Catalog

25AĞUSTOS2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Hazine'yi zarara uğratanlar Enerji Yapı Yol-Sen Başka- nı Cengiz Faydalı'nın söyleye söyleye dılinde tüy bitmişti de, aldıran olmamıştı: "TEAŞ'ın istatistiklerine gö- re, kamuya ait hidrolik ve ter- mik santrallann ürettiği bir ki- lovatsaat elektrik ortalama yak- laşık 4 sente mal olurken, alım garantili sözleşmeleıie elektrik üreten özel şirketlerden, aynı TEAŞ bir kilowaatsaat elektri- ği 8-12 sent arasında fiyatla satın alıyor, dağıtım şirketi olan TEDAŞ'a aynı elektriği 6 sen- te veriyor. 2000 yılının sonuna değin TEAŞ'ın bu yöntemle özel şirketlerin yaranna onlara aktardığı kaynağın tutan, daha doğrusu Hazine'nin uğradığı zarar 1 milyardolan bulmuştur." Gerçek sonunda algılanabil- di. Devlet Bakanı Kemal Der- viş, TOBB toplantısında "Olma- yan enerji, en pahalı enerjidir mantığından hareketle pahalı elektrik anlaşmalan gerçekleş- tirilmiş, bu da Hazine'yi zordu- rumda bırakıyor. Bu sözleşme- lerde bir tasnife gidip bazılan- nı iptal etmemiz söz konusu olabilir" dedi. Ortada, ekonomiden sorum- lu Devlet Bakanı'nın da kabul ettiği bir "Hazine'yibile bileza- rara uğratma" suçu söz konu- su. Sorumlu kim? Soruyu "beyaz enerji ope- rasyonu"nu sekteye uğratmak isteyen siyasilere ve yüksek bürokratlara yöneltmeli. Karga güliişü Ruhbilimcilerin bir savı vardır: "Dil sürçmeleri bilinçaltının dışa vurulmasıdır." Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'na, hafta ortasında düzenlediği basın toplantısında, DSP'li milletvekillerinın hazırladıkları ve bakanlıkta ülkücü ve gerici kadrolaşmanın arttığına ilişkin rapor anımsatıldı. Bostancıoğlu'nun dili sürçtü: "Metin Bostancıoğlu'nun bulunduğu yerde MHP'li ya da dinci kadrolaşma olamayacağına kargalar bile güler." Gel de gülme: Gak, gak, gak... Pireler ve ffiller Hazine, hafta başında iç borçlanma ihalesine çıktı ve yüksek faizle 1 katrilyon lira satın aldı. Ne demeye geliyor bütün bunlar? Çok basit: 58 gün; evet, evet yalnızca 58 gün sonra, yine yalnızca faiz olarak yaklaşık 110 trilyon liracık ceplerimizden kanatlanıp rant kesiminin yuvasına konacak. Yani? Pireler filleri yutacak. ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMİROĞLU Hiilya' ve 'Gülbence'den Sonra Yeni Yayınlar!.. İBO: Günlük siyasi gazete... Merkez büro Şanlıurfa'da ola- cak... Gazete için yeni perso- nel alınmayacak, Ibo'nun 40 yeğeni ve 600 çalışanının kat- kılanyla hazırlanacak... Promos- yon olarak gazeteyle birlikte her gün bir lahmacun verile- cek... Okuyucu isterse lahma- cunu aynı gün yiyebilecek, is- terse biriktirdiği 72 lahmacunu yetkili bayilere getirerek Ibo Shovv'a konuk olabilecek... Ga- zetede köşe yazarı olarak Ay- demir Akbaş, Ismail Türüt ve Asena çalışacak. Ibo gazete- sinin Ido adlı bir de çocuk eki olacak... KADİR: Hattalık Kadirist ga- zete... Genel yayın yönetmen- liğini Kadir Inanır, sorumlu ya- zıişleri müdürlüğünü ıse Levent Inanır üstlenecek... Ayrıca ga- zetenin ofis-boyluğu Kadir Ina- nır'ın avukatlan aracılığıyla şar- kıcı Çelik'e teklif edilecek... Dergide "Maço Olma Sanatı", "Nasıl Haşin Bakılır?", "Moti- vasyon Üzerine Bilmediğimiz HerŞey", "Dağılın Leeeyn!" gi- bi yazılar yer alacak... Kadir Ina- nır, başyazıları Derman Bey kod adıyla yazacak... Dergiye 6 aylık abone olanlara, Kadir inanırtarafından, gerektiğinde kullanılmak üzere, orijinal taciz mesajları çekilecek... SİBEL: Karagümrük'te çıkan yerel gazete... Gazetede "Mer- mi Manyağı", "Kimse Şah De- ğil Padişah Değil", "Sulhi Di- yor ki" gibi köşe başlıkları yer alacak... Gazetenin sloganı ise "Karagümrük, Karagümrüklü- lerindir" olacaktır... MUSTAFA: Mustafa Topa- loğlu'nun yönetiminde 6 ışık yılında bir çıkacak, bilim-kurgu- sal kozmik yayın... Topaloğlu "Öteki Uzay" adlı köşesinde tüm gezegenlerdeki garibanla- nn dertlerine çare arayacak... 50 kupon getirene ışın kthcı vere- cek olan Mustafa gazetesinde, Aysel Gürel de "Hazır Kart" başlığıylayazılaryazacak... To- paloğlu, gazetenin ilk sayısın- da, artık Prestijgiller'den ko- pup Jetgiller'e katıldığını man- şetten açıklayacak... MUAZZEZ: Üç ayda bir çı- kacak nostalji dergisi... BANU: 18 günde bir çıkacak haftalık dergi... Dergide görsel malzeme olarak Banu Alkan'ın havuz başında leopar desenli mayosuyla çekilmiş kartpos- talları, yine Banu Alkan'ın film- lerde önüne ındirdiği saçlannı arkaya atarak dans ettiği dis- ko görüntüleri, yine Banu Al- kan'ın yakın plan ıslak dudak- ları ve Banu Alkan'ın diğer fo- toğraflan kullanılacak... Kadın sağlığı sayfalannda da Banu Alkan'ın göğüslerinin 8 ayrı açıdan çekilmiş görüntüle- rine yer verilecek... Dergi, ya- yın hayatı boyunca "Benim ka- setim çıktı, sizaldınızmı?" ad- lı bir kampanyayı yürütecek... Banu'yla birlikte promosyon olarak "Neremy" adlı parfüm ile başrolünde Banu Alkan'ın oynadığı "Kızgın Güneş" adlı filmin CD'si alınabilir... Yırtık Krampon "Fenerbahçe kokoreç gibi- dir. Seven; delicesine sever, bayılır. Sevmeyen; nefreteder, adını duyunca bile yüzünü bu- ruşturur. Galatasaray, Big Mac gibi- dir. Büyüktür, dünyanın herye- rinde tanınır, sevilir. Dünya stan- dartlanndaymış gibi gözükür ama.. son zamanlarda içinde- ki, bildiğimiz köftenin sosa bu- lanmışıdır. Trabzon, kutu kola gibidir. İlk başta herzaman kapalı ku- tudur. Sonra kutu ilk açıldığın- da başta iyidir, hoşturamaza- man geçtikçe tadı kaçar. Beşiktaş, ayran gibidir. Faz- la havalı değildir ama basit ve az malzemeyle kısa zamanda yapılabilecek en güzel şeydir." Bu benzetmeler, sevgili Fik- ret Bekler'e ait ve bu hafta ilk sayısı piyasaya çıkan Yır- tık Krampon adlı futbol-mizah dergisinde yer alıyor. Dino- zor'daki "Her şey, bir şey gi- bidir" köşesini Yırtık Kram- pon'ataşıyan Fıkret'le beraber yeni dergide birçok usta yazar ve çizer bulunuyor. Yırtık Krampon dergisine, yayın hayatında başarılar di- ler; düzeyli mizahının ve kitle- lerin futbol sevgisinden do- ğan rantı sömürmeye heves- lenenlere karşı mücadeleci tavrının sürmesini beklerim. Söz futboldan açılmışken; bizim Beşiktaş mağlubiyetle başladı, ikinci hafta ilk puanı- na siftah yaptı. Oemek ki Daum, gerçekten sıfırdan aldı ele işi! Bakalım bugün Diyarbakırspor maçın- da yeni oyuncu olarak kimi göreceğiz sahada? Takıma ye- ni gelenleri, ayağının tozuyla, direkt olarak sahada görmeye alıştık da! KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No. 2000 570 Esas- 2001/773 Karar Davacı Hatıce Coşkun tarafından davalı Mustafa Coşkun aleyhıne açı- lan boşanma davası sonunda; Davanın kabulü üe lstanbul. Eyüp Sakarya Mah. C. 0016, KSN: 0083 sayılı >erde nufusa kayıtlı bulunan Resul \e Penhan'dan olma 1956 do- ğumlu Hatice Coşkun ıle Dursun ve Hanıfe'den olma 1953 doğumlu Mus- tafa Coşkun'un boşanmalanna karar venlmış olup, davalı Mustafa Coş- kun'un dos\ ada mev cut adresınden teblığe yarar adresi tüm aramalara rağ- men bulunamadığından işbu ılanın gazetede yayını tanhinden itibaren 15 gün ıçınde temyız edılmedığı takdırde kesınleşmış sayılacağı hususu teb- lığ yenne kaun olmak üzere ılan olunur. Basırr 48163 ISIK KANSÜ PETLAS için uygulanmayan yargı karamKoskoca PETLAS, Refahyol dönemindeki bir siyasi kararia Kombassan'a devredildi. Aradan geçen birkaç yıldaki gelişmeler, Kombassan'ın bu işi beceremeyeceğini kanıtladı. Işçilerin bir kısmı işinden çıkanldı. Satış sözleşmesi uyarınca Kombassan, PETLAS'a üç yıl içerisinde 30 milyon dolarlık yatınm yapmayı kabul etmişti. Âncak, bugüne değin 4-5 milyon dolarlık bir tevsi yatırımı dışında, Özelleştirme Yüksek Kurulu'ndan 2002'ye değin erteleme kararı çıkmasına karşın bu yükümlülük yerine getirilmedi. Devletten PETLAS'ı alıp yönetemeyen Kombassancılar, şimdi yine devlete yaslanmaya çalışıyorlar: "Bize teşvik verin, kredi verin." Aslına bakarsanız, PETLAS'ın bugün Kombassan'ın elinde olması hukuk dışı bir uygulamadır. PETLAS'ın Kombassan'a satış karan, Kayseri Idare Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, bu karar Danıştay tarafından da pnayîanmıştır. Bugüne değin gelip geçen bütün iktidarlar, yargı kararlannı uygulamamışlar, dolayısıyla "hukuk devleti" ilkesini açıkça çiğnemişlerdir. Bu koşullarda Kombassan'a, PETLAS için teşvik ve kredi verilmesi de "hukuk dışı" uygulamanın sürdürülmesi, katmeriendirilmesi anlamına gelecektir. PETLAS'ın Kombassan'a satışı, özelleştirmelerin ülkenin ve yurttaşiarın yaranna olmadığını gösteren en çarpıcı örnektir. Yanlışta ısrar edilmemeli, yargı karartan uygulanmalı, PETLAS öz sahibi olan kamuya yeniden kazandınlmalıdır. Prof. Dr. Sina Akşin, ulusal güvenliğe ilişkin düşüncelerini bir küçük notla köşemize iletti: Dış siyasette telefonla ikili anlaşmalar yapılıyorsa, "Bir koyup beş alalım" anlayışı varsa, "Koşullan ne olursa olsun gümrük bihiğine mutlaka girmeliyiz" deniyorsa, dış siyaset bir "ulusal gûvenlik" konusu olur. Ulusal gûvenlik Bütün getişmiş ülkelerde zorunlu eğitim 11-12 yılken siz beş yılda diretirseniz ya da üniversite rektörlerinizi mutlaka tarikat erbabından ya da aşın sağdan seçiyorsanız, eğitim bir "ulusal gûvenlik" sorunu olur. Demiryolları ve denizyollannı tümüyle savsaklayıp bütün yatırımlan karayollarına yaparsanız, uiaştırma bir "ulusal gûvenlik" sorunu olur. Ülke iç ve dış borca batmışsa, vergilerin yüzde 95'i faiz ödemelerine gidiyorsa, kimi insanlar serbestçe banka hortumlayıp devleti yağma edebiliyorsa, bütün ülke ekonomisi bir "ulusal gûvenlik" sorunu olur. Sina Akşin'e göre, 1950'den bu yana ağaJık ve şeyhlik düzeni sayesinde iktidar olup bu tutumları benimsemiş olanların "ulusal güventik" kavramının genişlemesinden yakınmaya hiç haklan yok. Çünkü... "Bu, onlann eseri." KİM KlME DUM DUMA BEHİÇAK behicak(atun\.net ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI •v v "X ... '• - . '. ' " • V £->, *--.v*v HARBİ SEMtH POROY semihporoyCayahoo.com ı TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 25 Ağustos fLK DÛZENL ( UAM YOLCULUGU BAŞUYOR. 1919'M BUSUIU, ?LK DÜZENÜ HAU4 YOLCULUSu BAÇLAPI. LONDKA -PAK/S ASAStMPA BAŞt/tTILAA/ UÇuÇ, 8lü İN6İLİZ tiueULÜfU OLAN "/HRC/B t TRAVBL" TARAFtNMN 6£HÇ£/CL£Çr>/S/L/yOBDU- BU PROGSAAAA GÖ&B, BİR PİLOT ve r& youuı TAÇ/>AH *OE HAl/ILL/IAJD D.H. 44 " MAeıcA oçA*r, AYRICA BŞYA OA 6ÖTİJtZÜYOepu. LOA/PCA -PA- RİS AGA£/W 2 SAAT 2O PAKİKAOA ALACAK OCAtJ SÖZ. KOAJUSU UÇAK, T£>OA/yA SAVAÇI StBAS'NM BOMBAGD/MAN ABACt OCAJBA/C YAPILMfÇTt. VEFAT-BAŞSAGUGI Hakem dünyasının önde gelen ismi ve MHK Asbaşkanı SERDAR ÇAKIR'ın kayınpederi RECEP ÇABALAR yaşamını yitirmiştir. Cumhuriyet Ailesi olarak ÇAKIR ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Çabalar'ın cenazesı bugun Bostancı Kuloğlu Camısi'nde kılınacak öğle namazının ardından Umranıye Mezarlığt'nda toprağa verılecektir. KADIKOY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No 2001 511 Vesayet Mahkememızce \enlen 17.7.2001 - 07-19 tanh 2001 511 Es. 2001 559 K. sayılı karar ıle. M.K. 355 maddesı gereğmce. Kamer \e Hatun oğlu 1979 do- ğumlu Hıdır Büyüktaş vesayet altına alınarak. kendı- sıne babası Kamer Büvtıktaş vası tayın edılmi; olup MK 369 gereğınce velayet hükûmlen tatbık edılmış- tır Ke)fi>et ılan olunur 17.7.2001 Basm:48941 Askeri kimliğimi ve nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. OYA ERHAN Öğrenci kimlik kartımı ve pasomu kaybettim Hükümsüzdür UMUTERDEM BAHŞİ Ehlıyetımıkaybettiın. Hükümsüzdür. OYA ERTAŞ Boğazköy'de Basın Emekçileri Kooperatifı'nde %90'ı bitmiş 95m2'likdaire 0535 94105 86 GORÜŞ EMtN GÜRSES ABD'nin Hazar Politfltası Hazar'da rekabet VVashington - Moskova merkez- lidir. Iran'ın Hazar'daki talepleri bu çerçevede biçim- lenmektedir. VVashington yönetimi, Putin'in göreve gelmesi ve Kafkasya - Hazar bölgesine öncelik ver- mesiyle birlikte sorunlarla karşılaşmaya başladı. VVashington bölgede Rusya, Çin ve Iran'ı ABD çı- karlannın önünde engel olarak görürken, en önem- li engelin Rusya olduğunu kabul etmektedır. Mos- kova ise bölgedeki kaynaklar üzerinde kendi şirket- lerinin payını yükseltmek ve Batılı şirketlerin bölge- deki etkinliğini asgarıde tutmak çabasında. Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı I. Ivanov ge- çen yıl yaptığı bir konuşmada Hazar - Karadeniz hat- tını Rusya'nın jeopolitik ve ekonomik çıkarlannın ol- duğu bölge olarak tanımlamıştı. RAND Corporati- on G. E. Fuller (CIA'nın ulusal güvenlikten sorum- lu biriminde başkan yardımcılığı da yaptı) 1994'te- kı bir yazısında bölgedeki doğal kaynakların işlen- mesinde ABD şirketlerınin rol almasının sağlanma- sının ABD'nin önemli ulusal çıkarlarından biri oldu- ğunu ifade etmişti. Benzer çevreler Rusya'nın ge- leneksel bölgesel etkinlik peşinde olduğunu düşün- mektedırler. Eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Tal- bott'un ilişkilerde Rusya'ya öncelik veren yaklaşı- mına ise Kissinger ve Brzezinski gibilerce karşı çıkılmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı BDT Ülkeleri özel Başda- nışman Yardımcısı C. Bond bu yılın Haziran ayında TemsilcilerMeclısi'ndekibirtoplantKİa, 'Bökjedeözel- likle enerji politıkalan konusunda farklı çıkarianmız var. Bunlan tartışmalı ve Rusya ile işbirtiği yapmalı- yız. Iki taraf birbirini dışlamaya çalışmamalı" diyor- du. ABD'nin Rusya'yı değişik yollarla bölgeden dış- lama çabaları başanlı olamadı. Bu politikanın sür- dürülmesinin bir yarar sağlamayacağını gören VVas- hington yönetimi, zorunlu kaldığı alanlarda işbirliği- nin yollarını aramaktadır. VVashington, Hazar bölgesi politikalarını yürütür- ken Israil ve Ingiltere'nin yanında Türkiye'nin de desteğine ihtiyaç duymaktadır. Israil ise Iran'ın Irak'ın durumuna düşürülmesinin hesaplannı yapmaktadır. ABD yönetimi, Iran'la ışbiriiğine girerek bölgedeki etkinliğini arttırmak çabası içerisinde olan Rusya'nın zamanla Iran üzerinden ABD'nin hayati çıkarlannın bulunduğu Körfez bölgesine uzanma olasılığını göz önünde bulundurmaktadır. ABD'nin Türkiye'yi de bölgesel müttefik olarak yanında istemesi bundan- dır. Tahran, Azerbaycan yönetiminin ABD'ye yakınlaş- masından korktuğu için Bakû üzerinde baskı kur- maya çalışıyor. ABD'nin bölgedeki etkinliğinin art- masıyla kendisinin bölgeden dışlanmasının da ar- tacağından kuşkulanan Tahran, Moskova'ya yana- şırken, kendi içindeki Azeri nüfus için çekim mer- kezi oimasından korktuğu Azerbaycan'a karşı Er- menistan'la ilişkilerini geliştirmeye özen gösteriyor. Aliyev, ABD yönetimince Erıvan'a malı destek ve- rilirken Kongre'nin bir yalan uydurmasıyla Bakû'yu dışlamasını dikkatle izlemekte ve Moskova'yı böl- geden dışlayamayan ABD'nin Azerbaycan'ın feda edilebilecegıni görerek hareket etmektedir. Son dö- nemlerde Bakû'da ABD üssü için taleplerin günde- me gelmesi Tahran'ı korkutmaktadır. Aynı talepTif- lis'ten de gelmektedir. Oysa Tahran, Ermenistan ve Gürcistan üzerinden Karadeniz'e petrol taşınması- nın yollannı anyordu. NATO görevlilerinin son zaman- larda Tiflis ziyaretleri ıse VVashington'ın Iran ve Rus- ya'nın önünü keserek bölgedeki dayanışmalannı kırmayı amaçladığı açıktır. ABD'nin amacı artık Rusya'yı bölgeden dışlamak değil, onun rolünü ABD çıkarlannın yolunda engel olmayacak şekilde biçimlendirmektir. Iran ıse Fran- sa ve Rusya gibi ülkelerle ABD'nin engelleme ça- basına rağmen tıcarı ilişkilerini geliştirirken ABD'Iİ şirketlerin bu pastadan pay kapmak için ambargo- nun kaldırılmasının yolunu açacakları günü bekle- mektedır. VVashington yönetimi açısından, ABD'nin Kör- fez'deki hayati çıkarları için yapılan Körfez Savaşı sonrası kurulan bölgesel kontrolün Iran - Rusya it- tifakının güçlenmesi sonucu tehlikeye girmesinin önlenmesi önceliklı görevdir. Hazar'ı da içeren ye- ni Ortadoğu'da petrolün elden geldiğince ABD kont- rolünde dünya pazarlarına kesintisiz ve uygun fiyat- lariataşınması VVashington için hayati çıkariann ba- şında gelmektedir. ABD'nin Hazar politikasını da belirleyen bu anlayıştır. Bunun için gerektiğinde bugünkü müttefiklerinin çıkariannın feda edilmesi de söz konusu olabilir. E-posta: emingursesta yahoo.com Fax: 0212 513 85 95 1 2 3 4 5 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLOANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/lstanbul'da 1 medya kuru- luşlannın yer ^ aldığı semt. 2/ 3 Bademden yapılan şer- bet...Eskidil- desu.3/Doğ- rusal hareketi dönme hare- ketine ya da dönme hare- ketini doğrusal hare- kete dönüştüren me- •) kanikdüzenek... Püs- 2 kürtü. 4/ Bir gıda 3 maddesi... Güney 4 Amerika'dayaşayan, 5 tavuğa benzer bir kuş. g 5/ Uzayda ekseni 7 çevresinde yavaşça g dönen, kızgın gaz ve g I tozlardan oluşmuş gök varlığı... Ilave. 6/ Cılız, zayıf. II Bir organı- mız... Belirti, gösterge. 8/ Sertbiriçki... Gelir. 9/ Eskiden Kütahya-Denizli arasındaki bölgeye ve- rilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: ' 1/ Yoğurtlu döner kebap. II Flört... Geminin su yüzeyindeki hızını ölçmede kullanılan alet. 3/ Üstü kapalı olarak anlatma... Berilyum elemen- tinin simgesi... Kuzu sesi. 4/ Mersin yöresine öz- gü, çok küçük kesilmiş etle yapılan bir kebap. 5/ Karşılıklı olarak birbirini etkileme. 6/ Bir nota... Kuram niteliğinde olan. 7/ Lantan elementinin sim- gesi... "Nazh — " : Yazanmız. 8/ Din adamları- nın simgesi sayılan başlık... Yunan abecesinde bir harf. 9/ Başkalannın hakkını aramayı meslek edinmiş kimse.