01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2001 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada diği gibi- hukuk duvanna çarptı. Bugun Kanal D'de yayımlanan sözlerinin anlamı- nı bir basın toplantısıyla açıklayacağı bildiriliyor. Oy- sa, RTE'nin savunu içeriği birkaç gün öncesinden, bizzat kendisi tarafından açıklandı. RTE, toplumu şoke eden sözlerini şöyle "tevil (sözya da davranışa başka biranlam vermek)" edi- yor: "0 söylemler ve saptamalar o günkû RP poli- tikalannın gereği idi." Oysa, bilindiği gibi RR RTE'nin söylemlerine ko- şut söylem ve davranışlan nedeniyle Anayasa Mah- kemesi tarafından kapatıldı, hatta Avrupa Insan Hakları Mahkemesi, bu türden eylemleri şeriatçı hukukun demokrasiyle bağdaşamayacağını gerek- çe göstererek kapatma karannı onayladı. Bu nedenlerie "zırvanın tevil götüımeyeceği" bir kez daha ortaya çıkıyor. Şimdi ötekı konumuna geçelim. llımlı geçen MGK'den sonra kimi sorular hâlâ ge- çerli. Gelen geçen gelişmelerden sonra ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın sade insan indinde partisine beş paralık değer katmayan ulusal güvenlik konusun- daki çikışına derın anlamlar vermek hayli zor. Başbakan Ecevit'le ardından aynı yön ve içerik- te açıklama yapan Cumhurbaşkanı Sezer'den öğ- rendik ki; ulusal güvenlik konusu bir değil, birkaç kez Milli Güvenlik Kurulu'nda görüşüldü. Son kez geçen haziran ayı toplantısında eie alın- dı. Daha önce Avrupa Birliği'ne sunulan ulusal prog- ramın görüşülmesi sırasında hemen her açıdan ir- delendi. Mesut Yılmaz, sıradan bir gazeteci kadar biliyor- du ki, TBMM 17 Eylül'de toplanacak, AB'nin bek- lediği ifade ve düşunce özgürlüğüyle ilgili kimi kı- sıtlamalan giderecek anayasa değişikliklerini ele alacak. Öyleyse Yılmaz'daki bu telaş neden? HADEP Yıl- maz'ı destekliyor. Acaba bu desteğin altında baş- ka niyetler mi yatıyor? Yılmaz'ın HADEP konusunda bir hesabı mı var acaba? Bir iki yıl sonraki seçimlerde (yalanlanma- sına karşın) HADEP'le işbirliği yapmak mı istiyorya da Kürt oylarının ANAP'a akmasını sağlamak gibi anlamsız bir görüşe mi sahip? Sessızce geçiştirilen acayip bir durum karşısın- dayız. Başbakanımız, Yılmaz'ın uzlaşılan ulusal güven- lik konusundaki son çıkışını tadında bırakmasını, (basına açıklamalarla yetinerek) yeni baştan MGK'ye getirme düşüncesinden vazgeçmesini (MGK'den önce) neden istemedi? Yoksa, yoksa?.. Mesut Yılmaz, askerlere karşı yeni bir cephe açmanın peşinde mi? Vay benim köse sakalım Sonuç önemli. Jandarmadan aldığı bilgileri ken- disine yansıtmadığı için, hatta jandaıma ile işbirli- ği yaptığını savladığı Tantan'ı istifaya zorladı. Sav- cı'nın Beyaz Enerji soruşturmasında kolu kanadı kı- rıldı ve... Son olarak (komutanlığın yazılı uzun ya- lanlamalanna karşın) Jandarma'da da bir günah keçisi seçildi. Ekim 2000'den itibaren komutanını operasyon- lar konusunda adım adım hemen her hafta bilgilen- diren, hatta "düğmeye basma" iznini^emrini komu- tanından alan Tümgeneral Osman Ozbek; emek- liliğini isteme noktasına itildi. Son analizde bu sonuçlaria ANAP lideri Yılmaz'ın. siyasal bir başarı elde ettiğini yadsımak olanaksız. Ne ki; Yılmaz, bu başarıyla yetinmedi. Askerier- le Kopenhag ölçütlerinde demokratik açılımın ola- naksızlığını öne surerken hesabı sadece AB üyeli- ğine yol açmak mıydı? 