26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 .«AĞUST0S2O01 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(g cumhuriyet.com.tr 15 Sim Tokyürek, La Scala'ya girmeye hak kazanan 12 kişi arasındaki tek Türk sanatçı oldu Eıı yüksek noktayaulaşüG-AMZE AKDEMİR Genç sanatçı Sim Tokyürek, 19 Temmuz 2001 tarihinde üçüncü aşa- ırLası tamamlanan La Scala Operası sesçmelerinde 12 kişi arasına girerek L a Scala Akademısi'ne girmeyi ba- şatrdı. Tokyürek, çeşitli ülkelerden top- laxn 200 opera sanatçısının katıldığı, 3 ayn sınavdan oluşan ve soprano G«na Dimitrova. Leyİa Gencer ve or- kestra şefi Ricardo Muti tarafından yapılan elemelerde operaya girmeye hak kazanan tek Türk oldu. 1971 Ankara doğumlu genç Türk sanatçı Sim Tokyürek, 1989-1996 yıllannda Ankara Devlet Konserva- tuan'nda opera eğitimi gördü. Anka- ra Devlet Opera ve Balesi'nde koro sanatçısı olarak başlayan Tokyürek. kısa sürede solist sanatçı olmasının ardından 1997'de Fransa'nın Toulo- use şehrinde yapılan uluslararası opera yanşmasında birincilik ödülü kazandı. Aynı yıl TOBAV (Tiyatro Opera Bale Vakfı) tarafından yılm en başa- nlı solisti seçilmesi hedefini belirle- di. Amacı La Scala'ya girmekti... Italya'nın Milano şehrindeki La Scala Operası, profesyonel sanatçı yetiştirmek amacıyla, kendi bünye- sinde kurduğu akademide, iki yılda bir dünyanm her köşesinden yeni ye- tenekleri sınavla eğitim programla- nna alıyor. Iki yıl süren bu eğitim sı- rasında sanatçılara operada da sık sık rol verilerek tecrübelerinin art- ması sağlanıyor. 'Rüya gibi anlar yaşadun' - Ankara Devlet Opera ve Bale- si'nde koro sanatçüığuıdan solist ol- manıza kadarki sûreci anlanr mısı- nız? TOKYÜREK - Koroya ilk girdi- ğim sıralarda opera, solo söylemek isteyenleri değerlendirmek amacıy- la bir dinleti düzenledi. Ben de ka- tıldım. Ondan sonra bana küçük kü- çük roller yazmaya başladılar. Ar- dından bana önemli bir rol verdiler. Bu aşarhada sanatçı eğer o önemli rolde başan gösterirse solist olmaya hak kazanıyor. 'Maskeli Balo' ope- rasmda Ulrika rolünü üstlendim ve Cumhurbaşkanı'nın elinden 'Yılın En Başanlı Kaduı Solisti Ödülü'nü aldım. - La Scala Operası'na girme fikri "pera îtalya'ya mal olmuş, orada doğmuş bir sanat. Biz burada tabii ki bu işe gönül vermiş, birçok insan büyük çabalarla, uğraşlarla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ama tam anlamıyla Italyan tekniğiyle söyleyebilmek için bu işi onlardan öğrenmemiz gerekiyor. Opera sanatçısının bir menajeri, ajansı olur. Tüm dünyadaki operalara gider. Bizde ise devlet memuru gibi çalışılıyor, özgürlük kısıtlanıyor.' nasıl oluştu? TOKYÜREK-Bu kış Leyla Gen- cer, Ankara Operası'na üç günlük bir seminer yapmak için geldiğinde bu sınava başvurmamı, şansımın yüksek olduğunu, sesimi çok beğen- diğini söyledi. Mezzo sopranoyum -ki, mezzo soprano az bulunur bir ses-. Soprano dünyada sık olmakla birlikte koyu renk ses bayanlarda na- dir rastlanıyor. Jüri üyeleri arasında Ricardo Mutı. Gena Dimitrova. Ley- la Gencer'in yanı sıra aralannda za- manında kariyer yapmış tanınmış birçok tenor da bulunuyordu. Büyük bir heyecanla gittim ve 3 aşamalı sı- navdan başanyla geçtim. La Scala. opera için ulaşılabilecek en yüksek nokta. Finalde en son karan veren Mu- ti'nin de sesimi ve yorumumu çok beğendiği söylendi. Çok güzel, rüya gibi anlar yaşadım. Kurallan olan, zorlu 9 eser sundum. Yanşma eleme, yan final ve fınal olmak üzere üç aşamalıydı. Başvuran 1500 kişiden 200'ü sınava kabul edildi ve sadece 12 kişi okulu kazandı. - Operaya girmek için koşullar ne- lerdi? TOKYÜREK - Konservatuvar mezunu olmak ya da Avrupa'da sa- dece bir şan hocasıyla yıllarca çalış- mış olmak ve hocanın referansı - Türkiye'de böyle değil-. Bir şart da adayın profesyonel anlamda işe bi- raz başlamış olması. Az da olsa tec- rübe aranıyor. çok öğrenci işi değil. Bir an önce sahneye hazırlamak is- tiyorlar. Zaten hemen La Scala Ope- rası'nda küçük küçük roller veriyor- lar. - Nasıl bir hazırhk aşamasından geçtiniz? TOKYÜREK - 3 yıldır tatile çık- mıyorum. Istanbul'da Leyla Gencer Şan Yarışması'na katıldım ondan sonra Fransa'da bir uluslararası yanş- mada birincilik ödülü kazandım. A- ma Leyla Gencer'in beni bu sınava davet edişi 2001 kış sezonunda oldu. - Geleceğe yöneük hedefleriniz, u- laşmak istediğiniz nokta nedir? TOKYÜREK - Tabii ki bir opera sanatçısı için Scala bile insanın kal- bini hoplatacak bir şey. Şu anda çok önemli bir şeyi başarmış durumda- yım ama bu ıkı yıllık süre içindekı performansım, hocalardan alacağım notlar çok önemli. O zaman içeri- sinde olacak. Çahşmama, hırsıma bakıyor. En iyiye ulaşmayı hedefli- yorum. 'Opera bir alışveriştir' - Örnek aldığmız Türk ve yabancı isimler kimler? TOKYÜREK - Elbetteki Leyla Gencer başta olmak üzere, soprano Gena Dimitrova. Yine hayranlıkla dinlediğim mezzo sopranolar var. Fedora Barbireri gibi. - Türkiye'de opera eğitiminin du- rumu, eğitim teknikleri anlamında nasıl değerlendiriyorsunuz? TOKYÜREK - Opera konusunda çok zayıfız. Opera Îtalya'ya mal ol- muş, orada doğmuş bir sanat. Biz burada tabii ki bu işe gönül vermiş birçok insan büyük çabalarla, uğraş- larla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ama ne yaparsak yapalım, tam an- lamıyla Italyan tekniğiyle söyleye- bilmek için sanınm bu işi onlardan öğrenmemiz gerekiyor. Opera daha önce daha üst düzey- de kabul görürken yıllar içerisinde ne yazık kı göz ardı edilir oldu. Ope- ranın devletin kurumu olması, özel- leştirilmemesi de bir başka nokta. Opera sanatçısının bir menajeri, ajansı olur ve tüm dünyadaki opera- lara gidip şarkı söyler ama maalesef bizde, ınsanlar iç içe bir devlet me- muru gibi aynı maaşla çalışıyorlar. Özgürlük kısıtlanıyor. Leyla Gen- cer'in bana dediği gibi; "Opera bir auşveristir, siz orada kendi kendini- ze kaldığuuz için fazla ileriye gidemj- vorsunuz." Spielberg Venedik'te Altın Aslan için yanşacak Zeld'Yapay Zekâ9 Kültür Servisi - Steven Spielberg' in merak- la beklenen filmi 'Yapay Zekâ-AT (Artıfici- al Intelligence) ABD'de ve Japonya'da göste- rime girdikten sonra, Kuzey Amerika'da bi- rinci sıraya oturarak ılk günlerinde izlenme re- korlan kırdı. Venedik Film Festivalı'nde 'Al- ün Aslan 5 için yanşacak olan filmde, 'Alüncı His' ile Oscar'a aday olan 13 yaşındaki oyun- cu Haky Joel Osment, David rolüyle çarpıcı bir performans sergiliyor. Osment başrolü, insanlann cinsel gereksi- nimlerine hizmet eden robot jigolo Joe'yu canlandıran Ingiliz aktör Jude Law ile paylaşıyor. Tipik bir Spielberg filmi olarak nitelendirilen 'Ya- pay Zekâ'yı yapımcı Jan Harlan. 'sinema tarihinde bir köşetaşj' olarak tanım- hyor. ' Yapay Zekâ',BrianAl- diss'in 1969'da yazdığı 'Super-Toys LastAU Sum- mer Long' adlı kısa öykü- sünden filme uyarlandı. Film ilk robot çocuğun yaratılıp sevmeye prog- ramlanmasını, ya sevdiği ölçüde sevilmezse olasılı- ğını anlatıyor. Gelişmiş bir teknolojinin kuüanıl- dığı filmde Osment, ken- disini evlathğa kabul eden annesinin sevgisini ka- zanmaya çalışan bir robot çocuğu oynuyor. Başlangıçta bu öyküyü Stanley Kubrick filme çekecekti. 1994yılın- da Kubrick, Spielberg'e bu filmin ona daha yakın olduğunu ve filmi yönetmesi için en uygun kişinin olduğunu söyledi ve birlikte çahşmaya başladılar. Filmin çekim aşamasında, Spielberg'in set- teki kilitli bir odaya koyduğu faksı sadece Kubrick kullanabiliyordu. Filmin yapımcısı Bonnk bu konu hakkmda, amacın iki yönet- men arasındaki yazışmalan kimsenin görme- mesini sağlamak olduğunu, oyunculann da bu odaya ginp yalnızca senaryodaki bölüm- lerini okuduklannı açıkladı. Spielberg 1999'da, kahramanlanndan biri ve 18 yıllık dostu olan Kubrick öldüğünde, Spielberg, Haley Joel Osment ik. ondan bir miras gibi kalan bu filmin yönet- menliğini üstlendı. Senaryoyu da baştan ya- zan yönetmen bunun nedenini, bir başkasına verdiğinde Kubrick'in emeğinin ve vermek istediği duygunun yansıtılamayacağından korktuğu şeklinde açıkladı. Kubrick, filmin anahtar karakteri olan ro- bot çocuğu kimin ya da neyin oynayacağı so- rununu çözememişti. Düşüncesi küçük bir ço- cuğa böyle ağır bir rolü yüklemektense; bil- gisayar efektlen kullanmak, hatta teknoloji- den daha çok yararlanıp bir robot yapmaktı. Fakat 'robot çocuk ro- lü'nü, Spielberg'in fark- h değerlendirmesiyle 'gerçek bir robot' değil, Osment oynadı. Kub- rick, Osment'ın 'AHıncı His'teki olağanüstü per- formansım görseydi, Spielberg'i desteklerdi kuşkusuz. Ölümün ger- çek olduğu, masumlann ezildiği zalim bir dünya- da evini arayan terk edil- miş birinin öyküsünü an- latan 'YapayZekâ'nın te- ması, Spielberg'in eski filmi 'ET' ile de benzer- lik gösteriyor. Filmin özellikle birinci bölümü ise Kubrick sinemasının görselliğini ve içsel bakı- şını taşıyor. 'Schindler'in Listesi' ve 'Er Ryan'ı Kurtar- mak' gibi filmleriyle ço- cuklanndan kendilerine göre film yapmadığı konusunda eleştiri alan yönetmen, 'Yapay Ze- kâ' ile çocuklanna, hatta yaşça daha küçük bir izleyici grubuna ürkütücü gerçekler ve sarsı- cı duygularla seslenıyor. Spielberg, çocuklannm bu filmi daha çok beğendiklerini söylüyor ve ekliyor: "Bence hiç de masum bir öykü değil.' Yapay Zekâ' nın diğer çahşmalanmdan farkh bir yaklaşımı var. Bu filmi 20 yıl önce çekmeye cesaret edemez- dim. Daha masum bir film üzerinde çalışırdım. Filmin çok duygusal bir konusu var ama, izle- yiciyeçokfarkh konulan eşzamanlı sunup, so- nunda da duygulu bir final yaşatarak insanla- n duygusal bir karmaşaya sürüklüyor." Topluluk. bilet fiyaüaruun hakkını vermek için üç sahneli bilgisayar efektleri kullanacak. Rolling Stones zordaKültür Servisi-Dünyanınenünlürock'n'roll grubu The Rolling Stones karaya oturdu. 40. yıl kutlamalannı 2002 'de muhteşem bir dünya tu- ruyla gerçekleştirme planlan. bu yılki konser izleyicilerinin canlı müziğe olan ılgisinin azal- masından dolayı kanşrı. Genç müziksev erler, bu yaz Amerika'da ya- pılacak konser için yaklaşık 134 milyon lira ödemek istemiyor. Topluluk, 70'lerde yaptığı turnelerinde binlerce hayranına ulaşmış. 90'larda çıktığı turnelerden ise 500 milyon po- und gelir elde etmışti.Yeni gruplarla karşılaş- tınldığında; daha az sayıda albüm sattıklan. fa- kat konser biletlerınin daha pahah olduğu da bir gerçek. Yapılan araştırmalar, dünyada kon- ser gelirlerinin geçen yıla oranla yüzde 15 azal- dığım gösteriyor. TheStones'unturneorganizatörüTNN, bi- let fıyatlannın hakkını vermek için üç sahne- li, bilgisayar efektlerinin kullanılacağı bir şov planlıyor. 150 milyon poundluk servetiyle 'The Sunday Times Zenginler Listesi'ne giren Mick Jagger'ın bu turnesinin 40. yıl kutlama- lan dışında bir dığer anlamı da, Jagger'ın 60'ından sonra müziği bırakacağı sinyallerinı verdiği günlere denk gelmesi. Ancak sanatçı. sekiz yıl aradan sonra kasım ayında dördüncü solo albümünü çıkaracak. Şarkı sözlerinin tü- münü yazan Jagger, adı henüz belli olmayan bu albümde The Who grubunun gitanstı Pete Tovvnshend. U2'nun solisti Bono, Lenny Kra- vitz ve \Iissy EUiott'la birlikte çahşacak. Eğer turae iptal edilirse sebep, grubun eski popülerliğini yitirmeye başlaması değil, mü- zik dünyasında gelırlenn genel anlamda azal- ması olacak. Şov dünyasının önde gelen orga- nizasyon şirketlennden Pollstar'ın yöneticisi Gary Bongiovanni, bu sorun için. "Bilet geüri- nin kcsilmcsinin çokbasit bir sebebi var. Bugün bir konsere gitmek 60-100 dolar arası bir har- cama gerektiriyor ve insanlar bu parayı ver- mekte eskki kadar istekli değiller. Özelnkle genç yaştaki hayran kitlesi bu parayla müzik CD'le- ri ya da bilgisayar oyunlan alabilir, sinemada pek çok fdm seyTedebüir" diyor. Bu yıl turneler kapsamında gişede en çok ge- lir bırakan grup ve isimler arasında ise 40 mil- yon poundluk bılet satışıyla Irlandalı rock gru- bu U2 ve 35 milyon poundluk bilet satışıyla birlikte sahne alan Sir Elton John- Billy Joel Üci- lisi başı çekti. Bılet satışlan başlayan diğer grup ve isimler arasında ise Depeche Mode, Madonna \ e son turnesine çıktığını söyleyen Eric Clapton yer alıyor. Konserlere azalan ıl- ginin, MichaelJackson. Britney Spears \e Des- tiny's Child gibi isimlerin şov destekh sahne performanslanyla artacağı tahmin ediliyor. A- ma müzik piyasasının eski günlerine dönebil- mesi için Beatles'ın bir arada sahneye çıkma- sı gibi bir mucıze gerekiyor.. ESİNTÎLER ZEYNEP ORAL Yaz Yangınları, Faust ve Mefisto... Birkaç gün önce Cumhuriyet'te yayımlanan Mu- sa Kart'ın karikatürünü düşündükçe gülüp duruyo- rum. Anımsatayım: Tansu Çiller, gazetelere, "Yeni parti için başı açık 20 kadın aradığı" yansıyan Tay- yip Erdoğan için "Yann, eşine sırtı açık elbise giy- dirıp tango yaparsa şaşırmayın" diyor. Ama bunu derken başına da üzeri seçim sandığı motifli bir tür- ban örtmüş... Gülmek, gülümsemek bulaşıcıdır. Insandan insa- na geçen en güçlü "virüstür". Hele bu virüs düşün- ceden kaynaklanıyorsa... • • • Son zamanlarda çok sık anımsadığım ama gü- lümserken müthiş bir de tehdit hissettiğim bir öykü var. Bilim kurgu edebiyatında gezinirken rastladığım K. W. MacAnn'ın "Johann VVolfgang Von Goef- he'nin Not Defterinden Çiziktirmeler" adlı öykü kı- sacık. Özetleyip aktanyorum: Faust ve Mefisto bir gece yansı bardan içeri gi- rerler. Faust perişan, bıtkin bir halde tabureye çö- ker, viski söyler. "Tanrı aşkına Mefisto! Ne korkunç bir yolculuktu! Önceden anlattıkların gördüklerim karşısında hiç kalır!" Vıskisinden bir yudum alır. "Cehennem! Ina- nılmaz! O korkunç, çirkin görüntüler!Acı içinde kıv- rananlar! İnsan ruhu bunca işkenceye katlanamaz!" Birasını yudumlayan Mefisto sessiz, sakin, zinde onu dinlemekte, birasını içmektedir. "Şimdidaha iyi misin" diyesorar. Faust çantasından kanıyla imzalamış olduğu kontratı çıkanr, gözden geçirir: "Anlaşmamıza göre Cehennemden sonra şimdi de beni Geleceğe gö- türeceksin. Içkimi bitireyim, yola çıkanz." "Eyvah!" der Mefisto. "Programa göre Gelecek- ten ONCE Cehenneme mi götürmeliydim seni?" Öykü bu kadar. Ne yaparsınız, arada şeytan da yanılır, bu öyküde programdaki yolculuk sırasını şa- şırmış... Yaz aylanyla birlikte bir yanda sel bir yanda yan- gın haberieri arasında bu öyküyü sık sık düşünür ol- dum. • • • Geçen hafta içinde Izmir Yamanlar ormanı ve Fo- ça, yaz yangınlanndan nasibini aldı. Asırlık çamlar, zeytinlikleryokoldu. Denızden su alıp yangın yerine püskürten helikop- ter sayısının ülkemizde çok az olduğunu bilirdim. Geçen hafta Bodrum çevresinde çıkan ve fazla ha- sara yol açmadan söndürülen bir yangında ise bu helıkopterlenn gece işeyaramadığını öğrendim. Ha- va karardıktan sonra teknik nedenlerie havalana- mazlarmış! Aynı günlerde Orman Bakanlığı şu açıklamayı ya- pıyordu: Bu yıl ocak ayından temmuz sonuna bin yüz on sekiz orman yangını olmuş, üç bin dokuz yüz elli hektar alan kül olmuştu. TEMA Vakfı sayesinde de erozyon nedeniyle ül- kemizde yılda 1.4 milyar toprak kaybı olduğunu, böyle giderse ya da bu gidişat durdurulamazsa Tür- kiye'nin 55 yıl sonra çöl olacağını biliyoruz. Yukanda sözünü ettiğim Ege kıyılanndaki üç yan- gında da genel kanı, yöre sakinlerinin düşüncesi, bu- raların "kasten" yakıldığı... Yapılaşmaya elverişli alanlara inşaat iznini kolaylaştırmak... Çıkar ilişkileri söz konusu oldu mu, gözler ne or- man görüyor ne de gelecegin çölünü ya da cehen- nemini... Kulaklar, asırlık ağaçlann, ormandaki hay- vanlann, böceğin ya da sağduyulu insanlann çığlık- larınakapanıyor... Bütün bunlan üst üste koyunca Faust ile Mefis- to'nun imzaladığı anlaşma gelıp dikiliyor karşıma. Yangını çıkaranlan (eğer yakalanırlarsa) cezalandır- mak yetmez. Öyle bir yasa konmalı ki, yangın ge- çiımiş alanlar, asla yapılaşmaya açılamamalı. Yan- gın isterse kasten degıl, en doğalın da doğalı ne- denlerie çıkmış olsun... Belki böyle bir yasa, insanlann ruhlannı şeytana satmalannı önleyebilir. Yazar Poul Anderson öldii • SAN FRANCISCO (AP) - Bilim kurgu yazan Poul Anderson. prostat kanseri nedeniyle 74 yaşında yaşamını yitirdi. San Francisco'nun doğusunda, Orinda'daki e\ inde geçen salı günü ölen Amerikan Bilim Kurgu ve Fantazi Yazarlan eski başkanı Anderson, üç Nebula ve yedi Hugo ödülü sahibiydi. 1997 yılında yazarlar grubu onu, 'Büyükusta olarak' isimlendirmiş. "Genesis' adlı romanı. 2000 yıh en iyı bilim kurgu romanı dalında John W. Campbell Ödülü'nü almıştı. 'TauZero', 'Midsummer Tempest", 'The Boat of a Million Years', ve 'The Enemy Stars' yazann diğer önemli eserlen arasında bulunuyor. Arundhati Roy'dan protesto • YENİ DELHİ (AFP) - Booker Ödüllü yazar Arundhati Roy. Gujarat'nın batı eyaletinde baraj yapımına izin veren Hindistan Yüksek Mahkemesi'nı protesto etti. 'The God of Small Things' adlı satış rekoru kıran romanıyla 1997 Booker Ödülü'nü kazanan Roy. yapımı için 3.9 milyar dolar teklif sunulan Narmada Barajı'na bütün gücüyle karşı çıkıyor. Roy. aralık ayında da 248 kasabanın yerinin değişmesine, ekolojik sistemin, verimli tanm alanlannın ve zengin ormanlann yok olmasına neden olacak baraj ın yapımına tepki göstermişti. BUGÜN • NÂZLM KÜLTÜRE\l"nde saat 15.00'te John Landis'in 'Cazcı Kardeşler' adlı filmi izlenebilir. (245 04 81) • BEYOĞLU StNEMASI'nda Onat KuÜar anısına yönetmen Lars Von Trier'in 'Karanhkta Dans' adlı filmi gösterilecek. (251 32 40) • İŞ SANAT'ta 'Avrupa Sinemasında Kadına Bakış' başhğı altmda Lars von Trier'in Dalgalan Aşmak adlı filmi izlenebilir. (0212 316 15 77) • HARBİYE CEMtL TOPUZLU AÇIKHAVA TtYATROSU'nda saat 21 00'de Nilüfer'in konseri var. (257 62 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear