16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23- AĞJSOS2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ozel'ir cenazesi mağarada kalacak Dalış projesi ölüm getirdi SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk "Vurt Hsjerieri Senisi - lçe 1' in Ananur ılçesinde- ki Çukıupınar Yayla- sı'rada bulınan Peynirlik Magarası'ıa inen 6 ma- ğaracıdan, ÎTÜ Fen Ede- biyat Fakiitesi Fizik Mü- hendisliği Bölümü 3. sı- nıf öğrencsi Mehmet AH Ozel'in düserek yaşammı yitirdiği açıklandı. özel'- in cenazesinin ailesinin isteği üzerine mağarada bırakılacağı açıklandı. Peynirlik Mağarası'nda 19 Ağustos'taki sel nede- niyle mahsur kalan Bo- ğaziçi Oni\ersıtesi Mağa- racılık Kulübü üyesi 6 mağaracıdan 2'si daha çı- kış yaptı. Hüseyin Demir ve Süha Yerelbaş dûn ak- şam çıkış yaparken ma- ğarada kalan Oğuz Kara- cuka'nın ıse sonradan mağaraya giren Emre Karaçayırh ıle 700 metre- de dınlendığı bildirildi. Içel Vali Vekilı Ruhi Paker. Özel'in öldüğü yo- lunda AKUT kaynaklı olarak kendisine bilgi gel- diğini söyledi. BÜ Rektö- rü Prof. Dr. Sabih TansaL da Özel'in öldüğünü doğ- ruladı. Peynirlik Mağara- sı'na düzenlenen dahş projesinin 1989 yılından bu yana sürdüğünü söyle- yen Prof. Dr. Tansal şöy- le konuştu: "Buyıttddaliş- ta ani bir sel geİivor. Selle beraber yıldınm düşüp te- lefon bağlantnannıçöker- tiyor. Ondan sonra kur- tarma ekipk'ri mağaraya giriyorve 2 öğrenciyi çıka- nyor. 3 öğrenci ise çıkış yo- lunda. Bu öğrendkr 1400 metreyeinmişlerdLBu de- rinlikten çıiaş kolay olma- dığı için çıkış hâlâ sürüyor. Maalesef çocuklardan bi- ri, sel ilk bastırdığında 1400 metrede hayatını kaybetmiş." - SİZ BEYAZLARDA DA VAR, GİDEREK UYGARLAŞMA BEÜRTİLERİ.. Trafik kazalannın bilançosu yine ağır oldu; 34 kişi yaşammı yitirdi, 59 kişi yaralandı 'Cep' freni kilitledi: 8 ölü Ankara-istanbul hızlı tren projesi Otomotivsanayüne 'bash'suçUmıası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yapımı durdurulan Ankara-istanbul hızlı tren projesinin 26 yıl boyunca harcanan 315 milyon dolara karşın tamamlanamamasında, otomotiv sanayiinin baskısının ve hükümetlerin tercihlerinin etkili olduğu vurgulandı. Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu üyesi Ceial Beşiktepe, 1979'dan bu yana projeye para aktanlmadığma dikkat çekerek "Ankara otoyohı kaynağımn vansı demiryota projesine aktanlsaydı Ankara- istanbul arası 2.5 saate inmiştr dedi. 1979 yılında bitinlmesi düşünülen ve 1983 yılına ertelenen Ankara-istanbul hızlı tren ' projesine 1978 yılından beri yeterli ödenek aynlmadı. Ankara-istanbul arası yolculuk süresinin 2.5 saate indirilmesi, 5 milyon yolcu ile 2 milyon ton yük taşınabilmesi, karayolu taşımacıîığına oranla 4-5 kat daha az enerji harcanması ve demiyolunun elektrik enerjisiyle işletilerek akaryakıttan tasarruf edilmesi amacıyla başlatılan proje, sorumsuzluk ve öngörüsûzlük sonucu durduruldu. Projenin 1. kısmı olan Ayaş Tüneli bölümünün "klasik "• yöntemte* • 26yıl önce başlanan yapılması ve 315 mifyon dolar planlandı. Ancak harcandıktan sonra kesin yapımı durdurulan hızlı projelendirme trenprojesinde "suçlu" aşamasmda aranıyor. TMMOB yapılanjeolojik Yönetim Kurulu üyesi araştırmalar Beşiktepe 79" f 9 'dan beri sonucunda tünelde projeyepara "oynak zenünkr" akîarümadığını beUrterek belirlenmesi hükümeteyüklendL üzerine alınan Beşiktepe, projenin değerlerle işin durdurulmasının ihale safhasındaki otomotiv sanayiinin klasikmetoda baskısı sonucu olduğunu göre UerisürdîL yapılamayacağı gerçeği ortaya çıktı. Bu durum üzerine gerek maliyet gerekse süre bakrmından emniyeth' ve uygun olacağı görüşünden hareketle sistem değişıkliğine gidilerek tünelin "Yeni Avustnrya'' metodu ile açılması uygun görûldü. Ancak altı yıidan bu yana projeye üişkin hiçbir çahşma yapılmadı. Devtet ve siyastter adına utanç vertcl TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Beşiktepe, projenin iyi hazırlanmadığı iddialannm doğru olmadığmı belirterek "Demiryolu için harcanan para otoyoi için harcanan paranm dörtte biridir. Bencc bu projenin durdurulması tamamen otomotiv sanayiinin baskısı sonucu obnuştur" diye konuştu. înşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara $ubesi Başkanı Mustafa Sdmanpakoğlu. projenin geldiği noktanın "dcviet ve sı>asiler adına utanç veriri" olduğunu belirterek şunlan kaydetti: "Turgut Özal dönenıinde otoyola önem verikiL O dönemde faydamalr>etoramndabirşeyekfcedilebilirdi arna yaünm yapıhnadı. Onun yerine otomobfl fabrikalan kuruldu. 315 mih/on dolann sadece kaa ve dolgu çahşmalanna harcanması çok daha vahim. Bunun hesabt sorulmau." Demiryollan Limanlar Havaalanı tnşaau Genel Müdürü Niyazi Savgp, ortada "doğru dürüst bir proje" bulunmadığını belirterek, 5 yıldır çahşma yapılmadığını söyledi. Birleşik Taşımacılık Sendikası Başkanı Orhan Altuğ ise projenin durdurulmasının "iyi niyeüi" bir davranış olmadığını ileri sürdü. Yurt Haberieri Servisi - Sam- sun'un Kavak ilçesinde cep tele- fonunun, fren sistemini kilitledi- ği bir yolcu otobüsü şarampole yuvarlandı. Kazada 8 kişi öldü, 43 kişi de yaralandı. Dün yurt genelinde meydana gelen kaza- larda ölenlerin sayısı 34'e, yara- lananlann sayısı ise 59'a ulaştı. Samsun'dan Ankara yönüne giden Ferhat Karaasian yöneti- mindeki 34 ZD 2444 plakalı To- kat îtimat firmasına ait yolcu otobüsü, Kavak ilçesi girişinde şarampole yuvarlandı. Kazada, Sezen Ak, Hak Bostancı. Ümh Çiftçi, Sabri Mercan, Emin Mi- rasetoğlu. Emrullah Yıhnaz, Ali Osman Yümaz \e kımlığı belir- lenemeyen bir kadın yolcu öldü. Çeşitli yerlerinden yaralanan sü- rücü ile 42 yolcu Kavak ve Sam- sun devlet hastanelerinde tedavi altına alındı. Samsun SSK Has- tanesi'nde tedavi altına alınan sürücü Karaasian, yolculuğun normal şartlarda devam ettiğini. ilçe girişindeki rampa inişinde fren sistemlerinin küitlendığıni ve kontrolden çıkan aracın şa- rampole yuvarlandığını anlattı. Samsun'daki trafik ka- zasında yaralanan 42 yoku çeşitli hastaneier- de tedavi altına ahndL Sistemin kilitlenmesine, cep te- lefonlannm neden olduğunu öne süren Karaasian şunlan anlattı: "Cep telefonlan çalan yolculan uyardım, ama dinlemediler. Son olarak rampa inişinde yine cep telefonu çaidı. Muavine bütün yolculan uyarmasını söykdim. Tam bu sırada frcnler kilitlendi." Yaralı yolculardan bazılan da ka- za anında araçta aşın hız bulun- madığını söylediler. Yetkililer de yapılan ilk kontrollerde sürü- cüyü suçlayıcı bulgulara rastlan- madığını bildirdiler. Yurdun diğer bölgelerinde meydana gelen trafik kazalann- da ise 26 kişi öldü. Bu kazalarda yaşammı kaybedenlerin isimleri şöyle: Hersan, Nursel, Emine, Hasan Ergin ve Ece GüL Yaşar, Fatma ve Hafil Aydm, Enes Ka- ya. Fahri Ba> kan, Mustafa Anh, Gokhan Coşkun, IJakkı Erdo- ğan. Abdüikadir Bcojkoyun, Ah- met Yavuz, Çağiar Coşkun, Ka- muran Vardal, Ömer Korkut, Mehmet Karaca, Şerife Arayıt, Nadire Kurdes, Yusuf Güral, Mehmet Uçar, Sezgin Ceren, Ay- sun Gaspar. Mü&kliyaz akşamlan Dünyaca ünlü Yunan asıllı şariocı Demis Roussos. Maslak Park Orman'da, halk müziğuün sevflen sesi Yavuz Bingöl de Rumdihisan'nda önceki gece dinle\icileri\ie buluştu. Roussos orkestrasız çıkngı konserde, şarkua- ruu önceden kaydedihniş müzik eşliğinde söyledi. Ünİü sanatçı "Goodbye My Love Goodbye", "Raind And Te- ars" gibi unutulmaz şarküannı seslendirdiği konserde. sevenlerine romantizm dohı bir gece yaşatü. Bir ayı aş- kın bir süredir Rumeühisan'nda devam eden konserier serisinin önceki geceki konuğu ise halk müriği sanat- çısı Yavuz Bingöl'dü. Hisar'ı dolduran müzikseverlere doyumsuz bir rürkü gecesi yaşatan Bingöl, "Urfa Tûr- kûsü'', "San Geün" gibi sevflen ezgfleri dinleyicileriyle biriikte seslendirdL (Fotoğraflar: CANER ÖZTÜRK) Ağır yaşam koşullan nedeniyle 8 ay içinde 2000 kişi memleketine döndü IstiuılndMiuı kaçaa kaçana Istanbul Haber Servisi - Eko- nomik kriz, yaşamın her geçen gün daha da zorlaşması sonucu yurttaşlan büyük kentlerden gel- dikleri illere dönmeye zorluyor. Yaklaşık 2 bın kişi, 8 ay içinde geri döndü. Tersine göç en çok Adana, Tokat, Sıvas, Hatav, Di- yarbakır, Bingöl, Mardin, fzmir, Ankara, Giresun, Samsun ve Or- du illerinde gerçekleşti. Istanbul Büyükşehir Belediye- sı'nden alınan bilgiye göre 1 O- cak2001 ile 10Ağustos2001 ta- rihleri arasmda 433 aile memle- ketine geri dönmek için başvuru yaptı. Bu başvurular sonucunda 472 kişiden oluşan 167 aile Is- tanbul'u terk etti. Eşyalanyla göç etmek için Büyükşehir Be- lediyesi'ne başvuru yapan aile- lerden 38'ine ise geri dönüş yar- dımı yapılması uygun görülme- di. Istanbul'dan 8 ayda, bireysel başvuru yapan 1535 kişiyle top- lam 2 bin 7 kişi memleketlerine geri döndü. Istanbul'un nüfusu- nun yaklaşık 15 milyona ulaştı- ğına dikkat çeken yetkililer, göç eden ailelerin ıstenen hayat sevi- yesini kurmakta zorlanmalan, işsizlik sebebiyle bunalıma sü- rüklenmeleri, bu nedenle gayri meşru yollara sapmalannın top- lumsal suç oranını yükselttiğini kaydettiler. Yetkililer, belediyenin, tersine göç eden ailelerin eşyalannın ta- şmması için ilk 8 ayda toplam 34 milyar 506 milyon lira kamyon nakliye bedeli ödediğini, otobüs- le geri dönüş için de 8 milyar 719 milyon lira parasal yardım yap- tığını bildirdiler. ABAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Hatada Israr Etmek Adalet ve Kalkınma Partısı Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kendi cephesındeki kimi siyasetçilerin dile getirdikleri hatalı yaklaşımlan sür- dürmeye ısrariı görünüyor. Daha "dün bir bugün /'- ki" derken en temel hatalann gündeme geldiğini, bi- raz da üzülerek gözlemekteyiz. Bunlar, laiklik tanımı ve demokrasideki çogunluk iradesinin yanlış bir biçimde yorumlanması olarak karşımıza çıkıyor. • • • Laiklik, hiç kuşkusuz devletle ilgili bir kavramdır. Bilebildiğimiz insanlıktarihi boyunca, dinin baskısın- dan kurtulmak isteyen ve din adamlannın gücünü kırmak isteyen yöneticiler, "din dışında" bir yetki kaynağı arayışında olmuşlar ve buna ancak son bir- kaç yüzyılda, aydınlanma sonrası Avaıpa'sında ula- şabilmişlerdir. Laiklik genellikle dile getirildiği üzere "din ve dev- let işlerinin birbirinden aynlması" olmanın çok öte- sinde bir anlam taşır. Bu yazı çerçevesinde, yetki- nin kaynaklan üzerindeki çok yogun tartışmalara gi- rişecek değilim. Ancak şu kadannı söyîeyeyim ki, "Laiklik, bir ülkede yönetenlenn yönetme yetkileri- ni din dışında bir kaynaktan almalan ve yönetirnin. ilkelerini belirlerken kutsal referanslara değil, insan aklına ve günün gereksınimlenne bakmalandır". Laikliği böyle tanımladığımız zaman (kı böyle ta- nımlamamız gerekir), laikliğin devletle ilgili bir kav- ram olduğunu kabul etmiş oluyoruz. Fakat acaba Sayın Erdogan'ın (ve benzerlerinin) ısrarla dile ge- tirdikleri gibi, "Birey laik o/amaz mı?" Elbette olur. Bir bireyin laik olması ve kendini "ben laikirn" diye tanımlaması, laikliği bireysel bir kavram halıne ge- tirmez. O bireyin, laik bir devlet düzenınden yana ol- duğunu gösterir. Ve bu anlattıklanmın ışığı altında; hatasında ısrar edenlere karşı ısrarla, "Ben laikim" diyorum. • • • Sayın Erdogan'ın (ve benzerlerinin) ısrarla dile ge- tirdikleri ikinci yanlış, birdemokraside çogunluk ira- desinin sınırsız olduğunu sanmalan ve eğer halkın çoğunluğu Islam şeriatı gibi antidemokratik bir si- yasal sistem talebinde bulunduklan takdirde, de- mokrasi gereğı böyle bir sisteme geçilmesinın zo- runlu olduğunu sanmalandır. özellikle "28 Şubat süreci" öncesinde; şu anda kimisi Saadet Partisi'nde, kimisi de AK Parti'de bu- lunan bazı siyasetçilerimiz, bu görüşü sık dile geti- riyorlardı. Fakat 1997 sonrasında, bu türden görüş- lerin dile getirilmediğini gözlemeye başladık. Sayın Erdogan'ın televizyonda yayınlanan konuşması da, 1994 tarihli olduğuna göre aynı mantık içinde de- ğerlendirilebilir. Fakat o günden bugüne bu yanlış- lığı dile getirenler, herhangi bir özeleştiri yapmadık- lanna göre aynı görüşlere ve kanaatlere sahip ola- bileceklerini düşünebiliriz. Umarım yanılıyor ola- yım... •kirk Demokrasiyi diğer rejimlerden ayıran en temel özellik, "Ne kadar uftüfbir aSrüık tafsfindan benim- senirse benımsensın ve size ne kşelm aykın olursa oteun her türlü siyasalgörüşün devietin koruyucu kanatlan altında yaşamaya ve iktidara talip olmaya hakkının oimasıdır". Eğer ömeğin, Islam şeriatı gibi otoriter bir düzen iktidara gelirse, bu farklı azınlıklann iktidar yolunun tıkanacağı tabiidir. Yani bu durumda, demokrasi önemlı ölçüde ortadan kalkmış olmaktadır. Oysaki, bir demokraside demokrasiyi ortadan kaldırma öz- güriüğü bulunamaz. Demokrasi adına böyle bir ta- lebi dile getirmek, "sapkın" bir demokrasi anlayışı- dır ve kimseye hayır getirmez. 1960 öncesinde, DP iktidannı felakete sürükleyen de bu olmuştu. Adnan Menderes çogunluk irade- siyle milli iradeyi kanştınnca; hem kendi sonunu ha- zıriamış hem de askerin kışladan çıkmasına sebep olmuştur. Siyasal özgürlüklerin tanımı şöyledir: "Siyasalöz- gürlükler, birtopluluğun başka topluluklann özgür- lüklerine tecavûz etmeksizin ya da tehdit oluştur- maksızın istedikleh gibi yaşamalandır." Gerçekten düşünce özgüriüğü hariç, diğer tüm özgüriükler gi- bi, siyasal özgürlüklerin de bir sının vardır. Bu sınır, "başkalannın özgühüğü'dür. Eğer demokrasi adına, "çogunluk böyle istiyor" diyerek, demokrasiyi ortadan kaldınrsanız, "başka- lannın" özgürlüğüne tecavüz etmiş olursunuz. Bu- nun demokrasi adına savunulması mümkün değil- dir. • • • Bu konulan bu sütunda defalarca ve defalarca okudunuz. Fakat öyle anlaşılıyor ki, bundan sonra da ben yazmayı sürdüreceğim, sizler de okumayı. Herkes demokrasiyi içine sindirene kadar... Calısmalar 10 yılda sonuçlanacak Organ naklinde kişiye özel ilaç Istanbul Haber Ser- visi -Teksas Tıp Fakül- tesi Cerrahi Departma- nı tmmünoloji ve Or- gan Nakli Bölümü Di- rektörü Prof. Barry Ka- han, organ naklinde en önemli sorunlardan bi- rinin, takılan organın reddedilmesi olduğunu söyledi. Kahan, bağı- şıklık sistemini baskı- layan ilaçlann yan et- kilerinin olabildiğine dikkat çekerek "Şimdi yapılan çahşmalar, ba- ğışıkuk sistemini baskı- layan üaçlan kişiye gö- re ayarlamak üzerine" diye konuştu. Transplantasyondaki (organ nakli) gelişme- lerın tartışılacağı "2001- A Transplant Odyssey" kongresinin başkanlığı- nı yapan Prof. Barry Kahan, transplantas- yonda kullanılan ilaç- lann sayısuıın yetersiz olduğunu söyledi. İlaç araştırmalannın, bağı- şıklık sısteminın takılan organa saldırmasını ön- lemeye yönelik olduğu- nu belirten Kahan şöy- le konuştu: "İlaçlann yan etkileri yûzünden nakil başan- h oisa da hasta sağuklı dönemine ulaşamıyor. Orneğin daha önce di- \abet ofanuş ahcıda, Oaç- lar nedeniyle diyabeti Uerleyebiliyordu. Yeni Uaçlar kişirdn hastahğı- nı etkilemiyor. Hasta nakilden sonra kolay to- parlanabiliyor." Geliştırilen ilaçlar sayesinde erken dö- nemdekı akut retlerin yüzde 10'lar düzeyine indirildiğıni de ifade e- den Prof. Kahan, kro- nik ret için geliştirilen ilaçlann sonuçlannın ise 10 yıl sonra almabi- leceğini kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear