14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 2001 PAZAF 14 U J\ kultur(Ş cumhuriyet.com.tr Ruhi San, yaşamın içinden karakterleri canlandınrken doğal oynamaktan yana 'Olaın gösterme' peşindeÖZLEMALTUNOK Onulmaz bir aşk, tutku olmalı tiyatro. Ru- hi San'nın, 17 yaşında lisedeyken kazara başladığı oyunculuk, artık yaşamının bir par- çası. Tunç Başaran'tn 'Sen de Gitme' filmi ile başlayan sinema serüveni ise ödülierle de bezenerek onu veni filmlere taşıdı. Zeki De- mirkubuz'un 'Üçüncü Sayfa' adh filmiyle doğal, yaşamın içinden bir karakteri canlan- dıran San, 'olanı gösrerme'nin peşinde. TRT'deki 'Yeditepe tstanbul' dizisinin bıçkın Ömer'i, şu sıralar Serdar Akar'ın yönettiği 'MaruF filminden sonra yine bir bölümü Mardin'de çekilecek olan Tayfiın Pirselimoğ- lu'nun 'Hiçbir Ycrde' adlı filmi için yollara düşmek üzere. -Canlandırdığınız karakterlerin gerçekçi oV- masına dair özel bir çabanız var. RUHİSARI- Bu biraz da benimle ilgili bir şey sanınm. Bugüne kadarpek de anlatılma- mış insanları oynamayı seviyorum. Onlar hep vardı aslında, ama kenarda duruyorlar- dı. Hayatın içinden çıkmca hem gerçek hem de hikâyesi olan karakterler ortaya çıkıyor. - Daha önce geride ya da yan rollerde yer alan bu karakterler son zamanlarda sanki dahafazla öne çıkmaya başladı... SARI - Eskiden hikâyelerin hepsi hemen hemen aynıydı. tnsanlaryaşamı artık daha faz- la sorguluyor, daha gerçekçi hikâyeler çeki- liyor. Ama yine de klasik bir Türk filminde de rol almak isterim. "Şimdiye kadar biraz si- lik tipler oynadım galiba ama çok güçlü, 'ben burdayım' diyen karakterleri de oyna- mak istiyorum. R.uhi San, Tayfiın Pirselimoğlu'nun bir bölümünü Mardin'de çekeceği 'Hiçbir Yerde' adlı filmi için yakında yola çıkıyor. 'KartaTdan beslendiğim çok şey var' - 'Maruf bu anlamda biraz farkb bir ka- rakter değil mi? -'ÜçüncüSayfa'daki Isa karakterinden son- ra benzer bir karakter olduğu söylendi. Bir- birlerine zıtta olsa aynı görünüyorlar aslın- da. Ikiside kendi dışında gelişen olaylann kurbanı olan, aşkın içinde karakterler. Ama bana göre Maruf daha güçlüydü, Isa'dan. Onun dışında iki-üç yıldır ertelenen 'Başka Kentin Çocuklan' adlı bir projemiz vardı. Sanınm, bu yıl gerçekleştireceğiz. Acıması olmayan bir adamı oynayacağım orada. - Çıkışı olmayan karakterleri sevdiğinizi söylüyorsunuz. Bu karakterleri canlandır- mak biraz da gözlemle gelişen bir süreç mi? SARI - Gözlemlemekten çok, fark etme- yunculuk adına beslenebileceği ve kendini geliştirebileceğı tek yer olarak tiyatroyu gösteren San, memur gibi değil amatör rııhla oynamak istediğini söylüyor. den ezberlediğim, bilinçli gelişmeyen bir sü- reç. Bir rengi bilirsin, ama o rengi bilmek için sürekli ona bakmış değilsindir. Belki büyü- düğüm yerin de etkisi vardır, Kartal'dan bes- lendiğim çok şey var. Kartal'da olması göz önünde olmasını en- gellese de bugün orada bir kültür merkezi- nin olması çok hoş ve zor. 120 kişilik tiyat- ro salonu, kürüphanesi, film gösterimı yapan salonlanyla tiyatrolar kapanırken Kartal'da bir tiyatro açabilmiş olmak büyük başan. - Tüm bu film çalışmalannın gerisinde ti- nımını yapıyorsumız. SARI - Sahnenın dışında da oynamaya de- vam eden birçok insan var. Sokakta yürür- ken bile yapaylar, kendileri değiller. Herza- man gerçek olmaya, oynamamak gerektiği- ne inanıyorum. Şunu da unutmuyorum tabii: Gibiymiş gibi yapıyorum, asla o olmuyo- rum. Sadece, oynadığım karakteri Ruhi'yle tanıştırarak ortaya bir şeyler çıkarmaya çalı- şıyorum. Tartışabiliyorlarsa, anlaşabiliyor- larsa oluyor. - Kendinizden bir şey bulamazsanız~ SARI - O zaman yapmacık olur, oyun olur gerçekten. O kişiye ait olmayan bir söz, bir hareket düşünün. Bugün birçok insan dizi- lerde böyle oynuyor. Asla olmayacak bir şey yapıyorlar, büyük oynuyorlar. -Tiyatroda oynamak, kamera karşısında o\- maktan farklı herhalde. SARI - Koskoca bir alanda küçücüksünüz, bunu dengelemek için biraz daha büyük oy- namak söz konusu oluyor. Sinemada ise bi- raz aşağı çekerek daha gerçek olmasını sağ- lamak lazım. yafro, yaşamınızda birincil obnaktan uzaklaş- nmı? SARI - Tiyatro, oyunculuk adına beslene- bıleceğim, kendimi gehştirebileceğim tek yer. 14 yıldır tiyatro yapıyorum, sadece ge- çen sezon oynamadım ve onun acısını da çok çektim. Bu sezon tiyatroda ne yapacağımı ben de çok net bilmiyorum. Tiyatroyu memur gi- bi değil, amatör bir ruhla yapmayı istiyorum. mancımızla, inadımızla ayakta duran bır ti- yatro Kartal Sanat Tiyatrosu. - Oyunculuk için 'oynamamak, olmak' ta- Zuhal Olcay'la bir fîlmde oynayacak - 'Maruf' filminin de bu anlamda zor bir senaryosu olduğunu söylüyordu SerdarAkar. SARI - Fılmın senaryosu biraz gerçeküstü olsa da, tipler hayatın içindendi. Orada da bu ölçüyü tutturmaya çalıştım. Ağır ve teatral bir teksti vardı. En büyük zorluk, o yapıyı kıra- rak teatrallikten uiaklaştırmak oldu. Ne ka- dar başardığımızı ise montajdan sonra göre- ceğiz. - Başak Köklükaya ile 'Derv jş' filminde de birükte oynamamzda 'Üçüncü Sayfa'nın et- kisi oldu mu? SARI - Sanınm olmuştur. 'Derviş', Türki- ye-Italya ortak yapımı bir filmdi zaten. 'Üçün- cü Sayfa'yı izlemişler. Genç. bir derviş an- yorlardı, filminyönetmeni 'Üçüncü Sayfa'yı izlemişti. Onlar da bizim 'Yeni Sinemacüar' gibi genç bir ekipti. Ortak bir dil yakalamak- ta güçlük çekmedik. Orada dergâha yeni gel- miş, kendini sürekli sorgulayan genç bir der- viş adayını oynadım. - Tayfiın Pirselimoğlu'nun 'Hiçbir Yerde' adlı filminde de rol alacaksınız. Çekimlerin bir kısmı yine Mardin'de mi olacak? SARI - Benim oynayacağım sahneler yine Mardin'de çekilecek. Diziden sonra ZuhalOl- ,cay'la bir filmde de oynamak ayn bir keyif olacak. Fotoğrafevl Calerlsl'ndeki sergl Sıvas'ın 15 köyünti tanıtıyor 'Cansız Hayallerdeki Hayat' Sergi 21 EyiüTe dek görüJebitir. Kültür Servisi - LestaeVV. Turtle, Mamo Baran ve MuratMetin'ın fotoğraflanndan oluşan 'Cansız Hayallerdeki Hayat* başlıklı fotoğraf sergısi dün Beyoğlu'ndaki Fotoğrafevi Galerisi'ndeaçıldı. Sergi Sıvas'ın Kangal ilçesine bağlı 15 köyü sanatseverlere tanıtıyor. Geçen yıl aralık ayında Londra'daki Arcola Galerisi'nde ve 19-30 Temmuz tarihleri arasında da Sıvas'ın Mescit köyünde sergilenen fotoğraflann bir bölümü Sıvas'ın 1940'lardan günümüze sosyolojik bir panoramasını sunuyor. Sergide Almanya'da yaşayan Mamo Baran ve Ingiltere'de yaşayan Murat Metin'in aile albümJerinden topladığı ve düzenlediği fotoğraflann yanı sıra Amerikalı fotoğraf sanatçısı Leslie W. Turtle'ın 1975-77 yıllan arasında Türkiye Kalkınma Vakfı için çektiği fotoğraflar da bulunuyor. 21 Eylül'e kadar devam edecek sergi ile ilgili aynntılı bilgi http:Vwww.fotoğrafevi. com.tr adresinden edinilebilir. Dario Fo'nun 'Ödemneyecek! Ödemiyoruz' oyunu festfvallere de kaoJacak. AST Avrupa turnesinde IDIL BIRET YEDIKULE ZINDANLARINDA 2 UKfEH mmmZ FJUflMOMI ORKESîRfiSI • ŞEFÎ SAİM AKÇİL 15 EYLÜL 2001 CUMARTESİ 19.00 ANKARA (AA) - Ankara SanatTiyat- rosu (AST) geçen sezon da sahnelediği 'Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!' (Non Si Paga! Non Sı Paga!) adlı oyunu ile bir ay sürecek Avrupa turnesıne 5 Ekim'de Cenevre'de başhyor. 1997 yıhnda Nobel Edebıyat Ödülü alan Dario Fo'nun yazdığı, Levent Ül- gen"ın yönettiği oyun, daha sonra Ber- lin, Amsterdam ve Rotterdam'daki fes- tivallere de katılacak. Oyun, 6 Ekim'de Bregenz'de (Avusturya), 7 Ekim'de Zü- rih'te, 12 Ekim'de Deventefde (Hollan- da), 13 Ekim'de Amsterdam'da, 14 Ekim'de Rotterdam'da, 15 Ekim'de Pa- ris'te, 16-18 Ekim tarihleri arasında Köln'de, 20 Ekım'de Stockholm'de. 21 Ekim'de Hamburg'da, 23 Ekim'de Es- sen'de, 24 Ekim'de Duisburg'da, 27 Ekim'de Lyon'da (Fransa), 28 Ekim'de Frankfurt'ta, 29 Ekim-1 Kasım tarihle- ri arasında Berlin'de, 3 Kasım'da Han- nover'de, 4 Kasım'da Manheim'da sah- nelenecek. Oyun, Avrupa turnesi sonra- sında, Ankara'da sahnelenmeye devam edecek. Dario Fo, 'Ödenmeyecek! Öde- miyoruz!' adlı yapıtı ile halk tiyatrosu ge- leneğinı kullanarak varoşlarda yaşam mücadelesi veren insanlan anlatıyor. AST, aynca geçen sezon sahnelediği BehiçAk'ın 'Aynhk' adlı oyununu bu se- zon da Ankaralı tiyatroseverlerle bulu- şturacak. Ankara Sanat Tiyatrosu, Ka- sım'da da, Slavvomir Mrozeck'in yazdı- ğı, Levent Ülgen'ın yönettiği 'Tango' adlı oyunu sahneye koyacak. Film posterleri müzayedede jMFIUft IS.00'0» »CiUTOB: PROGRIM fi, ROSSsN! • HIRSiZ SAKSASftN »VERTÜHÜ S, İ«»M*NİJJÛF -!!, nUM KONÇERTOSU », SUNKS - fiOSSUN VE IÜ08İLU yVERTÜRÜ P. t, CSrMOVSMI • ITAIYAN KâPRlÇîOSU R İ. Ç*¥KSVSXİ - 181? 0¥£8TÜftÖ (GERÇEK TOP ATIŞLARITLA) •21(45415 55 «rtrw.kiletiii.com BİLET FİYATURI:10-20-30 MİLYOH TL TEKFEN HOLDING A.Ş. 1 \K V\ fcRDOGAN I'ROIJL C [TOİSS LONDRA (REUTERS) - llk sinema filmlerinden 1980'lere uzanan birçok klasik filmin posteri Chnstie's Müzayedeevi tarafından satışa çıkanlıyor. 380 parçanın sunulacağı müzayede 4 Eylül günü Londra'da gerçekleşecek. Koleksiyonda seçkin Hitchcock imajlannın yanı sıra klasik Manlyn Monroe pozlannın bulunduğu posterler de yer aîıyor. Sanatçının 1955 yapımı 'Yaz Bekân' adlı filminin posterınin 3 bin pound'dan satılabileceği belirtiliyor. James Stewart ve Kim Novak'ın oynadığı 1958 yılı yapımı 'Vertigo' adlı filmin orijinal posterinin ise 1.000 ile 1460 dolar arasında bir rakaflıla alıcı bulması bekleniyor. OKUMALAMBASI ENİS BATUR Eylül Edebiyatı Eylül, 12 ayın en sancılısı, büyük birdönüşümün habercisidir. Yaz geri çekilmeye, güz öne çıkmaya başlar. Yoğun bir hazırlık görülür doğada: Göçmen kuşlar gökyüzünde toplanma provalan yapariar; ağaçlarda rüzgânn sesi, özsunun yönü değişir; gün hafıfler, gece lyiden iyiye serinler, rüzgârdenizin yü- zünü taramaya koyulur: Hemen farkedilmese bile, renkler yeni tonlarfa buluşur. Eylülün sancıları, öteden beri Edebiyat'a da yan- sımıştır. Bu yüksek hareket temposu, yazarlann dünyasında bir dizi iç hareket yaratmıştır. Mehmet Rauf'un "Eylül"ü tipik birömektir Yeni mevsim in- sanın dışında mı doğar, içinde mi, artık kestirmek güçtür. Ahmet Hâşim, Cenab Şahabeddin'in "Temâ- şâ-yı Hazân" başlıklı şiiri 1897'de Servet-i Fünûn'da yayımlandığında, bu şiire kadar "muassır Türkede- biyatında sonbahar, ilaç ve pamuk kokulu tatsızbir hastane mevsimi idi" yargısını getirmişti. Gerçek- ten de modern bir çıkış mıydı Cenab'ınki? "Dökülürken hep, âh o yapraklar Gamlı hemşireler gibi araşır, öyle hemşireler kigam yaraşır" gibi dizelerine rag- men köhne bir şiirdir bu ve Eylül, asıl, o şiiri ve Haİc- kı Tahsin'in "Kızıl Turna "sını en güzel güz şiiri sa- yan Hâşim'in kendi yapıtıyla yeni bir duyariıkla kar- şılaşır: "On beş senedir, ufka güneş kanlı dûşerken: Tenhâ ovadan, boş dereden, akşamın erken Hüznüyle susan meşcerelerden gam-ı eylül Bir gölge yaparken..." diye uzayıp giden "Ha- zân" şiin gerçek açılım simgesidir. Hemen yanıba- şında, Yahya Kemal'ın ünlü "Eylül Sonu" durur. "Günler kısaldı. Kanlıca'nın ihtiyarlan Bir bir hatıhamakta geçen sonbaharian." Yenilikçi Türk şiirinde eylül, ağdalı Osmanlı edâ- sından silkınir, biraz sirngeciliğın, biraz da yerlileş- miş bir romantizmın etkisıyle sonbahara özgü duy- gu çağnşımlanyla donanır: Hüzün, gam, keder, ye- niklik, içekapanış gibi ımge alanlannda yazın sona erişiyle ilgili gözlemler şiire yüklenir. Cahit Srtkı, barışla bır tuttuğu yazın ardından gü- zün gelişıni savaş ortamıyla özdeşleştirir neredey- se, *'Böyle mi gelecektin Eylül?" diye hayıflanarak sorarken. Faruk Nazif'de de hazin bir son olarak işlenir yaz mevsiminın sonu: "Eylül sonunda rvhu- nu teslim eden heves"\en söz eden şair, güzün ha- zırtadığı hızı karanlığın ta kendisi sayar. Bir sonraki kuşağın öncü şairi Attilâ llhan, eylü- lü ölümün hizasına taşır ve sonbahan melankolisi- nin çekirdeğine taşır: "Eylül şehirieri yağmurlu gü- rültülerle alıryeherini" ve kaptanın şiirini sanp sar- malarlar: "eylül'deki yazın son birkaç serin günü hatırlatır sonbaharın ufuktan göründüğünü yelkenleri paramparça bir gemi gibi İnsan sonbaharda düşünür nedense ölümünü ölüsünü sararmış yapraklann örttüğünü dergilerde unutulmuş bir kavga resmi gibi" '- II. Yeni'nin eylül şairi Edip Cansever'dir. Onun ka- tışıksız hüznü, safkan ıçsıkıntısı sonbaharda billûr- laşır ve şiirinde otağını kurar. "Eylülün Sesiyle" sö- ze girer Cansever: "Her şey o kadar dokunaklı ki Eylülsen, istemeden kınlıyorsan bazan." Şiirin, bir tek şiirin özgül bölgesi, cografyası, tak- vimi mi sayacağız Eylül'ü? Değil: Yazsonu, Tanpı- nar'ın "Fal" hikâyesinden Adalet Ağaoğlu'nun ro- manına iledeyen dargın birortamdır. Ferit Edgü, Ça- kır'ının hikâyesine "Eylülün Gölgesınde Bir Yazdı" diyerek başlar, kitabının ortasında. Sait Faik, her ey- lül ayında, son kuşlan avlayan Konstantin ile zonk- lar. Selim lleri'nin, "Mavi Kanatlannla Yalnız Benim Olsaydın" romanının eylül sayfalanndan yoğun re- çel kokusu sızar. Büyük, sonsuz bir sandır Eylül. Içimizden yaprak- lan toplar ve savurur. Yağmurlan çağınr ve örgütler. Yeni bir kışın, bir başka bahann, bir sonraki yazın umudunu taşır, besler. "Eylül, ölçüsüz bir malûl". Harbiye'de Türkü Geceleri • Kültür Servisi - 6-9 Eylül tarihleri arasında Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda 'Istanbul Türkü Gecesi' etkinliği kapsamında konserler verilecek. Erguvan Yapım Organizasyon'un düzenlediği geceler, 6 Eylül'de Fuat Saka ve Birol Topaloğlu'nun 'Karadeniz Buluşması' ile başlayacak. 7 Eylül gecesi Kıvırcık Ali. Grup Çığ ve Arzu'nun konserlerini. 8 Eylül gecesi Gülay&Damlalar, Hüseyin Turan'ın konseri izleyecek. 9 Eylül gecesi ise Grup Yorum 12 yıl aradan sonra Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda dinleyenleriyle buluşacak. Dağlı'öan resim sepgisi • Kültür Servisi - Yrd.Doç. Şemseddin Ziya Dağlı 'nın suluboya resim sergısi, 3 Eylül Pazartesi günü Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi'nde açılıyor. Suluboya çalışmalannda doğadan etüdleri lavi tekniğinde kullanan sanatçı, renklerle bir anlatım hedefliyor. Türk ebru sanatı ile ilgili araştırmalar da yapan sanatçının şimdiye kadar 14 yağlıboya. 7 ebru, 4 ebrulu çini sergisi açmış, kendi sergilerinin yanı sıra karma sergilere de katılmıştı. Eski rockçılar internette • NEW YORK (VARDETY) - Internetten şarkılannın yayınlanmasını 'sömürü' olarak nitelendirip mahkemelerde haklannı arayan sanatçılann sayısı her gün hızla artarken, 70'li ve 80'li yıllann rock yıldızlan da internet üzerinden hayranlanna ulaşmak için güçlerini birleştiriyorlar. Bunlardan John CarTerty, Glenn Hughes, Deep Purple'dan Joe Lynn Turner, Loverboy'dan Mike Reno'nun da içinde bulunduğu grup, Rockforever.com sitesiyle anlaştılar. Site üzennden eski parçalannı Liquid Audio ve MP3 ile dağıtacak olan sanatçılar, aynca parçalann hem en son konser kayıtlannı hem de stüdyo çahşmalannı dinleyicilere sunacaklar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear