürlüğü'ne tak-
viye personel olarak Adana,
Bursa, Eskişehirgıbi illerden
gelen 500 polis de dün ak-
şam geri gönderildi.
Devletin tüm alt kimliklere saygı, eşitlik ve hoşgörü içinde yaklaşması istendi
CHP'den Kürt enstitüsü önerîsi
• CHP'nin
raporunda,
isteyenlerin kendi
anadillerinde, Milli
Eğitim Bakanlığı
kurallan içinde
özel eğitim
görebilmeleri,
üniversitelerde ilgili
araştırma enstitüleri
kurulabilmesi
gerektiği
vurgulandı.
ANKARA(ANKA) - CHP Genel
Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğ-
lu başkanlığındaki komisyon tarafin-
dan hazırlanan 'İnsan HaldanveHu-
kuk Devleti' başlıklı Demokratikleş-
me Raporu'nda, Kürtçe özel eğitimin
yapıhnası gerektiği. hatta üniversite-
lerde Kürt enstitüsü kurulabileceği
önerisinde bulunuldu.
CHP için demokrasinin vazgeçil-
mez bir yönetim ve yaşam biçimi
olduğu kaydedilen Demokratikleş-
me Raporunda. Türkiye'nin 'insan
haklan karnesinin kınk olduğu' sa-
vunuldu. Yaşam hakkının en temel
insan hakkı olduğu vurgulanan ve
"\argısız infazlar, gözaltında ölüm-
ler ve>a yok edilmeler, maddi veya
mane\i her türlü şiddet ve işkence\-
lesürdürülen tehditve ihlallerin der-
hal sona erdirUmesi sağ
denilen raporda, Türkiye'de düşün-
ce yasaklanarak düşünceyi ifade öz-
gürlükleri kısıtlanarak toplumun
sindirilmek istendiği belirtildi. Ra-
porda, "2000'B yıllarda arük ülke-
mizde de düşüncc uluslararası stan-
dartlar çerçe\esüıde suç ohnaktan
çıkanlmahdır*1
denıldi.
Raporda, etnik duyarlılıklann de-
mokratik çözüm ilkesinin kültürel ço-
ğulculuğun ve iç banşın anahtan ol-
duğuna işaret edilirken, CHP'nin
Kürt sorununu da bu anlayışla bir de-
mokrasi, hoşgörü, eşitlik ve kültürel
çogulculuk sorunu olarak ele alınma-
sını öngördüğü kaydedildi. Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'da zorunlu bo-
şalnlan köylerin Türkiye'nin en sis-
tematik ve kitlesel insan haklan ihlal
alanı olduğu öne sürülen raporda, O-
HAL'in kalkması ve bölgede olağan
hukuka geçilmesi gerektiği vurgulan-
dı. Sorunun ırkçıhk. militarizm ve
bağnazlık temelinde geliştirilen poli-
tikalarla aşılamayacağına yerverilen
raporda, "Terörün olağan dışı yöne-
tim ile önknemeyeeeği. demokrasi ve
insan haklanna duyarsız uygulama-
larlaiçbanşınsağlanamayacağıorta-
ya çıkmışnr" denildi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Sovyetler Birliği'nin dağrtmasın-
dan bu yana komünizm, dünyada
birsiyasi tartışma konusu olmaktan
çok bir ideolojik tema olarak görü-
lüyor. Daha açıkçası 1950'lerden
1980'lerin ortasına kadar Batı dün-
yasında kullanılan "komünizm öcü-
sü" artık ortadan kalkmış durumda.
Çünkü şu anda kapitalizmi tehdit e-
den güçlü bir Marksist kuvvet yok,
seçenek yok.
Batı dünyası, şu anda küreselleş-
menin yol açtığı doğa ve insan tah-
ribatına ve bölgesel eşitsizliklere
karşı mücadelede ortaya çıkan ye-
ni durumu tartışıyor. Gündemi, "Kü-
reselleşmeninyolaçtığıyıkım"a kar-
şı Batı dünyasında büyük gösterile-
re neden olan yeni akımlar belirliyor.
• • •
Türkiye ise 1950'lerde kurulmuş
bozuk bir saate benziyor. 1950'ler-
de "8u kış komünizm gelecek" di-
yen Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın
bu sözleri söylemesinin üzerinden
50 yıl geçti, yine de değişen bir şey
yok.
Bir gün bakıyorsunuz bir Refah
Miadı Dolmuş Bir Sağcılık...
Partisi milletvekili -şimdi "Yenilikçi-
ler"'m önde gelen isimlennden- ba-
sında aleyhlerinde yürütülen kam-
panyaya sinirleniyor, "Bunun arka-
sında eski Marttsistler var" deyive-
riyor. Sağcılar, tepeleri artıkları an,
Kahrolsun komünistler" sloganını
torbadan çıkanveriyortar.
* • •
Diyebilirsiniz ki, sağcılar eski dö-
nemin, yani soğuk savaşın refleks-
leriyle hareket ediyor da, solcular
farklı mı davranıyor? Onlar da büyük
ölçüde hâlâ eski referanslarla, Sov-
yetlerin dağılmasından önceki refe-
ranslarla konuşup hareket ediyor-
lar. Denenmiş ve başarısızlığa uğra-
mış deneylerden çıkan teorileri hâ-
lâ hiçbir şey olmamış gibi aynen sa-
vunuyorlar.
Sosyal demokratlar, devletçilerde
hâlâ 1950'lerin gözlükleriyle dünya-
ya bakıyorlar. Devletçiliğin 1920'ler-
deki, 1930'lardaki işleviyle bugünü
birbirine kanştırıyorfar. Işin garip ta-
rafı biz Türkiye'de yaşayanlar, sağ-
cısı olsun solcusu olsun hâlâ "soğuk
savaş" döneminin referanslarıyla
dünyayı ve yaşamı açıklamaya ça-
lışıyoruz. Siyaset alanında olduğu
kadar kültür alanındaki tahlil ve tep-
kilerimizi de bu eski referanslarla ifa-
de ediyoruz.
• • •
Burada, her şeye rağmen solla
sağ arasında bir temel farklılık var
Sağ 50 yıldır süren iktidan ve ger-
çekleştirdiği askeri darbelerle solu
ezdi. Solun dünyayı doğru dürüst
yorumlamasına, kendisini özgürce
ifade etmesine hiçbirzaman olanak
tanımadı. Bu nedenle Türkiye'de
sol, tepkisel bir hareket olarak ken-
dini ifade etmeye, tepkisel düzeyde
fikiriergeliştirmeyegirişti. Biranlam-
da, sağın belirfediği veriler, solun da
karşı verilerini yarattı.
Sağcılar, iktidarlarını sürdürmele-
rine ve toplumdaki demokratik tep-
kileri ezerek güçlenmelerine neden
olan "antikomünizm"} ruhun derin-
liklerine kadar içselleştirdiler. Bu ne-
denle, ortada ciddiye alınacak hiç-
bir Marksist hareket olmamasına,
dünya çapında da böyle birseçenek
bulunmamasına rağmen, kafaları
kızdıklan an bir refleks olarak, "Al-
lahsız komünistler" deyiveriyorlar.
• • •
Bayındırlık Bakanlığı'nda ortaya
çıkan tablo; Türkiye'nin hâlâ geri bir
devlet yapısına, yolsuzluğa açık bir
kapalı devlete sahip olduğunu göz-
ler önüne seriyor. Demokratik ve
şeffaf bir devlette bunlar olmaz. Biz
hâlâ birçok devlet kurumunun büt-
çenin ne kadarını, hangi gerekçe-
lerle kullandığını biletartışamıyoruz.
Bu otoriter sistem, bugüne kadar bir
ideolojiyle ayakta kaldı ve sertleşe-
rek halkı baskı altına aldı. Bu ideolo-
jinin "antikomünizm" olduğu ve
dünyada örneği kalmadığı halde
Türkiye'de yaşadığını görüyoruz.
Temel tehlikeyi hâlâ komünizmde
ğören, solculukta gören, demokra-
si ve özgürlük düşmanı yapı, ona
uygun siyasetçileri de işbaşına ge-
tiriyor. Koray Aydın, tepemize rast-
lantılar sonucu oturmadı. O bir ide-
olojik ve siyasi tercihin ürünüydü.
Yolsuzlukla, komünizm ve sol düş-
manlığının el ele yürümesi yalnızca
bir rastlantı mı?
• • •
Sağın hâlâ çürümüş ve bir geçer-
liliği kalmamış referanslarla hareket
etmesi, aslında sol için de bir uyarı
olmalı. Solun dayeni koşulların ihti-
yaçlarına göre yeni siyasetler geliş-
tirmesi gerekiyor. Sol da büyük öl-
çüde eski referanslarla hareket edi-
yor ve bu nedenle marjinal olmak-
tan, etkisiz olmaktan kurtulamıyor.
Koray Aydın'ın, "A/lah'tan Mark-
sistler" şeklindeki tepkisi, yitip gi-
den, artık devrini tamamlayan bir
sağcılığın artık gülünç duruma düş-
mek üzere olduğunu da kanıtlıyor.
Türkiye, gelişen dünya içinde sağıy-
la soluyla hâlâ eski günlerde yaşıyor
ve bu nedenle hâlâ bir çıkış yolu bu-
lamıyor.