17 Eylül'de TBMM'de anayasa değişiklikleri gö- rüşülürken öne sürdüğü gereksinimlerin ele alına- cağını bile bile hemen her platformda askerleri kö- şeye sıkıştırmayı şiddet ve hatta hiddetle isteme- sindeki neden hâlâ anlaşılmış ve yanıtlanmış değil. AB'nin Ege, Kıbrıs, hatta Güneydoğu sorunlann- da dilediği hedeflere varabilmek için asker enge- linden kurtulmayı, en azından askerlerin ulusal ko- nulardakı duyarlılığını sıfıra indirebilmeyi içeren stra- tejilerine neden yakınlık duyuyor Yılmaz? Son bir soru: Yılmaz bu politikalarla ilk seçimde birinci parti olacağını hayal ediyorsa... Vay benim köse sakalım! Zira, zira... AB ülkelerinde de Türkiye'de de hal- kın orduya guveni yuzde 74... Ne çare; kamuoyu araştırmalarına göre, ANAP'ın oy düzeyi yüzde4! Herkes oyu kadar lafı uzatsa! Erdoğan'ın yeni kaseti ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "kıyam çağnsı" yaptığı sözleri için. "Namazda ayağa kalkmayı kast ettim" sa- vunması. 1988'de yaptı- ğı başka bir konuşmay- laçelişiyor. Erdoğan ko- nuşmasında. u Biz artık bu vatanın yiğit e> latian olarak ayaklanıyor, kıya- ma kalkıyoruz" diyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın 1988 yılın- da Istanbul Pendik'te yaptığı bir başka konuş- ma. dün akşam atv ana haberbülteninde yayım- landı. Erdoğan, konuş- masında özetle şu gö- rûşleri dile getiriyor: Kıyama kalkıyoruz: Benim kardeşim ne za- man diyecek ki Ameri- ka nedir yahu, Rusya ne- dir. Batı nedir. Eğer adil ölçüler içinde bizimle münasebet kurarlarsa vanz, bizi sömürecek- lerse biz artık bu vata- nın yiğit evlatlan olarak ayaklanıyor. kıyama kalkıyoruz. Diyoruz ki bu topraklardan taviz yok. Kültürel bağnnsnjık: Kültürel bağımsızlığım var mı soruyorum, yok, niye yok, buyur şimdi Recep Tayyip Erdoğan kültürel noktada Ba- tı'nın bir temsilcisidir. Neyiyle kravahyla, pan- tolonuyla, ceketiyle, ne yazık, ne yazıkki böyle. Ama bunun nedeni ve niçini, inşallah gönüller- deki inkılabı gerçekleş- tirdiğimiz zaman açıkça ortaya konulacak. Merkepler devri: Ha- ni bizim toplumda bir ifade var. Adam profe- sörse, adam doçent, doktor, eczacı, dişçi ise hemen ona çok kültürlü bir beyefendi denir. Hal- buki alakası yok. Peya- mi Safa'nın bir sözü var, çok enteresan; "Devri- miz kitapyüklü merkep- ler devridir" diyor. Niye, çünkü kendi kültür de- ğerlerine yabancı olan ordinaryüsler, profesör- ler bizi eğitiyorlar. Dostları Mumcu'yu unutmadı YazannuzMumcu,59.do- ğom yıkiönömünde gö- mütünün başında anıkh. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosa)-Gazetemiz yazan araşür- mact-gazeteci Uğur Mumcu, 59. doğum yıldönümünde gö- mütûnünbaşında anıldı. Dostla- rı ve okurlannın da bulunduğu anma töreninde konuşan unr.ag Yayın Yönetmeni Sevgi Özel, u Kalpaksız kuvvacı, devrimci demokrat gazeteci Mumcu'yu ve düşûncekrini asla unutnıaya- cak ve unutrurmayacağız" dedi. Evinin önünde uğradığı bom- balı saldın sonucu yaşammı kaybeden cumhuriyet ve laikli- ğin ödünsüz savunucusu, araş- tırmacı-gazeteci Uğur Mumcu, doğumunun 59. yıl dönümünde anıldı. Mumcu'nun ailesini, dostlannı ve okurlanm bir ara- ya getiren törende konuşan unr.ag Yayın Yönetmeni Sevgi Özel, aradan geçen 8 yüa ve ve- rilen sözlere karşm, Mum- cu'nun katillerinin hâlâ ortaya çıkanlamadığına dikkat çekti. Mumcu'nun yanm yüzyılhk ya- şamında yaptığı çahşmalarla la- ik cumhuriyetin ve halkm karşı karşıya bulunduğu tehlikeleri ortaya çıkardığını vurgulayan Özel. şunları söyledi: "Mumcu düşündüğü ve haklı oMuğu için öldürülen aydınlann Bki değildi, sonuncusu da olma- dL Israrla tarikat-siyaset- ticaret üçgenine dikkat çekmişü. Araş- tırarak ortaya çıkardığı yobuz- tuk, hırsızhk, yobazlık dosyala- nyla, cumhuriyetin temel ilkele- rine ve halkın geteeeğine yönelik tehlikelere işaret etmişti. 1970'lerde 'Cumhuriyetin teme- lini yeşil yılanlar kemiriyor, ül- kemiz IMF'nüı ipoteğinde, dev- letimiz NATO generallerinin emrinde" diye yazarken bugûn- lerigörmüşrü. Şimdihâlâ aydın- ların katillerini cezalandırma- yan devlete soruyoruz; Mumcu haksız mıydı?" Bayındırlık'ta deprem baskını • Baştarafi 1. Sayfada rahatsızlığı olmadığmı savu- nurken, soruşturmanın son 10 yılı kapsayacak biçimde yürü- tülmesini istedi. Soruşturmayı yürüten Ankara DGM Cumhu- riyet Savcısı Cengiz Köksal ise şu anda deprem ihalelerini içe- ren kapsarnlı bir dosya üzerin- de çahştıklannı, ne kadar geri- ye gideceğini şimdiden kestir- menin güç olduğunu söyledi. Alınan bilgiye göre operasyon süreci, 4 Ocak 2001 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan bir ihbarla başladı. Hoş- dere Caddesi'nde bulunan Pır- lanta Inşaat Şirketi'nin Baym- dırlık ve Iskân Bakanlığı'nda görevli kişilerle birlikte ihale yolsuzluğu yaptığına ilişkin id- dialar, Kaçakçıhk ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nce 2 ay süreyle değerlendirdi. Elde edilen bilgiler Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne sunul- duktan sonra DGM Başsavcılı- ğı, Savcı Cengiz Köksal'ı gö- revlendirerek bir "Proje Gru- bu" oluşturdu. Bu arada Anka- ra Kaçakçıhk ve Organize Suç- larla Mücadele Şube Müdürlü- ğü, konuyla ilgili teknik izleme çalışmalan da yaptı. şirketler kayrıldı Yapılan çahşmalar sonucu dün sabah erken saatlerde şirke- tin sahibi Mustafa Eriş, firma çahşanı Mithat Eşmeli. müteah- hitler Fuat Küçük, Hayri Olcar. Hüseyin Sürmeli, Zeiiha Çopur, ile şirketle işbirliği yaptığı izle- me sonucu belirlenen Bayındır- lık ve Iskân Bakanlığı Yapı Iş- leri Genel Müdürlüğü'nde gö- revli Ahmet Kenan Bozokkalfa ile Fethi Soydan adlı şube mü- dürleri gözaltına alındı. lncele- meler sonucu şirketin Rize, Er- zurum, Aksaray, Çorum. Hatay, Kastamonu, Ağn, Mersin, Bit- lis. Bartın ve Isparta illerinde hükümet konağı. hastane, jan- darma hizmet binalan, adliye binalan yapım ihalelerinin çe- şitli şirketlere verilmesini sağla- dığı ortaya çıktı. DGM Cumhuriyet Savcısı KöksaFın eşgüdümünde ope- rasyonu yürüten Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdür- lüğü'nce hazırlanan bilgi notun- da, Yapı Işleri Genel Müdürlü- ğü'nün açtığı ihalelerde, bazı Sayıştay, bakanlığı uyarmışü ANKARA (Cumhuriyet Böro- su)-Sayıştay, Baymdırhk ve Iskân Bakanlığı'nın deprem sonrası fa- aliyetlerinde hesap verme sorum- luluguna ve şeffaflık ilkelerine uy- gun davranmadığını behriedi. Sa- yıştay Başkanlığı'nın haziran aymda hazırladığı raporda, hasar tespitlerinin ve hak sahipliği çahş- malannın sağlıklı yapılmadığı, yapılan çalışmalar, hesaplar, pro- jeler ve ihaleler konusunda şeffaf- lık ilkesine uymadığı vurgulandı ve bütünbu süreçte çokbüyûk ka- mu kaynağınm kullanıldığına dik- kat çekıldj. DGM'nin, başta deprem sonra- sında yapılan çahşmalar ohnak üzere geriye dönük olarak 10 yıl- hk ihalelerine ve hesaplanna el koyduğu Baymdırhk ve îskân Ba- kanlığı konusunda, Sayıştay Baş- kanlığı daha önce uyanlarla dolu bir rapor hazırlamıştı. Sayıştay'ın yaklaşık 2 ay önce hazırianan 50 sayfalık raporunda, Bayındırhk Bakanlığı'nın deprem sonrası et- kinliklerinin soruşturuhnaya muhtaç olduğunun mesajı venl- mişti. Sayıştay'm K performans denetimi" raporunda yer alan ba- zı saptamalar özetle şöyle: • Deprembölgelerinde yûrütü- len faaliyetler kapsammda çokbü- yük miktarda kamu kaynağı kul- lanılmıştır. Kanun hükmünde ka- rarnamelerle harcamalann prose- dürleri ve denetimleri yeniden dü- zenlenmiştir. Getirilen düzenle- meler hesap verme sorumluluğu ve şeffaflık ükelerini zafiyete uğ- ratmışta. • Yapılan hasar tespit sonuçla- nna karşı çok sayıda itiraz olma- sı ve sonradanbu itirazlann büyük bölümünün ikinci incelemelerde haklı bulunması, ilk hasar tespit- lerinin sağlıklı yapılmadığını ve gerçekleri yansıtmadığını göster- mektedir. • Hasar tespitinde olduğu gibi, hak sahipliği çalışmalan da önce- den gerekli şekilde eğitilmiş ye- terli sayıdaki teknikpersonel tara- fından yürütülmemiştir. • Bakanhk, orta hasariı binala- nnonanmı ile sınırlı olmak koşu- luyla ve 2 yılhk bir süre için 900 gerçek ve tüzelkişiye "geçki pro- jemüşaviri" belgesi \ermiştir. Ba- kanhğın getirdiği düzenlemelere göre, projeyi hazırlayan, incele- yen, onaylayan, işi projesine göre yapan (müteahhit) ve işin projesi- ne göre yapıldığmı kontrol eden (fenni mesul) kişi, aynı gerçek ve- ya tüzel kişi olabilmektedir. Bu görev ve yetkilerin aynı kîşinin uhdesinde birleşmesi orta hasariı binalann onanmı konusundaki kontrolleri neredeyse ortadan kal- dırmıştır. • Prefabrike konut yapım işinin Resmi Gazete'de ilan edilmesi ve herkese açık olması, bu ilkelere uygun düşen işyerinin ve miktan- nın belli olmaması ve isteklilerin hangi kriterlere göre seçüeceği- nin belirlenmemiş olması isebu il- kelere ters düşen uygulamalar ol- muştur. • Prefabrike geçici konutlara yerleştirilenlerin yaklaşık yüzde 30'u konutlan yıkık, ağır veya or- ta hasarh olduğu için hak sahibi olan kişilerdir. Evi olmayan ve deprem bölgesinde kiracı konu- munda yaşayanlann sayısma iliş- kin bilgiler yoktur ve bu durumda olanlann kalıcı konut sorunlan- nm nasıl çözüleceğine ilişkin bir politika geliştirilememiştir. • Kahcı konutlann müteahhit- lere yer teslimi yapılmasından iti- baren 150 günde bitirilmesi he- deflenmiştir. Kasım ve Aralık 2000'de bitirilmesi planlanan ko- nutlann yüzde 48'i, Haziran 2001 itibanyla teslim edilememiştir. Türk Hava Kurumu'nda yardım pulu yolsuzluğu: 14 gözaltı 'Çekirge' bu kez zıplayamadı NAZMİAKDAĞ MERSİN - Antalya, Adana ve Mersin'de bir süre önce başlatı- lan"Çeldrge Operasyonu"nun ilk aşaması tamamlandı. Tapu Mü- dürlüğü kayıtlannda, Türk Hava Kurumu'ndan (THK) alman yar- dım pullannın kullanırmnda yol- suzluk yapıldığı iddiasıyla 10'u tapu müdürü, 2'si müdür yardım- cısı, 2'si THK şube başkanı 14 ki- şi gözaltına alındı. Içel Emniyet Müdürlüğü Orga- nize Suçlar Müdürlüğü ekiplerin- ce gözaltına alınan, aralannda An- talya'ya müdür olarak tayini çı- kan Nuri İregöl ile Hamdi Kara- fakıh, Mersin, Adana ve Antal- ya'daki tapu müdürlüklerinin yö- neticileri Yaşar Çetintaş, ÖmerAK Yürlük, Mehmet An Kaya, Meb- met Ayhan, Benal Cahit Yanan- şık, Ahmet Akça, Adnan Turan. Ali Cirit, Ayhan Koç, HajTİ Mun- gan, THK Mersin Şubesi Başka- m İrfan İnanoğlu ve Tarsus Şube Başkanı Adil Cengiz'in de bulun- duğu 14 kişinin. emniyetteki sor- gulamalan tamamlandı. Mehmet Ayhan'ın Içel'de MHP'den millet- vekili adayı olduğu öğrenildi. Cumhuriyet Savcısı Ethem Açıkgöz başkanlığında olayı so- ruşturan ekipler, Içel 1. Tapu Mü- dürlüğü'nde görevli şef Mehmet Dağdelen'in bir süre önce Cum- hurbaşkanhğı ve Içişleri Bakan- lığı'na gönderdiği dilekçeler üze- rine olayı incelemeye başlamış- lardı. tncelemelerde, Tapu Mü- dürlüğü'nce THK'den alınan 12.5 milyar lirahk yardun pulla- nnın iki katını aşan fiyatla satıl- dığı ortaya çıkarılmıştı. Kurye direnişi TÜMTİS sendikasında anayasal haklannı kullanarak örgütlenen Aktif Dağıtun Üetişim ve Pazarlama AŞ'den 20 kişinin çıkarüması, işyerinde direniş başlattı. Şirketin Perpa'daki bürosunun önünde toplanan işçiler, anayasal haklannı kullanmalanna karşın işverenin işçi kryımına gitüğini söyledikr. Işten çıkartmalann sendikalaşma çahşılmalan sonucu artbğını savunan çauşanlar, TUMTİS'e üye olmamalan yönünde tehdit edildiklerini öne sürdûler. "Bizi işten çıkartmalanna yönelik boş kiğjtiar imzalatmaya çalışıyorlar" diyen işçiler, sendikalaşmaya izin verilmediği gibi sigorta ücretlerinden, mesailerden, maaşlardan kesinti yapüdığını beBrttiler. (ÖZKAN GÜVEN) firmalara ayncalık yaptığı. ev- rakı tam olan bazı şirketlerin belgelerinin kaybedildiği. evra- kı yetersiz olan şirketlere ise ihalelerin verildiği belirtildı. Bilgi notunda, u Bu şekilde 150- 200 firma ile irtibat kurarak bu fırmalann ihaleleri yüzde 6 ile yüzde 9 arasında kınmla ahna- lannı sağladıklan, Mustafa Eriş'in 10 vıldır Bayındırlık ve Iskân Bakanhğı \apı İşleri Ge- nel Müdürlüğü'ndeki ihaleleri organize ettiği tespit edilmiştir" denildi. Soruşturmanın çok yönlü olarak devam ettiği ve gö- zaltı sayısının artabileceği belir- tıldi. Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Cengiz Köksal, dün sa- bah saat 06.00'da Yapı Işleri Ge- nel Müdürlüğü'ne giderek ara- lannda 17 Ağustos deprem konutlan ihalelerinin de bu- lunduğu birçok ihale dosya- sını istedi. El konulan dos- yalar Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlü- ğü'nde incelemeye alındı. Sivil ekipler öğleden sonra da bir grup dosyaya daha el koydu. Savcı Köksal'ın Or- ganize Suçlar Sube Müdür- lüğü'ne giderek bizzat ifade aldığı ve şu ana kadar 17 ihalede 50 trilyon lirahk yolsuzluk saptadığı bildiril- di. Aydından açıklama MHP Genel Başkanı Dev- let Bahçeli ile görüşme yap- tıktan sonra bir basın top- lantısı düzenleyen Bayın- dırlık ve Iskân Bakanı Ko- ray Aydın, operasyondan dün sabah saat 10.00 sırala- nnda haberdar olduğunu belirterek "İçişleri Bakanı beni arayarak, yaklaşık2 a\- dan beri yürütülen soruş- turma için faaliyete geçükle- rini söyledi" dedi. Aydın. Içişleri Bakanı Rüştü Ka- zım Yücelen'e, kendilerini desteklediklerini, her türlü bilgi ve belgeyi vermeye ha- zu" olduklannı, ancak gözal- tına alınan bakanlık görev- lilerinin uzun yıllardır Ba- yındu"lık ve Iskân Bakanlı- ğı'nda çalışıyor olmalan ne- deniyle operasyonun geriye dönük olarak sürdürülmesi gerektiğini söylediğini ak- tardı. Soruşturmanın Yüce- len bakan olduktan sonra başlatıldığını belirten Koray Aydın, basının kendilerin- den daha önce bilgi sahibi olduğunu, bunun da son de- rece dikkat çekici olduğunu söyledi. Ankara DGM Cumhuri- yet Savcısı Cengiz Köksal da 4-5 aydır operasyonla il- gili çahşma yaptıklannı be- lirterek Cumhuriyet' e şu bilgileri verdi: "İçindedeprem harcama- laruun da olduğu kapsamh bir dosya üzerindeyiz. Geri- ye doğru ne kadar gideceği- ni kestirmek zor. Kamuoyu- nun kafasmda soru işareti oluşturan tüm sorulara ya- nıt vereceğiz.'' Köksal, Ay- dm'ın son 10 yıhn tümüyle incelenmesi isteminin anımsatılması üzerine de "Sayın Bakan'ın değerlen- dirmesine saygımız var. An- cak biz, ille de şu tarihe ka- dar gitsin diye düşünmüyo- ruz. Her dönemi katalını gi- bi bir hava oluşursa da dos- ya sulaıuyor. Bu yüzden eli- mizde somutdeiilkrin oldu- ğu konularla ilgileneceğiz" diye konuştu. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada rulu'ndan giriyor, Meclis'ten çıkıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nden giriyor, siyasi partilerden çıkıyor. Laikliğe toslayıp Müslümanlıkla devam ediyor... Bu, olayın bir yanı. Asıl önemli yanı ise şu: Erdoğan'ın bu konuşması, 1994'te soruşturma konusu oluyor ve takipsizlik karan veriliyor. Erdoğan'ın konuşması, kendine özgü siyaset yap- ma yöntemi ya da "düşüncelerini açıklama hakkı" olarak görülebilir mi? Hayır... Demokrasisi rayına oturmuş her ülkede, bu tür du- rumlar için şu tanım yapılır: "Nefret konuşması!" Bu, ingiltere'den Almanya'ya, ABD'den Fransa'ya kadar her ülkede suçtur, yasalarda yeri vardır. Ulus- lararası değerlendirmelerde kullanılan Ingilizce tanı- mı da şudur: Hate Speech! Son anda karannı değiştirmezse Erdoğan, bugün Istanbul'da bir basın toplantısı yapıp, büyük olası- lıkla şöyle diyecek: "O gün böyle konuşmuştum, bugün değiştim!" Bu savunmayı haklı gören varsa, o zaman huku- ku da seyyar hale getirelim. Hangi yıllarda hangi ya- salar uygulanacak, onları saptayalım. Belki, sonu çiftle biten yıllarda her türlü fi-kir serbest, tekle bi- ten yıllarda yasak, diye bir uygulama da başlatılabi- lir. Ya da, seçimi kazanan parti her şeyi söyleme hakkına sahiptir gibi daha kestirme bir hukuk da uy- gulamaya konabilir! Kanadoğlu'nun durumu Erdoğan'ın kurucu üye olmasının önündeki engel- ler aylardır konuşuluyor. Aklı başında her hukukçu, mevcut yasalann uygulanması durumunda Erdo- ğan'ın en azından 2003'e dek önünün kapalı oldu- ğunu söylüyordu. AKAP'lılar, Erdoğan üstü az türban deyip 6 türban- lıyı da kurutucu, affedersiniz kurucu üye yaptılar. Bunun nedeni, Tayyip'in 1994'teki konuşmasında gizli: "Sindire sindire geleceğiz..." Tayyip ardından ekliyor: "Bunu yaparken elimizi ateşe sokmayacağız. Ma- şa kullanacağız. Bu sistemi yapan/ar, bizim önümü- zü açacak işlemleri de yapacaklardır..." Salondan alkışlar, gülüşmeler... Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğ- lu, Erdoğan ve altı türbanlının kurucu üyeliğinin ip- tali için Anayasa Mahkemesi'ne başvururken bu du- ruma şu yorumu getiriyor: "Sisteme karşı dayatma vezortamaya giriştiler..." Kanadoğlu, bu başvurusunda dikkat çektiği ge- rekçelerin dışında bir değeriendirme yapmadı. Bize ulaşan haberiere göre, yönü kamuoyuna değil hu- kuka dönük olacak. Tabii, kendilerine özgü hu'kuk- la' hareket etmek isteyenlerin de saldınsına uğraya- cak. Bu noktada işine savcı, sinirlerine hâkim olma- sı gerekecek. Kanadoğlu'nun ve laiklik konusunda hassas olan- lann elini güçlendiren başlıca unsuru, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nin (AİHM) RP'nin başvurusuna verdiği yanıt oluşturuyor. SAPA yöneticilerinin de gelişmeleri üzüntülü bir sevinç içinde izlediklenni görüyoruz. Biryandan yar- gıyı eleştiriyorlar öte yandan da Erdoğan'a, "Fikirie- rinin arkasında durmasını bilmelisin" diyortar. İki u- cu oklu değnek. Bütün bu tartışmalar Erdoğan'la politika yapan- ları durdurur mu? Hayır. Kaldı ki çözüm bu kişilerin politika yapmasını engellemek değil... Çözüm, böylesi oynak merkezli, çift gündemli ha- reketlerin siyasette umut haline gelmesini önleyecek partilerin öne çıkması... [email protected] isveçte felç tedavisi görüyordu YazarErgüven yaşamını yitirdi İstanbul Haber Servi- si - Bir süredir Isveç'te felç tedavisi gören eleş- tirmen ve yazar Abdul- lah Rıza Ergüven yaşa- mını yitirdi. Ergüven'in cenazesi bu hafta Türki- ye'ye getirilerek Anka- ra Karşıyaka Mezarlı- ğında toprağa verilecek. 1967 yılından beri ts- veç'te yaşayan Abdul- lah Rıza Ergüven. iki yıl önce şekerinin yüksel- mesi ve kanındaki pıh- tılaşma sonucu felç ge- çirmiş. bakımevinde te- davi görmeye başlamış- tı. Ergüven, Isveç'teki hastanede 16 Ağustos akşamı uykusunda ve- fat etti. 1925 yılında Ava- nos'ta doğan Ergüven. 1952'de İstanbul Üni- versitesi (10) Türkoloji Bölümü'nübitirdi. Res- mi bir kurumda çahşır- ken baskılar karşısında görevini bırakarak 1967'de Isveç'e gitti. Stockholm Üniversite- si'nde öaretim eörevlisi olarak çahştı. "Yasak Tümceler T ' adlı roma- nında, "dine hakaret et- tiği'' gerekçesiyle 2 yıl hapse mahkûm edildi. AKP kurucu üyelerin- den Prof. Dr. Burhan Kuzu, Prof. Dr. Kay> han İçel, Yrd. Doç. Dr. Adem Sözer, kitapla il- gili hazırladıklan bilir- kişi raporunda, kitapta " tslam dinine açıkça ha- karet edikügj" yönünde görüş belirtmişti. Ergü- ven'in daha sonra ceza- sı ertelendi. Ergüven "Tannlan NasdYaratnk" adlı kıta- bıyla 2000 yılı Turan Dursun Araşûrma-tnce- leme Ödüllü'ne de de- ğer görülmüştü. Eski Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi de olan ya- zann yapıtlanm 1993'ten beri yayımla- yan Berfin Yaymla- n'ndan yapılan açıkla- mada da "Buyük aydın- lanmacı, yapıüan ve dü- şünceieriyte sonsuza dek yaşayacak" denildi. SANS TOPU CEKILDI 5+1V2 kişitutturdu ANKARA (AA) - Şans Topu'nun bu haftaki çe- kilişinde, alt kolon rakamları 4, 6, 9, 29, 31, üst kolon rakamı ise 7 olarak belirlendi. Çekilişte 5 ar- tı 1 bilen 2 kişi, 122 milyar 526 milyon 530'arbin lira ikramiye kazandı. Bu haftaki çekilişte; 1 artı 1 bilenler 420'şerbin lira. 2 artı 1 bilenler 965'er bin lira, 3 bilenler ise 965'er bin lira, 3 artı 1 bilenler 3 milyon 665'er bin lira, 4 bilenler 14 milyon 300'er bin lira, 4 artı 1 bi- lenler 103 milyon 5'er bin lira, 5 bilenler ise 1 mil- yar 256 milyon 730'ar bin lira ikramiye kazandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear