Catalog

Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı İbrahim Yıldız # Vazıışien Muduru Salim Alpaslan # Sorumlu Mudur Fikret İlkiz • Haber Merkezı Mudıinr Hakan Kara tstıhbarat Cengiz \ ıldırım 0 Ekonomı Özlem Yü- zak # Kultur Egemen Berköz • Spor Abdülka- dir Yücelman • Makaleler Sami Karaören # Duzeltme Abdullab Vazıcı # Bılgı-Belge Edibe Buğra # > urt Haberlerı Mehmet Faraç • Avrupa Temsılcısı Gürav Öz Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan). Emre Kongar (Da- nışrnanl.Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İb- rahim Yıldız, Orhan Bursah, Mustafa BaJba>, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No 125. Kat 4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7bat). Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı Serdar Kızık. H Zıya Bl\ 1352 S 2'3Tel 4411220. Faks 4419117»AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S No.l Kat 1, Tel. 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Muduru Erol Erkut • Koordınator Ahmet Kornlsan 0 Mu- hasehe Bülent \ ener 0 Idare Hüsevin Gürer • Satış Faziletkuza REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Gene Mudur Gülbin Erdanuı # Koondınatof Reha Işıtman • Genel VludurYrd Sevda Çoban # Fınansman Mudunı Çetin Erduran Tel 0212 514 07 53 511 84 60-61. Faks 021:511846' Y»]mla>an *e B*$an: ^ enı Gun Haber \|ansı Basm \e \a\ıncıtık \ $ TurkocagıCad 19 -II Cagaloglu 34314 Istanbul PR. 246 - Sıriecı H4JS tsunbul Faks www cumhunyet com.tr 10EYLUL2001 lmsak:5.02 Güneş: 6.32 Öğle: 13.08 Ikindi: 16.41 Akşam: 19.31 Yatsı: 20.55 Barışı 47 bin asker koruyor NEWYORK(AA)- Bırleşmış Mılletler bütün dünyada banşı 47 bin 151 görev liyle korumaya çalışıyor. BM tarafindan yayımlanan rakamlara göre. dünyanın çeşitli bölgelerinde görev yapan banş güçlerine. halen 88 ülke tarafindan asker, polis ya da gözlemci sağlanıyor. Banş güçlerinde 37 bin 774'ü asker, 7 bin 628'ı polis ve 1749 gözlemcinın görev yaptığı belirtıldi. En kalabalık banş gücü Sierra Leone'de görev yapıyor. En küçük banş gücü ise Guatemala'da. BM Banş Gücü'ne en fazla göre\ liyı Bangladeş venyor. En az katkıyı ıse birer kişiyle Arnavutluk ve Fildişi Kıyısı sağlıyor. Kâğrt tutkunlanna 'prinf gazete tSTANBUL(AA)- Intemetın yaygmlaşmasıyla birçok insan intemetten gazeteleri takıp eder oldu. Ancak gazeteyı. elinize alıp sabah kahvesi eşliğinde okumaktan zevk alanlardansanız, yeni teknolojıler sayesinde zevkinızden mahrum kalmayacaksınız. HP yazıcı gazetelenn en son halini intemetten ındirebilen ve basabilen bir 'interaktif kiosk' halıne dönüşerek bu soruna çözüm üretiyor. Bu hizmetı sunan "novspaperdirectcom" ile anlaşması olan bütün gazete ve dergilerin son versiyonlan dünyanın her köşesinden yazıcı üzerindekı tek bir tuşa basılarak alınabiliyor. Renge bak insanı tanı tSTANBUL(AA)- 'wwwxocukaile.com' adlı internet sitesinde yer alan bilgilere göre, renklerin insan psikolojısi üzerinde önemli etkileri bulunuyor. Renklerin anlamlan ve insan psikolojısi üzerindeki etkilen şöyle: • Kırmızı: Mutluluğu temsil eder ve kişinin iştahını açar. • San: Kişinin günlük hayatına hâkım olan renktir. • Kahverengi: insanı hızlandınr, çabuklaştınr. • Yeşil: Huzuru, üretkenlığı temsil eder. • Mavi: Huzuru temsil eder ve sakinleştirir. • Laciverf Sonsuzluğu ve otonteyi temsil eder. • Beyaz: Temizliğı ve saflığı temsil eder. • Siyah: Matemi. karamsarlığı. gücü temsil eder. Almanya 'nın yüksek tirajlı Bildgazetesi son sayısında Türkiye 'ye 4 sayfa ayırdı 5 milyon mark değerinde turizm tanıtımıANTALYA (AA) - Almanya'nın 3 milyon tirajlı Bild gazetesi, dünkü sayısında Türk turizmı için 4 sayfa ayırarak fotoğraflarla Türkiye'yi anlattı. Türkiye Tur Operatörleri Derneği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner ile Türkiye'nin Almanya'dakı Turizm Ataşesi Raci Karaca'nın açıklamalannın da yer aldığı Bild gazetesının habennde. daha çok Antalya yöresındekı tunzm aktivitelerine yer venldı. Gazetenin 4 sayfa ayırdığı ve fotoğraflarla desteklediğı habennde, Antalya yöresındekı en iyi restoranlar, açık pazarlar, sağlık turizmi. ata sporumuz yağlı güreşler ve bazı turistik tesisler tanıtıldı. Hüsevin Baraner, bu haberin tatil günü yayımlanmasının çok önemli olduğunu belirterek Almanlann tatil günlerinde daha çok gazete okuduklannı ve haberleri daha çok incelediklerini bildirdi. Baraner, haberin Almanya'daki gazetelere 4-5 milyon mark verilerek yaptınlacak reklamdan daha etkili olacağını kaydederek Türk turizmınin 2002'dede umut verdiğini belirtti. Raci Karaca da Alman Bild gazetesınuı 4 sayfa ayırarak resimlerie süslediği haberde, Antalya'nın yanı sıra Pamukkale ve Türkiye'deki yat imalatının da tanıtıldığını bildirdi. Karaca, bu haberde, zengin Almanlara Türkiye'den konut edinmelennin de önerildiğini belirtti. Metropolis antik kenti tiyatrosu, restorasyonu tamamlanır tamamlanmaz Eduardo Fernandes'i ağırladı Anadohı'nım orta yeritaıılı rtrt-t-f-ttr Venus - Serena Williams mücadelesinin galibi abla tenisçi Kardeş kardeş oynadılarSpor Servisi - Sezonun 4. ve son 'Grand Slam' mücadelesi olan 121. ABD Açık Tenıs Turnuvasrnda, tek bayanlarda şampiyonluğu VVılliams kardeşlerden abla Venus WUliams kazanırken, küçük kardeş Serena ikincilikle yetindi. Nevv York'taki Ulusal Tenis Merkezi ,, Kortlan'nda düzenlenen 15.76 milyon dolar ödüllü rurnuvanın tek bayanlar fınalini, ABD'li Williams j kardeşler oynadı. Antrenörlüklerini, babalan Rkhard VVTDıams'ın yaptığı 2 ünJü tenisçinin mücadelesinden abla Venus Williams 2- 0 galip çıktı. 4 numaralı seribaşı olan 21 yaşındaki Venus Williarns, 10 numaralı seribaşı 1 yaşındaki kardeşi Serena VVUBams'ı 6-2 ve 6- 4'lük setlerle 2-0 yenerek şampiyonluğa ulaştı. Geçen yılın da 1 şampiyonu olan Venus Williams, 69 dakika süren maç sonrası 85ü bin, turnuva ikincisi, Serena Williams da 425 bin dolarhk ödülün j sahibi oldu. Bu maç, 117 yıl sonra bir 'Grand Slam' turnuvasında 2 kardeşin finaline sahne olduğu için tarihe geçti. Ilk kez 1884yılında Wimbledon'da Watson kardeşlerden sonra hiçbir 'Grand Slam' turnuvasında fînali kardeş tenisçiler oynamamjştı. ÖZLEM ALTUNOK TORBALI - Izmir'ın Torbalı ıl- çesi sınırlannda 1989'dan ben ka- zı çalışmalan sürdürülen Metro- polis antik kenti, tıyatrosunun res- torasyonunun tamamlanmasıyla geçen cuma bir etkınliğe ev sahip- liğı yaptı. Cem Mansuryönetiminde- ki Akbank Oda Orkestrasf na solist Eduardo Fernandes'ın eşlik ettiği geceye, 1992'den bu yana kazı sponsoru olan PhflBp Morris'i temsilen Sa- kjpSabana'nın yanı sıra Kül- tür Bakanlığı Müsteşan Fîk- retÜçcan, Malıye Bakanı Sü- merOral, lzmir Valı Yardım- cısı ve milletvekilleri kanldı. Sabancı yaptığı konuşma- da, toplumsal sorumluluğun Anadolu'nun taş tıyatrolannın en erken örneklerinden bıri olan Met- ropolis. erozyon nedeniyle yoğun bir toprak örtüsü altında kaldığı için iyi korunmuş ve kentin gü- neydoğusunda yer alan bir yamaç üzerine inşa edilmiş. Helenistik dönem genel karak- terine uygun olarak oturma basa- Metropoüsteçahşmalar 1989'dan beri sürüyordu. gereklerini yerine getirmeye çalış- nklannı, özel sektörün toprağın al- hndakileri gün ışığına çıkararak kültür tunzmine ve eğıtime katkı- da bulunması gerektiğini vurgula- dı. Gecede aynca Kültür Bakanlı- ğı tarafindan kazı başkanı Prof. Dr. Recep Meriç'e bir plaket verildi. maklan ana kayanın oyulmasıyla elde edilmiş. Tiyatronun sahne binası mıma- nsinde ise Roma dönemi etkilen göriilüyor. Orkestra mermer ze- min döşemesi, koltuklan, yuvarlak sunaklar ve alttakı oturma sıralan iyi korunmuş bölümler arasında. Yaklaşık 4 bin seyirci kapasitesi- ne sahjp olan tiyatronun 900 kışi- lik bölümü bundan sonra da sanat- sal etkinliklere evsahipliği yapma- yı amaçlıyor. Geçen yıl, 'Metropotis Tiyatro- su Restorasyon, Konservasyon ve Çevre Düzenleme Projesi' kapsa- mında başlahlan çahşmalar sonu- cu ortaya çıkanlan tiyatro için 1 milyon dolarharcandı.'Ana Tannça' kenti anlamnıa ge- len Metropolis, MÖ 2000'e uzanan buluntulann yanı sı- ra asıl gelişimini Helenistik dönemde gerçekleştirmış bir kent. Bu dönemde stoa, tiyatro ve meclıs binası gibi kamu bınalanna sahıp oian kentte Roma döneminde ıse ha- mam, gımnazyum gibi anıt- sal yapılar eklenmış. Kent bizans döneminde ıse pis- koposluk merkezı olmuş. Adını MeterGaDeaa adlı ana tannçadan alan Metropolis, Torbalı ve çev- resinde kültürturizmini canlandır- maya dair, örnek bir kent olma yolunda. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN ...Zalep Haftası!..' Atıl Kutoğlu 'nun tasarımlannda kırmızı-beyaz hâkim NewYork'ta Türk damgası e-posta : tan (â prizma. net. tr NEW \ ORK (AA) - Türk modacı Anl Kutoğhı'nun2002 ılkbaharyaz kreasyonlan, Nevv York'taki Türk toplumunun yam sıra Amerikalı moda eleştirmenlennden de tam puan aldı. Nevv York'ta öncekı gün başlayan moda haftasına, ay-yıldızlı kreasyonlanyla Türk damgasını vuran Kutoğlu'nun kreasyonlannda. kıyafetlerden davetiyelere kadar her yerde kırmızı-beyaz renkler ve ay-yıldız hâkım oldu. Amerikan pop müziğınin yanı sıra mehter marşı eşliğinde sergilenen ay-yıldızlı kıyafetler ve üzeri ay- yıldızlı kemerler ızleyiciler tarafindan büyük beğeniyle karşılandı v e sık sık alkışlandı. Atıl Kutoğlu, defileden sonra moda gösterisinin esprisinı şu sözlerle açıkladı: "Bu defîlede asıl çıkış noktası Türk bayrağı oldu. Ay-yıldızıınızın yanı sıra kırmızı ve bevazı işledim ve bütün koleksiyonu bu iki renk üzerine kurdum. Çünkü Türkive'je gelen yabancı arkadaşlanm. Türk bayTağına âşık oluyor. hemen satın alıp evlerine falan asıyorlar. Bunun üzerine ben de 'Neden bunu koleksıyonumda kullanmayayım' diye düşündünı." Ne ayıp! Nasıl unutabilirim? llkokul yıllanmın o şiirinden, mısralar bir bir çıkıp geliyor da, şa- irin adı yok: "...yirmialtı ağustos gece sabaha kar- şı I toplann çelik ağzı çaldı bir hücum marşı I bu ölüm bestesinin içinde yandı dağlar /_altüst oldu siperler, eridi demir ağlar..." Kimdi? Ömer Bed- rettin mi, Enis Behiç mi, Kemâlettn Kâmi mi? Oysa. 'lzmir Kapılannda..'yı, Kemâlettin Kâmi Bey'in yazdığından, eminım: "...şimdi sana belki son I sözlerimi yazmadan I gözlerim kapanacak I belki var daha beş on I dakikalık birzaman...". Yıl- lar oldu: bir gece, mehtaba bulanmış; Belkah- ve'den Bomova'ya inerken; Fahrettin Paşa sü- varisinin, nal seslerini adeta duymuş; elimde olma- yarak, şu mısralan karalamıştım: "...izmirkapısını açar açmaz I şakağına bir mermi çivilediler I boz- köy'lü hasan'ın I düşmedi I öylece ayakta durur I ay ışığında baksan I görürsün!" Hayrola? Şiir 'srtması'nın âni bir 'nöbeti' mi? Ha- yır, canımı sıkan, bir 'tesbit: 26 Ağustos/9 Eylül arası, Cumhuriyet Tarihi'nde 'zafer haftası'dır, öy- le kutlanmıştır. Kime karşı zafer? Düvel-i Muaz- zama'ya (Emperyalizm'e) karşı, Anadolu Ihtilâ- li'nin; Zalimler'e karşı Mazlumlar'ın! Hanidir Hol- ding media'sı, 'olayı' handiyse görmezden geliyor; bir iki resim, birkaç klişe başlık, hepsi o kadar. Za- ten Sermaye'nin manyetik alanında, aklı başında sandığınız kalemler bile, 'pusula'yı şaşırmadı mı? 'Mazlumlar'ı savunmayı, Saddam totaliterliğine 'özenmek'; içinde debeiendiğimiz bunalımlara, Emperyalizm'in neden olduğunu söylemeyi, 'Gul- yabani'ler yaratıp, 'komplo teoriciliği yapmak' di- ye sunuyoıiar. Yanlışın, yanılgının, oyuna gelmiş olmanın; han- gi açıdan bakılırsa en iyi açıklanabileceği, 'bittec- rübe' sâbittir: hayatın gerçeğinden daha 'devrim- ci', hiçbir şey yoktur. Şimdi o gerçeğe bakalım. HâlfdeEdlpHanım'ın tanıklığı... Hâlide Edip Hanım, Emperyalizm'i 'Gulyaba- ni' saysaydı, Mütareke Çıkmazı nda 'çâre-i hâl'i, Amerikan Mandası'nda aramazdı. Aynı Hâ- lide Edip, 'Gulyabani', Meclis-i Meb'ûsânı ba- sınca, canını Ankara'ya dar atmış; 'komplo teori- leri' üretip duran (!), Kuva-yı Milliyeciler'in arası- na katılmıştı. Hatıralan'nda, -bu turlü densizliklere kesin cevap- bir olay zikrediyor, bir bakar mısınız: "...Nisan (1920) sonlannda, Ingiliz gazetelerin- den birinde; bir devlet adamının 'Big Stick Po- licy/Bûyük Sopa Siyaseti' adlı beyanatını oku- duğum zaman, fena halde ısyan ettim. (...) Mus- tafa Kemal Paşa büroma geldiğı zaman, bu söy- levin çevinsiniönüne koydum, Mustafa Kemal Pa- şa hiçbir zaman bu kadar öfkelenmemişti. Adeta sesi kısıldı. 'Bizim de onlar derecesinde olduğu- muz gün, anlayacaklannı ve bize baş egecekleri- ni...' söyledikten sonra; '...onlann medeniyetlerini başlannda parçalamak için, en son insana kadar can verecegımizi...' söyledı. Bana öyle geldi ki, bütün şerefimız Mustafa Kemal Paşa 'nın bu söy- leminde ve sesinde dile geliyordu..." "...o zaman, bunun bana yaptığı etkı, ftilâfKuv- vetleri'nin Istanbut'u işgalinden fazla oldu. Ba- na öyle geliyor ki, insanlar arasındaki herhangi bir anlaşmazlık ve düşmanlık zamanla geçebilir, ama bir tanesi kalır. o da karşıdakinin 'yükseklik' (üs- tünlük) iddiası! O gün düşündüm ki, eğerDoğu'yla Batı herhangi birzaman birbirinin boğazına san- lırsa, bunun en büyük nedeni bu 'yukardan bak- ma' olacaktır..." ('Türkün Ateşle Imtihanı', s. 118, Atlas Kitabevi, 5. basım, 1979.) Tuhaf değil mi. meğer 'Millî Möcadele'mizin, - aslında aynı fikirde sık sık buluşamayan- iki büyük 'mücâhidi'; mesele Mazlumlar'la Zalimler'e ya da Emperyalizm'e gelip dayanınca; handiyse ay- nı, -daha da garibi- günümüzün şu 'komplo teori- cileri' gibi düşunüyoriarmış!.. Peki yanılan ve yanıltan kimlerdir? 'Kıyamet'e kadar 'ayakta'... i Oiyaset Esnafı'nın 30 Ağustos demeçlerine O b i r göz attınız mı? Içlerinden birisi bile, 'Ana- dolu Ihtilâli'nin üzerinde serpildiği 'Mazlumlar Platformu'ndan söz etmiyor; rengini, kokusunu çok- tan yitirmiş, beylik lâflaria -adeta bir angaryayı- başlanndan savmışlar. Gerçekte vahim -vahim de lâf mı, dehşetengiz- olan budur; ve bu böyle sür- dükçe, 'lzmir Kapılan'nda alnına mermi çakılmış Bozköylü Hasan, istese de istemese de, Kjyamet'e kadar 'ayakta duracaktır'. Ne kadar ilgınç! Kurtuluş Savaşı'nın ve 'Zafer Haftası'nın uluslararası kapsamı ve Mazlumlar'la içten ilişkisi, tek -ama bir tek- demeçte belirtilmiş- tir; denilmiştir ki: "...Mustafa Kemal Atatürk'ün yaktığı özgürlük ateşi, yalnız Türiderin değil, dün- yadaki ezilmiş bütün uluslann da hürriyet meş 'ale- sı olmuştur!" (31 Ağustos 2001, Cumhuriyet.) Bil- mem soylemeye hâcet varmı? 'Cihet-i Askeri- ye'den sorumlu bir Cumhuriyet aydınının, Orge- neral Kıvnkoğlu'nun sözleridir, bunlar. 'Gulyabani'ymiş!.. e-mail: tilahan(fi isnetnettr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0212-26019 88