Catalog

2 EYLClL 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Ahmet Uluçay, ilk uzunmetrajlı filminde hayalleri, aşklan ve sinemayı anlatıyor eııcliııi ressam gibi hissediyorGAMZEAKDEMİR Yönetmen AhmetUluçay, dijital kamerayla çektiği 'Karpuz Kabu- ğundauı Gemiler Yapmak" adlı ilk uzunmetrajlı filminin çekimlerini memleketi Kütahya'daki Tepecik köyünde sürdürüyor. Filrnde 60'h yıllarda sinemaya tutkun iki köylü çocuğun, kendi imkânlanyla köylerindeki bir ahır- da, 35 mm. fılm projeksiyon raa- kinesi yapma çabalan, köyün ka- saba üzerindeki etkileri ve bu sıra- da gelişen ilk iş ve aşk deneyimle- ri konu ediliyor. Otobiyografik özelliklertaşıyan filmin senaryosu da Uluçay'a ait. Yapımcılığını İFR'nin üstlendi- ği filmde, Lsmail Hakkı Taslak Kadir Kaymaz, Gülayşe Erkoç, Boncuk Yılmaz, Hasbiye Günay, Mustafa Çoban. Mustafa Yavuz, Halil Taslak ve Aysel Yıbnaz rol alıyor. Kurgusunu Mustafa Preşe- va'nın yaptığı filmin görüntü yö- netmeni İlkerBerke, yapun sorum- lusu Serdar Tahiroğlu. Postpro- düksiyonla birlikte 150 bin dolara mal olacağı tahmin edilen film, aralık sonunda vizyona girecek. 11 kısafilme23 ödûl Uluçay sinemayla 1960'lann or- talarında köyün ilkokuluna seyyar bir sinemacmın gelmesıyle tanışır. 12 yaşlanndayken arkadaşı İsmail ile birlikte uzun uğraşlar sonucu tahtadan bir sinema makinesi ya- parak gelişen sinema tutkusu, eski bir ahırda köylülere kasabadaki si- nemanın çöplüğünde bulunmuş kırpıntı filmlerle gösterimler ya- parak devam eder. 1994'te aldığı eski bir betamax video kamerayla ilk filmi 'OptikDüşler'i çeker. Ardından 'Koltuk Değneklerin- den Kanat Yapmak', 'Bizim Kö- yün Orta Yeri Sinema', 'Minyatür Lralık ayında vizyona girmesi planlanan 'Karpuz Kabuğundan Gemiier Yapmak' adlı filmin çekimleri sürüyor. Dijital kameralarla çekilen filmde çocukluğunu yeniden yaşadığını söyleyen senaryo yazan ve yönetmen Ahmet Uluçay, köyle kent arasındaki keskin çizgiye de değiniyor. CosmosdaRüya', 'Epüeptic Film', 'Exorcise' başta olmak üzere hem senaristliğini hem de yönetmenli- ğini yaptığı kısa filmler ulusal ve uluslararası festivallerde gösterilir, ödüller kazanır. Toplam 11 fılmi, 23 ödülü olan ve işçi olarak çalış- tığı Tanmsal Kalkındırma Koope- ratifi'nın yem fabnkasından üç yıl önce emekli olan Uluçay, yaşamı- nı halen Tepecik köyünde sürdürü- yor. Uluçay. 'Karpuz Kabuğundan Gemiier Yapmak'ın her ne kadar ilk ve son dijital filmı olmasını is- tediğini söylüyorsa da, dijital tek- niğin kendisine sunduğu imkânla- nn farkında olduğunun da altını çi- zıyor. "Karpuz Kabuğundan Gemiier Yapmak, ilk kısa filmim olan 'Op- tikDüşler'inuzunversiyonu. Ken- dimi bir ressam olarak hissediyo- rum, dolayısıyla fdmlerimde gör- scllikçok önemlL Vldeo dijital de ol- sa bu olanağı sağlanuyor. Dijital teknikle film çekmek Dogma 95 hareketi olarak bilinen ve Dani- markah sinemacı Lars Von Trier'in başlatoğı bir uygulama. Dijital ka- merayla çekilen fîlmin daha sonra 35 mm'lik sinema filmine transfer edilmesi ile gerçekleştiriliyor. Gö- rüntü kalitesi35 mm. kadar yüksek değilse de maliyeti kıyaslandığında çok daha ucuza mal oluyor. Çün- kü küçük video kasetierc kaydedi- liyor, dolayısryla negatif masrafi yok Dahaçabuk yapun olanağı bu- labileceğiıni düşündüğüm için diji- tal teknikle film çekmeyi kabul et- tim. Filmlerin bütçelerinin milyon dolarlarla telaffuz edildiği günü- müzde ilk uzunmetrajlı filmimi yapoğun için kimse bana bu imkâ- nı sağlamazdı.'" Oykttstine çok güveniyor Artık hep uzunmetrajlı filmler çekmek istediğini ifade eden Ulu- çay, fvlmine çok güveniyor. "Uzun metraju bir filmim kesinliklcohna- hydı. Oykümü elimi kolumu salla- ya sallaya daha rahat anlatabilme- lrydim. Öykünıe çok güveniyorum. Sinemayı konu edinen, hayalleri, aşklanyla küçük çocuklan ve sine- mayı bir araya getiren birfilm.Son dereceinsani bir duygu irdeleniyor. Hem ulusal hemdeuluslararası fes- tivallerde çok sevileceğine ve bun- dan sonra da yolumu açacağma inandığun bu film benim için bir adama tahtası olacak." Yönetmen sınemada teknoloji- nin dozunda kullanılması taraftan. "Sinemada teknolojuıin dozunda olmak şartrylasonunakadar kulla- nıtmasını savunuyonım. Ama tek- notoji bazen insani körleştirebiliyor. Birsözvardır. 'Olanaklanmarttık- ça yapacaklanm azahyor". Yapa- caklanmran azalmava başladığı yerdeteknolojiyi sınırİamalıyız. Sa- natyapmak için illa çok yüksektek- nolojik imkânlara sahip olmak ge- rekmiyor. Teknolojinin yokluğu ka- dar aşınuğının da zararu olduğunu düşünüyorum." Yönetmenin iki yeni projesi de geçmişinden izler taşıyor Çocukluğa özlemÇektiği tüm filmlerin aynı za- manda senaristi olan Uluçay, se- narist-yönetmen olmanın filme büyük katkısı olduğu görüşünde. "Senaryo yazarhğı ile sinema yö- netmentiğiıü birbirinden asla ayn tutmuyorum. Yönetmenin senar- yolan kendisinin yazmasuun daha doğru, daha etik olduğunu dûşü- nüyorum. Bu, yönetmenin öykü- süne hâkim olmasını sağhyor." Yaşamıyla örtüşen yönlerini ve neden özgeçmişsel göndermeler içeren bir film çekmek istediğini ise çocukluğuna duyduğu 'hasret' duygusu ve birebir yaşadığı köy- kent ikilemiyle açıkhyor. "Kar- puz Kabuğundan Gemiier Yap- mak'ın çekimleri sırasında eldp arkadaslanmla evcilikoynargibi- yim. tnambnaz güzel bir çocuk- luk yaşadım. Kendimi şündi o ço- cukluğumdan çok uzakta gördü- ğüm, hasretini duyduğum için gurbette gibi hissediyorum. Bu yüzden fılmi çekerken bir yandan çocukhığumu yaşıyorum. Filmde köyle kasabanın arasına kalın bir çizgi çiziyonım. Çocukluğumda kentin köy üzerinde kopmuş bir hâkimiyeti vardı.Hayatun boyun- ca kravattan nefret ettim. Çünkü o kenti temsil ediyordu. Kentin et- kisibeni köye itiyordu. Orada ba- nnamadığıma inanıyordum. Bir şeküdebannabilirdinı. O da silah- lanarak olabilirdi. Bu silah da si- nemaydL Filmde çocuklar daben- zer sancryı duyuyoriar. Kentü bir kıza âşık olan bir çocuk \ar ve bu çocuk kıza ancak sinema yönet- meni ya da sinemacı olabüirse ka- vuşabileceğine inanryor." Uluçay ın sırada senaryolannı yine kendisinin yazdığı iki uzun- metrajlı film projesi var: 'Postada Deniz Kabuğu' ve 'Kuzey Masa- h\ "Her ildsi de çocukhığomdan izler taşryor.' Postada Deniz Ka- buğu 1 nda bir çobanın yaşamı an- laühyor. Denizi yankzca resimler- de görmüş bir bozkır çocuğu gü- nün birinde o bozkırda bir deniz kabuğu buluyor. Kulağa dayandı- ğında denizin sesinin duyulması gibideniz kabuğunun bilinen esp- risiyle geKşiyoröy kü. Ve çocuk de- niz düşleri görmeye başhyor. 'Ku- zey Masah', yansı Orta Avru- pa'da bir kentte yansı da Anado- lu'da geçen çağdaş bir masal. Her ikisüün de senaryolan hazn*. Çe- kim tarihleri kesinleşmemekle birlikte yaprnicıhğmı yine1FR üst- lenecek" Ahmet Uluçay'uı fUmi çekmesinde çocukluğuna duyduğu hasret etkili olmuş. BrAHBUL»NHM*ARHfEWLGlDER İngilterede sahnelenecek e c d ı ı qoricemU bir kaütvöutft tya Uo$A?KAL Artk o\{Al Vo s^&^ Eşcinselliğin işlendiği oyun tartışma yarattı Varın: Hakkari önkrinde Kültür Servisi - National Theatre. sahneye koymayı planladığı, eşcinsel ilişki konulu bir dönem komedisi yüzünden, aile değerlerini savunanlann büyük öfkesiyle karşı karşıya kaldı. 'Mother Clap's MoUy House' adlı oyun, 1726 yılında Londra'da eşcinsellerin buluşma yeri olan bir evde geçiyor. Oyunun yazan Mark Ravenhill, ilk oyunu olan 'Ahşveriş ve Sevişme'de daha önce de müstehcenlik içeriği dolayısıyla yoğun tepki almıştı. Çocuk Koruma Grubu temsilcisi Gerald Howarth konuyla ügili bir açıklama yaparak: "Ra^enhifl'in oyununu vergi ödey enlerin parasıyia National Theatre'da sahneye koymak, bana göre aile değer yargüannı aşağüamak gibklir'' dedi. Ingiltere'nin ünlü tiyatrosu son zamarüarda, Trevor Nunn'ın başkanlığında fazla suya sabuna dokunmayan ticari oyunlar sergilemesiyle eleştiriliyordu. 'Mother Oap's Molh/ House' bu durumu değiştirecek gibi gözüküyor. Ravenhill da 4 Eylül'de sahnelenecek oyun için geçen hafta bir açıklama yaptı: "Oyunda eşcinseUik var, ama bunun cinsel sapkuüık derecesinde olup olmadığı seyirciden seyirciye göre değişecektir.'' Ingiltere Mediawatch'un başkanı John Beyer ise National Theatre'da olanlann Britanya'nın modern yüzünü ortaya çıkardığını ve insanlann çok şaşıracağını söyledi. Madonna - Spears kapışması • Kültür Servisi - Müziğin iki ünlü ismi Britney Spears ve Madonna arasmdaki 'gizli savaş' iyice kızıştı. Müzik listelerindeki yerini 23 yaşındaki şarkıcıya kaptırmaya niyeti olmayan 43 yaşındaki Madonna, listelerin üst sıralanna yerleşmek için albümünü onunla aynı dönemde piyasaya sürecek. Spears'ın albümünün ilk çıktığı zamanlarda üzerinde Britney Spears yazılı tişörtlerle dolaşan, güzel yıldızı her fırsatta koruyan, hatta onunla düet yapmak istediğini söyleyen Madonna, iyiden ıyıye genç sanatçıya sırt çevİTdi. Spears da ünlü rakıbi karşısında savaşa hazır görünürken son albümünde iddialı yeni şarkılann, Madonna'nın 'Greatest Hits' admı taşıması düşünülen çahşmasında ise yıllardır dillerden düşmeyen parçalannın yer alması bekleniyor. Aaliyah'ın cenaze töreni • WASHINGTON(AA)-Bahama Adalan"ndakı bir video klip çekiminin ardından ABD'ye dönerken geçirdiği uçak kazasında yaşamını kaybeden ünlü Amerikalı rap şarkıcısı Aaliyah'ın önceki gün yapılan cenaze törenine binlerce hayranı katıldı. ABD'nin New York kentindeki Manhattan semtinde bulunan Aziz Ignace de Loyola Kilisesi'nde düzenlenen ayine 1200 kişinin davetli olduğu, oyuncular Delroy Lindo, Jet Li, şarkıcı Gladys Knight ve boksör Mike Tyson'ın törende hazır bulunduğu belirtildi. New York'taki Ferncliff Mezarlığı'na defhedilen şarkıcı 22 yaşındaydı. 9 kişiye mezar olan çift motorlu Cessna 402 tipi uçağın aşın yük nedeniyle düştüğü sanılıyor. halyan ressamlar Efes'te • SELÇUK (AA) - Çağdaş sanat faaliyetlerinde atıhm yapmaya devam eden Efes Müzesi, 41 Italyan ressamın eserlerini sergiliyor. Çağdaş Italyan Ressamlan Demeği Başkanı Gian Carlo Caneva, Piero De Martin ve Efes Müzesi Müdürü Selahattin Erdemgil'in işbirliğiyle dün açılan ve 17 Eylül'e dek sürecek olan sergıde, 13'ü kadın 41 Italyan ressamın 100 resmi yer alıyor. 1 Quo Vadis' Eski Arena'da • VATtKAN(AFP) - Papa II. John PüuT, ge^en perşembe akşamı Polonyalı yönetmen Jerzy Kawalerowicz'in filmi 'Quo Vadis'in dünya prömiyerini seyretti. Nobel ödüllü Henryk Sıenkiewicz'in 1905 yılında yazdığı romandan uyarlanan filmin prömiyeri, Papa ile birlikte dın adamlannın ve davetlilenn katıhmıyla gerçekleşti. Kitabı 1951 yılında ilk kez beyazperdeye uyarlayan Metro Goldwyn Mayer'ın filminde Robert Taylor, Deborah Kerr ve Peter Ustinov oynamıştı. İlk Hıristiyanlar ve Roma Imparatoru Neron arasında geçen çekişmeyi konu alan filmin havari Peter'ın öldürüldüğü Eski Arena'da ğösterilmesi büyük ilgi çektı. UnliMerîn elleri sinemada • Kültür Servisi - Londra'da yeniden yapılan Odeon Covent Garden'daki sinema binasına, aralarmda Kate Winslet ve Tom Cruise'un da bulunduğu ünlü sinema oyunculannın el kalıplan koyuldu. Tom Cruise'un bir tuvalet kapısına konulan el kahbı için geçen cuma günü bir de açılış yapıldı. VVinslet'ın el kahbı ise sabunluk olarak kullanılıyor. Aktör Robert Carlyle'ın elleri barda palto gibi düşünülmüş. El kalıplan farklı işlevlerle kullanılan dığer oyuncular arasında Clint Eastwood Bruce VVillıs, Sigourney VVeaver, Jude Law ve Charlton Heston da bulunuyor. Taylop'dan AIDS Vaktı'na destek • Kühür Servisi- Hollyvvood efsanesi Elizabeth Taylor, AIDS araştırmalanna destek vermek için cuma gecesi bir galaya ev sahipliği yaptı. Geceye Tom Cruise ve Nicole Kidmanda katıldı. llki Venedik Fihn Festivali'nin üçüncü günü yapılan ve Amerikan AIDS Araştırmalan Vakfı tarafından organize edilen yardım yemeğine giriş en az 1500 dolan bulurken, bir masa edinmenin fiyatı ise 15 bin dolar ile 50 bin dolar arasında değişiyordu. Bu tür yardım yemekleri daha önce 'Cannes' ve' Sundance' film festivalleri sırasında da yapılmıştı. Geceye katılacağı açıklanan Charlize Theron ise uçağı kaçırdığı için gelemedi. BUGÜN • İŞ SANAT'ta 'Macera - Gerilim Başyapıtlan' başlığı altında Michael Haneke'nin yönettiği Ölümcül Oyunlar adlı film izlenebilir. (0 212 316 15 77) • SE YMENLER PARKI KÜLTÜR VE SANAT GÜNLERİ'nde saat 21.00'de Arif Sağ'uı konsen dinlenebilir. (0 312 511 10 12)