23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 2001 CUMARTESİ 14 KULTUR kultur(â cumhuriyet.com.tr Yeni Türkü, Peny Xenaki ve Harem'le Anadolu'dan sonra dünya turnesine çıkacak anat önce msanhğâ aittirGAIV1ZE AKDEMİR •Olmasa Mektubun'. 'Telli Telli', 'VTra VTra', 'Çember', 'Fırtma' gibi birçok unutulmaz şarkı ve albüme imza atan ve 1997'de dağılan Yeni Türkü, grubun kuruculanndan Der- yaKöroğJu'nun solistliğinde yeni ve genç isimlerle yoluna devam ediyor. 19 Ağustos'ta Açıkhava 'da seven- leriyle buluşan Yeni Türkü, konserin ilk yansında klasik müzik kökenli tanınmış Yunanlı sanatçı Peny Xe- naki ile Anadolu / Ege / Grek müzi- ğinden seçkin örnekler sundu. Grup, konserîn ikinci yarısında Köroğ- lu'nun "Ritmik dünyamızı zengjn- leştiriyor" dediği Harem'le izleyici- lerin karşısındaydı. "Peny ile aynı müzik çizgisinde ol- duğumuz sövİenebilir. Harem ise sürp- riz sayılabilir. Çünkü darbuka çok hor görülen bir enstrümandır. Oysa daha önce de sö\ lediğinı gibi kalite ön- de tutulduğu. coşku doğru kullanıl- dığı zanıan her şey estetik değerini ko- nır.Harem'invarhğıdabüyükbircoş- — ku. Şu anda dünvada birçok yaban- ^ cı sanatçmın müziğinde darbuka, saz < gibi müziğimize ait bileşenler yer ai- ^ dığınıgörüyoruz.Bizseonlangeriden g takip ediyoruz." > 'Hümanizm sanatın özüdür' Açıkhava konserinin ardından Xe- naki ve Harem'le birlikte Anadolu ve dünya yollannda bir konserler zinci- rinde birlikteliğini sürdürecek grup; bugün Marmaris Amfitiyatro. 28 Ağustos'ta Bodrum Kalesi, 29 Ağus- tos'ta Antalya Açıkhava Tiyatrosu, 30 Ağustos'ta lspanya, 17 Kasım'daîs- rail, ardından Yunanistan'da 4 kon- ser verecek. Grubun üyeleri arasında Raci Piş- mişoğlu (bass gitar). Fatih Ahıskalı (ud), Erkin Hadimoğlu (klavye), Furkan Bügj (kemençe) ve Erdinç Şe- nol (da\ ul) bulunuyor. Köroğlu, grupta 4 yıl önce yaşanan aynlığın genç isimlerle yeni bir olu- şum siireci getirdiğini, Yeni Tür- kü'nün kimlik bunahmı yaşamadığı- nı, aksine kabuk değiştirerek kendi- ni tazelediğini söylüyor. Etnik yelpa- zeyi daha da geliştirerek yollanna devam eden grubun. ilk kurulduğu 1979'dan bugüne dek müziğinin ol- gunlaştığmı ve emek veren herke- sin bir Yeni Türkü ekolü yarattığını vurguluyor. Sanatçı, zamana yenil- meyen bu ekolün gençler tarafından tekrar tekrar keşfedilmesinden mut- lu. "Son Ud yıl içinde krize rağmen verdiğimiz yoğun konserlerde gör- dük ki şarkılanmız özellikle de 20'li yaş civarındaki gençlerce yeniden keş- fediliyor. Demek ki ölmeyen bir yö- nü var Yeni Türkü'nün." 1979'da ilk Yeni Türkü albümü 'Buğdayın Türküsü'nü çıkardıkla- rında dönemin sol hareketi içinde yer alması. müzik çizgisini bir anlam- da belirlediyse de kısıtlamaz Köroğ- lu'nu. "Hakikaten o sıralar var olan dev- rimci müziğe efeştirel bir bakışımız var- dı. Müziğimizin ajitasyon ya da pro- paganda içermcsine izin vermedik Her anlamda hakkı verilmiş, bircyle- re bireysel anlamda nüfuz eden bir müzik olmasuıa odaklandık. Buğda- yın Türküsü'nde de bu anlayış vardır. rubun dünyaya vvorld music konseptinde adapte olmasının vakti geldiğini belirten Derya Köroğlu, eski şarkılannı da kapsayan yeni bir albüm hazırlığı içinde olduklannı söylüyor. 200l'in sonunda tamamlanması düşünülen bu çalışmada Peny Xenaki'nin yanı sıra başka yabancı sanatçılar da yer alacak. Grup, 2002 bahannda ise yeni parçalanndan oluşan bir albüm daha çıkaracak. 12 Eylül 1980 darbesi Türkiye'nin hayaünı değiştirdi. Daha sonraki dö- nemde sözlerimizdeyine savunduğu- muz aynı dün\ a görüşü yer aldı. Ama bu dünya görüşü sadece politik ola- mazdı. Sonuçta kültürel derinlik bireysel anlamda bir zenginleşmeyi de getir- meli. Oevrimci müzik \e kültür adı altında yapılanlar dünvada büyük yanlışlara da sebep oldu. Çin'deki Külrür Devrimi gibL. Hümanizm sa- natın özüdür, her şeyden önce gelir bence. O insani yöne hitap edebilme- ninönceBği\adsınamaz.Sanatherşey- den önce insanlığa aittir." Dönem dönem değişen müzik rüz- gârlanmn zaman içinde banndırdı- ğı kötü örneklerin tutuculaştırmadı- ğı sanatçı, müzik kirliliğine karşı 'yanlış ve aşın tepkiler' vermeden 'iyi müzik'le mücadele vermek ge- rektiği görüşünde. Yeni oluşumda özellikle yaptığı bestelerle dikkat çeken Köroğlu'na göre Yeni Türkü, bireyleri aşan bir yapıda. "Bugüne kadar birçok kişinin ge- lip gittiği ve emek verdiği Yeni Tür- kü, şimdi de eskiden olduğu gibi bi- reysel kaygılanmızdan uzak, Yeni Türkü've ne yakışır diye düşündürten bir yapıda. Grubumuz tektek birey- leri aşan ayn bir dengede deviniyor." *Şiirin parlak döneminde değüiz' Şair Yaşar Miraç'ın admı koydu- ğu Yeni Türkü'de şairlerin mısrala- nna beste yapmayı seven sanatçı, şi- irin günümüzdeki durumundan dert- li. "Yeni Türkü başmdan beri şairler- le müzikal bir dostluk içinde oldu. Buna çok özen gösterdik. 701erin so- nu ve 80'Ierdeki şairlerin varlığını şimdi göremiyorum. Şürin çok par- lak bir dönemindeymişiz gibi gelmi- yor bana." Son albüm projelerinden heyecan- la bahseden Köroğlu, grubun dünya- daki world music konseptine adapte olması vaktinin geldiğini belirtiyor. "Bunun için önceliği yurtdışuıda es- ki şarkılanmızı kapsayan bir albüme vermiş durumdayız. Şarkılarımıza lezzet katacağına inandığunız ve ara- lannda Peny \enaki % nin de yer ala- cağı yabancı sanatçılann hem enstrü- mantal hem de şarkı sözleriyle katü- dığı bir albüm olacak 2001 sonunda tamamlamayı planladığımız albü- mün ismi henüz belli değil. Bir baş- ka albüm çalışmanuzı da yeni beste- lerle 2002 bahannda çıkartmayı plan- lıyoruz." Albüm çalışmalan dışında TRT'de 'Yeditepe tstanbul' adlı dizinin mü- ziklenni yapan Köroğlu, kendi bel- gesel müziği çalışmalannı da sürdü- rüvor. Beethovenın bestesinindünya prömiyeri 'Macbeth Uvertürü' ilk kez çahnacak WASHINGTON (AP) - Ludwig vanBeethoven'ın çahşmalannın bir arayagetinlmesiyle oluşturulan 'Mac- beth Uvertürü'. ilk kez 20 Eylül'de Amerikan Ulusal Senfoni Orkestra- sı tarafından çahnacak. Hollandalı besteci ve bilgısayar programcısı Al- bert Willem Holsbergen, uvertürü, Beethoven'ın doğum yeri Bonn şeh- rinde bulunan çalışma defterindeki notalardan yola çıkarak oluşturdu. Orkestranın müzik yönetmeni Le- onard Slattdn, küçük bir bölümü de olsa, bir Beethoven bestesinin dün- ya prömiyerini yapmanın heyecanı- nı duyduklarını ifade ediyor. Yaklaşık 200 yıl önce, Beethoven, opera metni yazan (librettist) Hein- rich Joachim von Collin ile bir ope- ra üzerinde çalışmaya başlamıştı. Ancak Collin konuyu çok hüzünlü bularak ikinci perdenin yansında ça- lışmalannı kesmiş ve kısa bir süre sonra da ölmüştü. Bunun üzerine Beethoven ise projeyi yanda bırak- mıştı. Şu an Ingiliz Kütüphanesi'nde bu- lunan bir çalışma defterinde de Be- ethoven'ın 'Ghost' (Hayalet) isimli yaylı sazlar üçlemesinden parçalar bulunuyor. Bazı araştırmacılar bu üçlemede yer alan bazı temalann Macbeth'de kullanılmak üzere ta- sarlandığını iddia ediyorlar. Ulusal Senfoni Orkestrası, Berlın'de bulu- nan bir başka çalışma defterinin ise uvertürdeki karakterlerle ilgili bilgi sağladığını belirtiyor. İdil Biret Yedikıde ZiiKİaıılan mla Kültür Servisi - Ünlü piyanist İdil Biret'ın. 1996yıhndaHabitatIIetkin- likleri çerçevesinde gerçekleşen ilk 'İdil Biret Yedikule Zindanlan'nda" konserinin ardından, sanatçının 'İdil Biret Yedikule Zindanlannda II' adlı konseri 15 Eylül Cumartesi akşamı saat 19.00'dagerçekleşecek. Saim Akçıl yönetiminde, on beş ülkeden seçilmiş müzis- yenden oluşan Tekfen Karade- niz Filarmoni Orkestrası eşliğin- de ızleyici karşısına çıkacak olan İdil Biret açılışı Rahmaninov'un '2. Piyano Konçertosu' yorumu- nun ardından, tarihi mekânda ger- çek top atışlan ile Çaykovski'nin '1812 Uvertürü' ile yapacak. Konser programında, G. Ros- sini'nin 'HırsızSaksağan Uvertü- rü'. S. Rahmaninov'un '2. Piya- no Konçertosu'. M. Glinka'nın Ruslan ve Ludmila Uvertürü', G. Sviridov'un Romans'ı . P.İ. Çaykovski'nin 'İtalyan Kapriç- \t»u' ve Uvertür: 1812'si yer ala- cak. Gecede aynca mekânın ta- rihi önemi ve özellikleri azami öl- çüde değerlendirilecek. Ana spon- sorluğunu Tekfen'in üstlendiği kon- ser, Hakan Erdoğan Productions tara- fından düzenleniyor. Konserin biletleri, 27 Ağustos Pa- zartesi gününden itibaren Biletix'ten ve www.biletix.com.tr sitesinden te- minedilebilecek. {Bilgi için: 0216454 15 55) Ünlü piyanistin konseri 15 Eylül'de. A. oplumolarak Türklerle ortak noktalanmız var. Yunanistan'da yeni çıkacak albümüm için Harem'le ortak bir çalışma yapmayı düşünüyorum. Daha sonra belki bu albümden bağrmsız olarak Yeni Türkü ile yan Türkçe yan Yunanca parçalardan oluşan bir albüm hazırlayabiliriz.' Müzikal yakınlaşmayı destekliyor NENAÇALİDİS Yunanlı sanatçıPeny Xenaki. geçen günlerde Açıkha\a'da Yeni Türkü ve Harem topluluğu ile verdiği konser- de ilk kez Türk izleyicisiyle buluştu. Istanbul kökenli olan sanatçı 1981 yı- lında başladığı müzik kariyeri bo\oın- ca klasik Yunan müziğinin köklerin- den asla kopmadı. Yaptığı müziğin kalitesinden ödün vermek istemeyen Xenaki'nin hedefi Yeni Türkü ve Ha- rem topluluğu ile yan Yunanca yan Türkçe parçalardan oluşan bir albüm yapmak. Müziğin en iyi iletişim yolu olduğunu söyleyen Peny Xenaki, iki ülke arasında depremle yoğunlaşan sanatsal faaliyetlerin sadece müzikte değil, sanatın tüm dallannda yayılma- smı istiyor. - Yeni Türkü ve Harem'le ortak bir konser verme karannı nasıl aldınız? Pen>Xenaki-Yeni Türküsü daha ön- ce dinlediğim için yaptıklan müziği de biliyordum. Tam olmasa da tarzlan- mızın ortak yönleri olduğunu düşünü- yorum. Topluluk, daha önceki çalış- malannda Yunan ezgilennı seslendir- diği için iyi bir uyumun ortaya çıka- cağını düşünmüştüm, nitekim öyle ol- du. İlk kez Türk izleyicisini tanıma fırsatım oldu, bundan da çok mutlu- yum. keyifli ve içten insanlar. Uma- nm bunun devamı gelir. - Net olmasa da düşünce aşamasın- da olan ortak projeleriniz \ar o za- man». Xenaki -Var olan olanaklar doğrul- tusunda bir şeyler yapmak istiyorum. Müzikal açıdan ülkelerarası gerçekle- şen 'eAİilikler' hem sanatçılan hem de halkı olumlu yönde etkiliyor. Toplum olarak Türklerle ortak noktalanmızın olduğunu düşünüyorum. Yunanistan'da yeni çıkacak albümüm için Harem'le ortak bir çalışma yapmayı düşünüyo- rum. Daha sonra belki bu albümden bağımsız olarak Yeni Türkü ile yan Türkçe yan Yunanca parçalardan olu- şan bir albüm hazırlayabiliriz. 'Deprem büyük bir kapı açtı' - Türk ve Yunan müziği arasında ne gibi ortak noktalar olduğunu düşünü- yorsunuz? Xenaki - Her iki tarafın müzikal açıdan ortak noktalan var. Mesela, ut ile lavta birbirlerine çok yakm sesler çıkaran enstrümanlar, aynı şey buzu- ki için de söylenebilir, kökleri Anado- lu'ya kadar uzanıyor. Müzikal anlam- da birbirlerinden etkilenen akımlar ol- duğunu düşünüyorum. - Son dönemlerde iki ülke arasında yaşanan müzikal yakınlaşmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Xenaki - Yaşanan deprem iki ülke- ye de büyük bir kapı açtı. iki taraf da aralannda hiçbir fark olmadığını bi- liyor. Hepimiz bir mahallede yaşıyo- ruz. Tarihte yaşanan bazı olaylann ilişkileri derinden sarstığını biliyoruz. Belki de >-ürütülen politika bunu bi- raz destekledi. Karşılıklı hatalar tabii ki var, ama önemli olan, olanlar kar- şısında izlenen tavır. Sanatçı olarak yaşanan bu müzikal yakınlaşmayı des- tekliyorum, ama bunun sadece popü- ler parçalarla olmasını istemiyorum, sanatın her alanında yaşanan bir ortak- lıkblmah. -Yapoğınızmüziğesiznekrkattjruz? Xenaki - Yaptığım müzik bazı deği- şimlere açık. Bu değişimi göz önün- de bulundurarak insanlarla yeni bir iletişim sağlıyorum. Biraz prototip yönleri ağır basan bir müzik. Onun için de kalite ve kalıcılıktan taviz ver- meden beni ve dinleyicilerimi tatmin edecek şeyler yapıyorum. Müziğimin yeniliklere açık olmasını popüler ol- mak adına hiçbir zaman kullanma- dun. Yaptığım işi çok seviyorum; bel- ki daha farklı yerlerde olabilirdim, fa- kat bunu kendimden tavizler verme- den başarmak istiyorum. - İstanbul'un sizin için nasıl bir öne- mi var? Xenaki - Benim için kutsal bir yer, çünkü babamın doğduğu yer. Babaan- nemin ölümü ile birlikte dedem ve ba- bam sevdikleri bu şehri terk etmek zorunda kalmışlardı. Bizans'tan bugü- ne kadar baktığımızda tarihsel açıdan da büyüleyici ve cazip bir kent. GÖRÜŞ 'Rock' Rüzgârı ve Anadolu Rock Geçen hafta bu köşemizde Türk Rock'ında "Kurtalan Ekspres" ile Cem Karaca birlikteliğinin gerçekleştirdiği ve ayrıcalıklı bir sanat niteliği taşıyan kon- seri yorumlamıştık... Bu etkinliğin ta- nımlaması olarak; "Türk Rock'ında bir yü/cse//ş"deyimini kullanmıştım. Bizde ses getirmiş ve yerleşmiş bir müzik tü- rü olarak "Anadolu Rock" tanımlama- sının da doğruluğunu ve bu türde deger- li yaratıcı-yorumlayıcı topluluklanmızın geçmişini anımsayarak gelecek için olumlu varlıklarını dilediğimizi belirtelim. Şimdi, sırası gelmişken tüm müzik dünyasında kök salan ve fırtına gibi esen Rock müziğinin orijinine kısa bir dönüş yapalım: Aslında "Rock müzik" tek bir türü kapsamıyor ve birbirinden farklı ya- ratım, yorum ve özellikle amaç ile ilet- mek istedikleri mesaj açısından ayrılık- lartaşıyor. Bu nedenle, müzik dünyasın- da "Rock" müziğinin tek bir tanımını yapmak müzik eleştirmenleri ve yazar- ları tarafından çok zordur, hatta olanak- sızdır. Ne var ki dünya müzik türleri açı- sından gerek yaratım, gerek toplumla (özellikle izleyici-dinleyici) iletişim kurma bakımından en özgür müzik Rock'tur denebilirkuşkusuz... Bir önemli noktada hiçbir biçimde "Rock'n Roll" türünü "Rock" ile kanştırmamak gereğidir... Ül- kemizde de Rock'n Roll temsilcisi ola- rak Erkut Taçkın ve diğerleri, Rock için de gunumüze ve geleceğe uzanan ni- ce gruplar ve sanatçılar (Erkin Koray gi- bi) olmuştur ve olacaktır. Rock müziğinin geçmışteki zirvelerin- den bazısını kısaca anımsamayı, özel- likle bu türde çalışmakta olan yeni ku- şak için yararlı bulmaktayım: İlk belirti- ler olarak 1965-67 yıllanna dayanan dö- nemlerde Rock gruplarından "Iron But- terfly"\n "In-a-Gudda-Da-Vida"şarkısı- nı, Arthur Brown'ın "Fire"şarkısını sa- yabiliriz. ilk patlamalar olarak Cream (gi- tarda Eric Clapton, basta Jack Bruce, davulda Ginger Baker), unlu Jimi Hend- rix'in dillerden düşmeyen "Hush Now", "Hey Joe ", "Let me lightyour fire" şar- kıları, Pink Floyd'un ilk çalışmalan olan "Mother" gibi, Janis Joplin in "Baby", DeepPurple'ın "Hush", "BlackNight" ve diğer sanatçılan ile Rock türü güç- lendi ve dünyayı sardı. Uriah Heep, Led Zeppelin, Jethro Tull, Who, Black Sabbath, Grand Funk Railroad, Tra- fic, Status Quo, Nazareth, VVishbone Ash gruplannın yanı sıra "senfonik Rock" türünde yapıtlar veren enstrumental (çal- gılı) ağırlıkh gruplardan Emerson Lake And Palmer, Yes ve If gibi gruplar ta- nındı. Aynca Âfro-Cuban tarzında Rock müzik yapan Santana, Osibisa, Tıta- nic popüler oldular. Topluluklar gitgide çoğaldı. örneğin Rolling Stones, Mo- ody Blues, Supertramp, Genesis, Qu- een, Man At Work, Dire Straits, Eag- les, Opus, Duran-Duran, Scorpions, Alphaville, Boston, Omega, A-Ha, Manfred Mann's Earth Band ve di- ğerleri... Bu arada Rock müzikali "Ha- ir"\, Rock-Opera'sı "Tommy"ve "Gemi- ni Suit"'\ gösterebiliriz... Ülkemizde ise "Anadolu Rock", "Türk Rock" gibi tür- lerin önemi var. Ancak, gerçek rock tü- ründe çalışmalan "AnadoluPop", "Mo- dern Folk" gibi türterle kanştırmamak ge- rekiyor. Vampirler Broadvvay'de • NEVV \ORK (VARIETV) - "Operadaki Hayalet' isimli müzikaldekı performansından on dört yıl sonra Michael Crawford, 'Dance of the Vampires' (Vampirlerin Dansı) müzikali ile bu sezon yine Broadway'de. Crawford, genç bir kadının bedeni ve ruhunu kullanarak Heidelberg Üniversitesi mezunu bır öğrenciyle savaşan ünlü bir vampiri - Count Von Krolock'u canlandıracak. Müzikalin New York prodüksiyonunu ise John Caird ve Jim Steinman yönetecek. Şu an Warner Bros ile 'Batman'in müzikal versiyonu üzerine de çalışan Steinman. Meat Loaf grubunun 'Bat out of Hell' isimli albümündeki şarkılanyla da tanınıyor. Prodüktörlüğünü David Sonenberg'in yaptığı müzikalin ilk gösterimi 11 Nisan 2002'de gerçekleşecek. Roman Polanski'nin 1967 yapımı 'The Fearless Vampire Killers' (Korkusuz Vampir Katilleri) filminden uyarlanan müzikal, dünya prömiyerini dört yıl önce Viyana'da gerçekleştirmışti. Jacksonlar dolu dizgin • LOS ANGELES (XX) - Pop yıldızı Michael Jackson'ın ekim ayında piyasaya sürülecek son albümü, - •. 30 milyon dolara (yaklaşık 44.2 : trilyon TL) maloldu. ABD ve Kanada'da 30. diğer ülkelerde 29 Ekim'de müzik marketlerde olacak ve Sony Music'e bağlı Epic Records'tan çıkacak Tnvincible' (Yenilmez) adlı albümde, 15 parça yer alacak. Michael Jackson. daha önce bu albümle kariyerini noktalayacağını söylemişti. Jackson, 7 ve 10 Eylül tarihlerinde New York'taki Madison Square Garden'da bir konser verecek. Jackson kardeşlerin 1984 yılından sonra ilk kez bir arada sahne alacaklan konser biletlerinin, 2 bin 500 dolardan (yaklaşık 3.7 milyar TL) satılması bekleniyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear